MsXLabs

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Uzay Bilimleri (https://www.msxlabs.org/forum/uzay-bilimleri/)
-   -   Ay (Dünya'nın Uydusu) (https://www.msxlabs.org/forum/uzay-bilimleri/42863-ay-dunyanin-uydusu.html)

Safi 11 Ağustos 2007 13:05

Ay (Dünya'nın Uydusu)
 
3 ek

AY


Ekvator Çapı: 3476 km
Kütle: 7,349x1022kg= 0,0123 Dünya Kütlesi
Alıntıdaki Ek 46303

Ortalama Yoğunluk: 3344 kg/m3
Kurtulma Hızı: 2,4 km/sn
Albedo: 0,11
Yörünge Basıklığı: 0,0549
Yörünge Eğimi: 5,15
Ekvatorun Yörüngeye Eğimi: 6,68°
Yer'e Uzaklık Ortalama: 384. 400 km
En Yakın Uzaklık: 363.300 km
En Uzak Uzaklık: 405.500 km
Ortalama Yörünge Hızı: 1,022 km/s
En Yüksek Yörünge Hızı: 1,082 km/s
En Düşük Yörünge Hızı: 0,968 km/s

DÜNYA'NIN UYDUSU AY


Dünya'nın tek doğal uydusu Ay, uzaydaki en yakın komşumuzdur ve Güneş'ten sonra en parlak cisimdir. Gökyüzündeki göz alıcı görünümüyle, yüzyıllar boyunca insanları etkilemiştir. Bunun yanı sıra, Ay'ın evrelerinin düzenli olarak birbirini izlemesi, Ay, hafta ve yıl zaman ölçüsüne kaynak teşkil etmiştir. Yakınlığı nedeniyle gözlenmesi kolay olan Ay, binlerce yıldan beri çeşitli araştırmalara konu olmuştur.

Ay, büyüklüğüne ve yapısına dayanarak; Mars, Merkür, Venüs ve Dünya gibi kaya yapılı gezegenler olarak da sınıflandırılmaktadır. Pluto-Charon gibi Ay-Dünya sistemi de, bazı gökbilimcilerce bir gezegen çifti olarak kabul edilmektedir. İnsanlık Ay'a ayak bastığında, Ay'ın tüm sırlarının çözüldüğü sanılmıştı. Bu büyük bir yanılgıydı. Çünkü Ay, bugün bile gizemlerle doludur.

Ay'a ilk kez Sovyet uzay aracı Luna 2, 1959'da inmişti. Ay, halen insanların ziyaret edebildiği tek uzay cismidir. Ay'a ilk insanlı iniş, 20 temmuz 1969'da ve sonuncusu da 1972 aralığında gerçekleşmiştir. Ay, yüzeyinden örnekler toplanarak Dünya'ya getirilen tek cisim olma özelliğini halen korumaktadır.

1994 yazında, Clementine ve 1999'da da Ay Kaşifi uzay araçları aracılığıyla, Ay'ın son derece detaylı haritaları elde edilmiştir. Avrupa Uzay Ajansı tarafından, 2003'te gönderilen ve 2004'den 2006'ya kadar, Ay'ın yörüngesinde bulunan SMART-1 uzay aracı, Ay'ın nasıl oluştuğu sorusuna cevap aramıştır.

Alıntıdaki Ek 46302

"DÜNYA-AY SİSTEMİ" VE DÜNYA'YA ETKİLERİ


Merkür gezegeni büyüklüğündeki Ay'ın, Dünya'nın dörtte biri kadar bir yarıçapı, sekizde biri kadar kütlesi ve altıda biri kadar, kütle çekim kuvveti vardır. Dünya'ya olan uzaklığı, yörünge hareketi boyunca farklılık göstermektedir. En yakındayken; 345,400 km, en uzaktayken; 406,700 km dir. Dünya çevresinde, az miktarda eliptik olan yörüngesini; 27 gün, 7 saat ve 43 dakikada tamamlamaktadır.

Yıldız hareketlerine göre, ortalama Güneş zamanı cinsinden hesaplanan bu süreye, bir yıldız ayı adı verilir. Ay'ın, hafifçe eğimli olan kendi ekseni çevresinde, dönüş süresi de, bir yıldız ayına eşittir.

Ay'ın, Dünya'dan gözlemlenen bir Ay fazına tekrar dönebilmesi için, 360 dereceden biraz daha fazla yol alması gerekmektedir. Dolayısıyla, bir "Ay ayı" yaklaşık,"29,53 gün"dür.

Ay, bu süreyi tamamlarken; bir yörünge izler. Bu yörünge, adeta kurumuş hurma dalı eğrisinin, eğriliğine benzer. Yani Ay'ın, bu halden hale girerken izlediği; 29,5 günlük yörüngesi, Dünya yörüngesini keser ve hurma dalı gibi kavis çizer.

BAKINIZ
Ay Tutulması
Ay'ın Evreleri


Safi 28 Mart 2016 04:32

1 ek
AY'IN OLUŞUMU İLE İLGİLİ "KURAMLAR"
Alıntıdaki Ek 46304

Ay'ın nasıl oluştuğu ve Dünya çevresine nasıl yerleştiği konusunda, çeşitli kuramlar bulunmaktadır. Ancak bu konu, hala tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır.

1) Yakalanma Kuramı:
Ay, Güneş sisteminin başka bir yerinde oluştu. Daha sonra, Dünya'nın kütle çekimine kapılarak; onun çevresinde bir yörüngede dönmeye başladı. Ancak bu kuramın, Dünya-Ay sisteminin dinamiği ve kimyasal bileşimi konusunda sorunları vardır.

2) Birlikte Yoğunlaşma Kuramı:
Bu yoruma göre, Güneş sistemini oluşturan bulutsudan uzay çevresine aktarılan maddenin yoğunlaşmasıyla oluştu. Yani Dünya ve Ay, birbirlerinden bağımsız olarak; hemen hemen aynı anda ve Güneş'ten aynı uzaklıkta; yoğunlaşarak, birlikte oluştular. Dünya ve Ay'ı bir çift gezegen gibi gören bu kuramın problemi, bu iki gök cisminin kimyasal bileşimlerinin farklı olmasıdır.

3) Bölünme Kuramı:
Güneş sisteminin ilk evrelerinde Dünya çok hızlı dönüyordu. Dünya manto tabakasından fırlayıp, kopan bir parça Ay'ı oluşturdu. Bu kuram, Ay'ın, Yer mantosuna benzemesini açıklamaktadır. Ay'ın, Dünya'dan koptuğu yerkabuğunda büyük bir çukur olması gerekir diyen W. H. Pickering, Ay'ın, Dünya'da bıraktığı bu büyük yaranın, Pasifik okyanusu tarafından doldurulduğunu iddia etmiştir. Ancak yapılan enerji ve momentum korunumu hesapları, Ay'ın bulunduğu yerde olmaması gerektiğini göstermektir.

4) Çarpışan Küçük Gökcisimleri Kuramı:
Güneş sisteminde, ilk başlarda Dünya ve Güneş'in çevresindeki yörüngelerde hareket eden gezegenimsi asteroitlerin, çarpışarak parçalanmaları sonucunda Ay oluştu. Bu kuramla ilgili bu güne kadar hiç bir ipucu bulunabilmiş değildir.

5) Büyük Darbe Kuramı:
Dünya henüz çok gençken, Mars büyüklüğünde bir gök cismi Dünya'ya çarpar. Bu sırada Dünya ile çarpan cismin çekirdekleri birleşir. Çarpmanın neden olduğu dev darbe sonucunda, Dünya'nın manto tabakasından ve çarpan cisimden etrafa fırlayan parçalar, Dünya çevresindeki bir yörünge boyunca dönen bir halka oluşturur.

Zamanla, bu halkayı oluşturan yerkabuğu parçaları, en büyük olanının üzerine yapışıp-kaynaşmak suretiyle Ay'ı oluşturur. Buna ek olarak, çarpışma büyük miktarda gaz, özellikle de oksijen yayılmasına neden olur. Ay, Dünya'ya, şimdikinden 20 kat daha yakınken, yavaş yavaş şimdi bulunduğu yörüngeye kayar.

Bilim dünyasında en çok kabul gören, bu sonuncu kuramdır. İlk kez 1975'te Amerikalı araştırmacıların Ay toprağı üzerindeki ilk incelemelerini tamamlamalarından sonra açıklanmıştır. Özellikle Dünya'da çok yüksek oranda demir bulunmasına karşın, Ay'da bu oranın çok az olduğu ortaya çıkmıştır.

kaynak: Bilim ve Teknik


Safi 28 Mart 2016 05:04

3 ek
Alıntıdaki Ek 46305Alıntıdaki Ek 46306

AY'IN İÇ YAPISI

Ay yüzeyindeki toprak tabakası, küçük çarpmaların etkisi ile; pudraya benzeyen ve regolit adı verilen bir tabakaya dönüşmüş bulunuyor. Bu tabaka, denizlerde 4-5 m, yüksek bölgelerin altında ise, 9 m derine kadar inmektedir.

Ay yüzeyinin altında, 50-75 km kalınlığında homojen katı bir kabuk, onun altında 800 km aşağıya kadar giden bir manto(litosfer) ve daha sonra Ay merkezinin yarısına kadar inen bir ara tabaka; astenosfer katmanları yer alır. Merkezindeyse, büyük ölçüde erimiş demirden oluşan küçük bir çekirdek olduğu düşünülmektedir. Sınırlı sayıda sismik veriden çıkan sonuç, dış çekirdeğin erimiş olabileceğidir.

Ay'ın çekirdeğinin yarıçapının, 350 km veya daha az olduğu yönünde, deliller bulunmaktadır. Ay’ın çekirdeği, büyüklüğünün % 20 si kadarken; diğer karasal gezegenlerde bu oran, % 50 civarındadır.

AY'IN "MANYETİK ALANI"
Ay'da genel bir manyetik alanın varlığı tespit edilememiştir. Ancak bazı bölgelerde, mıknatıslanmış maddelere rastlanmıştır. Bu durumda Ay'da geçmişte genel bir manyetik alanın bulunduğu; ancak bunun zaman içinde yok olduğu anlaşılmaktadır.
Alıntıdaki Ek 46307


Dünya'da olduğu gibi, Ay yüzeyinde de en bol bulunan element, oksijendir. Tabii, oksitler biçiminde her yerde çokça sillikatlar bulunmaktadır.

Ay denizlerinin yüzeyleri yalnızca pyroxen değil, magnezyum, demir ve titanyum elementleri bakımından da zengindir. Yüksek karalardaki kayalarsa, kalsiyum ve aluminyum bakımından zengindir. Toprakta sülfür, fosfor, karbon, hidrojen, nitrojen, helyum ve neon olduğuna dair izler bulunmaktadır.


Safi 28 Mart 2016 05:23

5 ek
Alıntıdaki Ek 46308
AY'IN YÜZEY ŞEKLİ

Ay yüzeyi, yüzey şekilleri bakımından iki ana sınıfta toplanır: Yoğun bir şekilde kraterlerle kaplı; eski yüksek bölgeler ve nispeten düz-daha genç denizler(maria) dediğimiz bölgeler. Ay yüzeyinin % 16'sını oluşturan bu kuru denizlerin içleri, daha sonradan magma ile dolmuş çok büyük kraterlerdir. Ay yüzeyinde daha koyu olarak gözüken ve çoğunluğu Ay'ın ön yüzünde bulunan bu düzlükler, çok eskiden beri deniz olarak adlandırılır. Yüzeyin büyük bölümü, regolit adı verilen meteor çarpmaları sonu oluşmuş; toz, taş ve kayalarla kaplıdır.

Ay'ın yüzey özellikleri, basit bir dürbün ya da bir teleskop yardımıyla açıkça görülebilir. Özellikle ilk ve son dördün evrelerinde, yani Güneş ışınları yüzeyde gölgeler oluşturduğunda, Ay yüzeyi daha açık olarak görülebilir.
Alıntıdaki Ek 46309Alıntıdaki Ek 46310

AY'IN KABUK TABAKASI VE YAPISI

Ay'dan Apollo ve Luna uzay programlarıyla, Dünya'ya 382 kg kaya örneği getirilmiştir. 20 seneden beri hala incelenmekte olan bu örneklerden; Ay'ın yapısı ve geçmişi hakkındaki bilgilerimiz, bu yolla elde edilmiştir. Örneklerin büyük çoğunluğunun; 4,6 ila 3 milyar yaşında olduğu anlaşılmıştır. Oysa Dünya'da, 3 milyardan daha yaşlı örnekler bulmak hayli zordur.

Apollo ve Luna seferleriyle Dünya'ya getirilen örneklerden; Ay'ın yüksek bölgelerinin, alüminyum bakımından zengin, buna karşlılık demir ve magnezyum bakımından fakir olduğu anlaşılmıştır. Yeni veriler de, bu tabloyu büyük ölçüde doğrulamaktadır. Demir bakımından son derece fakir olan yüksek bölgelerin, anortozit denen alüminyumca zengin olan özel bir kaya türünden oluştuğu düşünülmektedir.
Alıntıdaki Ek 46312


Anortozit, ergimiş durumdaki kayanın, ağır ağır kristalleşmesi, bu sayede de alüminyum içeren düşük yoğunluktaki minerallerin magma kütlesi içinde yükselerek, en üste çıkmaya olanak bulmaları sonucunda oluşan bir kaya türüdür. Yüksek bölgelerdeki anortozit bolluğu da, Ay'ın en dış katmanlarının bir zamanlar neredeyse tümüyle bir magma okyanusunun altında kaldığı yolundaki görüşleri doğrular niteliktedir. Anortozit örneklerinin izotop yapısı da, magma okyanusunun, Ay'ın tarihinin görece erken evrelerinde oluştuğunu gösteriyor. Böyle bir okyanus için gerekli ısının, Ay'ı oluşturan kütlenin çok hızlı bir biçimde bir araya toplanması sonucu ortaya çıkabileceği düşünülüyor. Bu da, Dünya'ya çok büyük bir asteroidin çarpmasıyla uzaya fırlayan kayalardan Ay'ın oluştuğunu öngören modelleri doğrular niteliktedir.

AY'DA SU VARDIR
Clementine uzay aracının bulguları, Ay'ın güney kutbundaki Güneş görmeyen bazı derin kraterler içinde, su buzu bulunduğunu göstermiştir. Çok yakın zamanda, Lunar Prospector uzay aracı da bunu, hem güney hem de kuzey kutbu için doğrulamıştır.
Alıntıdaki Ek 46311

Ay yüzeyi devamlı Güneş rüzgarına maruz kalır ve bu rüzgardan gelen; hidrojen, helyum ve helyum-3 izotopu tuzaklanır. Ay kutuplarının, hidrojen bakımından zengin olması, tuzaklanmış bir su buzu şeklinde yorumlanabilir. Helyum-3 izotopu, düşlenen enerji reaktörlerinde kullanmak için füzyon fizikçilerinin aradığı maddedir. Ay, gelecekte bir madencilik ve üretim üssü olarak da düşünülmektedir.

kaynak:Bilim ve Teknik


Safi 28 Mart 2016 05:34

2 ek
Alıntıdaki Ek 46313
AY'IN PARLAKLIĞI VE EVRELERİ
Ayın Görünüş Şekilleri
Ay, Güneş'ten aldığı ışınları, yansıtmaktadır ve böylece Güneş ışınlarıyla aydınlanan kısmı, her gece farklı açılardan görülür. Bunlar yeniay, ilk dördün, dolunay ve sondördün adları ile anılırlar. Bu evreler(haller), yaklaşık bir haftalık aralarla, birbirlerini izlerler.

YENİAY
Bu evrede, uydumuz olan Ay, gerçekte görünmez gibidir. Çünkü Güneş, Ay'ın, bize görünmeyen kısmını aydınlatır. Ayrıca bu evrede, Ay'ın uzanım açısı, sıfır olduğundan; Ay, Güneş ile beraber hareket eder. Yani Güneş'le doğar, Güneş'le batar. Gün geçtikçe uzanım açısı artacağından, Ay, Güneş'e göre daha geride kalacak ve yavaş yavaş görülmeye başlayacaktır.

İLKDÖRDÜN VE SONDÖRDÜN
Bu evrelerde ise aydınlanmış kısım ile karanlıkta kalan kısım, tam bir dik açı oluşturur. Böylece Dünya'dan, aslında aydınlanmış olan Ay yüzeyinin yarısı görülür. İlk dördün evresinde, Ay'ın uzanım açısı, 90 derece, sondördün evresinde ise 270 derecedir.
Alıntıdaki Ek 46314


DOLUNAY
Bu evrede Ay yörüngesi ile Güneş tam karşı karşıyadır. Bu durumda Ay, gün doğumundan gün batımına kadar, tam bir yuvarlak şekil ile bütün bir gece gökyüzünde görülür. Ay'ın her dört evrelik çevrimi, "29,5 gün"de tamamlanır ve bu periyoda kavuşum ayı adı verilir.



Safi 28 Mart 2016 05:54

Ay Tutulması
Ay tutulması, Güneş ile Ay arasına giren Dünya’nın gölgesi içinde Ay’ın gözden kaybolmasıdır. Ancak tam tutulma olayında bile Ay tamamıyla kararmaz, hafif kırmızımtırak bir ışıkla aydınlanır. Güneş tutulmaları Ay tutulmalarından üç kat daha sık tekrarlanır. Fakat Ay tutulmaları bir yarımkürenin bütün noktalarından aynı anda gözlemlenebildiği halde, Güneş tutulmaları yerkürenin ancak bazı yerlerinden görülebilir.

DEVAMI Ay Tutulmasi


Safi 29 Mart 2016 19:14

1 ek

Ay'ın hareketleri

Ay astroloji'de duyguları sembolize eder. Büyüyen, küçülen ve ortadan kaybolup yeniden beliren ay gibi duygularımızda her zaman değişkendir. Ay dişi özellikler gösterir. Besleyici, koruyucu ve büyütücü etkisiyle anneyi temsil eder.
Küçük nurlu diye de adlandırılan Ay, duyular yoluyla hissedilen olayların yanı sıra fizik alemde de etkileriyle bilinir.
Denizin med-cezir hareketi ayın hareketleriyle bağlantılıdır. Canlılardaki kanın artışı ve azalması yönünde etkisi vardır. Ayın doğuşundan dolunaya kadar geçen sürede kanın kabarmasıyla bedenler güçlenirken; dolunaydan sonraki süreçte bu hareket tersine döndüğünden kuvvet azalır. Yine ayın hareketlerinin, beyin dokuları üzerindeki etkileri de bilinmektedir. Ayın yükseliş döneminde dikilen ağaçlar daha fazla uzar ve gelişirken ayın alçalması zamanında dikilenler zayıf olur yada kurur. Meyvelerin, çiçeklerin, otları ayın yükseliş dönemlerinde daha fazla büyüdükleri de bilinir.
Ay bir ayna gibi bize bizi gösterir. Ayın yansıtma özelliği, güneşin ışığını bize yansıtmasına da neden olur ve gökyüzündeki değişik ışıklı halleri ortaya çıkar. Şimdi isterseniz ayın yaklaşık 28 gün süren zodyak yolculuğuna bakalım.
Alıntıdaki Ek 46424

Yeni ay ayın güneşle aynı burçta olduğunda başlar. Yani ay güneşle dünya arasına girmiştir. Böylece güneşin ışığını yansıttığı aydınlık bölümü göremeyiz. Karanlık yüzü bize dönüktür. Ancak ay bir gün ve gecede yaklaşık 12 derece kadar ilerlediğinden bu kavuşumdan bir gün sonra ayın ışık alan yüzünden bir miktar bize görünür. İşte Hilal budur.
Böylece her gün 12-13 derece güneşten uzaklaştıkça aydınlık tarafının bize eğimi artar. Güneşten uzaklaşması üç burcu aldığında (90 derece) ışıklı yüzünün yarısını görürüz. İşte bu ilk dördündür.
Bundan sonra güneşten uzaklaşması altı burcu aldığında (180 derece) aydınlık yüzü tamamen görünür. İşte bu dolunay'dır. Artık güneşin tam karşısındadır.
Bundan sonra ay güneşin karşısından ayrılıp gün gün yeniden güneşe yaklaşmaya başlar. Böylece karanlık tarafı batı tarafından bize görünmeye başlar. Dolunaydan itibaren üç burç sonra karanlık tarafla aydınlık taraf eşitlenir. İşte bu son dördündür.
Son dördünden itibaren güneşe yaklaştıkça ışığı giderek azalır. Taki güneşle bu kez diğer burçta birleşinceye kadar...
Ay 28 günlük yolculukla yaklaşık 2,5 günde bir burç değiştirerek zodyaktaki dönüşünü tamamlar. Yeni ayla başlayan her süreç Zodyak çemberindeki burçlarla ilişkilendirilmiştir.


Safi 29 Mart 2016 19:14

1 ek
Alıntıdaki Ek 46501
AY VE AYIN HAREKETLERİ
1) AY'IN KENDİ EKSENİ ETRAFINDAKİ DÖNÜŞÜ:
Kendi ekseni etrafındaki hareketi güneş günüyle 29,5 günde tamamlar) Yani Ay'ın kendi ekseni etrafındaki hareketi çok yavaştır.

2) AY'IN DÜNYA ETRAFINDAKİ DÖNÜŞÜ :
Dünya etrafındaki hareketi (Bunu da aynı sürede yani 29.5 günde tamamlar)
Bu nedenledir ki;
* Dünya'dan bakıldığında Ay'ın hep aynı yüzü görülür.
* Ay'da yaklaşık 15 gün gündüz, 15 gün gece yaşanır.
Gece-gündüz süreleri arasmdaki farkm fazla olması ve atmosferinin olmaması günlük sıcaklık farkmm çok fazla olmasmda etkili olmuştur, Bu da Ay'da şiddetli mekanik çözülmelerin görülmesinde etkili olmuştur.

3) AY'IN GÜNEŞ ETRAFINDAKİ DÖNÜŞÜ :
Dünya ile birlikte Güneş etrafındaki hareketi: Bunu da 365 gün 6 saatte tamamlar.

Özellikleri:
1. Ay’da hava ve su olmadığı için canlılar yaşayamaz.
2. Atmosfer olmadığı için meteorolojik olaylar görülmez. Bu yüzden dış kuvvetlerin şekillendirici etkisi yoktur.
3. Ay iç ısısını kaybetmiştir. Dolayısıyla iç kuvvetler de etkili değildir.
4. Gece gündüz arasındaki sıcaklık farkı çok yüksektir. Çünkü hem atmosferi yoktur, hem de gece gündüz süresi çok uzundur.
5. Ay kendi ekseni etrafında, Dünya etrafında ve Dünya ile birlikte Güneş etrafında döner.
6. Ay kendi ve Dünya etrafındaki dönüşünü aynı sürede, yani 28 gün 13 saatte tamamlar. Bu nedenle Dünya’dan hep aynı yüzü görülür.
7. Ay’da gece ve gündüzler 15’er gündür.
8. Dünya üzerinde bir noktanın Güneş’i ikinci kez görmesi için aradan 24 saat geçmelidir. Buna “Güneş Günü” denir.
Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönüşü sırasında bir meridyenin yeniden ayın doğrultusuna gelebilmesi için gereken süre 24 saat 50 dakikadır. Buna “Ay Günü” denir. Bu yüzden bir Güneş yılı 365 gün 6 saat, Ay yılı ise 354 gündür.
9. Ay’ın Dünya’nın etrafında dönmesi sonucunda bazen Ay, Güneş ile Dünya arasına girer ve buna “Güneş Tutulması” denir. Bazen de Dünya, Güneş ile Ay arasına girer. Buna da “Ay Tutulması” denir.
10. Ay, yörüngesi üzerinde Dünya’ya en yakın olduğu zaman, Ay’ın ve Güneş’in çekim gücüne bağlı olarak okyanuslarda su seviyesi yükselmekte, diğer zamanlarda ise normale dönmektedir. Buna “Med-Cezir (Gel-Git)” denir ve bu yükselme – alçalma her gün 50 dakika gecikme ile olur. Çünkü Ay günü, Güneş gününden 50 dakika fazladır.
11. Ay’daki yer çekimi Dünya’dakinin 1/6’sı kadardır.


nötrino 11 Aralık 2016 23:29

1 ek

On Yıl Öncesi Ay Görüntüsü!


Söz konusu görselde yer alan Ay üzerindeki tuhaf kıvrımlı kanal dikkat çeken oluşumlardan biridir. Hadley Rille olarak bilinen oluşum ilk kez 18. Yüzyıl İngiliz matematikçi ve mucit John Hadley tarafından görülmüştür. Hadley 1721’de Londra’daki Royal Society’e küresel aynadan yaptığı bir teleskop sundu. Teleskop öncekilerde ortaya çıkan görüntü sapmalarını önleyen parabolik yüzey şeklinde yapılmıştı.
Alıntıdaki Ek 60034

Hadley Rille adı verilen oluşumun tahminen 3 milyar yıl önce lav akışı nedeniyle oyularak oluştuğu düşünülmektedir. Kanal 1500 m genişliğinde olup yer yer 300 m’den daha fazla derinleşmektedir. Toplam uzunluğu 120 km’yi bulmaktadır. Apollo astronotları tarafından Rille duvarlarındaki katmanlar fotoğraflandı. Burada pek çok volkanik patlamaların ardından yeni bir katman oluştuğu görüldü. Son oluşan patlama ise kıvrılıp giden kanalın oluşmasını sağladı. Yine de gezegen bilimciler bölgedeki sürecin ayrıntılarını tam olarak bilmiyor.

Bu görsel Ay keşfi için 2004-2006 arasında çalışan ve küçük bir kamerası olan ESA’nın SMART-1 uydusu tarafından çekilmiştir. SMART-1, ESA’nın Ay’daki ilk göreviydi. Araç, Eylül 2006’da kontrollü şekilde Ay yüzeyine çarptırılmıştı. SMART-1, Ay yüzeyine oldukça yakın yörüngede uçmuş ve 2000’den fazla tur atmıştı. 2000 km yüksekten alınan görüntü yaklaşık 100 km genişliğe sahip alanı göstermektedir. Hadley Rille 25° K / 3° D koordinatlarında yer almaktadır.

Kaynak: ESA / Görsel Telif Hakkı: ESA/Space-X, Space Exploration Institute (25 Temmuz 2016)


nötrino 12 Ocak 2017 13:40

1 ek

Ay'ın Oluşumuna Dair Yeni Teori!


Bilim adamları, Ay'ın büyük bir tek çarpışma sonucu oluştuğuna dair geleneksel açıklamaya karşı zaman içinde çoklu çarpışmalar sonucu oluştuğunu iddia ediyor. Dünya'nın uydusu Ay'ın oluşumunu açıklayan tek büyük çarpışma teorisinin aksine çok sayıda küçük çarpışmalar sonucunda meydana gelen küçük uyduların birleşmesiyle oluştuğuna ilişkin yeni bir teori ortaya atıldı.

Alıntıdaki Ek 61245
Technion Üniversitesi'nden Profesör Hagai Perets ve Weizmann Enstitüsü'nden Profesörler Raluca Rufo ve Oded Aharonson, yaptıkları ortak çalışmada, 4,5 milyar yıldır Dünya'nın etrafında dönen Ay'ın, Dünya'nın oluşum aşamasında gezegene çarpan küçük gök cisimlerinin yeryüzünden kopardığı parçaların birleşmesiyle oluştuğunu ileri sürdü.

Bugüne dek Ay'ın Dünya ile Mars büyüklüğünde bir gezegenin çarpışması sonucunda tek seferde oluştuğu kabul ediliyordu. Ancak böyle bir çarpışmada Ay'ın maddi yapısının ancak beşte birinin Dünya'ya benzeyeceği, geri kalanının ise diğer gök cisminin yapısını yansıtması gerektiğine dikkati çeken bilim adamları, Ay'ın oluşumunu açıklamak üzere yeni bir teori arayışına girdi.

Ay'ın tek bir büyük çarpışma yerine çok sayıda küçük çarpışmalar sonucu oluştuğu hipotezi üzerinde çalışan bilim adamları, Dünya'nın erken oluşum evresinde karşılaşmış olabileceği 800 ayrı çarpışma simülasyonu tasarladı. Çarpışmaların her birinin Dünya'dan kopardığı parçalarla birer mini uydu oluşturduğu ve bu gök cisimlerinin birbirleriyle çarpışarak veya çakışan yörüngeler içinde birleşerek Ay'ı meydana getirdiği ileri sürüldü.

Çoklu çarpışma hipotezinin, Ay'ın oluşumunu büyük çarpışma hipotezinden daha "doğal" biçimde açıkladığını ifade eden araştırmanın başyazarı Prof. Rufo, "Güneş Sisteminin oluşumunun erken safhalarında, gök cisimleri arasında çarpışmalar sık görülüyordu. Bu tarz çarpışmaların Dünya yörüngesinde birden fazla uydu oluşturmuş olması muhtemel. Ardından bu küçük uyduların yörüngelerinin çakışması, çarpışması ve birleşmeleriyle Ay'ın günümüzdeki halini meydana getirdiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Büyük çarpıma teorisi ilk kez 1970'lerin ortasında ortaya atılmış, ardından Ay'ın oluşumunu birden fazla çarpışmayla açıklama yönündeki ilk çabalar 1980'li yıllarda ortaya çıkmıştı.

Kaynak: Nature Geoscience / AA (10 Ocak 2017)


nötrino 13 Ocak 2017 14:28

1 ek

Ay, Sanılandan Daha Yaşlı Çıktı!


Alıntıdaki Ek 61293
Dünya'nın uydusu Ay'ın çok daha yaşlı olduğu ve yaklaşık 4,51 milyar yıl önce oluştuğu belirlendi. Los Angeles'taki California Üniversitesi (UCLA) araştırmacıları, 1971'deki Apollo 14 seferinde astronotların Ay'dan getirdiği taşları inceledi ve Ay'ın Güneş sisteminin oluşumundan 60 milyon yıl sonra doğduğunu buldu.

UCLA araştırmacıları, Ay'ın yaşını belirlemenin Güneş sisteminin ve Dünya gibi kayalık gezegenlerin oluşumunu anlamada büyük önem taşıdığına dikkati çekti.Apollo 14 ile Ay'a giden astronotlar Alan Shepard ve Edgar Mitchell, 9 saat geçirdikleri Ay yüzeyinden 42 kilogram taş ve toprak örneği toplamıştı. Shepard ve Mitchell'in Dünya'ya getirdiği taş ve toprak örneklerinde zirkon mineraline rastlanmıştı.Ay'dan getirilen taşlardan alınan zirkon parçacıklarını uranyum tarihleme yöntemini kullanarak inceleyen araştırmacılar, Ay'ın 4,51 milyar yaşında olduğunu ortaya çıkardı.

Kaynak: Science Advances / Ntvmsnbc (12 Ocak 2017)


nötrino 15 Ocak 2017 22:57

1 ek

Ay'a İlk Kez Özel Bir Şirket Ayak Basacak!


Alıntıdaki Ek 61401
Dünya'nın uydusu Ay'a ilk defa bir özel şirket araç gönderecek. Moon Express isimli şirket bu proje kapsamında 45 milyon dolar fon toplamış durumda. Bir dönem ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki 'uzay yarışının en büyük cephelerinden biri olarak kabul gören Ay şimdi de özel şirketlerin hedefinde. Ay’da madencilik yapmak için kolları sıvayan Moon Express, eğer başarıya ulaşırsa Ay'a ayak basan ilk özel şirket olarak tarihe geçecek.

2017 içinde Ay’a bir keşif robotu indirmeyi planlayan şirket bu proje kapsamında 45 milyon dolarlık bir fon toplamayı başardı. Ayrıca Ay'a ayak basacak ilk şirketi hatırı sayılır bir ödül bekliyor. Teknoloji devi Google'ın açtığı 'Lunar X Prize' isimli yarışma çerçevesinde bütçesinin en az %90'ı özel fonlardan oluşan bir aracı 31 Aralık 2017’ye kadar Ay’a indiren ilk şirkete 20 milyon dolar ödül vadediliyor.Başka bir deyişle Moon Express planında başarıya ulaşırsa 20 milyon doların da sahibi olacak.

Kaynak: Ntvmsnbc (15 Ocak 2017)


IrResistibLe 25 Ocak 2017 19:05

1 ek

Süper Ay



Ay, elips şeklinde bir yörüngede hareket ettiğinden Dünya'ya yılda 1 kez en yakın noktaya ulaşıyor. Bu geceyi özel yapan ise bu yakınlığın dolunaya denk geliyor olmasıydı. Süper ay sırasında ay, normal dolunaydan yüzde 30 daha parlak ve yaklaşık yüzde 12-14 daha büyük görünüyor. Ay, gökyüzünde en yüksekte göründüğünde fark çok fazla belli olmasa da ufukta yer aldığında farklar daha belirgin hale geliyor. Süper Ay 2034 yılına kadar bir daha gözlemlenemeyecek.
Alıntıdaki Ek 61563


nötrino 28 Ocak 2017 00:56

5 ek

Ay Nasıl Oluştu?


Alıntıdaki Ek 61591
Başka hiçbir uydu, yörüngesinde dolaştığı gezegenle kıyaslandığında Ay kadar büyük değildir. Peki nasıl oldu da Dünya bu kadar büyük bir uyduya sahip oldu? Dünya'nın uydusu Ay hala birçok sır taşıyor. Dünya'dan Ay'ın sadece bir yüzünü görebiliyoruz. Ay denizlerdeki gelgiti, hayvanların ne zaman çiftleşeceğini, hatta insanın uykusunu bile etkiliyor. Buna rağmen 1969'a gelinceye kadar kimse Ay'a gitmemişti. Bugüne kadar da sadece 12 kişi gitti. Hem bu astronot ziyaretleri hem de insansız uzay araçları sayesinde Ay'ın yapısıyla ilgili epey bilgi edinildi. Ama Ay'ın nereden geldiği sorusu hala net bir şekilde cevaplanamıyor.

Ay'ın Dünya'dan Görülen Yüzü!


Alıntıdaki Ek 61592
Ay, Dünya'dan mı koptu, yoksa Güneş sisteminde dolanırken Dünya'nın çekim alanına girip etrafımızda dönmeye mi başladı? Ya da onun oluşmasına yol açan başka bir patlama mı oldu? Ünlü Fizikçi, Gökbilimci Galileo Galilei'nin yaptığı teleskop ile uzaktan da olsa Ay'ı ilk kez ayrıntılı bir şekilde görme fırsatı doğdu.

1600'lü yılların başında Galileo, Ay'ın da Dünya gibi ova ve dağlardan oluştuğunu ortaya koymuştu. Bu, ikisinin de birlikte oluştuğuna işaret ediyordu. 1800'lerde Charles Darwin'in oğlu George, Dünya'nın oluştuğu ilk dönemlerde hızla dönerken bir parçasının kopup Ay'ı oluşturduğunu söylüyordu. Pasifik Okyanusu işte bu kopmanın geride bıraktığı izi taşıyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise başka bir fikir öne sürüldü. Kimyacı Harold Urey, Ay'ın galaksinin başka bir yerinden gelerek Dünya'nın çekim merkezine girdiğini söylüyordu. Dünya ile kıyaslandığında, bir uydu olarak Ay'ın kütlesi oldukça büyük. Bu nedenle başka bir yerde oluşmuş olması açıklaması mantıklıydı. Ayrıca Ay'ın sadece bir yüzünü görüyor olmamız da bu teoriyi destekliyordu.

Ay'ın Kütlesi Dünya'nın Kütlesinin 1/4'i Kadar ve Olağan Dışı Bir Yörüngesi Var!


Alıntıdaki Ek 61594
Bazı bilim insanları, yörüngesinde hiç sapma olmadan Dünya'nın Ay'ı çekim alanına almasına şüpheyle bakıyordu. Ayrıca böylesi bir çekimle iki gök cismi çarpışmış olurdu diye düşünüyorlardı. Fakat bunun da bir açıklaması olabilirdi. Dünya'nın geniş bir atmosfere sahip olması, hava yastığı işlevi görerek bu çarpmayı engellemiş ve Ay'ı yavaşlatarak tekrar uzaya savrulmasına engel olmuş olabilirdi. Fakat buna pek ihtimal verilmiyordu.

Ay'ın Dünya'nın çekim alanına girmesini ifade eden Urey'in teorisi 1960'larda hakim olmaya devam etti. Ay'a astronot gönderildiğinde hangi teorinin kanıtlanacağını gösteren veriler gelecekti. Fakat Ay'dan getirilen taşlar bütün mevcut teorileri yerle bir etti.

Ay'ın Yüzeyi Dağlar, Ovalar ve Kraterlerle Dolu!


Alıntıdaki Ek 61593
Önce George Darwin'in Ay'ın Dünya'dan koptuğunu öne süren teorisi çöktü. Taş örnekleri Ay'ın Pasifik Okyanusu'ndan çok daha eski olduğunu gösteriyordu. Ayrıca Dünya ile Ay kimyasal olarak birbirinin neredeyse aynısıydı. Böylece Urey'in her ikisinin ayrı ayrı oluştuğunu ileri süren teorisi de çöküyordu. Ay Güneş sistemindeki benzer nesnelerden 29 milyon yıl sonra oluşmuştu. Yüzeyindeki koyu renkli bölgeler bir zamanlar sıvı magma denizleriyle kaplı olduğunu gösteriyordu.

Ay'ın Öteki Yüzü Dünya'dan Görülemiyor!


Son Apollo inişinden üç yıl sonra 1975'te yeni bir fikir ortaya atıldı: Dev çarpışma. Güneş sistemi 4,5 milyar yıl önce oluşurken dev kayalar uçuşuyordu. Bunlardan biri olan ve Dünya'nın onda biri büyüklüğündeki Theia Dünya'ya çarptı. Bu çarpma sonucu Dünya'nın bir kenarı koparak uzaklaştı ve dönerek küre şeklini aldı. Böylece Ay oluştu. Fakat Ay ile Dünya kimyasal olarak birbirine çok benziyordu. Oysa dev çarpışmanın ardından Ay'da (gerçekten var idiyse) Theia'nın izine rastlanması gerekirdi.

Oxford Üniversitesi'nden Alex Halliday'e göre, her gezegenin çekirdek oluşumu farklı olduğundan farklı atomlar beklenir; oysa Ay'dakilerin Dünya'dan geldiği görülüyordu. Başka bir teoriye göre ise çarpmanın etkisi öylesine büyüktü ki Theia da Dünya da eriyip atomları karışmış olabilirdi. Fakat böylesi bir çarpmanın olduğu da kesin değildi.

2012'de Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları Theia'nın sanılandan çok daha küçük, Dünya'nın kütlesinin yüzde 2'si kadar olabileceğini ve bunun çarpma etkisinin çok daha az olacağını ileri sürdü. Böylece Ay'ı oluşturan madde sadece Dünya ile benzeşecek, Theia'dan iz taşımayacaktı. Fakat Nisan 2015'te dev çarpma etkisi hipotezini güçlendiren başka veriler ortaya çıktı.

Ay'a Yapılan Apollo Seferinden Getirilen Ay Taşı!


Alıntıdaki Ek 61595
Güneş sisteminin oluşum aşamasında dolanan ve gezegenlere çarpan nesnelerin yapısal olarak birbirine benzer olma ihtimalinin daha önce sanıldığı gibi yüzde 1 değil, yüzde 20 olduğu tespit edildi. Bu veri, Theia'nın Dünya'ya hızla çarparak Ay'ı koparmasını ve eriyip birbirine karışmasını, Dünya ile Ay arasındaki benzerliğin de bu şekilde açıklanması ihtimalini güçlendirdi. Fakat hala yanıtlanmayı bekleyen sorular var.

Buna rağmen birçok araştırmacı çözümü dev çarpma hipotezinde görüyor. Fakat bunun kanıtlanması için Theia'nın belli bir kütleye sahip olması ve Dünya'ya belli bir açıdan çarpmış olması gerekiyor. Bunu kanıtlamak da şimdilik zor görünüyor. Ay'ın oluşumuna dair bu ilgi biraz da onun olağan dışı özelliklerinde yatıyor.

Kaynak: BBC Earth / Görseller Telif Hakkı: NASA / SPL (26 Ocak 2017)


nötrino 1 Mart 2017 10:11

1 ek

SpaceX Firmasından Ay Çevresinde Uçuş İmkanı!


İnsanoğlu 45 yıl aradan sonra Ay'a özel bir misyon gerçekleştirecek. SpaceX firmasının misyonunda Ay'a inilmeden etrafında dolaşılacak. SpaceX'den yapılan açıklamaya göre, Elon Mask gelecek yıl içinde iki kişiyi, Uluslararası Uzay İstasyonu'na kargo taşıyan Dragon 2 uzay kapsülüyle Ay'a gönderecek. Mask, yaptığı açıklamada, isimlerini vermediği iki kişinin söz konusu uçuş için gerekli parayı ödediği bilgisini paylaştı.Bir hafta sürecek uçuş çerçevesinde, uzay aracı Ay'a inmeden etrafında tur atacak.

Alıntıdaki Ek 62261
Dragon 2, Falcon 9 roketi ile ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) tarihi Apollo uçuşlarını yaptığı 39A platformundan fırlatılacak. Ay'a yönelik en son misyon, geçen ay 82 yaşında hayatını kaybeden emekli Astronot Gene Cernan'ın, NASA'nın Apollo 17 misyonu kapsamında 12 Aralık 1972'de Ay'a ayak basmasıyla gerçekleştirilmişti.

Kaynak: Ntv Bilim / AA (28 Şubat 2017)


nötrino 19 Mart 2017 11:56

1 ek

Ay Yüzeyine Kargo Alanı Kurulacak!


Alıntıdaki Ek 62835
Amazon'un sahibi Jeff Bezos'un uzay şirketi Blue Origin, Elon Musk'ın SpaceX şirketiyle beraber uzay için gerekli teknolojiyi üreten iki özel şirket konumunda. Bu bağlamda çalışmalarını sürdüren Blue Origin şirketi, Ay'da kargo limanı kurmak için harekete geçti. Bu çerçevede, Ay bir ara liman olarak kullanılacak ve uzayın çeşitli bölgelerine ulaştırılması gereken araç ve gereçler Ay üzerinden daha rahat ulaştırılabilecek.

Son olarak 10 ton kargo taşıyabilen Blue Moon uzay aracını tanıtmaya hazırlanan şirket, uzayda büyük nakliye projeleri başlatabilecek düzeye ulaşmış olacak. ABD'de Obama yönetiminin Mars'a yoğunlaşmasıyla unutulan Ay üzerine yeniden yönelecek olan Blue Origin şirketi, bu kapsamda Trump yönetiminden de destek almayı hedefliyor. Uzun zamandır 2020'de Mars'ta koloni kurmak için önemli adımlar atılacağı konuşulmuş ancak NASA ve SpaceX şirketleri herhangi bir plan yayınlamamakla eleştirilmişti.

Bir nevi yaşanan bu başarısızlığın ardından daha az maliyetli ve zahmetli Ay projelerinin önümüzdeki yıllarda daha ön plana çıkması bekleniyor. Ay'da kurulacak kargo limanı projesinin asıl amacı ise insan göndermek değil, sadece uzayın diğer bölgelerine kolay nakliyat yapmak. Belki de bu proje ile Mars yolculukları daha da kolaylaşır.

Kaynak: Haber Uzay (3 Mart 2017)


nötrino 21 Mart 2017 13:05

1 ek

Çinli Bilim İnsanları Kapsamlı Ay Haritası Çiziyor!


Alıntıdaki Ek 62893
Son dönemde uzay çalışmalarında en çok ismi geçen ülkelerden biri de Çin. Son olarak Mars ve Jüpiter ile ilgili planlarını açıklayan Çin hükümeti, bu defa gözünü uydumuz Ay'a çevirdi. Çinli bilim insanları 1/2.5 milyon ölçekli bir Ay haritası çizmek için planlamalara başladı. 5 üniversite ve enstitünün ortak çalışması olacak haritada, Ay'ın zamansal ve evrimsel süreci, detaylı olarak yüzey şekilleri belirtilecek.

4.36 m boyunda ve 2.2 metre eninde olması planlanan haritanın gelecek yıl sonuna kadar bitirilmesi amaçlanıyor. Piyasaya sürülme tarihi ise 2020 olarak belirtildi. Çin'in Ay yörüngesinde bulunan uydularından da yararlanılacağını ifade eden Cilin Üniversitesi'nden jeolog Çın Şıngbo, Ay'ın belirsiz noktalarını çizmenin zor olduğunu çünkü Dünya'da olduğu gibi gidip kontrol etme imkanının olmadığını belirtti.

Çin ayrıca planlanan uzay programı kapsamında bu yıl içerisinde Çang'ı-5'ı Ay'a indirmeyi planlıyor. Eğer program başarıyla devam ederse araç Ay'dan numune toplayıp geri dönecek. Çin 1976 yılından bu yana Ay üzerine araç gönderen tek ülke. Ülke bu ünvanını 2013'te Çang'ı-3 uzay aracıyla almıştı.

Kaynak: Haber Uzay


nötrino 3 Mayıs 2017 14:11

1 ek

ESA ve Çin Uzay Ajansı'nın Ay'da Üs Projesi!


Alıntıdaki Ek 63878
NASA'nın, özel şirketlerin katkısını almayı düşünerek tasarladığı Ay'ın yörüngesinde konuşlandırılacak mini uzay istasyonu projesinin ardından ESA ve Çin Uzay Ajansı ortaklaşa bir çalışma ile Ay'da insanlı üs kurma projesi başlattı. ESA tarafından desteklenen ve 'Ay köyü' olarak adlandırılan Ay'ı kolonileştirme planının detaylarının henüz tam bir netlik kazanmadığı, iki uzay ajansı arasında ise proje bağlamında görüşmelerin devam ettiği bildirildi.

Kaynak: Ntv Bilim / ESA (27 Nisan 2017)


nötrino 3 Haziran 2017 22:35

1 ek

Ay'da Buzun Varlığına Şüphe Kalmadı!


Ay Keşif Yörünge Aracı (LRO) tarafından Ay'ın güney kutbuna yakın, kraterli bölgelerde don oluşumuna uygun soğuk alanlar belirlendi. Yüzeyden yansıyan ışık baz alınarak sıcaklık dağılımı analiziyle elde edilen bulgulara göre soğuk bölgelerdeki Ay toprağının daha parlak olduğu tespit edildi. İlgili parlaklığın regolit adı verilen küçük çaplı kaya parçacıklarının yüzey katmanı sebebiyle oluşmuş olabileceği belirtildi. Ay'ın -160 derecenin altında bulunan güneş ışığının ulaşamadığı, koyu renkli krater dipleri en soğuk bölgeyi oluşturuyor. Bu bölgedeki su buzunun ilgili kriterlere göre milyarlarca yıl önce oluşmuş olabileceği düşünülüyor.

Alıntıdaki Ek 64228
NASA'ya ait Lunar Prospector adlı yörünge aracı ile 1990'lı yıllarda yapılan gözlemler sonucunda Ay'ın kutup bölgelerine yakın kısımlarının bol hidrojen içerdiği tespit edilmişti. Daha önceleri ise bilim insanları Ay'daki güneş ışığı görmeyen krater diplerinin su buzu içerebileceğini iddia etmişti. Krater diplerinde buz olan söz konusu bölgelere Merkür gezegeninde de rastlanmıştı. Hatta Merkür Güneş'e daha yakın olmasına rağmen Ay'dan çok daha fazla buz içermekte.

Araştırmacılar Ay'daki buzlanmayla ilgili kanıtları, LRO'nun Diviner aracıyla ulaşılan sıcaklık ölçümlerinin LOLA adlı lazer kaynaklı verilerle karşılaştırılması sonucunda elde etmiş oldu. Sıcaklığın yüksek olup, buzun olmadığı bölümlerin birbiriyle karşılaştırılması ile elde edilen bu kanıtların 2015 yılında yapılan başka bir araştırmanın LRO analiziyle uyumlu olduğu belirlendi. Bu çalışmada ise Lyman-Alfa Haritalama Projesi (LAMP) ile UV'den alınmış mor ötesi veriler karşılaştırılmıştı.

LAMP ve LOLA güneş ışığının ulaşamadığı yerlerde sıcaklık ölçümleri yapabiliyor. LAMP ile hidrojenin mor ötesi bölümdeki ışıması ve yansıyan yıldız ışığı, LOLA ile de gönderilen lazer ışığının yansımadan sonraki değişimi ölçülüyor. Bilim insanlarının merak ettiği diğer bir konu ise varlığı kanıtlanan buzun yaşının ne kadar olduğu. Araştrmacılar bu bağlamda iki tez öne sürüyor. Buna göre söz konusu buz kuyruklu yıldızlar ya da asteroid kaynaklı ise bu durumda buzun yaşının neredeyse Güneş sistemi kadar eski olduğu, diğer tez ise buz, güneş rüzgarının etkisiyle kimyasal tepkimeler sonucunda oluşmuşsa buzun çok daha genç bir yaşta olduğu yönünde.

Kaynak: NASA / Goddard / Görsel Telif Hakkı: NASA’s Goddard Space Flight Center / Scientific Visualization Studio (31 Mayıs 2017)


nötrino 25 Temmuz 2017 22:38

1 ek

Ay'daki Tortularda Su Molekülü Belirlendi!


Alıntıdaki Ek 64809
Ay yüzeyindeki volkanik tortuların küçümsenmeyecek ölçülerde su molekülü içeriyor olabileceği belirtildi. Uydu aracılığıyla elde edilen verilerden yola çıkan bilim insanlarının yaptıkları çalışmalar, Ay'ın derinliklerinden gelen magmanın patlamasıyla oluşan cam kürecikleri içerdiği sanılan ve eski çağlardan kalan volkanik tortularda büyük miktarda suyun sıkışıp kalmış olabileceğini ortaya koydu. NASA'nın destek amacıyla fon sağladığı araştırma çerçevesinde bilim insanları yörüngesel spektrometre yardımıyla Ay'ın yüzeyinde seken ışığın ölçümünü yaptı. Yüzeyden yansıyan veya yüzeyin absorbe ettiği ışığın dalga boylarını inceleyen araştırmacılar buralarda hangi minerallerin ve bileşimlerin bulunduğu hakkında bir fikir elde etmiş oldu.

Volkanik tortuların bulunduğu enlemlerde özellikle Ay'ın gün içerisinde ısınma durumu baz alınarak yapılan incelemelere ek olarak Apollo ile Dünya'ya getirilen veriler ile yörüngesel spektrometre verileri üzerinde laboratuvar ortamında ölçümler yapıldı. Sonuçta çıkarılan haritada Ay yüzeyindeki volkanik tortuların tamamında su izine rastlandığı gözlendi. İlgili gözlemden sonra Ay kabuğunun büyük olasılıkla su molekülü barındırma açısından oldukça zengin bir nitelik taşıdığı saptandı.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Nature Geoscience (25 Temmuz 2017)


nötrino 8 Ekim 2017 13:36

1 ek

ABD Ay'a Astronot Gönderecek!


Mike Pence, Ay'a astronot gönderme bağlamında Ulusal Uzay Konseyi'nde yaptığı konuşmada, Dünya'nın uydusu olan Ay'ın keşfinin, Güneş sisteminin de keşfinin ilk aşaması olduğunu belirtti. Pence, "Astronotları yeniden Ay'a göndermeyi planlıyoruz" şeklinde açıklamada bulundu. Ay'a yeniden astronot göndermek, eski başkan Barack Obama döneminde ABD'nin öncelikli gündeminde değildi. Washington'un Obama döneminde belirlediği hedef, "2030 ortalarına doğru Mars'a insanları göndermek ve onların güvenli bir şekilde Dünya'ya dönmelerini sağlamak idi''.
Alıntıdaki Ek 65484
Edwin Eugene "Buzz" Aldrin'in Ay Yürüyüşü!
Mike Pence ise Mars ve ötesine gidilebilmesi için uzay faaliyetlerine daha fazla fon aktarılması gerektiğini belirtti. Ay'a ilk kez 1969'da Amerikalı astronotlar Neil Armstrong ve Edwin Eugene "Buzz" Aldrin ayak bastı. ABD Ay'a en son 1972'de astronot gönderdi. Dönemin ABD Başkanı Richard Nixon, daha sonra Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) bütçesini azaltarak kısma yoluna gitti. NASA da o dönemden itibaren uzay mekiği ve istasyonunu tasarlamaya kilitlendi.

Kaynak: BBC Bilim / Science (7 Ekim 2017)


nötrino 25 Ekim 2017 21:05

2 ek

Ay'ın Jeolojik Yapısına Dair Yeni Bulgular!


Ay'ın yörüngesinde dolaşan, Japonya'ya ait Ay'ın yüzeyini ve jeolojik yapısını incelemekle görevli Selene adlı uzay aracı, önce 50 metre genişliğinde olup 50 metre kadar derinliğe inebilen bir mağara tespit etti. Bunun yanında Japon Uzay Araştırmaları Ajansı Jaxa, ilgili mağaranın radyo dalgalarıyla incelendiğini ve yüzey altındaki boşluğun 50 kilometre boyunca devam ettiğini duyurdu. Söz konusu mağaranın yapısının yeterince dayanıklı olduğu ve kayaçlar içinde hapsolmuş su ile buz ceplerinin bulunabileceği de belirtildi. Japon Ay prensesi Kaguya lakabıyla anılan uzay aracı Selene, elde ettiği verileri Jaxa'ya gönderdi. Jaxa'daki araştırmacılar, dev mağaranın Marius Tepeleri olarak bilinen ve 3,5 milyar yıl önceki volkanik faaliyetin yol açtığı jeolojik yapıların 200 metre altında olduğunu belirtti.
Alıntıdaki Ek 65538
NASA'nın Gözlemlediği Ay'daki Marius Tepeleri!
Jaxa araştırmacıları düzenlenen basın toplantısında, ilgili bölgede lav tünellerinin bulunduğunu tahmin ettiklerini fakat tünellerin varlığının şimdiye kadar kanıtlanamadığını ifade etti. Jaxa kıdemli araştırmacısı Juniçi Haruyama'ya göre bu lav tünelleri, gelecekte kurulması amaçlanan kalıcı Ay üsleri için en ideal noktaları oluşturuyor. Bu bağlamda yer altında bulunan geniş çalışma alanlarında misyon üstlenen astronotların mikro meteorlardan ve radyoaktif kozmik ışınlardan korunabileceği ifade ediliyor.

JAXA ile Ay'daki Dev Lav Tünelleri Radyo Dalgalarıyla Ölçümlendi!


Alıntıdaki Ek 65539
JAXA, Ay tünellerinin gelecekte kurulması düşünülen üsse taşınabilecek ekipmanı ve astronotları aşırı sıcak ve aşırı soğuk hava değişimlerinden de koruyabileceğini belirtiyor. Ay'ın yüzeyinde sıcaklık gündüzleri 107 dereceye çıkıp, geceleri ise eksi 153 dereceye kadar düşebiliyor.

İlgili tünellerin içinin henüz incelenmediğini belirten araştırmacılar, tünellerin içeriğinin derinlemesine incelenmesinin, Ay'ın gelişim süreci hakkında kilit bilgiler sunacağını ve bu bağlamda yeni keşiflere ulaşabileceklerini düşünüyor.

Kaynak: BBC Bilim / Science (20 Ekim 2017)


nötrino 20 Aralık 2017 23:21

Dünya'nın Tek Doğal Uydusu Ay!


Dünya'nın tek doğal uydusu olan Ay, bazı özellikleri itibariyle Güneş sisteminin değişik bir üyesidir. 3476 km'lik çapıyla Dünya'nın dörtte biri büyüklüğündedir ve Dünya'dan 81 kat daha hafiftir. Ay, Dünya çevresinde Dünya'nın Güneş çevresinde döndüğü düzleme 5 derece 8 dakika 43 saniye bir eğimi olan elips biçimli bir yörünge üzerinde döner.

Güneş sisteminde Ay'dan hem daha büyük, hem de daha ağır uydular bulunmasına rağmen Plüton'a ait bir uydu dışında hiçbiri uydusu oldukları gezegenlerden yoğunluk ve hacim açısından fazla farklı değildir. Bu bağlamda Dünya - Ay sistemi tam anlamıyla bir çift gezegen oluşturuyordur.


nötrino 25 Şubat 2018 23:25

1 ek

Ay'da Bol Miktarda Su Bulunduğu Tespit Edildi!


Alıntıdaki Ek 66111
Dünya'nın uydusu Ay'da sanılandan çok daha yaygın ve bol miktarda su bulunduğu keşfedildi. İlgili keşif, Ay'da suyun yalnızca kutup bölgelerinde bulunduğu ve miktarının değişkenlik gösterdiği yönündeki yaygın teorileri doğrulamıyor.

Nasa'nın Ay keşif uydusu Lunar Reconnaissance Orbiter'ın (LRO) ölçüm araçlarını kullanan uluslararası araştırma grubu, suyun Ay'ın tüm enlemlerinde, zamana veya yer oluşumuna bakılmaksızın var olduğunu tespit etti.

Araştırma bulguları doğrultusunda günün hangi saatinde veya hangi enlemde olursa olsun su sinyallerinin sürekli mevcut olduğunun görüldüğü belirtildi.

Õnceki araştırmalarda Ay'da suyun yalnızca kutup enlemlerinde buz halinde muhafaza edildiği, su sinyallerinin Dünya zamanıyla 29,5 gün süren Ay günü içinde azalarak yok olduğu ileri sürülmüştü.

Araştırmacılar bulguların, Ay'a suyun nasıl ulaştığı konusunda ve su kaynaklarından istifade edilip edilemeyeceğinin anlaşılması açısından faydalı olacağını düşünüyor.

Ay'da suyun nasıl bulunduğu hala gizemini koruyan bir konu. Bu konuda en yaygın hipotez, Güneş rüzgarlarınca taşınan oksijen ve hidrojen moleküllerinin Ay yüzeyinde birikmesiyle oluştuğu yönünde. Bir diğer hipotez de suyun milyarlarca yıl önce Ay'ın oluşum evresinde bileşimini meydana getiren mineraller içinde depolanmış halde bulunduğu.

Ayrıca Ay'daki suyun dışarıdan erişilebilir olup olmadığı anlaşılmaya çalışılıyor. Söz konusu durumun gerçekleşmesi halinde suyun, astronotlar için içecek olarak veya hidrojenle çalışan uzay araçları için yakıt olarak kullanılabileceği ön görülüyor.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Nature Geoscience (24 Şubat 2018)


nötrino 28 Eylül 2018 11:14

1 ek

Ay'ın Kokusu ve İçeriği!


Alıntıdaki Ek 67340
Ay’da yalnızca 10 iki kişi yürüdü ve bunlardan hiçbiri özel uzay giysileri nedeniyle Ay’ı koklayamadı. Ancak Ay yüzeyinden kabine döndüklerinde yanlarında bu tozlardan bol miktarda sürüklüyorlardı. Astronotlar Ay’daki toprağın kara benzediğini, barut gibi koktuğunu ve tadının çok kötü olmadığını söylediler. Bu toprak büyük ölçüde, Ay’ın yüzeyine çarpan gök taşlarının yol açtığı silikon dioksitten meydana gelmektedir; bunun yanı sıra Ay toprağı demir, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller de içerir.

Kaynak: Ntv Bilim (28 Eylül 2018)


nötrino 30 Eylül 2018 23:00

1 ek

Japonya'nın Ay Odaklı Araştırma Aracı!


Alıntıdaki Ek 67357
Japonya'nın iSpace isimli şirketinin 2020'de Ay'a araştırma aracı göndereceği belirtildi. İlgili şirketin, ABD'li uzay mekiği ve roket üreticisi SpaceX'in Falcon 9 roketiyle 2020'de Ay'a uzay aracı, 2021'de de Ay'ın yüzeyinde araştırma yapmak amacıyla gezgin araç göndereceği açıklandı. Ay'ın yörüngesini katetmeyi öngören seferin ise 2023'te gerçekleştirilmesi düşünülüyor.

Kaynak: Space (28 Eylül 2018)


nötrino 15 Kasım 2018 22:46

1 ek

Ay'ın Karanlık Yüzüne Giden Keşif Uydusu İlgili Bölgeyi Görüntüledi!


Alıntıdaki Ek 67931
Dünya'dan gözlenemeyen ve insanlık için uzayın keşfi bağlamında bilimsel alanda merak konusu olan Ay’ın karanlık yüzü, Çin tarafından uzaya gönderilen Longciang-2 adlı keşif uydusu aracılığıyla görüntülendi. Longciang-2 adlı mikro uydunun, Ay üzerindeki değişik yer şekillerini ve kraterleri görüntülediği ilgili görsellerde Ay'ın büyük bir bölümünün karanlık bir şekilde görüldüğü, Dünya'nın ise beri planda küçük bir şekilde gözlendiği belirtildi.

Kaynak: DW / Science (15 Kasım 2018)



Saat: 08:12

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık