Arama


kaf_kef - avatarı
kaf_kef
Ziyaretçi
25 Nisan 2008       Mesaj #4
kaf_kef - avatarı
Ziyaretçi
MUSEVİ KULTURU

YEMEK ODASİ
VE
YİYECEKLERİN KUTSALLİGİ


Bu Bölümde

• Günlük ekmegimizin mucizesi
• Yemekten önceki ve sonraki kutsamalar
• Bayramlara özgü yiyecekler


Neseli Yahudi bayramlarinin kisa bir özeti: Bizi yok etmeye çalistilar, biz kazandik. Öyleyse yiyelim!

Özel bir sofranın etrafinda toplanilmayan bir bayram ya da aile kutlamasi yoktur. Belki de bu Yahudilerin bir ulus oldugu zamanlara uzanir. Tanri dedi ki: “Sizi esaretten kurtaracagym. Bu gece ilk dogan Misirlilarin ölümünden hemen sonra gideceksiniz. Ama önce oturun ve seder’in tadina varin. Böylece Misir’dan çikisi her zaman özel bir nese ile hatirlayacaksiniz.”

Yemek ailenin birlikte olmasina olanak tanır. Birbirlerini gerçekten sevenler arasında sohbeti destekler. Bir kahve molasindan fazlasidir. Evde Tanri’nin kutsadigi yiyecekleri ve aile sicakligini tadarak geçirilen bir zamandir.

O halde simdi yemek odasina girelim. Ve tipik Yahudi annenin her zaman dedigi gibi “afiyet seker olsun.”

Dur, daha yeme!

Ne kadar aç oldugunuz ya da yiyeceklerin ne kadar istah açici göründügü umurumda degil. Önce çok önemli bir sey yapmadan yemeklere saldiramazsiniz. Yahudi kanununa göre sükran duasi okumadan bir lokma bile alamazsiniz. Aksi halde Talmud sizi çalmakla suçlar. Nedeni sadece Tanri’nin bize armaganlarini vermesi ve karsiliginda minnetimizi istemesi degil, evrenin harikalarini kabul etmemizi de istemesidir. sükranlar bize bir mucizeler dünyasinda yaşadiğimizi hatirlatmak içindir.

Mucizeleri hakkinizms gibi görmeyin
Midras bize ekmek için kutsamanin “Bize topraktan ekmeği getiren Sen Tanrimiz, Evrenin Krali kutlu ol” sözcüklerinin ilk ne zaman söylendiğini anlatir.

M isir’dan çikan Yahudiler, yemekleri olmadiği için umutsuz bir sekilde çölde dolasiyordu. Tanri dualarina bir mucize ile cevap vereceğini söylemisti. Gerçekten de ertesi sabah uyandiklarinda Yahudiler kamplarinin her yerinde gökten yağmis olan ekmekler buldu. Yahudiler buna man dedi: gökten yağan man.

Bu mucizeden ötürü ne kadar etkilendiklerini tahmin edebilirsiniz. Ayni şey ertesi gün de tekrarlaninca yine şaşyirdilar. Günler haftalara, haftalar aylara dönüştü, man gündelik yaşamlarinin bir parçasi, rutin bir olay gibi beklenen ve kabul edilen bir olgu oldu. Yahudiler kirk yil boyunca man’larini aldi. Derken vaat edilen toprağa girme zamani geldi. Eski neslin yerini, uzun bir zaman önce normal ekmek yediklerini unutmus olan bir nesil aldi. Mose israel’de ekmeğin gökten yağmayacağini söylediğinde şaşirdilar. “Ne yiyeceğiz? Ekmeğimizi nereden bulacağiz?”

Moşe özenle onlara ne yapmalari gerektiğini açikladi: “Toprağa tohumlar ekin ve buğday yetiştirin.” şaşirdilar. “Toprağa tohum mu ekelim? Toprağa bir sey koyarsak çürür. Bize nasil böyle bir şey söylersin?”

Moşe onlara buğday yetiştirmek, tanelerini toplamak, un ve ekmek yapmak için bütün zirai süreci tarif etmeye devam etti. Yahudiler her aşamada kuşkuluydu. Ekmek gibi leziz bir şeyin toprağin kendisinden gelmesi onlara olanaksiz görünüyordu.

Ancak vaat edilmis toprağa girdiklerinde kendilerine söyleneni yaptilar. Tipki Mose’nin dediği gibi oldu. Tohumlar bozulmadi. Topraktan yiyebilecekleri taneler çikti. Yeni nesil şaşkinlikla bakti ve dedi ki: “Gerçek bir mucizeye tanik olduk. Aptallar ekmeğin gökten yağdiğini zanneder. Ama biz şimdi ekmeğin topraktan gelen bir şeyden yapildiğina tanik olduk.”

Bu “doğaüstü” mucize karsisinda içgüdüsel bir şekilde bağirdilar: “Ekmeği topraktan getiren Sen Tanrimiz, Evrenin Krali kutlu ol.”

Topraktan gelen yiyeceğin büyük bir mucize olduğunu göremememizin tek nedeni buna öylesine alişmiş olmamizdir ki artyk hakkimiz gibi görüyoruz; bunu sadece doğanin bir parçasi gibi algiliyoruz. Kutsamanin amaci içimizde bir şaşirma ve şükran duygusu oluşturmaktir. Etrafiniza bakin, Tanri’nin sizin için her gün mucizeler yapmasi karsisinda içiniz nese dolacaktir.

Yemek odasinda her tür yiyecek için bir kutsama vardyr. Dini gereklilikleri yerine getiren bir Yahudi meyve ve sebze, et ve balik, tatli ve pastalarin her biri için bir kutsama bilir. Bu kadar farkli kutsamalari hatirlamak zor mu geliyor. Buna değmez mi? Doğru kutsamayi söyleyin, o zaman yemeğe bağlayabilirsiniz.