MsXLabs
Sayfa 1 / 4

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Atatürk zengin Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/287411-ataturk-zengin-turk-tarihinin-arastirilmasina-neden-onem-vermistir.html)

Misafir 6 Aralık 2009 12:27

Atatürk,zengin Türk tarihinin araştırılmasına niçin önem veriyor?Bu konuda neler söylüyor?

ACİLL NOLLUR ARAŞTIRIN
ÖĞRETMEN BU SORUNUN CEVABINI ALAMASSAN SURATINDAKİ İFADE BU (F OLUR
BENİMDE :( OLUR
Nolurrrr Yardımmmmmmmmm


Misafir 13 Aralık 2009 19:25

atatür türk tarihinin üzerinde durmasının sebebi tarihin, milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür

benden bu kada rçünkü aynı ödevi öğretmende bize verdii


Misafir 22 Aralık 2009 15:12

atatürk zengin türk tarihinin araştırmasına önem vermesinin nedeni tarihin bilimi bilinci kuvvetlendirmek gerçeklere dayanan rolüdür


Misafir 4 Ocak 2010 22:38

atatürk zengin türk tarihini araştırılmasına niçin önem veriyordu? bu konuda neler sölüyordu?


Misafir 14 Kasım 2010 12:14

ATATÜRK’ÜN TÜRK TARİHİNE VERDİĞİ ÖNEM VE DÜŞÜNCELERİ


Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ve yeni bir Türk devletinin kurulması üzerine Türk milletinin mazisi, medeni hüviyeti ve insanlık değerleriyle istilaya maruz kalmıştı.Türklerin umumi tarihi başkalarına mal edildiği gibi , Türklerle Avrupalılar arasında çok sert siyasi münasebetler yüzünden , bazı tek taraflı görüş sahibi Avrupalı bilginler tarafından, Türkler hakkında kin ve garaz mahsulü görüşler ortaya atılmıştı.Dünya umumi efkarı, bu görüşlerin tesiriyle Türk’ü sarı ırka bağlı, batılılara nispetle geri bir insan tipi olarak tanıyordu.Türklerin yalnız asker oldukları, her türlü medeni kabiliyet ve istidattan mahrum bulundukları, hiçbir medeni eser yaratmadıktan başka medeniyetleri yok ettikleri ilmi hakikat kisvesine büründürülerek ileri sürülmekte idi.
Bundan başka Türklerin yüzyıllardan beri üzerinde yaşadıkları ve orijinal medeniyet eserleriyle süsledikleriyle vatan toprakları üzerinde bile türlü devletler ilmi dayanaklardan mahrum sözde tarihi delilleri ileri sürerek bu toprakların kendilerine ait olduğunu ileri sürüyorlardı.Birinci Cihan Savaşı’nın sonunda böyle deliller dikkat nazarına alınmak suretiyle Türk topraklarının paylaşılmasını sağlamak için Sevr Antlaşması hazırlanmıştı
Atatürk bu haksız, iftiracı ve kinci tarih iddialarının doğru olmadığına inanıyordu.Türk vatanının bizim olduğuna gerçek tarih şahitti.Türk milletinin eski ve beyaz ırktan bir millet olduğu, parlak medeniyet örnekleri meydana getirdiği, üzerinde yaşadığı toprakların hakiki sahibi bulunduğu bazı batılı bilginler tarafından bile kabul edilmişti.O halde, Türk nesillerine bu hakikatleri bildirmek ve dünya umumi efkarında Türkler hakkında yanlış görüşleri ve bilgileri değiştirmek gerekiyordu.
1928’de Atatürk’e, Fransız okullarında okutulmakta olan bir coğrafya kitabı gösterildi.Bunda Türklerin, sarı ırktan ikinci derecede bir topluluk olduğu iddia ediliyordu.Bu kitap, esaslı bir tarih çalışmasına başlanması için vesile oldu.Bir çalışma planı hazırlandı.Bu planın başlıca konuları şöyle tespit edilmişti:
1.Türkiye’nin en eski halkını teşkil edenler kimlerdi?
2.Türkiye’de ilk medeniyet kimler tarafından ve nasıl kurulmuştur;bu medeniyetin özelliği nedir?
3.Türklerin cihan tarihinde ve dünya medeniyetinde hizmetleri ve yeri ne değerdedir?
4.Türklerin Anadolu’da bir aşiretten bir devlet çıkarmaları mümkün olmadığına göre bu olayın gerçek izahı nasıldır?
5.İslam tarihinin gerçek niteliği Türklerin İslam tarihindeki rolleri nedir?
Bu çalışmaların başarılı sonuçlara vardırılması için her şeyden önce teşkilatlı bir çalışmaya ihtiyaç vardı.Türkiye’de tarihle uğraşan ve uğraşabilecek durumda olanlar Türk tarihi ile ilgili kaynakları incelemeye memur edildiler.İnceleme sonuçları Atatürk’e sunuldu ve onun huzurunda uzmanlar tarafından münakaşa edildi.Bu çalışmaların ilk verimi “Türk Tarihinin Ana Hatları” adlı, Türk milletinin cihan tarihindeki yerini ve rolünü kısaca belirten bir eser halinde 1930’da bastırıldı.Bir yıl sonra da devamlı bir şekilde Türk Tarihi üzerinde araştırmalar yapmak üzere “Türk Tarihi Tetkik Heyeti” kuruldu.
Atatürk, bu heyete, çalışma usulünü tespit etmede faydası dokunan şu tavsiyelerde bulundu:
“Büyük devletler kuran atalarımız, büyük ve şumullü medeniyetlere de sahip olmuştur.Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”


Misafir 6 Aralık 2010 16:50

acilll ödevim var


bilgin xxww 14 Kasım 2011 21:01

atatürkün zengin türk tarihini araştırılmasına önem verdiğini örneklerle açıklayın
 
atatürkün zengin türk tarihini araştırılmasına önem verdiğini örneklerle açıklayın sizin için geçerli çook kolay :DD


Misafir 17 Kasım 2011 15:08

arkadaşlarrr çok acil ödevim war bANA yardım edinnnnnnnn....................


Misafir 17 Kasım 2011 15:59

aciill yardım edinnnnnnnn


Misafir 20 Kasım 2011 12:42

lütfen örnek verin


Misafir 21 Kasım 2011 08:21

Soru: atatürk zengin türk tarihinin araştırılmasına niçin önem veriyor
Milli kültürün temelleri, milli tarihtedir. Atatürkçülük, Türk Kültürü’nün geliştirilmesi ve yükselmesi yolunda tarih konusuna özel bir önem verir. Bunun sebebi, ortak yaşanmış bir tarihin, bir milletin oluşmasında en etkin unsurlar arasında olmasıdır. Tarihi bağlılık, aynı zamanda bir arada bağımsız yaşamanın da başlıca dayanağıdır.

Atatürk’ün Türk Tarihi üzerinde durmasının nedeni, kuşkusuz tarihin, milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür. Türk Tarihi zengin bir tarihtir. Genç nesillere her konuda en iyi ilham verecek, güç verecek olaylarla doludur. Atatürk; "Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, bütün Türk çocukları kendileri için lazım olan atılım kaynağını tarihte bulabileceklerdir. Türk çocukları bu tarihten bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir." sözleri ile, Türk Tarihi’nin parlak yönlerini karartmaya ve başarılarını küçümsemeye varan düşmanca tutumlara karşı çıkıyordu. Oysa Türk Milleti, büyük ve parlak uygarlıklar yaratmıştır. Yeterince incelenmemiş bu uygarlıkları ortaya çıkarmak, onlara, tarihte hak ettikleri yeri vermek, yeni nesillerin de uygar olduklarını göstermek gerekir. Türk Milleti’nin tarihteki güçlü yerini bilmesi ve bununla öğünmesi gerektiğine inanan Atatürk "Büyük Devletler kuran atalarımız, büyük ve kapsamlı medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, incelemek, Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur." diyerek bu konudaki sorumluluklarımızı belirtmiştir.

Tarih çalışmalarında Atatürkçülük, savaşlardan, toprak kazançlarından ve kayıplardan çok, kültür gelişmesi ve uygarlık eserleri üzerinde durur. Tarihin büyüklüğü, insan toplulukları arasındaki bitmez tükenmez çekişmeler değil, fakat devlet yönetimi, fikir ve sanat eserleri, bilim ve teknoloji, ekonomik faaliyetlerin işleyişi ve düzenlenmesi gibi, insanlığın refah ve mutluluğuna yönelik katkılara dayanmaktadır. Atatürkçü tarih görüşü, insanlığı geniş bir aile olarak kabul edip, insanları ayıran ve bölen savaşlar ile çatışmalar yerine dikkati, insanlığın ortak malı olan kültür değişmelerine ve uygarlık eserlerine çekerek, birleştirici yönüyle değer taşır.

"Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı, medenidir. Tarihte de medenidir, hakikatte de medenidir. Türkiye Cumhuriyeti halkı, fikriyle, zihniyetiyle medeni olduğunu ispat etmek ve göstermek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, aile hayatıyla yaşayış şekliyle medeni olduğunu göstermek zorundadır." sözleriyle Atatürk, Türk tarihini, Türk halkının uygar olduğunun delili olarak göstermiş ve Türk Milleti’nden, uygar yeteneklerini her yönüyle göstermesini istemiştir.

"Birçok zaferler kazandım. Fakat, bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum"


Misafir 21 Kasım 2011 16:01

off örnek versenize yaa!!!


Misafir 21 Kasım 2011 16:58

türkçe odevım nooolur yardım


Misafir 21 Kasım 2011 17:23

bende bulamadım ya


Misafir 21 Kasım 2011 18:43

A.S
 
atatürk zengin türk tarihinin araştırmasına önem vermesinin nedeni tarihin bilimi bilinci kuvvetlendirmek gerçeklere dayanan rolüdür


Misafir 21 Kasım 2011 19:52

atatürk zengin türk tarihinin araştırmasına önem vermesinin nedeni tarihin bilimi bilinci kuvvetlendirmek gerçeklere dayanan rolüdür

bnce arkadaşlar


Misafir 22 Kasım 2011 14:22

acil bana bu araştırmanın cevabını bulunuz acilllll !!!!!!!!!!!


Misafir 22 Kasım 2011 14:24

ÇOCUKLAR BU SORUNUN CEVABI BANA ACİLLL YARDIMCI OLUN :P


Misafir 23 Kasım 2011 17:10

atatürk nden tür tarihinn araştlmasına önm vermiştir :) söylein yksa düşük alacam :(


Misafir 23 Kasım 2011 17:18

yardımmmm çokk acill


Misafir 24 Kasım 2011 17:10

Ödev war Yardım edin :)))))))))))))


Misafir 24 Kasım 2011 17:13

spr odev bitti ama ornek vr mı


Misafir 24 Kasım 2011 17:25

ne olun yardım edin örnek istiyorum bu konuyla ilgili


Misafir 24 Kasım 2011 21:59

ne olur yardım edin


Misafir 27 Kasım 2011 13:54

Atatürk'ün zengin Türk tarihinin üzerinde durmasının sebebi,tarihin ,milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür.

benden bu kadar


Misafir 27 Kasım 2011 15:36

arkadaşlar atatürk türk dil ve türk tarihine çok önem verirdi . bu onun için çok önemliydi. ve tarihinin araştırılmasını ulusunun bilgilendirilmesi ve tarihin zenginleşmesini isterdi


Misafir 27 Kasım 2011 16:07

Milli kültürün temelleri, milli tarihtedir. Atatürkçülük, Türk Kültürü’nün geliştirilmesi ve yükselmesi yolunda tarih konusuna özel bir önem verir. Bunun sebebi, ortak yaşanmış bir tarihin, bir milletin oluşmasında en etkin unsurlar arasında olmasıdır. Tarihi bağlılık, aynı zamanda bir arada bağımsız yaşamanın da başlıca dayanağıdır.

Atatürk’ün Türk Tarihi üzerinde durmasının nedeni, kuşkusuz tarihin, milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür. Türk Tarihi zengin bir tarihtir. Genç nesillere her konuda en iyi ilham verecek, güç verecek olaylarla doludur. Atatürk; "Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, bütün Türk çocukları kendileri için lazım olan atılım kaynağını tarihte bulabileceklerdir. Türk çocukları bu tarihten bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir." sözleri ile, Türk Tarihi’nin parlak yönlerini karartmaya ve başarılarını küçümsemeye varan düşmanca tutumlara karşı çıkıyordu. Oysa Türk Milleti, büyük ve parlak uygarlıklar yaratmıştır. Yeterince incelenmemiş bu uygarlıkları ortaya çıkarmak, onlara, tarihte hak ettikleri yeri vermek, yeni nesillerin de uygar olduklarını göstermek gerekir. Türk Milleti’nin tarihteki güçlü yerini bilmesi ve bununla öğünmesi gerektiğine inanan Atatürk "Büyük Devletler kuran atalarımız, büyük ve kapsamlı medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, incelemek, Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur." diyerek bu konudaki sorumluluklarımızı belirtmiştir.

Tarih çalışmalarında Atatürkçülük, savaşlardan, toprak kazançlarından ve kayıplardan çok, kültür gelişmesi ve uygarlık eserleri üzerinde durur. Tarihin büyüklüğü, insan toplulukları arasındaki bitmez tükenmez çekişmeler değil, fakat devlet yönetimi, fikir ve sanat eserleri, bilim ve teknoloji, ekonomik faaliyetlerin işleyişi ve düzenlenmesi gibi, insanlığın refah ve mutluluğuna yönelik katkılara dayanmaktadır. Atatürkçü tarih görüşü, insanlığı geniş bir aile olarak kabul edip, insanları ayıran ve bölen savaşlar ile çatışmalar yerine dikkati, insanlığın ortak malı olan kültür değişmelerine ve uygarlık eserlerine çekerek, birleştirici yönüyle değer taşır.


Misafir 27 Kasım 2011 17:20

atatürkün zengin tarihinin arasştılmasına önem verdini örnekle açıklayınız
 
ya nie örnek vermionuz bu teknolojinin te anısın .............


Misafir 27 Kasım 2011 19:04

atatür türk tarihinin üzerinde durmasının sebebi tarihin, milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür

benden bu kada rçünkü aynı ödevi öğretmende bize verdii

22-12-2009 #3 (mesaj-linki)
Misafir
atatürk zengin türk tarihinin araştırmasına önem vermesinin nedeni tarihin bilimi bilinci kuvvetlendirmek gerçeklere dayanan rolüdür

04-01-2010 #4 (mesaj-linki)
Misafir
atatürk zengin türk tarihini araştırılmasına niçin önem veriyordu? bu konuda neler sölüyordu?


Kaynak: Atatürk zengin Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir?


Misafir 27 Kasım 2011 22:18

arkadaşlar türkçe kitabındaki 4. etkinlikteki soruyu : bir öğretmen lduğunuzu hayal ediniz öğrencilerinize Atatürk ün zengin türk tarih araştırmasına verdiği örneklerle açıklayınız ......... diyor yaptıysanız cewapını yazarmısınız ltfn şimdiden tşk edrim :D


Misafir 28 Kasım 2011 19:31

ya örnek yoh mu????????? acil yarına yetiştiremessem pfffffffffff eksi alcam ilk eksim :::::::::((((((((((


Misafir 28 Kasım 2011 22:54

Aslında kolay ama siz yapamıyorsunuz.
Soru:Atatürk zengin Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir?
Cevap:Tarihin bilimi bilinci kuvvetlendirmek gerçeklere dayanan rolüdür.
(Bu kadar kolaydı ****


Misafir 29 Kasım 2011 15:52

biraz daha kısası yok mu acabaaa..?


Misafir 29 Kasım 2011 16:20

lutfn yardımci olun yaa ogretmenimiz werdi nolurrrrrrrrrrrrrrr


Misafir 29 Kasım 2011 20:57

ATATÜRK’ÜN TÜRK TARİHİNE VERDİĞİ ÖNEM VE DÜŞÜNCELERİ


Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ve yeni bir Türk devletinin kurulması üzerine Türk milletinin mazisi, medeni hüviyeti ve insanlık değerleriyle istilaya maruz kalmıştı.Türklerin umumi tarihi başkalarına mal edildiği gibi , Türklerle Avrupalılar arasında çok sert siyasi münasebetler yüzünden , bazı tek taraflı görüş sahibi Avrupalı bilginler tarafından, Türkler hakkında kin ve garaz mahsulü görüşler ortaya atılmıştı.Dünya umumi efkarı, bu görüşlerin tesiriyle Türk’ü sarı ırka bağlı, batılılara nispetle geri bir insan tipi olarak tanıyordu.Türklerin yalnız asker oldukları, her türlü medeni kabiliyet ve istidattan mahrum bulundukları, hiçbir medeni eser yaratmadıktan başka medeniyetleri yok ettikleri ilmi hakikat kisvesine büründürülerek ileri sürülmekte idi.
Bundan başka Türklerin yüzyıllardan beri üzerinde yaşadıkları ve orijinal medeniyet eserleriyle süsledikleriyle vatan toprakları üzerinde bile türlü devletler ilmi dayanaklardan mahrum sözde tarihi delilleri ileri sürerek bu toprakların kendilerine ait olduğunu ileri sürüyorlardı.Birinci Cihan Savaşı’nın sonunda böyle deliller dikkat nazarına alınmak suretiyle Türk topraklarının paylaşılmasını sağlamak için Sevr Antlaşması hazırlanmıştı
Atatürk bu haksız, iftiracı ve kinci tarih iddialarının doğru olmadığına inanıyordu.Türk vatanının bizim olduğuna gerçek tarih şahitti.Türk milletinin eski ve beyaz ırktan bir millet olduğu, parlak medeniyet örnekleri meydana getirdiği, üzerinde yaşadığı toprakların hakiki sahibi bulunduğu bazı batılı bilginler tarafından bile kabul edilmişti.O halde, Türk nesillerine bu hakikatleri bildirmek ve dünya umumi efkarında Türkler hakkında yanlış görüşleri ve bilgileri değiştirmek gerekiyordu.
1928’de Atatürk’e, Fransız okullarında okutulmakta olan bir coğrafya kitabı gösterildi.Bunda Türklerin, sarı ırktan ikinci derecede bir topluluk olduğu iddia ediliyordu.Bu kitap, esaslı bir tarih çalışmasına başlanması için vesile oldu.Bir çalışma planı hazırlandı.Bu planın başlıca konuları şöyle tespit edilmişti:
1.Türkiye’nin en eski halkını teşkil edenler kimlerdi?
2.Türkiye’de ilk medeniyet kimler tarafından ve nasıl kurulmuştur;bu medeniyetin özelliği nedir?
3.Türklerin cihan tarihinde ve dünya medeniyetinde hizmetleri ve yeri ne değerdedir?
4.Türklerin Anadolu’da bir aşiretten bir devlet çıkarmaları mümkün olmadığına göre bu olayın gerçek izahı nasıldır?
5.İslam tarihinin gerçek niteliği Türklerin İslam tarihindeki rolleri nedir?
Bu çalışmaların başarılı sonuçlara vardırılması için her şeyden önce teşkilatlı bir çalışmaya ihtiyaç vardı.Türkiye’de tarihle uğraşan ve uğraşabilecek durumda olanlar Türk tarihi ile ilgili kaynakları incelemeye memur edildiler.İnceleme sonuçları Atatürk’e sunuldu ve onun huzurunda uzmanlar tarafından münakaşa edildi.Bu çalışmaların ilk verimi “Türk Tarihinin Ana Hatları” adlı, Türk milletinin cihan tarihindeki yerini ve rolünü kısaca belirten bir eser halinde 1930’da bastırıldı.Bir yıl sonra da devamlı bir şekilde Türk Tarihi üzerinde araştırmalar yapmak üzere “Türk Tarihi Tetkik Heyeti” kuruldu.
Atatürk, bu heyete, çalışma usulünü tespit etmede faydası dokunan şu tavsiyelerde bulundu:
“Büyük devletler kuran atalarımız, büyük ve şumullü medeniyetlere de sahip olmuştur.Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

Kaynak: Atatürk zengin Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir


Misafir 30 Kasım 2011 17:02

arkadaşlar çok acil odevim var nolur örnek verir seniz cok sevinirim


Misafir 30 Kasım 2011 17:13

atatürkkün zengin türk tarihinin arastırılmasına neden önem verdi
 
acil yardımm ett arkadaslar:(((


Misafir 30 Kasım 2011 17:17

Atatürk Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir?
 
atatürkün zengin türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir bir kaç örnek


Misafir 30 Kasım 2011 17:26

atatürkün türk tarihine neden önem vermiştir


Misafir 30 Kasım 2011 17:37

Soru: atatürk zengin türk tarihinin araştırılmasına niçin önem veriyor
Milli kültürün temelleri, milli tarihtedir. Atatürkçülük, Türk Kültürü’nün geliştirilmesi ve yükselmesi yolunda tarih konusuna özel bir önem verir. Bunun sebebi, ortak yaşanmış bir tarihin, bir milletin oluşmasında en etkin unsurlar arasında olmasıdır. Tarihi bağlılık, aynı zamanda bir arada bağımsız yaşamanın da başlıca dayanağıdır.

Atatürk’ün Türk Tarihi üzerinde durmasının nedeni, kuşkusuz tarihin, milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür. Türk Tarihi zengin bir tarihtir. Genç nesillere her konuda en iyi ilham verecek, güç verecek olaylarla doludur. Atatürk; "Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, bütün Türk çocukları kendileri için lazım olan atılım kaynağını tarihte bulabileceklerdir. Türk çocukları bu tarihten bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir." sözleri ile, Türk Tarihi’nin parlak yönlerini karartmaya ve başarılarını küçümsemeye varan düşmanca tutumlara karşı çıkıyordu. Oysa Türk Milleti, büyük ve parlak uygarlıklar yaratmıştır. Yeterince incelenmemiş bu uygarlıkları ortaya çıkarmak, onlara, tarihte hak ettikleri yeri vermek, yeni nesillerin de uygar olduklarını göstermek gerekir. Türk Milleti’nin tarihteki güçlü yerini bilmesi ve bununla öğünmesi gerektiğine inanan Atatürk "Büyük Devletler kuran atalarımız, büyük ve kapsamlı medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, incelemek, Türklüğe ve dünyaya bildirmek bizler için bir borçtur." diyerek bu konudaki sorumluluklarımızı belirtmiştir.

Tarih çalışmalarında Atatürkçülük, savaşlardan, toprak kazançlarından ve kayıplardan çok, kültür gelişmesi ve uygarlık eserleri üzerinde durur. Tarihin büyüklüğü, insan toplulukları arasındaki bitmez tükenmez çekişmeler değil, fakat devlet yönetimi, fikir ve sanat eserleri, bilim ve teknoloji, ekonomik faaliyetlerin işleyişi ve düzenlenmesi gibi, insanlığın refah ve mutluluğuna yönelik katkılara dayanmaktadır. Atatürkçü tarih görüşü, insanlığı geniş bir aile olarak kabul edip, insanları ayıran ve bölen savaşlar ile çatışmalar yerine dikkati, insanlığın ortak malı olan kültür değişmelerine ve uygarlık eserlerine çekerek, birleştirici yönüyle değer taşır.

"Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı, medenidir. Tarihte de medenidir, hakikatte de medenidir. Türkiye Cumhuriyeti halkı, fikriyle, zihniyetiyle medeni olduğunu ispat etmek ve göstermek mecburiyetindedir. Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı, aile hayatıyla yaşayış şekliyle medeni olduğunu göstermek zorundadır." sözleriyle Atatürk, Türk tarihini, Türk halkının uygar olduğunun delili olarak göstermiş ve Türk Milleti’nden, uygar yeteneklerini her yönüyle göstermesini istemiştir.

"Birçok zaferler kazandım. Fakat, bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum"


Misafir 30 Kasım 2011 20:08

ödevimi yapmam lazım


Misafir 1 Aralık 2011 14:27

arkadaşalar bu kadar basit bi konuyu neden soruyonuuuuz (bu sitedeiymm)


Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ve yeni bir Türk devletinin kurulması üzerine Türk milletinin mazisi, medeni hüviyeti ve insanlık değerleriyle istilaya maruz kalmıştı.Türklerin umumi tarihi başkalarına mal edildiği gibi , Türklerle Avrupalılar arasında çok sert siyasi münasebetler yüzünden , bazı tek taraflı görüş sahibi Avrupalı bilginler tarafından, Türkler hakkında kin ve garaz mahsulü görüşler ortaya atılmıştı.Dünya umumi efkarı, bu görüşlerin tesiriyle Türk’ü sarı ırka bağlı, batılılara nispetle geri bir insan tipi olarak tanıyordu.Türklerin yalnız asker oldukları, her türlü medeni kabiliyet ve istidattan mahrum bulundukları, hiçbir medeni eser yaratmadıktan başka medeniyetleri yok ettikleri ilmi hakikat kisvesine büründürülerek ileri sürülmekte idi.
Bundan başka Türklerin yüzyıllardan beri üzerinde yaşadıkları ve orijinal medeniyet eserleriyle süsledikleriyle vatan toprakları üzerinde bile türlü devletler ilmi dayanaklardan mahrum sözde tarihi delilleri ileri sürerek bu toprakların kendilerine ait olduğunu ileri sürüyorlardı.Birinci Cihan Savaşı’nın sonunda böyle deliller dikkat nazarına alınmak suretiyle Türk topraklarının paylaşılmasını sağlamak için Sevr Antlaşması hazırlanmıştı
Atatürk bu haksız, iftiracı ve kinci tarih iddialarının doğru olmadığına inanıyordu.Türk vatanının bizim olduğuna gerçek tarih şahitti.Türk milletinin eski ve beyaz ırktan bir millet olduğu, parlak medeniyet örnekleri meydana getirdiği, üzerinde yaşadığı toprakların hakiki sahibi bulunduğu bazı batılı bilginler tarafından bile kabul edilmişti.O halde, Türk nesillerine bu hakikatleri bildirmek ve dünya umumi efkarında Türkler hakkında yanlış görüşleri ve bilgileri değiştirmek gerekiyordu.
1928’de Atatürk’e, Fransız okullarında okutulmakta olan bir coğrafya kitabı gösterildi.Bunda Türklerin, sarı ırktan ikinci derecede bir topluluk olduğu iddia ediliyordu.Bu kitap, esaslı bir tarih çalışmasına başlanması için vesile oldu.Bir çalışma planı hazırlandı.Bu planın başlıca konuları şöyle tespit edilmişti:
1.Türkiye’nin en eski halkını teşkil edenler kimlerdi?
2.Türkiye’de ilk medeniyet kimler tarafından ve nasıl kurulmuştur;bu medeniyetin özelliği nedir?
3.Türklerin cihan tarihinde ve dünya medeniyetinde hizmetleri ve yeri ne değerdedir?
4.Türklerin Anadolu’da bir aşiretten bir devlet çıkarmaları mümkün olmadığına göre bu olayın gerçek izahı nasıldır?
5.İslam tarihinin gerçek niteliği Türklerin İslam tarihindeki rolleri nedir?
Bu çalışmaların başarılı sonuçlara vardırılması için her şeyden önce teşkilatlı bir çalışmaya ihtiyaç vardı.Türkiye’de tarihle uğraşan ve uğraşabilecek durumda olanlar Türk tarihi ile ilgili kaynakları incelemeye memur edildiler.İnceleme sonuçları Atatürk’e sunuldu ve onun huzurunda uzmanlar tarafından münakaşa edildi.Bu çalışmaların ilk verimi “Türk Tarihinin Ana Hatları” adlı, Türk milletinin cihan tarihindeki yerini ve rolünü kısaca belirten bir eser halinde 1930’da bastırıldı.Bir yıl sonra da devamlı bir şekilde Türk Tarihi üzerinde araştırmalar yapmak üzere “Türk Tarihi Tetkik Heyeti” kuruldu.
Atatürk, bu heyete, çalışma usulünü tespit etmede faydası dokunan şu tavsiyelerde bulundu:
“Büyük devletler kuran atalarımız, büyük ve şumullü medeniyetlere de sahip olmuştur.Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

Kaynak: Atatürk zengin Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir?


Misafir 1 Aralık 2011 14:38

yokkk
 
acilll ödevvvvvvv


Misafir 1 Aralık 2011 14:55

işlemm
 
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ve yeni bir Türk devletinin kurulması üzerine Türk milletinin mazisi, medeni hüviyeti ve insanlık değerleriyle istilaya maruz kalmıştı.Türklerin umumi tarihi başkalarına mal edildiği gibi , Türklerle Avrupalılar arasında çok sert siyasi münasebetler yüzünden , bazı tek taraflı görüş sahibi Avrupalı bilginler tarafından, Türkler hakkında kin ve garaz mahsulü görüşler ortaya atılmıştı.Dünya umumi efkarı, bu görüşlerin tesiriyle Türk’ü sarı ırka bağlı, batılılara nispetle geri bir insan tipi olarak tanıyordu.Türklerin yalnız asker oldukları, her türlü medeni kabiliyet ve istidattan mahrum bulundukları, hiçbir medeni eser yaratmadıktan başka medeniyetleri yok ettikleri ilmi hakikat kisvesine büründürülerek ileri sürülmekte idi.


Misafir 1 Aralık 2011 14:59

ATATÜRK’ÜN TÜRK TARİHİNE VERDİĞİ ÖNEM VE DÜŞÜNCELERİ


Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ve yeni bir Türk devletinin kurulması üzerine Türk milletinin mazisi, medeni hüviyeti ve insanlık değerleriyle istilaya maruz kalmıştı.Türklerin umumi tarihi başkalarına mal edildiği gibi , Türklerle Avrupalılar arasında çok sert siyasi münasebetler yüzünden , bazı tek taraflı görüş sahibi Avrupalı bilginler tarafından, Türkler hakkında kin ve garaz mahsulü görüşler ortaya atılmıştı.Dünya umumi efkarı, bu görüşlerin tesiriyle Türk’ü sarı ırka bağlı, batılılara nispetle geri bir insan tipi olarak tanıyordu.Türklerin yalnız asker oldukları, her türlü medeni kabiliyet ve istidattan mahrum bulundukları, hiçbir medeni eser yaratmadıktan başka medeniyetleri yok ettikleri ilmi hakikat kisvesine büründürülerek ileri sürülmekte idi.
Bundan başka Türklerin yüzyıllardan beri üzerinde yaşadıkları ve orijinal medeniyet eserleriyle süsledikleriyle vatan toprakları üzerinde bile türlü devletler ilmi dayanaklardan mahrum sözde tarihi delilleri ileri sürerek bu toprakların kendilerine ait olduğunu ileri sürüyorlardı.Birinci Cihan Savaşı’nın sonunda böyle deliller dikkat nazarına alınmak suretiyle Türk topraklarının paylaşılmasını sağlamak için Sevr Antlaşması hazırlanmıştı
Atatürk bu haksız, iftiracı ve kinci tarih iddialarının doğru olmadığına inanıyordu.Türk vatanının bizim olduğuna gerçek tarih şahitti.Türk milletinin eski ve beyaz ırktan bir millet olduğu, parlak medeniyet örnekleri meydana getirdiği, üzerinde yaşadığı toprakların hakiki sahibi bulunduğu bazı batılı bilginler tarafından bile kabul edilmişti.O halde, Türk nesillerine bu hakikatleri bildirmek ve dünya umumi efkarında Türkler hakkında yanlış görüşleri ve bilgileri değiştirmek gerekiyordu.
1928’de Atatürk’e, Fransız okullarında okutulmakta olan bir coğrafya kitabı gösterildi.Bunda Türklerin, sarı ırktan ikinci derecede bir topluluk olduğu iddia ediliyordu.Bu kitap, esaslı bir tarih çalışmasına başlanması için vesile oldu.Bir çalışma planı hazırlandı.Bu planın başlıca konuları şöyle tespit edilmişti:
1.Türkiye’nin en eski halkını teşkil edenler kimlerdi?
2.Türkiye’de ilk medeniyet kimler tarafından ve nasıl kurulmuştur;bu medeniyetin özelliği nedir?
3.Türklerin cihan tarihinde ve dünya medeniyetinde hizmetleri ve yeri ne değerdedir?
4.Türklerin Anadolu’da bir aşiretten bir devlet çıkarmaları mümkün olmadığına göre bu olayın gerçek izahı nasıldır?
5.İslam tarihinin gerçek niteliği Türklerin İslam tarihindeki rolleri nedir?
Bu çalışmaların başarılı sonuçlara vardırılması için her şeyden önce teşkilatlı bir çalışmaya ihtiyaç vardı.Türkiye’de tarihle uğraşan ve uğraşabilecek durumda olanlar Türk tarihi ile ilgili kaynakları incelemeye memur edildiler.İnceleme sonuçları Atatürk’e sunuldu ve onun huzurunda uzmanlar tarafından münakaşa edildi.Bu çalışmaların ilk verimi “Türk Tarihinin Ana Hatları” adlı, Türk milletinin cihan tarihindeki yerini ve rolünü kısaca belirten bir eser halinde 1930’da bastırıldı.Bir yıl sonra da devamlı bir şekilde Türk Tarihi üzerinde araştırmalar yapmak üzere “Türk Tarihi Tetkik Heyeti” kuruldu.
Atatürk, bu heyete, çalışma usulünü tespit etmede faydası dokunan şu tavsiyelerde bulundu:
“Büyük devletler kuran atalarımız, büyük ve şumullü medeniyetlere de sahip olmuştur.Bunu aramak, tetkik etmek Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

Kaynak: Atatürk zengin Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir?


Misafir 1 Aralık 2011 15:53

bu sorunun cevabıOsmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ve yeni bir Türk devletinin kurulması üzerine Türk milletinin mazisi, medeni hüviyeti ve insanlık değerleriyle istilaya maruz kalmıştı.Türklerin umumi tarihi başkalarına mal edildiği gibi , Türklerle Avrupalılar arasında çok sert siyasi münasebetler yüzünden , bazı tek taraflı görüş sahibi Avrupalı bilginler tarafından, Türkler hakkında kin ve garaz mahsulü görüşler ortaya atılmıştı.

Türklerin yalnız asker oldukları, her türlü medeni kabiliyet ve istidattan mahrum bulundukları, hiçbir medeni eser yaratmadıktan başka medeniyetleri yok ettikleri ilmi hakikat kisvesine büründürülerek ileri sürülmekte idi.

dir başarılar


Misafir 1 Aralık 2011 18:33

atatür türk tarihinin üzerinde durmasının sebebi tarihin, milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür

Kaynak: Atatürk zengin Türk tarihinin araştırılmasına neden önem vermiştir?


Misafir 1 Aralık 2011 19:19

arkadaşlar acil türkçe övim için


Misafir 1 Aralık 2011 19:54

arkadaşlar bana çok ACİLLLLL lazım bu sorunun cevabı örneklerle açıklarsanız sevinirim...


Misafir 1 Aralık 2011 19:58

Atatürk’ün Türk Tarihi üzerinde durmasının nedeni, kuşkusuz tarihin, milli bilincin kuvvetlendirmedeki gerçeklere dayanan rolüdür. Türk Tarihi zengin bir tarihtir. Genç nesillere her konuda en iyi ilham verecek, güç verecek olaylarla doludur. Atatürk; "Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, bütün Türk çocukları kendileri için lazım olan atılım kaynağını tarihte bulabileceklerdir. Türk çocukları bu tarihten bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir." sözleri ile, Türk Tarihi’nin parlak yönlerini karartmaya ve başarılarını küçümsemeye varan düşmanca tutumlara karşı çıkıyordu.



Saat: 17:52
Sayfa 1 / 4

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık