Coğrafya sorularının cevapları nedir? 1.yeryuzundeki kayacların her yerde aynı sekilde olmamasının nedeni nedir(kuvvetlerin etkisi aynıdır) 2.kasabamızda kaplıca var diyen birisi için o bolgede hangi olayların gorulmesi olağandır? 3.uvala dolin lapya gibi şekillerin akdeniz bölgesinde bulunmasının nedeni nedir? 4.sıcak su kaynakları ile fay hatları arasında nasıl bir ilişki vardır? |
1.Sorunun cevabı>Kayaçların birbirlerinden farklı olmasının nedeni yapısındaki maddelerdir.[kayaçların yapısındaki mineral çeşitlerinin farklı olmasıdır] 2.Sorunun cevabı>Turizmin gelişmiş olması, termal su kaynakları nedeniyle sağlık kuruluşlarının yapılandırılması, sıcak suyun kullanılması. 3.soru >Karstik yörelerdeki kalın kalker tabakalar arasındaki çatlak ve boşluklarda biriken yer altı sularıdır. En önemli özelliği birbirinden bağımsız taban suları oluşturmasıdır. Karstik alanların geniş yer kapladığı Akdeniz Bölgesi karstik yeraltı suları bakımından zengindirKalkerli arazinin geniş alan kapsaması en büyük neden. 4. soru>Yerkabuğundaki fay hatları üzerinde bulunan kaynaklardır. Fay kaynakları da denir. Suları yerin derinliklerinden geldiği için sıcaktır ve dış koşullardan etkilenmez. Sular geçtikleri taş ve tabakalardaki çeşitli mineralleri eriterek bünyelerine aldıkları için mineral bakımından zengindir. Bu tür kaynaklara; kaplıcahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smilev.gif ılıcahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smilev.gif içme gibi adlar verilir. Sıcak su kaynaklarının özel bir türüne gayzer denir. |
Alıntı:
Nüfus sayımlarındaki amaçlar şunlardır:
|
Alıntı:
2) Greenwich'in(Başlangıç Meridyeni) doğusunda 180, batısında da 180 olmak üzere toplam 360 tane meridyen yayı vardır. 3)İki meridyen arası 4 dk dır .İki paralel arası uzaklık ise 111 km dir o nedenle Paraleller arası yerel saat farkı her yerde 4 dakikadır ifadesi doğru değildir.yerel saat,yerel saat farkları,hesapları boylamla(meridyenler) ilgilidir; paralellerle alakası yoktur. 4)Türkiye 36-42 kuzey paralelleri arasında yer alıyordur bu nedenle iki paralel arası fark 6 paralel dairesi yapar bu fark 111 ile çarpılırsa en kısa mesafe 6.111=666 km bulunur. 5)Haritalarda yükseltinin en az olduğu yerler yeşil ve tonlarıyla gösterilir Bu nedenle yeşil rengin en çok gösterildiği, yani yükseltinin en az olduğu bölge Marmara Bölgesidir. -Yerel saati 200 Doğu boylamından 120 dakika geri olan bir yerin boylamı kaçtır? 200+100=300 .4=1200 DK geri denildiği için 100 derece batı boylamı olur.(D- 100Batı) -İki şehir arasındaki uzaklık 500 km.dir. Bu uzaklık 1/2.000.000 ölçekli haritada kaç cm ile gösterilir? -Gerçek Uzaklık=500 km=50.000.000 cm dir Haritadaki uzaklık =Gerçek uzaklık/Ölçeğin paydası=50.000.000/2.000.000=25 cm bulunur -Formülsüz ikinci çözüm yöntemi; Gerçekte 20 km haritada 1 cm ise 500 km x cm olur x=25 cm bulunur(B- 25) -21 Haziran tarihinde güneş ışınları kuzey yarım küreye dik açıyla gelir ve bu tarihlerde türkiyede gündüz süresi gece süresinden uzundur (C- 1 Haziran) -Yerin kendi ekseni etrafındaki dönüşünün sonucunda;dünya üzerinde herhangi bir yer, güneş ışınlarını gün içinde farklı açılarla alır.Bu nedenle C)Gün içerisinde cisimlerin gölge boyları değişir. 1)12 tane batıda,12 tane de doğuda olmak üzere 24 saat dilimi bulunmaktadır.Her saat dilimi arasında 15 meridyen bulunuyordur ve iki meridyen arası 4 dk olduğundan;4.15=60 dk iki saat dilimi arasındaki zaman farkıdır. 1250/4=313 meridyen geçer her saat dilimi 15 meridyenden oluştuğuna göre 15.20=300 olur buna göre yaklaşık olarak 20 ya da 22 nolu saat dilimi kullanılmış olur. 2)Fiziki haritalarda yerşekilleri beş farklı yöntemle gösterilir. -Renklendirme yöntemi(En çok kullanılan yöntemdir) -Tarama yöntemi -Gölgelendirme yöntemi -Kabartma yöntemi -İzohips (Eş yükselti) yöntemi 3)Türkiyenin en kuzey ucu 42 derece paraleli üzerindedir.İki paralel arası uzaklık 111 km dir.Ekvator en büyük paraleldir ve 0 derece paraleli olarak geçer.İkisi arasındaki uzaklık 42.111=4662 km olur. 4)Dünyada oluşan sıcaklık değerlerini belirleyen temel etken herhangi bir noktaya Güneş ışınlarının düşme açısıdır.Günün en sıcak anı öğle vaktinden sonraki zamandır.(Güneş ışınları tam öğle vakti saat 12:00 gibi dik gelir .Daha sonra biriken enerji saat 14:00 gibi ortaya çıkıyordur.Bu nedenle günün en sıcak anı öğle vaktinden sonra saat 14:00 olur) Günün en soğuk anı ise güneş doğmadan hemen önceki zamandır.(Çünkü yer gece boyunca enerji kaybedip soğumuştur) 5)Günberi (Perihel): Dünya'nın Güneş'e en yakın olduğu 3 Ocak tarihine Günberi (Perihel) deniyordur.Bu konumda Dünya’nın yörüngesi üzerindeki dönüş hızı artar.Hızın artmasına bağlı olarak Kuzey Yarımküre'de kış mevsiminin süresi kısalır,bu nedenle Şubat ayı 28 gün sürer. Günöte (Afel): Dünya'nın Güneş'e en uzak olduğu 4 Temmuz tarihine Günöte (Afel) deniyordur.Günöte konumunda Dünyanın yörüngesi üzerindeki dönüş hızı azalır.Kuzey Yarımkürede Sonbahar mevsiminin 21 Eylül de başlaması gerekirken iki günlük gecikmeyle 23 Eylül de başlar.Buna bağlı olarak, Kuzey Yarımküre de yaz mevsiminin süresi uzamış olur. Perihel ve Afel'in oluşma nedeni;Dünya yörüngesinin elips şeklinde olmasıdır.Bu durum dünyanın Güneşe bazen yaklaşmasına bazen uzaklaşmasına neden olmaktadır. |
Alıntı:
-Güneşin doğuş-batış konumu ve saati değişmezdi -Aydınlanma dairesi sürekli kutup noktalarına teğet geçerdi -Gece gündüz süreleri birbirine eşit olurdu -Dönenceler oluşmazdı -Mevsim değişmesi olmazdı -Güneş ışınları sadece Ekvatora dik gelirdi. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Ekvator EKVATOR, dünyanın eksenine dik ve kutuplardan eşit uzaklıkta olan bir düzlemin çevresini oluşturan düşsel çizgiye denir. Bu çizgi coğrafyada yerlerin tanımlanmasını kolaylaştırmak içindir. Ekvator sözcüğü Latince eşit anlamına gelen aequator'dan türetilmiştir. Ekvator Dünya'yı kuzey ve güney yarıküre adı verilen iki eşit parçaya böler. Enlem, ekvatordan kuzey ya da güneye doğru ölçülür. Ekvatorun enlemi 0° olup kuzey ve güney kutuplarının enlemi 90°dir. Enlem çizgileri ekvatora paralel düşsel çemberlerdir (bak. Enlem ve Boylam). İki önemli enlem dairesi dünyamızı kuzeyden çevreleyen Yengeç dönencesi ile güneyden çevreleyen Oğlak dönencesidir (bak. Dönenceler). Bunlar 23 derece 27 dakikalık kuzey ve güney enlemleri olup ekvatordan uzaklıkları 2.600 kilometredir. Bu iki enlem arasında kalan bölgeye "dönenceler arası bölgeler" denir. Bu bölge aynı zamanda "sıcak kuşak" ya da "tropik kuşak" diye de adlandırılır. Sıcak kuşakta, güneş öğle üzeri tam tepededir ve güneş ışınları bütün yıl boyunca Dünya üzerine dike yakın bir açıyla gelir. Güneş ışınları sıcak kuşak boyunca atmosferi geçerken, kutuplar yakınında olduğu gibi kalın bir hava tabakasından geçmez. Bu yüzden güneş ışınları ekvator yakınlarında daha sıcaktır. Ekvatorda gündüz ve geceler süre olarak hemen hemen birbirine eşittir. Güneş sabahları yaklaşık saat altıda doğar ve akşam altıda batar. Güneş ekvatorda öbür enlemlere göre daha çabuk yükselip battığı için sabah ya da akşam alacakaranlığı görülmez. Kuşkusuz, ekvator çizgisini belirten bir işaret yoktur. Ama denizciler Güneş'i ve yıldızları gözleyerek ekvatoru ne zaman geçtiklerini söyleyebilirler. Ekvatorun uzunluğu 40.075 kilometredir. Brezilya, Kolombiya, Ekvador, Endonezya, Singapur, Gabon, Kenya, Zaire ve Kongo ekvator çizgisinin üzerinde ya da ona yakın olan ülkelerden bazılarıdır. 2- sürekli rüzgar kuşaklarının adları . bakınız >> Rüzgâr ve Rüzgâr Çeşitleri 3- dünyanın güneşe en yakın ve en uzak olduğu tarihleri yazınız. bakınız >> Mevsim - Mevsimlerin Oluşması 4- güney yaarım kürede mevsimlerin başlangıç tarihlerini yazınız. 23 Eylül’de Güneş ışınları ekvatora dik olarak gelir. Bunun sonucu olarak, 23 Eylül’de kuzey yarım kürede sonbahar, güney yarım küredeyse ilkbahar başlar.21 Aralık’ta güney yarım küre daha çok aydınlanır ve ısınır yaz başlar. Kuzey yarım küredeyse kış mevsimi başlar. 21 Aralık, kuzey yarım küre için en kısa gündür. 21 Mart’ta, Güneş ekvator bölgesi üzerindedir. 21 Mart’tan sonra güneş ışınları kuzey yarım küreye daha dik gelmeye başlar. Bunun sonucu olarak da, kuzey yarım kürede ilkbahar, güney yarım kürede de sonbahar başlar. 5- türkiyede etkili olan YB merkezlerini yazınız. 6- yeryüzünde yoğunlaşma sonucu oluşan yağışların isimlerinii yazınız. Sonbahar mevsiminin gelmesi ile birlikte, sıcak havaların yerini serin ve yağışlı havalar almaya basladı. Hava durumunu sunan sunucu genelde hava raporunu okurken şöyle der: “Yarın bazı bölgelerimizde hava sıcaklıkları şöyle olacak ; İstanbul sağanak yağışlı 20 derece, Ankara çok bulutlu ve sağanak yağışlı 18 derece. ” Yağmur tabiatın en önemli ve en yararlı olaylarından birisidir. Eğer yağmur olmasaydı bitkilerde olmazdı. Sizlere yağmurun nasıl oluştuğunu anlatmak istiyoruz. Fakat daha önce konu ile yakından ilgisi olduğu için bulutlar hakkında bilgi vereceğiz. İlk Olarak Bulutlar Yağmurun ilk habercisi bulutlardır. Atmosferdeki su buharı yoğunlaşarak bulutları oluşturur. 2 tip yoğunlaşma vardır. 1-Ani Soğuma İle Yoğunlaşma:Yoğunlaşmayı kısa bir cümle ile şöyle tanımlayabiliriz; Su buharının su tanelerine dönüşmesidir. Yani yeniden sıvı hale geçme olayıdır. Peki yoğunlaşma ne zaman meydana gelir? Ya nemli sıcak hava soğuyunca, ya da nem’e doymuş soğuk hava soğuyunca. Bunu özellikle çok soğuk havalarda çok sık rastladığımız bir olayla açıklarsak sanırım sizlerde daha iyi anlarsınız. Bahsettiğimiz gibi çok soğuk havalarda ağzımız açtığımız zaman, ağzımızdan bir duman çıkar. İşte bu dumanın sebebi ani soğuma ile yoğunlaşmadır. Burada ağzımızdan çikan nemli sıcak hava, soğuk havayla karşılaşır ve duman şeklinde buhar çıkar. Şimdi bu olayı bulutlara tatbik edelim: Nem yüklü bir sıcak hava kütlesi, soğuk hava kütlesi ile karşılaşıyor. Karşılaşır karşılaşmaz yoğunlaşıyor ve bulutları oluşturuyor. Bu bulutlar Kümülüs Bulutları ( Küme bulutları ) ‘dır. Kümülüs bulutları genelde karnıbahara benzer. Beyaz renkli, birbirlerinden ayrı büyük parçalı küme biçimindeki bulutlardır. Gündüzleri oluşur, geceleri dağılırlar. Bu bulutlar güzel havanın habercisidirler. 2-Isı Vermeden Soğuma İle Yoğunlaşma: Üst katmanlarda basınç düşüktür. Dolayısıyla hava yükseldikçe genleşir ve genleşme sonucu soğur. Hava soğurken içindeki su buharı da yoğunlaşır ve bulutları meydana getirir. Yoğunlaşmayı anlattıktan sonra yeniden bulut oluşumuna geri dönelim. Havada yoğunlaşan su buharı, havadaki toz parçacıklarının üzerinde su damlacıklarını oluşturur. Oluşan bu su damlacıkları da birleşerek bulutları meydana getiriyor. Su damlacıklarının yağmuru oluşturması için çok büyümesi gerekir. Çünkü bir yağmur damlası, bir bulut damlacığının birkaç bin defa büyüğüdür. Bulutun oluşmasına yardımcı olan su damlacıkları başlangıçta çok küçüktür. Bu nedenle üzerlerine gelen ışığı doğrudan yansıtırlar ve bulutlar pamuk gibi bembeyaz görünürler. Su damlacıklarının birleşerek büyüdüklerinden bahsetmiştik. Büyüyüp kalınlaştıkları için gelen ışığı daha az yansıtmaya başlarlar. Bu sebepten dolayı da özellikle yağmur bulutları gri veya siyaha yakın bir renk alırlar. Bazı bulutlar yağmur getirir, bazı bulutlar ise güzel hava. Değişik bulut türleri vardır. Bunlardan bazılarını kısa kısa inceleyelim. Belki bundan sonra sizlerde bulutlara bakarak havanın nasıl olacağı hakkında bir tahminde bulunabilirsiniz. SIRRÜS (SAÇAK BULUTLAR): Saçak veya kahkül’e benzeyen bir görüntüsü vardır. Bu bulutlar buz kristallerinden meydana gelmiştir. SIRROKÜMÜLÜS BULUTLARI ( YUMAK BULUTLAR ): Çizgi çizgi görünüşü vardır. Kıyıya vuran dalgaları andırırlar. Güzel hava habercisidir. SIRROSTATÜS BULUTLARI (TÜL BULUTLARI): Güneşin etrafını bir çember gibi çevirmiş sanılır ve bu çember yağmurun habercisidir. STRATÜS BULUTLARI (KATMAN BULUTLAR): Gri renkli ve gökyüzüne bir sis katmanı gibi yayılan bulutlardır. Sadece Çise meydana getirirler, yağmur yapmazlar. NIMBÜS (KARA BULUTLAR): Bütün bulutlardan daha karanlık bir görüntü oluştururlar. Devamlı yağmur getirirler. Bulutlar hakkında yeterli bilgiyi verdikten sonra asıl konumuz olan yağmurun nasıl oluştuğunu açıklamaya geçebiliriz. İŞTE YAĞMURUN OLUŞMASI! Yağmurun oluşmasında 2 işlem gerçekleşiyor. Yoğunlaşma ve buharlaşma. Güneş ışığının etkisi ile her gün yüz binlerce metreküp su buharlaşarak atmosfere doğru yükseliyor. Ve yükseldikçe soğumaya başlıyor. Öyle biran geliyor ki su buharı işinin çok düşük olduğu bir bölgeye geliyor. Soğuk hava katmanına rastlayan buhar tanecikleri havadaki toz parçacıklarına tutunarak su damlaları haline dönüşüyor. Bunlar birleşerek bulutları olusturuyor. Bu su damlacıklarının yeryüzüne düşmesi yani yağmur oluşturması için belirli bir büyüklüğe gelmesi gerekiyor. Bu da yüz binlerce su damlacığının birleşmesi anlamına geliyor. Yeterli büyüklüğe ulaşınca yerçekiminin etkisiyle yere düşmeye başlıyor. Bütün bu anlattığımız işlemler ise ortalama 8 gün sürüyor. Sizlere bir soru; yağan yagmurun süresi neye baglı? Bir bulutun yarısı yağmur olarak yağar bu da tahminen 30 dakika sürer. Ama bulutlar devamlı oluşursa yağmur günlerce yağar. Peki hava kapalı olduğu halde bazen yağmur yağmaz bunun sebebi ise; su damlalarının sıcak ve kuru bir hava katmanından geçiyor olmasıdır. Burada su damlaları yeniden buharlaşır ve yağmur oluşmaz. Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, sağanak yağmur yağarken ilk taneler her zaman daha iridir. Bunun sebebi de yağmur damlalarının yeryüzüne inerken soğuk ve nemli hava ile karşılaşmasıdır. Soğuk ve nemli katmandan geçen damlalar buharlaşmadan yeryüzüne inerler. Bu sırada hacim yönünden büyüdükleri gibi havanın nemini de aldıkları için daha da büyürler. Ve sağanak yağmurda ilk taneler daha büyük olur. Arkadan gelen damlalar ise nemi azalmış bir katmandan geçtikleri için ilk tanelerden daha küçüktür.Kaynakwh: Yağmurun yağması için su damlalarının belirli bir büyüklüğe gelmesi gerektiğin söylemiştik. Bu da damlaların birbiri ile birleşmesi ile olmaktadır. Bu birleşme 2 türlü olur. Çarpışma ile birleşme ve kristalleşme ile birleşme. 1-Çarpışma İle Birleşme: Buluttaki su tanecikleri rüzgarın etkisi ile bir oraya bir buraya itilirler. Birbirlerine çarptıkça birleşerek su damlacıklarını oluştururlar. Oluşan su damlacıkları da kümeleşerek su damlalarını meydana getirirler. Bu damlalar belirli bir ağırlığa ulaşınca havadan daha ağır hale gelerek yere yağmur olarak düşerler. 2-Kristallesme Yolu İle Birleşme: Hava sıcaklığı birdenbire düşerse su tanecikleri donarak buz kristallerini oluştururlar. Bu kristaller yere düşerken daha sıcak bir hava katmanının içinden geçer. Burada eriyip yeryüzüne yağmur olarak iner. |
Alıntı:
Dünya üzerinde yaşadığımız katman gibi tamamen katı Maddelerden oluşmamıştır.Dünya 5 katmandan oluşmuştur.Bunlar: 1.Atmosfer(Gaz katmanı) 2.Hidrosfer(su katmanı) 3.Litosfer(Yer kabuğu) 4.Pirosfer(Magma katmanı) 5.Barisfer(Çekirdek katmanı) 2- Harita, yeryüzünün veya bir parçasının matematiksel formüllerden yararlanılarak belirli oranlarda küçültülüp simge, renk ve bazı özel işaretlerle bir düzlem üzerine çizilmiş taslağıdır. Haritanın temel işlevi, bölgenin topografyası ya da ilişkili diğer konularda, jeolojisi, jeomorfolojisi, iklimi, trafiği, yeraltı kaynakları, değişik bakış açılarından ekonomisi vb. hakkında bilgi vermektir. Bu haliyle harita, insandan (haritayı üreten kartograf) insana (harita kullanıcısı) mekânsal referanslı bilgi aktaran, genel olarak basılı bir iletişim aracıdır. Harita, Uluslararası Kartograya Birliği tarafından son olarak 1991 yılında tanımlanmıştır. Haritaların, ülkenin değişik amaçlı kalkınmasında ve taşınmaz mal hukukunda kullanılmak üzere üretilmesi genellikle devletin temel görevlerinden biridir. Bu nedenle ülkemizde de büyük ölçekli topografik içerikli haritalar devlet eliyle üretilir, ya da ihale yoluyla özel firmaların üretmesi sağlanır. 1: 5.000 ölçeğine kadar taşınmaz mal hukukunda hizmet verecek haritalar orijinal yer ölçümleri ya da fotogrametrik yöntemlerle Başbakanlığa bağlı "Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü" sorumluluğunda üretilir ve güncellenir. Belediye hizmeti verilen yerleşim merkezlerinde özellikle teknik alt yapı tesislerinin projelendirilmesinde kullanılan haritalar ise yerel yönetimler tarafından, yine özel firmalara ihale yöntemiyle ürettirilir. 3- Bir nesne ya da yerin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimdeki kuş bakışı görünüşünün kağıt üzerine ölçüsüz çizimidir. bir adresi tarif etmek için çizilen kroki, adresi bulmayı kolaylaştıran basit bir çizimdir. kroki çizimlerinde önemli yollar, cadde ve sokaklar gösterilir 4- harita ve kıroki arasındaki fark özet içindir. 5- HARİTAYI OLUŞTURAN UNSURLAR: Bir çizimin harita olabilmesi için aşağıdaki unsurları bulundurması gerekir. 1.Kuşbakışı Görünüm 2. Ölçek 3. Koordinat Sistemi ( Ya da Yön işareti ) 4. Lejand ( İşaretler Kutusu ) 5. Kullanım amacına uygun bir Başlık 6- Harita türleri; Harita yaşamın her alanında yardımcı araçlar olarak kullanılır. Bir kentin imar planının çıkarılması, karayolu, demiryolu ya da köprü yapımı için en uygun yerin belirlenmesi, arkeoloji, coğrafya gibi birçok alanda araştırma yapılması sırasında haritalardan yararlanılır. Haritalar konularına ve ölçeklerine göre ikiye ayrılır. Konularına Göre Haritalar Konularına göre haritalar, kullanım amaçlarına göre genel haritalar ve özel haritalar olarak ikiye ayrılır. Genel Haritalar Toplumun geniş kesimi tarafından kullanılabilen haritalardır. - Topoğrafya Haritaları İzohips (eş yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır. Araziyi ölçekleri oranında ayrıntıları ile gösterirler. Ölçekleri 1 / 20.000 ile 1 / 500.000 arasında değişir. 1 / 20.000′den büyük ölçekli olanlar kadastro işlerinde ve askeri amaçlarla kullanılır. Bu haritalardan ölçek, uzunluk alan ve eğim hesaplamada yararlanılır. - Fiziki Haritalar Fiziki haritalar, yeryüzünün kabartı ve çukurluklarını gösteren orta ya da büyük ölçekli haritalardır. Fiziki haritalar hazırlanırken eş yükselti ve eş derinlik eğrileri geniş aralıklarla geçirilir. Bu aralıklar çeşitli renklerle boyanır. Yükseltiler genellikle yeşil, sarı ve kahverenginin çeşitli tonları ile, derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir. - Siyasi ve İdari Haritalar Yeryüzünde veya bir kıtada bulunan ülkeleri, bir ülkenin idari bölünüşünü, yerleşim merkezlerini gösteren haritalardır. Bu haritalardan uzunluk ve alan bulmada yararlanılır. Ancak yer şekilleri hakkında bilgi edinilemez. - Duvar ve Atlas Haritaları Eğitim ve öğretim amacına yönelik haritalardır. Ölçekleri 1 / 1.100.000′dan daha küçüktür. Dünya’nın tümünü, kıtaları veya ülkeleri gösterirler. Özel Haritalar Belirli bir konu için hazırlanmış haritalardır. Bu haritalardan bazıları şunlardır: - Araziden Yararlanma Haritaları Bir bölgede arazinin nasıl kullanıldığını gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla ekili-dikili alanların, çayır ve mera alanlarının, orman alanlarının, bölünüşü ile kayalık, bataklık gibi kullanılmayan alanlar hakkında bilgi edinilir. Tarımın türü ve tarım ürünleri de bu haritalarda gösterilir. - Ekonomi Haritaları Dünya’nın bütününün ya da bir bölümünün ekonomik özelliklerini gösteren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla endüstri kuruluşlarının türü, sayısı, dağılışı, çalışanların sayısı hakkında bilgi edinilir. - Hidrografya Haritaları Bir bölgenin su potansiyeli (akarsular, göller, yeraltı suları, kaynaklar) hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla akarsuların drenaj tipi, akım miktarı, kanallar, göl sularının özellikleri, yeraltı sularının türü, kaynakların türü sayısı ve verimlilik derecesi hakkında bilgi edinilir. - İzoterm Haritaları Bir bölgede, eş sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye izoterm denir. İzotermler yardımıyla çizilen izoterm haritalarından, bir bölgedeki sıcaklık dağılışı hakkında bilgi edinilir. Sıcaklık dağılışını daha iyi gösterebilmek için, bu haritalar sıcaklık basamaklarına uygun olarak renklendirilir. Sıcak yerler için kırmızının tonları soğuk yerler için mavinin tonları kullanılır. - Jeomorfoloji Haritaları Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti konileri, sekiler, ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir. - Nüfus Haritaları Dünya’nın bütününde ya da bir bölümündeki nüfusun dağılışı ve özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda nüfus dağılışı noktalama ile gösterilir. Nüfus yoğunluğu haritaları ise renklendirilir. - Toprak Haritaları Bir bölgenin toprak özellikleri ve dağılışları hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalardan, yetiştirilecek ürünlerin belirlenmesi, buna bağlı olarak topraklardan daha iyi verim alınabilmesi gibi bir çok konuda yararlanılır. Ölçeklerine Göre Haritalar - Büyük Ölçekli Haritalar Ölçekleri 1 / 200.000′e kadar olan bu haritalarda : Küçültme oranı azdır. Ayrıntı fazladır. Birim düzlemde gösterilen gerçek alan küçüktür. Eşyükselti eğrileri arasındaki yükselti farkı azdır. Planlar ve topoğrafya haritaları bu gruba girer. - Orta Ölçekli Haritalar Ölçekleri 1 / 200.000 ile 1 / 1.000.000 arasında olan haritalardır. Ayrıntılar, büyük ölçekli haritalar göre daha azdır. - Küçük Ölçekli Haritalar Ölçekleri 1 / 1.000.000′dan daha küçük olan haritalarda; Ayrıntı en azdır. Küçültme oranı en fazladır. Birim düzlemde gösterilen gerçek alan büyüktür. Eşyükselti eğrileri arasındaki farkı fazladır. Duvar ve atlas haritaları bu gruba girer. |
Alıntı:
Güneş ışınlarının geliş açısı gün içinde belli saatlere göre değişiyordur ;Sabah ve akşam saatlerinde ışınlar daha yatık bir şekilde yeryüzüne ulaşır Bu nedenle atmosferde tutulma oranı fazla olduğundan,yani atmosferde yeryüzüne ulaşırken ışınların alacakları yol uzadığından sıcaklık bu saatlerde az olur Öğlen vakitlerinde(12:00) ise güneş ışınları daha dik açıyla yeryüzüne ulaşır(atmosferde ışınların aldığı yol kısalıyordur) sıcaklık bu saatlerde daha fazla olmuş olur Bu nedenle;
|
Saat: 17:00 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık