Caminin bütün bölümleri ve kısa kısa anlamlarını söyleye bilir misiniz? |
Harim - Mihrab - Minber - Vaaz Kürsüsü - Hünkar Mahfili - Müezzin Mahfili - Son Cemaat Yeri - Son Cemaat Yeri - Minare - Şadırvan - Avlu Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Cami harimlerine bitişik, genellikle şadırvan veya revaleyi kapsayan üstü açık yerlere denir. |
caminin bölümleri caminin bölümlerini vermişsiniz ama ben tek cümle istiyorum lütfen gönderin!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! |
Alıntı:
Caminin bölümleri: harim, mihrab, minber, vaaz kürsüsü, hünkar mahfili, müezzin mahfili, son cemaat yeri, minare, şadırvan, avludur. |
ben caminin 6 bölümü olduğunu sanıyorum kitabımda 6 yer olduğunu söylüyor |
Caminin bölümleri: harim, mihrab, minber, vaaz kürsüsü, hünkar mahfili, müezzin mahfili, son cemaat yeri, minare, şadırvan, avludur. BU KADAR Yİnede ayrıntıya giren arkadaşlarımıza Teşkkr ediyorum ben...! |
caminin ypıları caminin yapıları çok fazla ama bulamadım |
caminin bölümlerini tam yazmamışsınız bulamadık lütfen çok acil yardım edin...? |
caminin bölümleri nelerdir canmalı |
soru için teşekkürler Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Cami harimlerine bitişik, genellikle şadırvan veya revaleyi kapsayan üstü açık yerlere denir. için çok teşekkür ederim hiçbirini bilmiyordum |
caminin 6 bölümü vardır.Minber,mihrap,vaaz kürsüsü,minare,hutbe ve şerefedir. |
Minber,Mihrap,Vaaz Kürsüsü,Şadırvan,Avlu,Minare genel olarak bunlar Öteki olanlar ayrını |
yaa resimlerinide koyun.. |
Caminin Bölümleri ve Anlamları MİNARE: Şekil olarak ince-uzunca ve balkonlu, silindirik şekilli bir kuleye benzer ŞEREFE: Eskiden müezzinler seslerini bütün mahalleye duyurabilmek için bu yapının balkonuna çıkar ve ezanı oradan okurdu. ŞADIRVAN: Susayan, serinlemek için bir el-yüz yıkamak isteyen vatandaşlar da soluğu bazen şadırvan da alır ve ihtiyaçlarını giderirlerdi MİHRAP: Bazen galatı meşhur olarak "Hutbe" de denilen yer cuma ya da bayram hutbelerinin okunduğu ve merdivenle çıkılan ahşap ya da mermerden yapılmış bir bölümdür MİNBER: VAAZ KÜRSÜSÜ: Kürsü, hoca efendinin ya da vaizin çıktığı ve cemaate konuşma yaptığı, vaaz-ı nasihatte bulunduğu genelde ahşap ya da mermerden imal edilmiş yüksekçe yerdir |
biraz daha kısa olursa sevinirim... |
caminin bölümleri ve amçları Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Cami harimlerine bitişik, genellikle şadırvan veya revaleyi kapsayan üstü açık yerlere denir. |
acil ben caminin 6 bölümü olduğunu sanıyorum kitabımda 6 yer olduğunu söylüyor |
cami bikerem 8 bölümü vardır minare şeefe mihrab minber şadırvan vaaz kürsüsü kubbe son cemeat yeri |
caminin bölümlerinin daha kısa ve açıklayıcı olsun bence ama siteniz çok güzel birde görsellerle destekleseniz olurmuß |
oru için teşekkürler Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Cami harimlerine bitişik, genellikle şadırvan veya revaleyi kapsayan üstü açık yerlere denir. performans ödevimi yaptım |
doru kocu 6 bolumu var bunlar yalan yanlıs hocada ole dior bazıları bulunmuyor ama genl olan seyler mihrap minber vaaz kursusu minare şerefe şadırvan |
Cami minaresi cami şerefesi nedir |
Harim - Mihrab - Minber - Vaaz Kürsüsü - Hünkar Mahfili - Müezzin Mahfili - Son Cemaat Yeri - Son Cemaat Yeri - Minare - Şadırvan - Avlu Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Cami harimlerine bitişik, genellikle şadırvan veya revaleyi kapsayan üstü açık yerlere denir. Kaynak: Caminin bölümleri nelerdir? [alıntıdır] |
caminin bölümleri bana CAMİ'NİN BÖLÜMLERİNİN adını söylermisiniz. |
Harim - Mihrab - Minber - Vaaz Kürsüsü - Hünkar Mahfili - Müezzin Mahfili - Son Cemaat Yeri - Son Cemaat Yeri - Minare - Şadırvan - Avlu Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Cami harimlerine bitişik, genellikle şadırvan veya revaleyi kapsayan üstü açık yerlere denir. Kaynak: Caminin bölümleri nelerdir? |
kitapta 6 tane gösteriyor önemli yerlerini yazar mısınız |
Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Kaynak: Caminin bölümleri nelerdir? |
mihrabın anlamı mihrab camilerde ıbleyi gösteren ve imamın namaz kıldığı yerdir. |
caminin bölümleri caminin kaç tane bölümü ve bunların isimleri doğru bir şekille |
CAMİNİN BÖLÜMLERİNİ BİLİYORUM AMA GÖREVLERİNİ BİLMİYORUM CAMİNİN BÖLÜMLERİ :MİNARE ,SAF,MİHRAP,MİNBER,ŞEREFE,AVLU,MUSALLA TAŞI,ŞADIRVAN,VAAZ KÜRSÜSÜ,MÜEZZİN,MÜEZZİN MAHFİLİ,ALEM,KUBBE,CEMAAT,İMAMDIR PERFORMANSTA BUNLARI VERİYO GÖREVLERİNİ İSTİYO SAFIN GÖREVİNİ BULMADIM OLSUN BU SİZE YARDIM ETSİN DAHA İSTEYEN VARSA BENLE İLETİŞİME GEÇSİN :FACEBOOK ADIM EMİRHAN KİNG CHİLDREN DENİZCİ |
Kardeş bence kendin kısaltabilirsin.Çok zor sayılmaz ayrıntılara girmezsen kolay zaten kısaltması.Ama ben hazır kısaltırım okuyanlar için <3. Camilerde namaz kılınmaya ahsis edilen yere ``harim``denir. Cemaatlerin namaz yönünü belirleyen öne doğru eğik olan yere ``mihrab``denHat Hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları yere``minber``denir. Vaizlerin cemaate vaaz vermek için çıktıkları yere vaaz``kürsüsü``denir. Sultanların inşaa ettiği camilerde bulunan parmaklıklara``Hünkar mahfili``denir. Müslümanların birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerlere``Müezzin Mahfili``denir. Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yerlere``Son Cemaat Yeri``denir. Ezan okumak maksadıyla kurulan ``küçük cami``de denilen yere ``minare``denir. Cami harimlerine bitişik genellikle ortasında şadırvan bulunan üstü açık yerlere ``Avlu``denir. Genellikle cami avlusunda bulunan muslukların sıralandığı su haznesine ``Şadırvan`` denir. Benden bu kadar kardeş bunlar yeterli değilse kendin de deneyebilirsin,saygılarımla!<3 |
lütfennnn vaaz kürsüsü için daha daha fazla bilgi verir misiniz? Yarın performansımın son günü. |
caminin bölümleri caminin bölümleri lütfenn çok acil aradım ama bulamadım son çarem bu site |
çok kısa bir bilgi verseniz olurumu lütfen |
bir tane daha bişey var şerefe ŞEREFE:Minarenin ezan okunan yeri: Uç şerefeli minare. |
numarandırılmış resim istiyorumm |
şerefe diye bir yer varmış anlamı ne acaba söylerseniz sevinirim |
dindersi benim 2.01.2012 tarihine din sınavımvar lütfen yardım edin ben 5. sınıf öğrencisiyim |
yha gerçekten bn anlayamadım yha şadırvanı falan anladın minber mihrap onu anlayamadım anlatırmısınız |
şerefe de var |
caminin bölmleri Harim - Mihrab - Minber - Vaaz Kürsüsü - Hünkar Mahfili - Müezzin Mahfili - Son Cemaat Yeri - Son Cemaat Yeri - Minare - Şadırvan - Avlu!!!!!!! bunlardır!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! |
Lütfen 1 A4 kağıdını dolduracak kadar uzunca verin.Acil!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! !!!!!!!!!!!!!!!!!! |
Câminin Bölümleri: Camilerde genellikle şu bölümler bulunur: Mihrab: Câmilerde kıble yönünde bulunan ve imamın namaz kıldırırken durduğu girintili bölümdür. Minber: Câmilerde imamın cuma ve bayram hutbelerini okuduğu yüksekçe merdivenli yerdir. Kürsü: Câmelirde vaaz verilen yüksekçe oturma yeridir. Minare: Câmilerin bitişiğinde ezan okumak için yapılan kule şeklinde yüksek yapıya denir. Şerefe: Minarelerde çepeçevre ve çıkıntılı olarak yapılan ezan okuma yeridir. Buraya minarenin içindeki basamaklarla çıkılır. Minarelerde genellikle bir şerefe bulunur. Birden fazla şerefeli minareler de vardır. Alem: Minarenin tepesine yerleştirilen hilâl (ay) şeklindeki tepeliğe denir. Mahfil: Cami içindeki sütunlu, yüksekçe mekandır. Müezzin mahfili yahut hünkar mahfili şeklindedir. Etrafı tahta veya taş parmaklıkla çevrilidir. Müezzin mahfilinde müezzinler ezan, kaamet, tespihat sesleri verirler; bazen imamın tekbirlerini tekrarlarlar. Bunların yüksekliği 3 metreye kadar çıkar, mermer veya ahşap ayaklarla desteklenir. Bazıları basamaklıdır, bazıları dayama merdivenlidir. Tavanları süsleme sanatıyla döşelidir. Genellikle sahının sağ-orta kısmında (Sultanahmet Camii) yer alır. Şadırvan: Genellikle cami avlularında ortada bulunan, çevresindeki musluklardan ve ortasındaki fıskiyeden su akan üzeri kubbeli abdest yeri. Şadırvanın ortasındaki havuzu, estetik bir kubbe örtüsü kaplar ve sütunlarla çevrilidir. Altıgen veya sekizgen yapıyı çevreleyen saçakların altında musluklar ve oturaklar taş veya ahşaptır. Büyük camilerde şadırvanın yanında bir büyük servi bulunur. Şadırvan da Osmanlı cami mimarisinin temel öğelerindendir ve oymacılık, hat, mermer işçiliği gibi sanatlarla bütünleşmiştir. |
Câminin Bölümleri: Camilerde genellikle şu bölümler bulunur: Mihrab: Câmilerde kıble yönünde bulunan ve imamın namaz kıldırırken durduğu girintili bölümdür. Minber: Câmilerde imamın cuma ve bayram hutbelerini okuduğu yüksekçe merdivenli yerdir. Kürsü: Câmelirde vaaz verilen yüksekçe oturma yeridir. åŸå¸–地å€: GiZeMLiKaPi Caminin Bölümleri Görevleri ve Resimleri Minare: Câmilerin bitişiğinde ezan okumak için yapılan kule şeklinde yüksek yapıya denir. Şerefe: Minarelerde çepeçevre ve çıkıntılı olarak yapılan ezan okuma yeridir. Buraya minarenin içindeki basamaklarla çıkılır. Minarelerde genellikle bir şerefe bulunur. Birden fazla şerefeli minareler de vardır. Alem: Minarenin tepesine yerleştirilen hilâl (ay) şeklindeki tepeliğe denir. Resmi Orjinal Boyutta Görmek Istiyorsan TIKLA: 800 x 600 Mahfil: Cami içindeki sütunlu, yüksekçe mekandır. Müezzin mahfili yahut hünkar mahfili şeklindedir. Etrafı tahta veya taş parmaklıkla çevrilidir. Müezzin mahfilinde müezzinler ezan, kaamet, tespihat sesleri verirler; bazen imamın tekbirlerini tekrarlarlar. Bunların yüksekliği 3 metreye kadar çıkar, mermer veya ahşap ayaklarla desteklenir. Bazıları basamaklıdır, bazıları dayama merdivenlidir. Tavanları süsleme sanatıyla döşelidir. Genellikle sahının sağ-orta kısmında (Sultanahmet Camii) yer alır. Şadırvan: Genellikle cami avlularında ortada bulunan, çevresindeki musluklardan ve ortasındaki fıskiyeden su akan üzeri kubbeli abdest yeri. Şadırvanın ortasındaki havuzu, estetik bir kubbe örtüsü kaplar ve sütunlarla çevrilidir. Altıgen veya sekizgen yapıyı çevreleyen saçakların altında musluklar ve oturaklar taş veya ahşaptır. Büyük camilerde şadırvanın yanında bir büyük servi bulunur. Şadırvan da Osmanlı cami mimarisinin temel öğelerindendir ve oymacılık, hat, mermer işçiliği gibi sanatlarla bütünleşmiştir. |
lütfen proje ödevim var soru gerekli |
1.Müezzin 2.Mihrap 3.Mimber 4.Vaaz Kürsüsü 5.Minare 6.Müezzin Mahfili 7.Kubbe 8.Şadırvan 9.Mescit 10.Alem :):):)İYİ ŞANSLARRR :):):) |
Harim - Mihrab - Minber - Vaaz Kürsüsü - Hünkar Mahfili - Müezzin Mahfili - Son Cemaat Yeri - Son Cemaat Yeri - Minare - Şadırvan - Avlu |
harim minber mihrab vaaz kürsüsü hünkar mahfili müezzin mahfili son cemaat yeri avlu minare şadırvan |
Harim - Mihrab - Minber - Vaaz Kürsüsü - Hünkar Mahfili - Müezzin Mahfili - Son Cemaat Yeri - Son Cemaat Yeri - Minare - Şadırvan - Avlu Harim: Sanat tarihi teknolojisinde, camilerde namaz kılmaya tahsis edilen mekana denmektedir. Harim, Allah'la O'nun kulu olan insan arasında bir nevi bağ kurma mahalli olması sebebiyle kutsal sayılır. Namaz dışında eğitim ve öğretim gibi bazı faaliyetlerin uygulanmasında da açık olmakla birlikte saygılı bir tutumla belli kurallar dairesinde hareket edilmesi gereken bir mahaldir. Mihrab: Kelime olarak "Harabe" kökünden gelir. Terimde camilerin kıbbe duvarında, yarım daire şeklinde ve öne doğru eğik olan yere mihrab denir. Gene mihrab, cami harimlerinde, müslümanların namaz kılacakları kıble yönünü belirleyen, kıble duvarına açılmış, cemaatle namazlarda imamın en önde durduğu yerdir. Minber: Arapça'da "nebera" (yüksek olmak) ukökünden gelmekte ve yüksek yer, ikemle semeri, sedye manaları ifade etmektedir. Terimde, Cuma ve bayram namazı kılınan yerlerde hatiplerin hutbelerini okumak için çıktıkları basamaklı yerlere minber denmektedir. Mihrabın sağ tarafında ve kıble duvarına dik olarak durur. Vaaz Kürsüsü: Kürsü kelime olarak; sandalye, taht ve divan manasına gelmektedir. Aynı zamanda, camilerde vaizlerin cemaata vaaz vermek için üzerine çıktıkları yüksekçe bir yere de kürsü denmektedir. Hünkar Mahfili: Sultanların inşa ettikleri camilerde zeminden yüksek ve kafesle bölünmüş yere denmektedir. Müezzin Mahfili: Müezzinlerin, camilerde, birarada oturmaları için ayrılmış yüksekçe yerdir. Şartlarına uygun kişilerin (Müslüman, aklı başında vb.) günde 5 defa müezzin tarafından camiye gelmeleri için yapılan çağrıya uyarak camiye gelenler bir topluluk oluşturur. Burada yapmaları gereken ibadeti yaparlar. Budan sonra birbirlerinin hatırlarını sorarlar, sıkıntıda olanlara yardım ederler. Hasta olanları öğrenir, ziyaret ederler. Sevgiye, saygıya dayanan bir toplum oluşmasına yardım ederler. Ayrıca bilhassa Cuma günleri ve bayramlarda kürsü ve hutbede yapılan vaazlarla dini bilgilerini geliştirirler, birbirleriyle olan ilişkilerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenmiş olurlar. Son Cemaat Yeri: Cemaate yetişemeyenlerin sonradan namazlarını kılabilmeleri için ayrılmış yer. Minare: Aslı "menare" olan bu kelime dilimize "minare" olarak geçmiştir. Nur yeri (ışık yeri) manasına gelip, camilerde ezan okumak maksadıyla inşa olan yüksek yere minare denmektedir. Şadırvan: Namazdan önce abdest almak için, genellikle avlu ortasında bulunan ve etrafında muslukların sıralandığı su haznesidir. Avlu: Cami harimlerine bitişik, genellikle şadırvan veya revaleyi kapsayan üstü açık yerlere denir. -------------------------------------------------------------------------------- Kaynak: Caminin bölümleri nelerdir? |
Câminin Bölümleri: Camilerde genellikle şu bölümler bulunur: Mihrab: Câmilerde kıble yönünde bulunan ve imamın namaz kıldırırken durduğu girintili bölümdür. Minber: Câmilerde imamın cuma ve bayram hutbelerini okuduğu yüksekçe merdivenli yerdir. Kürsü: Câmelirde vaaz verilen yüksekçe oturma yeridir. Minare: Câmilerin bitişiğinde ezan okumak için yapılan kule şeklinde yüksek yapıya denir. Şerefe: Minarelerde çepeçevre ve çıkıntılı olarak yapılan ezan okuma yeridir. Buraya minarenin içindeki basamaklarla çıkılır. Minarelerde genellikle bir şerefe bulunur. Birden fazla şerefeli minareler de vardır. Alem: Minarenin tepesine yerleştirilen hilâl (ay) şeklindeki tepeliğe denir. Resmi Orjinal Boyutta Görmek Istiyorsan TIKLA: 800x600 Mahfil: Cami içindeki sütunlu, yüksekçe mekandır. Müezzin mahfili yahut hünkar mahfili şeklindedir. Etrafı tahta veya taş parmaklıkla çevrilidir. Müezzin mahfilinde müezzinler ezan, kaamet, tespihat sesleri verirler; bazen imamın tekbirlerini tekrarlarlar. Bunların yüksekliği 3 metreye kadar çıkar, mermer veya ahşap ayaklarla desteklenir. Bazıları basamaklıdır, bazıları dayama merdivenlidir. Tavanları süsleme sanatıyla döşelidir. Genellikle sahının sağ-orta kısmında (Sultanahmet Camii) yer alır. Şadırvan: Genellikle cami avlularında ortada bulunan, çevresindeki musluklardan ve ortasındaki fıskiyeden su akan üzeri kubbeli abdest yeri. Şadırvanın ortasındaki havuzu, estetik bir kubbe örtüsü kaplar ve sütunlarla çevrilidir. Altıgen veya sekizgen yapıyı çevreleyen saçakların altında musluklar ve oturaklar taş veya ahşaptır. Büyük camilerde şadırvanın yanında bir büyük servi bulunur. Şadırvan da Osmanlı cami mimarisinin temel öğelerindendir ve oymacılık, hat, mermer işçiliği gibi sanatlarla bütünleşmiştir. |
Saat: 02:38 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık