Hükümran Senfoni

Hükümran Senfoni


Bir çalışma için "dünya standartlarında" demek özellikle Türkiye gibi, oyun yapım sektörünün henüz emekleme sürecinde olduğu bir yerde oldukça zor ve takdire değer bir şeydir. Bunu iddia etmek kolay olsa da iddiayı kanıtlamaya geldiğinde işler çoğu zaman değişiyor. Aslında bu düşüncedeki asıl sorun dünya standartlarını yakalama arzusudur. Oysaki dünya yerinde durmuyor ve yakalamaya çalıştığınız şey hep sizden bir adım önde oluyor. İşte bu yüzden yapılması gereken şey geleceği görmek ve adımlarını ona göre atmak ve bir şeyleri kovalamaktan vazgeçip ona yeni bir şeyler katıp onun seni yakalamasını ve takdir etmesini sağlamak olmalı. Başarıya giden yol gerçekten buradan geçiyor ve oyunculuk tarihi bunun örnekleriyle dolu. Crytek'i bu hale getiren şey işte bu, Farcry'da yapımcının yaptığı şey buydu; öncülük etmek. Crysis de aynı hedefte geliştiriliyor. Artık uyanmamızın vakti geldi, yapabileceklerimiz sadece hayal gücümüzün sınırlarına bağlı, ihtiyaç duyduğumuz potansiyele sahibiz, tek yapmamız gereken onu ortaya çıkarmak...



İşte bu düşünceler eşliğinde bir belediye otobüsünün köşesinde Ceidot stüdyosuna doğru ilerlerken göreceklerimi hayal etmek için kendimi hiç zorlamadım. Çünkü Ceidot'da gördüğüm ışığın ve oyundaki gelişimin evrelerindeki o sıra dışı ivmenin her bir anını nerdeyse onlarla birlikte yaşadık. Özel bir basınla ilişkiler (PR) birimi bile olmayan bu stüdyo, ülkedeki oyuncu topluluklarına her türlü kanaldan, daha önce hiç olmadığı bir şekilde şeffaf olarak nereye doğru yol aldığını adım adım gösterdi. Gerçekten bizim için de bu tür bir çalışmanın evrelerini görmek onur verici.

Geri bildirim (feedback) çalışmaları çerçevesinde oyun için hazırlanan yayıncı demosunu görücüye çıkacağı GDC 07 öncesinde geçtiğimiz günlerde yazar arkadaşlarımdan Ali Sezgin eşliğinde sizler adına denedik ve bu yazımızda oyun hakkında sizlerle izlenimlerimizi paylaşacağım. Öncelikle yayıncı demosunun adı üzerinde sadece yayıncılara özel olduğunu ve projede oyuncular için oynanabilir demo aşamasına gelinmesi için henüz erken olduğunu hatırlatmalıyım. İkinci hatırlatmam ise bu yazımızda oyunla ilgili oyun içi görüntüler görmemenizin nedeni yayıncı firmanın önümüzdeki GDC sonrasında kesinleşecek olması. Bunun ardından oyunun son haliyle ilgili görüntülerin basına dağıtımına başlanacak.



Hükümran Senfoni yayıncı demosu oldukça güzel bir karşılama ekranıyla başlıyor. Bu pencerede üst kısımda oynanabilir demo girişi, alt kısımda ise firma tanıtımı, oyunun konusu ve Ceiron evreniyle ilgili daha önce yayınlanan videolar bulunuyor. Ceidot’a ayrıca oyunun “Credits” kısmında sitemize de yer verme nezaketini gösterdiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Oynanabilir demo konsept görüntüler ve teknoloji ortaklarının logolarının yer aldığı bir yükleme ekranından sonra kısa bir oyun içi “sinematik” ile başlıyor. Şehre saldıran askerler, ve surlara ateş topları gönderen mancınıkları gördüğümüz bu sahnede özellikle Speedtree teknolojisi sayesinde oluşturulan ve rüzgarda hafifçe dalgalanan ağaçlar hem detay hem de animasyon kalitesi açısından şaşkınlık verici güzellikte. Ancak çevredeki çim modellemeleri yayıncı demosuna yetiştirilememiş. Bu yüzden çim kaplamaları hareketsizdi. Her şey mancınıkların duvarda açtığı bir delikten yeniçeri karakterimizin zindanlara girişiyle başlıyor.

Dikkat edeceğiniz ilk şey tabi ki görsellerin sunduğu atmosfer derinliği olacaktır. Yer ve duvarlardaki paralax kaplamalar, duvarlara asılı meşalelerin dans eden ateşine müthiş tepkiler veriyorlar. Gerçekten de dinamik ışıklandırmanın oyunu çok farklı bir boyuta taşıdığını söylemek mümkün. Yayıncı demosunda dinamik ışıklandıma bulunmasına rağmen henüz bunlara tepki verecek gerçek zamanlı gölgeler oyuna eklenmemiş durumda. Bunlar da eklendiğinde eminiz çok daha güzel görünecektir. Karakter detayları ve poligonlarındaki detay dikkat çekici, ayrıca karakterlerden birinin zırhındaki kuş tüyü ya da kürk benzeri kaplama özellikle yakından baktığınızda oldukça gerçekçi şekilde oyuna aktarılmış.



Oyuna girdiğimizde ilk kez oyunu deneyecekler için ufak bir bilgi penceresi kontroller hakkında bilgi veriyor. Oyun girdiğimizde ilk yapmamız gereken "Inventory" kısmından kolay erişim için silahlarımızı al tısımda yatay olarak yerleştirilmiş kayan menüye yerleştirmek. Alt kısımda bir baştan diğer başa uzanan bu kısım fare'nin orta tuşuyla hareket ettirilebiliyor. Ayrıca oyun içerisinde arabirim kullanılmadığı zamanlarda transparan bir renge bürünüyor, böylece ekranda oyun içerisinde sizi hiçbir şekilde rahatsız etmeyerek atmosfere daha kolay odaklanmanızı sağlıyor. Daha önce de açıklanan detaylarda olduğu gibi menü arayüz sisteminin renklerini ve genel saydamlığını istediğimiz şekilde değiştirebiliyoruz. Ayrıca yapımcılar bölüm ve sahnelere göre otomatik değişebilecek bir sistem de düşündüklerini belirttiler. Ara yüzde, o an envanterinizde olan parçalar hakkında detaylı bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca türünde daha önce örneği görülmemiş şekilde bu kısımdaki tüm parçalar üç boyutlu olarak tasarlanmış ve üzerlerine tıklandıklarında 360 derecelik bir tur yapıyorlar.



Ekranın sağ üst köşesinde o an aktif ve sizinle beraber olan karakterlerinizin durumları konusunda bilgi veren ve karakterlerin oyun içinde bulundukları konumda ön kısımdan gerçek zamanlı olarak alınan görüntüleri bulunuyor. Karakteriniz o an ne yapıyorsa, nasıl bir ortamdaysa(ışık konumları vs.) oradaki küçük pencerecikteki kamera açısından da bunu görmek mümkün. Ayrıca karakterin can durumu da buradan belirleniyor. Ekranın sol kısmında ise yanımızdakilere verebileceğimiz otomatik emir listesi bulunuyor. Bunlara arasında doğrudan saldırı, hızlı saldırı, en yakındaki düşmana saldır gibi komutlar var.

Son olarak oyun içi deneyime geçmeden önce kontroller konusunda da birkaç şey söylemek gerekirse RPG oyunlarında görmeye alıştığımız tarzın sürdüğünü görüyoruz. Karakterimizi fare tıklamalarıyla yönetebileceğimiz gibi WASD kombinasyonlarıyla da ilerlememiz mümkün Ayrıca oyunda saldırı için verdiğimiz emirler fare tıklamasıyla yapılabildiği gibi Z tuşuyla manuel olarak da yapılabiliyor. Oyun içi deneyimden edindiğimiz izlenimin özellikle yakın dövüşte (Kılıç, hançer, balyoz) manuel moda daha etkin kullanılabildiğini gördük.



Oyunun en çok iddialı olduğu kalemlerden biri olan fizik motoru sayesinde oyun içerisinde gördüğünüz birçok cisim çevresel etkilere bağlı olarak hareket edebiliyor. Çevrenizdeki tahta kutular, fıçılar, hatta masa üzerinde bulunan şamdanlardan tabaklara hatta kadehlere kadar. Okunuzla masadaki bir kadehi vurmak ve son derece gerçekçi biçimde yere düşmesini ve yuvarlamasını izlemek çok keyifli. Fizik motorunun avantajlarını sadece bu ufak detaylarda değil oyun içerisinde de lehinize kullanmanız mümkün. Etrafta gördüğünüz kullanılabilir barut fıçılarını karakteriniz düşmanın üzerine atarak yanmalarını sağlayabiliyor. Oyundaki alev ve ısı efektlerini bu vesileyle görme şansımız oldu ki oldukça iyi olduklarını söylememiz mümkün.


Oyunda ilerledikçe çeşitli boyutlardaki düşmanlarla karşılaşıyoruz. Ayrıca kurtardığımız bir esir de bize katılarak zindan’daki yolculuğumuzda bize yardımcı oluyor. Oyun içerisinde takım çalışmasının önemi daha henüz bu aşamada bile kendisini gösteriyor. Özellikle büyük yaratıklar için takım arkadaşınızın önden saldırarak oyalamasını sağlayarak siz yaratığın arkasına geçip zayıf bölgelere daha etkin vuruşlarla sonuca gidebiliyorsunuz.

Oyunun bu aşamasında hançer, çeşitli kılıç türleri, balyoz ve menzilli olarak 2 farklı ok ve tüfek oynanabilir olarak eklenmiş durumda. Ayrıca canınız azaldığında kullanabilmeniz için kitler ve bandajlar bulunuyor.

Test etme şansını bulduğumuz demo aslen yayıncılara özel olarak hazırlandığından oyunda özellikle bazı sahneler ve eklentiler oyun motorunun maharetlerini sergilemek adına eklenmiş. Bunlar arasında ip animasyonları ve parçalanma animasyonları bulunuyor. Oyunun şu an için HDR efektlerinin diğer birkaç potansiyel detayın daha yoğun kullanılması durumunda daha da etkileyici bir görünüme bürüneceğini söylemek mümkün.



Oyunun son sahnesinde ise iki karakterimiz zindandan çıkmak için yine surlarda açılan bir deliği kullanıyorlar. Son olarak oyun içindeki müziklerin atmosferi tamamladığını seslendirmelerin ise yayıncı demosu için şimdilik yeterli düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Oyun içi müzikleri için dünyaca ünlü bir müzisyenle anlaşmaya varılmış durumda.


Sonuç olarak projeyi bu aşamada değerlendirirken öncelikle dikkat etmemiz gereken nokta şu an’a kadar yapılan çalışmaları Ceidot’un kendi bütçesiyle ortaya çıkardığı ve demonun oyunun son halini temsil etmekten ziyade projenin ve konunun potansiyelini yayıncı kuruluşlara gösterme amacıyla yapıldığını unutmamız gerekiyor. GDC sonrasında netleşmesini umduğumuz yayıncı kuruluşla antlaşmanın hemen ardından oyunun çalışmalarının çok daha ivmeleneceğini söylemek mümkün. Şu haliyle bile oldukça etkileyici bir görünüme sahip olan yapım hak ettiği niteliklere sahip bir yayıncı bulması halinde önümüzdeki senenin sadece Türkiye’de değil, dünyanın da merakla beklenen oyunları arasında yer almaması için hiçbir neden yok. Özellikle geri bildirim komitesinin de aktif üyelerinden biri olarak oyunun son birkaç ayda kat ettiği yol ve gösterdiği gelişim gerçekten takdire değer. Şu an için yapabileceğimiz tek şey merakla sağ sütunda boş kalan yayıncı sekmesinde kimin olacağını görmek.