Arama

Osmanlı Ressamlar Cemiyeti

Güncelleme: 27 Haziran 2009 Gösterim: 6.837 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
2 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Osmanlı Ressamlar Cemiyeti (1908 - 1919) Türk ressamlarının ilk örgütüdür.
İkinci Meşrutiyeti’n ilanıyla Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte, toplumun tüm kesimlerinde hemen hemen her alanda siyasal, sanatsal ve düşünsel yönden haklar verilince; Ressam Ruhi’nin önerisiyle çoğunluğu Sanayi-i Nefise Mektebi mezunu Sami Yetik, Şevket Dağ, Hikmet Onat, İbrahim Çallı, Agah Bey, Mehmet Ruhi Arel, Ahmet Ziya Akbulut Halil Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, Nazmi Ziya Güran, Hüseyin Avni Lifij, Feyhaman Duran Mehmet Ali Laga ve Müfide Kadri gibi genç ressamlardan oluşan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, 1908 yılında, dönemin sanat ve sanatçı sorunlarına çözüm bulmak üzere kurulan Türk ressamlarının ilk örgütüdür. 1929 yılında Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birlği’nin kuruluşuna kadarki tek ressam birliği olarak varlığını sürdüren cemiyet; 1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti, 1926’da Türk Sanayii Nefise Birliği ve 1929’da ise Güzel Sanatlar Birliği adlarını aldı.
İlk başkanlığını Sami Yetik’in yaptığı Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, kendi yayınları ve ilk sanat dergisi olan "Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası"nın yayımlanmasına da yardımcı olan Abdülmecid tarafından da desteklendi. Türk ressamlarının eserlerinin tanıtımında Galatasaray Sergileri’yle öncülük etti. İstanbul’da açılan sergilere her yıl katılan cemiyet, Ankara’da açılan Galatasaray Sergileri’ne ise Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra katılarak etkinlik alanını genişletti.
Halil Edhem’in aktarımıyla Cemiyetin düzenlediği ilk büyük sergi 1916’daki Galatasaray Sergisi’dir. 1919 yılından sonraki beş serginin, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından değil, Türk Ressamlar Cemiyeti tarafından düzenlendiği Abdullah Sinan Güler’in doktora tezinde belirtilmiştir.
Cemiyetin çıkarttığı gazetenin ilk sayısının kapağı
455pxorcgazetesi

Abdullah Sinan Güler'in Doktora tezinde, Cemiyetin hukuki varlığının son bulduğu yıl 1919 olarak gösterilmektedir:
Osmanlı ressamlar Cemiyeti’nin İşlev ve faaliyetlerinin ve plastik sanatlar tarihimiz içindeki seyrinin 1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti’nin kuruluşuyla bittiği genel olarak kabul görür. Ancak, Türk ressamlar cemiyeti’nin 10 Kanun-i evvel 1335/1919’da kurulup; hükümet tarafından onaylanan nizamnamesinin 1337/1921 sergisi kataloğunda yazılı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Osmanlı ressamlar Cemiyeti’nin faaliyetleri 1921’e kadar sürse bile, hukuken varlığını bir başka kuruma devrettiği tarih olan 1919’u cemiyetin varlığının sona erdiği yıl olarak kabul etmemiz gerekir.
Abdullah Sinan Güler’in İkinci meşrutiyet ortamında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti ve Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi adlı Doktora tezinde cemiyet ile ilgili düşüncelerini şöyle özetlemektedir:
Türkiye’de, sanat, özellikle resim ve sanat sorunları üzerine düşünce üretmiş, ve dönemin kanunlarının verdiği haklarla kurulmuş, dernek statüsündeki ilk sanatçı örgütüne de bu dönemde rastlamaktayız. “Osmanlı Ressamlar Cemiyeti” adındaki bu derneğin temel özelliği Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi’nden sonra kurulmuş olan ikinci sanat kurumumuz olmasıdır. Sanayi-i Nefise Mektebi’nin düşünce yapısının doğrultusunda yetişmiş mezunları tarafından kurulan Osmanlı Ressamlar cemiyeti’nin plastik sanatlar tarihimizdeki asıl önemi devlet eliyle kurulmamış ilk bağımsız sanatçı örgütü olmasında ve bağımsızlığının düşünsel yapısına yansımasında yatmaktadır. Bağımsız bir düşünce yapısına sahip olmasının tipik sonuçlarından yüklendikleri görevlerden birini yerine getirirken, yani topluma sanatı ve sanatçıyı sevdirme mücadelesini verirken görmekteyiz. Geniş halk kitlelerine resmi sanatı ve sanatçıyı sevdirmek konusunda çaba gösterirlerken engel gördükleri güçlerle özellikle mezun oldukları kurumla düşünsel bir savaşım içine girmekten kaçınmadıklarını görmek bize ayrıca “Yüklendikleri görevi yerine getirirken geleneğin işlerine yaramayan kısmı”yla da çok fazla ilişkilerinin olmadığını da hissetirmektedir.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti gazetesi 1911-1914 kitap kapağı
ressamlarcemiyetib1

Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası

İki özel sayısından biri Osman Hamdi’ye, diğeri ise Hoca Ali Rıza’ya ayrılan ve Balkan Savaşı yıllarında yayımlanan mecmua aylık dergi olarak dört yılda ancak 18 sayıya kadar yayın hayatını sürdürebildi. Cemiyet üyelerinin düşüncelerini ve sanat anlayışlarını topluma yansıtmak gereği derginin asıl amacı idi. Osman Asaf’ın sorumlu yöneticisi olduğu gazetede Hoca Ali Rıza, Sami Yetik, Ruhi Arel ve Ahmet Ziya Akbulut gibi birçok resim sanatçısının yazıları yer aldı.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Haziran 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti

Sponsorlu Bağlantılar
osmanliressamlar

İkinci Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Türk ressamlarının ilk örgütlü birliğidir.
Türk ressamlarını bir araya getiren ilk örgütlenme Osmanlı Ressamlar Cemiyeti 1908’de kurulan cemiyet; 1929’da Müstakil Ressamlar ve Heykelciler Cemiyeti’nin kuruluşuna kadarki tek ressam birliğidir. 1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti, 1926’da Türk Sanayii Nefise Birliği ve 1929’daysa Güzel Sanatlar Birliği adını alan cemiyet, dönemin önde gelen ressamlarını bir araya getirebilmiştir. Ressam Rubi önerisiyle bir araya gelen Hoca Ali Rıza, Çallı İbrahim, Sami Yetik Şevket (Dağ), Ahmet Ziya, Hikmet (Onat), Ahmet Izzet, Osman Asaf, Hüseyin Haşim gibi ressamların girişimiyle kurulan cemiyet, dönemin sanat ve sanatçı sorunlarına eğilen biricik örgütü olmuştu. İlk başkanlığını Ressam Sami’nin (Yetik) yaptığı cemiyete Halil Paşa, Zekai Paşa, Nazmi Ziya, Avni Lifij, Feyhaman (Duran), Müfide Kadri gibi ünlü ressamlar katılmıştı.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tıpkı Sanayii Nefise Mektebi Alisi gibi Abdülmecid tarafindan desteklenmiş, şehzade derneğin sergilerine katıldığı gibi, cemiyetin yayın organı ve ilk sanat dergisi olan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nın yayımlanmasına da yardım etmişti. Cemiyetin kurulması, Batılı anlamda yağlıboya sanatının Türk kültür ve sanat hayatındaki yerini almasının önemli atılımlarından biri oldu. Cemiyet, Galatasaray Sergileri’yle Türk ressamlarının eserlerinin tanıtımının öncülüğünü yaptı. Her yıl İstanbul’da açtığı sergilere, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra Ankara’da açılan sergiler de katıldı.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası 1910’da yayın hayatına girdi. Mimarlık, heykel ve resim çalışmalarıyla ilgili etkinlikler hakkında bilgi ve haberlerle dolu olan dergi, döneminin tek güzel sanatlar dergisiydi. Dörtte bir gazete sayfası büyüklüğünde olan dergi, Sanayii Nefise Mektebi mezunlarının etkinliklerine de yer veriyordu.
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti etkinliklerinin oturduğu ve benimsendiği yıllarda yurda dönen 1914 kuşağı sanatçıları hazır bir dernek ve bir mecmuayla karşılaşmışlardı.Güzel Sanatlar Akademisi’nin öğretim üyelerinden Salvatore Valeri ve Warnia Zarzacki’nin emekli olmalarıyla boşalan yerlerine 1914’te İbrahim Çallı, 1915’te Hikmet Onat, 1918’de Nazmi Ziya, 1919’da Feyhaman Duran, 1927’de Namık İsmail resim atölyelerine öğretmen olarak atandılar.

Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası
Bir araya gelip düşüncelerini ve sanat anlayışlarını topluma yansıtmak gereğini duyan ressamlar 1912-1913 (Balkan Savaşı yıllarında) Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nın yayınlamışlardır. Bu aylık dergi 18 sayı yayınlanmış ve resim kültürünün yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur. Derginin hem Sanayii Nefise ile ilgili hem bu okula karşı bir politika izlediği düşünülebilir. Bunun en belirgin işareti bu derginin iki özel sayısından birinin Osman Hamdi, diğerininse Hoca Ali Rıza’ya ayrılmış olmasıdır.
Sezer Tansuğ

Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, Şerif Abdülkadir Zade Hüseyin Haşim Bey’in yönetiminde ve Cemiyetin yayın organı niteliğinde olan bir gazeteyi (normal gazete boyutlarının 1/4’ü büyüklükte) Mart 1911 ile Temmuz 1914 arasında 18 sayı sürdürmüştür. Sanayii Nefise Resim Bölümü mezunu Osman Asaf’ın sorumlu yönetici olduğu “gazete” 20.yüzyılda ilk kez plastik sanatların önemi üstünde duran ve her vesileyle basının etkili diğer organları ve ilgililere seslenen ilgi çekici özelliklerini sürdürmüştür. “Gazete”de çağın modası olan ağdalı bir dille, sanatlara ilişkin sorunlar savunulmuş ve güncel olaylara değinen yazılardan başka sanat tekniklerine ilişkin makalelere de yer verilmiştir. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti gazetesinde Hoca Ali Rıza’dan Sami (Yetik), Ruhi, Ahmet Ziya (Akbulut)’a kadar birçok resim sanatçısının yazıları yer alır ve Ahmet Adil imzasıyla orientalistlerle ilgili Boğaziçi Ressamları (Les Peinters de Bosphore) adlı kitabın da tefrika halinde, Fransızca’dan (tamamlanmamış) çevirisine rastlanır. (…) “Gazete” de Hoca Ali Rıza gibi ustaların resim sanatından ne anladıklarını belirten yazılarının yanı sıra okuyucuda doğaya karşı özel bir ilgi uyandırmaya yönelik birtakım yazılar yer almakta ve kuşe kağıda özenli bir baskıyla gerçektirilen bu yayın içinde tanınmış yerli sanatçıların peysaj, yarı çıplak erkek ya da giysili figür vb. gibi tablolarının fotoğrafları da yer almaktadır.
Sezer Tansuğ

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

17 Haziran 2011 / ThinkerBeLL Sanat
4 Mart 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
13 Nisan 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
9 Mayıs 2012 / Misafir Taslak Konular