LUTFEN CVP LAYIN EVDEDE KIMSE YOK CVP LAYACAK UYUZ OLDUN INSALLAH BULUIRSUNUZ

evrendeki eþsiz düzen ile ilgili ayetler
 

lütfen çabuk yazýn ihtiyacým var

GÝRÝÞ
http://www.harunyahya.org/cep_kitaplari/evrenmucizesi/res/111a.jpgBiz göðü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve þüphesiz Biz, (onu) geniþleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)
Evrenimizi, içinde yer aldýðýmýz Samanyolu Galaksisi'ni, Güneþ Sistemimizi ve üzerinde yaþadýðýmýz Dünya gezegenini kuþatan sayýsýz kanun, denge ve ölçü vardýr. Bu kanun, denge ve ölçülerin her biri insan yaþamýna imkan saðlayacak bir evreni oluþturacak "mucizevi" bir biçimde, özel olarak hesaplanmýþ ve düzenlenmiþlerdir.
Evrenimizi detaylý olarak incelediðimizde en temel kozmik kanunlardan, en kritik fiziksel deðerlere, en küçük dengelerden en ince hesaplara kadar hepsinin ayrý ayrý son derece hassas ölçülere göre ayarlanmýþ olduklarýný görürüz. Bu ayarlarýn ise evrende insanlýk diye bir kavramýn oluþmasý için olmasý gereken en ideal deðerlerde olduklarýný hayretle fark ederiz.
Evrenin geniþleme hýzýndan Dünya'nýn Samanyolu Galaksisi'ndeki konumuna, Güneþ'in yaydýðý ýþýðýn cinsinden suyun akýþkanlýk deðerine, Ay'ýn Dünya'ya olan uzaklýðýndan, atmosferdeki gazlarýn oranýna kadar daha burada sayamadýðýmýz sayýsýz faktör insan yaþamýnýn var olmasý için en ideal ölçülerde ayarlanmýþlardýr. Öyle ki bu ayarlarýn sadece birindeki en ufak bir sapma dahi evrende canlý yaþamýnýn asla var olmamasý anlamýna gelecekti.
Söz konusu ayarlamalarýn birinin dahi tesadüfen canlýlýk için gereken ideal deðere sahip olmasý ihtimal dýþýdýr. Evrendeki binlerce ölçünün hepsinin ayrý ayrý özel olarak ayarlý olmasý ise insan aklýnýn kavrama sýnýrlarýnýn çok ötesinde bir mucizedir.
Gerçekte, evrende insanoðlunun var olmasý ve yaþamýný sürdürmesi için gereken þartlarýn her biri, "tek tek" birer mucize niteliðindedir. Gereken milyonlarca þartýn biraraya gelmesi ise uçsuz bucaksýz bir "mucizeler zinciri" oluþturur. Bir þeyin mucize olmasý ise, elbette onu Allah'ýn yarattýðýnýn bir delilidir. Her karesi ayrý bir mucize olan evren de, çok açýktýr ki onu eþsiz bir ilim, kudret ve sanatla var eden Allah'ýn eseridir.
Son dönemlerde yapýlan hesaplamalar göstermiþtir ki, evrenimizi kontrol altýnda tutan ana kanunlar ve temel fiziksel sabitler þimdiki deðerlerinden çok az daha farklý olsalardý, bu evrende canlý yaþamý, dolayýsýyla insan yaþamý diye bir þey mümkün olmazdý. Normalde bu fiziksel sabitlerin alabilecekleri sayýsýz farklý deðerler olabilirdi. Ne var ki hepsinin birbirinden baðýmsýz olarak, evrenin insan yaþamý için þu anki ideal yapýsýna imkan verecek, özel deðerlerde ayarlanmýþ olmalarýný yukarýda belirttiðimiz gibi "mucize" deyiminden baþka bir deyimle açýklamak mümkün deðildir.
Mucize terimi sözlük anlamý olarak kendiliðinden, doðal þartlarla gerçekleþmesi mümkün olmayan olay, durum demektir. Evrendeki hangi kanuna, hangi ölçüye, hangi fiziksel sabite baksak hiçbirinin tesadüfen ya da kendiliðinden þu an sahip olduklarý ideal deðerleri almalarýnýn mümkün olmadýðýný görürüz. Bu da gören gözler için apaçýk bir mucizedir. Evrenin her noktasýnda ve her kanununda kendini gösteren bu mucizeler zinciri ise onu yaratan Allah'ýn varlýðýnýn ve sonsuz kudretinin kanýtlarýndandýr.
Son yýllarda bu konu üzerinde yoðunlaþan evren bilimciler ve teorik fizikçiler evrenin insan yaþamýnýn ortaya çýkmasýna yönelik akýllara durgunluk veren bu özel ayara "Ýnce Ayar" (Fine Tuning) adýný verdiler. Ve evrendeki bu ince ayarýn sayýsýz örneklerini tespit ettiler, hesapladýlar. Bu bilim adamlarýnýn vardýklarý sonucu dile getiren þaþkýnlýk ve hayranlýk dolu ifadelerinden burada birkaç örnek vermek yerinde olacaktýr:
- NASA'da astronomi uzmaný Prof. John O'Keefe: "Biz astronomik standartlar göz önüne alýndýðýnda, çok fazla özen gösterilmiþ, kollanmýþ ve þefkat gösterilmiþ bir grup yaratýðýz... Eðer evren þu anki en hassas kesinliðinde yapýlmýþ olmasaydý hiçbir zaman var olamazdýk. Benim görüþüme göre mevcut þartlar, evrenin insanýn içinde yaþamasý için yaratýldýðýný gösteriyor".
http://www.harunyahya.org/cep_kitaplari/evrenmucizesi/res/newsweeka.jpg
Bilim, materyalist felsefeyi geçersiz kýlarken, evreni Allah'ýn yarattýðý gerçeðini de ispatlamaktadýr. Ünlü Newsweek dergisi 27 Temmuz 1998 sayýsýnda bu konuyu "Bilim Allah'ý Buluyor" baþlýðýyla kapak yapmýþtý. - Ýngiliz astrofizikçi Prof. George F. Ellis: "(Evrendeki) bu kompleksliði mümkün kýlan kanunlarda hayret verici bir ince ayar görünüyor. Evrende var olan bu kompleksliðin gerçekleþmesi, "mucize" kelimesini kullanmamayý çok güçleþtiriyor".
- Ýngiliz astrofizikçi Prof. Paul Davies: "Fizik kanunlarý çok üstün bir dehanýn ürünü gibi görünüyor... Evrenin bir amacý olmalý".
- Matematikçi Prof. Roger Penrose: "Demek istediðim þudur ki evrenin bir amacý vardýr. Orada öyle, bir þekilde þans eseri var olmamýþtýr".
Bugüne kadar, varýlan tüm bilimsel sonuçlar evrenin hiçbir anýnda, hiçbir noktasýnda tesadüflere ve rastlantýlara yer olmadýðýný göstermiþtir. Evreni var olduðu ilk andan þu satýrlarý okuduðunuz andaki son durumuna kadar her karesiyle sonsuz güç ve ilim sahibi olan Allah tasarlamýþ ve insanýn var olmasý, Rabbimizin kudretini ve benzersiz sanatýný görüp düþünmesi, takdir etmesi için yaratýlmýþtýr. Allah bir ayette þöyle buyurmaktadýr:
Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün art arda geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr. (Bakara Suresi, 164)
Bu kitabýn amacý evrendeki yaratýlýþ mucizelerinden çeþitli örnekleri gözler önüne sererek Allah'ýn sonsuz kudret ve sanatýný okurlara hissettirebilmektir. Daha ileri bir amacý ise, hikmet gözüyle bakýldýðýnda, gerçekte insanýn çevresinde yer alan herþeyin Allah'ýn açýk birer mucizesi olduðu bilincini elde etmeye vesile olmaktýr.

[evet varmýþQUOTE]evrenin düzeni ile ilgili ayetler[/QUOTE]

Evrendeki düzenin iþleyiþine dair örnekler nelerdir ?
Lütfen yardým edin !!!...

Evrendeki evrendeki düzenin iþleyiþine dair örnekler nelerdir?
 

Evrendeki düzenin iþleyiþine dair örnekler neledir ?
Lütfen bulan yazsýn veya sitenin adýný söylesin ne olur ???
Lütfen!!!...

Kuran’da evren hakkýnda dikkat çekilen bir diðer nokta ise belli bir dengenin varlýðýdýr. Furkan suresinde Rabbimizin yaratýþýndaki düzen ve ölçü þöyle ifade edilmektedir.
Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiþtir. O’na mülkünde ortak yoktur, her þeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, onu belli bir ölçüyle takdir etmiþtir. (25 Furkan Suresi, 2)
Evren büyük bir patlama sonucunda yaratýlmýþtýr. Fakat bu patlama gözlemlenen tüm patlamalardan ayrý bir özelliðe sahiptir. Big Bang’in sonucunda düzensizlik deðil evrenin her noktasýnda bir düzen ortaya çýkmýþtýr.
RESÝM-7
Bilim dünyasý bugün evrendeki bu düzen ve tasarýmý “Ýnsani Ýlke” (Anthropic Principle) kavramlarýyla ortaya koymaktadýr. Ýnsani ilkeye göre Evren amaçsýz bir þekilde tesadüfen oluþamayacak kadar mükemmel özelliklere sahiptir. Bilimin ortaya koyduðu ve Furkan suresinin 2. ayetinde belirtildiði gibi evrende bir düzen ve ölçü vardýr. Evrende var olan tasarýmla ilgili belli baþlý örnekler kýsaca incelendiðinde durum daha net anlaþýlacaktýr.
1) Evreni meydana getiren patlama biraz daha þiddetli olsaydý, evrendeki tüm madde daðýlýrdý; eðer patlama biraz daha yavaþ olsaydý, bütün madde hemen kapanýrdý. Her iki durumda da ne galaksiler, ne yýldýzlar, ne dünyamýz, ne de canlýlar oluþurdu. Patlamanýn galaksileri, yýldýzlarý, Dünya’mýzý ve canlýlarý oluþturacak þekilde olmasýnýn olasýlýðý, havaya atýlan bir kurþun kalemin sivri ucu üstünde durmasý kadar bile deðildir.
2) Big Bang’in patlama anýnda, eðer daha fazla madde olsaydý evren hemen kapanacaktý. Eðer patlama anýnda madde daha az olsaydý patlama galaksileri oluþturmadan maddeyi daðýtabilirdi. Görülüyor ki Big Bang, hem þiddeti, hem madde oraný, hem de bunlarýn birbirine göre düzenlenmesiyle bilinçli bir tasarýmýn ürünüdür.
3) Big Bang’in baþlangýcýnýn çok yüksek sýcaklýkta olmasý sayesinde atom-altý dünyadaki oluþumlar gerçekleþmiþtir. Böylece de galaksilerden canlýlara kadar olan süreç mümkün olmuþtur.
4) Evrenin baþlangýçtaki homojen yapýsý da galaksilerin oluþmasýnýn bir þartýdýr. Baþlangýç homojenliðindeki ufak bir azalma galaksilerin oluþmasýna izin vermeyecek ve tüm maddenin karadeliklere dönüþmesi sonucunu doðuracaktý. O zaman da biz var olamayacaktýk.
5) Evrende entropi sürekli artmaktadýr. Bu ise evrendeki baþlangýç anýnda çok düþük entropili bir baþlangýcýn olmasý gerektiði anlamýný taþýr. Bu olasýlýðýn gerçekleþmesi imkansýzdýr.
6) Big Bang’den sonra açýða çýkan protonlar ve anti-protonlar birbirini yok eder. Canlýlýðýn oluþabilmesi için proton sayýsýnýn, anti-protonlardan çok olmasý gerekiyordu ve öyle olmuþtur.
7) Ayný þekilde nötronlar ve anti-nötronlar birbirini yok eder. Canlýlýðýn oluþabilmesi için nötron sayýsý, anti-nötronlardan çok olmalýydý ve öyle olmuþtur.
http://kurandaceliskiyoktur.com/wp-includes/images/smilies/icon_cool.gif Elektronlar ve pozitronlar da birbirini yok eder. Canlýlýðýn oluþabilmesi için elektron sayýsý, pozitronlardan çok olmalýydý ve öyle olmuþtur.
9) Kuarklar ve karþý kuarklar da birbirini yok eder. Oysa yaþamýn varlýðý kuarklarýn daha fazla olmasýna baðlýdýr ve kuarklar karþý kuarklardan daha çok olmuþlardýr.
10) Evrende canlýlýðýn oluþabilmesi için proton, nötron ve elektronlarýn kendi anti-maddelerinden daha fazla olmalarý gerektiði gibi, birbirlerine göre belirlenmiþ oranlarda yaratýlmýþ olmalarý da gerekmektedir. Bu da canlýlýðýn bir þartýdýr.
11) Evrende canlýlýðýn oluþabilmesi için proton, nötron ve elektronlarýn kütleleri de mevcut þekilde olmalýdýr. Bu parçacýklarýn mevcut kütleleri farklý olsaydý yaþam için gerekli atomlar oluþamayacaktý.
12) Protonlar ve elektronlar çok farklý kütlelerine karþýn elektrik yükleriyle birbirlerini dengelerler. Eðer bu denge saðlanmasaydý canlýlýk için gerekli atomlar oluþamayacaktý. Elektronun elektrik yükü biraz farklý olsaydý yýldýzlar oluþamazdý.
13) Eðer evrendeki nötrino miktarý daha az olsaydý galaksiler oluþamayacaktý. Eðer nötrino miktarý daha fazla olsaydý galaksiler çok yoðun olacaktý. Her iki durum da canlýlýðýn oluþmasýný engellerdi.
14) Güçlü nükleer kuvvet, çekirdekteki proton ve nötronlarý bir arada tutar. Bu kuvvet biraz daha zayýf olsaydý, hidrojen dýþýnda hiçbir atom, dolayýsýyla canlýlýk oluþamazdý.
15) Zayýf nükleer kuvvet biraz daha güçlü olsaydý, Big Bang’de çok fazla hidrojen helyuma dönüþürdü. Eðer bu kuvvet biraz daha zayýf olsaydý, yýldýzlardaki aðýr elementlerin oluþumu olumsuz etkilenecekti ve canlýlýk oluþamayacaktý.
16) Elektromanyetik kuvvet daha þiddetli olsaydý kimyasal baðlarýn oluþumunda sorun çýkardý. Eðer daha zayýf olsaydý kimyasal baðlarýn oluþumu sorunlu olurdu ve canlýlýk için mutlak gerekli olan karbon ve oksijen atomlarý yetersiz kalýrdý.
17) Çekim gücü daha kuvvetli olsaydý, tüm yýldýzlar bu kuvvetin gücüne direnemeden karadeliklere dönüþürdü. Eðer daha zayýf olsaydý, aðýr elementleri oluþturacak yýldýzlar oluþamayacaktý. Her iki durumda da canlýlýk oluþamazdý.
18) Zayýf nükleer kuvvet, güçlü nükleer kuvvet, elektromanyetik kuvvet ve yerçekimi kuvveti belli kritik deðerler gözetilerek yaratýlmalarý gerektiði gibi, birbirlerine göre uygun oranlarda da yaratýlmalarý gerekmektedir. Bu hem galaksilerin ve yýldýzlarýn, hem de tüm canlýlarýn var olabilmesi için gerekli çok hassas bir dengedir.
19) Canlýlýðýn oluþabilmesi için yýldýzlar arasý mesafe belli bir büyüklükte olmalýdýr. Eðer yýldýzlar birbirlerine daha yakýn olsaydý çekim gücünün fazlalýðý gezegenlerin yörüngelerini bozacaktý. Eðer yýldýzlar birbirlerine daha uzak olsaydý süpernovalar tarafýndan evrene saçýlan aðýr atomlar çok geniþ bir alana yayýlacaktý ve yaþam için gerekli atomlar yeterli düzeyde olamayacaktý.
RESÝM-51
20) Hayat için gerekli atomlardan en önemli ikisi karbon ve oksijendir. Bu atomlardan karbonun oksijen atomunun enerji seviyesine olan oraný daha yüksek olsaydý canlýlýk için gerekli oksijen yetersiz olurdu. Eðer mevcut oran daha düþük olsaydý canlýlýk için gerekli karbon yetersiz olurdu.
21) Hayat için büyük önemi olan karbon ve oksijen atomlarý birbirlerinin enerji seviyelerine baðlý olduklarý gibi, helyum atomunun enerji seviyesine de baðlýdýrlar. Helyumun enerji seviyesi yüksek olsaydý yaþam için gerekli karbon ve oksijen miktarý yetersiz olurdu, eðer helyumun enerji seviyesi düþük olsaydý yine yaþam için gerekli karbon ve oksijen miktarý yetersiz olacaktý.
22) Süpernova patlamalarýnýn uzaklýðý,yakýnlýðý ve sýklýk derecesi de canlýlýk için çok önemlidir. Örneðin bu patlamalar çok yakýn olsaydý, oluþacak radyasyon canlýlýðý yok edebilirdi. Eðer bu patlamalar çok uzak olsaydý canlýlýk için gerekli aðýr atomlar yeterli seviyede olmayacaktý.
23) Dünya’mýzda canlýlýðýn oluþabilmesi için galaksimizin belli oranda maddeye sahip olmasý gerekmektedir. Eðer madde oraný fazla olsaydý Güneþ’in yörüngesi deðiþecekti. Eðer daha az madde olsaydý, Güneþ’imiz gibi bir yýldýzýn var olmasý mümkün olmayacaktý. Ayrýca galaksimizin büyüklüðü, þekli ve baþka galaksilere uzaklýðý da canlýlýðýn oluþmasý için çok önemlidir.
24) Jüpiter gezegeninin büyüklüðü ve mesafesi de Dünya’mýzdaki canlýlýðý mümkün kýlan koþullardan biridir. Eðer Jüpiter þu andaki yerinde ve büyüklüðünde olmasaydý, Dünya’mýz meteor yaðmurlarýna karþý bu kadar güvenli olmazdý. Ayrýca mevcut yörüngemiz de deðiþirdi. Bu iki durum da canlýlýk için ayarlanmýþ çok özel koþullarý bozardý.
RESÝM-52
25) Dünya’mýz, Güneþ’e daha uzak olsaydý, yaþama olanak tanýmayan soðuk ve buzullarla karþý karþýya kalýrdýk. Eðer Güneþ’e daha yakýn olsaydýk yeryüzündeki su buharlaþýr ve yaþam mümkün olmazdý.
26) Dünya’mýzýn çekimi daha fazla olsaydý, amonyak ve metan oranýnýn artmasý gibi durumlar yeryüzünün canlýlýða elveriþli bir ortam olmasýný engellerdi. Eðer Dünya’mýzýn çekimi daha az olsaydý atmosfer çok su kaybeder ve canlýlýk için elveriþli ortam kalmazdý.
27) Dünya’mýzýn çevresindeki manyetik alan da çok özel olarak ayarlanmýþtýr. Eðer bu manyetik alan daha güçlü olsaydý, Güneþ’ten gelen canlýlýk için yararlý ýþýnlarý da engelleyebilirdi. Eðer bu manyetik alan daha zayýf olsaydý, Güneþ’ten gelen zararlý ýþýnlar yaþamýn oluþmasýna olanak tanýmazdý.
RESÝM- 53
28) Yeryüzünden yansýtýlan ýþýk ile yeryüzüne çarpan ýþýk da belli bir oranda olmalýdýr. Eðer bu oran daha büyük olsaydý yeryüzü buzullarla kaplanýrdý. Eðer bu oran daha küçük olsaydý sera etkisiyle aþýrý ýsýnan yeryüzü yaþama elveriþli olmazdý.
29) Yaþam için yer kabuðunun kalýnlýðý da önemlidir. Yer kabuðu daha kalýn olsaydý, atmosferden yer kabuðuna oksijen transferiyle oksijen dengesi bozulurdu. Yer kabuðu daha ince olsaydý yer kabuðunun her yerinden sürekli volkanlar fýþkýrýrdý. Bu ise hem iklimi deðiþtirir, hem de canlýlýðý yok ederdi.
30) Atmosferdeki oksijen miktarý da yaþam için kritik bir deðerde yaratýlmýþtýr. Bu deðer eðer yüksek olsaydý, yeryüzünde sürekli yangýnlar çýkardý. Bu deðer eðer alçak olsaydý solunum yapmak imkansýz olurdu.
RESÝM-54
31) Atmosferdeki karbondioksit oraný da yaþamý mümkün kýlacak bir deðerde yaratýlmýþtýr. Karbondioksit daha fazla olsaydý sera etkisi oluþacaktý. Eðer daha az olsaydý bitkilerin fotosentez yapmasý mümkün olmayacaktý.
32) Dünya’mýzdaki ozon miktarý da çok kritik bir deðerde yaratýlmýþtýr. Eðer bu deðer daha yüksek olsaydý yüzey sýcaklýðý çok düþerdi. Eðer bu deðer daha düþük olsaydý hem yüzey sýcaklýðý çok yükselirdi, hem de yaþamý yok edecek þekilde ultraviyole artardý.
33) Yaþam için atmosfer basýncýnýn da belli bir deðerde olmasý gerekmektedir. Eðer atmosfer basýncý daha düþük olsaydý, buharlaþan su miktarý artacak ve bu sera etkisi oluþturacaktý, atmosferdeki su buharý azalacak ve dünya çölleþecekti.
34) Atmosferdeki havanýn solunabilmesi için havanýn belli bir basýnçta, akýþkanlýkta ve yoðunlukta olmasý lazýmdýr. Atmosferin yoðunluðunda ve akýþkanlýðýndaki ufak bir deðiþiklik nefes almamýzýn imkansýz olmasýna sebep olabilirdi.
35) Canlýlýk için olmazsa olmaz þart olan karbon atomunun, yýldýzlarýn içindeki oluþumu çok kritik deðerler altýnda meydana gelmektedir. Bunun için iki helyum atomu birleþip 0.000000000000001 saniye gibi kýsa bir süre berilyum atomuna dönüþürler ve üçüncü bir helyumun eklenmesiyle karbon atomu oluþur. Bahsedilen atomlarýn enerji seviyelerindeki ufak bir farklýlýk karbon atomunun ve canlýlýðýn ortaya çýkýþýný imkansýzlaþtýrýrdý.
RESÝM-55
36) Tüm canlýlar, karbon atomunun diðer elementlerle bileþikler yapmasý sayesinde var olmuþlardýr. Karbon, yaþam için gerekli olan bileþikleri ancak dar bir sýcaklýk aralýðýnda gerçekleþtirebilir. Bu sýcaklýk aralýðý ise Dünya’nýn sýcaklýðýyla tam uyumludur. Oysa evrende yýldýzlarýn içindeki milyarlarca derece sýcaktan mutlak sýfýr olan -273 dereceye kadar geniþ bir aralýk mevcuttur.
37) Karbon atomunun oluþturduðu kovalent baðlar gibi zayýf baðlar da ancak belli bir sýcaklýk aralýðýnda gerçekleþebilirler. Bu sýcaklýk aralýðý ise Dünya’da var olan sýcaklýk aralýðý ile tam uyumludur. Zayýf baðlar gerçekleþmese hiçbir canlý var olamazdý.
38) Yaþam için bütün þartlarý yerine getiren Dünya’mýzýn, yaratýlma zamaný da yaþama tam uygun olarak seçilmiþtir. Dünya eðer daha önce yaratýlsaydý canlýlýk için gerekli aðýr atomlar (karbon, oksijen gibi) yeterli miktarda bulunmayacaktý. Eðer Dünya’mýzýn yaratýlýþý daha sonraya kalsaydý, Güneþ sistemimizi oluþturacak yoðunlukta ham madde kalmamýþ olacaktý.
39) Canlýlýðýn mümkün olabilmesinin þartlarýndan biri de suyun belirli bir yüzey gerilimine sahip olmasýdýr. Bitkilerin suyu topraktan emmeleri ve en üst noktalarýna kadar iletebilmeleri bu gerilimin tasarlanmýþ olmasý sayesindedir. Bu gerilim daha farklý olsaydý ne bitkilerden, ne de diðer canlýlardan söz edebilirdik.
RESÝM-56
40) Suyun reaksiyon kabiliyeti de canlýlýðýn diðer þartlarýndan biridir. Su ne bazý asitler gibi parçalayýcý özellikler gösterir, ne de argon gibi hiçbir reaksiyona girmeden durur. Suyun akýþkanlýk deðeri, suyun katý halinin sývý halinden daha hafif olmasý da yeryüzündeki canlýlýða büyük katkýda bulunur.

kaynak

Evrende mükemmel bir düzenin varlýðýný nasýl anlarýz?

Ýnsan çevresine baktýðý zaman gökyüzünde güneþi, ayý ve yýldýzlarý; yeryüzünde insanlarý, hayvanlarý, bitkileri, daðlarý, denizleri görür. Akýllý ve düþünen bir varlýk olan insan; çevresinde bulunan varlýklarý gözlemlediði ve düþündüðü zaman, evrende mükemmel bir düzenin var olduðunu anlar.
Kendimize bakalým:
Kendi vücudumuza baktýðýmýzda, bir düzenin olduðunu kolayca görebiliriz. Yüce Allah; insaný el, yüz, ayak, göz gibi organlarýyla en güzel þekilde yaratmýþtýr. Mükemmel vücudumuzda organlarýmýz, birbiriyle uyumlu ve düzenli olarak çalýþýr. Organlarýmýz arasýndaki bu düzenli ve uyumlu çalýþma bizim saðlýklý yaþamamýzý saðlar. Solunum sistemimizin uyumlu çalýþmasýyla rahatça nefes alýp veriyor, sindirim sistemimizin düzenli çalýþmasýyla da yediðimiz besinleri sindirebiliyoruz. Yine beynimizin düzenli ve uyumlu çalýþmasýyla düþünebiliyor, kavrýyor ve bilgi ediniyoruz. Bilim adamlarýnýn araþtýrmalarýna göre insan beyninde on milyar hücre bulunduðu, bu hücreler arasýnda sayýlamayacak kadar çok haberleþme baðlantýlarýnýn bulunduðu tespit edilmiþtir. Yüce Allah Kur’an’da þöyle buyurmaktadýr: ”Ey insan! Seni yaratan, þekillendirip ölçülü yapan, dilediði bir biçimde seni oluþturan cömert Rabbine karþý seni ne aldattý?”(Ýnfitar suresi, ayet 7-8)



Yeryüzüne bakalým: Su döngüsü, yaðmurun ve karýn oluþumu, topraðýn yeþermesi, yeryüzünde yaþamýn olmasý da evrende mükemmel bir düzenin olduðunun en açýk delilidir.
Evrende yaþayabilmemiz için ne gerekiyorsa hepsi var. Sonbaharda aðaçlar yapraklarýný döküyor, kýþýn uykuya dalan tabiat, ilkbaharda tekrar canlanýyor. Denizler, göller, akarsular, daðlar, ovalar, çeþit çeþit sebzeler ve meyveler, rengârenk çiçekler yeryüzüne ayrý bir güzellik katmaktadýr. Ayný yerde bulunan ayný topraktan beslendikleri halde kokusu, tadý ve rengi ayný olmayan bitkilerin bulunmasý evrende bir düzenin olduðunu gösterir.
“Yeryüzünde birbirine komþu toprak parçalarý, üzüm baðlarý, ekin tarlalarý, hurma aðaçlarý vardýr. Bütün bunlar bir suyla sulanýr. Ama tatlarý birbirinden farklýdýr. Bunlarda aklýný kullanan kimseler için (Allah’ýn varlýðýný gösteren deliller vardýr”(Ra’d suresi ayet 4)


Gökyüzüne bakalým:
Mevsimlerin sürekliliði, gece ile gündüzün birbirini izlemesi, güneþ, ay, yýldýz ve gezegenlerin kendi yörüngelerinde hareket etmeleri, atmosfer tabakasýnýn kalýnlýðý, gökyüzünde bir düzeninin olduðunu gösterir. Dünyanýn kendi ekseni etrafýnda dönmesiyle gece ve gündüz, güneþin etrafýnda dönmesiyle de mevsimler oluþmakta ve bunlar birbirini takip etmektedir. Üstünde yaþadýðýmýz dünya o kadar düzenli dönüyor ki, onun dönüþü ile gece ve gündüzün baþlayýp bitme saatlerinde bir saniyelik bir gecikme bile olmuyor. Bulutsuz temiz bir gecede gökyüzüne baktýðýmýz zaman ne kadar yýldýz görebileceðimizi hiç düþündünüz mü? Tabi saymakla bitmez ve bunlarý özel bir araç kullanmaksýzýn saymak mümkün deðildir. Uzayla uðraþan bilim adamlarý özel bir teknikle yarým milyar yýldýz tespit etmiþlerdir. Bu ne demektir? Saniyede bir yýldýz hesabýyla bunlarý saymak istersek tam yüz yýl boyunca gecelerimizin tamamýný buna ayýrmak zorunda kalýrýz. Ne muhteþem gökyüzü deðil mi? Bunlar görünenler. Ya görmediklerimiz? “Göklerin ve yerin sýrrý Allah’a aittir”(Þura suresi ayet 12)
Atmosfer tabakasý dünyamýzý sarmaktadýr. Atmosfer tabakasýnýn katmanlarý olmasaydý; saðanak halde yaðan gök taþlarý dünyamýzý delik deþik ederdi. Filtre edilmemiþ güneþ ýþýnlarý canlýlarýn yaþamýna son verirdi. Yüce Allah Kur’an’da þöyle buyurmaktadýr: “ Gökyüzünü de korunmuþ tavan yaptýk” (Enbiya suresi, ayet 32) Bütün bunlar evrende bir düzenin olduðunu gösterir.
Aklýmýzý ve yeteneklerimizi yerinde kullanýrsak sezer ve anlarýz ki, evrendeki uyumlu iþleyiþ büyük bir güç tarafýndan oluþturulmuþtur. Bu da bizi, evreni ve evrenin içindekileri yaratan, her þeye çeki düzen veren Allah’týr.

Evrende bir düzenin olmasýnýn bizim için önemi nedir?

Evrende var olan her þeyin belirli bir düzen içinde ve bir amaca baðlý olarak yaratýldýðýný kavrarýz. Bu durum bizim Allah’ýn varlýðýný, birliðini, gücünü kudretini görmemizi saðlar. Çevremizde gördüðümüz bu deliller bizim bilinçli bir mümin haline gelmemize yardýmcý olur.(Anlatým: Osman AY)


kaynak

evrenin düzeni ile ilgili bir ayet bulabilirmisiniz lütfen!!

CVP :Evrenin Düzeni ile ilgili bir ayet söylüyorum:.....

Yeryüzünde birbirine komþu toprak parçalarý, üzüm baðlarý,ekin tarlalarý, hurma aðaçlarý vardýr. Bütün bunlar bir su ile sulanýr. Ama tatlarý birbirinden farklýdýr. Bunlarda aklýný kullanan kimseler için ('' Allah varlýðýný gösteren deliller vardýr.'')
( RAD SURESÝ 4. AYET )

ÞU EVREN ÝLE ÝLGÝLÝ ÖRNREK YAZIN ÇABUK

evrendeki düzen ile ayet lütfennnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn

Bu yazýyý inceleyin..

http://www.harunyahya.net/img/ed.gifhttp://www.harunyahya.net/images/Article/evrendeki_hassas_dengeler_tr.jpg

Evrenimizi, içinde yer aldýðýmýz Samanyolu Galaksisi'ni, Güneþ Sistemimizi ve üzerinde yaþadýðýmýz Dünya gezegenini kuþatan sayýsýz kanun, denge ve ölçü vardýr. Bu kanun, denge ve ölçülerin her biri insan yaþamýna imkan saðlayacak -mucizevi- bir biçimde, özel olarak hesaplanmýþ ve düzenlenmiþlerdir. Evrenimizi detaylý olarak incelediðimizde en temel kozmik kanunlardan, en kritik fiziksel deðerlere, en küçük dengelerden en ince hesaplara kadar herþeyin ayrý ayrý son derece hassas ölçülere göre ayarlanmýþ olduklarýný görürüz.

Evrenin geniþleme hýzýndan Dünya'nýn Samanyolu Galaksisi'ndeki konumuna, Güneþ'in yaydýðý ýþýðýn cinsinden suyun akýþkanlýk deðerine, Ay'ýn Dünya'ya olan uzaklýðýndan, atmosferdeki gazlarýn oranýna kadar burada sayamadýðýmýz sayýsýz faktör, insan yaþamýnýn var olmasý için en ideal ölçülerde ayarlanmýþlardýr. Öyle ki bu sayýsýz faktörden sadece birindeki en ufak bir sapma dahi evrende canlý yaþamýnýn asla var olmamasý anlamýna gelecekti.

Gerçekten de, evrende insanoðlunun var olmasý ve yaþamýný sürdürmesi için gereken þartlarýn her biri, "tek tek" birer mucize niteliðindedir. Gereken milyonlarca þartýn bir araya gelmesi ise uçsuz bucaksýz bir "mucizeler zinciri" oluþturur. Bir þeyin mucize olmasý ise, elbette Allah'ýn varlýðýnýn ve üstün aklýnýn delillerindendir. Kusursuz bir uyuma ve mükemmel bir tasarýma sahip olan evren, Allah'ýn eþsiz ilmini ve kudretini bize tanýtýr.

Evrenin Geniþleme Hýzýndaki Mucizevi Ölçü

Evrenin geniþleme hýzý, evrenin þu anki yapýsýnýn oluþabilmesi açýsýndan son derece kritik bir deðere sahiptir. Eðer geniþleme hýzý çok az daha yavaþ olsaydý, bütün evren, daha Güneþ Sistemleri tam anlamýyla düzenlenemeden tekrar içine çökmüþ olacaktý. Eðer evren biraz daha hýzlý geniþliyor olsaydý, madde ne galaksileri ne de yýldýzlarý bir daha asla oluþturamayacak biçimde boþlukta daðýlýp gidecekti. Her iki durum da, canlýlýðýn ve bizlerin var olamamasý anlamýna geliyordu.

Ancak bunlarýn hiçbiri gerçekleþmemiþ ve evrenin geniþleme hýzýnýn sahip olduðu son derece hassas deðer sayesinde þimdiki evren ortaya çýkmýþtýr. Peki, bu denge ne kadar hassastýr?

Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nden ünlü matematiksel fizik profesörü Paul Davies, bu soruyu cevaplamak için uzun hesaplar yapmýþ ve inanýlmaz bir sonuca ulaþmýþtýr Davies'e göre, kainatýn yaratýldýðý büyük patlamanýn ardýndan gerçekleþen geniþleme hýzý eðer milyar kere milyarda bir oranda (1/1018) bile farklý olsaydý, evren ortaya çýkamazdý. Milyar kere milyarda bir ifadesi rakamsal olarak þöyle yazýlýr:

"0,00000000000000000 1".

Yani bu derece astronomik küçüklükte bir farklýlýk dahi evrenin var olamamasý demekti. Bu nedenle Big Bang herhangi bir patlama deðil, her yönüyle çok iyi hesaplanmýþ ve düzenlenmiþ bir oluþumdur.

Gök Cisimlerinin Aralarýndaki Mesafeler

Dünya gezegeni, bildiðimiz gibi Güneþ Sistemi'nin bir parçasýdýr. Güneþ Sistemi ise, kusursuz bir planýn ve mükemmel dengelerin bulunduðu bir mekandýr. Güneþ'in çapý, Dünya'nýn çapýnýn 103 katý kadardýr. Bunu bir benzetmeyle açýklayalým: Eðer çapý 12.200 km olan Dünya'yý bir misket büyüklüðüne getirirsek, Güneþ de bildiðimiz futbol toplarýnýn iki katý kadar büyüklükte yuvarlak bir küre haline gelir. Asýl ilginç olan, aradaki mesafedir. Gerçeklere uygun bir model kurmamýz için, misket büyüklüðündeki Dünya ile top büyüklüðündeki Güneþ'in arasýný yaklaþýk 280 metre yapmamýz gerekir. Güneþ Sistemi'nin en dýþýnda bulunan gezegenleri ise kilometrelerce öteye taþýmamýz gerekecektir.

Gök cisimlerinin uzaydaki daðýlýmý ve aralarýndaki bu devasa boþluklar Dünya'da canlý hayatýnýn var olabilmesi için zorunludur. Gök cisimleri arasýndaki mesafeler Dünya'daki yaþamý destekleyecek biçimde pek çok evrensel güçle uyumlu bir hesap içinde düzenlenmiþtir. Bu mesafeler, gezegenlerin yörüngelerini hatta varlýklarýný doðrudan etkiler. Bu mesafeler biraz daha az olsaydý, yýldýzlar arasý kütle çekim güçleri gezegenlerin yörüngelerini kararsýz hale getirecekti. Bu kararsýzlýk ise gezegenlerde çok uç sýcaklýk deðiþimlerine yol açacaktý. Eðer uzaklýklar biraz daha fazla olsaydý, süpernovalarla uzaya fýrlatýlan aðýr elementlerin daðýlýmý çok seyrek olacak ve Dünya gibi daðlýk gezegenler oluþamayacaktý.

Yýldýzlar arasýndaki þu an var olan boþluklar bizimki gibi bir gezegen sisteminin var olabilmesi için en ideal mesafeye sahiptir. Kýsacasý evrendeki gök cisimlerinin daðýlýmý, insanýn yaþamý için tam olmasý gereken ölçülerdedir. Ayný þekilde evrendeki dev boþluklar da, rastgele ortaya çýkmamýþlardýr; amaçlý bir yaratýlýþýn sonucudurlar. (Harun Yahya, Evrenin Yaratýlýþý)

Aklýn Sýnýrlarýný Zorlayan Ýhtimal

Bize hayat imkaný veren böyle bir evrenin, bütün fiziksel deðiþkenler düþünüldüðünde tesadüfen oluþmasý ihtimali ne kadardýr? Bu ihtimal milyar kere milyarda bir mi? Ya da trilyar kere trilyar kere trilyar ihtimalde bir mi? Yoksa daha da küçük bir sayý mý?

Prof. Roger Penrose 'e göre bu ihtimal þudur: 10123 'de bir ihtimal! Bu sayýnýn ne anlama geldiðini düþünmek bile zordur. Matematikte 10123 þeklinde yazýlan bir rakam, 1 sayýsýnýn yanýna 123 tane sýfýr gelmesiyle oluþur. (Bu evrendeki tüm atomlarýn sayýsýnýn toplamýndan, yani 1078'den bile büyük, son derece astronomik bir sayýdýr.) Matematikte 1050'de 1'den daha küçük olasýlýklar ise "sýfýr ihtimal" sayýlýr. Ama sözünü ettiðimiz sayý, 1050'de 1'in trilyar kere trilyar kere trilyar katýndan bile çok daha büyüktür. Kýsacasý bu sayý bizlere, evrenin tesadüfle açýklanmasýnýn kesinlikle imkansýz olduðunu göstermektedir

Ýçinde yaþadýðýmýz evrenin varoluþu ile ilgili matematiksel olarak tanýmlanamayacak kadar yüksek sayýda ihtimal içinden, tam olmasý gereken ihtimalin en mükemmel þekilde oluþmuþ olmasý, yaratýlýþýn apaçýk delillerindendir. Kuþkusuz böyle kusursuz bir evrende yaþýyor olmamýz, kör tesadüflerin ya da þuursuz atomlarýn aldýklarý kararlarýn, oluþturduklarý düzenin bir eseri olamaz. Tüm kainat, canlý ve cansýz varlýklarla birlikte Alemlerin Rabbi olan Allah'ýn eþsiz ilmini ve sonsuz gücünü kanýtlar.

Alýntýdýr.

Evrenin Yaratýlýþýndaki Mucize Örnekleri
« : Nisan 14, 2008, 07:24:57 ÖS »


PATLAMAYLA GELEN ÝNANILMAZ DÜZEN

Ýçinde yaþadýðýmýz evrenin yaklaþýk 15 milyar yýl önce tek bir noktada meydana gelen büyük bir patlama ile ortaya çýktýðý ve geniþleyerek þimdiki þeklini aldýðý, bugün bütün bilim dünyasýnýn onayladýðý bir gerçektir. Uzay boþluðu, galaksiler, gezegenler, Güneþ, Dünya, kýsaca evreni oluþturan tüm gök cisimleri, "Büyük Patlama" ya da diðer adýyla "Big Bang" adý verilen bu patlama sonucunda meydana gelmiþtir.

Burada çok büyük bir sýr vardýr: Big Bang bir patlama olduðuna göre, beklenmesi gereken, bu patlamanýn ardýndan maddenin atomlar ya da atom altý parçacýklar halinde uzay boþluðunda "rastgele" daðýlmasý olacaktýr. Fakat öyle olmamýþ, tam aksine, son derece sistemli ve düzenli bir evren ortaya çýkmýþtýr. Bu rastgele daðýlan maddenin evrenin belirli noktalarýnda birikip galaksileri, yýldýzlarý ve yýldýz sistemlerini oluþturmasý bilim adamlarýnýn benzetmesiyle, "bir buðday ambarýna atýlan el bombasýnýn, buðdaylarý toplayýp, düzenli balyalara sarýp üst üste istiflemesi" kadar hatta bundan çok daha "olaðanüstü" bir durumdur.

Big Bang teorisine uzun yýllar karþý çýkmýþ olan Prof. Fred Hoyle, bu durum karþýsýnda duyduðu þaþkýnlýðý þöyle ifade eder:

Big Bang teorisi evrenin tek ve büyük bir patlama ile baþladýðýný kabul eder. Ama bildiðimiz gibi patlamalar maddeyi daðýtýr ve düzensizleþtirirler. Oysa Big Bang çok gizemli bir biçimde bunun tam aksi bir etki meydana getirmiþtir: Maddeyi birbiriyle birleþecek ve galaksileri oluþturacak hale getirmiþtir. 5

Elbette ki evrenin tüm maddesini içeren böyle muazzam bir patlamadan sonra bu derece hassas dengeler üzerine kurulu bir sistemin ve düzenin oluþmasý ancak "mucize" tanýmýyla açýklanabilir. Astrofizikçi Alan Sandage da bu gerçeði þöyle ifade etmektedir:

Böyle bir düzenin kaostan gelmiþ olduðunu oldukça imkansýz buluyorum. Tanrý'nýn varlýðý benim için bir sýrdýr, fakat varlýk mucizesinin de tek açýklamasýdýr. 6

Bilim adamlarýnýn da ifade ettiði gibi, bir patlama ile birlikte atomlarýn en uygun þekillerde biraraya gelmeleri, sonsuz düzenlilikteki evreni, evrenin içindeki milyarlarca yýldýz barýndýran milyarlarca galaksiyi, trilyonlarca gök cisimleri arasýndaki hiçbir aksaklýk barýndýrmayan dengeyi oluþturmasý büyük bir mucizedir. Bu mucizeyi gerçekleþtiren ve bizlere gösteren sonsuz kudret sahibi Allah'týr:

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiþtir. O'na mülkünde ortak yoktur, herþeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, belli bir ölçüyle takdir etmiþtir. (Furkan Suresi, 2)


EVRENÝN GENÝÞLEME HIZINDAKÝ MUCÝZE ÖLÇÜ

Evrenin geniþleme hýzý evrenin þu anki yapýsýnýn oluþabilmesi açýsýndan son derece kritik bir deðere sahiptir. Eðer geniþleme hýzý çok az daha yavaþ olsaydý, bütün evren, daha güneþ sistemleri tam anlamýyla düzenlenemeden tekrar içine çökmüþ olacaktý. Eðer evren biraz daha hýzlý geniþliyor olsaydý, madde ne galaksileri ne de yýldýzlarý bir daha asla oluþturamayacak biçimde boþlukta daðýlýp gidecekti. Her iki durum da canlýlýðýn ve bizlerin var olamamasý anlamýna geliyordu.

Ancak bu ikisi de olmamýþ, evrenin geniþleme hýzýnýn sahip olduðu son derece hassas deðer sayesinde þimdiki evren ortaya çýkmýþtýr. Peki bu denge ne kadar hassastýr?

Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nden ünlü matematiksel fizik profesörü Paul Davies, bu soruyu cevaplamak için uzun hesaplar yapmýþ ve inanýlmaz bir sonuca ulaþmýþtýr: Davies'e göre, Big Bang'in ardýndan gerçekleþen geniþleme hýzý eðer milyar kere milyarda bir oranda (1/1018) bile farklý olsaydý, evren ortaya çýkamazdý. Milyar kere milyarda bir ifadesini rakamsal olarak þöyle yazabiliriz: "0,000000000000000001". Yani bu derece astronomik küçüklükte bir farklýlýk dahi evrenin var olamamasý demekti. Davies bu sonucu þöyle yorumlar:

Hesaplamalar evrenin geniþleme hýzýnýn çok kritik bir noktada seyrettiðini göstermektedir. Eðer evren biraz bile daha yavaþ geniþlese çekim gücü nedeniyle içine çökecek, biraz daha hýzlý geniþlese kozmik materyal tamamen daðýlýp gidecekti. Bu iki felaket arasýndaki dengenin ne kadar "iyi hesaplanmýþ" olduðu sorusunun cevabý çok ilginçtir. Eðer patlama hýzýnýn belirli hale geldiði zamanda, bu hýz gerçek hýzýndan sadece 1/1018 kadar bile farklýlaþsaydý, bu gerekli dengeyi yok etmeye yetecekti. Dolayýsýyla evrenin patlama hýzý inanýlmayacak kadar hassas bir kesinlikle belirlenmiþtir. Bu nedenle Big Bang herhangi bir patlama deðil, her yönüyle çok iyi hesaplanmýþ ve düzenlenmiþ bir oluþumdur. 7

Evrenin baþlangýcýndaki bu muhteþem denge, ünlü Science dergisindeki bir makalede ise þöyle ifade edilir:

Eðer evrenin yoðunluðu bir parça daha fazla olsaydý, o zaman Einstein'ýn genel görecelik kuramýna göre evren, atomik parçacýklarýn birbirini çekme kuvvetleri dolayýsýyla bir türlü geniþleyemeyecek ve tekrar küçülerek bir noktacýða dönüþecekti. Eðer yoðunluk baþlangýçta bir parça daha az olsaydý, o zaman evren son hýzla geniþleyecek, fakat bu takdirde atomik parçacýklar birbirini çekip yakalayamayacak ve yýldýzlarla galaksiler hiçbir zaman oluþamayacaktý. Doðaldýr ki biz de olmayacaktýk! Yapýlan hesaplara göre, evrenimizin baþlangýçtaki gerçek yoðunluðu ile ötesinde oluþmasý imkaný bulunmayan kritik yoðunluðu arasýndaki fark, "yüzde birin bir kuvadrilyonu"ndan azdýr. Bu, bir kalemi sivri ucu üzerinde bir milyar yýl sonra da durabilecek biçimde yerleþtirmeye benzer... Üstelik, evren geniþledikçe, bu denge daha da hassaslaþmaktadýr. 8

Stephen Hawking de, her ne kadar evrenin kökenini rastlantýlarla açýklamaya çalýþsa da, 'Zamanýn Kýsa Tarihi' isimli kitabýnda evrenin geniþleme hýzýndaki bu olaðanüstü dengeyi þöyle kabul eder:

Evrenin geniþleme hýzý o kadar kritik bir noktadadýr ki, Big Bang'ten sonraki birinci saniyede bu oran eðer yüz bin milyon kere milyonda bir daha küçük olsaydý evren þimdiki durumuna gelmeden içine çökerdi. 9

Big Bang için, "þiþen evren modeli" (inflationary universe model) nin teorisyeni olan Alan Guth ise geçtiðimiz yýllarda evrenin geniþlemesindeki ince ayarla ilgili çok daha akýl almaz bir sonuç hesaplamakta ve evrenin geniþleme hýzýnýn 1055 te 1'lik bir hassasiyette ayarlanmýþ olduðunu belirtmektedir. 10

Peki bu denli olaðanüstü bir denge neyi göstermektedir? Elbette böyle hassas bir ayarlama tesadüfle açýklanamaz ve bilinçli bir tasarýmý ispat eder. Paul Davies, gerçekte materyalist yaklaþýmý benimseyen bir fizikçi olmasýna karþýn, bu gerçeði þöyle kabul etmektedir:

Çok küçük sayýsal deðiþikliklere hassas olan evrenin þu andaki yapýsýnýn, çok dikkatli bir bilinç tarafýndan ortaya çýkarýldýðýna karþý çýkmak çok zordur... Doðanýn en temel dengelerindeki hassas sayýsal dengeler, kozmik bir tasarýmýn varlýðýný kabul etmek için oldukça güçlü bir delildir. 11

Görüldüðü gibi, bilimin ortaya koyduðu kesin sonuçlar Paul Davies'i her ne kadar kendisi materyalist de olsa, evrenin bilinçli bir þekilde tasarlanmýþ olduðu, diðer bir deyimle yaratýlmýþ olduðu gerçeðini ister istemez kabul etmeye yöneltmiþtir.

Yaþadýðýmýz dünyada herþey alýþtýðýmýz düzende iþler. Suyun akýþkanlýðý ve yoðunluðu tüm canlýlarýn yararlanabileceði ideal bir orana sahiptir, sinir sistemimiz mühendislerin tasarladýðý en iyi iletim aðlarýndan bile daha iyi çalýþýr. Elektronlarýn hýz ve yüklerinin gerektiði gibi olmasý evrenin bugünkü düzeninin temel nedenlerindendir. Camlar þeffaftýr, yaðmur damlalarý ise zararsýz bir büyüklüktedir. Acaba bir sabah uyandýðýmýzda yukarýda saydýklarýmýzýn tamamen tersi gibi olaylar ile karþýlaþsaydýk, dünyadaki düzeni yine olaðan bulur muyduk? Her yeni günde tüm olaylar, ayný kurallar içinde gerçekleþir. Birçok insanýn, alýþkanlýk nedeniyle normal karþýladýðý olaylar, gerçekte evrendeki kusursuz tasarýmýn örneklerindendir. Evreni Allah yaratmýþtýr, Allah yaptýðý her þeyi kusursuzca yaratan, üstün güç sahibi olandýr.

Milyarlarca yýldýzdan her birinin ayrý ayrý gezegenleri ve uydularý bulunduðu gözönüne getirilirse bir galakside trilyonlarca gökküre olduðu söylenebilir. Yalnýz Palamar'daki Hale teleskopunun görüþ alaný içinde bir milyar nebula olduðu düþünülürse evrenin büyüklüðü hakkýnda az çok fikir sahibi olabiliriz.

Evrende her þey hareket halindedir. Ancak yýldýzlar galaksileri ile, uydular da yýldýzlarý ile birlikte döndükleri için birbirlerine olan mesafeleri ve sistem içindeki yerleri pek deðiþmez. Güneþ de kendi ekseni etrafýnda, bütün gezegenleri ve uydularý ile birlikte Samanyolu etrafýnda ve ayrýca, Samanyolu ile beraber evrende dönmektedir.


Hiç þüphesiz bu uçsuz bucaksýz kâniat, Yüce Allah'ýn eseridir. Nasýl ki basit bir elbiseyi düþünürken, onu diken bir terzinin olduðunu; bir bina gördüðümüzde, onu yapan bir ustanýn bulunduðunu biliyorsak, kesin olarak biliyor ve inanýyoruz ki; evreni, evren içinde galaksileri, galaksiler içinde samanyolunu; Samanyolu içinde yýldýzlarý, yýldýzlar içinde güneþi ve diðer gezegenlerle birlikte dünyamýzý; dünyamýz içinde daðlarý, denizleri, nehirleri, ormanlarý, bitkileri, hayvanlarý, ormanlarý, bitkileri, hayvanlarý ve insanlarý yaratan yüce bir Rab vardýr.





evrende bir düzen olduðuna dair örnekler

Dünya kendi ekseni etrafýnda saatte bin mil yapar. Eðer böyle deðil de saatte yüz mil yapacak kadar dönseydi, gündüz ve gece þimdi olduðundan daha uzun olurdu. Bu takdirde bitkiler gündüz yanar kavrulur, geri kalan olursa uzun gecede onlar da donardý.

- Dünyamýz güneþten o kadar ölçülü uzaklýktadýr ki, bizi tam ýsýtmaktadýr. Eðer güneþin bu sýcaklýðý (hidrojen patlamalarýnýn helyuma dönüþmesi) yarý yarýya azalacak olsa soðuktan donardýk, yansý kadar fazla olsa yanardýk.

- Dünyanýn 23, 5 derecelik eðik durmasý mevsimleri doðurmakta, kýtalarýn birer buz parçasý haline dönüþmesini önlemektedir. Bu eðiklik þayet iki derece fazla ya da iki derece noksan olsaydý yeryüzünde yaþama imkâný kalmazdý.

- Ay dünyamýza þimdiki noktasýnda ellibin mil ötede olsaydý yeryüzünde, med-cezir (gel-git) olaylarý çok müthiþ olurdu ve bütün kýtalar günde iki kere su altýnda kalýrdý.

- Eðer yeryüzünün kabuðu bugünkünden bir miktar daha kalýn olsaydý bitkilerin yetiþme imkâný kalmazdý.

- Dünyanýn çevresindeki atmosfer tabakasý biraz daha ince olsaydý, bizden uzakta yanýp parçalanan binlerce meteor, dünyamýzýn her bölgesine çarpar ve her yeri yakardý.

-Bundan yaklaþýk yüz yýl öncesine kadar insanlar ýsýnma ve enerji ihtiyaçlarýný odunla karþýlýyorlardý. Þayet kömür ve petrol çýkmasaydý bugün ormanlardan iz kalmayacak, dünyamýz yaþanmaz ir duruma gelecekti. Halbuki Yüce Allah yeryüzündeki tüm insanlara yetecek ölçüde kömür ve petrol vererek insanlýðýn imdadýna yetiþti. "Göklerde ve yerde neler var, bir bakýn" (Yunus, 10/101). Ve "O, yeþillikler bitirmiþtir, sonra da kapkara kupkuru hale getirmiþtir" (el-A'la, 87/4-5) âyetlerinin yeraltý zenginliklerinden kömür ve petrole iþaret ettiði söylenir.

- Yeryüzündeki elementler Allah tarafýndan insanlýðýn ihtiyaçlarýna cevap verecek þekilde düzenlenmiþtir. Meselâ silisyum, potasyum, demir bileþiklerinden biri bile yeryüzüne verilmeseydi insanlýk çok sýkýntýya düþerdi.

-Fizik kanunlarý yüksekten düþen bir cismin gittikçe hýzlandýðýný söyler. Buna göre kilometrelerce yukarýdan dökülen yaðmur sularý dünyaya birer mermi gibi inmesi gerekirdi. Bir saðanaðýn yeryüzünde ne var ne yoksa tahrip etmesi, kafataslarýmýzý delip beyinlerimize iþlemesi gerekirdi. Halbuki yüce Allah'ýn koyduðu eþsiz düzen ve kanunla göklerden inen yaðmur damlalarý bizi okþarcasýna akar gider ve ölüm yerine hayat, felâket yerine bereket getirir.

- Yeryüzünü kaplayan bunca bitki, fotosentez yolu ile bize oksijen hazýrlamakta; havanýn terkibini, yaþayabilmemiz için gerekli dengede tutmaktadýr. Þayet havadaki karbon miktarý daha fazla olsaydý canlýlar için solunum zorlaþacaktý.

Gözlerimizi etrafa çevirip dikkatle baktýðýmýzda atom çekirdeðinden hücreye, hücreden insan beynine, tohumdan aðaca, kum zerrelerinden kâinatýn en uzak köþelerindeki galaksilerle kadar her þeyde ayýn ölçünün geçerli olduðunu görüyoruz. Ýþte bir, her þeyi yoktan vareden Yüce Allah'ýn, kâinata yerleþtirdiði hassas düzen ve dengedir.

Kur'an-ý Kerim sýk sýk evrendeki ilâhî dengeyi hatýrlatarak "akýllý insanlar için bunda ders ve ibret olduðunu" belirtir ve onlarý insana çaðýrýr

Kader ve Kaza ne demektir?

Sözlükte ölçmek, tahmin etmek ölçüp takdir ederek tayin etmek; güç yetirmek ve kudret anlamlarýna gelen kader, dinî bir terim olarak, Allah'ýn ebede kadar olacak þeyleri, bunlarýn zaman ve yerini, özellik ve niteliklerini, nasýl ve ne zamanda olacaklarsa onlarýn tamamýný ezelde bilip bu bilgi doðrultusunda takdir etmesine denir. Bu durumda kader Allah'ýn ilim sýfatýný ilgilendirmektedir. O halde kader, Allah'ýn ilmi doðrultusunda, kâinatý ve ondaki her þeyi belli bir düzen ve ölçüye göre idare eden ilâhî bir kanundur. Bu konuda Kuran’da þöyle buyrulmaktadýr: “Gerçekten biz, her þeyi bir ölçü ve dengede yarattýk.” (Kamer 54/49); “Allah her diþinin neye gebe olduðunu, rahimlerin artýrdýðý þeyi ve eksilttiði þeyi bilir. Her þey O'nun katýnda bir ölçüyledir.” (Ra’d,13/8); “Hiçbir þey yoktur ki, hazineleri yanýmýzda olmasýn. Biz onu ancak belli bir ölçü ile indiririz.” (Hicri 15/21); “… O her þeyi yaratmýþ ve yarattýðý o þeyleri bir ölçüye göre takdir etmiþtir.” (Furkan,25/2). "Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uðradýðýnýz hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazýlmýþ olmasýn. Þüphesiz bu, Allah’a göre kolaydýr." (Hadis 57/22).

Kaza ise, Cenabý-ý Hakk'ýn ezelde irade etmiþ olduðu ve takdir buyurduðu þeylerin, zamaný gelince her birisini ezelî ilim, irade ve takdirine uygun bir biçimde meydana getirmesi ve yaratmasýdýr. Bu takdirde kaza, Allah'ýn tekvin sýfatýný ilgilendiren bir konu olmaktadýr. Bu taným, Ýmam Mâtüridî ve taraftarlarýna göredir. Eþ’arîler ise kazayý daha farklý bir þekilde tarif etmiþlerdir: Kaza; hüküm manasýnadýr. Allah'ýn eþyayý sonradan nasýl olacaksa ezelde öylece irade etmesidir. Kader ise, Allah'ýn her þeyi vakti gelince, ezelî ilmine uygun olarak, irade ettiði þekilde yaratmasýdýr.
Ýslam dininde kader [deðiþtir]
Ýslam dininde, Kader, ezelden ebede kadar hayýr ve þer (iyi ve kötü) meydana gelecek bütün hadiselerin (olaylar)Allah katýnda malum olmasýdýr. Ýslam dininde kadere inanmak imanýn þartlarýndandýr, amentünün bir parçasýdýr. Buna göre Ýslam anlayýþýndaki kadere inanmayan kiþi Ýslam'dan çýkmýþ olur. Not: "Ýslam dininde" deðil "bazý Ýslami fýrkalarýnca" denmesi gerekir. Nitekim kadere inanmak imanýn þartlarýndan olduðunu kabul etmeyen birçok Ýslami fýrkalar vardýr. Ýslam dinin esas kaynaðý olan Kur'anda iman esaslarý zikredilirken kadere iman zikredilmemiþ, Kur'anda zikredilen "kader" kelimesi de Müslümanlarýn anladýðý manada deðildir
KAZA:
Alla hu Teali tarafýndan takdir edilen þeyin varlýk/madde âleminde ortaya çýkmasý; yaratýlýp meydana gelmesi demektir.
Kader-kaza iliþkisi bu anlamda öncelik ve sonralýk göstermektedir. Zira kader önce, kaza ise sonradýr. Yani, önce bir varlýk hakkýnda Allahu Tela’nýn takdiri olur, dana sonra kazasý gerçekleþir. Bu varlýk/madde âleminde gerçekleþen her olay hem kader hem de kazadýr. Þayet (Allah’ýn bildiði bir hikmet sebebiyle) gerçekleþmedi ise bu kaderdir.
Bu iki tarifte geçen, her þeyin kaderinin Allah’ýn ezeli ilminde olmasýnýn anlamýna gelince: Ýnsanlarýn cüzî/kasýtlý, hür, serbest iradeleri ile yapmak istedikleri bir þeyi, Allah’ýn (c.c), o kulun bu iþi nerede, ne zaman, nasýl ve kiminle ve ne þekilde seçeceklerini bilmesi; bu bilgisine göre irade etmesi ve zamaný gelince de kulun tercihine göre yaratmasý demektir. Bu bizim, astronomi ilminin vasýtasýyla, gelecek sene Ramazan hilalinin, veya ay tutulmasýnýn hangi tarihte olacaðýný bilmemiz ve zamaný gelince de o olaya þahit olmamýza benzemektedir. Kaza ve kader hakkýnda bu kadar malûmata deðindikten sonra, velilerin ve bazý Salih insanlarýn bu konudaki görüþlerine yer vermek gerekir.
Þ. Muhammed Ziyauddin Hz.leri, babasýnýn halifesi, ayrýca kâtibi, Bitlisli M. Mustafa’ya bu konuda bir mektup yazmýþtýr. Mektubundaki kaza ve kader ile ilgili bölümleri özetle aktarýyoruz:
“Ey Doðru ve þefkatli efendim! Bu konu, geniþ olarak izah edilmesi gereken bir meseledir. Þafiî, Hanefî mezhebine mensup âlimleri ile diðer bütün mezhep âlimleri bu konudan söz etmiþ, hatta bu konu bazý âlimlerin helâk olmasýna, bazýlarýnýn da kurtuluþuna sebep olmuþtur. Muhammed Ziyauddin Hz.leri mektubuna devam ederek:
_Kaza ve kader kuldan cüzî/kasýtlý, hür, serbest iradesini kaldýrmaz. Çünkü Allahu Teali, kulun kendi cüzî iradesiyle o iþi yapacaðýna ve yapmayacaðýna hükmetmiþtir (ezeli ilmiyle bilmektedir).
Bu konuya Alâeddin Attar (k.s) da iþaret ederek þöyle buyurmuþlardýr: Müridin zahirde Allah’ýn yoluna sýmsýký sarýlmasý, kalbini de Allah’a baðlamasý gerekir. Yani onu saadete kavuþturacak zahiri sebepleri düþünüp, emir olunduðu üzere; çok çalýþýp kendini kötülüklerden koruyacaktýr. Hülasa: Kul, zahirde dýþ sebeplere baðlanýp hakikatte Allah’a tevekkül edecektir. Þöyle ki, korktuðu þeylerden dolayý vaktinde kapýsýný kapayýp atýný baðlayacak, yemeðini yiyecek; fakat hakikî koruyan ve doyuranýn Allah (c.c) olduðunu bilecektir.
Ayrýca bu konuda Mevlâna Halit’in (k.s) bir risale niteliðinde, Kendisinde kaza-Kader, Ýrade-i cüziyye, Kesbi konularýnýn ehlisünnet ve’l-cemaat âlimlerinin görüþlerinin bulunduðu bir mektup yazmýþtýr. Bu mektuba “El-Ýkdu’l-Cevherî fi’l-Farký Beyne Kesbeyi’l-Maturudî” ismini vermiþtir.

lütfen!! evrende bir düzenin olmasý nedir?yardým edinn

ayetler
 

kuran-ý kerim de evrendeki ölçü ve düzenle ilgili ayetler nelerdir yardýmcý olursanýz çok sevinirim

bakýnýz

evrendeki düzen hakkýnda hadisler
 

evrendeki düzen hakkýnda hadisler bulursanýz sevinirm

evrendeki düzen ile ilgili ayetler

evredeki düzen hakkýnda ayetlerle açýklama lütfen

nolur nlur söyleyin

rad suresi 4. ayet

Evrendeki eþssiz düzen hakkýnda bilgiler nelerdir?
 

evrendeki eþsiz düzen ile ilgili hadislernelerdir?
evrendeki eþsiz düzen ile ilgili öyküler nelerdir?
evrendeki eþsiz düzen ile ilgili ayetler nelerdir?

bu siteye ikinci giriþim bu ödevi hoca bana verdi ne kadar zor bulamýyorum biran önce evrendeki düzen ve ölçüyle ilgili örnekler 10 tane koyun yhaaa bulamýyorum ben of offff.............=((((

resim 51 filan demiþ ama RESÝM filan yok burda onu anlamdým

KONU: 2.Evrende Bir Düzen Vardýr
a) Bu Konuyu Öðrenmek Bize Neler Kazandýracak?
Evrendeki düzenden hareketle yaratýcýnýn varlýðýný kavrayacaksýnýz.

b) Bu Konuda Hangi Kelime ve Kavramlarý Öðreneceðiz?
Evren
Evrendeki Düzen
c) Bu Konuya Nasýl Hazýrlanacaðýz?
Aþaðýdaki metni dikkatlice okuyarak, ilgili sorularý cevaplayýnýz.
Konuyla ilgili diðer çalýþmalarý inceleyiniz.
ANLATIM
Evren ne demektir?

Evren denilince; yer, gök, gezegenler, ay, güneþ, yýldýzlar dâhil canlý-cansýz bütün yaratýklarýn oluþturduðu varlýklar âlemi akla gelir.

Evrende mükemmel bir düzen ve uyum vardýr

Allah evrende yarattýðý her varlýðý belirli bir ölçü içinde, özenle yaratmýþtýr. Bu nedenle Allah’ýn yarattýðý varlýklarda güzellik, ölçü, uyum ve denge vardýr. Bu konuda Yüce Allah Kur’an’da þöyle buyurmaktadýr. “ Biz her þeyi bir ölçüye göre yarattýk” (Kamer suresi, ayet 49)

Ayrýca Allah, evrendeki yarattýðý her varlýða yapacaðý iþe uygun yapý, biçim, özellik ve yetenek vermiþ; boþ ve yersiz hiçbir þey yaratmamýþtýr. Bu konuda Yüce Allah Kur’an’da þöyle buyurmaktadýr. “Güneþi ýþýklý, ayý da parlak kýlan, yýllarýn sayýsýný ve hesabýný bilmeniz için aya evreler koyan Allah’týr. Allah, bunlarý boþ yere yaratmamýþtýr. O, ayetlerini düþünen bir toplum için ayrýntýlý olarak açýklýyor.” (Yunus suresi, 5)





Evrende mükemmel bir düzenin varlýðýný nasýl anlarýz?

Ýnsan çevresine baktýðý zaman gökyüzünde güneþi, ayý ve yýldýzlarý; yeryüzünde insanlarý, hayvanlarý, bitkileri, daðlarý, denizleri görür. Akýllý ve düþünen bir varlýk olan insan; çevresinde bulunan varlýklarý gözlemlediði ve düþündüðü zaman, evrende mükemmel bir düzenin var olduðunu anlar.

Kendimize bakalým:

Kendi vücudumuza baktýðýmýzda, bir düzenin olduðunu kolayca görebiliriz. Yüce Allah; insaný el, yüz, ayak, göz gibi organlarýyla en güzel þekilde yaratmýþtýr. Mükemmel vücudumuzda organlarýmýz, birbiriyle uyumlu ve düzenli olarak çalýþýr. Organlarýmýz arasýndaki bu düzenli ve uyumlu çalýþma bizim saðlýklý yaþamamýzý saðlar. Solunum sistemimizin uyumlu çalýþmasýyla rahatça nefes alýp veriyor, sindirim sistemimizin düzenli çalýþmasýyla da yediðimiz besinleri sindirebiliyoruz. Yine beynimizin düzenli ve uyumlu çalýþmasýyla düþünebiliyor, kavrýyor ve bilgi ediniyoruz. Bilim adamlarýnýn araþtýrmalarýna göre insan beyninde on milyar hücre bulunduðu, bu hücreler arasýnda sayýlamayacak kadar çok haberleþme baðlantýlarýnýn bulunduðu tespit edilmiþtir. Yüce Allah Kur’an’da þöyle buyurmaktadýr: ”Ey insan! Seni yaratan, þekillendirip ölçülü yapan, dilediði bir biçimde seni oluþturan cömert Rabbine karþý seni ne aldattý?”(Ýnfitar suresi, ayet 7-8)





Yeryüzüne bakalým:

Su döngüsü, yaðmurun ve karýn oluþumu, topraðýn yeþermesi, yeryüzünde yaþamýn olmasý da evrende mükemmel bir düzenin olduðunun en açýk delilidir.

Evrende yaþayabilmemiz için ne gerekiyorsa hepsi var. Sonbaharda aðaçlar yapraklarýný döküyor, kýþýn uykuya dalan tabiat, ilkbaharda tekrar canlanýyor. Denizler, göller, akarsular, daðlar, ovalar, çeþit çeþit sebzeler ve meyveler, rengârenk çiçekler yeryüzüne ayrý bir güzellik katmaktadýr. Ayný yerde bulunan ayný topraktan beslendikleri halde kokusu, tadý ve rengi ayný olmayan bitkilerin bulunmasý evrende bir düzenin olduðunu gösterir.

“Yeryüzünde birbirine komþu toprak parçalarý, üzüm baðlarý, ekin tarlalarý, hurma aðaçlarý vardýr. Bütün bunlar bir suyla sulanýr. Ama tatlarý birbirinden farklýdýr. Bunlarda aklýný kullanan kimseler için (Allah’ýn varlýðýný gösteren deliller vardýr”(Ra’d suresi ayet 4)




Gökyüzüne bakalým:

Mevsimlerin sürekliliði, gece ile gündüzün birbirini izlemesi, güneþ, ay, yýldýz ve gezegenlerin kendi yörüngelerinde hareket etmeleri, atmosfer tabakasýnýn kalýnlýðý, gökyüzünde bir düzeninin olduðunu gösterir. Dünyanýn kendi ekseni etrafýnda dönmesiyle gece ve gündüz, güneþin etrafýnda dönmesiyle de mevsimler oluþmakta ve bunlar birbirini takip etmektedir. Üstünde yaþadýðýmýz dünya o kadar düzenli dönüyor ki, onun dönüþü ile gece ve gündüzün baþlayýp bitme saatlerinde bir saniyelik bir gecikme bile olmuyor. Bulutsuz temiz bir gecede gökyüzüne baktýðýmýz zaman ne kadar yýldýz görebileceðimizi hiç düþündünüz mü? Tabi saymakla bitmez ve bunlarý özel bir araç kullanmaksýzýn saymak mümkün deðildir. Uzayla uðraþan bilim adamlarý özel bir teknikle yarým milyar yýldýz tespit etmiþlerdir. Bu ne demektir? Saniyede bir yýldýz hesabýyla bunlarý saymak istersek tam yüz yýl boyunca gecelerimizin tamamýný buna ayýrmak zorunda kalýrýz. Ne muhteþem gökyüzü deðil mi? Bunlar görünenler. Ya görmediklerimiz? “Göklerin ve yerin sýrrý Allah’a aittir”(Þura suresi ayet 12)

Atmosfer tabakasý dünyamýzý sarmaktadýr. Atmosfer tabakasýnýn katmanlarý olmasaydý; saðanak halde yaðan gök taþlarý dünyamýzý delik deþik ederdi. Filtre edilmemiþ güneþ ýþýnlarý canlýlarýn yaþamýna son verirdi. Yüce Allah Kur’an’da þöyle buyurmaktadýr: “ Gökyüzünü de korunmuþ tavan yaptýk” (Enbiya suresi, ayet 32) Bütün bunlar evrende bir düzenin olduðunu gösterir.

Aklýmýzý ve yeteneklerimizi yerinde kullanýrsak sezer ve anlarýz ki, evrendeki uyumlu iþleyiþ büyük bir güç tarafýndan oluþturulmuþtur. Bu da bizi, evreni ve evrenin içindekileri yaratan, her þeye çeki düzen veren Allah’týr.


Evrende bir düzenin olmasýnýn bizim için önemi nedir?

Evrende var olan her þeyin belirli bir düzen içinde ve bir amaca baðlý olarak yaratýldýðýný kavrarýz. Bu durum bizim Allah’ýn varlýðýný, birliðini, gücünü kudretini görmemizi saðlar. Çevremizde gördüðümüz bu deliller bizim bilinçli bir mümin haline gelmemize yardýmcý olur.(Anlatým: Osman AY)

ARKADAÞLAR BN BUNU BULANA KADAR CNM ÇKTI UMARIM ÝÞÝNÝZE YARAR

evrenin düzeni hakkýnda ayet
 

Biz göðü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve þüphesiz Biz, (onu) geniþleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)

Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün art arda geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr. (Bakara Suresi, 164)

Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiþtir. O’na mülkünde ortak yoktur, her þeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, onu belli bir ölçüyle takdir etmiþtir

”Ey insan! Seni yaratan, þekillendirip ölçülü yapan, dilediði bir biçimde seni oluþturan cömert Rabbine karþý seni ne aldattý?”(Ýnfitar suresi, ayet 7-8)

“Yeryüzünde birbirine komþu toprak parçalarý, üzüm baðlarý, ekin tarlalarý, hurma aðaçlarý vardýr. Bütün bunlar bir suyla sulanýr. Ama tatlarý birbirinden farklýdýr. Bunlarda aklýný kullanan kimseler için (Allah’ýn varlýðýný gösteren deliller vardýr”(Ra’d suresi ayet 4)

“Göklerin ve yerin sýrrý Allah’a aittir”(Þura suresi ayet 12)

Gökyüzünü de korunmuþ tavan yaptýk” (Enbiya suresi, ayet 32)

lütfen evrendeki düzen ile kýsa ve deðiþik yazýn yukarýdakijnden oldukça farklý olsun çünkü bu þiiri bize hocamýz okudu yardým................=((

evrendeki düzenle ilgili ayetler vardýr örneðin:bakara 117.ayet en-am 101.ayet araf 54.ayet enbiya 22 30 33.ayetler yasin 38.ayet ra'd 2.ayet lokman 29 30.ayet rahman 2 7.ayet mülk 3 4.ayet nahl 65.ayet

evrendeki düzenle ilgili ayetler
 

bakara suresi 117.ayet
en am suresi 101.ayet
araf suresi 54.ayet
enbiya suresi 22 30 33.ayet
yasin suresi 38. ayet

performans ödevi din kültürü acil yardým
 

acil kýsa ve özzzzzzzzzzzzzzzz bi öykü lütfen performans ödevi varrrr acilll evrendeki düzen adlý bir öykü vb. olsun

Yeryüzünde birbirine komþu toprak parçalarý, üzüm baðlarý,ekin tarlalarý, hurma aðaçlarý vardýr. Bütün bunlar bir su ile sulanýr. Ama tatlarý birbirinden farklýdýr. Bunlarda aklýný kullanan kimseler için ('' Allah varlýðýný gösteren deliller vardýr.'')
( RAD SURESÝ 4. AYET )

Kaynak: Evrendeki düzen hakkýnda ayetler var mýdýr?

yaa lütfen bulun ayet !!!!!!!! deminden beri arýyorum hiç biþi bulamadýmmmm!!!!!!!!!!!! sadece ümidim sizlersinizzz :'( :( :( :'(

allah gökleri ve yeri hak olarak yarattý...

yaaaaaaa alah rýzasý için çarþamba son gün ödevim var yardým edin yalvarrým

yahu þu dünyanýn düzeni ile ilgili hadi var mý??? yardým edin

çabuk

Yaratmak bakýmýndan siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi. Gecesini kararttý, kuþluðunu açýða-çýkardý. Bundan sonra yeryüzünü serip döþedi. Ondan da suyunu ve otlaðýný çýkardý. Daðlarýný dikip-oturttu; size ve hayvanlarýnýza bir yarar (meta) olmak üzere. (Naziat Suresi, 27-33)




Geceyi, gündüzü, güneþi ve ayý sizin emrinize verdi; yýldýzlar da O'nun emriyle emre hazýr kýlýnmýþtýr. Þüphesiz bunda, aklýný kullanabilen bir topluluk için ayetler vardýr. (Nahl Suresi, 12)




(Allah) Geceyi gündüze baðlayýp-katar, gündüzü de geceye baðlayýp-katar; güneþi ve ayý emre amade kýlmýþtýr, her biri adý konulmuþ bir süreye kadar akýp gitmektedir. Ýþte bunlarý (yaratýp düzene koyan) Allah sizin Rabbiniz'dir; mülk O'nundur. O'ndan baþka taptýklarýnýz ise, 'bir çekirdeðin incecik zarýna' bile malik olamazlar. (Fatýr Suresi, 13)






O sabahý yarýp çýkarandýr. Geceyi bir sükun (dinlenme), güneþ ve ay'ý bir hesap (ile) kýldý. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ýn takdiridir. (Enam Suresi, 96)






O (Allah) gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandýr.. . (Enam Suresi, 101)






O inkar edenler görmüyorlar mý ki (baþlangýçta) göklerle yer birbiriyle bitiþikken, biz onlarý ayýrdýk ve her canlý þeyi sudan yarattýk. Yine de onlar inanmayacaklar mý? (Enbiya Suresi, 30)







Atmosfer tabakasý dünyamýzý sarmaktadýr. Atmosfer tabakasýnýn katmanlarý olmasaydý; saðanak halde yaðan gök taþlarý dünyamýzý delik deþik ederdi. Filtre edilmemiþ güneþ ýþýnlarý canlýlarýn yaþamýna son verirdi. Yüce Allah Kuran’da þöyle buyurmaktadýr: “ Gökyüzünü de korunmuþ tavan yaptýk” (Enbiya suresi, ayet 32) Bütün bunlar evrende bir düzenin olduðunu gösterir.







Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün art arda geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr. (Bakara Suresi, 164)







Gerçekten sizin Rabbiniz, altý günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arþa istiva eden Allah'týr. Gündüzü, durmaksýzýn kendisini kovalayan geceyle örten, Güneþ'e, aya ve yýldýzlara kendi buyruðuyla baþ eðdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnýzca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. (Araf Suresi, 54)







"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göðü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmýþtýr?" (Nuh Suresi, 15)







Ne Güneþ'in Ay'a eriþip-yetiþmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler.
(Yasin Suresi, 40)





Þüphesiz göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün ardarda geliþinde temiz akýl sahipleri için gerçekten deliller vardýr. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ý anarlar ve göklerin ve yerin yaratýlýþý konusunda düþünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boþuna yaratmadýn. Sen pek yücesin, bizi ateþin azabýndan koru." (Al-i Ýmran Suresi, 190-191)
<a></a>





Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kýldý; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kýldý ve size güzel-temiz þeylerden rýzýk verdi. Ýþte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir. (Mümin Suresi, 64)






"Güneþ ve ay bir hesap iledir" (Rahman Suresi, 5)






Mülk elinde bulunan (Allah) ne yücedir. O, her þeye güç yetirendir... O, biri diðeriyle 'tam bir uyum' içinde yedi gök yaratmýþ olandýr. Rahman'ýn yaratmasýnda hiçbir 'çeliþki ve uygunsuzluk' göremezsin. Ýþte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklýk (bozukluk ve çarpýklýk) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiþ bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 1-4)






'Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatýlmýþ' göðe andolsun; siz, gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çeliþkili ve aykýrý görüþler) içindesiniz. Ondan çevrilen çevrilir, kahrolsun, o 'zan ve tahminle yalan söyleyenler'; ki onlar, 'bilgisizliðin kuþatmasý' içinde habersizdirler. (Zariyat Suresi, 7-11)





“Görmez misin ki Allah birtakým bulutlarý çýkarýp sürüyor, sonra onlarý bir araya getirip üst üste yýðýyor...” (24/Nûr suresi, 43)




“ Biz her þeyi bir ölçüye göre yarattýk”(Kamer suresi, ayet 49)





Yeryüzüne bakalým. Su döngüsü, yaðmurun ve karýn oluþumu, topraðýn yeþermesi, yeryüzünde yaþamýn olmasý da evrende mükemmel bir düzenin olduðunun en açýk delilidir. Evrende yaþayabilmemiz için ne gerekiyorsa hepsi var. Sonbaharda aðaçlar yapraklarýný döküyor, kýþýn uykuya dalan tabiat, ilkbaharda tekrar canlanýyor. Denizler, göller, akarsular, daðlar, ovalar, çeþit çeþit sebzeler ve meyveler, rengârenk çiçekler yeryüzüne ayrý bir güzellik katmaktadýr. Ayný yerde bulunan ayný topraktan beslendikleri halde kokusu, tadý ve rengi ayný olmayan bitkilerin bulunmasý evrende bir düzenin olduðunu gösterir.
“Yeryüzünde birbirine komþu toprak parçalarý, üzüm baðlarý, ekin tarlalarý, hurma aðaçlarý vardýr. Bütün bunlar bir suyla sulanýr. Ama tatlarý birbirinden farklýdýr. Bunlarda aklýný kullanan kimseler için (Allah’ýn varlýðýný gösteren deliller vardýr”(Ra’d suresi ayet 4)

Yaratmak bakýmýndan siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi. Gecesini kararttý, kuþluðunu açýða-çýkardý. Bundan sonra yeryüzünü serip döþedi. Ondan da suyunu ve otlaðýný çýkardý. Daðlarýný dikip-oturttu; size ve hayvanlarýnýza bir yarar (meta) olmak üzere. (Naziat Suresi, 27-33)




Geceyi, gündüzü, güneþi ve ayý sizin emrinize verdi; yýldýzlar da O'nun emriyle emre hazýr kýlýnmýþtýr. Þüphesiz bunda, aklýný kullanabilen bir topluluk için ayetler vardýr. (Nahl Suresi, 12)




(Allah) Geceyi gündüze baðlayýp-katar, gündüzü de geceye baðlayýp-katar; güneþi ve ayý emre amade kýlmýþtýr, her biri adý konulmuþ bir süreye kadar akýp gitmektedir. Ýþte bunlarý (yaratýp düzene koyan) Allah sizin Rabbiniz'dir; mülk O'nundur. O'ndan baþka taptýklarýnýz ise, 'bir çekirdeðin incecik zarýna' bile malik olamazlar. (Fatýr Suresi, 13)






O sabahý yarýp çýkarandýr. Geceyi bir sükun (dinlenme), güneþ ve ay'ý bir hesap (ile) kýldý. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ýn takdiridir. (Enam Suresi, 96)






O (Allah) gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandýr.. . (Enam Suresi, 101)






O inkar edenler görmüyorlar mý ki (baþlangýçta) göklerle yer birbiriyle bitiþikken, biz onlarý ayýrdýk ve her canlý þeyi sudan yarattýk. Yine de onlar inanmayacaklar mý? (Enbiya Suresi, 30)







Atmosfer tabakasý dünyamýzý sarmaktadýr. Atmosfer tabakasýnýn katmanlarý olmasaydý; saðanak halde yaðan gök taþlarý dünyamýzý delik deþik ederdi. Filtre edilmemiþ güneþ ýþýnlarý canlýlarýn yaþamýna son verirdi. Yüce Allah Kuran’da þöyle buyurmaktadýr: “ Gökyüzünü de korunmuþ tavan yaptýk” (Enbiya suresi, ayet 32) Bütün bunlar evrende bir düzenin olduðunu gösterir.







Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün art arda geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr. (Bakara Suresi, 164)







Gerçekten sizin Rabbiniz, altý günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arþa istiva eden Allah'týr. Gündüzü, durmaksýzýn kendisini kovalayan geceyle örten, Güneþ'e, aya ve yýldýzlara kendi buyruðuyla baþ eðdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnýzca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. (Araf Suresi, 54)







"Görmüyor musunuz; Allah, yedi göðü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmýþtýr?" (Nuh Suresi, 15)







Ne Güneþ'in Ay'a eriþip-yetiþmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler.
(Yasin Suresi, 40)





Þüphesiz göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün ardarda geliþinde temiz akýl sahipleri için gerçekten deliller vardýr. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ý anarlar ve göklerin ve yerin yaratýlýþý konusunda düþünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boþuna yaratmadýn. Sen pek yücesin, bizi ateþin azabýndan koru." (Al-i Ýmran Suresi, 190-191)
<a></a>





Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kýldý; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kýldý ve size güzel-temiz þeylerden rýzýk verdi. Ýþte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir. (Mümin Suresi, 64)






"Güneþ ve ay bir hesap iledir" (Rahman Suresi, 5)






Mülk elinde bulunan (Allah) ne yücedir. O, her þeye güç yetirendir... O, biri diðeriyle 'tam bir uyum' içinde yedi gök yaratmýþ olandýr. Rahman'ýn yaratmasýnda hiçbir 'çeliþki ve uygunsuzluk' göremezsin. Ýþte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklýk (bozukluk ve çarpýklýk) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiþ bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 1-4)






'Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatýlmýþ' göðe andolsun; siz, gerçekten birbirini tutmaz bir söz (çeliþkili ve aykýrý görüþler) içindesiniz. Ondan çevrilen çevrilir, kahrolsun, o 'zan ve tahminle yalan söyleyenler'; ki onlar, 'bilgisizliðin kuþatmasý' içinde habersizdirler. (Zariyat Suresi, 7-11)





“Görmez misin ki Allah birtakým bulutlarý çýkarýp sürüyor, sonra onlarý bir araya getirip üst üste yýðýyor...” (24/Nûr suresi, 43)




“ Biz her þeyi bir ölçüye göre yarattýk”(Kamer suresi, ayet 49)





Yeryüzüne bakalým. Su döngüsü, yaðmurun ve karýn oluþumu, topraðýn yeþermesi, yeryüzünde yaþamýn olmasý da evrende mükemmel bir düzenin olduðunun en açýk delilidir. Evrende yaþayabilmemiz için ne gerekiyorsa hepsi var. Sonbaharda aðaçlar yapraklarýný döküyor, kýþýn uykuya dalan tabiat, ilkbaharda tekrar canlanýyor. Denizler, göller, akarsular, daðlar, ovalar, çeþit çeþit sebzeler ve meyveler, rengârenk çiçekler yeryüzüne ayrý bir güzellik katmaktadýr. Ayný yerde bulunan ayný topraktan beslendikleri halde kokusu, tadý ve rengi ayný olmayan bitkilerin bulunmasý evrende bir düzenin olduðunu gösterir.
“Yeryüzünde birbirine komþu toprak parçalarý, üzüm baðlarý, ekin tarlalarý, hurma aðaçlarý vardýr. Bütün bunlar bir suyla sulanýr. Ama tatlarý birbirinden farklýdýr. Bunlarda aklýný kullanan kimseler için (Allah’ýn varlýðýný gösteren deliller vardýr”(Ra’d suresi ayet 4)

Gökleri ve yeri yerli yerince yarattý. Sizi þekillendirdi ve þeklinizide güzel yaptý...

Evrendeki denge ve güzellik hakkýnda bildiðiniz bilgiler(hadis,ayet,söz v.b)
 

Evrendeki denge ve güzellik hakkýnda bildiðiniz bilgiler(hadis,ayet,söz v.b)

herþeyi yaratan ve bir ölçüye göre düzenleyen allah týr

BEN ALLAH IN DUZENINI SEVIYORUM
 

ben odevýmý yapmak isterken bu sýteye baktým ama hýc guzel seyler yok beným aramam gereken sey su .Evren duzený bozulsa ne gýbý seyler olurdu ama burda oyle býr sey ok bana onerý verýrmýsýnýz:(:(:(:(:(:(:(