MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Cevaplanmış (https://www.msxlabs.org/forum/cevaplanmis/)
-   -   Atıklar kaç yılda yok olur? (https://www.msxlabs.org/forum/cevaplanmis/267764-atiklar-kac-yilda-yok-olur.html)

Misafir 31 Ağustos 2009 18:33

Atıklar kaç yılda yok olur?
 
Atıklar kaç yılda yok olur?


fadedliver 31 Ağustos 2009 18:37

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1470641)
yemek atıkları
kumaş atıkları
naylon
kağıt
teneke
cam atıkları doğada kaç yılda yok olur

Çöpe atılması yada lavaboya dökülmesi bir dakika bile sürmeyen kağıtlar, yağlar, piller ve plastik malzemeler tahmin bile edememeğimiz sürelerde doğaya karışıyor. Örneğin çiğneyip attığımız bir sakız 2 yıl sonra doğada kaybolurken, bu süreç cam şişelerde 400, plastik eşyalarda 5000 yıla kadar çıkabiliyor.

Bütün bu süreçte çevreye ve insan sağlığına verilen zarar ise her geçen gün katlanarak artıyor.

Artan nüfus ve çoğalan tüketim oranı konunun çözülmesini daha da zorlaştırıyor. Dünyada her beş dakikada 2 milyon pet şişe üretiliyor,30 saniyede 106 bin kutu içecek tüketiliyor ve her yıl 20 milyon ton lastik üretiliyor.


Ve bunların hepsi sofralardan, arabaya, saç tokasından, ayakkabı tabanına kadar hayatımızın hemen her alanında yer alıyor. Tüm bunların doğaya karışmasıysa nesiller boyu sürüyor. Atık yağlar ise konunun bir başka boyutu. Lavaboya dökülen 1 litre sıvı yağ suya karıştığında 1 milyon litre su kirleniyor.

Hiç düşünmeden çöpe attığımız kağıtlar hem ormanların yok olmasına neden oluyor, hem de dünyanın oksijen kaynaklarını yok ediyor. Ancak bilinçsiz tüketim devam ediyor. Sadece İstanbul'da her gün 3000 ton kağıt çöpe gidiyor. Bu da yaklaşık binlerce ağacın kesilmesi anlamına geliyor.

Peki bu tablo sonrasında tüketiciler ve üreticiler neler yapmalı? Eski zamanlarda atıklar daha çok yakılarak yok edilirken bu yöntemin zararları toplumları artık başka çözümlere itiyor. Çünkü yakma sırasında havaya karışan kimyasallar çevre ve insan sağlığına ciddi zararlar verebiliyor.

Bu nedenle en sağlıklı ve uygun çözüm geri dönüşüm. Artık birçok ürün tasarlanırken nasıl geri dönüşebileceği göz önünde bulunduruluyor. Çünkü geri dönüşümün faydaları saymakla bitmiyor. Özellikle atıklar arasında ciddi bir tehlike içeren yağlar konusunda son yıllarda kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. Geri dönüştürülerek biyodizel, arap sabunu ve hayvan yemi üretiminde kullanılan atık yağlar için birçok ülkede geri dönüşüm kuruluşları faaliyet gösteriyor.

Kağıt dönüşümünde ise tüm dünya artık daha duyarlı... Atılan bir kağıdın bile nelere mal olabileceği biliniyor. Ancak bu bilincin yayılması ve sürekli uygulamalara gidilmesi gerekiyor.


fadedliver 31 Ağustos 2009 18:38

Şanpuan şişesini doğaya bıraktık. Kaç yılda, parçalanır ve yok olur?
(450 – 650 yıl)

Su boruları ya da pvc pencere kenarlarını doğaya bıraktık. Kaç yılda kaybolur?
(1000 yıl)

Teneke kola kutusu doğada kaç yılda kaybolur?
(100 yıl)

Biletler doğada kaç yılda kaybolur?
(2 – 4 hafta)

