MsXLabs
Sayfa 1 / 3

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Kekemelik nasıl düzelir? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/216679-kekemelik-nasil-duzelir.html)

ben mehmet 14 Aralık 2008 01:14

ben urfadan bende çok heycan var ve kekeleme var yaşım 23 bazı kelimeleri çok zor söylüyorum ve ben çok amaçok hızlı konuşuyorum


Keten Prenses 14 Aralık 2008 01:26

keşke daha küçük bir yaşta tıbbi destek alsaydınız. hayatınızı etkilemeden daha küçük bir yaşta sorununuz hallolurdu. sorununuz için psikiyatri( ilaçlarla rahatlatma) vede psikolog( telkinle rahatlatma) kombine çalışması gerekli..
geçmiş olsun.


Misafir 11 Eylül 2009 00:49

7 yaşındaki çocugun kekemeliği düzeltilebilirmi


Misafir 29 Eylül 2009 18:03

BEN 17 YAŞINDAYIM.BENİMDE KEKEME SORUMU VAR. LÜTFEN YARDIMICI OLUR...


Misafir 30 Eylül 2009 10:03

slm ben 17 yaşındayım kekemelik sorunum var nasıl yapmalıyım yardımcı olurmusunuz lütfen

ben 17 yaşındayım kekemelik sorunum var nasıl yapmalıyım ne olur yardım edin


Daisy-BT 30 Eylül 2009 10:22

Alıntı:

Keten Prenses adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1255525)
keşke daha küçük bir yaşta tıbbi destek alsaydınız. hayatınızı etkilemeden daha küçük bir yaşta sorununuz hallolurdu. sorununuz için psikiyatri( ilaçlarla rahatlatma) vede psikolog( telkinle rahatlatma) kombine çalışması gerekli..
geçmiş olsun.

Arkadaşımın belirttiği gibi erken yaşta tedavi almanızda yarar var, tedavi sonucu kişilere göre değişmekle birlikte pek çok durumda %100 e yakın başarı elde edilebiliyor, ama lütfen gecikmeyiniz.
Çevreninizin de bu konuda duyarlı olması önemlidir.


Misafir 22 Şubat 2010 15:02

ben 18 yasındayım kekemelik sorunum var ama 3-4 haftadır bol bolkkitap okuyorum yavas yavas geçtiğini hissediyorum ama birden sankı eskısı gibi olu veriyor bu kekemeliğin geçmesinin habercisimi ne olur bişi soleyın


2763 16 Nisan 2010 17:34

SLM BEN MEHMET KEKELİYORUM NE YAPMAM GEREK Bİ BİLGİ İSTİYORUM SADECE


Daisy-BT 16 Nisan 2010 17:47

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1704783)
ben 18 yasındayım kekemelik sorunum var ama 3-4 haftadır bol bolkkitap okuyorum yavas yavas geçtiğini hissediyorum ama birden sankı eskısı gibi olu veriyor bu kekemeliğin geçmesinin habercisimi ne olur bişi soleyın

Alıntı:

2763 adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1759042)
SLM BEN MEHMET KEKELİYORUM NE YAPMAM GEREK Bİ BİLGİ İSTİYORUM SADECE


Öncelikle tedavi almayı geciktirmeyin.
Yüksek sesle kitap okuyun. Konuşmaktan çekinmeyin, bırakın onlar sizi anlamaya uğraşsın. Siz kendinize güvenip, doktorunuzun yönlendirmesini de yaparsanız kısa sürede konuşmanız normale dönecektir.


2763 16 Nisan 2010 18:07

?
 
PEKİ BENİM ANLAMADIGIM ŞEY KİTAP OKUYUNCA NASIL GEÇER BU KEKEMELİK ONU Bİ TÜRLÜ ANLAMIYORUM AMA BENDE KİTAP OKUYORUM TABİKİ FAYDASI VAR AMA NEDENİ NEDİR:)


Daisy-BT 16 Nisan 2010 18:17

Alıntı:

2763 adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1759065)
PEKİ BENİM ANLAMADIGIM ŞEY KİTAP OKUYUNCA NASIL GEÇER BU KEKEMELİK ONU Bİ TÜRLÜ ANLAMIYORUM AMA BENDE KİTAP OKUYORUM TABİKİ FAYDASI VAR AMA NEDENİ NEDİR:)

Mutlaka bir psikolog ya da psikiyatr ile görüşün. Eğer zaten görüşüyorsanız da bu soruyu ona yöneltin. Açıklamalı yanıtını ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Önce kekemeliğin fizyolojik mi psikolojik mi olduğunu meydana çıkaracaktır, sonra da size özel tedavi yollarını belirleyip sizi sorununuzdan kurtaracaktır.
Ben pek çok kere "yüksek sesle kitap okumanın yararlı olduğunu" duydum.


Misafir 27 Mayıs 2010 23:49

inanmak ve çözüm
 
Sesli ve dengeli konuşmak gerekir konuşurken dilin ne şekilde hareket ettiğini görmek için ayna kullanın.Sesinizi kontrol edin kağıda düz çizgi çizin, çizginin başından sonuna kadar bir harfi tekrarlayın.Sonra yine çizgi yardımıyla çizginin bir ucundan diğer ucuna nefes alıp verin.Kitap okuyun bol bol nefesinizi kontrol ederek, normal konuşma gibi ama çok yavaş halde tekrarlayın zamanla konuşmanız hızlanıcaktır.Kendinizi motive edin insan bol olduğu yerlerde bulunun konuşun arkadaş edinin.Kendinize güvenin ve bunun bir hastalık olmadığını bilin bu bir alışkanlık olduğunu bilin.Her zaman şunun farkında olun siz tek kişilik bir ordusunuz eğer birisi birşey başardıysa sizde başara bilirsiniz.Unutmayınki sizden çok daha fazla kötüleride var şükredin.SAKIN GİDİPDE KEKEMELİK İÇİN BİR TEDAVİ UZMANINA BAŞ VURMAYIN SADECE SİZİ SOYARLAR.BEN UZUN YILLAR BİR SERVET HARCADIM AMA GÖRDÜMKİ HERŞEY İNSANIN KENDİSİNDE BİTİYOR.BUNU SİZ BAŞARICAKSINIZ DÜZELTİP KONUŞUCAKSINIZ BAŞKASI DEĞİL....


Misafir 19 Haziran 2010 00:57

kekemelik
 
ben kekeliyorum ama çokta degil bazen oluyo iyi bazen kötü
oluyo bunun nedenin isitiyorum


Daisy-BT 19 Haziran 2010 01:10

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1792135)
ben kekeliyorum ama çokta degil bazen oluyo iyi bazen kötü
oluyo bunun nedenin isitiyorum

Sürekli olmuyorsa, kendinize güveniniz arttıkça düzelecek demektir.
Alttaki mesajları okuyun. Unutmayın ki sorununuz düzelmez bir durum ya da hastalık değildir, herşey size ve çevrenize bağlı.


Alıntı:

Daisy-BT adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1759068)
Mutlaka bir psikolog ya da psikiyatr ile görüşün. Eğer zaten görüşüyorsanız da bu soruyu ona yöneltin. Açıklamalı yanıtını ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Önce kekemeliğin fizyolojik mi psikolojik mi olduğunu meydana çıkaracaktır, sonra da size özel tedavi yollarını belirleyip sizi sorununuzdan kurtaracaktır.
Ben pek çok kere "yüksek sesle kitap okumanın yararlı olduğunu" duydum.

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1782329)
Sesli ve dengeli konuşmak gerekir konuşurken dilin ne şekilde hareket ettiğini görmek için ayna kullanın.Sesinizi kontrol edin kağıda düz çizgi çizin, çizginin başından sonuna kadar bir harfi tekrarlayın.Sonra yine çizgi yardımıyla çizginin bir ucundan diğer ucuna nefes alıp verin.Kitap okuyun bol bol nefesinizi kontrol ederek, normal konuşma gibi ama çok yavaş halde tekrarlayın zamanla konuşmanız hızlanıcaktır.Kendinizi motive edin insan bol olduğu yerlerde bulunun konuşun arkadaş edinin.Kendinize güvenin ve bunun bir hastalık olmadığını bilin bu bir alışkanlık olduğunu bilin.Her zaman şunun farkında olun siz tek kişilik bir ordusunuz eğer birisi birşey başardıysa sizde başara bilirsiniz.Unutmayınki sizden çok daha fazla kötüleride var şükredin.



ottoman54 20 Haziran 2010 11:56

yardım..
 
bende "dikkat ettim kendime güvenim geldiğinde çok düzgün konuşuyorum..ama moralim bozuk olduğunda veya benden üstün görünen insanların içinde konuştuğumda kekelemiyorum ama çok hızlı konuşuyorum..kimsede anlamıyor tabi..herkes diyor yakışıklı başarılı bir çocuksun,konuşmanı düzelt yoksa hayatta başarısız olursun..aynı zamnda ben yazları bodrumda garsonluk yapıyorum..ingilizceyi çok güzel konuşuyorum..hiç türk kız arkadaşım olmadı..ama ingiliz kız arkadaşım,sevgili anlamında çok sayıda oldu..merak ettiğim şey şu ;herzamn kendime güven duygumu nasıl sağlayabilirim..


Misafir 2 Temmuz 2010 12:22

kekemeliğime bir çare
 
bende 12 yasındayım kekeme sorunum var doktor amca ve abiler yardımcı olursa çok sevinirim msnem


ener 2 Temmuz 2010 14:16

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1796946)
bende 12 yasındayım kekeme sorunum var doktor amca ve abiler yardımcı olursa çok sevinirim msnem

KEKEMELİK
Tanımı: Çok sık rastlanan bir konuşma bozukluğudur.
Nedenleri: Gırtlak çevresi kaslarının uyumlu çalışmaması neden olur. Kekemelik çocukluk döneminde olduğu gibi yetiş­kinlikte ya da daha ileri yaşlarda da belirebilir. Fizyolojik ola­bildiği gibi psikolojik olarak da otaya çıkabilir. Kekemelikle birlikte, solaklığın, bir ailenin çeşitli bireylerinde görülebilmesi; asıl nedenin beynin üstün olan yanküresinin tam olmayan haki­miyetinden doğduğuna işaret etmektedir.
Fizyolojik tip kekemelikte, konuşma ve soluk alma egzersizleriyle birlikte varsa kekemelikten ötürü belirebilen psikolo­jik sorunlann uzmanlar tarafından bertaraf edilmesine çalışılma­lıdır. İleri yaşlarda ortaya çıkan psikolojik kekemeliğin tedavisi ise, asıl endişe durumunun giderilmesiyle mümkündür.
Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.


orhan oduncu 8 Temmuz 2010 15:10

kekemelik için baş vuru
 
iyi günler ben antakyadan sizlere katılıyorum benim oğlum sekiz yaşında kekemelik problemi var nasıl yardımcı ola bilirsiniz ne yapmamız lazım öneriniz nedir yardımcı olursanız sevinirim.


ener 8 Temmuz 2010 15:44

Alıntı:

orhan oduncu adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1799273)
iyi günler ben antakyadan sizlere katılıyorum benim oğlum sekiz yaşında kekemelik problemi var nasıl yardımcı ola bilirsiniz ne yapmamız lazım öneriniz nedir yardımcı olursanız sevinirim.

Alıntı:

ener adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1797038)
KEKEMELİK
Tanımı: Çok sık rastlanan bir konuşma bozukluğudur.
Nedenleri: Gırtlak çevresi kaslarının uyumlu çalışmaması neden olur. Kekemelik çocukluk döneminde olduğu gibi yetiş­kinlikte ya da daha ileri yaşlarda da belirebilir. Fizyolojik ola­bildiği gibi psikolojik olarak da otaya çıkabilir. Kekemelikle birlikte, solaklığın, bir ailenin çeşitli bireylerinde görülebilmesi; asıl nedenin beynin üstün olan yanküresinin tam olmayan haki­miyetinden doğduğuna işaret etmektedir.
Fizyolojik tip kekemelikte, konuşma ve soluk alma egzersizleriyle birlikte varsa kekemelikten ötürü belirebilen psikolo­jik sorunlann uzmanlar tarafından bertaraf edilmesine çalışılma­lıdır. İleri yaşlarda ortaya çıkan psikolojik kekemeliğin tedavisi ise, asıl endişe durumunun giderilmesiyle mümkündür.
Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.

.


Misafir 12 Temmuz 2010 11:01

kekemelik
 
mrb ben kekemelik sorunu yaşıyorum6 yaşondan beridir bu sorun var yaşım 23 askerlikten yeni geldim bu sorundan bir an önce kurtulup hayata atılmak istiyorum çünkü bu sorun varken hayata atılmaktan korkuyorum


ener 12 Temmuz 2010 17:58

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1800631)
mrb ben kekemelik sorunu yaşıyorum6 yaşondan beridir bu sorun var yaşım 23 askerlikten yeni geldim bu sorundan bir an önce kurtulup hayata atılmak istiyorum çünkü bu sorun varken hayata atılmaktan korkuyorum

Alıntı:

ener adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1797038)
KEKEMELİK
Tanımı: Çok sık rastlanan bir konuşma bozukluğudur.
Nedenleri: Gırtlak çevresi kaslarının uyumlu çalışmaması neden olur. Kekemelik çocukluk döneminde olduğu gibi yetiş­kinlikte ya da daha ileri yaşlarda da belirebilir. Fizyolojik ola­bildiği gibi psikolojik olarak da otaya çıkabilir. Kekemelikle birlikte, solaklığın, bir ailenin çeşitli bireylerinde görülebilmesi; asıl nedenin beynin üstün olan yanküresinin tam olmayan haki­miyetinden doğduğuna işaret etmektedir.
Fizyolojik tip kekemelikte, konuşma ve soluk alma egzersizleriyle birlikte varsa kekemelikten ötürü belirebilen psikolo­jik sorunlann uzmanlar tarafından bertaraf edilmesine çalışılma­lıdır. İleri yaşlarda ortaya çıkan psikolojik kekemeliğin tedavisi ise, asıl endişe durumunun giderilmesiyle mümkündür.
Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.

.


Misafir 15 Temmuz 2010 21:31

kekemelik
 
benim adım erdem bostancı bende kekemelik 6 sınıfta yoktu 7sınıfta çıktı her gün kitap okuyorumm gecermi:?


ener 15 Temmuz 2010 21:59

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1802222)
benim adım erdem bostancı bende kekemelik 6 sınıfta yoktu 7sınıfta çıktı her gün kitap okuyorumm gecermi:?

Tabiki kitap okumanın çok faydası olacaktır ki çoğu kekemelik tedavilerinde okumayı öncelikli verirler ancak doktor tavsiyesi de alsanız çok iyi olur geçmiş olsun.


Misafir 22 Temmuz 2010 12:01

1
 
ya ben de kitap okurken okulda kekeliyorum ama tek başıma oldumu keklemiyorum ya çözümmm ???????????


Misafir 30 Ağustos 2010 12:31

sivaslilar
 
arkadaslar bende ilk okuldayken kekiliyordum ama simdi kendimi sıkmıyorum bi problem yok kitap okumanin acayip faydasi var


Misafir 2 Eylül 2010 04:14

mrb arkdaslar
 
slm ben eyüp 14 yasındayım ama çokkk kekeliyorum ne yapmam lazım ltfen bisey söyleyin


Misafir 9 Eylül 2010 12:04

ben 18 yasındayım

bende heyecan ve kekemelik war.ama kitap okuyunca kekelemiyorum.Neden


Daisy-BT 9 Eylül 2010 18:33

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1804100)
ya ben de kitap okurken okulda kekeliyorum ama tek başıma oldumu keklemiyorum ya çözümmm ???????????

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1818566)
arkadaslar bende ilk okuldayken kekiliyordum ama simdi kendimi sıkmıyorum bi problem yok kitap okumanin acayip faydasi var

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1819642)
slm ben eyüp 14 yasındayım ama çokkk kekeliyorum ne yapmam lazım ltfen bisey söyleyin

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1822685)
ben 18 yasındayım

bende heyecan ve kekemelik war.ama kitap okuyunca kekelemiyorum.Neden


Mutlaka bir psikolog ya da psikiyatr ile görüşün. Eğer zaten görüşüyorsanız da bu soruyu ona yöneltin. Açıklamalı yanıtını ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Önce kekemeliğin fizyolojik mi psikolojik mi olduğunu meydana çıkaracaktır, sonra da size özel tedavi yollarını belirleyip sizi sorununuzdan kurtaracaktır.
Yüksek sesle kitap okumak yararlıdır.


Misafir 19 Eylül 2010 13:50

bende kekeliyordum bu yüzden bazı arkadaşlarım benimle dalga geçmişti
gerçi kekelemeliğim fazla deildi, ama kendime güvendikçe daha da azaldı. biz doktora gittiğimizde
bana *taktell* adlı bir alet verdi onun sayesinde artık çok güzel konuşuyorum
Tavsiye ederim.........


Misafir 21 Eylül 2010 14:40

kekemelik
 
ben burak yaşım 17 orta derece kekemeliğim var şatkı söyleyince kekelemiyom kitap okuyunca konuşca kekeliyom ney yapama lazaım yarıdm edin


Misafir 24 Eylül 2010 00:03

ben 18 yasmdaym 4 yasından beri kekemeyim ama artk kurtulmk istiyorm ne yapabilirm


Daisy-BT 24 Eylül 2010 00:26

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1825776)
bende kekeliyordum bu yüzden bazı arkadaşlarım benimle dalga geçmişti
gerçi kekelemeliğim fazla deildi, ama kendime güvendikçe daha da azaldı. biz doktora gittiğimizde
bana *taktell* adlı bir alet verdi onun sayesinde artık çok güzel konuşuyorum
Tavsiye ederim.........

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1826731)
ben burak yaşım 17 orta derece kekemeliğim var şatkı söyleyince kekelemiyom kitap okuyunca konuşca kekeliyom ney yapama lazaım yarıdm edin

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1828488)
ben 18 yasmdaym 4 yasından beri kekemeyim ama artk kurtulmk istiyorm ne yapabilirm


Mutlaka bir psikolog ya da psikiyatr ile görüşün. Eğer zaten görüşüyorsanız da bu soruyu ona yöneltin. Açıklamalı yanıtını ve daha fazlasını öğreneceksiniz. Önce kekemeliğin fizyolojik mi psikolojik mi olduğunu meydana çıkaracaktır, sonra da size özel tedavi yollarını belirleyip sizi sorununuzdan kurtaracaktır.
Yüksek sesle kitap okumak yararlıdır.


Misafir 15 Ekim 2010 17:00

kekeme arkadaşlar kendinizi sevin ve güvenin
 
arkadaşlar ben 35 yaşındayım ve son beş yıldır çok nadir kekeliyorum.bunun da sebebi kendime olan güvenim.
ya arkadaşlar çok uzun yazacağım ama burda sığmaz o yüzden kısa söyleyeyim.
kekemeliğimi gizlediğim zaman daha çok takılıyordum artık gittiğim yerde bakıyorum içime bır sıkıntı geldi. hemen
karşımda kim var ise söylüyorum. "ben konuşurken takılırım" zati bu cümleyi kurduktan sonra takılmıyorum. ama söylemem lazım
zaten biz kekemelerin için de öyle olumsuz düşünen bir bilinç altı var ki gün boyu 1000 defa düzgün konuşursun bir defa takılırsın
o bilinç altı o takıldığın yeri kayıt ediyor. bende bazen kendim record tuşuna basıp diyer olumlu şeyleri kayıt ediyorum. hatta
bazen olumlu görüşmeleri kağıda ve aklıma yazıyorum. sıkıacağım zaman onlara bakıyorum.
arkadaşlar sorunu küçültün. biz günde 1000 kelime konuşuyor ise en kıral kekeme 100 kelimede ancak takılır. yani en kral kekeme %10. peki
geriye kalan %90 hiç görmüyoruz.
sonra arkadaşlar nasıl konuşacağınız deyil ne konuşacağınızı düşünün. bir toplantıda sıra size geldi. vay takılacağım her kes bana bakıyor. diye düşünme sen güzel de konuşsan çirkinde konuşsan bu insanlar sana bakacak. sen toplantının konusuna göre etkili kelimeler düşün ve en önemlisi
ÇOK AĞIR KONUŞ KONUŞMA ESNASINDA AKLINDA HECELERİ AYIR İKİ KELİMEDE BİR GEREKİR İSE NEFES AL.
BU İŞ 15 GÜNDE ÇÖZÜLMEZ ARKADAŞLAR 2 YILDA ANCAK ÇÖZÜLÜR. YANİ BEN 25 YIL KEKELEDİM 15 GÜNDE BU GÜZEL ALIŞKANLIĞIMDAN VAZ GEÇEMEM. EN AZ İKİ YIL LAZIM.
mehmetkarman@yahoo.com


Misafir 23 Kasım 2010 20:16

bende bazı harflere karşı kekeleme ve dil tutulması oluyor nasıl düzeltebiliriz.osman yaşım 17


Misafir 26 Kasım 2010 12:29

17 yaşındayım bendede heyecanlandığım zaman kekeliyorum yardım edin


Misafir 1 Aralık 2010 21:28

sLm ..
benimDe kekemliğim vaR..
çok çok köTü biR duyGu 13 yaşınDayım küçükken doktora gittim ama söYledikleri pek işe yaramadı.
ne yapmalıyım bilmiyorum kendimi çok kasıyorum


Misafir 6 Aralık 2010 23:20

Selam arkadaşlar. Bende de vardı bu sorun. Ankara'da bi konuşma bozukluğu merkezine gitmiştim. 1 ay sonunda süper konuşmaya başladım. Kitap okumam gerekti ama ben devam ettirmedim şimdi 3 yıl geçti ve eskisi gibi oldum. Kitap okuduğum zaman geri düzeliyor ancak bıraktığım zaman geri başlıyor. Normal kitap okuma değil.Orda bize şöyle okutturmuşlardı , Sesli bir şekilde yavaş yavaş ve kelimenin sadece ilk hecesini uzatıp geri kalanını normal okuyorduk. Bunun sonucunda düzelmişti. ( Örneğin ; Meeeeerhaba , Naaaasılsın , Haavalar Naaasıl ? gibi ) Günlük 3 saat okumuştuk.Ama şimdi dersler yoğun ve hiç okumaya fırsatım olmuyor.


Misafir 14 Aralık 2010 10:35

bende kekemeyim 13 yaşındayım küçüükken çok psiklktan destek adım o zmanlar düzeldi sonra yeniden eski haline döndü


ener 14 Aralık 2010 11:34

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1897481)
bende kekemeyim 13 yaşındayım küçüükken çok psiklktan destek adım o zmanlar düzeldi sonra yeniden eski haline döndü

Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.


Misafir 28 Aralık 2010 21:23

Merhaba ben 6 yaşında aşarı heycandan dolayı kekeme olan ve suan 23 yasında evli bır cocuk babası bırıyım. Hayatta bu yasıma kadar elıme cok fırsatlar gectı iş konusunda okul konusunda ama hepsınden ya kekemelıgım yuzunden olmadı yada ben vazgectım. Yaşamım boyunca hıcbırsey ıstemedım sunum olsun bunum olsun tek ıstedıgım: dedım kekemelığim gecsın ben ıstedıgım herseyı kendım yaparım yanı basarı yonunden. Okulda notlarım cok ıyıydı cokda basarılıydım ama lıse 2 de bır hocanın gulmek ıcın sırf benı kaldırıp ders anlattırmasına sınırlenerek, o hocanın dersınden hep kactım ve devamsızlıktan kaldım bıdaha da okumak ıstemedım. Çalışmaya başladım cok ıyı basarılı olmama ragmen sırf telefonlar ve konusamama yuzunden hep aynı kaldım ılerleyemedım. Konusmam gıt gıde artıyo ve yenı bı oglum oldu korkuyorum buyuyunce ona nasıl konusacam nasıl ogretecem nasıl anlatacam nasıl yetıstırecem. Sırf bunun yuzunden her ortamdan kacıyorum bırı soru sordumu konusamıyorum iş yerınde bıldıgım bırsey soruluyo bılıyorum ama anlatamıyorum susup kalıyorum. Benı aılem bu yasıma kadar hıc goturmemıs doktora ama artık bı oglum oldu korkuyorum gecsın ıstıyorum artık ama ne yapsam da olmuyo neyse ıcımı dokesım gelıyo ama benım ıstedıgım 23 yasındayım 6 yasında oldu kekemelıgım suan tedavı olsam gecer mı gecmez mı cevabınız ıcın sımdıden teskler


Misafir 28 Ocak 2011 19:26

Slm arkadaşlar bende kekeme idim şuan 25 yaşındayım özel bir kurumda tedavi gördüm 1 yıldır çok rahatım her insan gibi bende konuşuyorum çok agırdı konuşmam ama geçti çok şükür adres (kekemelodi) googleden girin bulursunuz geçmiş olsun hayatınızı daha fazla zehir etmeyin


cilgin30 3 Mart 2011 15:32

kekemelik
 
slm arkadaslar ben yaklasik olarak 33 seneneden beri kekeliyorum.kücük yastayken cok kekeliyordum,zaman ilerledikce kekelemede azaliyor. su anda yasim 33 oldu kekelemede tamamen gitti sayilir ama ginede bazen takildigim yerler oluyor. öncelikle kendine güvenin olmasi,tanimadigin insanlarla konusmaya calismak,hic bir zaman konusmaktan vazgecmemek(dogru veya yanlis )piskolojini kendine göre ayarliyacaksin hergün ben kekelemiyecem daha güzel ve akici konusacam takildigim yerde ufak nefes alip verip konusmama devam edecem . sizde deneyin belki sizede yardimci olur ben bu sekilde basardim.


Misafir 6 Mart 2011 14:10

YA BEN KİTAP OKURKEN KEKELEMİYORUM KONUŞURKEN KEKELİYORUM YARDIM


ener 6 Mart 2011 16:50

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 2001520)
YA BEN KİTAP OKURKEN KEKELEMİYORUM KONUŞURKEN KEKELİYORUM YARDIM

Alıntı:

ener adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 1897522)
Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.

.


CikLeT 6 Mart 2011 18:08

kekemeliğin düzelme yolu bile varmış...:D


Misafir 5 Nisan 2011 23:58

kekeleme
 
korku yoluyla kekelemeye başlama zamanı nasıl geçirilir


Misafir 6 Nisan 2011 01:02

butun gun boyunca dislerinizi sikarak dislerinizin arasindan konusun. 1 hafta boyunca bunu yaparsaniz buyuk yararini goruceksiniz.


Misafir 19 Nisan 2011 00:37

misafir
 
10 ben on yaşında kekeme oldum şimdi 25 yaşındayım biraz zor ve hızlı konuşuyorun ne yapabilirim


ener 19 Nisan 2011 09:45

Alıntı:

Misafir adlı kullanıcıdan alıntı (Mesaj 2056883)
10 ben on yaşında kekeme oldum şimdi 25 yaşındayım biraz zor ve hızlı konuşuyorun ne yapabilirim

Öneriler: Bir litre suyun içine ince kıyılmış bir avuç ısırgan otu katılıp kaynatılmasının ardından, süzülerek elde edilen po­sası, bir tülbentin arasına konularak enseye kompres yapılır.
* İki avuç ince kıyılmış taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf ispirto ek­lenerek, ağzı sıkıca kapatıldıktan sonra şişe iki hafta boyunca gü­neş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir. Günde bir yemek kaşığı suyun içine 10-15 damla damlatılarak kullanılır.
* Bir havanın içine birer tatlı kaşığı kuru papatya ile nane katılıp iyice dövüldükten sonra bir çay fincanı süzme balın içine katılıp macun haline getirilir ve bir tatlı kaşığı ağzın içine alına­rak yutulmadan elden geldiğince dil ile ağız içinde çevrilir.
* İki avuç ince kıyılmış güneş altında toplanmış ve taze binbirdelik otu çiçeği bir şişenin boğazına kadar doldurulur ve üzerine ağzına kadar saf zeytinyağı eklenerek, ağzı sıkıca kapa­tıldıktan sonra şişe 2-3 hafta boyunca güneş görebileceği veya sıcak bir yerde bekletilir.
Bu müddet sonunda şişenin içindeki yağ kırmızı bir renk aldıktan sonra temiz bir şişenin içine posasıda sıkılmak şartıyla bir tülbent yardımıyla süzülür. Bu yağ ile günde bir defa dıştan gırtlak çevresine masaj yapılır.
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı ince kıyıl­mış kedi otu katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra süzülerek günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere içilir.
* Bir su bardağı kaynarsuyun içine havanda dövülerek toz haline getirilmiş olan bir çay kaşığı hardal tohumu ile bir çay kaşığı kekik katılıp, ılıması beklendikten sonra gargara yapıla­rak kullanılır. Bu işlem sabah ve akşam tekrar edilerek yapılır.
Çocuklarda Kekemelik
iki tür kekemelik vardır ve çok kere ikisi birlikte görülür. Bir tür kekemelikte, bir hece tümceye başlamadan önce veya tümce içinde çırpıntılı biçimde tekrarla­nır; öteki tür bozuklukta ise sözcüklerin düzgün söylenişini geçici olarak engel­leyen kas tutukluğu görülür.
Kekemelik konuşmanın gittikçe daha karmaşık bir durum aldığı zamanda, yani üc vaşına doğru ortaya çıkabilir.
Başlangıçta bu durumdan endişe duy­maya gerek yoktur.
Kekemeler genellikle heyecanlı, ürkek kişilerdir. Çok büyük bir heyecan, ana baba veya kardeşleriyle olan bir geçim­sizlik, gergin bir aile havası, yeni bir çevreye uyma zorunluğu (örneğin, ruh­sal yönden hazır olmadığı bir devrede kreşe verilmesi) terkedilme ya da suçlu­luk duygusu yaratır.
Bu da kimi zaman kekemeliğe veya eskiden var olan hafif bir kusurun ağırlaşmasına yol açar. Kekemelik eğitimdeki bir yanlışlığın so­nucu da olabilir. Ana baba, kendiliğin­den kaybolabilecek hafif bir kusuru ıs­rarla düzeltmeye çalışarak bu konuda bir kompleks doğmasına ve kusurun yer­leşmesine sebep olabilirler.
Aile birey­lerinden biri kekeliyorsa çocuktaki ku­sur taklitle veya kalıtımla ilgilidir. Ha­reket sisteminin gelişmesindeki gecik­me, el kol hareketlerindeki uyumsuzluk ve kimi zaman solaklığın zorla gideril­meye çalışılması da kekemeliğe yol aça­bilir.
Genellikle, çocuğu etkileyen ger­ginlik, heyecan, sıkıntı nedenlerini orta­dan kaldırmak ve kusuru aşırı zorlama­larla düzeltmeye çalışmamak en iyisidir. Tedavi için en uygun yöntemi ancak, çocuğun yaşını ve kusurun derecesini göz önünde tutacak bir uzman saptaya­bilir.
Ağır durumlarda bir sinir hastalık­ları uzmanının veya ruhbilimcinin yar­dımı zorunludur.


Teusa 5 Haziran 2011 20:53

Tıbbi bir yardım gerekiyor düzelebilmesi için....



Saat: 22:35
Sayfa 1 / 3

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık