Arama

Adil İzci

Güncelleme: 11 Ağustos 2009 Gösterim: 4.675 Cevap: 2
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Ağustos 2009       Mesaj #1
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Adil İzci

Sponsorlu Bağlantılar
16 Şubat 1954'de Niğde'de doğdu. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Yeni Türk Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1980'den bu yana Robert Kollej'de Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktadır. 1983-1997 yılları arasında bu okulun çıkardığı edebiyat ve sanat dergisi Çağrı’yı yayımladı.

İlk şiiri 1984’te Hürriyet Gösteri’de basıldı. Şiir ve yazıları Çağdaş Türk Dili, Var­lık, Yasakmeyve, Nar, Poetik’us, E, Adam Sanat, B(aşk)a, Türkiye’de Sanat, İnsan, Şiir Oku, Şiir-lik, Şiir Ülkesi, Yine Hişt, Dize, Kıyı, Uç, Yaşasın Edebiyat, Göçebe, Çıkın, Güzel Yazılar, Kiraz, Cumhuriyet Kitap, Kum, Lacivert, Yazılıkaya, Kitap-lık, Mavi Liman, Mühür, Sincan İstasyonu vb. dergilerde ve Cumhuriyet gazetesinde yayımlandı.


Yapıtları:

Şiir:

Günizi (1997, Hera Şiir Kitaplığı)
Su ve Yaprak (1999,
Hera Şiir Kitaplığı)
Kır ve Gök (2007, Yasakmeyve Yayınları)

Deneme:
Ağaçlar Kitabı” (2004, Toroslu Kitaplığı)

Kaynak: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş
EYLÜL
I
Yaşlı zamanlarda ne çok geçtimdi
Yol yine orda ve aynı
Serinlikler taşırdım göğsümden.

Ah yolculuklarım artık böyle
Tüm aşkları sayıp dökme zamanı.

Durdum ve bir çınara yaslandım
Rüzgârın her gelip dokunmasında
Ben de uçuşup sana konuyorum:

Hoyrat yaz uzaktık onca şeyden
Ve sonunda eylül! Sen de!
Kalbim yüzünü gezinmeye başladı:

Güzel bir keder; ilk bulduğum...
II
Güzel bir keder ilk bulduğum:
Güz ipeği... Hışırdayan pastel...
Anısamak: Açık bahçe kapıları
Düşe kalka kavuşmak her birine:

Yaşlı zamanların yitik gölgeleri
Ki bazısı, yaprak dökümlerinde
Yorgun bir kuşun artrık konuşu
Ölğmden kalkıılmayacağını bilerek
Kanat kapayışı gibi anlarda.

Bir ses; gözlerinden geldi sandım
Yapraklar toprağa değiyormuş
Ürpertiyle tutunduk birbirimize:

Ömrümüz yine hazan, imge ve düş...
III
Ömrümüz yine hazan, imge ve düş
Kuşlar... Bahar yaz gözgözeydik
Yitecekler; kimbilir nerelere
Ağaçları çıplak ve soğuk...

Güz biraz da bu: Yokluğun kolaylığı
Karşımızda, boyuna dökülüyor
Bakarken hiç duymadan ölmüşüz!
İnandım, su perileri var
Yüzümüzdeki serin ıslaklık onların...

Başladı o ürkü: Sonsuz değiliz;
Bir ömürde kaç ölüm öpülüyor!
Gittim; serin sulara geçiyordu:

"Aşktan özge bir şey yok elimizde..."
IV
Aşktan özge bir şey yok elimizde
Ki bir gün biz de öğrendikti:
Hep yollarında olmalı insan
O zaman yitme korkusu duymuyor.

Yüzümüzde yine serin ıslaklık
Bahar yaz çok şey biriktirdi
Şimdi yağmurlar gibi ulaşacak
Toprak altındaki sevgilerimize.

Gökyüzüne bakıyoruz; ıssız
Odalara koşuyoruz; kimseler yok
Fotoğraflar ne için, bir gün sordundu
Baka baka sol-dur-mak içinmiş ki

Güzler içindeyiz, hep ürpertili...
V
Güzler içindeyiz, hep ürpertili
Nereye gidiyor bu kadar zaman?
Çok bakıyor, çok düşünüyoruz
Kalbimize sinsin, açıp öpelim:

Ki eylül sonları, çoktan üşüdü
Ama sessiz çiçeklerle yine morsalkım
Yine o kokular, çok eğilip öpünce.

Gördüm güzel dalgınlığında
Kederin tarağı iniyor saçlarından.

Adil İzci
Varlık Dergisi Eylül 2000 sayısı

kitap777ed8c502ca94afb9


Biyografi Konusu: Adil İzci nereli hayatı kimdir.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Ağustos 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
MANOLYALI EV

Sponsorlu Bağlantılar

Ev oğlu Haydar Ergülen’e

Nasıl bulabilirim, neler ve kimlerdendir
Yollarda bazı günler öyle durup
Bir şey var, derin bakış istiyor
-Bundan belki; sessizce eskiyorum ben de-

Manolyalı ev: Derin bakış istiyor:
Kimler, hangi zamandır görünmeden hiç
İçe dönük bahçe, alt kat; günün çoğu
Hepsi bir büyü üzre, avuç sıcaklığında
Pencere, stor masa, onca kâğıt, kalemler
Ve fincanlarla orda uzun süre
İnsansız da aynı; ruh hep deviniyor...

Üst kat, yağmurun ve her şeyin beklendiği
Düşlük! Ve dinlerken geçilen uykular için
Gök ve deniz için! Haziranlar, balkondan
Manolyalar için, ayışığındaki ten gibi
Ve ten gibi koka koka; dokunulmaz
Koklanmaz bile; periler gibi narin
Uykuda çarpan düşünce gibi. Gök açılıyor
İçindeki güzelin rüzgârı dağıldıkça
Bu düşten başkasına silkinirim:
Eğilmiş, yüzünü koklatmak üzre...

Yollardayım, gece yağmur gelip geçmiş
Gök açık ve deniz yakın, lacivert
Ama soğuk ruhumuza kadar inecek ki
Haziranlar, manolyalı ev; kışa hazırlık!



Adil İzci

(Varlık, Kasım 2002)


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Ağustos 2009       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Buluşma III

Uzun karanlık gece
Bir yolda gider dururum
Gider dururum ki
Bir su beni izliyor
Ay da yanıbaşımda
Yitiririm ansızın
Nereye dönsem dağ
Ve gece kapkaranlık
Gözlerim derin ağır
Kalbim boyuna sızlar
Nasıl bulurum şimdi?
Kapkaranlık gecede
Giderim çok uzak
Unutur, siz kalırım
Ki ay ortaya çıkar,
Su beni izliyormuş!

Anlarım
Düşleriniz geçiyor biraz terlisiniz de.

Serinlik olacakken
Kollarınız açılır
Başlar en güzel gölgem!

Adil İzci
Çıkın Dergisi Nisan 2001 sayısı

Benzer Konular

15 Ağustos 2010 / Daisy-BT Müzik tr
30 Eylül 2013 / Misafir Soru-Cevap
29 Mayıs 2015 / _Yağmur_ Asker tr
15 Haziran 2015 / _Yağmur_ Siyaset tr
1 Haziran 2015 / _Yağmur_ Siyaset tr