Ziyaretçi
Cinsel İşlev Bozuklukları (psikoloji)
Cinsel işlev bozuklukları istek, uyarılma, orgazm ile ilgili bozukluklar ve cinsel ağrı bozuklukları olarak gruplanabilir.
CİNSEL İSTEK BOZUKLUKLARI
Sağlıklı bir cinsel ilişki için her şeyden önce cinsel isteğin olması gerekir. Cinsel istek her iki cinste de cinsel eylemi başlatan bir görev yapar. Bu aşamada iki farklı bozukluk cinsel yaşamı olumsuz etkiler.
Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu
Bu cinsel işlev bozukluğunda cinsel etkinlik için cinsel fantezi ve cinsel istek ya yetersizdir ya da hiç yoktur. Bu durum yalnızca bir kişiyle ilgilide olabilir. Yani kişi eşine karşı isteksiz olabilir ama başkalarına karşı cinsel istek duyuyor olabilir. Ya da cinsel ilişki kurma konusunda isteksizken mastürbasyona ilgi duyuyor olabilir. Bu tip kişiler genellikle cinsel ilişkiyi başlatmazlar, partnerlerinin isteğiyle ilişkiye gönülsüzce girerler. Cinsel istek azalması başlı başına bir sorun olabileceği gibi bazen uyarılma ve orgazm alanındaki bozukluklara bağlı olarak da oluşabilir. Bedensel hastalıklar, halsizlik, bitkinlik, ağrı, beden görünümüne ve yaşama ilişkin kaygılar cinsel istek üzerinde bozucu etkiler oluşturabilir. Cinsel istek azlığı nedeniyle evlilik sorunları ve boşanmalar olabilir.
Bozukluk ergenlikle başlar. Ancak psikolojik zorlantılar, stres yaratan yaşam olayları, kişilerarası ilişkilerdeki sorunlardan sonra gelişir. Cinsel istekte yitim psikososyal veya etkileşim gibi etmenlere bağlı olarak sürekli veya aralıklarla olabilir.
Cinsel Tiksinti Bozukluğu
Bu bozukluktaki temel özellik, bir eşle cinsel organ düzeyinde ilişkiden tiksinmek ve durumdan aktif olarak kaçınmaktır. Her hangi bir kişiyle cinsel ilişki kurulabilecek bir ortam oluştuğunda bu bireylerin sıkıntı, korku ya da güvensizlik yaşadıkları görülür. Cinsel ilişkiden tiksinti ilişkinin herhangi bir evresinde olabilir ( örneğin, penisin vajinaya girmesi gibi). Bazı bireylerde dokunma ve öpüşme gibi tüm cinsel uyaranlara karşı yaygın bir tiksinti bulunabilir. Bu hastalığa sahip bireyler erkenden uyuma, seyahat etme, kendini aşırı işe verme gibi değişik taktiklerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler.
CİNSEL UYARILMA BOZUKLUKLARI
Kadınlarda ve erkeklerde olmak üzere iki farklı bozukluk bulunmaktadır.
Kadın Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Bu bozukluğa sahip bireyler cinsel uyarılmaya ilişkin duyumları ya hiç yaşamazlar ya da çok az hissederler. Evli kadınların yaklaşık % 33’ünde bulunur. Gebelik korkusu, evlilikteki çatışmalar, depresyon ve anksiyete (bunaltı) gibi psikolojik sorunlar kadında cinsel uyarılma bozukluğunun oluşumunda önemli bir rol oynayabilirler. Ancak sorun tamamen organik kökenlide olabilir. Tümörler, dış gebelik, şeker hastalığı, menopoz sonrası östrojen hormonlarında azalma uyarılma bozukluğuna yol açabilir.
Erkek Erektil İşlev Bozukluğu (İktidarsızlık)
Erkeklerde cinsel uyarılma sonucu oluşan en önemli fizyolojik değişiklik erkek cinsel organının sertleşmesidir. Halk arasında iktidarsızlık olarak da bilinen bu sorunda temel özellik cinsel ilişkiyi başlatmak için gerekli olan penis sertleşmesinin sağlanamaması ya da cinsel ilişki tamamlanıncaya dek ereksiyonun sürdürülememesidir. Araştırmalara göre erkeklerin % 10-20’ sinde görülmektedir. Bu oran 50 yaşlarından sonra daha da artmaktadır.
Ereksiyon (sertleşme) bozukluğunun oluşumunda ve devam etmesinde en önemli psikolojik etken, cinsel başarı ile ilgili olumsuz, gerçek dışı beklenti ve değerlendirmelerdir.
Ereksiyon bozukluğu çok farklı şekillerde olabilir. Bazı erkeklerde cinsel ilişkinin başlangıcından itibaren sertleşme gerçekleşmez, bazılarında ise vajinaya girme aşamasında sertleşme kaybolur. Bazen de cinsel ilişki sırasında sertlik kaybolur.
Ereksiyon bozukluğu bedensel bir hastalığa bağlıda olabilir. Doğuştan olabilen bazı hastalıklar, enfeksiyonlar, tümörler, nörolojik, hormonal, damarsal, metabolik vb. bazı durumlar ereksiyon bozukluğuna neden olabiliyor. Ayrıca uyuşturucu maddeler, kullanılan çeşitli ilaçlar da ereksiyon bozukluğuna neden olabiliyor.
ORGAZM BOZUKLUKLARI Kadın Orgazm Bozukluğu
Cinsel ilişki sırasında kadının tekrarlayan bir biçimde orgazm olmada gecikme ya da orgazm olamama durumudur. Orgazma ulaşmak için cinsel uyarılma süresi kadınlarda erkeklere göre çok daha uzundur. Bu nedenle kadınların sadece %20-30’u cinsel birleşme sırasında orgazma ulaşabilir.
Hiç orgazm yaşamadığını, hiçbir zaman orgazma ulaşamadığını belirte orgazmın nasıl bir duyum olduğunu bilmeyen bir kadında birincil orgazmik bozukluk olduğu düşünülür. Önceleri orgazma ulaşmada bir sorun yaşamazken daha sonra bu yetiyi kaybetme olarak tanımlanan orgazmik bozukluk ise ikincil orgazmik bozukluktur.
Yaş ilerledikçe kadınların cinsel deneyimleri artar ve nasıl orgazma ulaşabileceğini öğrenirler. Ancak kalitesiz cinsel etkileşim, ilişkilerde çatışma, tecavüz, depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklar, kullanılan bazı ilaçlar ya da bir takım organik rahatsızlıklar kadınların orgazm olma kapasitelerini yitirmelerine neden olabilir.
Erkek Orgazm Bozukluğu
Geç boşalma olarak da bilinir. Orgazma ulaşmada gecikme ya da hiç orgazm olamama durumudur. Erkekte orgazm, ancak meninin dışarı atılması ile oluşabilir. Meninin atılmasına engel olan bir takım organik nedenler orgazma ulaşmayı engelleyebilir. Bir erkekte orgazm bozukluğu olup olmadığına karar verebilmek için bireyin yaşı, cinsel uyarının yeterliliği, yoğunluğu ve süresi göz önüne alınmalıdır. Bu bozukluk tüm erkeklerin binde üçünde ve genellikle 35 yaşın altında ve cinsel deneyimi bulunmayan kişilerde görülmektedir. Bu bozukluk nedeniyle başvuran hastalardan ayrıntılı bir ilaç kullanma öyküsü alınmalı ve kapsamlı bir nörolojik muayene yapılmalıdır. Erken Boşalma Erken boşalma, vajinal girişten önce, giriş sırasında veya girişten hemen sonra ortaya çıkan boşalmadır. İlk kez cinsel ilişkiye giren erkeklerde çok sık görülür. Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Çoğu erkek cinsel deneyimi arttıkça kendini kontrol etmeyi öğrenir. Erken boşalma yaşayan erkeğin eşinin bu duruma gösterdiği tepki, sorunun geleceğini önemli bir biçimde etkiler. Öfkeli ve suçlayıcı, küçük düşürücü tutumlar erkeğin kendine olan güvenini azaltacağından işi daha da içinden çıkılmaz bir hale sokabilir. Erkekte bulunan cinsel performans kaygısı da erken boşalmaya neden olur.
CİNSEL AĞRI BOZUKLUKLARI
Disparoni
Cinsel ilişki ile bağlantılı olarak bir ağrı duyusunun ortaya çıkmasıdır. En çok cinsel birleşme sırasında ortaya çıkmakla birlikte cinsel birleşmeden önce ya da sonra da olabilir. Bu bozukluk hem kadınlarda hem de erkeklerde olabilir. Kadınlarda ağrı ya giriş sırasında ya da penisin vagina içinde sürtünmesi sırasında derin bir ağrı olarak hissedilir. Bu bozukluk herhangi bir yaşta oluşabilir. Erkeklerde nadiren görülür. Disparonu çoğu kez organik nedenlere bağlı olarak gelişir. Erkeklerde ağrı genellikle peniste hissedilir. Ağrı ile birlikte peniste enfeksiyon ve yangı vardır. Kadınlarda ise ağrı vajina içinde ya da daha derin dokularda yanma, kesici ya da kramp tarzında bir ağrı şeklinde görülür. Vaginismus
Vaginismus vajinaya penis, parmak, tampon ya da herhangi bir araç sokulmak istendiğinde vajinanın dış kısmını saran kasların bir bölümünün istemsiz olarak kasılmasıdır. Bu kişilerin cinsel istek ve ilgileri olağandır. Penis vajinaya girmeden yapılan cinsel oyunlarla da orgazma ulaşabilirler. Hatta gebelik bile olabilir. Fakat penisin vajinaya girmesi söz konusu olduğunda ortaya çıkan kasılma cinsel birleşmeyi olanaksız kılar.
Vaginismuslu kadınların çoğu hiçbir zaman ilişkiye girememiştir. Bununla birlikte bazı kadınlarda da daha önce cinsel ilişki başarılmışken sonradan olan bir ilişkiye girememe durumu söz konusu olabilir.
Vaginismus yakınması olan kadınların tedavisinde ilk aşama tam bir jinekolojik muayenedir. Bu muayene ile olaya neden olabilecek herhangi bir kadın hastalığı olup olmadığı saptanır. Özellikle çocuksu, bağımlı ve ruhsal organizasyonunu sağlıklı bir biçimde tamamlamamış kadınlar risk grubunu oluşturur. Özellikle çocukluk çağından kalma korkular yaşayan bireylerde rahatsızlık oluşması kolaylaşır. Korkular, en çok kadının simgesel olarak zihninde aşırı büyüttüğü bir penis yüzünden çok acı çekme, parçalanma korkularıdır.
Vaginismus tedavisi yoğun bir çabayı ve eşlerin karşılıklı sabrını gerektirmekle birlikte tedavisi mümkündür. Tedavide ilaç kullanılmamaktadır. Daha çok davranışçı terapiler ve cinsellikle ilgili bilişsel düzenlemeler tedavide olumlu sonuçlar vermektedir.
Cinsel işlev bozuklukları istek, uyarılma, orgazm ile ilgili bozukluklar ve cinsel ağrı bozuklukları olarak gruplanabilir.
Sponsorlu Bağlantılar
CİNSEL İSTEK BOZUKLUKLARI
Sağlıklı bir cinsel ilişki için her şeyden önce cinsel isteğin olması gerekir. Cinsel istek her iki cinste de cinsel eylemi başlatan bir görev yapar. Bu aşamada iki farklı bozukluk cinsel yaşamı olumsuz etkiler.
Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu
Bu cinsel işlev bozukluğunda cinsel etkinlik için cinsel fantezi ve cinsel istek ya yetersizdir ya da hiç yoktur. Bu durum yalnızca bir kişiyle ilgilide olabilir. Yani kişi eşine karşı isteksiz olabilir ama başkalarına karşı cinsel istek duyuyor olabilir. Ya da cinsel ilişki kurma konusunda isteksizken mastürbasyona ilgi duyuyor olabilir. Bu tip kişiler genellikle cinsel ilişkiyi başlatmazlar, partnerlerinin isteğiyle ilişkiye gönülsüzce girerler. Cinsel istek azalması başlı başına bir sorun olabileceği gibi bazen uyarılma ve orgazm alanındaki bozukluklara bağlı olarak da oluşabilir. Bedensel hastalıklar, halsizlik, bitkinlik, ağrı, beden görünümüne ve yaşama ilişkin kaygılar cinsel istek üzerinde bozucu etkiler oluşturabilir. Cinsel istek azlığı nedeniyle evlilik sorunları ve boşanmalar olabilir.
Bozukluk ergenlikle başlar. Ancak psikolojik zorlantılar, stres yaratan yaşam olayları, kişilerarası ilişkilerdeki sorunlardan sonra gelişir. Cinsel istekte yitim psikososyal veya etkileşim gibi etmenlere bağlı olarak sürekli veya aralıklarla olabilir.
Cinsel Tiksinti Bozukluğu
Bu bozukluktaki temel özellik, bir eşle cinsel organ düzeyinde ilişkiden tiksinmek ve durumdan aktif olarak kaçınmaktır. Her hangi bir kişiyle cinsel ilişki kurulabilecek bir ortam oluştuğunda bu bireylerin sıkıntı, korku ya da güvensizlik yaşadıkları görülür. Cinsel ilişkiden tiksinti ilişkinin herhangi bir evresinde olabilir ( örneğin, penisin vajinaya girmesi gibi). Bazı bireylerde dokunma ve öpüşme gibi tüm cinsel uyaranlara karşı yaygın bir tiksinti bulunabilir. Bu hastalığa sahip bireyler erkenden uyuma, seyahat etme, kendini aşırı işe verme gibi değişik taktiklerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler.
CİNSEL UYARILMA BOZUKLUKLARI
Kadınlarda ve erkeklerde olmak üzere iki farklı bozukluk bulunmaktadır.
Kadın Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Bu bozukluğa sahip bireyler cinsel uyarılmaya ilişkin duyumları ya hiç yaşamazlar ya da çok az hissederler. Evli kadınların yaklaşık % 33’ünde bulunur. Gebelik korkusu, evlilikteki çatışmalar, depresyon ve anksiyete (bunaltı) gibi psikolojik sorunlar kadında cinsel uyarılma bozukluğunun oluşumunda önemli bir rol oynayabilirler. Ancak sorun tamamen organik kökenlide olabilir. Tümörler, dış gebelik, şeker hastalığı, menopoz sonrası östrojen hormonlarında azalma uyarılma bozukluğuna yol açabilir.
Erkek Erektil İşlev Bozukluğu (İktidarsızlık)
Erkeklerde cinsel uyarılma sonucu oluşan en önemli fizyolojik değişiklik erkek cinsel organının sertleşmesidir. Halk arasında iktidarsızlık olarak da bilinen bu sorunda temel özellik cinsel ilişkiyi başlatmak için gerekli olan penis sertleşmesinin sağlanamaması ya da cinsel ilişki tamamlanıncaya dek ereksiyonun sürdürülememesidir. Araştırmalara göre erkeklerin % 10-20’ sinde görülmektedir. Bu oran 50 yaşlarından sonra daha da artmaktadır.
Ereksiyon (sertleşme) bozukluğunun oluşumunda ve devam etmesinde en önemli psikolojik etken, cinsel başarı ile ilgili olumsuz, gerçek dışı beklenti ve değerlendirmelerdir.
Ereksiyon bozukluğu çok farklı şekillerde olabilir. Bazı erkeklerde cinsel ilişkinin başlangıcından itibaren sertleşme gerçekleşmez, bazılarında ise vajinaya girme aşamasında sertleşme kaybolur. Bazen de cinsel ilişki sırasında sertlik kaybolur.
Ereksiyon bozukluğu bedensel bir hastalığa bağlıda olabilir. Doğuştan olabilen bazı hastalıklar, enfeksiyonlar, tümörler, nörolojik, hormonal, damarsal, metabolik vb. bazı durumlar ereksiyon bozukluğuna neden olabiliyor. Ayrıca uyuşturucu maddeler, kullanılan çeşitli ilaçlar da ereksiyon bozukluğuna neden olabiliyor.
ORGAZM BOZUKLUKLARI Kadın Orgazm Bozukluğu
Cinsel ilişki sırasında kadının tekrarlayan bir biçimde orgazm olmada gecikme ya da orgazm olamama durumudur. Orgazma ulaşmak için cinsel uyarılma süresi kadınlarda erkeklere göre çok daha uzundur. Bu nedenle kadınların sadece %20-30’u cinsel birleşme sırasında orgazma ulaşabilir.
Hiç orgazm yaşamadığını, hiçbir zaman orgazma ulaşamadığını belirte orgazmın nasıl bir duyum olduğunu bilmeyen bir kadında birincil orgazmik bozukluk olduğu düşünülür. Önceleri orgazma ulaşmada bir sorun yaşamazken daha sonra bu yetiyi kaybetme olarak tanımlanan orgazmik bozukluk ise ikincil orgazmik bozukluktur.
Yaş ilerledikçe kadınların cinsel deneyimleri artar ve nasıl orgazma ulaşabileceğini öğrenirler. Ancak kalitesiz cinsel etkileşim, ilişkilerde çatışma, tecavüz, depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklar, kullanılan bazı ilaçlar ya da bir takım organik rahatsızlıklar kadınların orgazm olma kapasitelerini yitirmelerine neden olabilir.
Erkek Orgazm Bozukluğu
Geç boşalma olarak da bilinir. Orgazma ulaşmada gecikme ya da hiç orgazm olamama durumudur. Erkekte orgazm, ancak meninin dışarı atılması ile oluşabilir. Meninin atılmasına engel olan bir takım organik nedenler orgazma ulaşmayı engelleyebilir. Bir erkekte orgazm bozukluğu olup olmadığına karar verebilmek için bireyin yaşı, cinsel uyarının yeterliliği, yoğunluğu ve süresi göz önüne alınmalıdır. Bu bozukluk tüm erkeklerin binde üçünde ve genellikle 35 yaşın altında ve cinsel deneyimi bulunmayan kişilerde görülmektedir. Bu bozukluk nedeniyle başvuran hastalardan ayrıntılı bir ilaç kullanma öyküsü alınmalı ve kapsamlı bir nörolojik muayene yapılmalıdır. Erken Boşalma Erken boşalma, vajinal girişten önce, giriş sırasında veya girişten hemen sonra ortaya çıkan boşalmadır. İlk kez cinsel ilişkiye giren erkeklerde çok sık görülür. Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Çoğu erkek cinsel deneyimi arttıkça kendini kontrol etmeyi öğrenir. Erken boşalma yaşayan erkeğin eşinin bu duruma gösterdiği tepki, sorunun geleceğini önemli bir biçimde etkiler. Öfkeli ve suçlayıcı, küçük düşürücü tutumlar erkeğin kendine olan güvenini azaltacağından işi daha da içinden çıkılmaz bir hale sokabilir. Erkekte bulunan cinsel performans kaygısı da erken boşalmaya neden olur.
CİNSEL AĞRI BOZUKLUKLARI
Disparoni
Cinsel ilişki ile bağlantılı olarak bir ağrı duyusunun ortaya çıkmasıdır. En çok cinsel birleşme sırasında ortaya çıkmakla birlikte cinsel birleşmeden önce ya da sonra da olabilir. Bu bozukluk hem kadınlarda hem de erkeklerde olabilir. Kadınlarda ağrı ya giriş sırasında ya da penisin vagina içinde sürtünmesi sırasında derin bir ağrı olarak hissedilir. Bu bozukluk herhangi bir yaşta oluşabilir. Erkeklerde nadiren görülür. Disparonu çoğu kez organik nedenlere bağlı olarak gelişir. Erkeklerde ağrı genellikle peniste hissedilir. Ağrı ile birlikte peniste enfeksiyon ve yangı vardır. Kadınlarda ise ağrı vajina içinde ya da daha derin dokularda yanma, kesici ya da kramp tarzında bir ağrı şeklinde görülür. Vaginismus
Vaginismus vajinaya penis, parmak, tampon ya da herhangi bir araç sokulmak istendiğinde vajinanın dış kısmını saran kasların bir bölümünün istemsiz olarak kasılmasıdır. Bu kişilerin cinsel istek ve ilgileri olağandır. Penis vajinaya girmeden yapılan cinsel oyunlarla da orgazma ulaşabilirler. Hatta gebelik bile olabilir. Fakat penisin vajinaya girmesi söz konusu olduğunda ortaya çıkan kasılma cinsel birleşmeyi olanaksız kılar.
Vaginismuslu kadınların çoğu hiçbir zaman ilişkiye girememiştir. Bununla birlikte bazı kadınlarda da daha önce cinsel ilişki başarılmışken sonradan olan bir ilişkiye girememe durumu söz konusu olabilir.
Vaginismus yakınması olan kadınların tedavisinde ilk aşama tam bir jinekolojik muayenedir. Bu muayene ile olaya neden olabilecek herhangi bir kadın hastalığı olup olmadığı saptanır. Özellikle çocuksu, bağımlı ve ruhsal organizasyonunu sağlıklı bir biçimde tamamlamamış kadınlar risk grubunu oluşturur. Özellikle çocukluk çağından kalma korkular yaşayan bireylerde rahatsızlık oluşması kolaylaşır. Korkular, en çok kadının simgesel olarak zihninde aşırı büyüttüğü bir penis yüzünden çok acı çekme, parçalanma korkularıdır.
Vaginismus tedavisi yoğun bir çabayı ve eşlerin karşılıklı sabrını gerektirmekle birlikte tedavisi mümkündür. Tedavide ilaç kullanılmamaktadır. Daha çok davranışçı terapiler ve cinsellikle ilgili bilişsel düzenlemeler tedavide olumlu sonuçlar vermektedir.