İp parçaları doğada ne kadar zamanda yok olur?
(3 – 14 ay arası)

Pamuklu kumaşlar doğada ne kadar zamanda yok olurlar?
(1 – 5 ay arası)

Yün çoraplar doğada kaç yılda yok olurlar?
(1 – 2 yıl)


The Unique 31 Ağustos 2009 18:47

yemek atıkları: 3- 5 ay
kumaş atıkları 1 yıl
naylon 1000 yıl
kağıt 5- 6 ay
teneke 100 yıl


Misafir 18 Eylül 2009 11:55

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1494319)
KAĞIT KAÇ YILDA KAYBOLUR

kağıt 5- 6 ay'da yok olmaktadır.

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1489907)
peki ya cam kaç yılda yok olur

Bu süreç cam şişelerde 400, plastik eşyalarda 5000 yıla kadar çıkabiliyor.


ener 18 Aralık 2010 23:04

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1904299)
PİLLER KAÇ YILDA YOK OLUR?

Pil Hakkında | Pillerin Doğada Yok Olma Süreci
Cihazlar içerisinde bulunan pil ve bataryaların hizmet ömrü esnasında veya herhangi bir cihaza takılmadan muhafaza edilmeleri sırasında insan sağlığına hiçbir şekilde negatif etkisi bulunmamaktadır. Hizmet ömrünü tamamlamış veya herhangi bir şekilde hasar görerek kullanımı mümkün olmayan pillere ise atık piller denir. Atık pillerin çöpler vasıtasıyla toprağa karışması, denizlere, akarsulara ve kanalizasyonlara atılması veya yakılmaları durumunda içerdikleri kimyasal maddeler çevrenin kirlenmesine yol açabilmektedir. Ancak bahis konusu kirlenmenin tahmin edildiği gibi kısa sürede gerçekleşmesi mümkün değildir ve yapılan araştırmalarda bu sürecin 5-15 yıl kadar olduğu doğrulanmıştır. Diğer taraftan, tehlikeli atıklar bünyesinde bulunan atık piller oranının yalnızca %0,2 civarında olduğu Avrupa daki birçok katı atık depolama sahasında yapılan testler sonucunda belirlenmiştir.
Çinko-karbon ve alkali-mangan pillerinin bünyesindeki zehirli cıva maddesi tedricen azaltılmış ve bugün %0,0005 oranının çok altına indirilmiştir. Bu hesaba gör bir ton atık pil içerisinde azami 5 gram cıva bulunabilecektir ve bahis konusu miktarın çevre kirlenmesine ve insan sağlığına hemen hemen hiçbir negatif etkisi yoktur. Diğer taraftan, tanınmış pil markalarının büyük bir kısmı sıfır cıvalı olarak üretim yapabilmektedirler. Bu nedenlerle pillerdeki civa maddesi özellikle Avrupa’daki geri kazanımcılar için artık bir sorun olmaktan çıkmış ve bu yönde yeni teknolojilerin geliştirilmesi hemen hemen durdurulmuştur. Buna karşılık düğme piller %2’ ye kadar cıva içerebildiklerinden diğer pil atıklarından ayrıştırılması ve ilgili tesislerde geri kazanıma gönderilmesi gerekmektedir.Atık nikel-kadmiyum pilleri bünyesindeki nikel ve kadmiyum maddeleri çok uzun sürelerden beri geri kazanılmaktadır.Nikel değerli bir metaldir ve pillerden geri kazanılan kadmiyum maddesi de tekrar pil üretiminde kullanılır.Bu nedenle ve atık nikel-kadmiyum pilleri artı ekonomi yarattığından, bahis konusu atıklar %90 ve üzerinde bir oranla toplanıp, geri kazanıma yollanılabilmektedir. Dolayısıyla Ni-Cd pillerinden ötürü, kadmiyum maddesinin çevreye negatif etkiler yaratması fenomeni gittikçe etkisini kaybetmektedir. Ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi, bu tür pillerin önümüzdeki 5 – 10 yıl içerisinde üretim ve pazarlanması çok büyük oranlarda kısıtlanacaktır.


LiSeLi 19 Aralık 2012 19:11

Çöpe atılan kağıtlar, piller, plastiklerin yokolması yüzyıllar sürüyor.
-Cam şişe : 4000 yıl
-Ciklet : 5 yıl
-Kutu kola : 10 yıl
-Pet şişe : 400 yıl
-Pilastik malzemeler 1000 yıl
-Plastik çakmak 100 yıl
-Kağıt-gazete : 3 ay
-Aliminyum : 100 yıl
-Telefon kartı 1000 yıl
-Poliüretan : 1000 yıl
-Plastik tabak : 500 yıl
da yok oluyor ................


_EKSELANS_ 29 Aralık 2012 21:55

Geri dönüşümün önemi ile ilgili çok anlatılacak durumlar bulunmakla beraber, ana hatlarıyla önde gelen yönleriyle konunun önemini açıklayalım. Geri dönüşüm konusu yeryüzünde ve yer altında bulunan kaynakların korunması, hızla tüketilmemesi, sağlıklı ve kabullenilebilecek bir harcanma hızı ve dengesine oturtulması için bilim dünyası tarafından önerilmiştir. İlk söylenişi insanların tabiata olan sevgisinden kaynaklanarak, bizlerin yaşamını olumlu yönde etkileyen ağaçların korunması için kâğıtların geri kazanılması gerektiği şeklinde olmuştur. Nitekim ilk uygulamalarda kağıdın kazanılmasına çok önem verildiği görülür. Bu en gelişmiş ülkelerde de aynı şekilde yaşanmış, bizlerde de aynı şekilde olmaktadır. Öğretmenlerimizin öğrencilerden evden gazetelerinizi, kâğıtlarınızı getirin gibi söylemleri halen kulaklardadır.

Ancak şunu belirtmemiz gerekir ki insanların tüm ekonomik yaşamları, yaşamlarına şekil vermek ve rahat yaşayabilmek için bir takım maddeleri, malzemeleri ve oluşturulmuş ürünleri satın alabilmek içindir. Ancak ne satın alırsak alalım sonuçta bunların çok kısa sürede veya yıllar sonra akibeti “çöp” olmaktır. Yani bakmadığımız ve görmediğimiz, görmek istemediğimiz bir olgu var burada, biz insanlar “çöp üretmek için yaşayan” varlıklarız. Toplumumuz yaşamında bunu görmelidir. Görebilmelidir. Bunu şunun için belirtmek gerekiyor, günümüz dünyasında çevre konusundaki ekonomik harcamalar 600 milyar doları aşmış durumdadır. Ve her yılda bu toplam değer %4’e yakın bir oranda genişlemektedir. Yani her yıl yaklaşık 20-25 milyar dolar hacim genişlemesi olmaktadır. Çevre masraflarının toplamının yaklaşık %40’ını “çöp yönetimi” masrafları oluşturmaktadır. Yani 2008 yılı rakamı olan toplam 600 milyar doların %40’ı olarak 240 milyar dolar sadece çöp yönetiminde söz konusu olmaktadır.

A.B.D. Batı Avrupa ülkeleri ve Japonya çevre masrafları veya çevre yatımları veya çevre hizmetleri veya çevre yönetimi yapabilmek için hizmet, cihaz, kimyasal vb. ihracatlarını da kapsayan çevre masraflarını kendilerinin dünyadan ekonomik olarak genel yararlanma oranlarının çok üstünde bir oranda gerçekleştirmektedirler. Örnekle açıklamak gerekirse, 2001 yılı itibariyle, A.B.D., dünyanın ekonomisinde %28 oranında bir dilime sahipken, çevre konuları söz konusu olduğunda bu oran %38,5’i bulmaktadır. Batı Avrupa’nın çevre pazarındaki dilimi %29,3 olmuştur. Japonya ise dünya genel ekonomisinde %10 oranında meşgul iken çevre pazarında %17 oranında meşgul şeklinde gözükmektedir. Buradan şunu ifade etmek gerekiyor, tüm çevre konuları gelişmiş ülkeler için bir geçinme kaynağı durumuna da gelmiştir. Sektörde milyonlarca insan çalıştırılmaktadır.

Şimdi buradan tekrar geri dönüşüm olgusuna dönersek, geri dönüşüm çok önemli gibi gözükmekte ve eğer sistemli bir yola oturtulabilirse ekonomiye çok önemli bir canlılık sağlayabilir. Ancak bunun uygulanmasında dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar, çizgiler bulunmaktadır. Bunlara dikkat edilmeden yapılacak “düşüncesiz geri dönüşüm” hareketi geri dönüşümün ekonomiye zarar vermesi, işin sosyolojisini yaralaması, hatta geri dönüşü olmayan toplumun konuya olan inancının yıkılmasına neden olabilir. Bu konuya tekrar dönmek istiyorum.

Belirtmek istediğim çok önemli bir konu var. Oda şudur. Geri dönüşümden daha önemli bir husus var. Oda “atıkların oluşmasını azaltmaktır“. Bu toplumumuz için çok önemlidir. Öğretmenlerimiz eskiden tasarrufu öğretmeye çok önem verirlerdi. Bu konu giderek çok daha fazla önem kazanmaktadır. Öğretmenlerimiz geri dönüşüme olan ilgileri 1 ise tasarrufu anlatmaya zamanlarını 5 oranında ayırmalıdırlar. Bu yolla toplumun çevre için yapacakları harcama azalacağı gibi, doğal kaynaklarımız da korunmuş olacaktır. Tasarruf yapma ile ilgili olarak, toplum özendirilmelidir.

Toplum eğitiminde çevre ile ilgili yapılması gerekenler sadece öğrencilere değil, ve hatta özellikle büyüklere de anlatılmalı ve benimsetilmelidir. Büyüklerin yaşadığı ortamda çocukların öğrendiklerine güvenerek toplumun bu konulara duyarlı hale gelmesini beklemek hayaldir. Mantıklı olmadığı gibi bu konuda ısrar edenlere de ders olmuştur. Ergenliği geçmiş tüm toplum yaşayanlarının çevre bilincine sahip olması ve kendilerini geliştirmeye açık olmaları gerekmektedir. Bu konuda yaşayarak gördüğümüz bu yanlış, toplumumuzun geri dönüşüme istediği ilgiyi göstermemesine de neden olmaktadır. Toplum kendi kendini eğitecek, uyarak, düzeltecek olgunluğa ve karşılıklı saygı duyulmasına ulaşmalı ve alışmalıdır.

Gerçi bu konuda toplumumuz bir arada derede kalmış durumdadır da diyebiliriz. Çünkü geri dönüşüme sistem kurulmadığından, sistem olmadığından ümitsiz gözle bakmaktadırlar. İnsanların içinde olan doğaya olana sevgi kıpırtıları dışa vuramadan günlük yaşam içinde sönmektedir. Bu bakımdan topluma yaşanabilir ve yaşatılabilir bir geri dönüşüm sistemi modeli sunulmalı, bu model her tür toplum için uygulanabilir öğeler içermelidir. Buarada toplum içinde halen sokaktan ve konteynerlerden çöplerin ayıklanarak toplanmasını da savunan insanlar da mevcuttur ki bunları kaale dahi almıyorum. Kem alat ile kemalat olmaz (Kötü aletler ile olgunluk ve gelişme olmaz). Mantıksız yollarla insanların ve toplumun önünü tıkayanlar ve toplumun gelişmesine set olanlar sistem olduğunda ortada gözükmeyeceklerdir. Bunlar bugünümüz ortamının doğal oluşumlarıdır.

Geri dönüşümün uygulanacağı toplumların ürettiği atık miktarı, geri dönüştürülebilir maddegeri dönüşüm sistemlerinin şekline yön verecektir. Her topluluk için ayrı etütler yapılmalıdır. Uygulanacak yöntem, ekonominin ve kaynak korunması prensiplerine aykırı olmamalıdır. Yani toplama ve bertaraf yöntemi, astarı yüzünden pahalı bir garipliğe sahip olmamalı ve aynı zamanda toplama ve bertaraf yaparken harcanan malzeme, yakıt vb. de kabul edilebilir düzeyde olmalıdır. Bunun için konuyu açıklamak için genelleme yaparsak, çok uzak ayrık durumda yerleşilmiş yerlerde toplama, çok yoğun yerleşilmiş şehirlere göre daha pahalı ve kaynak israflı olmaktadır. oranı ve bu atıkların oluştuğu alandaki nüfusun yoğunluğu vb. gibi etkenler uygulanacak
İşin ekonomik yönü çok önemlidir. Ancak yine onun kadar önemli olan ise toplumun hazır olup olmadığıdır. Toplumun gönüllülük ve kendinden feragat düzeyleridir. Bunlarda istenen düzeyde katılım olmaması da sistemlerin yürümemesine neden olacaktır. Gönüllü olmanın ötesinde feragat seviyesi de önemlidir. Bunu batı toplumlarında görebiliyoruz. Toplumkendi geleceği adına, ambalaj atıklarının kapıdan toplanmasını beklemek yerine ambalaj atığı, e-atığını vb. konteynerlere ve toplama merkezlerine bizzat getirmektedir. Bu yolla hem sistemin başarılabilme düzeyi artmakta, maliyeti düşmekte, kaynakların korunmasına yardımcı olunmakta ve toplumda ortak yaşamanlamlığı bilinci de artmaktadır.

Çöpe atılan maddelerin bozunma süreleri ile ilgili olarak bazı bilgiler topluma verilmiştir. Bunlar laboratuar şartlarında Gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar sonucunda elde edilen bilgilerdir. Bazı maddeler için günler, haftalar belirtilirken, bazıları için yüz yıllar dillendirilmektedir. Tabiki hiç kimsenin 100 yıl boyunca bu maddeyi bozunması beklemesi söz konusu olamaz. Bu bilgiler, ölçülebilir bir zaman zarfında ölçülebilir belirli miktarda birazalma değişmesinin, tüm maddeye genişletilerek hesaplanması ile olmaktadır. Bazı çalışmalarda ise işi hızlandırıcı yüksek sıcaklıkta dönüşümtespitleri yapılıp, bunlar normal koşullara hesapla dönüştürülmektedir. Literatürde rakamlar arasında kısmen farklılıklar ve çok tekrarlar da var isede her malzemenin kendine özgü bir mertebesel bozunma süresi bulunmaktadır.Bozunma işi sıcak/soğuk iklimlere, toprak özelliklerine ve ortamda mikroorganizmaların yoğunluğuna vb. bağlı olarak değişebilmektedir. Ancak yine her malzemenin yapısından kaynaklanan bir ortalama dönüşüm süresi bulunmaktadır. Bu arada malzeme kalınlığı, molekül yapısı, ambalaj olarak kullanıldığı yerde etkili olmaktadır. Bunun örneği plastiklerdir. Plastik kalınlaştıkça ayrışması zamanalmakta, molekül yapısı farklı her plastik türü ayrı zamanda doğadan kaybolmaktadır. Eğer aynı plastik türü bir akünün kabı olarak kullanılmış ve bir diğeri de diyelim ki deterjan kabı olarak kullanılmış ise akü kabı kısmen de olsa daha çabuk bozunabilmektedir. Üstü kaplanmış, boyanmış plastikler ise biraz daha geç doğanın bağrında yer almaktadır.
Bazı örnek maddelerin doğada kaybolma sürelerini sıralarsak;
  • Muz kabuğu: 2-10 gün,
  • Dikiş ipliği: 3-14 ay,
  • Pamuk: 1-5 ay
  • Kağıttan taşıma çantası: 2-5 ay,
  • Halat: 3-14 ay,
  • Portakal kabuğu: 6 ay,
  • Sigara: 1-12 yıl arasıdır ki, tütün Kızılderililer tarafından sadece sigara olarak kullanılmamıştır. Tarımda ve günlük yaşamda doğal böcek öldürücü olarak da kullanılmıştır. Bunu basitçe saksınızda solucanlar oluşuyorsa, biraz tütün serpin, solucanların öldüğünü görerek belirleyebilirisiniz.
  • Süt ve meyve suyu tetra kutuları: 5 yıl,
  • Deri ayakkabı: 25-40 yıl,
  • Naylon 6 iplikten elbise: 30-40 yıl,
  • Plastik taşıma torbası: 15-1000 yıl,
  • Biyolojik ayrışabilir plastik taşıma torbası: 9 ay-5 yıl,
  • Alüminyum kutu: 80-100 yıl,
  • Çocuk bezleri, diaper: 500-800 yıl,
  • Cam şişe: 1 milyon yıl,
  • Plastik şişeler ve kutular: yüzlerce yıl,
  • Teneke kutu: 50-100 yıl,
  • Gazete kağıdı: 25-50 yıl,
  • Polistiren: Binlerce yıl,
Günümüzde bitki kaynaklı plastikler de üretilmeye başlanmıştır. Bu tür plastikler, petrol tüketimini azaltacak en önemli etkenlerdir. Buna karşılık, petrol kaynaklı olup da içine nişasta, demir tozu vb. katılarak ayrışabilirliği artırılan plastik ürünlerde vardır ki bunlar sonuçta petrole dayandıklarından mantıksal olarak geleceği koruyucu kavramı temsil etmemektedirler. Bitki kaynaklı plastiklere doğru yönelmek gerekmektedir. Bunlar gelecek vaat etmektedir. Çünkü bunların ayrışması, petrol kaynaklı olanlara göre çok erken olmaktadır. Burada bir noktayı ayrıca açmak vebelirtmek istiyorum. Gelişmiş ülkelerdeki sistemler de “mükemmel üstü mükemmel”sistemler değildir. Aksayan kısımları kısmen olabilmektedir. Ancak kurulu haliyle sistem, çok önemli başarılar ve faydalar sağlamaktadır. Önemli olan bir sistemin kurulup, çalıştırılmasıdır. Ancak toplumların büyüklüklerine bağlı olarak sistemleri düşünüp, tasarlayıp, doğru başlangıçlar da yapmak gerekiyor. Topluma geri dönüşüm konusunda haksızlık ediyoruz. Bilinçsizler, bilgisizler, isteksizler… Bu düşünceye şimdilik katılmamız doğru olur mu? Ekonomik, teknolojik, sosyolojik ve Çevre Mühendisliği gerçeklerine sırtını dayamış bir sistem kurup, önerip toplumun önüne çıkmadıkça bu iş olmayacak. Kendimizi kandıracağız, erişebildiğimiz bugünkü oranlarla oyalanacağız. Bunun için topluma ayakları yere basan sistem sunulmalıve toplumun buna karşılık hiçbir beklenti içine girmeden, gönüllü ve feragatedici düzeyde katılması, katkıda bulunması gerekmektedir.


Misafir 4 Ocak 2014 16:18

kumaş petşişe plastik maddeler cam şişe kağıt doğada ne kadar sürede yok olur
 
Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1775766)
yemek kumaş naylon poşet kagıt teneke cam kaç yılda yok olur

cam şişe 4000 yıl
plastik maddeler 5000yıl
pet şişe 400 yıl
kumaş atıkları 1 yıl
kağıt 5 6 yıl arası



Saat: 11:35

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık