Arama


The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
13 Eylül 2008       Mesaj #148
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Gitmek
( My Marlon and Brando )

gösterim tarihi:19 Eylül 2008
yönetmen:Hüseyin Karabey
oyuncular:Volga Sorgu, Ani İpekkaya, Mahir Günşiray,
senaryo: Hüseyin Karabey, Ayça Damgacı
müzik:
Kemal Sahir Gürel
görüntü yönetmeni:Emre Tanyıldız
tür:Dram-Romantik-Savaş
süre:
93
yapım yılı:
2007
ülke: Türkiye

Türkiye’de daha önce çekilen bir filmin setinde tanışan Iraklı Kürt Hama Ali ile Türk oyuncu Ayça arasında bir aşk başlamıştır... Film çekimleri bitmiş, Hama Ali Irak’a Ayça ise İstanbul da ki rutin yaşamına geri dönmüştür…

Öykü savaşa iki ay kala başlar. Artık Hama Ali Irak’ta, Ayça ise İstanbul’da dır. Ayça ile Hama Ali arasındaki telefon bağlantısı sağlıklı yürümemektedir. Hama Ali belli aralıklarla her seferinde başka bir yöntemle Kuzey Irak’tan amatör kamera ile çektiği görüntülü mesajları Ayça’ya göndermektedir. Ayça onun için kaygılanmaktadır...

Savaşın başlamasıyla beraber Ayça ile Hama Ali arasındaki iletişim tamamen kesilir. Ayça ona ulaşmak için önce telefon trafiği ile (Konsolosluklar-Dışişleri bakanlığı) sonrasında ise her şeyi göze alarak Irak’a gitmeye karar verir...

Bu dönemde ailesiyle, tiyatro çevresiyle ve kendisiyle mücadele etmek zorunda kalır…

Savaş Irak’ta bir kaosa ve yıkıma yol açmıştır. Savaş başlamadan önce müttefiklerin müdahalesinden yana olan Hama Ali için yaşananlar hiçte beklediği şeyler değildir. Herkes Irak’tan kaçmaya çalışırken Ayça’nın Hama Ali’ye ulaşma çabası adeta tersine bir yolculuğa dönüşür.

Ayça doğup büyüdüğü kenti şimdi başka türlü görmeye başlar; K.Irak’lı göçmen sanatçılar, Avrupa’ya gitmek için İstanbul’u mesken tutan mülteciler, kaçakçılar. Kentin gündelik yaşamında fark edilmeyen insanlar; yalnız yaşayan iki yaşlı komşu, Avangard bir tiyatro grubu ve çoğu kez yanımızdan teğet geçen fark edemediğimiz insanlar.

Öyle bir an gelir ki Ayça İstanbul’da daha fazla durmanın anlamsız olduğunu farkeder. Ya şimdi gidecektir ya da ömrünce bu pişmanlıkla “yalnız” yaşamına devam edecektir.

İstanbul’dan önce Diyarbakır’a oradan da Habur sınır kapısına gider. Savaş nedeniyle kapalı olan sınırda uzun Tır kuyrukları ve içeride kalan yakınlarından haber alamayan kadınlarla karşılaşır.

Bu arada Hama Ali bir savaş muhabirinin telefonuyla Ayça’ya ulaşır. Ayça’nın kesin kararlı olduğunu anlayan Hama Ali, Irak’ta değil de daha güvenli bulduğu için İran’da bir sınır kasabasında onunla buluşmaya razı olur.

Turist olduğuna kimseyi inandıramayan Ayça zorlu bir yolculuktan sonra İran’da ki sınır kasabasına ulaşır. Acaba savaş bu iki sevgilinin buluşmasına izin verecek midir?
Son düzenleyen Safi; 24 Mart 2016 17:09
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (: