Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili atasözleri ve deyimler nelerdir? Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili atasözleri ve deyimler nelerdir? |
Yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili sözler Şeytan siz fakirlikle korkutur ve size cimriliği telkin eder. Allah ise size katından bir mağrifet ve bir lütuf vaat eder. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir. BAKARA Eğer yarasına merhem sürüp önüne biraz dünyalık koymayacaksan, kırıp geçiren yılın darlığı içinde, zavallı yoksula “Nasılsın?” deme. SADİ İnsanlar birbirine yardımdan el geçtikleri gün insanlık yok olur. Karşılıklı dayanışma olmazsa toplumlar olmaz. Walter SCOTT Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez. MEVLANA Bir başkasının yaşamasına yardım etmeyen, yaşadığını iddia edemez Merry BROWN Minnet sahibinin ihtiyacını görmek, dostluk kapısının anahtarıdır. Abdullah el BASRİ Dostuna da düşmanına da yardım et, çünkü o zaman dostunla daha yakın dost, düşmanınla da daha dost olursun. CLEBBUL Düşenin elinden tut ki sende düştüğün zaman tutacak bir el bulasın. A.F BAŞGİL Çoban, kurdun işine razı olursa, köpek yabancıya havlamaz. Ebu ÜMAME Düşmanına bir şey vermek, dostundan bir şey almaktan daha iyidir. Gustav Van MOSER Yardım edeceğin kişiye bir şey demeden yardım et. EFLATUN Yardımlaşma ve dayanışma, bir toplumun gelişmesi için en güzel vesiledir. KESLER Bir kör bir başka köre yol gösterirse ikisi de. Matthew HENR Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten Mürüvvetmend olan mazluma el çekmez ianetten. N.KEMAL Bir el ki olmaya hayr-ı hasenatı, Verilmez ona cennet ilinin derecatı. Niyazi MISRU Sacayağın ayağı üç olur, Birbirine güç olur, biri kulursa hiç olur. Türkmenistan Türkleri Atasözü Gerçek Müslüman isen, yardımdan durma geri, Faydalı olamıyorsan, zararlı olma bari İsmail ÖZCAN Yalnız olan rahat görmez, yardımlaşan, yorulma bilmez. Tatar Atasözü Allah yardım ederse kuluna her iş girer yoluna. Türk Atasözü Kendine yardım etmeyene, Tanrı’da yardım etmez. SOPHOCLES İyilik ve takva için yardımlaşınız. Maide–3 Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarf edenler var ya, onların mükâfatlarını Allah katındadır. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler. BAKARA Herkesin yardımlaştığı yerde işler yarım kalmaz. ANONİM Küçüklerin yardımı olmaksızın, hiçbir büyüğün başarıya ulaştığı görülmez. Be ne küçüğü büyütür, ne de büyüğü küçültür. Cemil SEN Yalnız yiyen, felaket gününde de yalnızdır. Rig VEDA Müşterek felaketlerin ızdırabı azdır. P. SAFA El kapılarında dilenci değilsin, bunun şükrane olarak kapıdan dilenciyi kovma. SADİ Almayı iyi görüyorsan vermeyi kötü görme. Uygur Atasözü Ekmeğini yalnız yiyen yükünü dişiyle kaldırır. Türk Atasözü İnsan, dostlarının acılarına, onlarla bir olup ağlayıp sızlamakla değil, yardım ve bakımile katılmalıdır. EPİKUROS Sevmek fiilinden sonra dünyanın en güzel fiili yardım etmektir. V. SUTTİNER Kiminki, kalbinde vardır himmeti, Onun da güzellik olur nimeti. Nizami GENCE Hayat zaten yeterince kısa ve ıssız değil mi ki? Yolları birlikte kat edenler birbirine yardım etmesin mi? CHİLON Aldığımız şeylerle geçici bir süre var olur, ama verdiğimiz şeylerle ebediyen yaşarız. D.M. LAVSON Kardeşinin salını karşıya geçirmeye yardım et, göreceksin ki, sen de karşıdasın. Hint Atasözü Kurbağadan yardım istenmektense boğulmak daha iyidir. SOPHOCLES Sağlam göz ağlasa, kör gözden yaş çıkar. Uygur Atasözü Mandaya dayanacak ağaç olursa kurtlara sala okur. Türk Atasözü Bir mahalle de birisi açlık sebebiyle ölürse, o mahallenin hepsi onun katili olur. İnsanın en büyük buluşu ateş, tekerlek, motor ya da maddi dünya ile ilgili her hangi bir şey değildir. İnsanın en büyük buluşu, anlaşarak ekip halinde çalışmaktır. B. SENNING İmece günü bulut görmeyene ne mutlu. Türk Atasözü Ağaç düşerde yakınına yaslanır. Gagavuz Atasözleri Kendi evini yapamıyorsan, bir yapana taş taşı. Hint Atasözü |
|
Danışan dağı aşmış, danışmayan (-ın) yolu şaşmış Kimi meseleler vardır ki, insanın onu tek başına halletmesi mümkün değildir Bu durumda yapacağı tek şey, bilmediği şeyler hakkında uzmanlara başvurmak ve onlardan bilgi almaktır Bu durumda, işleri kolaylaşacak, güçlükleri zorlanmadan yenecektir Aksine hareket etmek, bilene sorup danışmaktan kaçmak, işleri zorlaştıracak, insanı çıkmazın içine itecektir Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan Birlikte iş görmek, birlikte yolculuk etmek, birlikte yaşamak isteyen karı-koca gibi insanlar arasında öncelikle bir uyumun olması şarttır Bu uyum da karşılıklı saygı ve sevgi temeline dayanır Tek taraflı sevgi ve saygı uyumu sağlamaya yetmez, ortada düzen diye bir şey kalmaz, kurulan beraberlikten de hayır gelmez Derdini söylemeyen derman bulamaz Her derdin, müşkülün, güç ve sıkıntının altından insanın tek başına kalkması mümkün değildir Böyle kötü bir durumda bulunan kişi, içinde bulunduğu bu durumu kendisine yardımı dokunacak kimselere, yakınlarına açmalıdır Derdine ancak bu şekilde çare bulabilir, sıkıntılarından kurtulup rahatlayabilir Dost dostun eyerlenmiş atıdır Hakikî dost, dostunun en sıkışık zamanında yardımına koşmaya hazır durumda bekler Bir elin nesi var iki elin sesi var İnsanın gücü sınırlıdır Bunun için büyük işlerin üstesinden tek başına gelemez Bu tür işleri başarabilmek için başkalarıyla işbirliğine, dayanışmaya girer Güçleri birleştirerek zor işlerin altından böylelikle kalkar |
Yardımlaşma ile ilgili atasözleri 1.Komşu komşunun külüne muhtaçtır : Hayat şartları insanları bir arada yaşamaya zorunlu kılmıştır Bir arada yaşama sosyal hayatı, sosyal hayat da karşılıklı olarak yardımlaşmayı beraberinde getirmiştir Dolayısıyla insan her meselesini tek başına halledemez olmuş, yakınındakine başvurmak zorunda kalmıştır Bu bakımdan komşular birbirlerine en küçük şey için bile muhtaçtırlar Çünkü en önemsiz şeyin yokluğu, büyük bir işin aksamasına yol açabilir. 2. Yalnız taş duvar olmaz: İnsanlar bir arada yaşamak zorundadırlar Bu zorunluluk bir dayanışmayı, yardımlaşmayı gerekli kılar Nasıl ki tek taşla duvar yapılamazsa, insanlar da tek başlarına tüm işlerinin üstesinden gelemezler Dolayısıyla diğer insanlarla ilişki kurmak, işbölümü yapmak, iş birliğine geçmek durumundadır. 3. Derdini söyleyemeyen, derman bulamaz: Çaresizlik içinde bocaladığımız birçok durumlar vardır ki başkalarına açılamadığımız için bir çıkış yolu bulamayız İnsanın tek başına halledemeyeceği müşküller olabilir Bu durumda bize yardımı dokunabilecek birisine müracaat etmek kaçınılmazdır Aksi takdirde içe gömülen dertler, kişileri ruh bunalımlarına sürükleyebilir |
|
YARDIMLAŞMA İLE İLGİLİ ATASÖZLERİ Kele, köseden yardım gelmez Yardıma muhtaç olan kişi, ihtiyaç duyduğu şey konusunda kendi dururken başkasına yardım edemez. Kendi derdine çare bulamamış, kendi işini halledememiş ki, başkasına nasıl yardım etsin? Komşu komşunun külüne muhtaçtır Hayat şartları insanları bir arada yaşamaya zorunlu kılmıştır. Bir arada yaşama sosyal hayatı, sosyal hayat da karşılıklı olarak yardımlaşmayı beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla insan her meselesini tek başına halledemez olmuş, yakınındakine başvurmak zorunda kalmıştır. Bu bakımdan komşular birbirlerine en küçük şey için bile muhtaçtırlar. Çünkü en önemsiz şeyin yokluğu, büyük bir işin aksamasına yol açabilir. Veren eli herkes öper Cimri olmayan, ona buna yardım elini uzatan, eli açık olan, iyilik yapan kimseyi pek çok kişi sever; ona saygı duyar. Verirsen doyur, vurursan duyur Bir yardımda bulunacak, bir iyilik yapacaksanız bu mutlaka bir işe yaramalı; doyurucu ve karşı tarafın ihtiyacını giderici nitelikte olmalıdır. Çünkü gelişigüzel, baştan savma, yarı buçuk yapılan yardımlar pek işe yaramaz. Bir kavgaya tutuşmadan önce hasmını bu kavgadan haberdar etmek de mertlik gereğidir. Ansızın, habersiz saldırmak er kişiye yakışmaz. Yakın (hayırlı) dost (komşu), hayırsız akrabadan (hısımdan) yeğdir (iyidir). Sıkıntıya düşen kişi, öncelikle akrabalarından ilgi bekler, yardım ve iyilik umar. Ancak bu beklentileri boşa çıkmış, akrabaları yüzüne bakmamışlardır. Öte yandan dost ve komşuları onu yalnız bırakmamış, ilgi ve yardımlarını esirgememişlerdir. İşte bunun için hayırlı dost, hayırsız akrabadan daha iyidir. İyilik eden iyilik bulur Bir karşılık beklemeden yardım yapan, kayıran, yardımcı olan, yararlı işlerde bulunan kimse, hemen herkes tarafından sevilir. Günü geldiğinde iyilik görenler, bunun karşılığını ona iyilik yaparak öderler. Az veren candan, çok veren maldan Varolalı beri insan, insanın yardımına ihtiyaç duymuştur. Bu bakımdan ihtiyaç sahibine yardımda bulunmak bir insanlık görevi hâline gelmiştir. Kimi yoksul kimseler birilerine yardım ya da armağan olarak bir şey verirlerse (küçük de olsa) bu onlar için bir fedakârlıktır. Çünkü verdikleri şeyden kendilerinde de yok denecek kadar az bulunmaktadır. Dolayısıyla yardımları ya da armağanları yürekten, içten ve candandır. Bunun yanında zengin olanın yapacağı yardım, fakirin yaptığı yardımdan daha fazla olabilir. Ancak bu onun için fedakârlık sayılmaz. Çünkü ihtiyacından fazla olan malından vermiştir. Dolayısıyla verdiği malın yoksulluğunu çekmiyordur o. Yalnız taş duvar olmaz İnsanlar bir arada yaşamak zorundadırlar. Bu zorunluluk bir dayanışmayı, yardımlaşmayı gerekli kılar. Nasıl ki tek taşla duvar yapılamazsa, insanlar da tek başlarına tüm işlerinin üstesinden gelemezler. Dolayısıyla diğer insanlarla ilişki kurmak, işbölümü yapmak, iş birliğine geçmek durumundadır. Ne verirsen elinle, o gider seninle Yaşadığı sürece yoksula, yetime, yolda kalmışa yardım eden, onları doyurup giydiren ve gözeten kimse, bunların karşılığını öbür dünyada alacaktır. Hatta Yüce Allah, ona kat kat fazlasıyla verecektir. El eli yıkar, iki el de yüzü Toplu yaşama biçimi herkese bir görev yükler. Bu görevlerin yapılması bir yandan düzeni sağlar, bir yandan da sıkıntıların ortadan kalkmasını. Dolayısıyla karşılıklı yardımlaşma esasına dayalı bu görev iyilikleri çoğaltır, toplumu güçlü kılar. Dost dostun eyerlenmiş atıdır Hakikî dost, dostunun en sıkışık zamanında yardımına koşmaya hazır durumda bekler. Doğrunun yardımcısı Allahtır Hak ve adaletten kopmayan, işlerinde doğruluktan ayrılmayan kişiye Yüce Allah her zaman yardım eder. |
Deyimler: yardımına koşmak güç duruma düşene istekle yardım etmek. (bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak 1) bir şeyle meşgul olmak, katkı sağlamak, yardımcı olmak: “Ömür boyu hiçbir işin ucundan tutmamış insanlar için bile bir yaşlılık fonu düzenlenmiş.” -H. Taner. 2) mec. bir işi yeterince ilgilenmeden, önemsemeden yapmak. (birinin) eli ayağı (olmak) yardımcısı (olmak), her işine yarar (olmak). (birine) işi düşmek birinin yardımına gereksinim duymak: “Ara sıra işim düşerek kalem odasına girdikçe ona nazik ve kibar bir arkadaş muamelesi ediyordum.” -R. N. Güntekin. yardımda bulunmak yardım etmek: “Mal sahibi Rafet Reis, ona epey yardımda bulunmuştu.” -S. F. Abasıyanık. yardım görmek destek elde etmek, bağış almak: “Oysaki yarım saat tek bir insandan, tek bir yerden yardım görmeksizin yaralı olduğu yerde kalmış.” -N. Uygur. bel bağlamak birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek: “Ne var ki böyle araçlara biz pek bel bağlayamayız.” -T. Halman. (birinin) eline bakmak 1) bir kimsenin yardımıyla geçinmek: “Bir senedir burada oturuyorlar, o küçüğün eline bakıyorlar.” -P. Safa. 2) “ne getirdi” diye gözlemek. destek görmek yardım edilmek. destek olmak güç sağlamak, yardımcı olmak: “Böyle zor bir zamanda, birbirinizi kırmak yerine destek olmalısınız.” -A. Ümit. kendi kanatlarıyla uçmak hiç kimsenin desteği veya yardımı olmaksızın yaşamak veya bir işi olumlu sonuca ulaştırmak: “Kendi kanatlarınla uçmayı öğreninceye dek yanından ayrılır mıyım senin yavrum?” -T. Oflazoğlu. elini uzatmak yardım etmek: Kızılay, yoksullara elini uzatır. elinden tutmak 1) yardım etmek; 2) kayırmak. imdadına yetişmek (erişmek) yardım etmek: “Hakkı Bey karısının imdadına erişti. Selma Hanım’ın müşkül bir vaziyette kaldığını hissederek söze karıştı.” -Y. K. Karaosmanoğlu. dokuz körün bir değneği birçok kimsenin tek yardımcısı, tek dayanağı: “Dokuz körün bir değneği, işte bir kızımız var.” -R. N. Güntekin. el uzatmak 1) birinden bir hakkı almaya kalkışmak: “Ne var ki niye bizim lokmamıza el uzatırlar?” -A. İlhan. 2) yardım etmek: “Sözü geçecek, en umulmadık bir zamanda kendine el uzatabilecek bir adam olmadığı nereden belli?” -R. N. Güntekin. medar olmak yardımı, yararı dokunmak. eyvallah etmemek birinden yardım istememek, gönül borcu olmamak, boyun eğmemek: “Ben kimseye eyvallah etmeyeceğim, dedi. Bir gece amcasının konağından kaçtı.” -Ö. Seyfettin. yaralı parmağa işememek tkz. en küçük bir yardımı bile esirgemek. Atasözleri: el el ile, değirmen yel ile insanlar bir araya gelmeden yaşayamazlar, birbirlerine yardım etmeden başarıya ulaşamazlar; değirmenin çalışabilmesi için rüzgâr gereklidir. bir elin sesi çıkmaz – Bir elin nesi var iki elin sesi var 1) bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir; 2) yardımlaşarak işler daha kolay başarılır. amcamla dayım, hepsinden aldım payım yakınlarından beklediği ilgi ve yardımı görmeyen bir kimse onlardan artık yeni bir istekte bulunamaz. dilenci bir olsa şekerle beslenir yardım bekleyen bir tane olsa umduğundan aşırı şeyler verilerek sevindirilir ancak bunların sayısı çok olduğundan hepsine aynı cömertlik gösterilemez. dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş hem gereksinim duyduğu konuda yardım istiyor hem de yapılan yardımı küçümsüyor. el kazanı ile aş kaynamaz önemli bir iş, başkalarının yardımıyla başarılamaz, iş her an yarıda kalabilir. elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz kişi yalnızca kendi kazancına güvenmeli, başkasının yardımını beklememelidir. elden vefa, zehirden şifa zehirden şifa beklenilmeyeceği gibi yabancılardan da yardım ve iyilik beklenmez. evlenenle ev alana Allah yardım eder evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir. her damardan kan alınmaz herkesten yardım istenmez, istense de alınamaz. veren el, alandan üstündür yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimseye herkes saygı gösterir. veren eli herkes öper yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimseye herkes saygı gösterir. tırnağın varsa başını kaşı hiç kimse başkasından yardım beklememeli; kendisinin olanakları varsa bir işe girişmeli, yoksa girişmemelidir. imece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu. kelin merhemi olsa başına sürer kendi işini halledemeyen kişiden aynı durum için yardım alınamaz. kimseden kimseye hayır yok (gelmez) insan, yapacağı işte başkasının yardımına güvenirse hayal kırıklığına uğrar. koy avucuma, koyayım avucuna bize yardımda bulunan, yarar sağlayan kişiye biz de yardımda bulunur, yarar sağlarız. kul sıkışmayınca (daralmayınca, bunalmayınca) Hızır yetişmez yardım hep en zor anda gelir. mum dibine ışık vermez etkili kişi kendi yakınlarına yardımcı olamaz. öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır. |
Saat: 03:28 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık