Önemli İcatlar - Hesap Makinesi 1 ek hesap makinesiKALKÜLATÖR olarak da bilinir aritmetik işlemleri otomatik olarak yapmak ve bazı matematiksel fonksiyonları hesaplamak amacıyla kullanılan makine. Modern hesap makinelerinin ilk örneği, 1642’de Blaise Pascal’ın icat ettiği sayısal toplama-çıkarma makinesidir. Bundan yaklaşık 30 yıl sonra Leibniz, toplama-çıkarmaya ek olarak çarpma-bölme de yapabilen ve karekök alabilen daha gelişkin bir makine yaptı. Özellikle 19. yüzyılın sonlarında gittikçe küçülen ve kullanılması kolaylaşan makineler gerçekleştirildi. 20. yüzyılın başlarında masa hesap makineleri ve başka hesaplama aygıtları geliştirildi. Bu makinelerin bazıları tuşla çalıştırılıyor, bazılarında ise sayılar önceden delinmiş olarak ve dönen bir silindir aracılığıyla makineye veriliyordu; bu silindirin döndürülmesinde sonraları elektrik motorları kullanılmaya başladı. 1950’lerin ortalarında elektronik veri işlem sistemlerinin gelişmesiyle elektronik aygıtlar mekanik hesap makinelerinin yerini almaya başladı. Gittikçe minyatürleşen yarıiletken aygıtların gelişmesiyle temel aritmetik işlemleri yapabilen, basit matematiksel fonksiyonları (örn. trigonometrik ve ters trigonometrik fonksiyonlar) hesaplayabilen, verileri ve komutları belleğinde saklayabilen, küçük bilgisayarlara benzer programlanabilme yeteneklerine sahip ve mekanik makinelere oranla çok daha hızlı çalışan cep ve masa hesap makineleri ortaya çıktı. Bu tür hesap makinelerinin önceden programlanmış ve 5 binden fazla program adımı içeren değişik yazılım modüllerini kullanabilen gelişkin modelleri yapıldı. Bazı cep ya da masa makineleri, çıktılarını kâğıt bobin üzerine yazabilecek biçimde tasarımlanmış- tır; bazı makineler ise grafik çizebilmekte ve alfabetik karakterleri yazabilmektedir. kaynak: Ana Britannica |
1 ek Hesap MakinesiBasit aritmetik işlemler yapan araç. Yalnızca toplama ve çıkarma, bunun yanı sıra çarpma ve bölme de yapabilen türleri vardır. Hesap makineleri mekanik, elektromekanik ve elektronik olabilirler. Abaküs bunların en ilkelidir. Gerçek anlamda ilk hesap makinesi Pascal tarafından yapıldı (1642). Bu makine, çevresi numaralanmış disklerden oluşuyor ve disklerden biri, bir tam devir döndüğünde ötekini 1/10 oranında döndürüyordu. Art arda toplama yoluyla çarpma da yapabilen ilk hesap makinesini Leibniz tasarladı (1671). Küçük dişlilerin dönüşüyle çalışan bu makinenin yapımı 1694'te gerçekleştirilebildi. Charles Babbage, 1833'te, karmaşık bir hesap makinesi yapımına girişti. "Fark makinesi" adlı bu makineye, veriler delikli kartlarla yüklenecekti. Digital bilgisayarın babası olan bu makine, çağının tekniğinden ileride bir denemeydi ve başarısız kaldı. Esası Pascal'ın makinesine dayanan mekanik makineler elektrikli, kâğıt şeritlerle de yazar makineler hâline getirildi ve yaygınlaştı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bunlar da yerlerini elektronik makinelere bırakmaya başladılar. Cepte taşınabilen bu tür hesap makineleriyle yalnızca basit aritmetik işlemler bir yana, son derece karmaşık mühendislik hesapları da süratle yapılabilmektedir. Programlanabilen ve geniş hafızalı çeşitleri küçük bir bilgisayara benzer. Elektronik hesap makinelerinin en gelişkini olan bilgisayarlar ise boyutlarının küçültülmesi, daha ucuza mal edilmeleri ve tartışılmaz üstünlükleriyle yaşamın vazgeçilmez parçaları hâline gelmektedir. MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi |
1 ek HESAP MAKİNESİHesap makineleri basit aritmetik işlemlerinden karmaşık trigonometrik fonksiyonlara kadar çeşitli hesapları hızlı ve doğru olarak yapabilen aygıtlardır. 1970'lerden başlayarak hesap makinelerinde çok büyük gelişmeler olmuş, yalnızca büro ve mağazalarda kullanılabilen kocaman makinelerin yerini cepte taşınabilen küçük elektronik hesap makineleri almıştır. İlk hesap makineleri dişli çarklarla mekanik olarak çalışıyordu. Bugünün elektronik hesap makineleri ise belleği ve veri işlem birimi olan minyatür, ama gerçek birer bilgisayardır ve çalışmaları bilgisayarlarla aynı temel ilkelere dayanır . Elektronik hesap makinelerinin çok küçük boyutlarda olması kuşkusuz eski mekanik hesap makineleri karşısında büyük bir üstünlüktür. Ama bunun dışında, aksayabilecek pek az hareketli parça içeren ya da hiç içermeyen elektronik hesap makineleri daha güvenilir aygıtlardır. Üstelik yapım ve kullanım giderleri çok daha azdır; çünkü bu makineler küçük bir pille bir yıl ya da daha uzun süre çalışabilir. Hatta bazıları güneş pilleriyle çalıştığından hiçbir harcama gerektirmez. Elektronik Hesap MakineleriElektronik hesap makinelerinin çalışması bir iç zamanlama düzenine dayanır. Bunu sağlayan da içinden elektrik akımı geçtiğinde düzenli titreşimler üreten kuvars kristalleridirBu kuvars kristalleri de mikroçipteki silisyum kristalleri gibi incecik bir katman halinde bulunur ve ürettiği titreşimler hesap makinesinin devrelerinde işlemleri adım adım gerçekleştiren vuruları oluşturur. Bir hesap makinesinin nasıl çalıştığını görmek için 3 ve 4 sayılarını toplamayı deneyelim. Açma tuşuna basarak makineyi çalışır duruma getirdikten sonra sırasıyla 3, + ve 4 tuşlarına basarız. Her tuşa basıldığında, bu sayıları ve toplama ( + ) işlemini belirten elektronik sinyaller mikroçip üzerindeki belleğin ayrı ayrı bölümlerine kaydedilir. Daha sonra işlemin sonucunu almak için = tuşuna bastığımızda bu sinyaller makinenin aritmetik birimine aktarılır. Burada iki sayı toplanır ve işlemin sonucunu belirten sinyallerin gönderilmesiyle makinenin ekranında 7 rakamı belirir. Bazı hesap makinelerinin ekranı, içinden elektrik akımı geçtiğinde ışık yayan küçük yarıiletken kristallerinden yapılmıştır. Ama günümüzde daha çok sıvı kristalli ekranlar kullanılır. Bunlarda, içinden elektrik akımı geçtiğinde ışığı değişik yönlere saptıran özel bir sıvı vardır Sinyallerin KodlanmasıBir elektrik devresinden akımın geçmesi ya da kesilmesi bir devre anahtarıyla kolayca denetlenebilir. Oysa bir hesap makinesinin aritmetik biriminde ı on binlerce, hatta yüz binlerce devre anahtarı bulunur. Kuşkusuz bunlar evlerimizde lambaları yakıp söndürmek için kullandığımız elektrik düğmeleri gibi mekanik birer devre anahtarı değil, mantık devresi ya da geçit denen elektronik anahtarlardır. Bu aygıtların bu adla anılmasının nedeni, önceden saptanmış belirli kurallara uygun bir mantığa göre çalışarak bazı sinyallerin geçmesine izin vermeleri ya da sinyal geçişini engellemeleridir. Bu kuralları İngiliz matematikçi George Boole, kendi adıyla anılan Boole cebrinin bir parçası olarak 19. yüzyılın ortalarında saptamıştır. Elektronik devrelerde genellikle VE, YA DA ve VE DEĞİLSE mantığına göre işleyen üç tip geçit kullanılır . Birbiriyle bağlantılı olan bu mantık devreleri, ikili sayıların basit toplama işlemini adım adım yerine getirir. Çıkarma işlemini yapmak için de sayılardan birini eksi olarak alıp sonra iki sayıyı toplar. Bir çarpma işlemini sonuçlandırmak için basit toplama işlemlerini art arda yinelemesi gerekir. Bölme işlemi de basit çıkarma işlemlerinin gene art arda yinelenmesine dayanır. Elektronik işlemler şimşek hızıyla gerçekleştiği için, aritmetik biriminin bir çarpma ya da bölme işlemi için yüzlerce sayıyı toplayıp çıkarması hiç zaman almaz. Mekanik Hesap MakineleriYaklaşık iki yüzyıl sonra W. T. Odhner, dişli çarkların pimli bir tekerle döndürüldüğü bir hesap makinesi geliştirdi. Günümüzde mağaza ve dükkânlarda kullanılan yazar kasalar ile bürolarda kullanılan masa tipi mekanik hesap makinelerinde de bu sistem uygulanır, ama artık bunların hepsi elektriklidir. Bütün mekanik hesap makinelerinin çalışma hızı, kullanan kişinin sayıları makineye yükleme hızıyla sınırlıdır. 1883'te İngiliz mühendis Charles Babbage yalnızca temel aritmetik işlemleri yapmakla kalmayan, ayrıca sayıları ve verilen komutları saklayabileceği bir belleği olan "çözümleyici" ya da "analitik" bir hesap makinesi tasarlamıştı. Ne yazık ki bu makine de çağının teknoloji düzeyinin çok üstünde olduğu için hiçbir zaman gerçekleştirilemedi. Gene de bilgisayarların ve bilgisayar teknolojisine dayanan elektronik hesap makinelerinin öncüsü olarak kabul edilir. MsxLabs & TemelBritannica |
1 ek Hesap makinesinin tarihiBugün, bilgisayarlarımızın içinde ufak bir ayrıntı olarak kalan, kol saatlerimizin hatta cep telefonlarımızın olmazsa olmaz özelliklerinden biri haline gelen hesap makineleri, bundan birkaç yüzyıl önce icat olunduğunda büyük ses getiren bir buluş olarak karşılanmıştı. Zira insanlar en basit toplama ve çıkarma işlemleri için bile dakikalarca uğraşmak durumunda kalıyor, hele işleri gereği sürekli hesap yapmak zorunda olan ticaret erbapları kafalarını kâğıt kalemden kaldıramıyordu. Onlarca rakamdan oluşan sayıları bile birkaç saniyede çarpan, bölen, toplayan ve çıkaran çeşitli makinelere sahip olan modern insan için sıradan bir alet olan hesap makineleri, o yıllarda neredeyse bir nimetti. İlk hesap makineleriDört işlemden birinin ilk olarak ne zaman ve nerede yapıldığı bilgisine ulaşmak bugün elbette imkânsız. Ama bu işlemleri yapmak için kullanılan ilk aygıtın aşağı yukarı hangi tarihlerde icat edildiği o kadar da ulaşılmaz bir bilgi değil. Sayıları işleyen ilk aygıt olarak kabul edilen ‘Abaküs’, MÖ 1000’li yıllarda Doğu uygarlıklarında kullanılmış. Aritmetik işlemler yapmak için kullanılan bu aygıt, üzerinde boncukların dizili olduğu teller bulunan tahta bir çerçeveden ibaret. İnsanlık tarihinde hesaplama yapmak için en uzun süre kullanılan aletlerden biri olan Abaküs’ün, MS 1500’lü yıllara kadar kullanıldığı biliniyor. Hatta bu ilkel hesap makinesi, bugün bile bazı kültürler için vazgeçilmez öneme sahip. Abaküs’ün yaklaşık 2500 yıl boyunca kullanılmasının ardından, 1600’lü yıllara gelindiğinde, John Napier adlı İskoç matematikçi, üzerinde sayıların yazılı olduğu zarları icat etmiş. ‘Napier Kemikleri’ adı verilen bu zarlar belli bir sırada dizildiğinde yan sütundaki sayılar bir çarpma işleminin sonucunu vermekteydi. Ancak Napier Kemikleri de Abaküs gibi birçok insanın ihtiyacını karşılamak konusunda yeterli olmuyordu. Bu insanlardan birisi de Blaise Pascal’dı. Mekanik hesap makineleriMatemetikçi, bilim adamı ve ilahiyatçı olarak bilinen Blaise Pascal 1623 yılında Fransa'nın Calaremont şehrinde doğmuştu. Genç Blaise’in babası vergi dairesinde çalışmakta ve hesaplar arasında boğulmaktaydı. Blaise 16 yaşına geldiğinde ise, babası bu sıkıcı görevi oğluna devretmişti. Blaise, rakamlarla cebelleşmekten arta kalan vaktini bu zevksiz işi ortadan kaldıracak bir hesap makinesini tasarlamakla geçiriyordu. Bu uğraş yaklaşık 10 yılını aldıktan sonra, ortaya ‘Pascaline’ ismiyle bilinen, dişlilerden yapılmış, hesaplama mekanizmasına sahip cilalı pirinçten bir kutu çıktı. Barometre ve hidrolik presin de kaşifi olarak bilinen Blaise Pascal’ın icat ettiği bu mekanik aygıt, kadranlarla girilen, en fazla sekiz basamaklı sayıları toplayıp çıkarabiliyordu. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra, Wilhelm von Leibniz, Pascal’ın toplama ve çıkarma yapabilen makinesini geliştirerek bölme ve çarpma işlemlerini yapabilen ve karekök alabilen bir makine yaptı. Böylece ticarî bir başarıya sahip olan ilk hesap makinesi kullanılmaya başlandı. Bu makinenin daha gelişmiş bir tipi olan ve ‘Aritmometre’ adı verilen hesap makinesi ise 1862'den 1930'lara kadar üretildi. Hesap makinesinden bilgisayaraİngilizcede bilgisayar anlamına gelen ‘computer’ kelimesi, hesaplamak anlamına gelen compute kelimesinden türetilmiştir. Zira hesap makineleri üzerinde yapılan çalışmalar, bilgisayarın keşfinde de önemli bir rol üstlenmiştir. Bu yüzden bazı kaynaklar, bilgisayar tarihini insanların sayı sayma ve sayılarla işlem yapma ihtiyacına kadar dayandırmaktadır. 1800’lü yıllarda, Ingiliz matematikçi ve makine mühendisi Charles Babbage de, Pascal'ın iki işlem yapabilen hesap makinesini geliştirmeye çalışmaktaydı. Babbage'e göre Pascal'ın makinesinin eksik yanı, her işlemin insan tarafından yapılmasını gerektirmesi idi. “Aynı makine, ardarda yapılacak işlemleri kendisine verilecek bir işlemler zinciri ile nasıl yapabilir?” sorusu Babbage'in aklını kurcalamaktaydı. Babbage bu düşünceden hareketle, matematiksel işlemleri peş peşe gerçekleştirebilecek bir mekanizmanın tasarımına girişti ve düşüncesini 1822 yılında küçük bir model üzerinde denedi. Farklara dayanarak çalışan bu makineye Difference Engine (Fark Makinesi) adını verdi. Bu model makinenin amaçlanan biçimi, günün tekniği yetersiz kaldığı için uygulanamadı. Babbage, bu başarısızlığına rağmen, 1835 yılında ‘Analitik Motor’ adını verdiği ikinci bir makine tasarladı. Analitik Motor, temelde bir hesap makinesinden ziyade, aritmetik işlemleri peş peşe yapabilme ve karar verebilme yeteneıine sahip bir makine olarak tasarlanmıştı. Aynı yıllarda, J.M. Jacquard tarafından dokuma tezgahlarının birbirine zincir düzeninde bağlanmış delikli kartlarla programlanması tekniği bulunmuştu. Bu buluş Babbage'i etkiledi ve aynı tekniği analitik motora uygulamaya başladı. İki takım kart zinciri kullandı. Birinci kart zincirine, üzerinde işlem yapılacak verileri, ikinci kart zincirine de, veriler üzerinde yapılacak işlemleri sırasıyla delerek işledi. Analitik motorun kendisi ise iki parçadan oluşmaktaydı. Birinci parça bellek elemanı olarak çalışmakta ve 50 tane sayıcı tekerlekten oluşmakta idi. Bellek 50 sayıyı saklayabilmekte ve bu sayılar l000'e kadar değer alabilmekteydiler. Diğer birim ise hesaplama birimi idi. Babbage'ın analitik motorunun çalışması şöyle anlatılabilir. Bir işlem adımında, kart zincirleri birer adım ilerler, delikli kartların karşılarında bulunan kollar kartlardaki deliklere göre konumlanırlar. Bu konumlamaya göre hesap birimi yapacağı işlemi ve üzerinde işlem yapacağı veriyi ögrenir. Analitik motor, işlemlerin ardışık yapılması, bir çevrim içinde çalışma gibi günümüz yazılımının temel kavramlarını ortaya çıkarması açısından da önem taşımatkadır. Ayrıca Babbage'ın önerdiği bu makine, değişmez bir donanımın bir bellekte saklanacak bilgilerle yönlendirilebileceği kavramını getirmesi açısından günümüz bilgisayarlarının temelini oluşturmaktadır. Babbage'ın önerip gerçekleştiremediği bu makineler, yaklaşık bir yüzyıl sonra (1937) IBM'in desteği ile Harward Üniversitesinde, Howard Aiken tarafından gerçekleştirilmiştir. |
1 ek Hesap makinesitoplama, çıkarma, çarpma, bölme gibi basit, kimi kez trigonometrik fonksiyonlar gibi karmaşık hesaplar yapmaya elverişli bilişim makinesi. Bellekti hesap makinesi, birçok aritmetik ya da mantıksal işlem gerektiren önemli hesaplar yapmaya elverişli bilgi işleme makinesi. (Bellekli bir hesap makinesinde, belleğe aktarma, hesaplama, kumanda etme, veri giriş ve sonuç çıkış işlevleri gören az ya da çok gelişmiş organlar vardır.) Büro hesap makinesi, bir çok bellek kütüğü, bir sonuç görüntüleme ya da yazma sistemi taşıyan, çok sayıda işlemi yürütebilen, özerk, kullanıcı açısından doğrudan erişimli orta boy hesap makinesi. Cep hesap makinesi, bir veri giriş klavyesi, işlev ve komut tuşları, bir görüntüleme kütüğü taşıyan, temel aritmetik işlemlerini yapabilen ve ileri ölçüde tümleşik bir elektronik teknolojisi kullanan çok küçük boyutlu hesap makinesi. (Kimi cep hesap makineleri, trigonometrik, üslü vb. fonksiyonların hesabı gibi daha geniş işlevler görebilir ve veri ya da program kayıt bellekleri taşıyabilir.) Kaynak: Büyük Larousse |
Saat: 20:29 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık