Arama

Luciano Pavarotti

Güncelleme: 9 Nisan 2016 Gösterim: 23.227 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Luciano Pavarotti1.jpg
Gösterim: 1132
Boyut:  8.0 KB
Luciano Pavarotti
12 Ekim 1935, Modena - 6 Eylül 2007, Modena
İtalyan tenor.
Sponsorlu Bağlantılar
Modern opera dönemindeki en önemli ses sanatçılarındandır.
1935 yılında İtalya'nın Modena şehrinde doğdu. İlk müzik deneyimini şehrindeki koroda, babası Fernando ile yaşadı. Delikanlıyken, babasıyla Gioachino Rossini adlı koroyla Galler'e gitti. Llangollen uluslararası şarkı söyleme yarışmasında birinci oldu ve bu onu bir tenor olmak konusunda hırslandırdı. Aslında bir öğretmen olmak için yetiştirilen Pavarotti, Arrgio Pola ve Ettore Campogallianni tarafından aldığı derslerle 1961 yılında "Concorso İnternazionale" adlı ödülü kazandı ve opera dalındaki başlangıcını bir tiyatro salonunda La Boheme eseri ile aynı yılın 29 Nisan'ında yaptı. Bundan sonra Güney ve Kuzey Amerika, Asya, Afrika, Avrupa ve Avustralya'da birçok kez konser verdi. Ardından, Modena'da genç şarkıcıları eğitecek bir okul açtı. 6 Eylül 2007 günü pankreas kanseri sonucu böbrek yetmezliğine girerek hayatını kaybetti.
Bir AS Roma taraftarıdır.


Caruso ile birlikte yüzyılın en büyük sesi olarak kabul edilen Pavarotti karizmatik kişiliğiyle de, aslında sınırlı sayıda dinleyicisi olan klasik müziğe şaşırtıcı bir popülarite kazandıran sanatçılar arasında sayılıyor.
New York Central Park’ta verdiği konsere, en popüler müzik idollerini bile kıskandıracak şekilde tam 300 bin kişi katılmış, bir milyona yakın hayranı ise konseri dev ekranlardan izlemişti.
Eşsiz sesi ve karizmatik kişiliğiyle dünya çapında ünlü bir müzisyen olan Luciano Pavarotti, olağanüstü yorum yeteneğiyle 20. yüzyılın en büyük tenorlarından biri olarak kabul ediliyor. Bir fırıncının tek oğlu olarak dünyaya gelen Luciano Pavarotti 12 Ekim 1935’de İtalya, Modena’da doğdu. Müzik kariyeri Modena Korosunda başladı. Babasıyla birlikte iflah olmaz bir opera hayranı olan Pavarotti kısa sürede yetenekli bir tenor olarak öne çıktı. 22 yaşında müzik ve solistlik eğitimini tamamladı ve dört yıl sonra da bir uluslararası şarkı yarışması olan ‘Concorso Internazionale’yi kazandı.
Aynı yıl, 29 Nisan 1961’de, ‘La Boheme’ operasında Rodolfo’yu seslendirerek ilk solo performansını sergiledi. Luciano Pavarotti bunun ardından Milan, Amsterdam, Viyana, Zürih ve Londra’daki başarılı performanslarıyla dünya çapında bir başarı kazandı. 1965 yılında ilk kez ABD’ye giderek Miami’de bir konser verdi. Soprano Joan Sutherland’le birlikte sahne aldığı ‘Lucia di Lammermoor’ ikilinin efsanevi birlikteliklerinin de başlangıcı oldu.
17 Şubat 1972’de, New York Metropolitan Operası’nda sahnelenen ‘La Filla Regiment’deki performansı müzik dünyasında ‘Pavarotti Fenomeni’nin herkes tarafından kabul edilmesiyle sonuçlandı. Bu operada seslendirdiği aryayla dinleyicilerini tam anlamıyla büyüledi ve bütün dünyada bir Pavarotti fırtınası esmeye başladı. Bu olağanüstü başarının ardından artık kendisine tüm dünya sahneleri açılmıştı; en önemli orkestra yönetmenleri ve sanatçılarla birlikte sahne almaya başladı. Ünü opera sahnelerini aşmış, televizyon ve sinema dünyasını da sarmıştı. Konser kayıtları çoğaltıldı, kendisi ve kariyeri üzerine yazılar, kitaplar yayınlandı, talk-showlar ve röportajlar yapıldı ve belki de klasik müzik tarihinin en popüler simalarından biri oldu.

Nobel Barış ödülü sahibi Mihail Gorbaçov, ‘Pavarotti&Friends’ projesiyle savaş mağduru ülkelerdeki çocuklara yaptığı yardımlardan dolayı ünlü tenoru ‘World Social Award’ ile ödüllendiriyor. Bu ödülle layık görülen diğer sanatçılar arasında Ted Turner (Dünya Medya Ödülü), Steven Spielberg (Dünya Hoşgörü Ödülü), Sir Paul McCartney (Dünya Sanat Ödülü), ve Alain Delon (Dünya Aktörleri Ödülü) bulunuyor.
BRAVO PAVAROTTI!
ABD’de verdiği büyüleyici konserin ardından, 24 Eylül 1979 tarihli Time dergisi kapağını ünlü tenor Pavarrotti’ye ayırmıştı. Kapak’ta, Pavarotti’yi izleyerek performansına hayran kalan Amerikalı dinleyicinin konserden sonraki coşkulu sloganı ‘Bravo Pavarotti’ kullanılmış.

ABD KÜLTÜRE KATKI ÖDÜLÜ
Kennedy Center’da 2 Aralık 2001 tarihinde düzenlenen ödül töreninde Pavarotti, halen ABD Dışişleri Bakanlığını yürüten Colin Powell ile birlikte. ABD’de her yıl kültüre olan katkıları nedeniyle dünyanın önemli sanatçılarına verilen bu ödüle 2001 yılında Pavarotti ile birlikte layık görülen diğer sanatçılar aktris ve şarkıcı Julie Andrews, piyanist Van Cliburn, Besteci ve müzik yapımcısı Quincy Jones ve aktör Jack Nicholson olmuştu.

TİBET ÇOCUKLARI İÇİN
Pavarotti&Friends (Pavarotti ve Dostları) isimli projesiyle, savaş altındaki ülkelerde yaşayan çocuklar için yardım konserleri düzenleyen Luciano Pavarotti, bu proje kapsamında Tibet’in sürgündeki ruhani lideri ‘Dalai Lama’ ile de 2000 yılında bir araya gelmişti. Klasik müziğin en popüler simalarından biri olan Pavarotti’nin, aynı proje nedeniyle birlikte sahne aldığı pop sanatçıları arasında Bryan Adams, Jon Bon Jovi, Bono, U2, Tracy Chapman, Eric Clapton, Celine Dion, Tom Jones, Elton John da bulunuyor.
Bu popülarite Pavarotti’nin kısa süre içinde klasik müzik endüstrisinin de en önemli sanatçılarından biri haline gelmesine yol açtı. Kayıtları yalnızca klasik müzik listelerinin değil ama ilginç bir biçimde uluslararası pop listelerinin de birinci sırasında yer alıyordu. Özellikle ‘Essential Pavarotti’ isimli albümü İngiliz pop listesinde bir numaraya kadar yükseldi ve inanılmaz bir biçimde tam beş hafta boyunca orada kaldı.
Luciano Pavarotti 1990 yılında çağdaş klasik müzik dünyasında bir başka önemli olayı gerçekleştirerek opera sanatının diğer iki büyük ismi Jose Carreras ve Placido Domingo ile birlikte Zubin Mehta’nın yönetiminde ‘Üç Tenor’ konserlerini verdi. Roma’da gerçekleştirilen bu konserin kayıtları bütün zamanların en çok satan klasik müzik albümü olarak tarihe geçti. 1993 Temmuzu’nda New York Central Park’ta verdiği konser, müzik tarihinde benzeri pek görülmeyen bir olaya dönüştü. Konsere yarım milyon dinleyici katılırken, bir milyon kişi de çevreye kurulan dev ekranlardan izledi.
1998’de Paris’te verdiği konser uydu aracılığıyla bütün dünyada naklen yayımlandı. Klasik müziğin simgesi haline gelen Pavarotti bunlar dışında birçok öncü çalışmaya da imzasını attı. Eserleriyle birçok ödül aldı, Birleşmiş Miletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın barış elçisi ünvanıyla onurlandırıldı.

Albümleri
  • Ti Adoro (2003)
  • Various: Pavarotti - Rom... (2002)
  • The Pavarotti Edition (W... (2001)
  • Pavarotti & Friends For ... (1999)
  • The Three Great Tenors (1995)
  • Christmas Favorites From... (1995)
  • Luciano Pavarotti - My F... (1994)
  • Puccini: Tosca (Highlights) (1993)
  • Ti Amo: Puccini's Greate... (1993)
  • Luciano Pavarotti In Con... (1992)
  • Pavarotti In Concert (1990)
  • The Three Tenors In Conc... (1990)
  • Puccini: Madama Butterfly (1987)
Ad:  Luciano Pavarotti2.jpg
Gösterim: 1005
Boyut:  10.3 KB

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 9 Nisan 2016 12:39
Biyografi Konusu: Luciano Pavarotti nereli hayatı kimdir.
H€L€N - avatarı
H€L€N
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #2
H€L€N - avatarı
Ziyaretçi
06pavarotti 600

Sponsorlu Bağlantılar
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Ekim 2015 02:54
*TeoDora* - avatarı
*TeoDora*
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #3
*TeoDora* - avatarı
Ziyaretçi
Ünlü tenor Luciano Pavarotti öldü

Kuşağının en büyük tenoru olarak gösterilen İtalyan sanatçı Luciano Pavarotti 71 yaşında öldü.

Pavarotti'nin ölüm haberi, menajeri Terri Robson tarafından açıklandı. Ünlü sanatçının, İtalya'nın Modena kentindeki evinde bu sabah erken saatlerde öldüğünü duyuran Robson, "Maestro, ölümüne neden olan pankreas kanserine karşı uzun ve zorlu bir savaş verdi" dedi.

Sesinin yanı sıra dünya genelindeki stadyumlarda on binlerce kişiye verdiği konserler ve düet albümleriyle iz bırakan "Büyük Luciano" Pavarotti, sanat çevrelerinin dikkatini ilk kez sahne aldığı Covent Garden'da 1963 yılında çekti.

Pavarotti, İtalyan lirik repertuvarının gerçek yorumcusu olmasını sağlayan ince sesi ve karizmatik sahne performansıyla 1960 ve 1970'li yıllarda şöhret basamaklarını çıktı ve kendisine gerçek bir hayran kitlesi oluşturdu.

Ünlü tenor, Placido Domingo ve Jose Carreras ile düzenlediği "Üç Tenor" konserleriyle, birçok şarkıcıyla ortak söylediği düetleriyle ve hayır konserleriyle hayranlarının kalbinde taht kurdu.

Eleştirmenler tarafından sanatsal yönü daha gelişmiş olarak gösterilen Domingo dahil bazı tenorların erişemediği doğal yeteneğe ve sempatikliğe sahip olan Pavarotti, Enrico Caruso ile başlayan 20. yüzyıl opera tarihinin en büyük yıldızlarından biri olarak göze çarpıyor.

Sanat kariyerini, "Evet Giorgio" ile "Rigoletto" filmlerinde rol alarak süsleyen, ancak beyaz perdede istediğini bulamayan Pavarotti, "Ben, Luciano Pavarotti" adlı otobiyogrofisini de kaleme aldı.

Dünya genelinde hayran kitlesi oluşturan Pavarotti, sıcak gülümsemesiyle, Neapolitan folk şarkılarını söylediği sırada terini sildiği beyaz mendiliyle, pop şarkıcılarıyla yaptığı düetlerle, on binlerce kişiye hitap ettiği stadyum konserleriyle, Bosna savaşı sırasında U2'nin solisti Bono'yla düzenlediği konserle ve neşeli Noel şarkılarıyla Pekin'den Buenos Aires'e tüm sevenlerinin kalbinde iz bıraktı.

NOT:Bu arada 20'li yaşlarda Ankara'ya konservatuar almak için gelen luciano pavarotti'yi gevrek sesi ve kilosundan ötürü geri göndermişler.Türkiye hakkında ilginç bi anısı...
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 9 Nisan 2016 12:38
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
12 Ekim 2011       Mesaj #4
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Az bilinen yönleri Msn Rose
  • ABD'de kısaca "Big Lucio" diye anıldı.
  • Soyunma odası ile sahne arasında büyük mesafe bulunan mekânlarda onun için özel tasarlanan ve hayranları tarafından "Pavamobil" olarak adlandırılan bir elektrikli golf aracından yararlanırdı.
  • Önemli konserlerden sonra konser salonu ya da kaldığı otel yakınlarında özel davetlilere yemek verirdi. Ancak kendisi bu yemeklere ya hiç katılmaz ya da çok kısa süre görünmekle yetinirdi.
  • Restoranlarda en çok siparişini verdiği yemek, sucuklu yumurta, kurufasülye pilav jambonlu ve polentalı (mısır unu peltesi) dana şinitzeldir.
  • 1963 de yaşamında iz bırakan bir olay yaşadı. Pavarotti, Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından davet üzerine Ankara'ya geldi. Henüz iki yıllık tenor olduğu ve o yıllarda sesi tam olarak oturmamışken, Devlet Opera ve Balesi'nden zor bir oyunda tenor olarak davet almıştı, fakat ilk konserden sonra sesi 'yetersiz' bulunarak geri gönderilmişti.
Pavarotti, Ankara'dakı bu başarısızlığını hiçbir zaman unutmadı. Türkiye ve Türklere karşı her zaman sempati ile bakan ünlü tenor, çevresindekilere o günleri anlatırken demek ki o zaman o kadar da iyi değilmişim demekten çekinmedi.
  • Pavarotti tanrı vergisi olan nadir, hassas, ve berrak sesi ile 1960, 1970 ve 1980'lerin en bilinen sesiydi. 1966'da "Quel destin’in La Fille du Regiment" eserinde yüksek perdeden dokuz C'yi de seslendirebilen ilk tenor oldu. Aynı performansı 1972'de Met'de gerçekleştirdi ve "Yüksek C'nin Kralı" lakabını aldı. Pavarotti'nin popülerliği gelmiş geçmiş bütün tenorlardan daha fazlaydı.
  • 1993'de New York şehrindeki Merkez Park'da gerçekleştirdiği konser 300,000 kişi tarafından canlı, milyonlar tarafından ise televizyondan ve radyodan takip edildi. 1990 ve 2000'lerde ise performansında düşüşler olsa da yine de dünyanın en iyileri arasında yer almaya devam etti.
  • Pavarotti ayrıca iki tane de Guinness Rekoru sahibi... Sanatçı; 165 kez opera sahnesine çıkarak en çok sahneye çıkan tenor ve "The Three Tenors in Concert" (Placido Domingo ve Jose Carreras) ile en çok satan klasik müzik albümü rekorlarını kırdı.
  • Bu popülarite Pavarotti’nin kısa süre içinde klasik müzik endüstrisinin de en önemli sanatçılarından biri haline gelmesine yol açtı. Kayıtları yalnızca klasik müzik listelerinin değil ama ilginç bir biçimde uluslararası pop listelerinin de birinci sırasında yer alıyordu. Özellikle ‘Essential Pavarotti’ isimli albümü İngiliz pop listesinde bir numaraya kadar yükseldi ve inanılmaz bir biçimde tam beş hafta boyunca orada kaldı.



Son düzenleyen Safi; 9 Nisan 2016 12:38
🌘 🚀

Benzer Konular

29 Kasım 2015 / eXcaLLaNT Spor ww
9 Nisan 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
2 Temmuz 2008 / eXcaLLaNT Spor ww
13 Kasım 2015 / KisukE UraharA Sinema ww
23 Nisan 2009 / Sivoy Spor ww