MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Türkiye Coğrafyası (https://www.msxlabs.org/forum/turkiye-cografyasi/)
-   -   Akdeniz Bölgesi - Genel Bilgi (https://www.msxlabs.org/forum/turkiye-cografyasi/10859-akdeniz-bolgesi-genel-bilgi.html)

Mystic@L 12 Eylül 2006 21:34

Akdeniz Bölgesi - Genel Bilgi
 
3 ek

Akdeniz Bölgesi


Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biri.

Anadolu’nun güneyinde, Akdeniz kıyısı boyunca uzanır; genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve kuzeybatısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur; güneydoğudan Suriye ile komşudur. Yüzölçümü 110.000 km2 dolayındadır; Türkiye toplam alanının yaklaşık yüzde 14’ünü kaplar. Kıyı uzunluğu, doğuda Suriye sınırından batıda Dalaman Çayına kadar 1.542 km’dir. Bölgenin batı sınırı daha batıdaki Karaağaç Koyuna kadar uzanır.
Alıntıdaki Ek 58343
1990 nüfus sayımı sonuçlarına göre Akdeniz Bölgesi’nde 8 milyonu aşkın insan yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2’de 74 kişidir; bu da km2’de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun yüzde 54’e yakım ü ve ilçe merkezlerinde, yüzde 46 kadan ise bucak merkezi ve köylerde yaşar.

Türkiye’nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi’nde de, bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz. Adana, Antalya, Burdur, Hatay, İsparta, İçel illerinin tümü ile Kahramanmaraş’ın Afşin ve Elbistan ilçeleri dışında kalan bütün ilçeleri, Kayseri’nin Develi ve Yahyalı ilçelerinin bazı bölümleri, Niğde’nin Çamardı ve Ulukışla ilçeleri, Konya’nın Halkapınar, Taşkent, Hadım, ,Bozkır, Ahırlı, Yalıhöyük, Seydişehir, Derebucak, Hüyük ve Beyşehir ilçeleri, Karaman’nın Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri ile Merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri, Afyonkarahisar’ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri, Denizli’nin Çardak, Serinhisar, Acıpayam, Çameli ilçeleri ile Bozkurt, Tavas ve Beyağaç ilçelerinin bir bölümü, Muğla’nın Dalaman, Ortaca, Köyceğiz ve Fethiye ilçeleri ile Gaziantep’in Nurdağı, Kilis ve İslahiye ilçeleri bu bölgeye girer. Bölge, doğudaki Adana ve batıdaki Antalya bölümlerinden oluşur.

Yüzey şekilleri


Akdeniz Bölgesi’nin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Körfezinin iki yanında yer alan Batı Toroslar, kuzeyde Göller Yöresi’nde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadasının batısında beliren Batı Toroslar Taşeli Platosuna kadar uzanır. Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalardan oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Toroslar’ın en yüksek noktası Beydağları’ndaki 3.086 m’lik Kızlarsivrisi Tepesidir. Göller Yöresi’nin kalker oluşumlu, sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2.000-2.500 m arasındadır; bu, bazı yerlerde daha da artar. Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik Dağı, Aladağlar, Tahtalı Dağlar ve Binboğa Dağlarıdır. Orta Toroslar’m en yüksek noktası Aladağlar’da 3.756 m’ye erişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar, Uzunyayla’da ortalama 1.500 m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey güney doğrultusunda akan bol sulu akarsularla parçalanmıştır. Göksu, Lamas (Limonlu) Çayı, Tarsus Çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1.000 m’yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.

Amanos Dağları, Toroslar dağ sisteminin en güneydeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir. Lübnan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi Irmağı, Amik Ovasının güneybatı ucunda, geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdeniz’e dökülür. Çukurova, doğuda Amanos Dağlan, batıda ise Orta Toroslar’la sınırlanır. Bu geniş düzlük, batıda Seyhan, doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova’nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kollan ile yer yer parçalanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde temüze bir hal alır.

Akdeniz Bölgesi’nde oldukça dar bir kıyı şeridi vardır. Ancak dağîann kıyıdan uzaklaştığı kesimlerde Antalya Ovası ve Çukurova gibi geniş alüvyal ovalar, Dalaman ve Eşen çayları ile Göksu gibi akarsuların oluşturduğu alüvyal delta ovaları ve Finike, Serik, Manavgat, Alanya gibi küçüklü büyüklü kıyı ovalan bulunur. Oldukça verimli olan bu ovalarda sulu tarım yoğundur.

Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşen ve Dalaman çaylandır. Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğirdir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır. En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir. Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi (Dalmaç tipi kıyı) vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar (Ölüdeniz), adalar (Kekova Adası) ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır. Kalker oluşumların fazla olduğu bu kesimde birtakım karstik şekillerin kısmen deniz basmasına uğramasıyla doğal koylar oluşmuştur; ilkçağda gemilerin sığınak ve barınak yeri olarak kullandıkları bu kçylara kalanklı kıyı adı verilir.

Alıntıdaki Ek 58344

İklim ve bitki örtüsü


Bölgede genelde yazlan sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz iklimi egemendir. Ancak yüksekliğe bağlı olarak iklim özellikleri oldukça önemli farklılaşmalar gösterir. Dağların denize bakan yamaçlarında ve arkalarındaki çukur alanlarda ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Gene de Akdeniz’in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu’daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27Ü-28°C, iç kısımlarda 23°-25°C’dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda 10°C dolayında iken, iç kısımlarda l,5°-2°C’ye kadar iner. Benzer biçimde, yıllık ortalama sıcaklık kıyılarda 180“20°C, iç kesimlerde ise 12°-14°C kadardır.

Akdeniz Bölgesi genellikle güney ve güneybatıdan gelen hava kütleleri ile cephelerin etkisi altındadır. Bunlara bağlı olarak da yağışlar orografik (yükseltiye bağlı) ya da cepheseldir. Yağış miktarı genellikle dağların uzanış biçimlerine ve nemli rüzgârlara açık olan yüzeylerindeki konumlarına, yani bakılarına göre değişir. Kıyı kesimlerinde, bakı koşullarına bağlı olarak yılda ortalama 700-1.300 mm tutarında yağış düşer; bu değer iç kesimlerde 400 mm dolayındadır. Bölgede genellikle, bir Akdeniz iklimi özelliği olan kış yağışları egemendir. İç kesimlere gidildikçe karasal iklim etkisi ile yağışlar ilkbahara kayar; gene de en çok yağış kışın düşer. Kıyılarda yağışlar genellikle yağmur biçimindedir; kar, 5-10 yılda bir yağar; don olayına da oldukça az rastlanır. Dağların yüksek kesimlerinde ve Göller Yöresi’nde kışın kar yağışları etkili olur; don olayı ise hemen hemen bütün kış sürer. Yaz kuraklıkları iç kesimlerde de olmakla birlikte kıyılardaki kadar şiddetli değildir.

Bölgede egemen rüzgârlar çoğunlukla kuzey rüzgârlarıdır. Ancak rüzgâr rejimi, topografik koşullara ve deniz komşuluğuna göre yerel değişikliklere uğrar. Kıyılarda yazın genellikle batı ve güney yönlü rüzgârlar eser; zaman zaman deniz ve kara meltemleri de etkili olur. Akdeniz Bölgesi’nde doğal bitki örtüsü sıcak ve kurak yazlardan etkilenmiştir. Bu nedenle kurakçıl bir nitelik taşır ve kolaylıkla bozulma eğilimi gösterir. Orman örtüsü çok yerde çalılık halini almış, çalılıklar da yer yer seyrekleşmiş, hatta ovalık yerlerde büsbütün ortadan kalkmıştır. Günümüzde Akdeniz Bölgesi’nde görülen bitki örtüsü, başlangıçtaki karakterini tümüyle kaybetmiş gibidir.

Akdeniz Bölgesi’nde doğal bitki örtüsü beş gruba ayrılır. Kıyıdan 500-600 m yüksekliğe kadar olan yerlerde şiddetli yaz kuraklığına uyan, kışın da yeşil kalan makiler egemendir. Boyları 3-5 m’yi geçmeyen bu bitkiler arasında delice, kocayemiş, sandal ve zakkum en yaygın olanlarıdır; bu bitkiler terra rossa denen killi-demirli ve az kireçli topraklarda yetişir. Kireçli topraklarda yetişen daha seyrek ve cılız bitki tiplerine garig adı verilir.
600-1.200 m arasında, kızıl çam ve meşelerin egemen olduğu, karışık ormanlar ya da yamaç ormanları ortaya çıkar. Kızıl çamların aralarında yer yer meşelikler, daha yükseklere doğru ise Halep çamı ile kara çamlar görülür. Bu kesimde kahverengi orman toprakları yaygındır. Yüksek kesimlerde yağış etkisiyle toprakta yıkanma (podzolleşme) görülür.

1.200-2.100 m arasında ise yüksek ormanlar diye adlandırılan ve sedir, göknar ile kayınlardan oluşan orman kuşağı yer alır. Özellikle Batı ve Orta Toroslar’da saf sedir ormanları vardır. Bu katın tipik tanıtıcı ağaçları Toros göknarı, Lübnan sediri, sarı çam ve çeşitli ardıç türleridir. Amanos Dağlarında ise Karadeniz Bölgesi’ndekini andıran bitki örtüsüne ve özellikle doğu kayınına rastlanır. Bu katta podzolik karakterli topraklar yaygındır.
2.0 m’nin üstünde iğne yapraklı ağaçlar seyrekleşir ve bodurlaşır. Bu alan 2.100- 2.300 m’de sona erer ve Alp çayırları denen, renkli çiçeklerle bezenmiş, yazlan da kurumayan yüksek otluklara geçilir. Bu katta kestane renkli çayır toprakları yaygındır.

Göller Yöresi ve Teke Yanmadasındaki yüksek ovalarda step bitkileri yetişir. Buradaki stepler gerçekte ot stepleri değil, meşe ormanlarının tahribi sonucu oluşmuş ağaç stepleridir. Ova kenarlarında, tahripten kurtulmuş ardıç ve kara çam topluluklarına da rastlanır. Steplerde daha çok kireçli kahverengi ve kestane renkli topraklar yaygındır. Bölgede, tipik Akdeniz bitkisi olmadıkları halde, yerel koşullara uyum sağlamış Avustralya okaliptüsleri ile kurakçıl Amerika bitkilerinden kaktüsler (örn. frenkinciri) ve agavlar da (Agave) oldukça geniş alanlan kaplar.

Nüfus


Akdeniz kıyılannda, Doğu Karadeniz kıyılarında görülen yoğun nüfus şeridine rastlanmaz. Dağlık kesimlerin geniş yer tutması nedeniyle kıyı boyu çoğu kez tenhadır. Bununla birlikte dağlar arasına sıkışmış, yoğun tanm yapılan küçük ovalarda (Alanya, Gilindire, Gazipaşa, Anamur) önemli nüfus birikmeleri göze çarpar. Antalya düzlüğünün 'sert travertenlerden oluşmuş batı kesimi ile Çukurova’nın kumul ve bataklık kıyı kesimi tenha yerler arasındadır. Nüfus yoğunluğu, Çukurova’nın iç kenarından başlayıp, sulanan yerlere doğru giderek artar. İskenderun Körfezi kıyıları da nüfus yoğunluğu oldukça yüksek yerlerdir; Amanos Dağlarının denize dik inen güney yamaçları ise çok tenhadır. Amik Ovasının çevresindeki yoğunlaşma şeridi Antakya’nın güneydoğusundaki tepelik alanlara doğru sokulur. Kahramanmaraş Hatay Çöküntü 01uğunun çalılık “Hassa leçeleri” kesimi oldukça tenhadır. Göller Yöresi’nin dağlık ve ormanlık kesimleri genelde oldukça tenhadır. Buna karşılık Yalvaç-Bozkır oluğunun dağ eteği boyları ile İsparta Ovasının sulanan güney bölümünde nüfus oldukça yoğundur.

Akdeniz Bölgesi’nde toplu kır yerleşmeleri egemendir. Bu durum özellikle dağlık kesimlerde ve dağ eteklerinde belirgindir. Ovalarda toplu yerleşmeler arasına serpilmiş dağınık yerleşmelere de rastlanır. Dağlık kesimlerdeki ya da Antalya travertenleri gibi verimsiz alanlardaki yerleşmeler genellikle daha küçüktür. Bölgenin en büyük kenti 916 bini bulan nüfusuyla Türkiye’nin dördüncü büyük merkezi olan Adana’dır. Nüfusu 500 bin ile 100 bin arasındaki kentler ise Mersin, Antalya, Kahramanmaraş, Tarsus, İskenderun, Antakya, Osmaniye ve İsparta’dır.

Alıntıdaki Ek 58350

Ekonomi


Akdeniz Bölgesi’nde ekonomi tanma dayanır. Çalışan nüfusun büyük bölümü tarımla uğraşır. Türkiye’de tarımdan elde edilen gelirin en yüksek olduğu bölge burasıdır. Sanayi ise daha çok bölgenin doğusunda, Adana, Mersin arasında ve İskenderun’da yoğunlaşmıştır. Turizm kıyı kesiminde, özellikle Antalya çevresinde önemli bir gelir kaynağıdır.

Bölgede tarımsal etkinlik oldukça çeşitlidir; özellikle bitkisel üretim gelişmiş ve teknik düzeyi yükselmiştir. Ekonomik değeri yüksek birçok ürün yetiştirilir; modern tanm girdileri ve yoğun tarım teknikleri kullanımı yaygındır; üretim iç pazara olduğu kadar dış pazara da dönüktür. Başka alanlarda olduğu gibi tarımsal etkinlik alanında da kıyı kesimi ile iç kesimler arasında hem yetiştirilen ürün türleri, hem de yetiştirme biçimi açısından önemli sayılabilecek farklar göze çarpar.

Kıyı kesiminin başlıca ürünleri pamuk, susam, yerfıstığı, turunçgiller, muz, zeytin, incir, üzümdür. Bu kesimde yapılan bitkisel üretimin farklılaşmış bir dalı da özellikle Antalya ve Mersin dolaylarında yoğunlaşmış olan turfanda sebzecilik ve seracılıktır; üretim özellikle son 10 yıl içinde hızla artmıştır. Yumuşak kış koşulları, havaların erken ısınması, don olaylarının seyrekliği gibi etkenlerin bu gelişmede rolü büyüktür. Bölge üretimi büyük kentlerin sebze gereksinimini karşıladığı gibi, önemli ölçüde ihracat da yapılmaktadır.

Göller Yöresi ve Teke Yöresi’nin iç kesimlerindeki tarımsal etkinlik ise, iklim ve toprak özelliklerine bağlı olarak, hemen hemen tümüyle farklı bir nitelik taşır. Bu kesimde daha çok kuru tahıl tarımı egemendir. Sulanabilen alanlarda ise iklim koşullarına uygun sanayi bitkileri (şeker pancarı, haşhaş, gül) ve meyveler (elma, armut) yetiştirilir. Bu yörelerdeki dağlık alanlar hem ovaların doğal su deposu, hem de yazın ovalardan getirilen sürüler için yaylak işlevi görür. Tanm takviminin farklı oluşu yüzünden, dağlık alanlardaki kırsal kesimde yaşayan halkın bir bölümü zaman zaman aşağıdaki ovalara inerek tarla işlerinde çalışır.

Modern tarım teknikleri kullanıldığından üretim miktarları fazladır. Yetiştirilen birçok ürünün Türkiye içindeki payı yüksektir. Türkiye pamuk üretiminin yüzde 41’i, gül yaprağı ve muz üretiminin tümü, turunçgillerin yüzde 89’u, yerfıstığı üretiminin yüzde 90’ı, soya üretiminin yüzde 91’i, karpuz üretiminin yüzde 29’u, domates üretiminin yüzde 21’i, üzümün yüzde 17’si ve zeytin üretiminin de yüzde 15’i Akdeniz Bölgesinden sağlanır.

Bitkisel üretimdeki yüksek teknoloji düzeyi, hayvancılıkta yerini geleneksel ve ilkel yöntemlere bırakır; bu nedenle hayvancılık pek gelişmemiştir. Daha çok küçükbaş hayvanlar beslenir. Ülkedeki kıl keçilerinin dörtte biri, koyunların ise yüzde altısı Akdeniz Bölgesi’ndedir. Bitkisel üretimden elde edilen gelirin hayvancılıktan elde edilen gelire göre çok yüksek olması, hayvancılıkla uğraşan göçerlerin bitkisel üretime kaymasına yol açmaktadır. Yaygın olarak tavukçuluk ve arıcılık yapılan bölgede elde edilen bal miktarının Türkiye üretimi içindeki payı yüzde 12’dir. Deniz canlıları açısından pek zengin olmayan Akdeniz’de küçük çapta balıkçılık yapılır.

Akdeniz Bölgesi’nde varlığı bilinen maden yatakları oldukça çeşitli ise de rezervleri fazla değildir. Bölgenin dağlık yapısı nedeniyle ulaşım güçleşmekte, bu da maliyeti yükselterek madenciliği bir ölçüde kısıtlamaktadır. Ülke ölçeğinde önemli sayılabilecek tek maden Batı Toroslar kesimindeki boksit yataklarıdır. Fethiye yakınlarında krom ve zımpara taşı yatakları vardır. Keçiborlu’daki kükürt yatakları, ülkede işletilen tek kükürt yatağıdır.

Sanayi kuruluşları özellikle bölgenin doğusunda, Adana bölümünde yoğunlaşmıştır. Bu bölümün bölge toplam üretimindeki payı, tarımda olduğu gibi sanayi sektöründe de çok yüksektir. Pamuklu ve sentetik dokuma, petrokimya, çimento, bitkisel yağ, tütün işleme, başta konserve olmak üzere gıda, sabun, deterjan, içki, tarım araç ve gereçleri ile madeni eşya ve metal doğrama başlıca sanayi kollarıdır. Bölgenin çeşitli yörelerinde kâğıt, şeker, gülyağı, yem, gübre, süt ürünleri, tarım alet ve makineleri, un, hazır giyim, pil, orman ürünleri, tuğla ve kiremit fabrikaları da vardır. Sanayi özellikle Adana Tarsus Mersin hattı üzerinde yoğunlaşmıştır. ATAŞ Rafinerisi Mersin’de, kısa adı İSDEMİR olan İskenderun Demir Çelik Tesisleri ise İskenderun ilçesindedir.

Akdeniz Bölgesi’nde, özellikle Adana’da sermaye birikimi önemli ölçeklere ulaşmış ve bölge sınırları dışına taşmıştır. Ülke çapındaki birçok yatırımda bu kesim sermayesinin payı vardır. Doğal güzellikler ve tarihsel değerler nedeniyle bölgede turizm giderek önem kazanmaktadır. Yılın sekiz ayında denize girilebilen geniş doğal plajlar ve antik kentler, sayısı her yıl artan yerli ve yabancı turisti çekmektedir. Özellikle Antalya yöresinde gelişmiş olan turizm, kıyılarda yaşayan halkın en önemli gelir kaynaklarındandır. Turizm yatırımları giderek artmaktadır. Doğal ve tarihsel değerler açısından zengin olan bölgede bazı çalışmalar yapılarak koruma alanları oluşturulmuştur. Bunlardan başlıcaları Güllük Dağı (Termessos), Karatepe Aslantaş, Kızıldağ, Kovada Gölü, Köprülü Kanyon, Olimpos Beydağları Sahil milli parklarıdır.

Ulaşım giderek gelişmektedir. Mersin ve İskenderun limanları ayrı bir önem taşır. Çukurova’nın ticaret iskelesi konumundaki Mersin limanı, yöredeki petrol rafinerisi nedeniyle daha işlek bir hale gelmiştir. İskenderun limanı da ticaret ve petrol açısından önem taşır. Son yıllarda her iki limanın da Akdeniz’de yapılan ithal ve ihraç taşımacılığındaki payı artmaktadır. Bölgenin batısındaki Alanya, Antalya ve Fethiye limanları turizm açısından önem taşır.

Akdeniz Bölgesi’nin Türkiye’nin tüm bölgeleri ile karayolu, ayrıca büyük yerleşim merkezleri ile havayolu bağlantısı vardır. Başlıca yollar E-5 ve E-24 karayollarıdır. Bunların bir bölümü paralı otoyol haline getirilmektedir. Adana, Antalya ve Dalaman’daki havaalanlarından başka merkezlere düzenli uçak seferleri yapılır. Mersin, Taşucu’ndan KKTC’ye feribot seferleri yapılmaktadır.

Kaynak : Ana Britannica

Bakınız
> Türk Halk Dansları (Halk Oyunları)



Mystic@L 13 Eylül 2006 10:53

AKDENİZ BÖLGESİ
 
1 ek

Göller ve Nehirler

Alıntıdaki Ek 58352

Lübnan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi Irmağı, Amik Ovasının Güneybatı ucunda, geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdenize dökülür.

Çukurova, doğuda Nur Dağları, batıda ise Orta Toroslarla sınırlanır. Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova’nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçalanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır. Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşem ve Dalaman çaylarıdır.

Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğridir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır.
En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir.

Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar, adalar ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır.

Kalker oluşumların fazla olduğu bu kesimde birtakım karstik şekillerin kısmen deniz basmasına uğramasıyla doğal koylar oluşmuştur; ilkçağda gemilerin sığınak ve barınarak yeri kullandıkları bu koylara kalanklı kıyı adı verilir.

İklim ve Bitki Örtüsü


Bölgede genelde yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz iklimi egemendir. Ancak yüksekliğe bağlı olarak iklim özellikleri oldukça önemli farklılaşmalar gösterir.

Dağların denize bakan yamaçlarında ve arkalarında çukur alanlar ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Gene de Akdeniz’in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu’daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27-28°, iç kısımlar 23-25° dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda 10° dolayında iken iç kısımlarda 1,5-2° kadar iner. Benzer biçimde, yıllık ortalama sıcaklık kıyılarda 18-20°, iç kısımlarda ise 12-14° kadardır. Bu sayede turizm gelişmiştir.


kompetankedi 7 Ekim 2006 10:00

1 ek
Bölge adını komşu olduğu Akdeniz’den alır. Bölge, yer şekilleri ve buna bağlı olarak ekonomik özelliklerin farklılığı nedeniyle iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar Antalya ve Adana Bölümü’dür.
Alıntıdaki Ek 58360

Yer şekilleri


Bölgede yüksek dağlar ve platolar geniş alan kaplar.

Dağlar


Bölgenin çatısını oluşturan Toros Dağları, Alp kıvrım kuşağının ülkemizdeki uzantısıdır. Teke Yarımadası’ndan itibaren başlayan Toroslar Batı, Orta ve Güneydoğu Toros Dağları adını alarak Anadolu’nun güneyinde uzanır. Bölgenin doğusunda yükseltisi 3500 metreyi aşan dağlar burada kıyıdan uzaklaşır. İskenderun körfezinin doğusunda yer alan Amanos Dağları kırılma ile oluşmuş horstlardır.

Ovalar


Adana Bölümü’ndeki Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu Çukurova ile Göksu’nun oluşturduğu Silifke Ovası bölgedeki delta ovalarıdır. Bu bölümde yer alan Amik ve Maraş ovaları ise çöküntü ovalarıdır. Antalya Bölümü’nde yer alan Acıpayam, Tefenni, Elmalı ve Göller Yöresi ovaları karstik oluşumlu polyelerdir.

Platolar


Batı ve Orta Toroslar arasında, yüksekliği 2000 metreyi bulan, Göksu Irmağı ve kollarınca parçalanmış Taşeli Platosu yer alır. Bölgede kalker taşlar yaygın olduğundan karstik oluşumlar fazladır. Teke Yarımadası ve Taşeli Platosu karstik oluşumların en sık görüldüğü alanlardır.

Akarsular ve Göller


Akarsular
Antalya Bölümü’nde Dalaman, Aksu, Köprüçayı ve Manavgat çayları, Adana Bölümü’nde ise Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi ırmakları Akdeniz’e dökülen önemli akarsulardır. Akarsuların rejimleri düzensizdir. En çok suyu kış aylarında taşıyan akarsuların, yaz aylarında yağış azalması ve sıcaklık nedeniyle suları çekilir.

Göller


Göl oluşumları bakımından zengin olan bölgenin önemli gölleri Antalya Bölümü’ndedir. Dağlar arasındaki çukurluklarda, tektonik oluşumlu Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla Gölü gibi büyük göller yer alır. Buraya Göller Yöresi denir. Beyşehir ve Eğirdir’in yer altı kaynaklarıyla denize bağlantısı olduğundan suları tatlıdır. Teke Yarımadası’ndaki Kovada, Salda, Yarışlı, Elmalı ve Ketsel karstik oluşumlu küçük göllerdir. Köyceğiz Gölü alüvyal set gölüdür.

İklim


Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm kadardır. Subtropikal yüksek basıncın etkisi nedeniyle yaz kuraklığı şiddetlidir. Toroslar’ın İç Anadolu’dan gelen soğuk hava kütlelerini engellemesi, enlem ve denizellik özelliği nedeniyle kış mevsiminin en ılıman geçtiği bölgedir. Antalya Bölümü’ndeki Göller Yöresi’nde iklim değişir ve karasala dönüşür. Bu bölümde yağışlar azalıp, sıcaklık farkları artar.

Doğal Bitki Örtüsü


Doğal bitki örtüsü Akdeniz iklimine ve yaz kuraklığına uyumlu, her zaman yeşil kalabilen, sert yapraklı, bodur bitki topluluğu olan makidir. Kıyıdan itibaren 700-800 metrelere kadar görülebilen maki topluluğu içinde zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, zakkum, sandal ve kocayemiş gibi ağaçlar bulunur. Daha yüksek kesimlerde kuraklığa uyumlu kızılçam, toros sediri ve karaçam türlerinden oluşan iğne yapraklı ormanlara geçilir. Bölge orman bakımından Karadeniz Bölgesi’nden sonra ikinci sırayı alır. Torosların içe dönük yamaçları ile Göller Yöresi’nde ormanlar seyrekleşir 2000 m yükseltiden sonra dağ çayırları başlar.

Nüfus ve Yerleşme


Bölge genişliğine oranla çok az nüfuslanmıştır. Çünkü Toros Dağları ve karstik arazi geniş yer kaplar. Nüfus daha çok kıy ovalarında ve Göller Yöresi’nde toplanmıştır. Adana Bölümü’nde nüfus daha fazla olup, bu bölümdeki Çukurova ve Amik ovaları Türkiye’nin en yoğun nüfuslu yerlerindendir. Nedeni tarım arazisinin geniş olması ve ulaşım kolaylığıdır. Ayrıca Adana Bölümü’nün göç alması da etkendir. Taşeli ve Teke platoları ile Toroslar’ın yüksek kesimleri tenhadır.

İller


Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye.

Ekonomik Özellikler


Tarım
Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez tarımsal ürün alınır. Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi sulamayı zorunlu kılmıştır. Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir. Bölgede ekonomik değeri yüksek olan ve ihraç edilen tarım ürünlerinin yetiştirilmesi tercih edilir.

UYARI: Antalya Bölümü’nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler.

Tarım Ürünleri


Kıyı Bölgesi Tarım Ürünleri
Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır. Muzun %100’ü, turunçgillerin % 88’i bu bölgede üretilir. Ayrıca Türkiye pamuk üretiminin % 35’i, sebzenin % 26’sı, yerfıstığının % 88’i anasonun % 65’i ve susamın % 80’i bu bölgeden sağlanmaktadır.

Göller Yöresi Tarım Ürünleri


Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır. Tahıl, haşhaş, anason, şeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir.

Hayvancılık


Akdeniz Bölgesi’nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni her zaman yeşil kalabilen ve 800 m’lere kadar çıkabilen maki topluluğunun varlığıdır. Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Torıs Dağları’nda küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle kıl keçisi beslenir. Dağların yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir. Arazinin çok engebeli olması nedeniyle hayvanların et ve süt verimi düşüktür. Antalya Yöresi’nde arıcılık önemlidir.

Ormancılık


Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24’ü bu bölgede bulunur. Buna bağlı olarak ormancılık gelişmiştir. Orman ürünleri Göller Yöresi’ndeki kereste fabrikalarında işlenir. Dalaman (Muğla), Silifke-Taşucu’nda (Mersin) ise kağıt fabrikaları bulunur.

Madenler ve Enerji Kaynakları


Madenler : Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir. Bu bölümdeki Fethiye-Dalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır. Ayrıca Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları’nda krom çıkartılır. Antalya-Akseki ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye’nin en büyük boksit yatakları yer alır. Keçiborlu’da kükürt yatakları bulunur. Kahramanmaraş-Faraşa, İskenderun-Payas’ta demir yatakları işletilir.

Enerji Üretim Tesisleri


Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir.

Endüstri


Başlıca endüstri tesisleri şunlardır:
UYARI: Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir.
  • Besin – Bitkisel Yağ : Adana, Kahramanmaraş, Antalya
  • Şeker : Burdur
  • İplik ve Pamuklu Dokuma : Adana, Tarsus, Kahramanmaraş, Antalya
  • Halı Dokuma : Isparta, Burdur
  • Sigara – İçki : Adana
  • Demir – Çelik : İskenderun
  • Petrol Rafinerisi : Mersin (Ataş)
  • Alüminyum : Seydişehir
  • Gübre : Mersin, İskenderun
  • Tarım Makineleri : Çukurova, Adana
  • Pil : Antalya

Ulaşım


Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır. Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır. Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol limanlarıdır.

Turizm


Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş, Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri


Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.
  • Muz
  • Turunçgiller
  • Pamuk
  • Yerfıstığı
  • Sebze
  • Meyve
  • Orman ürünleri
  • Turizm


probLem girL 9 Kasım 2007 15:33

Akdeniz Bölgesi Yerleşim Yerleri
 

Akdeniz Bölgesi sınırları içerisindeki iller şunlardır:

  • Adana
  • Antalya
  • Burdur
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • Kilis
  • Kahramanmaraş (Afşin ve Elbistan ilçeleri hariç)
  • Konya’nın Halkapınar, Yalıhüyük, Seydişehir, Derebucak, Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri
  • Karaman'ın merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri
  • Afyon Karahisar’ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri
  • Muğla'nın Ortaca ilçesi
  • Denizli'nin Acıpayam, Çameli, Bozkurt, Beyağaç ilçeleri


Keten Prenses 24 Aralık 2008 21:45

Akdeniz Bölgesi,

Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu’nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye’nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi’nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz. Akdeniz Bölgesi sınırları içerisindeki iller şunlardır:
  • Adana
  • Antalya
  • Burdur
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • Kahramanmaraş (Afşin ve Elbistan ilçeleri hariç)
  • Konya’nın Halkapınar, Yalıhüyük, Seydişehir, Derebucak, Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri
  • Karaman'ın merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri
  • Afyon Karahisar’ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri
  • Muğla'nın Marmaris-Aksaz,Köyceğiz,Ortaca,Dalaman,Fethiye ilçesi
  • Denizli'nin Acıpayam,Çameli,Bozkurt,Beyağaç ilçeleri

Şehirleri


Sıra Kent 1990 Sayımı 2000 Sayımı 2007 Sayımı 2008 tahmini Bağlı olduğu il 1 Adana 916.150 1.130.710 1.542.000 1.568.017 Adana 2 Mersin 422.357 537.842 825.299 855.565 Mersin 3 Antalya 378.208 603.190 775.157 798.507 Antalya 4 Kahramanmaraş 228.129 326.198 371.463 376.894 Kahramanmaraş 5 Tarsus 187.508 216.382 229.921 232.416 Mersin 6 Antakya 123.871 144.910 186.243 189.912 Hatay 7 Isparta 112.117 148.496 184.735 189.009 Isparta 8 Osmaniye 122.307 173.977 180.477 183.899 Osmaniye 9 İskenderun 154.807 159.149 177.294 178.617 Hatay 10 Mezitli 17.735 50.187 114.098 120.908 Mersin 11 Ceyhan 85.308 108.602 103.800 104.888 Adana 12 Alanya 52.460 88.346 91.713 94.022 Antalya 13 Kadirli 55.061 65.227 77.379 78.692 Osmaniye 14 Kilis 84.077 77.670 77.706 77.331 Kilis 15 Manavgat 38.498 71.679 75.163 77.320 Antalya 16 Kozan 54.451 75.833 72.463 73.523 Adana 17 Kırıkhan 68.601 63.615 70.543 71.533 Hatay 18 Burdur 56.432 63.363 70.157 70.964 Burdur 19 Fethiye 37.466 50.689 66.271 67.965 Muğla 20 Dörtyol 47.144 53.597 66.082 67.196 Hatay

Konumu ve sınırları


Adını güneyindeki denizden alan Akdeniz Bölgesi, kuzey batıda Ege Bölgesi, kuzeyde İç Anadolu Bölgesi, kuzeydoğuda Doğu Anadolu Bölgesi ve doğuda Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile komşudur. Kıyı uzunluğu doğuda Suriye sınırından batıda Marmaris'e kadar 1542 Km’dir. Bölgenin batı sınırı daha batıdaki Marmaris'in aksaz beldesini de içine alır. Akdeniz Bölgesi'nin yüzölçümü 110.000 kilometrekare dolayındadır; Türkiye toplam alanının yaklaşık %14’ünü kaplar. Yüzölçümü bakımından Türkiye'nin dördüncü büyük bölgesidir..

Yeryüzü şekilleri


Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Körfezi’nin iki yanında yer alan Batı Toroslar, Kuzeyde Göller Yöresinde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadası’nın batısında beliren Batı Toroslar, Taşeli Plato’suna kadar uzanır.

Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalarından oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Torosların en yüksek noktası Beydağlarındaki 3096 m’lik Kızlar Sivrisi Tepesidir. Göller Yöresi’nin kalker oluşumu, sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2000-2005 m arasındadır. Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik kökenli çanak biçimli çukur alanlar vardır.

Bu kesim aynı zamanda düden, obruk, mağara, yer altı dereleri, suyutan ve voklüz kaynakları gibi karstik şekiller bakımından da zengindir. Türkiye’nin, Beyşehir ve Eğridir gibi büyük tatlı su gölleri buradadır. Batı Toroslar, dik eğimli yamaçlarından inen bol sulu akarsular tarafından parçalanmış ve genellikle boylamasına uzanan derin vadiler ortaya çıkmıştır.

Orta Toroslar, güney batıdaki Taşeli platosu ile kuzey doğudaki Uzun Yayla arasında uzanır. Bu kesimdeki başlıca yüksek kütleler batıdan doğuya doğru Bolkar Dağları, Aydos Dağları, Aladağlar, Tahtalı Dağlar ve Binboğa Dağlarıdır.

Orta Torosların en yüksek noktası Aladağlar’da 3756 m’ye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yayla’da 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu, 130 km uzunluğundaki Limonlu Çayı, Tarsus çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1000m’yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.

Amanos Dağları (Nur Dağları), Toroslar dağ sisteminin en güneyindeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir. Lübnan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi Irmağı, Amik Ovasının Güneybatı ucunda, geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdeniz'e dökülür.

Çukurova, doğuda Amanos Dağları, batıda ise Orta Toroslarla sınırlanır. Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova’nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçalanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır. Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşem ve Dalaman çaylarıdır.

Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğridir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır. En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir.

Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar, adalar ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır.

Bitki örtüsü


Dağların denize bakan yamaçlarında makilik ve yeryer yüksek ormanlar kaplı ve arkalarında çukur alanlar ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Gene de Akdeniz’in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu’daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27-28 °C, iç kısımlar 23-25 °C dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda 10 °C dolayında iken iç kısımlarda 1,5-2 °C kadar iner. Benzer biçimde, yıllık ortalama sıcaklık kıyılarda 18-20 °C, iç kısımlarda ise 12-14 °C kadardır. Yine Türkiyenin ortalama sıcaklıgı en yüksek noktası da buradadır Mersin kent merkezinin ortama sıcakklığı yıllık 22 °C dir. Bu sayede turizm gelişmiştir. Turizm bölgenin önemli geçim kaynaklarındandır. Aynı zamanda iklim şartları nedeniyli bitki örtüsü makidir ve aynı zamanda yazları sıcak ve kurak kışları ise ılık ve yağışlı geçer. Yinede bu bölgede ortalama derece yazları 18°-30° derece kışları ise ortalama 8°-10° derece arasında yer alır. Bitki örtümüz maki defne , keçiboynuzu , zeytin gibi bodur vede kısa ağaçlardan oluşur.Fakat bu ağaçlar orman ağaçlarına nisbeten sıcağa ve soğuğa daha dayanıklıdır.

Nüfus ve Yerleşme


2000 nüfus sayımı sonuçlarına gore Akdeniz Bölgesinin nüfusu 13 milyondur.Nüfus yoğunluğu km²’de 74 kişidir; bu da km²’de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun %54’e yakın kısmı il ve ilçe merkezlerinde, %46'sı ise bucak merkezi ve köylerde yer alır. Akdeniz bölgesi kıyı bölgelerimize göre daha az nüfusludur. Nüfus yoğunluğunun en az olduğu yerler Teke ve Taşeli Platosu ile dağlık alanlardır.Akdeniz bölgesi sulak ve kurak olmayan bir bölge oldugundan nüfus dağınık şekildedir.


akdeniz_li 28 Aralık 2010 15:29

Akdeniz Bölgesi
 
2 ek

Yeri ve Konumu


Ülkemizin güneyinde yer alır. Batıda Köyceğiz'den; doğuda Kahramanmaraş'a kadar Akdeniz kıyıları boyunca doğu-batı doğrultusunda uzanır. Batı ve Orta Toroslar ile Nur (Amanos) dağlarını içine alır. Yüzölçümü itibariyle 4. büyük bölgemizdir.

Yer Şekilleri


Bölgenin esas yapısını Alp dağları kıvrım sistemi­nin bir uzantısı olan ve kıyıya paralel uzanan Toros dağları oluşturur. Oldukça yüksek olan bu dağlar, kıyılarla iç kesimler arasında ulaşımı zorlaştırır. Yine dağların uzanışından dolayı kıyılarda girinti çıkıntı azdır. Önemli girintiler Antalya, Mer­sin, İskenderun Körfezleri; çıkıntılar ise Teke ve Taşeli yarımadalarıdır. Ancak, Teke Yöresi'nde dağlar kıyıya dik ola­rak uzanmaktadır. Bu yüzden bu yöredeki kıyılar fazla girintili çıkıntılıdır. Bölgede kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım ancak belli geçitlerden sağlanır. Bu geçitlerin başlıcaları Antalya'yı Göller Yöresi'ne bağlayan Çubuk, Silif­ke'yi İç Anadolu'ya bağlayan Sertavul, Çukurova'yı iç kesimlere bağlayan (Bolkar dağları üzerinde) Gülek, İskenderun'u Güneydoğu Anadolu'ya bağ­layan Belen Geçididir (Nur dağları üzerinde).
Alıntıdaki Ek 58354
Anamur'un batısında Batı Toroslar, doğusunda Orta Toroslar yer kalır. Batı Toroslar üzerindeki Bolkar dağları, Bey dağları, Aladağlar, Tahtalı dağları Binboğa dağları en önemli yükseltilerdir. Anamur Burnu'nun kuzeyinde Taşeli platosu yer alır. Bölgenin en önemli ovası Çukurova'dır. Diğer önemli ovalar Antalya, Amik, Silifke, Isparta, Acıpa­yam ovalarıdır. Toros dağlarının yapısında kireç taşı (kalker) fazla olduğundan, Karstik şekiller (göl, mağara, düden, obruk vs.) yaygındır.

Toros dağlarının kıyıya paralel uzanması so­nunda, kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım zor­laşmış, tarım alanları daralmış; İç Anadolu'dan gelen soğuk hava engellendiğinden kıyı ova­ları korunmuş ve kıyıda kışın ılık geçmesinde etkili olmuştur. Ayrıca, denizin ılıtıcı etkinlikle­rinin iç kesimlere ulaşması önlenmiştir, Çukurova haricinde kıta sahanlığı daralmış, boyuna kıyılar yaygınlaşmış, doğal liman oluşmamış­tır.

İklim ve Bitki Örtüsü


Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi hakimdir. Kıyıya paralel uzanan Toros dağları, Akdeniz ikli­minin iç kesimlere sokulmasını engellemiştir. Kıyı kesimi kışlar ılık geçer, yılık yağış miktarı kıyıda 1000 mm civarında olup en çok yağış kışın düşer. Yazları sıcak ve kurak olup buharlaşma fazladır.

Türkiye'de kış mevsiminin en kısa ve sıcak geçtiği yerler Akdeniz kıyılarıdır. Bunda enlem, denize yakınlık ve Toros dağlarının iç kesimlerden gelen soğuk hava akımlarını en­gellemesi etkili olmuştur. Toroslar yüksek kesimleri ve kuzey yamaçları ile Göller Yöresi ve Teke yarımadasında iklim sertle­şir. Kışlar soğur, kar yağışları görülür. Bölgede ka­rakteristik bitki örtüsü, iklime bağlı olarak makiler­den oluşur. 700-800'm ye kadar olan kıyı kesim­lerde görülen maki yükseklerde yerini ormanlara bırakır. Ülkemizde Karadeniz Bölgesi'nden sonra en fazla orman % 24,5 Akdeniz Bölgesi'ndedir.

Akarsular ve Göller


Akdeniz Bölgesi'nin en önemli akarsuları, taşıdığı alüvyonlarla Türkiye'nin en büyük delta ovasını oluşturan Seyhan ve Ceyhan'dır. Diğer önemli akarsuları Asi, Tarsus, Silifke, Göksu, Aksu, Manavgat, Köprüçay, Kocaçay ve Dalaman'dır. Yazları kuraklığın etkisiyle bu akarsuların seviyele­ri oldukça düşer.
Çok sayıda tektonik ve karstik oluşumlu gölün yer aldığı Göller Yöresi bu bölgededir. Başlıcaları Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Salda, Suğla, Kestel, Kovada gölüdür. Hatay Yöresi'nde yer alan Amik gölü ise bataklık görünümünü almıştır.

Nüfus ve Yerleşme


Akdeniz Bölgesi'nin nüfus yoğunluğu Türkiye orta­lamasına yakındır. Nüfusu yönünden az olmasının temel sebebi, dağlık ve engebeli alanların geniş yer tutmasıdır. Taşeli ve Teke platoları ile Torosların dağlık kesimleri çok tenhadır. Nüfus genellikle, kıyılarda ve verimli ovalarda toplanmıştır.
Çukurova'da tarım işçilerinden dolayı, Antalya' da ise turizm sebebiyle yaz aylarında nüfus artmaktadır.

Tarım ve Hayvancılık


Akdeniz Bölgesi'nin ekonomisi tarıma dayalıdır. Yaz aylarının sıcaklık ortalamaları fazla olması ve yazların uzun ve sıcak geçmesi sebebiyle topraktan yılda birden fazla ürün elde etmeye en uygun bölge Akdeniz Bölgesi'dir.

Alıntıdaki Ek 58353
Bölgenin önemli ovaları Antalya ve Çukurova'dır. İklim ve sulama imkanları elverişli olduğundan, bu­ralar Türkiye'nin önemli tarım alanlarıdır. Turfanda sebze ve meyvecilik gelişmiştir. Kış sıcakları fazla olduğundan az masrafla seracılık yapılabilmekte­dir (özellikle Antalya'da). Daha çok ekonomik de­ğeri fazla olan ürünler tercin edilmektedir. Türkiye muz ve gül üretiminin tamamı, soya fasulyesi ve yerfıstığı, turunçgil üretiminin % 90'ı, pamuğun % 35'i, anasonun % 60'ını karşılar. Bölgede hay­vancılık gelirleri düşüktür. En çok kıl keçisi besle­nir.
Akdeniz Bölgesi'nin Türkiye ekonomisine en büyük katkısı tarım ürünleridir

Sanayi ve Madencilik


Bölgede sanayi giderek gelişmekte ve çeşitlen­mektedir. En önemli sanayi merkezleri Adana ve çevresindedir. İskenderun'da demir-çelik, Antalya' da ferro-krom, Mersin'de Ataş Rafinerisi, Keçibor­lu'da kükürt işleme, Seydişehir'de alüminyum, Adana'da dokuma sanayi gelişmiştir. Bölge yeraltı kaynakları bakımından fazla zengin sayılmaz. Seydişehir ve Akseki'de boksit, Toroslar, Fethiye, Dalaman'da krom, Keçiborlu'da kükürt, Kozan ve Karaisalı'da linyit yatakları vardır.

Turizm


Bölgenin Türkiye ekonomisine önemli kat­kılarından biri de turizmdir. Antalya başta olmak üzere Alanya, Side, Fethiye, Manavgat, Kaş önem­li turizm merkezleridir.

Akdeniz Bölgesi, Antalya ve Adana Bölümleri ol­mak üzere iki bölüme ayrılır.

Antalya Bölümü


Akdeniz Bölgesi'nin Manavgat çayının batısında kalan kesimdir. Antalya Körfezi'nin çevresi ile ba­tıda Teke Yöresi, kuzeyde Göller Yöresi'ni içine alır. Batıda Ege Bölgesi sınırından; doğuda Alan­ya'ya kadar uzanır. Bölüm genelde dağlıktır. Bö­lümde Batı Toroslar yer alır. Dağlar kıyıya paralel uzanır (Teke yarımadasın-daki dağlar hariç).

Önemli dağlar Gölgeli, Akdağ, Sultan dağları, Dedegöl dağlan, Beydağlar, Elmalı dağı, Bozdağ, Geyik dağlarıdır.
Sıradağlar, kıyının hemen gerisinden başladığın­dan bölümde geniş düzlükler azalmıştır. Kıyıda Eşen, Antalya, Manavgat ovaları, iç ke­simlerde, Acıpayam, Elmalı, Isparta, Tefenni, Bozova, Kestel ve Gölhisar ovaları bulunur. Bölümde yer alan akarsular batıdan doğuya doğru Dalaman, Eşen, Aksu, Köprüçay ve Manavgat çayıdır. Manavgat çayı yeraltı suları ile beslendi­ğinden suları boldur.

Bölümün kuzeyinde Göller Yöresi bulunur. Eğir­dir, Beyşehir, Burdur, Acıgöl, Salda ve Suğla gölü bölgede yer alan göllerdir. Manavgat üzerine kurulmuş olan Manavgat ve Oymapınar da önemli barajlardır. Beyşehir gölünün fazla suları Çarşamba suyu ve Suğla gölüne oradan da Konya Ovası'na ulaşır. Burdur ve Acıgöl'ün suları acıdır.

Kıyıda, Antalya, Finike, Fethiye önemli körfezlerdir.
İç Anadolu ve Van Gölü'nden sonra Türki­ye'nin üçüncü büyük kapalı havzası Göller Yöresidir.
Antalya bolümü Türkiye'nin kalkerli arazi ve Karstik şekillerin en fazla olduğu bölümüdür.
Kalkerli arazinin kimyasal yolla erimesi sonucu birçok ova, göl, mağara, düden, obruk gibi yer Şekilleri oluşmuştur. Bölümdeki akarsuların bir kısmı karstik kaynaklarla beslenir. Manavgat çayı, dünyanın en büyük yeraltı kaynaklarıyla beslenmektedir.

Kıyı kesiminde yazlan sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer (Akdeniz iklimi), iç kesimlere doğru yükselti arttığından ve deniz etkisinden uzaklaşıldığından karasallık artar. Maki, kıyı kesiminin tanı­tıcı bitki örtüşüdür. Göller Yöresi'nde bozkırlar ha­kimdir.

Bölge genelde dağlık olduğundan tarım alanları azdır. Ancak uygun iklim şartları olduğundan sulama ve seracılık metodu ile tarım yapılır. Verim yüksek ve tarım ürünü çeşidi fazladır. Antalya Yöresi seracılık bakımından Türkiye’de ilk sırada yer alır.

Kıyı kesiminde turfanda sebze ve meyve, çiçek ye­tiştiriciliği ile turunçgiller, pamuk, susam, muz, zeytin üretimi yaygındır. Ülkemizde muz, sadece Anamur-Alanya ara­sında yetiştirilir. İç kesimlerde iklim de karasallaşmaya başlar. Bu­na bağlı olarak buğday, şekerpancarı, anason ve gül yetiştirilir.
Başta kılkeçisi olmak üzere daha çok küçükbaş hayvan yetiştirilir.

Nüfus genellikle Antalya Körfezi kıyıları ve Göller Yöresi'nde yoğundur. Teke yarımadası ve Torosların yüksek kesimlerinde nüfus oldukça tenhadır. Bölümün en büyük kenti Antalya'dır. Büyük bir tu­rizm potansiyeline sahip olan ve önemli bir limana sahip olan Antalya'da ticaret de gelişmiştir. Ticarî faaliyetlerin yürütüldüğü bir serbest bölgeye sahip­tir. Diğer önemli şehirleri kıyıda Fethiye, Kaş ve Manavgat, Finike ve Dalaman'dır.
İç kesimlerdeki önemli yerleşim merkezleri: Ispar­ta, Burdur, Beyşehir ve Seydişehir'dir.

Dalaman ve Fethiye'de krom, Seydişehir'de boksit (alüminyum cevheri), Keçiborlu'da kükürt, Köyce­ğiz çevresinde zımpara taşı çıkarılır.

Antalya'da dokuma, metalürji (ferro-krom) besin, konserve ve Burdur'da şeker, traktör, gülyağı, Seydişehir'de alüminyum, Isparta’da dokuma (ha­lı), gülyağı, çimento, Keçiborlu'da kükürt işleme, Dalaman ve Aksu'da kağıt fabrikası vardır. Gülbirlik Türkiye’nin gül merkezi olan Isparta’da kurulmuştur. Isparta aynı zamanda önemli bir halı üretim merkezidir.

Antalya Bölümü, Göller Yöresi üzerinden İç Anadolu ve Ege bölgelerine düzgün yollarla bağlıdır. Antalya limanı ülkemizin önemli limanlarından biridir. Ayrıca Antalya’da bir serbest bölge kurulmuştur.
Uzun, sıcak ve bol güneşli yazları, temiz ve uzun sahilleri, doğal güzellikleri, tarihî kalıntıları ile bü­yük bir turizm potansiyeline sahiptir. Düden, Manavgat ve Kurşunlu Şelalesi, Damlataş, İnsuyu ve Karain Mağaraları, Side, Aspendos (Belkıs), Perge tarihi kalıntıları, Selçuklu eserleri (Yivli Minare, kervansaraylar) bölümün diğer önemli turizm eser­leridir. Ayrıca Toroslarda dağ turizmi (yaylacılık) gelişmiştir.

Adana Bölümü


Alanya'nın batısından başlar, Kilis ve Kahraman­maraş'ın doğusuna kadar Orta Toroslar boyunca uzanır. Önemli dağlar Bolkar, Aladağlar (en yük­sek tepesi Demirkazık 3756 m), Tahtalı ve Binboğa dağlarıdır. Bölüm İç Anadolu'yu, Akdeniz kıyılarına Güneydoğu Anadolu'ya ve Ortadoğu'ya bağlayan yollar üzerindedir. İskenderun Körfezi'nin doğusunda Nur dağları uzanır.

Bölümün yaklaşık üçte biri verimli ovalarla kaplıdır. Çukurova (Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının taşıyıp biriktirdiği alüvyonlarla oluşan delta ovası) ve Dörtyol, Göksu ovası, (delta) Silifke ovası, (Gök­su'nun deltası), alüvyonlu çöküntü ovaları bulunur. Hatay'da Amik ovası vardır. Seyhan, Ceyhan, Göksu, Tarsus çayı ve kayna­ğını Lübnan dağlarından alıp Antakya'da denize dökülen Asi ırmağı önemli akarsularıdır.

Seyhan üzerinde Seyhan, Tarsus çayı üzerinde Berdan barajı, Ceyhan üzerinde Aslantaş, Kesiksuyu, Kozan ve Menzelet barajları yer alır. Kıyı kesimlerde ve alçak ovalarda tipik Akdeniz ik­limi görülür. En çok yağışı kış mevsiminde almak­tadır. Yıllık yağış çoğu yerde 1000 mm iken, dağ­lar kıyıdan uzaklaştığı için Adana'da yıllık yağış miktarı azalır. Torosların yüksek kesimlerinde ve içerilerde karasal iklim görülür. Kıyı kesiminde maki, 800 m'den yükseklerde kızılcam, Torosların kuzey kesimlerinde karaçam, sedir, meşe ve ardıç 1 türü ormanlar ve iç kesimlerde bozkırlar yer alır.

Ovalar geniş ve verimli olduğundan tarım gelirleri yüksektir. Çukurova'da en çok, pamuk yetiştirilir. Irmaklar üzerinde kurulmuş olan çok sayıdaki ba­raj, sulamada büyük kolaylıklar sağlamıştır. Diğer tarım ürünleri; buğday, pirinç, turunçgiller muz, yer fıstığı, zeytin, soya fasulyesi, mısır, çeşitli meyve ve sebzelerdir. Kıyı kesimlerinde seracılık gelişmiş­tir.

Dağlık alanlarda hayvancılık yaygın olup en çok kıl keçisi yetiştirilir.
Özel konumu, ulaşım imkanları, geniş ve verimli tarım alanlarına sahip olması sebebi ile nüfus yo­ğunluğu fazladır. Geniş verimli ovalara sahip olan Adana Bölümü'ne, tarım alanlarında çalışmak için çevre bölgelerden çok sayıda mevsimlik işçi gelmektedir.

Bölümün en büyük kenti Adana'dır (Türkiye'nin 4. büyük kenti). Önemli bir limana ve serbest ticaret bölgesine sahip olan Mersin (İçel) yine canlı bir limana sahip olan İskenderun ile Kahramanma­raş, Antakya, Kilis, Osmaniye, Ceyhan, Kozan, Silifke, Dörtyol, Anamur, Kadirli, Kırıkhan, Rey­hanlı'dır.
Orta Toroslor ve Pozantı üzerinde ve Nur dağla­rında krom, Kozan, Ermenek dolaylarında linyit, Adana civarında demir, petrol, Bolkar dağlarında kurşun ve çinko çıkarılır.
Adana Bölümü'nün en önemli maden zenginliği Toroslar ve Amanoslardan çıkarılan kromdur. Kozan ve Karaisalı'da linyit çıkarılır.
Batman'dan ve "Irak'tan gelen petrol boru hat­ları İskenderun Körfezi'ne (Adana-Yumurtalık limanına) ulaşmaktadır.

Sanayi gelişmiş olup, daha çok Adana, Mersin ve İskenderun’da toplanmıştır. Sanayi kuruluşlarının çoğu tarıma dayalıdır. Adana'da; dokuma, sigara, çimento, gıda, bitkisel yağ, tarım ilaçları, kimya, çi­mento, tarım makineleri; Mersin'de Ataş rafinerisi, yem, cam, gübre, metal gıda sanayii; İskenderun' da demir-çelik sunî gübre sanayii, Kahramanma­raş'ta dokuma sanayii gelişme göstermiştir. Mersin limanı bölgenin önemli ithalat ve ihracat limanıdır. Bu kentimizde ülkemizin ilk serbest bölgesi bulunur.

Alanya, Anamur, Silifke ve Tarsus önemli turizm merkezleridir. Mersin'de Kız Kulesi, Antakya'da Sen Piyer Kilisesi, Tarsus'ta Ashab-ı Keyf (Yedi Uyurlar Mağarası) Silifke yakınlarında Cennet-Cehennem Obrukları, Alanya Kalesi, Damlataş mağarası, Kurşunlu, Manavgat, Düden Şelaleleri, Köprülü Kanyonu, Side, Perge ve Aspendos gibi antik kentler önemli turizm değerleridir.
Adana Bölümü'nün nüfus, tarım, sanayi bakı­mından Antalya Bölümü’nden daha fazla geliş­miş olmasına rağmen; narenciye, turfandacı­lık, turizm açısından Antalya Bölümü daha gelişmiştir.

Bölgenin Türkiye Ekonomisindeki Yeri


Akdeniz Bölgesi'nin Türkiye ekonomisine en büyük katkısı tarım alanındadır. Turunçgiller, soya fasul­yesi, anason, yer fıstığının büyük kısmı bu bölge­den sağlanır. Pamuk, susam, çeşitli sebzeler ve gülün büyük kısmını üretir. Mısırın yağ üretiminde kullanılmasıyla birlikte mısır üretimi Karadeniz Bölgesi'ni geçmiştir.


Misafir 23 Şubat 2011 19:05

Türkiye’de Akdeniz iklimi esas karakterini Akdeniz Bölgesi’nde, Torosların denize bakan yamaçlarında 800-1000 metre yüksekliğe kadar olan alanlarda gösterir. Kıyı boyunca kuzeye gidildikçe karakterinde değişiklikler görülmekle birlikte, kıyılar ve içeriye doğru uzanan grabenler boyunca görülür. Marmara Bölgesi’nde ise Güney Marmara kıyıları ile Trakya’nın Marmara kıyılarında görülür.

Akdeniz İklimi


Görüldüğü yerler: Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler ( Libya, Mısır ve Lübnan hariç. Buralarda görülmeme sebebi yer şekillerinin engebesiz olmasıdır.), Avustralya’nın güneybatısı, G. Afrika Cumhuriyetinde Kap bölgesi, Şili’nin orta kesimleri ve Kuzey Amerika’da Kaliforniya çevresinde etkilidir.

Özellikleri:

  • Yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır.
  • Yaz sıcaklığı güneş ışınlarının düşme açısına, kuraklık ise alçalıcı hava hareketlerine bağlıdır.
  • En sıcak ay ortalaması 28-30°C , en soğuk ay ortalaması 8-10 °C dir. Yıllık ortalama 18°C dir.
  • Kar yağışı ve don olayı çok ender görülür.
  • En fazla yağış kışın , en az yağış yazın düşer.
  • Kışın görülen yağışlar Cephesel kökenlidir. Cephesel yağışlar en fazla bu ikimde görülür.
  • Yıllık yağış miktarı yükseltiye göre değişir. Ortalama 600-1000 mm arasındadır.
  • Bitki örtüsü maki dediğimiz bodur bitki topluluğudur. Maki; mersin, defne, kocayemiş, zeytin, zakkum, keçiboynuzu vb bitkilerden oluşur.
  • Akdeniz iklimi yurdumuzda Akdeniz, Ege, G. Marmara ve G.D. Anadolu Bölgesinin batısında görülür. Ancak Akdeniz Bölgesinden uzaklaştıkça enlem, yükselti ve karasallığın etkisiyle bozulmaya uğrar


Daisy-BT 16 Nisan 2011 23:16

Akdeniz Bölgesi
 

Akdeniz Bölgesi


Türkiye'nin yedi coğrafî bölgesinden biri. Adını ve iklim koşullarını komşusu olan Akdeniz'den alır.

Akdeniz Bölgesi, genişliği 120-130 km. arasında değişen bir şerit biçiminde; batıda Marmaris-Köyceğiz arasından, doğuda Hatay'daki Akra Dağı eteklerine dek Akdeniz'i izleyerek 1.600 km. boyunca uzanır. 118.000 km2'lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yüzde 15'ini kapsar.

Bölgeye, Hatay, Adana, İçel, Antalya, Isparta ve Burdur illerinin tümü, Kahramanmaraş'ın büyük bir bölümü, Gaziantep, Niğde, Karaman, Konya, Afyonkarahisar, Denizli ve Muğla illerinin bir bölümü girer. Akdeniz Bölgesi'nde toprakların büyük bir bölümü dağlık ve yüksektir. Toros Dağları'ndan oluşan dağlık ve yüksek kesim, Batı ve Orta Toroslar'ı kapsar. Batı Toroslar, Antalya Körfezi'nin iki yanında yer alan ve kuzeydeki Göller Yöresi'ne doğru ilerledikçe birbirine yaklaşan iki kütle durumundadır. Kuzeyde bulunan Sultan Dağları, güneyde Geyik Dağları, bu kesimin önemli dağlarıdır. Silifke yakınlarında denize dökülen Göksu'nun iki yanında yer alan Taşeli Yaylası, Batı Torosları Orta Toroslar'dan ayırır. Orta Toroslar doğuya doğru üç kütleden oluşur: Bolkar Dağı, Aladağ ve Tahtalı-Binboğa Dağları. Akdeniz Bölgesi'nde rastlanan geniş ovaların en ünlüsü Adana Ovası'dır. Bunun denize yakın olan bölümüne Çukurova, yukarı bölümüne ise Yukarıova denir.

Bölgenin ikinci büyük ovası Hatay Ovası'dır. Isparta ve Antalya ovalarıysa daha çok yayla görünümündedir. Denize ulaşan başlıca akarsular, batıdan doğuya doğru; Dalaman Çayı, Kocaçay, Alakır Suyu, Aksu, Köprü Suyu, Manavgat Çayı, Göksu, Tarsus Çayı, Seyhan, Ceyhan ve Asi ırmaklarıdır. Bu ırmakların hemen hepsinin akışı hızlı ve mevsime göre değişken, suları genellikle kışın fazla, yazın azdır. Göller, bölgenin batı kesiminde kümelenmiştir. Amik Gölü, doğudaki Hatay Ovası'nın ortasındadır. Batıda, Göller Yöresi'ndeki dört büyük gölden ikisi, yani Burdur Gölü ile Acıgöl, dışarıya akışsız ve tuzludur. Doğudaki Eğridir ve Beyşehir gölleriyse dışarıya akışlı tatlı su gölleridir.

Akdeniz Bölgesi'nde 700-800 m. yüksekliğe kadar, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Ortalama sıcaklık, en soğuk aylarda bile 10 derecenin üstündedir. Kışın sıfırın altında soğuğa pek ender rastlanır. Yaz uzun sürer ve çok sıcak geçer. En sıcak ayın sıcaklık ortalaması 28 dereceden aşağı düşmez. Akdeniz Bölgesi'nde yıllık yağış, ortalama 500 mm. kadardır. Bölgede yağışların büyük bölümü kış aylarında düşer. Kıyı kesiminde hemen hiç kar yağmaz. Akdeniz iklimi, ağaç ürünlerine tarla tarımından daha elverişli olmasına karşın, tarım alanlarının yüzde 20'sinde tarla ürünleri yetiştirilir. Buğday ve arpa üretimi başta gelir. Türkiye pirinç üretiminin yüzde 50'sini bu bölge sağlar. Son yıllarda yılda 250.000 tona ulaşan pamuk üretimi, Türkiye üretiminin yüzde 60'ıdır. Bölgede 400.000 hektara yakın bir alanda meyve ve sebze yetiştirilir. Ülkede üretilen turunçgillerin % 96'sı, yerfıstığının % 92'si burada üretilir. Mersin Petrol Rafinerisi, Adana Çimento Fabrikası, İskenderun Gübre Fabrikası, Antalya Ferro-Krom Fabrikası, İskenderun Demir Çelik Fabrikası, Seydişehir Alüminyum Tesisleri, Adana, Mersin ve Tarsus'taki dokuma, yağ ve un fabrikaları bölgenin başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

Irak petrollerini taşıyan bir boru hattı, bu bölgedeki Yumurtalık limanında kıyıya ulaşır. Bölgenin doğal güzellikleri ve tarihsel zenginlikleri, iç ve dış turizmde önemli yer tutar. Kara, deniz ve havayolları, her türlü ulaşımı sağlayacak niteliktedir.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs


Natrium 12 Mayıs 2011 16:17

Akdeniz Bölgesi
 

Akdeniz Bölgesi


Türkiye’nin güneyinde yer alır ve adını komşu olduğu Akdeniz’den alan bir bölgedir. Adana ve Antalya bölümü olarak ikiye ayrılır.Beydağı, Elmalı, Sultan, Çiçekbaba dağları, Batı Toroslar, Tahtalı, Boklar, Aladağ, Binboğa Dağları Orta Toroslar içinde kıyıya paralel olarak uzanır. Bu oluşum sebebiyle ; Denizin etkisi iç kesimlere sokulamaz.Kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım zordur. Dolayısıyle ulaşımda geçitler önem kazanır. Gülek, Belen, Sertavul ve Çubuk geçitleri kıyıyı iç kesimlere bağlayan önemli geçitlerdir.Boyuna kıyı tipi görülür. (Finike, Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür).Kıta sahanlığı dar, falez oluşumu fazladır.Girinti-çıkıntı azdır. Antalya ve İskenderun Körfezi ile Taşeli ve Teke yarımadaları önemli girinti ve çıkıntılarıdır. Taşeli ve Teke Yarımadaları aynı zamanda plato görünümündedir.

Tektonik oluşumlu Amik, Islahiye, Maraş, Burdur ve Isparta ile karstik oluşumlu Elmalı, Tefenli, Bozova, Korkuteli, Ketsel, Avlan Ovaları, bölgenin önemli düzlükleridir.Çukurova ve Silifke Ovası da delta ovası grubuna girer. Türkiye’de karstik şekiller en çok Akdeniz bölgesindedir.

Seyhan, Ceyhan, Asi, Göksu, Manavgat Çayı, Köprü Çay, Dalaman Çayı ve Aksu Akdeniz Bölgesinin önemli akarsu kaynaklarıdır.Kovada, Eğirdir, Beyşehir, Suğla, Salda, Söğüt, Burdur ve Acıgöl ise önemli gölleridir.
Akdeniz Bölgesinin kıyı kesimlerinde yazları sıcak ve kurak,kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz İklim koşulları geçerlidir. İç kesimlerde ise karasal iklim görülür.

Akdeniz Bölgesi Kıyı kesiminde bitki örtüsü makilik, iç kesimlerde ise bozkırlardan oluşur.
Çukurova, Antalya yöresi, Mersin ve İskenderun çevresinde nüfus yoğundur.Teke, Taşeli yarımadası ile Göller Yöresi ve Toroslarda nüfus yoğunluğu daha azdır.

Akdeniz Bölgesinin kıyısında turunçgiller, pamuk, muz, soya fasulyesi, susam, mısır ve yerfıstığı yetiştirilir.İç kesimlerde ise, şeker pancarı, tahıllar, haşhaş ve gül yetiştirilir. Dağlık kesimlerde hayvancılık faaliyeti gelişmiştir. Özellikle kıl keçisi yetiştiriciliği önemlidir.

Orman bakımından %24,5 ile Türkiye genelinde 2. sıradadır.Kıyı uzunluğu 1.577 km.’dir. Boyuna kıyı tipi görülür.Yer fıstığı turunçgiller, muz, gül ve soya fasülyesi üretiminde 1. sıradadır. Türkiye’de Muz yalnız bu bölgede yetişir.Karstik şekillerin en çok görüldüğü bölgedir.Kışları en ılık, yazları en uzun geçen bölgedir.Toroslar, iç bölgelere ulaşımı güçleştirir ve deniz etkisinin içerilere girmesini engeller. Aynı zamanda kıyı kesimini İç Anadolu Bölgesinden gelen soğuk havalardan korur. Türkiye’de Yıllık sıcaklık ortalaması en fazla olan bölgedir.Yıllık Sıcaklık Ortalaması: 18.5 °C, En soğuk ay ortalaması: 10 °C, En sıcak ay ortalaması: 28°C’dir


Misafir 23 Mayıs 2011 19:18

Ülkemizin güneyinde yer alan bir bölgedir. Adana ve Antalya bölümü olarak ikiye ayrılır.



DAĞLARI: Beydağı, Elmalı, Sultan, Çiçekbaba dağları, Batı Toroslar, Tahtalı, Boklar, Aladağ, Binboğa Dağları Orta Toroslar içinde kıyıya paralel olarak uzanır. Bunun doğurduğu sonuçlar şunlardır:
1. Denizin etkisi etkisi iç kesime sokulamaz.
2. Kıyı ile iç kesim arasında ulaşım zordur. Dolayısıyle ulaşımda geçitler önemlidir. Gülek, Belen, Sertavul ve Çubuk geçitleri kıyıyı iç kesimlere bağlar.
3. Boyuna kıyı tipi görülür. (Finike, Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür)
4. Kıta sahanlığı dar, falez oluşumu fazladır.
5. Girinti-çıkıntı azdır. Antalya ve İskenderun Körfezi ile Taşeli ve Teke yarımadaları önemli girinti ve çıkıntılarıdır. Taşeli ve Teke Yarımadaları aynı zamanda plato görünümündedir.

OVALARI: Tektonik oluşumlu Amik, Islahiye, Maraş, Burdur ve Isparta ile karstik oluşumlu Elmalı, Tefenli, Bozova, Korkuteli, Ketsel, Avlan Ovaları, bölgen,in önemli düzlükleridir.
Çukurova ve Silifke Ovası delta ovası grubuna girer. Türkiye’de karstik şekiller ençok bu bölgededir.
AKARSULARI: Seyhan, Ceyhan, Asi, Göksu, Manavgat Çayı, Köprü Çay, Dalaman Çayı ve Aksu’dur.
GÖLLERİ: Kovada, Eğirdir, Beyşehir, Suğla, Salda, Söğüt, Burdur ve Acıgöl’dür.
İKLİMİ: Bölgenin kıyı kesiminde yazları sıcak ve kurak olan kışların ılık ve yağışlı geçtiği Akdeniz İklim koşulları geçerlidir. İç kesimlerde karasal iklim görülür.
BİTKİ ÖRTÜSÜ: Kıyı kesiminde maki, iç kesimlerde bozkırdır,
NÜFUS VE YERLEŞME: Çukurova, Antalya yöresi, Mersin ve İskenderun çevresinde nüfus yoğundur.
Teke, Taşeli yarımadası ile Göller Yöresi ve Toroslarda nüfus azdır.
TARIM VE HAYVANCILIK: Akdeniz Bölgesinin kıyısında turunçgil, pamuk, muz, soya fasulyesi, susam, mısır ve yerfıstığı yetiştirilir.
İç kesimlerde şeker pancarı, tahıllar, haşhaş ve gül yetiştirilir. Dağlık kesimlerde hayvancılık faaliyeti gelişmiştir. Özellikle kıl keçisi yetiştirilir.
TURİSTİK YERLER: Düden Şelalesi, Manavgat Şelalesi, Damlataş Mağarası, Side, Perge, Aspendos, Cennet-Cehennem Obrukları,

Akdeniz Bölgesi’nin Genel Özellikleri:

  • Yüzölçümü bakımından 4. sıradadır. (%15)
  • Orman bakımından %24,5 ile 2. sıradadır.
  • Kıyı uzunluğu 1577 km.’dir. Boyuna kıyı tipi görülür.
  • Yer fıstığı turunçgil, muz, gül ve soya fasülyesi üretiminde 1. sıradadır.
  • Muz yalnız bu bölgemizde yetişir.
  • Karstik şekillerin en çok görüldüğü bölgemizdir.
  • Kışları en ılık, yazları en uzun geçen bölgemizdir.
  • Toroslar, iç bölgelere ulaşımı güçleştirir ve deniz etkisinin içerilere girmesini engeller. Aynı zamanda kıyı kesimini İç Anadolu Bölgesinden gelen soğuk havalardan korur.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması en fazla olan bölgemizdir.
  • Yıllık Sıcaklık Ortalaması: 18.5 °C
  • En soğuk ay ortalaması: 10 °C
  • En sıcak ay ortalaması: 28°C’dir
  • Sebze üretiminin ve seracılığın en fazla olduğu bölgemizdir.
  • Yıllık yağış ortalaması 1000 mm olan bölgede yağışın mevsimlere göre dağılışı şu şekildedir.


DERUNİ 1 Haziran 2011 11:59

Akdeniz Bölge Haritası
 

Akdeniz Bölgesi Ovaları



Bölgenin önemli ovaları Antalya ve Çukurova'dır. İklim ve sulama imkanları elverişli olduğundan, bu ovalar, Türkiye'nin önemli tarım alanlarıdır. Turfanda sebze ve meyvecilik gelişmiştir. Akdeniz Bölgesi'ndeki ovalar çöküntü alanlarında alüvyonların yığılması ile oluşmuş birikim alanlarıdır. Bu birikim alanlarından en önemlileri Çukurova delta ovası ile Hatay çukurluğundaki Amik ovasıdır. Akdeniz Bölgesi'nin batısında, kıyıda Antalya ovası ve Göller Yöresi'nin küçük çöküntü ovaları bulunmaktadır. Tektonik oluşumlu Amik, İslahiye, Maraş, Burdur ve Isparta ile karstik oluşumlu Elmalı, Tefenli, Bozova, Korkuteli, Ketsel, Avlan Ovaları, bölgenin önemli düzlükleridir. Çukurova ve Silifke Ovası delta ovası grubuna girer.

Akdeniz Bölgesi'nin Ovaları:

  • Bölgenin en önemli ovası Çukurova'dır.
  • Antalya Ovası,
  • Amik Ovası,
  • Silifke Ovası,
  • Isparta Ovası,
  • Acıpayam Ovası
  • İslahiye Ovası
  • Maraş Ovası
  • Burdur Ovası
  • Elmalı Ovası
  • Tefenli Ovası
  • Bozova Ovası
  • Korkuteli Ovası
  • Ketsel Ovası
  • Avlan Ovası


Mira 1 Mart 2012 11:27

Akdeniz Bölgesi Kentler ve Özellikleri



Özet: Akdeniz bölgesi bütünüyle şu illeri içine alır: Hatay, Adana, İçel, Antalya, Isparta, Burdur. Kahramanmaraş ilinin Afşin ve Elbistan ilçeleri Doğu Anadolu bölgesinde kalır. Ayrıca komşu illerin bazı kesimleri Akdeniz bölgesine girer. Muğla ilinin Köyceğiz ve Fethiye, Denizli ilinin Acıpayam, Çameli ve Çardak, Afyon ilinin Dinar ve Dazkırı, Konya ilinin Ermenek, Hadım, Bozkır, Seydişehir ve Beyşehir, Niğde ilinin Ulukışla ve Çamardı, Gaziantep ilinin İslahiye ve Kilis ilçeleri Akdeniz bölgesindedir.
  • Bölgenin kalabalık nüfuslu kentleri genellikle doğuda toplanmıştır.
  • Bu kesimde yer alan Adana bölgenin birinci, Türkiye'nin de İstanbul, Ankara, İzmir'den sonra dördüncü büyük nüfuslu kentidir.
  • Adana, Seyhan ırmağının Toroslar' dan çıkarak ovaya girdiği yerde (ırmağın sağ yakasında) kurulmuştur.
  • Efsaneye göre adı, Tanrı Uranüs'ün oğlu Adanus'tan gelir (Adanus'un öbür oğlu Sarus'un adıysa Seyhan ırmağına verilmiştir). İlkçağ'da Tarsus'a bağlı kalan Adana, Ortaçağ'da müslümanlar üe Bizanslılar arasında birçok kez el değiştirdi.
  • XVI. yy. başlarında Ramazanoğullan Türk Beyliği'nden Osmanlı Devleti'ne geçti. Bir süre Mısır valisi Mehmet Ali Paşa'nın yönetiminde kaldı (1833-1840) ve 1918-1922 arasında Fransız işgali altına girdi. Kentin nüfus artışı 1950'den sonra sanayileşmeyle gerçekleşti.
  • Önceleri Seyhan'ın yalnızca sağ yakasında yayılırken, sanayileşme çalışmalarıyla birlikte ırmağın sol yakasına taştı. Bir yandan çevreye doğru gecekondularla düzensiz bir biçimde yayılırken, bir yandan da geniş caddeler, parklar, iş hanlarıyla modern bir görünüm aldı.
  • Sanayide özellikle son yıllarda büyük gelişme oldu; iplik ve dokuma fabrikalarına yenileri eklendi.
  • Adana ulaşım bakımından da önemli yollar üstündedir.
  • Balkanlar'ı Suriye' ye ve Mezopotamya'ya bağlayan yol buradan geçer.
  • Bölgenin ikinci kalabalık kenti İçel ilnin merkezi olan Mersin'dir. XIX. yy'ın ikinci yarısında, Adana ovasının başlıca iskelesi Tarsus, alüvyonlanmayla dolunca, bu yöreye liman olarak Mersin seçüdi ve küçük bir köyken, hızla gelişerek, bir kent haline geldi.
  • 1886'da Adan'a-Mersin arasındaki demiryolunun açılması limanın canlılığını daha da artırdı. Tarihi, Mersin'in tersine çok eskilere uzanan Tarsus kentiyse, İç Anadolu' dan gelen yolların Gülek boğazından geçerek ovaya açıldığı yerde kurulmuştur.
  • Akdeniz bölgesinin kuzeydoğusunda,kıyıdan oldukça içeride, bölgenin üçüncü kalabalık nüfuslu kenti Kahramanmaraş yer alır. Maraş yada Ahır adı verilen dağın güney yamacında, eğimli bir alan üstünde kurulan, birkaç kez el değiştiren kent, günümüzdeki yerine Dulkadiroğulları döneminde taşınmıştır.
  • Birinci Dünya savaşı sırasında Maraşlılarm Fransızlara karşı yaptığı başarılı savunmadan dolayı, kentin adına
  • 1972 yılında bir ekleme yapılarak Kahramanmaraş'a dönüştürülmüştür.
  • Akdeniz bölgesinin dördüncü kalabalık kenti, batıdaki Antalya'dır. Antalya körfezinin kara içine iyice sokulduğu bir kıyıda kurulmuştur.
  • Gerek kara, gerek deniz ulaşımı yönünden elverişli bir konumu olması, bir kent olarak gelişmesini sağlamıştır.
  • Batı kesimi ile iç kesimler arasındaki bağlantıyı sağlayan yollar Antalya'dan geçer. İ.Ö.I. yy'da Bergama kralı Attalos tarafından kurulan (adı da bu addan türemiştir), Roma döneminde büyüyen, Selçuklular döneminde önemli bir ticaret merkezine dönüşen kent, Cumhuriyet döneminde surların dışına taşarak her yöne genişlemiştir. Tarihsel anıtları ve doğal güzellikleriyle Türkiye'nin önemli bir turizm bölgesidir.
Gelişim Hachette, Gelişim Yayınları, 1. Cilt, Sy:67-68


_EKSELANS_ 25 Aralık 2012 19:53

AKDENİZ BÖLGESİ
Türkiyenin önemli bölgeleri arasında yer alan akdeniz bölgesinin genel özellikleri arasında turizm merkezleri başta gelmektedir bu nedenledirki

Akdeniz Bölgesini 2 kısımda inceleyebiliriz.


Akdeniz bölgesinin coğrafi konumu


Bölge ismini güneyindeki Akdeniz’den alır. Ege Bölgesi ile olan sınırı Köyceğiz gölünün batısından başlayarak Sultan dağlarına kadar uzanır. Kuzeyde İç Anadolu Bölgesi’ne komşudur. Bölgeyi kuzeydoğudan Doğu Anadolu Bölgesi ve doğudan G.Doğu Anadolu Bölgesi çevreler.

Yurdumuzun güneyinde alan bakımından 4. büyük bölgemizdir

Akdeniz bölgesinin yeryüzü şekilleri


Bölgenin büyük bir kı smı Toros Dağları ve yüksek platolarla kaplıdır. Genel olarak engebeli ve dağlıktır. Toroslar, III. Jeolojik zamanda oluşmuş Alp – Himalaya sistemine bağlı genç kıvrım dağlarıdır. Batı ve Orta Toroslar bölge içinde geniş yer tutar.

Batı Toroslar Antalya Körfezi’nin her iki yanında da yer alır. Bey Dağları, Çiçekbaba ve Barla Dağları Antalya Körfezi’nin batısında, güneybatı – kuzeydoğu yönünde uzanırlar. Sultan Dedegöl ve Geyik Dağları Antalya Körfezi’nin doğusunda kuzeybatı – güneydoğu yönlü uzanır.
Anamur Burnu’nun kuzeyinden başlayan Orta Toroslar, güneybatı – kuzeydoğu yönlü uzanan üç kütleden oluşur. Bunlar, Bolkar Dağları, Aladağlar, Tahtalı Dağları ve Binboğa Dağları’dır. Akdeniz Bölgesi’nde Toroslar’dan başka Hatay – K. Maraş istikametinde uzanan dağların oluşturduğu bir dış sıra halinde Nur (Amanos) Dağları uzanır.
Dağların kıyıya paralel uzanması, dalga aşındırmasının fazla olmasına ve kıyılarda yalıyarların (falezlerin) çokluğuna neden olmuştur.
Akdeniz Bölgesi’nde yer yer plato alanları bulunur. Bunlardan biri Antalya Körfezi’nin batısındaki Teke Platosu, diğeri de Anamur Burnu’nun gerisindeki Taşeli Plâtosu’dur. Antalya Körfezi’nin batısındaki dağlarla ve platolarla kaplı karstik arazi “Teke Yöresi” olarak adlandırılır. Teke Yöresi ve Taşeli Platosu bölgenin en tenha yerleridir.
Türkiye’de karstik yapının yaygın olduğu yerlerde yağışın fazla olmasına karşın yeraltına sızmanın çok olması, yerüstü sularının zayıf olmasına yol açar. Bu nedenle de bu yerlerde nüfus yoğunluğu azdır.
Dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği ve kıyıya paralel olduğu için iç kısımlarla ulaşım ancak bazı geçitlerle sağlanabilmektedir.
Bölgedeki başlıca geçitler şunlardır: Göller Yöresi’ni Antalya’ya bağlayan Çubuk geçidi, İç Anadolu’yu Silifke’ye bağlayan Sertavul geçidi, Amik Ovası’nı İskenderun’a, hatta Suriye’ye bağlayan Belen geçidi ve Çukurova’yı İç Anadolu’ya bağlayan Gülek geçididir.
Bu bölgedeki ovalar çöküntü alanlarında alüvyonların yığılması ile oluşmuş birikim alanlarıdır. Bu birikim alanlarından en önemlileri Çukurova delta ovası ile Hatay çukurluğundaki Amik ovasıdır. Akdeniz Bölgesi’nin batısında da kıyıda Antalya ovası ile Göller yöresinin küçük çöküntü ovaları bulunmaktadır.
Akdeniz Bölgesi genel olarak engebeli ve dağlıktır. Bölgenin % 80′ini kıyıya paralel uzanan Toros Dağları ile yüksek platolar oluşturur. Bu durum, bölgede nüfus dağılışını, kara ulaşımını, bitki örtüsünü, turizm çeşitliliğini çok etkiler. Sanayi ürünleri çeşitliliği ise bu durumdan en az etkilenir.

Akdeniz bölgesinde toprak


Genel olarak yağış ve sıcaklığın yeterli olması, toprak içerisindeki demir bileşiklerinin daha hızlı oksitlenmesini sağlamıştır. buna bağlı olarak toprak kırmızımsı bir renk alır. Özellikle kireç taşlarının çatlaklı olması sonucunda hava ve su dolaşımı çok iyi gerçekleşir. bu ise kireç taşlarının bulunduğu sahalarda toprağın kızıllaşmasını daha da hızlandırır. Bunun sonucunda Akdeniz Bölgesi’nin karstik arazilerinde kırmızımsı renkte terra rossa toprakları yaygındır.


Akdeniz bölgesinin akarsu ve gölleri


Bölgedeki akarsular düzensiz rejime sahiptirler. Akarsu rejiminin düzensiz olmasında çeşitli faktörlerin etkisi vardır. Bunlar:

Bölgede etkili olan Akdeniz ikliminde yağışların çoğu kış aylarında görülür. Yaz ayları ise çok sıcak ve kurak geçer. Bunun sonucu olarak akarsular kışın kabarır, yazın ise kuruyacak seviyeye gelir.
Bölgede karstik yeryüzü şekillerinin geniş yer tuttuğu görülür. Bunun sonucu olarak, yağışlı mevsimlerde suyun bir kısmı yer altına sızarak akarsuların fazla kabarmasını önler. Yazın ise yeraltı suyunun akarsuya karışarak su seviyesinin alçalmasını az da olsa engellediği görülür.
Bölgenin en önemli akarsuları, Asi, Seyhan, Ceyhan, Göksu, Manavgat, Aksu ve Dalaman çayıdır.
Bölge göl bakımından zengindir. Batısında tektonik ve karstik etkenlerle oluşan göllerin yer aldığı Göller Yöresi bulunmaktadır. Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla, Söğüt, Salda, Elmalı ve Kovada gölleri bulunur.
Eğirdir Gölü tatlı su gölüdür. Bunun nedeni fazla sularını yer altından Aksu’ya ve dolayısıyla Akdeniz’e boşaltmasıdır. Bu göllerden Suğla Gölü, zaman zaman kuruyacak derecede su kaybına uğrar.
Doğuda Hatay yöresindeki Amik Gölü de, Asi nehrinin taşkınlarının bataklık şeklinde olduğu bir göldür. Bu alan akarsuların getirdiği alüvyonlarla büyük ölçüde dolmuştur


Akdeniz bölgesinin iklimi


Akdeniz bölgesinin bitki örtüsü

Bölgede karakteristik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık sıcaklık ortalaması 18°C’dir. Kıyıda yıllık yağış miktarının 1000 mm yi bulduğu yerler vardır. Akdeniz kıyıları kış mevsiminin en ılık geçtiği bölgemizdir. Buna yol açan nedenler, nemlilik miktarı, güneş ışınlarının düşme açısı ve Toros Dağları’nın doğrultusu ve yükseltisidir. Toroslar, kışın kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin kıyıya inmesini önler.

Yağış maksimumu kış mevsimine rastlar.
Bölgedeki yaz kuraklığı ise, dinamik yüksek basınç alanlarının etkili olması, bölgenin alçalıcı hava hareketlerinin etkisine girmesinin sonucudur.
Kıyıdan itibaren yükseldikçe sıcaklık düşmekte, yağış miktarı artmaktadır.
Denize dönük yamaçların etekleri bol yağış alır. Batıda Antalya çevresi doğuda, Hatay, Dörtyol, Osmaniye, Kadirli, Bahçe çevresi 1000 mm civarında yağış alır. Oysa ovadaki Mersin ve Adana çevresi 600 – 700 mm yağış almaktadır.
Karasallaşmanın belirgin olduğu yerler, bölgenin batı kesiminde genişler. Göller yöresi ve Teke yöresi karasallığın en belirgin olduğu yerlerdir. Sıcaklık farkları artar, kışlar daha uzun sürer.
Akdeniz Bölgesi’nde 700 – 800 m’ye kadar maki bitki örtüsü hakimdir. Maki, zeytin, mersin, defne, sakız ağacı, zakkum, keçiboynuzu, vb. kuraklığa dayanıklı bodur bitkilerden oluşur.
Bölgedeki ormanlar, makiden sonra başlar, 2400 m’ye kadar devam eder. Daha sonra dağ çayırları yer alır. Orman alanları üzerindeki dağ çayırları yazın kuraklığın etkisi ile kururlar.
Akdeniz Bölgesi’nin iç kesimlerine doğru gidildikçe iklim karasallaşır. Özellikle Göller Yöresi’nde yıllık yağış miktarı ve kış sıcaklık değerleri düşmüştür.
Akdeniz bölgesinde nüfus ve yerleşim
2000 nüfus sayımına göre, bölgede 8 706 005 kişi bulunmaktadır. Nüfus sayısı bakımından dördüncü sırada yer alır. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır.Akdeniz Bölgesi’nde nüfusun %70′i Adana Bölümü’nde toplanmıştır.

Bu Durumun Başlıca Nedenleri;
Zengin tarım alanı olan Çukurova’nın varlığı,
Çukurova’da tarım ürünleri işleyen sanayi kuruluşlarının fazlalığı,
Adana Bölümü’nün iç kesimlerle bağlantısının düzgün olmasıdır.
Adana Bölümü’nde Adana, Mersin, İskenderun, Antakya, Kahraman Maraş, Tarsus, Kilis, Kozan, Kadirli, Osmaniye gibi büyük il ve ilçelerde sanayi, tarım ve ticaretin aktif olması nüfusun artmasına neden olmuştur.

Antalya Bölümü’nde ise nüfus, bölge nüfusunun %30 unu oluşturur.
Çünkü;
Antalya Ovası Çukurova kadar verimli değildir.
Kalkerli kayaların varlığıyla karstlaşma, tarım hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
Antalya Bölümü’nde ulaşım fazla gelişmemiştir. Burdur ve Isparta yöresi demir yoluyla Ege Bölgesi’ne bağlanmış ve İzmir’in ard bölgesi durumuna gelmiştir.

Antalya Bölümü’ne bağlı kıyı ovalarının, son yıllarda turizm faaliyetlerine bağlı olarak nüfusu artmaktadır.
Buna karşılık toplu yerleşme daha fazladır. Ancak suyun bol olduğu yörelerde dağınık yerleşmeye rastlanır. Bölgenin kıyı ovalarında turistik tesislerin yaygınlığından dolayı dağınık yerleşme hakimdir. Bölgede köy ve kasaba evlerinin yapı malzemesini daha çok kalker taşları oluşturur.

Akdeniz Bölgesi nüfus yoğunluğu açısından Türkiye ortalamasının altında bir durum gösterir. Bunun en önemli nedeni bölgenin %90′ını işgal eden Toroslar’dır.
Toroslar, Teke ve Taşeli Yöresi Türkiye’nin en seyrek nüfuslu yerlerindendir.
Çukurova’da nüfus yaz mevsiminde artmaktadır. Bu artışta tarım işçilerine olan gereksinimin artması rol oynar.

Akdeniz bölgesinde tarım

Bölgede tarım alanları sınırlı olmasına rağmen kıyı şeridinde en önemli ekonomik etkinlik tarımdır. En önemli tarım alanları başta Çukurova olmak üzere Amik ve Antalya ovalarıdır.

İklim özellikleri tarımsal yaşamı şekillendirir. Tarım alanlarından yıl içinde birden çok ürün alma bakımından en elverişli koşullara sahip olan bölgemizdir.

Bölgede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri şunlardır:

Buğday: Bölgenin hemen her tarafında yetiştirilir. Çukurova’da pamuk ekilmeyen alanlarda da ekilir.
Pirinç: Hatay’da Amik Ovası’nda, K. Maraş çevresinde ve Silifke civarında yetiştirilir.
Pamuk: Başta Çukurova olmak üzere diğer kıyı ovalarında yetiştirilir.
Tütün: Göller Yöresi’nde ve Hatay çevresinde yetiştirilir.
Gül: Özellikle Isparta ve Burdur çevresinde tarımı yapılır.
Turunçgiller: Kıyı boyunca Finike, Antalya, Alanya, Anamur, Silifke, Mersin, ve Dörtyol’da yetiştirilir.
Muz: Alanya ve Anamur çevresinde yetiştirilir. Türkiye’de yetiştirilen muzun tamamı bölgeden karşılanır
Haşhaş ve şekerpancarı: Özellikle Göller Yöresi’nin ürünleridir.
Zeytin ve üzüm: Kıyı şeridinde hemen her yerde yetiştirilir. Ancak bölge halkı daha kârlı olan pamuk üretimine önem verdiği için zeytincilik ve bağcılık fazla gelişememiştir.

Bölge soya fasulyesi, yer fıstığı ve mısır üretiminde de Türkiye’de ilk sıradadır.
Seracılığın en yaygın olduğu bölge Akdeniz Bölgesi’dir. Bölgede kış sıcaklığının sıfır derecenin altına düşmemesi turfanda sebze ve meyveciliğin gelişmesine yol açmıştır. Mersin – Antalya kıyı şeridi turfanda sebzeciliğin en yaygın olduğu yerdir.

Akdeniz bölgesinde hayvancılık

Akdeniz Bölgesi’nde hayvancılık fazla gelişmemiştir. Sığır, koyun ve keçi Toroslar’da yaylacılık sistemiyle yetiştirilir. Hayvanlardan en yaygın olanı kılkeçisidir. Çünkü bu hayvan Toroslar’ın sarp yamaçlarında yaşamını kolayca sürdürür.


Akdeniz bölgesinde sanayi

Adana Bölümü’nde sanayi daha fazla gelişmiştir. Adana Bölümü’nde dokuma, tütün, gıda, kimya, tarım araçları, çimento, madeni eşya, cam ve tuğla fabrikaları vardır.

Mersin, önemli bir liman kentidir. Bu ilimizde, Ataş petrol rafinerisi bulunur.
Antalya’da ferro – krom tesisleri, yağ fabrikaları bulunur.
Isparta’da gülyağı fabrikaları, çimento fabrikası, tarım araçları yapım merkezleri ve halı fabrikası bulunur.
Burdur’da gül yağı fabrikası, şeker fabrikası, tarım araçları fabrikası, süt ve yem fabrikaları yer alır.

Akdeniz bölgesinin yeraltı zenginlikleri

Krom : Fethiye- Dalaman ve Adana (Aladağlar) çevresinde çıkarılır.
Barit : Mersin ve Adana çevresinde çıkarılır.
Boksit(alüminyum): Batı Toroslar’da Seydişehir çevresinde çıkarılır.
Kükürt : Keçiborlu (Isparta) çevresinde çıkarılır.
Demir : Adana (Feke ve Saimbeyli) çevresinde çıkarılır.
Asbest : Doğu Akdeniz’de Hatay çevresinde çıkarılır.


Akdeniz bölgesinin turizmi

Bölge turizmden elde edilen gelirler bakımından 3. sıradadır.

Burdur’da İnsuyu mağarası, Alanya’da Damlataş mağarası, Tarsus’ta Yedi uyuyanlar mağarası, Antalya yakınlarında Karain mağarası, Düden, Manavgat Kurşunlu ve Tarsus şelaleri, Mersin’deki Cennet ve Cehennem obrukları ve Dilek kuyu mağarası bölgede yer alan ve turizm faaliyetlerine neden olan karstik şekillerdir.
Ayrıca yazın erken başlaması deniz turizminin de erken başlamasına ve gelişmesine neden olmuştur. Bütün Akdeniz kıyıları boyunca turistik tesisler kurulmuştur ve kurulmaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde Olimpos – Beydağları Sahil,Güllük Dağı (Termessos), Kovada Gölü, Kızıldağ, Köprülü Kanyon ve Karatepe – Aslantaş milli parkları bulunur.
Antalya’da her yıl düzenlenen Altın Portakal Film Festivali ile Mersin Moda ve Tekstil Fuarı da önemli turizm etkinliklerindendir.

Akdeniz bölgesinin bölümleri


Antalya Bölümü
Taşeli Platosu’nun batısında kalır. Antalya Bölümü endüstriyel gelişim bakımından Adana Bölümü’nden daha geridedir. Bunun nedeni Antalya Bölümü’nün dağlık olması ve tarım yapılan ovaların azalmasıdır.

Bozova, Elmalı, Acıpayam, Tefenni gibi karstik ovalara sahiptir.
Antalya Bölümü, Adana Bölümü’nü turizmde, seracılıkta ve yağış miktarında geçmiştir. Antalya Bölümü’nde yeryüzü şekillerinin etkisiyle tarım yapılan alanlar daha dardır. Dağları kıyıdan itibaren ani olarak dikleşir ve iç kısımlarla olan bağlantıyı zorlaştırır. Böylece bölgenin art bölgesi yok denecek kadar azdır. Bu da Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişimin, Adana Bölümü’nden daha geri olmasına neden olmuştur.
Turizm potansiyeli bakımından Antalya Bölümü, Adana Bölümü’nden çok önde gelir. Sanayi kuruluşlarının çokluğu yönüyle Adana Bölümü Antalya Bölümü’ne göre öndedir. Kıyı ovalarının genişliği yönüyle değerlendirildiğinde Adana Bölümü’nde yer alan Çukurova’nın Antalya Ovası’ndan çok geniş olduğunu görürüz. Tarımın ve sanayinin yoğun olarak yapıldığı Adana Bölümü’nde nüfus daha yoğundur. Antalya ve Adana Bölümü iklim şartları bakımından benzerlik gösterir. Her iki bölümde karakteristik Akdeniz iklim koşulları görülür.
İklim özellikleri her iki bölümde aynıdır.
Sulama suyu miktarı şartları itibariyle iki bölüm de aynı avantajlara sahiptir.
Tarım alanlarının kullanış biçimi her iki bölümde benzerdir.
Adana bölümü
Bölüm yüz ölçüm olarak Antalya Bölümünden daha büyüktür. Bölümde verimli ovalar geniş alan kaplar. Bölümün batısında bulunan Taşeli platosunun yüzeyi kireç taşlarından (kalker) oluşmuştur. Bu sebeple burada kireç taşlarının çözünmesi sonucu oluşmuş karstik şekiller meydana gelmiştir. Başlıcaları; Cennet-Cehennem obrukları, Dilek kuyu mağarası, yedi uyuyanlar mağarası gibi.

Bölge nüfusunun yarıdan fazlası bu bölümdedir. Sebepleri : Verimli tarım alanları, sanayinin gelişmiş olması ve ulaşım imkanlarının daha iyi olmasıdır. Bölümün en gelişmiş ili Adana’dır. Adana aynı zamanda Türkiye’nin 4. büyük kentidir. Adana ;Tarım, sanayi,ticaret ve eğitim kentidir.
Bölümün en önemli ticaret merkezleri Adana ve Mersin’dir. Mersin’de yer alan serbest ticaret bölgesi ve Mersin Limanı bölüm ticaretinde önemli paya sahiptir.

Akdeniz Bölgesi’nin Genel Özellikleri

1. Yüzölçümü bakımından 4. sıradadır. (%15)
2. Orman bakımından %24,5 ile 2. sıradadır.
3. Kıyı uzunluğu 1577 km.’dir. Boyuna kıyı tipi görülür.
4. Yer fıstığı turunçgil, muz, gül ve soya fasülyesi üretiminde 1. sıradadır.
5. Muz yalnız bu bölgemizde yetişir.
6. Karstik şekillerin en çok görüldüğü bölgemizdir.
7. Kışları en ılık, yazları en uzun geçen bölgemizdir.
8. Toroslar, iç bölgelere ulaşımı güçleştirir ve deniz etkisinin içerilere girmesini engeller. Aynı zamanda kıyı kesimini İç Anadolu Bölgesinden gelen soğuk havalardan korur.
9. Yıllık sıcaklık ortalaması en fazla olan bölgemizdir.
Yıllık Sıcaklık Ortalaması: 18.5 °C
En soğuk ay ortalaması: 10 °C
En sıcak ay ortalaması: 28°C’dir
10.Sebze üretiminin ve seracılığın en fazla olduğu bölgemizdir.
11. Yıllık yağış ortalaması 1000 mm olan bölgede yağışın mevsimlere göre dağılışı şu şekildedir.


Hera 8 Temmuz 2015 17:17

AKDENİZ BÖLGESİ,

Anadolu'da Toroslar’ın kuzey etekleriyle Akdeniz kıyıları arasında, Marmaris yakınlarından Gaziantep platosuna kadar yaklaşık 700 km boyunca uzanan 100-200 km genişlikte coğrafi bölge. Yaklaşık 108 000 km2 (Türkiye’nin °/o 14’ü), 7 100 000 nüf. (1985). [Türkiye nüfusunun yaklaşık % 13,8’i.] Gazipaşa’dan kuzeye çekilen hattın batı kesimine Antalya bölümü, doğusuna Adana bölümü denir. Hatay, Adana, İçel, Antalya, Burdur ve İsparta illerinin tümünü, Kahramanmaraş'ın büyük kesimini, komşu illerin bazı ilçelerini kapsar.

Alanının ancak 1/4 kadarı ovalardan oluşan bölgenin en büyük kısmını, Türkiye'nin tektonik yapısında “Toridler” birimi adıyla ayırt edilen Toroslar kaplar. Güneyden sokulan Afrika-Arap plakası ile Anadolu ve Ege plakacıkiarı arasında sıkışarak Eosen sonlarında, birçok bindirmeler ve şaryaj örtülerinden oluşan karmaşık kıvrımlı bir yapı kazanan ve bugünkü yükseltilerine Tersiyer sonlarındaki epi- rojenik hareketlerle erişen Toroslar'ın yapısında, yer yer Paleozoyik yaşta eski kütleler de görülür. Ancak en geniş yeri Mezozoyik oluşukları (özellikle kireçtaşları) kaplar. Neojen, Taşeli platosu ile dağların kuzey ve güney eteklerinde yaygındır. Sistemin çeşitli kesimlerinde ultrabazik magmatik malzeme (ofiyolitik seri) yüzeye kadar yükselmiştir.

Coğrafi olarak Toroslar bazı kısımlara ayrılır. Antalya körfezinin iki yanında, kuzeye doğru birbirine yaklaşarak uzanan sıralara (doğuda Geyik dağları 2 890 m, batıda Bey dağları 3 069 m) Batı Toroslar denir. Antalya körfezinin batısındaki dağlar ve platolar alanına Teke yöresi; körfezin kuzeyinde birbirine girişen dağ sıraları arasında, bir kısmı göllerle kaplı depresyonlardan oluşan alana da Göller yöresi adı verilir. Bölgenin orta kesimini kaplayan 1 500 - 2 000 m yükseklikteki Taşeli platosunun doğusunda, üzerinde Dördüncü Zaman’dan kalma geniş buzullaşma izleri ve bazı küçük güncel buzullar bulunan daha yüksek Orta Toroslar (Bol- kar dağlarında Medetsiz tepesi 3 520 m, Aladağiar’da Demirkazık 3 756 m) kuzeydoğu doğrultusunda sıralar halinde uzanırlar. Toros sisteminin bir parçası olan ve doğu yamaçları Kızıdeniz'den Kahramanmaraş’a kadar uzanan bir çöküntü alanıyla sınırlanan Amanoslar da aynı doğrultudadır. Güçlü eğimler, bunun sonucu olan şiddetli toprak aşınması, ovaların az yer tutması ve karstik şekillerin yaygınlığı bölgenin başlıca jeomorfolojik özellikleridir.
MsXLabs & Büyük L.


Baturalp 16 Ocak 2016 17:22

Akdeniz Bölgesi ticareti hakkında bilgi verir misiniz?
 
Akdeniz iklimi sayesinde kışlar ılık geçer. Ancak iklimin etkisi, Toros Dağları'nın kıyıya paralel uzanması nedeniyle iç kesimlere ulaşmaz. Tarım, sanayi, ticaret ve turizm önemli yer tutar.

TARIM:
Akdeniz bölgesinde tarım geniş yer tutar. Ekonomisi daha çok tarıma dayalıdır. Çalışan nüfusun büyük bölümü tarımla uğraşır. Türkiye'de tarımdan elde edilen gelirin en yüksek olduğu bölgedir.

Bölümde verimli tarım alanlarının oluşu ve iklim şartlarının uygunluğu yıl boyunca tarım faaliyetlerinin üretilmesini sağlamıştır. Topraktan yılda iki veya üç defa ürün alınabilmektedir. Akdeniz Bölgesi'ndeki ekili alanların yaklaşık üçte ikisinde tahıl tarımı yapılır. Tahıl ürünleri arasında buğday ve arpa önde gelir.Bölgede sanayi bitkilerinin üretimi de önemli bir yere sahiptir. Sanayi bitkilerinden pamuk, bölgenin ana gelir kaynaklarından birisidir.

Akdeniz Bölgesi'nde meyve ve sebze yetiştiriciliği de önemlidir. Turfandacılık son yıllarda ulaşımın gelişmesine dayalı olarak çok ilerlemiştir. Meyvecilikte ilk sırayı turunçgiller alır. Türkiye'nin turunçgiller üretiminin önemli bir kısmı bu bölgemizde gerçekleştirilir.Muz, ise bu bölgeye özgü bir meyvedir.

HAYVANCILIK:
Akdeniz bölgesinde hayvancılık fazla gelişmemiştir. Bu nedenle ülke ekonomisine fazla katkı sağlamaz. Sığır, koyun ve keçi Toroslar'da yaylacılık yapanlar tarafından yetiştirilir.Hayvanlardan en yaygın olanı kıl keçisidir.

SANAYİ:
Adana Bölümü'nde sanayi daha fazla gelişmiştir.adana Bölümü'nde dokuma, madeni eşya, tütün, gıda, kimya, suni gübre, plastik, tarım araçları, çimento, cam ve tuğla fabrikaları vardır. Mersin önemli bir liman kentidir. Bu ilimizde, Ataş Petrol Rafinerisi bulunur.

TURİZM:
Bölge turizmden elde edilen gelirler bakımından üçüncü sıradadır. Turizm kıyı kesimlerinde özelikle de Antalya çevresinde önemli bir gelir kaynağıdır.


Baturalp 20 Kasım 2016 15:16

1 ek

Akdeniz Bölgesi

Alıntıdaki Ek 58359

Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden biri. Anadolu’nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır; genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güney Doğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur.

Yüzölçümü ve Nüfus Yapısı


Yüzölçümü 110.000km2 dolayındadır; Türkiye toplam alanının yaklaşık %14’ünü kaplar. Kıyı uzunluğu doğuda Suriye sınırından batıda Dalaman Çayına kadar 1542 Km’dir. Bölgenin batı sınırı daha batıdaki Karaağaç Koyuna kadar uzanır. 1990 nüfus sayımı sonuçlarına göre Akdeniz bölgesinde 8 milyona aşkın insan yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2’de 74 kişidir; bu da km2’de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun %54’e yakın kısmı il ve ilçe merkezlerinde, % 46 kadarı ise bucak merkezi ve köylerde yaşar.

Kapsadığı Alan


Türkiye’nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi’nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.
  • Adana
  • Antalya
  • Burdur
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel illerinin tümü
  • Kilis
  • Kahramanmaraş’ın Afşin ve Elbistan ilçeleri dışında kalan bütün ilçeleri
  • Kayseri'nin Develi ve Yahyalı ilçelerinin bazı bölümleri
  • Konya’nın Halkapınar, Taşkent, Hadım, Ahırlı, Yalıhöyük, Seydişehir, Derebıçak, Hüyük ve Beyşehir ilçeleri
  • Karaman’ın Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri ile Karaman merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri
  • Afyon Karahisar’ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri
  • Denizli’nin Çardak, Serinhisar, Acıpayam, Çameli ilçeleri ile Bozkurt, Tavas ve Beyağaç ilçelerinin bir bölümü
  • Muğla’nın Dalaman, Ortaca, Köyceğiz ve Fethiye ilçeleri
  • Gaziantep’in Nurdağı, ve İslahiye ilçeleri, Akdeniz Bölgesi sınırları içindedir.
  • Bölge, doğudaki Adana ve batıdaki Antalya bölümlerinden oluşmaktadır.

Yüzey Şekilleri


Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Körfezi’nin iki yanında yer alan Batı Toroslar, Kuzeyde Göller Bölgesinde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadası’nın batısında beliren Batı Toroslar, Taşeli Plato’suna kadar uzanır.

Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalarından oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Torosların en yüksek noktası Beydağlarındaki 3096 m’lik Kızlar Sivrisi Tepesidir. Göller Bölgesi’nin kalker oluşumu, sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2000-2005 m arasındadır. Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik kökenli çanak biçimli çukur alanlar vardır.

Bu kesim aynı zamanda düden, obruk, mağara, yer altı dereleri, suyutan ve voklüz kaynakları gibi karstik şekiller bakımından da zengindir.
Türkiye’nin, Beyşehir ve Eğridir gibi büyük tatlı su gölleri buradadır. Batı Toroslar, dik eğimli yamaçlarından inen bol sulu akarsular tarafından parçalanmış ve genellikle boylamasına uzanan derin vadiler ortaya çıkmıştır.

Orta Toroslar, güney batıdaki Taşeli platosu ile kuzey doğudaki Uzun Yayla arasında uzanır. Bu kesimdeki başlıca yüksek kütleler batıdan doğuya doğru Bolkar Dağları, Aydos Dağları, Aladağlar, Tahtalı Dağlar ve Binboğa Dağlarıdır. Orta Torosların en yüksek noktası Aladağlar’da 3756 m’ye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yayla’da 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu, 130 km uzunluğundaki Limonlu Çayı, Tarsus çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1000m’yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.
Nur Dağları, Toroslar dağ sisteminin en güneyindeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir.


Baturalp 20 Kasım 2016 18:58

Akdeniz Bölgesi


Baturalp 21 Kasım 2016 12:58

9 ek

Akdeniz Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58381

Akdeniz çevresinde yaşayan, çok farklı kültürlere sahip halkların ortak yanları benzersiz damak zevkleridir.Ki buna katılmamak mümkün değil. Zeytinyağı en çok tüketilen yağ. Salatalara yalnız zeytinyağı konuluyor. zeytinyağlı sebzeler çok çeşitli ve lezzetli. Yapılan bazı araştırmalar Akdeniz tarzı beslenmenin, şişmanlığa yol açmayan, kansere karşı koruyucu, kalp ve damar sağlığını koruyan ve parkinson, alzheimer vb. zihinsel rahatsızlıklara yol açmayan bir beslenme biçimi olduğunu kanıtlıyor. Akdeniz tarzı beslenen toplumlarda sözü edilen rahatsızlıklara daha seyrek rastlanıyor.

Akdeniz coğrafyası oldukça fazla ve çeşitli kültürleri birarada barındırıyor. Akdeniz mutfağını tam olarak tarif etmek ve Akdeniz coğrafyasında yer alan ülkelerde yaşayan herkesin bu beslenme biçimini birebir uyguladığını iddia etmek zor. Çeşitli Akdeniz ülkelerinin arasında bölgesel farklar da yaşanabiliyor. Ancak bütün bu farklılıklara rağmen Akdeniz’e kıyısı bulunan kültürlerin mutfaklarında ortak bazı özellikleri tespit etmek mümkün. Akdeniz ülkelerinde; meyve, sebze, baklagiller ve tahılların ağırlıklı olarak kullanıldığı, zeytinyağının temel yağ olarak tercih edildiği, kırmızı etin az, balığın fazla tüketildiği, süt ürünlerine nispeten daha az yer verilen bir beslenme tarzı hakim.

Akdeniz Mutfağı sebze, çeşitli otlar, deniz ürünleri ve özellikle de sağlıklı yaşam için tercih edilen zeytinyağının eksik olmadığı sağlıklı bir mutfaktır. Zeytinyağı Akdenizliler için büyük önem taşır onlar için sağlık iksiri gibidir. Hatta yapılan araştırmaya göre Akdeniz tipi beslenenlerde, Alzheimer riskinin azaldığı ve Akdeniz’de yaşayanların kalp krizi riskinin daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır. En önemli özelliklerinden biri de değişik ot ve baharatlarla farklı lezzetler ortaya çıkartmış olmasıdır. Masalarından salatayı eksik etmezler, yemeklerden sonra mutlaka meyve yenir. Sağlıklı ve hafif yemekler yemeyi seviyorsanız Akdeniz Mutfağı tam size göre.

Akdeniz Mutfağı, oldukça geniş bir alanı kapsayan beslenme alışkanlıkları bütünüdür. Bu geniş alanda yeralan ülkeler İtalya, Yunanistan, Ege Adaları, İspanya, Güney Fransa, Türkiye (Akdeniz, Ege ve hatta Marmara bölgesini de kapsar) ve Tunus, Cezayir gibi kuzey Afrika ülkeleri olup; bu mutfağın özellikleri iklim, coğrafi koşullar ve bu bölgelerdeki halkların kültürel özellikleri sonucu ortaya çıkmıştır.

Bölgesel yemek kültürü açısından ülkemize baktığımızda Akdeniz bölgesi mutfağının batı bölümü Ege, doğu bölümü ise Doğu Anadolu bölgesinden ve biraz da Suriye mutfağından etkilenmiştir. Batı bölümlerde sebze, otlar ve zeytinyağı daha belirginken doğuda et, bulgurdan oluşmuş yemekler ve kebaplar sofralarda daha etkin bir biçimde yer alır. Bütün Anadolu’da çok yaygın bir şekilde hazırlanan çorba, hamur işleri, meze, pilav çeşitleri, dolma gibi yemekler ve çeşitli tatlılar Akdeniz bölgesinde de severek tüketilir. Bunun yanı sıra bölgenin denize uzun bir kıyısı olmasına rağmen deniz ürünleri daha ikinci planda yer alır.

Akdeniz bölgesi özellikleri içerisinde yer alan Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, Mersin, Osmaniye ve Kahramanmaraş mutfaklarını tek, tek inceliyelim.

Adana Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58382

Adana’nın Yöresel Yemekleri
Dünyanın en meşhur yemeklerinden bazıları Adana mutfağından çıkmıştır. Özellikle etin Adana mutfağındaki yeri bir başkadır. Şimdi sizlere Adana mutfak kültüründe yer alan en önemli yemekleri ve Adana’nın yöresel yemeklerini tanıtacağız.

Adana mutfağı oldukça zengindir. Adana yöresel yemeklerinde en çok kullanılan malzemeler acı, ekşi, narenciye, deniz ürünleri, zeytinyağı ve yeşilliktir. Ama herşey bir yana et Adana yöresel yemeklerinin vazgeçilmezidir ve bütün yemeklerde et vardır. Yöresel yemeklerde Adana denince akla ilk gelen tabi ki Adana Kebaptır. Ayrıca şalgam suyu ve meyan kökü de Adana’nın en ünlü yöresel lezzetlerindendir. Adana Ticaret Odası büyük bir başarıya imza atmış ve Adana’ya özgü Adana Kebabı tescilletmiştir. Dolayısıyla Adana Kebap yapan restoran, lokanta gibi yerlerde denetlemeler yapılmaktadır. Gerekli hijyen ve standartlara uyulması zorunludur.

Bol miktarda kullanılan diğer malzemeler ise un, bulgur, süt, yoğurt, peynir ve çökelektir. Çorbalar, sebze yemekleri ve tatlılarda Adana’nın vazgeçilmez menüleri arasındadır. Çorbalardan hamur çorbası, yüzük çorbası ve düğün çorbası, sebze yemeklerinden süllüm, mercimekli ıspanak başı ve kabak çintmesi, bulgur yemeklerinden ekşili topalak, sarımsaklı köfte, içli köfte ve sakatat dolması, tatlılardan ise karakuş tatlısı, taş kadayıfı ve halka tatlısı yöreye ait lezzetlerdendir.

Adana Mutfağı’nın diğer ünlü yemekleri ise şunlardır:


Adana Yemekleri Listesi
  • Adana Kebap
  • Analı Kızlı
  • Kabak Çintme
  • Şalgam suyu
  • Karakuş Tatlısı
  • Bici Bici (buz ve nişasta ile yapılan tatlı)
  • Karsambaç Çamlıyayla (karlı tatlı)
  • Yüksük Çorbası
  • Kısır
  • Mahluta çorbası
  • Sıkma

Antalya Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58385

Antalya bölgesi genellikle Akdeniz iklimine sahip bir bölgedir. Ancak iç kesimlerde karasal iklim özellikleri gösterir. Bundan dolayı her çeşit sebze ve meyveyetiştirilmektedir. Özellikle batıda yeralan ilçelerinde seracılı­ğın gelişmiş olması sebze yönündenbir sıkıntı çekilmediğini gösterir.

Antalya, yöresel yemekleri ile ünlü. Öyle ki değişik malzemelerle yapılan birçok özel yemeği bulunuyor. Akdeniz’in bu güzel kentinde deniz ürünlerin tadı da bir başka güzel. Taze balıkların, ahtapotun, kalamarın ve midyenin lezzeti bile alıştığımızdan çok farklı. Bir Turizm başkenti olma yolunda hızla ilerleyen Antalya’da Fransız mutfağından, Çin mutfağına kadar değişik mutfakların incelikli örneklerini bulmak mümkün. Antalya geceleri de epey renkli geçiyor. Gece kulüpleri, yat limanı lokantaları, Konyaaltı’ndaki restoranlar ve lüks otellerin yanı sıra; Kaleiçi’ndeki yan yana sıralanan bar ve kafeler değişik eğlence alternatifleri sunuyor. Hareketli geçen bir günün yorgunluğunu atmak için yapabileceğiniz en iyi şey, akşam serinliğinde Kaleiçi kafelerinde oturup soğuk birşeyler içmek olabilir. Dev çam ağaçları altındaki fıskiyeli ve süs havuzlu bahçede bir semaver sipariş verip, hararetinizi giderebilirsiniz. Burada içeceğiniz nefis demli çayın tadını unutamayacaksınız. Tek tük de olsa palmiye ağaçları altında keyifle nargile fokurdatanlara rastlıyorsunuz.

Antalya Mutfağı, bölge ürünlerinin şekillendirdiği bir yapıya sahip. Turunçgiller, muz, susam, yer fıstığı, soya, domates, salatalık, biber, taze fasulye, kabak ve patlıcan en çok elde edilen ürünler. Zeytinciliğin de yapıldığı sıcak iklimli Antalya’da, sebze-meyve ağırlıklı bir mutfak göze çarpıyor. Şehrin iç kesimlerinde her türlü sebze ve meyve, özellikle insanların kendi bahçelerinde yetiştirilir. Narenciyesiyle ünlü Antalya’daki otel, tatil köyleri ve restoranlarda hem Türk hem de dünya mutfağının en güzel alternatiflerini bulmak mümkündür.

Antalya mutfağı klasik Akdeniz mutfağı ile özdeşleşen bir yemek yelpazesine sahip. Antalya sofralarında rastlayacağınız lezzetleri bölgede yetişen turunçgiller, muz, yer fıstığı, susam, soya, taze fasulye, kabak ve patlıcan gibi sebzeler belirliyor. Antalya mutfağına ait en ünlü yöresel yemekler hülüklü çorba, taratorlu piyaz, kabak çintmesi, zerde, palize, Toros salatası, hibeş, tandır kebabı, sac kavurma, Finike usulü muz tatlısı, Arap kadayıfıdır. Bu yemeklerin yanı sıra humus, şakşuka, haydari gibi mezeler; ahtapot, kalamar, midye, alabalık gibi deniz ürünleri; portakal, bergamot, limon ve greyfurttan yapılan reçel çeşitleri Antalya mutfağından çıkan en lezzeti yemeklerdir.

İşte Antalya Yemekleri


Antalya’nın meşhur yemekleri ve tatlıları;
Antalya Reçelleri

Taratorlu piyaz, laba, hibeş, saç kavurması, tandır kebabı, Arap kadayıfı… Bu arada reçelleri de unutmamak gerekir. Greyfurt, limon, portakal, bergamot, turunç ve benzeri narenciye ürünlerinin yanında, patlıcan, karpuz ve incirden de yapılan pek çok reçel çeşidi bulunuyor.
Antalya Yemekler
Kölle (buğday, fasulye, yer fıstığı ve bakla), sac kavurma, tandır kebabı, hibe, patlıcanlı cive, şakşuka, teratorlu balık, tahinli piyaz, hibeş.
Antalya Tatlıları
Aburcin/Patlıcan tatlısı, bergamut ve turunç pekmezi, arap kadayıfı, tahinli kabak tatlısı, patlıcan reçeli, bergamut reçeli, turunç reçeli, karpuz reçeli.
Antalya Deniz Ürünleri
Akdeniz’in leziz deniz ürünleri, şiş köfteler, şakşuka, acılı ezme, humus ve haydari gibi mezeleriyle ünlü Antalya’da, hemen her yerde ızgara alabalık, gözleme çeşitleri ve minik acılı turşu bulmak mümkün.

Burdur Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58386

Burdur mutfağında çorba, tencere yemekleri, pirinç pilavı ve börek ana yemek olarak hep var olmuştur. Zamanla bu yemeklere zeytinyağlı yemekler ile salata türleri katılmıştır. Geleneksel Burdur mutfağına bakıldığında yemek çeşitlerinin çoğunun un, haşhaş ve cevizden yapıldığını görmekteyiz. Dünden bugüne en çok beğenilen yiyecekler, börek ve çeşitleri ile hamurdan yapılan tatlılardır. Et yemekleri genellikle pirinç veya bulgur pilavıyla birlikte yenmektedir. Süt, yalnız başına bir besin kaynağı olduğu gibi, tereyağı, peynir, yoğurt, ayran gibi süt ürünleri, yoğurtlu yemekler oldukça zenginlik göstermektedir.

Burdur'a özgü yemekler: Testi Kebabı, Burdur Şiş, Kabak Helvası, Ceviz Ezmesi, Ceviz Helvası, Burdur Muhallebisi olarak sıralanabilir. Özel günlerde ve ziyafetlerde et suyundan pişirilmiş, pirinç çorbası, soğanlı kazan eti veya pirinç pilavı, sac kebabı, sac böreği, et böreği ve katmer yapılması gelenektendir. Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değer bir yemektir. Üzerine de Burdur il merkezinde ve ilçelerinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has süzme yoğurt ile alabalık yenebilir.

Hatay Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58387

Hatay, tarihi ile olduğu gibi, yemekleri ile de ün sahibi. Kentin köklü geçmişi, çeşitli kültürlerin birbirleriyle kaynaşması, ortaya son derece zengin bir mutfak çıkarmış. Kağıt kebabı, oruk, dövme (aşşur), semirsek, tepsi kebabı, humus, zahter salatası, künefe, peynirli irmik helvası, kabak tatlısı, cevizli biber, küflü çökelek salatası, turplu tarator, humus, patlıcanlı yoğurtlama, sarmaiçi, yumurta öccesi Hatay adıyla özdeşleşmiş yemeklerden bazıları. Bu güzel yemeklerin bir kısmı Hatay’dan tüm Türkiye’ye yayılırken, bazılarını denemek için dahi Hatay’a gitmek şart. Ancak belirtmekte yarar var, künefe, kağıt kebabı, humus, kabak tatlısı gibi tüm ülkeye mal olmuş tatlı ve yemeklerin lezzeti de Hatay’da bambaşka.

Hatay mutfağında kebapların, aş ve pilavların, sulu yemeklerin önemli bir yer tuttuğu yöre mutfağında yemeklerin lezzetini özel baharatlar, acılar ve ekşiler vermektedir. Sofralarda, toprağın ve iklimin etkisiyle, çiğ sebzeler ve otlar lezzeti doruğa çıkarır. Zeytinyağı, yöre mutfağının vazgeçilmezidir. Yöre mutfağının zenginliğinde kasapların ve fırıncıların çok önemli bir yeri vardır. Bir çok yiyeceğin hammaddesi kasaplar tarafından hazırlanır; yakınında bulunan fırına verilir. Oradan evlere gider.Mutfak kelimesi hem yemek hazırlanan, pişirilen yeri, hem de bir şehir veya ülkenin yemek çeşitleri yönünden sahip olduğu zenginliği ifade etmek için kullanılır. Dünya mutfakları içinde Türk Mutfağı nasıl özel bir yere sahipse, Hatay Mutfağı’nın da Türk Mutfağı içinde özel ve önemli bir yeri vardır.

Hatay Mutfağı’nın çoğu yiyecekler yönünden sadece komşu illerle değil, Halep’ten İç Anadolu’ya kadar genişleyen bir bölge ile de ortak yönleri vardır. Özellikle benzer yöntemlerle üretilen yemak ve ekmek türleri bölge illerinin ortak yönlerini oluşturur. Ama bu benzerlik belli bir yere kadardır. Çünkü Hatay Mutfağı genel olarak ele alındığında Hatay Yemeklerinin malzeme, yöntem ve lezzet bakımından belirtilen yörelerin yemeklerinden büyük ölçüde farklı olduğu görülür. Hatta Hatay Mutfağı’nın ürünü olan bazı yiyecek maddeleri ile onlardan yapılan yemek türlerine komşu illerde rastlanmaz. Ayrıca soğuk meze ve tatlı türleri sayıca diğer illerle kıyaslanmayacak kadar çok ve lezzet yönünden emsalsizdir. Kebapların, aşların ve sulu yemeklerin önemli bir yer tuttuğu Hatay Mutfağı’nda yemeklerin lezzetini baharat, acı ve ekşi tayin eder. Ancak kullanılan baharat ve acı, iştah açıcılık oranını aşmaz, hiçbir zaman vücuda zarar verecek ölçüye ulaşmaz.

Isparta Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58388

Isparta'nın yemek ve yiyecekleri üzerine bugüne kadar yapılan araştırma ve derlemelerin sayısı fazla değildir. Bu konudaki en geniş çalışmaları, 1990 ve 1996 yıllarında İl Kültür Müdürlüğü Folklor Araştırmacısı Abdullah Kılıç tarafından yapılmıştır. Yapılan derleme çalışmalarıyla Isparta'nın çok zengin yemek ve yiyecek kültürüne sahip olduğunu tespit edilmiştir. Isparta tarım ve meyvecilik yönünden zengin bir yöre olduğu için, bu yemeklere de yansımıştır.

Isparta Yöresel Yemekleri


Isparta Yöresel Çorbaları
  • Bulgur çorbası
  • Etli çorbası
  • Tarhana çorbası
  • İşkembe çorbası
  • Keklik çorbası
  • Mercimek çorbası
  • Miyane çorbası
  • Oğmaç çorbası
  • Paça çorbası
  • Patates çorbası
  • Sakala sarkan çorbası
  • Sebze çorbaları çorbası
  • Tavuk çorbası
  • Top tarhana çorbası
  • Topalak çorbası
  • Tutmaş çorbası
  • Yayla çorbası

Isparta Yöresel Yemekleri ve Tatlıları

  • Banak
  • Çömlek Kebabı
  • Kabine
  • Keşkek
  • Tandır Kebabı
  • Tirit
  • Yoğurtlu Et
  • Patates
  • Kabak
  • Şalgam
  • Patlıcan
  • Fasulye
  • Ispanak
  • Lahana
  • Karnı bahar
  • Balık yemekleri
  • Pirinç ve bulgur pilavı
  • Dolma
  • Sarma
  • Tatar
  • Dirgit
  • Sütlaç
  • Güllaç
  • Muhallebi
  • Zerde
  • Höşmerim
  • Pelte

Mersin Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58389

Doğanın ve kültürün zenginliği mersin Akdeniz’in verdiği balık ve diğer deniz ürünleri ile ovadan dağlara doğru değişken bir iklimin çeşitlenen tarım ürünlerine sahip. Bu zengin fauna ve flora ortaya büyük bir mutfak çıkarıyor.

Tantuni


Mersin'in nesi meşhur denildiğinde ilk aklına gelen şeydir tantuni. Namı çoktan Mersin sınırlarını aşmış, tüm Türkiye'ye ve hatta yurt dışına yayılmış. Mersin'de büfeden daha çok bulabileceğiniz tek işletme türüdür. Şüphesiz ki en iyisi Mersin'de yapılır. Sonradan yoğurtlu, tavuklu versiyonları çıksa da asıl tantuni koyun etinden yağlı etle yapılandır. Biftek tercih edenlerin sayısı da az değildir.

Genelinde Mersin mutfak kültürü acılı, ekşili ve baharatlı yiyeceklerden oluşuyor. Özel günlerde daha çok kavurma, peynir böreği, bişi, şeker helvası ve cibir ile ince ekmek pişiriliyor. Mut yöresinde Arapaşı çorbası geleneksel yemeklerin başında gelir. Yayıktan çıkan ve yağı alınan ayran biraz kaynatılınca beyaz bir tortu oluşur; işte bu tortu çökelektir. Çökeleği alman ayran suyu kaynatılmaya devam edilirse kahve renkli bir tortu daha oluşur, bu da çökelek ekşisidir. Bu yörede nar ekşisine renginden dolayı kara ekşi diyorlar. Kahvaltıların ve öğle yemeklerine bazlamasız oturulmaz. İçine çökelek, peynir, soğanlı kavurma, sivribiber ve domates konup yenir.

Yazın domatesle hazırlanan ve öğle yemeklerinde tek başına öğün olabilen batırık, Mersin mutfağının olmazsa olmazı. Çorbalardan kulak, topalak, maş ve yüzük çorbası ünlü. Dolaz, cızlama, övelemeç, çileme, topalak, tava kebabı, cezerye, tantuni, samsıra, heleş, mollaç, keşkek (yahnili ve yoğurtlu), palize, su helvası, pekmezli ekmek ve gaygana yöre mutfağının başlıca yemekleridir. Mersin mutfağında eskilere dayanan yemeklerden biri kavut. Kavut; tahıl kırması, un ve şekerle hazırlanıyor.

Başka yerlerde pek bulunamayacak bir özel yiyecek "zahter" leblebi tozu, dövülmüş karpuz çekirdeği, susam ve yiyeceğe adını veren baharat zahterden (zahter kekik’in yakın akrabasıdır) oluşan karışımla hazırlanıyor. Ekmeğin içi açılıp önce saf zeytinyağına banılıyor, sonra da bu karışım serpilip kapatılıyor. Değişik lezzetleri denemeyi sevenlere önerilir. Yöre halkı kahvaltıda yiyor.

İçeceklerin popüler olanları şalgam suyu, yazın meyan şerbeti ve yemeklerden sonra mersin usulü Tarsusî kahve. Tarsusî aslında bildiğimiz Türk kahvesi ama küçük fincanda değil de çay bardağında geliyor.

Osmaniye Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58390

Yöre mutfağının en önemli malzemesi bulgurdur. Bu bakımdan yöresel yemeklerin çoğu bulgur ile yapılır; içli köfte, mercimek köftesi, çiğ köfte, kısır, sarmaiçi, bulgur pilavı, batırık gibi... Diğer belli başlı yemekler ise; tirşik (pancar), toğga, çiçcice (domatesli pilav), kuru fasulye, nohut yemekleri, lahana sarması, patlıcan dolması, yüksük çorbası, malota çorbası, tarhana çorbası, mevsim itibariyle çeşitli sebze yemekleri ve etli kömbedir. Ayrıca Ramazan Bayramında kuru kömbe ve pekmezli yapılır.

Osmaniye mutfağında et oldukça önemli bir yere sahiptir.Kebabın her çeşidi ve etli yemeklerin çoğuna lokantalarında da sıkça rastlanır.Kebabın yanında özellikle şalgam suyu tüketilir.Özellikle Adana,Hatay ve Gaziantep mutfağından izler taşır.Osmaniye mutfağında özellikle bayramlarda yoğurtlu kömbe ve bayram kömbesi denilen pasta çeşitleri yapılır. Osmaniye mutfağının diğer meşhur yemekleri şunlardır;
  • Etli kömbe(ıspanaklı ve çökelekli çeşitleri vardır)
  • Zorkun tava(zorkun pidesi eşliğinde tüketilir)
  • Tavuk doldurma ve nohutlu dövme pilavı
  • Kaburga dolması
  • Lahana sarması
  • Yaprak sarması
  • Dolma(Patlican,biber,kabak...)
  • Kabak çiçeği dolması
  • Sıkma
  • Bazlama
  • Kete(Ispanaklı,çökelekli,ısırganlı,peynirli...)
  • Ekşili kömeç(Ebegümeci)
  • Süllüm(ebegümeci,ıspanak,nar ekşisi,pulbiber,zeytin yağı gibi malzemelerle yapılır)
  • Ispanak kavurma
  • Söğürme(patlican,biber ve domates közlemesi,nar ekşisi,zeytin yağı ve pul biber ile yapılır)
  • Teleme(Keçi sütü ve incir kozalağı ile yapılır.Sıcacık bazlama ile tüketilir.)

Osmaniye mutfağında çorbalar şunlardır;

  • Maluta(mahluta)
  • Tirşik
  • Toğga
  • Çakıldaklı çorba
  • Pirpirim çorbası
  • El turşusu(mercimek köftesinin yanında içilir)
  • Tutmaç
  • Yüksük çorbası
  • Tarhana çorbası
  • Dövmeli yoğurtlu çorba(soğuk)
  • Pirpirim cacığı

Osmaniye mutfağında tatlılar ve pastalar;

  • Osmaniye fıstıklı burma tatlı
  • Osmaniye simidi(Şalgam suyu ile tüketilir)
  • Bal kabağı tatlısı
  • Bayram kömbesi
  • Asıda tatlısı
  • Karakuş tatlısı
  • Halka tatlı
  • Sarı burma tatlı
  • Yağlı ballı
  • Yoğurt tatlısı
  • Osmaniye fıstıklı irmik tatlısı
  • Bici bici
  • Yoğurtlu kömbe
  • Karakuş tatlısı
  • İncir tatlısı
  • Elmalı tatlı
  • Kadayıf tatlısı

Osmaniye mutfağında içecekler;

  • Şalgam suyu
  • Yayık ayranı
  • Böğürtlen şurubu
  • Meyan kökü şerbeti
  • Gül şerbeti
  • Kızılcık şurubu
  • Limonata

Kahramanmaraş Mutfağı

Alıntıdaki Ek 58391

Kahramanmaraş’ta kültürel değerlerin bir öğesi de yemek ve tatlılardır. Kış için tarhana, bulgur, döğme, nişasta hazırlanır ve biber, patlıcan, kabak, bamya ve fasulye gibi yiyecekler kurutularak saklanır. Tarhana, eşkili çorba, döğmeli mercimekli çorba, yoğurtlu döğmeli çorba, Maraş paçası gibi çorbalar; simit köftesi, kısır köftesi, içli köfte, sömelek köfte, suluyağlı köfte, eşkili köfte, yoğurtlu köfte, yavan köfte, ekşili aya köftesi gibi köfte çeşitleri; keşk aşı (döğme aşı) Maraş pilavı, tavuklu pilav, peynirli ve çökelekli börek, bayram çöreği gibi pilav ve börekler yöreye özgü yemeklerdir.
Tatlı olarak ünlü Maraş dondurmasını unutmamak gerekir. Fıstık ezmesi, un sucuğu, pestil sucuğu, hapısa yörenin bilinen diğer tatlılarıdır.
Kahramanmaraş’ta özellikle kış için tarhana, bulgur, döğme ve nişasta hazırlanır. Biber, patlıcan, kabak ve bamya kurutularak saklanır çeşitli üzüm ürünlerinden üretilen samsa, sucuk, bastık da yer almaktadır.

Kahramanmaraş Yemekleri:

  • Tirşik Çorbası
  • Tarhana Çorbası
  • Ekşili Çorba
  • Eşkilaye Sulusu
  • Leğen Çorbası
  • Yoğurtlu Döğme Aşı
  • Kahramanmaraş Paçası
  • Kısır Köftesi
  • Yavan Köfte
  • Ekşili Köfte
  • İçli Köfte
  • Yoğurtlu Köfte
  • Suluyağlı Köfte
  • Bezdirme Köftesi
  • Simit Köftesi
  • Çökelek Böreği
  • Et Böreği Bayram Çöreği
  • Biber Dolması
  • Kuru Dolması
  • Mimbar Dolması
  • Kabak Dolması
  • Patlıcan Dolması
  • Tas Pilavı
  • Pancar Sarması
  • Fıstıklı Pilav
  • Maraş Pilavı
  • Dövme Aşı
  • Acem Pilavı
  • Pıt Pıt Lapası
  • Kabak Lapası
  • Havuç Dolması
  • Patlıcan Kebabı
  • Ekşili Kebap
  • Yoğurtlu Kebap
  • Saç Kavurması
  • Ekşili Bamya
  • Bazlama
  • Nohut Yahnisi Bulamaç
  • Söörme
  • Etli Salçalı Bulgur Pilavı
  • Ekşili Turşu
  • Dövmeli Mercimek Çorbası
  • Domatesli Maraş Kebabı
  • Somun Arası Kebap

Kahramanmaraş Tatlıları:

  • Dondurma
  • Fıstık Ezmesi
  • Baklava
  • Harmanda Baklava
  • Un Sucuğu
  • Pestil Sucuğu
  • Bastık
  • Pestil
  • Kırma
  • Çullama
  • İlende
  • Samsa
  • Gün Pekmezi
  • Ravanda
  • Dondurmalı Baklava
  • Hapısa

Derlemedir.



Saat: 14:06

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık