MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   İnsanda görülen parazitler nelerdir? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/222498-insanda-gorulen-parazitler-nelerdir.html)

Ziyaretçi 30 Aralık 2008 15:36

insanlarda parazit nasıl çözülür


Keten Prenses 30 Aralık 2008 17:05


Vücudumuza dışarıdan giren bazı canlıların bizde yarattığı rahatsızlıklardır.
Genellikle ağır hastalığa yol açmazlar ama yaşam kalitesini bozarlar.
.Kirli sulardan,bulaşmış sebzelerden,bulaşmış musluklardan,pişmemiş etten,parazit yumurtalarının döküldüğü çarşaf ve çamaşırlardan,topraktan,enfekte hayvanlardan geçebilir.
Sık karın ağrısı-krampları(açlıkta daha fazla), şiddetli gaz, geçici ishaller, dışkıda yumuşama veya keçi pisliği gibi dışkılama, burun kaşıntısı, anüste (büyük abdestin yapıldığı yer) kaşıntı, yastığa salya akması, diş gıcırdatma, dil kenarında kabartılar, kilo alamama, sabah bulantıları, ağız kokusu, iştahsızlık veya aşırı yeme, vücutta kaşıntılar. (Hasta çoğunlukla gastrit,ülser zanneder, doktoruda bu yönde etkiler.)(Ağız bölgesine ait şikayetler diş ve dişetiylede ilgili olabilir.) Tenya(Şerit) gibi bazı parazitler anüsten dışarı dökülüp hasta tarafından görülebilirler.
Parazitin cinsine bağlı olarak; uzun süreli parazite maruz kalınca; kansızlık, barsak tıkanması, büyümede gecikme, akciğer belirtileri, karaciğer-dalak büyümeleri, deri döküntüleri, hatta ağır organ hasarları bile olabilir.
Yukarıdaki şikayetlerin birkaçı birlikte bulunan veya biri şiddetli şekilde bulunan bir kişide dışkıda parazit aranması, anüse bant uygulanarak yumurtaların aranması gibi tetkiklere başvurulur. Sonuç negatif çıksada, parazit olasılığı yüksek görülüyorsa tahlil defalarca (örneğin üç gün üstüste) tekrarlanabilir. (Paraziti yakalamak herzaman mümkün olmuyor.)
Tedavide parazitine göre değişen ilaçlar vardır. Bazılarının karaciğere veya başka organlara etkisi, ciddi zararları olabileceğinden tam teşhis konduğu zaman, gerektiği gibi kullanılmalı, şikayetler sürsede kendi kendine tekrarlanmamalıdır.
Bazı parazitlerde tüm aile aynı zamanda ilaç kullanmalıdır.
Oksiyür(kıl kurdu) gibi bazı parazitlerde yumurtalar döküldüğünden çarşaf-çamaşırı kaynatmak (makinanın 90 derecesi yeterli değil, 100 derece olmalı), çok iyi ütülemekte tedavinin bir parçasıdır.
Şüpheli sular içilmemeli, kaynatılmalı, iyi yıkandığı şüpheli salatalar, ıspanak vb., az pişmiş-pişmemiş et yenmemelidir. Çocukların toprakla oynadığında ellerini ağızlarına götürmeleri engellenmeli, tuvalet temizliğinde anüse dokunulmamalı, sadece tuvalet kağıdıyla temizlik yapılmalı, çocuklarada öğretilmelidir. Tırnaklar kısa tutulmalıdır. Musluklarla fazla temastan kaçınılmalı, toplu yerlerde de, evlerde de mümkün olduğunca az dokunulan tipte musluklar ve sabunluklar ve sıvı sabun tercih edilmelidir. (Sabundan çok üstündür ama sıvı sabunların kötü markaları ve fazla beklemişleride enfeksiyon kaynağı olabiliyor.)
Uzm.Dr. Esra Özaydın
İstanbul - 18.06.2002

kaynak


Sivoy 19 Şubat 2009 11:05

TENYA (SERIT)
Şerit hastalığı olarak da adlandırılabilecek olan taenia enfestasyonu parazit adı verilen küçük canlılarla meydana gelen ve genelde sindirim sistemini tutan bir durumdur. Tenyalar, az pişmiş veya çiğ et (tenya bulunan) yemekle bulaşır. Sığırlar genelde Taenia saginata bulaştırırken, domuzlar taenia solium taşıyıcısıdırlar. Tenyalar segmentli yani boğumludurlar. Her boğum yumurta üretebilme kapasitesine sahiptir.
Dünya genelinde son derece yaygın bir durumdur.

Sığır Tenyası (Taenia saginata)

Etle alınan tenya larvaları (olgunlaşmamış tenyalar) insan barsaklarında olgun hale gelebilirler ve boyları 4-6 metreye ulaşabilir.

Tenya hastalığı genelde her hangi bir belirtiye neden olmaz. Kişi kendisinde tenya olduğunu genelde dışkısında tenyaları görünce fark eder, özellikle de hareketli parçacıkları.

Nadiren karın üst bölgesinde ağrı, ishal, bulantı, kilo kaybı görülebilir. Bazen apendiks, safra kanalları ve pankreas kanalında tıkanıklığa neden olabilirler.

Dışkıda parazitin yumurta ve boğumlarının görülmesi ile tanı konur. Taenia saginata nın hareketli parçaları dışkıda görülebilir. Parazit yumurtalarını makat civarında toplayabilmek amacı ile kullanılan selofan bant yöntemi ile %85-95 hastada tanı konulabilir.

Tenya hastalığı, ilaçlarla ve genelde tek doz kullanılarak tedavi edilebilir. En çok kullanılan ilaç niclosamide etken maddeli ilaçlardır.

Domuz Tenyası (Taenia solium)

Uzunluğu yaklaşık olarak 5 metre civarındadır. Ülkemizde yaygın olmamakla birlikte dünyada çok yaygındır.

Sığır tenyasından farklı olarak beyin, kalp, göz, akciğer, cilt altı ve kaslarda kist oluşumuna neden olabilirler: Domuz tenyası bulunan yetişkinler ve çocuklar eğer yeter derecede hijyene dikkat etmezlerse, dışkılama sonrası elleri ile makattaki yumurtaları alarak yutarlar. Bu yumurtalar barsaklara ulaştığında içlerinden larvalar çıkar ve dokulara geçerek kister oluştururlar. Eğer larvalar beyne ulaşırsa epileptik ataklar (havale ?) ve diğer sinirsel problemlere neden olabilirler. Bu duruma cysticercosis adı verilir.

Diğer belirtiler sığır tenyasında olduğu gibidir.

Dışkıda yumurta ve larvaların görülmesi ile tanı konabilir. Ayrıca radyolojik incelemelerde kistler görülebilir. Cilt altındaki şişliklerden yapılan biyopsi ile de tanı konulabilir.

Tedavide tek doz niclosamide kullanılır. Kist oluşan durumlarda tedavi cerrahidir.

Balık Tenyası (Diphyllobothrium latum)

Bazı tatlı su balıkları ve som balığı Diphyllobothrium latum adı verilen tenya bulaştırabilirler. Genelde tuzlanmış, çiğ veya iyi pişmemiş balık eti ile bulaşır.

Bunların uzunlukları 3-10 metre uzunluğunda olabilir.

Bu parazitler barsağa tutunurlar.

Dişi parazit günde 1 milyondan fazla yumurta çıkarabilir.

Karın ağrısı, karın krampları, kusma, kilo kaybı ve Vitamin B12 eksikliği ve makrositer anemi gelişebilir.

Dışkıda bol miktarda bulunan yumurtaların saptanması ile tanı konur.

Tedavide tek doz niclosamide kullanılır.

Tenyalardan Korunma

Etlerin yeterli miktarda pişirilmesi tenya larvalarını parçalar. Tuvaletten sonra yeterli el yıkama ve daima uygun hijyen hastalığın yayılmasını önler.

Sağlık Bilgileri


Misafir 2 Ekim 2009 12:17

peki hersey guzelde sayin hocalarim ben bu haaliktan nasil kurtulacagim


Misafir 2 Ekim 2009 12:36

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1513462)
peki hersey guzelde sayin hocalarim ben bu haaliktan nasil kurtulacagim

hastalığınız varsa doktora görününüz ve tedavi yollarını size en uygun şekilde sunacağına inanıyorum.Geçmiş olsun


Misafir 29 Kasım 2009 20:12

hocam nasıl kurtuluruz dışkıdaki kurtlardan


Misafir 23 Şubat 2010 00:20

Alıntı:

bagirsak kurtlari nasil dokulur
eşim büyük idrarında beyaz kurtçuklar görmüş tedavisi nedir ne yapmamız gerek şimdiden teşekkürler...


Misafir 25 Ağustos 2010 07:58

lütfen cevap verin
 
Hocam şuan derimde kurtlar olduğunu farkettim ne yapabilirim


ener 25 Ağustos 2010 09:05

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1816540)
Hocam şuan derimde kurtlar olduğunu farkettim ne yapabilirim

Parazit Belirtileri ve Tedavisi
İnsanların bağırsaklarında yaşayıp çoğalabilen, toplumumuzda da sık görülen parazitler şunlardır.
  • Askaris
  • Oksiyur (kıl kurdu)
  • Giardia
  • Tenya(şerit)
ASKARIS
Askaris lumbricoides adlı parazitin neden olduğu,daha çok okul öncesi ve erken okul çağı dönemindeki çocuklarda görülen, genelde belirti vermeyen,ancak nadir de olsa ciddi akciğer hastalığı, safra ya da bağırsak tıkanıklığı yapabilen bir parazittir.
Askaris en sık hastalık tablosu yapan parazit olup,sıcak iklimin hakim olduğu bölgelerde daha çok görülür. Yurdumuzda ise özellikle Güneydoğu,iç ve doğu Anadolu ile Karadeniz bölgesinde daha fazla olmak üzere her bölgede görülür.
Erkek parazitin uzunluğu 15-25cm. dişilerde 23-35cm arasındadır. Gövde çapı ise 0.5 cm. kadardır. Erişkin parazitin yaşam süresi 1-2 yıldır. Bu süre boyunca dişi parazit ortalama günde 200.000 yumurta yumurtlayabilir. Hem erkek hem de dişi paraziti taşıyan çocukların dışkılarında döllenmiş yumurtalar bulunur. Bunlar dışkılama ile atılmalarını takiben 5-10 gün içinde,uygun ortam ve koşullarda, içlerinde kurtçuk bulunan yumurtalar haline dönüşürler. Bu aşamadan sonra bulaşma yeteneklerine sahip bu yumurtalar 6 yıl kadar canlı kalabilirler. Eğer sadece dişi parazit insan dışkısında varsa, bunların bulaşma özelliği yoktur.
Bulaşma
En sık görülen bulaşma şekli parazit yumurtalarını içeren dışkı ile toprak,gıda ya da suların ağızdan alınması ile olur. Insan dışkısının gübre olarak kullanıldığı bölgelerdeki bitkilerin çiğ yenmesi ile de bulaşma olabilmektedir.
Belirtiler
Kolik şeklinde karın ağrısı
Bulantı,kusma
Iştahsızlık
Allerjik döküntü(kurdeşen)
Ağızdan-burundan parazitin çıkması,gaitada görülmesi
Nadiren zatürre (löffler pnömonisi)
Bağırsak tıkanıklığı
Teşhis
Dışkıda tipik yumurtaların görülmesi ya da parazitin kendisinin görülmesi ile olur. Teşhis için tek bir gaita analizi yeterli olmayabilir,en az 3 kez analiz ve konsantre etme yöntemleri sonrasında daha güvenilir sonuçlar elde edilebilir.
Tedavi
Askarise etkili hekimin uygun önerdiği anti-paraziter ilaçlar kullanılır.
Korunma
3 temel yaklaşım vardır.
Paraziti olanların tedavisi
Dışkı ile bulaşmanın önlenmesi
Hijyen kurallarına tam uyulmasını sağlayacak eğitim
OKSIYUR (KIL KURDU)
Etken enterobius vermikülaris adlı sarımsı-beyaz renkte küçük bir parazittir. Erkeğin boyu 3-6mm.dişilerin boyu 8-13mm olup, enleri 0.3mm. civarındadır. Çiftleşmiş bir dişi 100.000 kadar yumurta bırakır. Yaşam süresi ortalama 2 aydır. Dişiler geceleri anüse doğru hareket ederek yumurtalarını anüs çevresine bırakırlar ve ölürler. Özellikle anüs ve etrafının kaşınması ile etrafa saçılan yumurtalar uygun ısı ve nemli ortam bulduklarında, altı saat içinde içlerinde kurtçuk bulunan bulaştırıcı yumurtalar haline dönüşürler. Bu yumurtalar kuruluğa 3-10 gün kadar dayanıklıdırlar.
Kıl kurdu tüm yaş ve sosyoekonomik gruplarda görülmekle beraber, çocukluk çağında özellikle 5-14 yaş arasında daha sık görülür.
Bulaşma
En sık bulaşma anüs etrafı bölgenin kaşınması sırasında ellere ve tırnaklara bulaşan yumurtaların ağız yoluyla alınması sonucu oluşur. Parazit yumurtlamayı takiben 6 saat içinde bulaşma özelliğine ulaşmaktadır ve bu durum 20 gün kadar sürebilmektedir.
Belirtiler
Genelde çok fazla belirti vermez.
En sık görülen belirti anüs etrafında özellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı
Burunda kaşıntı,diş gıcırdatma
Ishal,karın ağrısı
Iştahsızlık,kilo kaybı
Dışkıda kan
Teşhis
Kıl kurdunun kendisinin dışkıda görülmesi ya da sabah erken saatlerde anüs çevresinde yumurtalarının aranması ile olur. Yumurta aranması için uygulanan selefon yöntemi hem kolay hem de iyi sonuç veren bir yöntemdir. Bunun için selefonun (seloteyp) önce anal bölgeye sıkıca bastırılır,sonra lam üzerine yapıştırılıp mikroskopik muayene yapılır.
Tedavi
Kıl kurduna etkili hekimin önerdiği anti-paraziter ilaçlar kullanılır.
Korunma
Hijyen kurallarına tam uyulması
Parazitli kişilerin tedavisi
Aile bireylerinin taranması
Çocukların tırnaklarının kısa kesilmesi, çamaşırlarının yatak çarşafla rının kaynatılarak temizlenmesi,anüs bölgesinin temiz tutulması
GIARDIA
Giardia lamblia nın neden olduğu bir paraziter enfeksiyondur. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte ola ülkelerde sık görülür.
Bulaşma
Giardia kistleri bulaşmış su ve gıda maddelerinin alınması, kişiden kişiye direkt temas, oral veya anal seksüel temas, oyuncaklar ve evcil hayvanlar hastalığın yayılmasında başlıca rolü oynarlar. Arıtma sistemi yeterli olmayan bölgelerde ve kırsal alanlarda bulaşmış suların içilmesi ile salgınlar oluşabilir.
Belirtiler
Hastalık kendini 3 şekilde gösterebilir.
a-Hiç belirti vermeyebilir.
b-Akut ishal şekli: Sık, sulu, açık renkte bazen yağlı görünümde, kötü kokulu dışkılama ile başlar. Buna halsizlik, kolik tarzında karın ağrısı, karında şişkinlik, kusma,hafif ateş, iştahsızlık eklenebilir.
c-Kronik ishal şekli: Uzun süre devam eden yağlı, kötü kokulu dışkılama, karın ağrısı, karın şişliği ve kilo kaybı ile kendini gösterir.
Teşhis
İshalli hastalarda dışkıda giardianın kist ya da trofozoitinin görülmesi ile konulur.
Korunma
Hasta çocukların saptanıp tedavi edilmesi
Anne-baba ve bakıcıların kişisel hijyen konusunda eğitilmesi
Kreşlerde çevre şartlarının sağlığa elverişli hale getirilmesi
Giardia yolcularda,kamplarda tatil yapanlarda ve özellikle turistlerde sorun olabilmektedir. Temiz içme ve kullanma suyu sağlanması en önemli nokta olup, suyun temizlenmesinde rutin olarak kullanılan çöktürme, süzdürme, klorlama ve filtrasyon yöntemleri ile ortadan kaldırılmaktadır. Giardia kistlerini eradike etmek için en etkili ve güvenli yol suyun 3 dakika süre ile kaynatılması ya da sadece şişe suyu içilmesidir.
Tedavi
Giardia ya etkili hekimin önerdiği anti-paraziter ilaçlar kullanılır.
TENYA(ŞERIT)
Pişirilmemiş ya da az pişirilmiş hastalıklı sığır etinin yenmesi ile Tenya Saginata, domuz etinin yenmesi ile de Tenya Solium oluşur. Parazit 10-15metre kadar olabilir. Dışkıyla atılan yumurta toprakta 8 hafta yaşayabilir. Ülkemizde de sık olarak görülmektedir.
Belirtiler
Genellikle belirti vermezler. Karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi yakınmalar olabilir.
Teşhis
Dışkıda parazitin kendisinin ya da renkli ve hareketli segmentinin görülmesi ya da mikroskopik olarak yumurtaların saptanması ile olur.
Korunma
Etlerin iyi pişirilerek yenmesi en önemli koruyucu önlemdir.
Tedavi
Tenya ya etkili hekimin uygun gördüğü anti-paraziter ilaçlar kullanılır. Tenya dışkıyla çıkmaya başlayınca çocuk oturduğu yerden kaldırılmamalı,tenyanın tamamen düşmesi beklenmelidir. Tenya zorla çıkarılmaya çalışılmamalıdır. Çünkü baş düşmedikçe tenyadan kurtulmak mümkün değildir.
Çengelli Kurtlar
Beyaz ya da sarımtırak renkte olan çengelli kurt, 8 milimetre ila 1,5 metre arası boydadır. Yumurtaları pis sularda gelişir. dolayısıyla çocuklara pis sulardan geçer. Onikiparmak barsağında yerleşir ve çoğalırlar. Kan emerek beslendiklerinden bir müddet sonra kansızlık ve sindirim sistemi bozukluklarına sebep olurlar.
Tedavi:
Doktor kontrolünde ilaçla yapılır. Yukarıda geçen temizlik kuralları şüphesiz burada da geçerlidir.
Kedi-Köpek Parazitleri
Kedi, köpek, tavşan gibi evcil hayvanların barsaklarında gelişen bazı solucan tiplerinin dişileri, yumurtalarını bu hayvanların dışkısına bırakırlar. Dışkı ile dışarı atılan yumurtalar etrafa yayılırken; aynı zamanda hayvanların tüyleri arasına da girerler. Çocuk onları severken tırnak aralarına geçer; oradan da yemek yerken ağız yoluyla barsaklara ulaşırlar.
İnce barsaklara açılan yumurtalar, kurtcuk(larva) halinde kalıp gelişmezler. Barsak çeperlerini delip kana karışırlar. Kan yoluyla karaciğer, akciğer, beyin zarı ve göz gibi hayati önem taşıyan organlara yayılırlar.turkeyarena.com
DİKKAT:Tedavi ile vaktinde zararsız hale getirilmeyen parazitl larvaları, yerleştikleri dokularda kalıp kireçleşirler. Kireçlenmeleri halinde ameliyattan başka çare yoktur. erken müdahalelerde ilaç tedavisi yeterlidir.


Misafir 30 Haziran 2011 00:27

ben 17 yaşında bir erkeğim boyum akranlarıma göre biraz kısa ben küçükken bağırsak kurdu teşhisim vardı ama ilaçları kullanmamıştım şimdi boyumun kısalığı bundan kaynaklanıyor olabilir mi ?(kurtlardan)


Efulim 30 Haziran 2011 18:40

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 2121022)
ben 17 yaşında bir erkeğim boyum akranlarıma göre biraz kısa ben küçükken bağırsak kurdu teşhisim vardı ama ilaçları kullanmamıştım şimdi boyumun kısalığı bundan kaynaklanıyor olabilir mi ?(kurtlardan)

Verilen bilgiler tavsiye niteliğinde olup; uzman bir hekime görünmeyi ihmal etmeyiniz.

Boy kısalığı veya uzunluğu bağırsaklardaki rahatsızlık ile ortaya çıkmaz.Irsi veya kemik gelişiminizle alakalı olabilir.Bol kalsiyum içerikli beslenin ve spor yapmayı ihmal etmeyin.


Misafir 25 Kasım 2011 18:09

eşim büyük idrarında beyaz kurtçuklar görmüş tedavisi nedir ne yapmamız gerek şimdiden teşekkürler


Misafir 6 Ekim 2012 16:06

doktora gittim parazit var dedi internetten baktım ne olduguna nasıl geçer yan etkileri varmıı?


Misafir 2 Kasım 2012 00:40

Bende küçüklüğünden beri kurt var her gün küçük kurtlar çıkıyor pacamdan asya düşüyor ben bundan nasıl kurtulacağım


Misafirnaile 6 Kasım 2012 18:10

iyi aksamlar men azerbaycandan sizi rahatsiz edirem lutfen mene komek edin artiq hec doze bilmiyorum bir doktorda meni anlamir ancaq men kendimde derimde yeni canimda parlayan tokuntuler gorurem ayni zamanda birelerim olur hetta evime carpayima yeni her yerde olur banyo yapdiqca dahada cokalir canimda bedenimde sanki nese gezir beyaz tozcuqlar mene ele gelirki bunlar sirkedir sanki basimda nese gezir bazen bireler geneler tokulur butun gunu kenara cekilib kasinmaq isdeyirem asaqi bolgelerdede olur


Misafir 6 Kasım 2012 18:18

iyi aksamlar men azerbaycandan sizi rahatsiz edirem lutfen mene komek edin artiq hec doze bilmiyorum bir doktorda meni anlamir ancaq men kendimde derimde yeni canimda parlayan tokuntuler gorurem ayni zamanda birelerim olur hetta evime carpayima yeni her yerde olur banyo yapdiqca dahada cokalir canimda bedenimde sanki nese gezir beyaz tozcuqlar mene ele gelirki bunlar sirkedir sanki basimda nese gezir bazen bireler geneler tokulur butun gunu kenara cekilib kasinmaq isdeyirem asaqi bolgelerdede olurhocam burnumun icerisinde nese hiss edirem


Misafir 13 Şubat 2013 12:08

kurt
 
mendede beyaz kurtlar vardy hemde senelerce ilaçlar aldym faydasını göremedim.sonra bir yaşlı teyze dediki kabak çekirdegi iyi gelir.bir az kabak çekirdegi yedim gerçekden iyi geldi.ama başka bir problemle karşylaştım.47 kilodan 97 kiloya ulaştım


_EKSELANS_ 13 Şubat 2013 13:23

Vücudumuzu paylaştığımız organizmalar : İyi, kötü, güzel ve çirkin

İnsan kendi bünyesi dahilinde zannedildiği kadar da yalnız değil aslında. İçinde çok çeşitli ekosistemler
barındıran insan vücudunu bir süper organizma olarak da kabul edebiliriz. Her birimiz, vücudumuzun içindeki
veya derimizin üzerindeki gözle görülen ve görülmeyen birçok faydalı ve zararlı canlı organizma ile kaynaşmış
durumdayız. Vücudumuzun doğal, sağlıklı mikroflorasını oluşturan faydalı mikroorganizmalar, önemli hastalıklara neden olan bazı mikroplar ve parazitler ile birlikte yaşayan bizler aslında yürüyen birer ekosistemiz.
Bakteriler, virüsler, funguslar ve tek hücreli canlılar olan protozoalardan oluşan yaklaşık 2000 farklı türden,200 trilyon kadar mikroskobik organizma şu anda vücudumuzun içinde yaşıyor, besleniyor, çoğalıyor, savaşıyorve ölüyor. Özelliklede sindirim sisteminde bulunan 1000 kadar farklı türden mikroorganizmanın toplamağırlığı nerdeyse 2 kilogram, bu görülebilecek en geniş mikroorganizma koleksiyonu. Aynı şekilde, derimizinher bir santimetrekaresinde 1 milyondan fazla mikroorganizma konuk ediyoruz. Bir mikroorganizma topluluğu kafatası derisindeki saç kıllarının diplerine tutunup yaşarken başka bir topluluk dirseğimizin kıvrımlarına yerleşiyor.
Ağzımızın içinde ise yüzlerce farklı türde organizma barındığı biliniyor. İnanılmaz değil mi? Bahsettiğimiz
öyle bir çeşitlilik ki, tek bir dişin farklı yüzeylerinde birbirinden tamamen farklı mikroorganizma topluluklarının
bulunması bile mümkün. Yapılan araştırmalar, fizyolojik olarak birbirinden pek de farklı olmayan vücut kısımlarının birbirine benzer mikroorganizma toplulukları içerdiğini gösteriyor. Birbirinden farklı kısımlarda ise, örneğin terleyen koltuk altlarında ve kuru önkol kısımlarında çok farklı mikroorganizmalar bulunuyor. Mikroorganizmalar kirpiklerimizden ayak parmaklarımızın arasına kadar, vücudumuzun her köşesine yerleşmiş durumda. Bu mikropların yaklaşık % 99’unu bakteriler oluşturuyor. Bilinçsizce kullanılan geniş spektrumlu antibiyotiklerin bu doğal mikrofloraya verdiği zarar tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük. Antibiyotikler hastalık yapan bakterilerle birlikte Lactobacillus acidophilus gibi birçok faydalı bakteriyi de öldürüyor. Bu yüzden pek çok insan antibiyotik kullandığı zaman sindirim sisteminde rahatsızlıktan şikâyet ediyor. Günümüzde ise bu durumun bilincine varmış milyonlarca yetişkin, prebiyotik içeren ek gıdalar tüketmeye gayret ederek bağırsaklarındaki probiyotik dengesini korumaya çalışıyor. Trilyonlarca sağlıklı mikroflora vücudumuza nasıl ve ne zaman yerleşiyor?
Yeni doğan bebeklerle yapılan bir çalışma sonucunda araştırmacılar yaklaşık 100 kadar mikroorganizma türünün doğum sırasında vücudumuza yerleştiğini artık biliyor. Başka bazı mikroorganizmalar da doğumdan sonra annelerin derilerinden bebeklere geçiyor. Bebeğin dış çevreyle ve diğer insanlarla teması arttıkça vücuttaki mikroorganizmaların sayısı da giderek artıyor ve mikroorganizmalar çeşitleniyor. Bebek altı aylık olduğunda vücudunda yaklaşık 700 farklı türde mikroorganizma barınıyor, üç yaşına geldiğinde ise her bireyin tıpkı parmak izi gibi, kendine has bir mikrobiyal florası oluşuyor. Gen diziliminin belirlenmesi çalışmaları bebeklerin vücudundaki sağlıklı mikroflorada daha çok fungus türü organizmalar bulunduğunu gösteriyor, yetişkin bir insanın vücudunda ise bakteriler baskın. Bebeklikten itibaren vücutlarında sağlıklı ve dengeli bir mikroflora gelişen insanların bağışıklık sistemlerinin daha kuvvetli olduğunu ve metabolizmalarının daha etkili ve sağlıklı çalıştığını savunan araştırmacılar, anne sütünün bu duruma büyük katkısının olduğunun da altını çiziyor...
İnsan vücudunun içinde gizli ve esrarengiz yaşamlar olduğu, hayli garip görünümlü organizmaların vücudumuza yerleşmiş olduğu fikri kulağa biraz ürkütücü gelebilir, fakat vücudumuzun daimi konukları olan birtakım mikroorganizmalar aslında tamamen zararsızdır. Bu gözle görülemeyen canlıları tanımak ve sağlığımızı nasıl etkiledikleri hakkında bilgi edinmek için yapılan çalışmaların sayısı gün geçtikçe artıyor...
Vücudumuzda mikroflora bulunmasaydı, hepimiz sağlıksız olurduk, tükettiğimiz gıdaları sindiremezdik ve bağışıklık sistemimiz çökerdi. Bu mikroorganizmalar doğduğumuz andan itibaren bizimle ve birbirleriyle uyum içinde yaşıyorlar. Biz onlara yaşamaları için bir ortam sunuyoruz, onlar da bize çeşitli vitaminler ve aminoasitler sağlıyor. Daha da önemlisi hastalık oluşturan hemcinslerine karşı koruyucu bir tabaka oluşturuyorlar. Vücudumuzu paylaştığımız faydalı organizmalarla aramızdaki uyum bazen dışarıdan gelen ve hastalık yapan organizmaların işin içine girmesiyle bir karmaşaya da dönüşebilir. Virüs, bakteri, protozoa ve fungus gibi bazı zararlı mikroorganizmalar vücudumuzu istila edip bulaşıcı ya da kronik hastalıklara neden olabilir. Örneğin nezle, grip, suçiçeği, kızamık, AIDS ve rahim ağzı kanseri gibi hastalıklara bazı virüsler neden olur. Boğmaca, zatürre, verem gibi hastalıklara da bakteriler neden olur. Bazı tropik ülkelerde çok sık rastlanan sıtma hastalığına ise Plasmodim cinsi bir protozoa neden olur. Saç kıran ve ayaklarda görülen mantar hastalıkları fungusların neden olduğu, en bilinen hastalıklar arasındadır. Bu mikroorganizmaların bazıları vücudumuzda zaten bulunur ve bağışıklık sistemi zayıfladığı anda hastalığa neden olurlar, bazıları ise dışarıdan bulaşarak vücudumuzu istila eder.
Zararlı mikroorganizmaların vücudumuzdaki varlıklarını oluşturdukları belirtilerle bir şekilde, ister istemez hissederiz. Ama bazen varlıklarını hissedemediğimiz parazitlerle de vücudumuzu paylaşmak durumunda kalabiliriz.
Parazitler, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmalardır. Bu canlılardan bazıları ancak mikroskopla görülebilirken, bazıları 10-15 metre uzunluğa ulaşabilecek kadar erginleşebilir. Bir parazit, üzerinde yaşadığı canlının besinine, enerjisine ve hatta hücrelerine ortak olarak yaşamın sürdürür. Karın ağrısı, alerjik döküntüler, uykusuzluk, yorgunluk, unutkanlık, iştahsızlık, kansızlık, demir noksanlığı, bulantı, kusma, ishal, kabızlık gibi çok geniş yelpazede belirtilere neden olurlar. Parazitler iyi pişmemiş etleri, iyi yıkanmamış sebzeleri, bulaşık suları tükettiğimizde ağız yoluyla ya da bulaşık toprak ve sulardan deri temasıyla vücudumuza girer. Bazıları da sivrisinek ve karasinek ısırmalarıyla vücudumuza yerleşir. Parazitler sadece bağırsaklara değil vücudumuzun hemen hemen her yerine, örneğin akciğere, karaciğere, kaslara, eklem yerlerine, beyne, deriye ve hatta gözlerimize yerleşirler. Bazı insanlar sürekli açlık hissi ile kıvranır ve devamlı yemek yeme ihtiyacı duyar ama bir türlü kilo almazlar. Belki de farkında olmadan yedikleri ve içtikleri tüm gıdalar vücutlarında yaşayan parazitler tarafından tüketiliyor ve geriye sadece hiçbir besin maddesi içermeyen bir posa ve parazitlerin dışkıları kalıyordur. Bu parazitlerle ilgili en önemli gerçeklerden biri de hayli gelişmiş bir hayatta kalma mekanizmalarının olması. Tek yaptıkları şey yemek, içmek ve üremek. Daha da kötüsü, çok hızlı çoğaldıkları için bu organizmalardan kurtulmamız o kadar da kolay olmuyor, üstelik vücudumuza yerleştikleri andan itibaren 10-30 yıl içimizde kalabiliyorlar. Genelde tıbbi olarak teşhis edilmeleri de çok zor. Fakat bazı parazit solucanların neden olduğu hastalıkların, örneğin fil ayağı hastalığının belirtilerini gözden kaçırmak pek de mümkün değil. İnsan vücudu binlerce farklı türde parazite ev sahipliği yapabilir. Bunlar arasında yuvarlak solucanlar, kıl kurdu, çengelli kurtlar, kamçı kurtları, tenya (şerit) kurtları en yaygın olanlardır. İstatistiki değerlere baktığımızda dünya genelinde yaklaşık 1.5 milyar insanın vücutlarında yuvarlak solucan barındığını görüyoruz. Kamçı kurtlarının yaklaşık 1 milyar insanı, kancalı kurtların ise nerdeyse 1.3 milyar insanı enfekte ettiği belirtiliyor. Son derece zararlı canlılar olan parazitlerden korunmanın temelinde, yenilen içilen gıdaların temiz ve sağlıklı olması, çiğ olarak tüketilen yiyeceklere çok dikkat edilmesi ve genel hijyen kurallarına uyulması yatıyor. Şimdiye kadar bahsettiklerimiz vücudumuzun içinde bulunan parazitlerdi, bir de hepimizin bildiği bit, pire, kene, uyuz böcekleri gibi dış parazitleri de düşünürsek aslında sandığımızdan daha fazla parazit ile iç içe yaşadığımızı fark ederiz. Ürkütücü, ama hayatın gerçeklerinden biri, hiç birimiz sandığımız kadar yalnız değiliz!



Saat: 06:29

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık