İspanya'ya ortaçağda Magripliler tarafından tanıtılmıştır. Boğa güreşinde her hareket geleneklere uygun olarak yapılır. Soyluların başlattıkları at sırtındaki boğa güreşlerinin yerini 1700'lerde, torero denen, çoğunlukla yaya dövüşen profesyonel boğa güreşçilerinin almasıyla, modern boğa güreşine doğru bir gelişme başlamıştır. Boğa güreşi İspanya, Meksika ve bazı Güney Amerika ülkelerinde yaygındır. Fransa'nın güneyinde ve Portekiz'de de yapılır; ne var ki, buralarda boğa öldürülmez. Dövüş için seçilen boğalar sıradan sığırlar değildir; arena için özenle yetiştirilirler.
Boğa güreşi arenadaki tören yürüyüşüyle başlar. Gösteriye katılanların tümüne torero adı verilir. Önden, marşlar çalan bir bando, onun ardından parlak gösterişli giysileriyle atlı arena görevlileri gelir. Onların arkasında boğalarla dövüşecek olan matadorlar yürür. Pelerinleriyle boğayı kızdıran ve süslü kısa mızraklarını (banderilla) boğanın ensesine saplayarak matadorlara yardım eden bande-rillero'lâT ise matadorları izler. Sivri uçlu mızraklarıyla atlı picadorlar en arkadan gelir. Onlar da matadora yardım etmek üzere arenada bulunurlar
Tören yürüyüşü belediye başkanı ya da başka bir resmi görevlinin oturduğu tribünün önünde sona erer ve baş matador güreşi başlatmak için izin ister. Başkan boğa ahırlarının anahtarını aşağıya atar. Matadorlar kadife pelerinlerini arkadaşlarına verirler; arena ilk matador ve takımı dışında tümüyle boşaltılır; ahırın kapısı açılır ve boğa var hızıyla arenaya girer. Kural olarak bir gösteride altı boğa öldürülür.
Matador ve yardımcıları, boğayı dövüşe çekmek ve yormak için, pelerinleriyle çalım atarlar. Saldıran boğa pelerinin hareketlerini izler ve kısa bir süre sonra onun denetimine girer. Matador ise bütün ustalığıyla boynuzlara yaklaşır. Ayaklarını kıpırdatmadan pelerini usulca boğadan kaçırır. Bu zarif geçişlerin Veronica ve Mariposa ya da kelebek gibi özel adları vardır.
Gösterinin, picadorlann arenaya girmesiyle başlayan ilk evresi yaklaşık beş dakika sürer. Boğa atlarına saldırınca, picadorlar mızraklarını ya da pica 'lannı boğanın boynunun hemen aşağısına, omuzlarına saplarlar. Bu, boyundaki güçlü kasları zayıflatarak, boğanın kafasını eğmesini sağlamak ve cesaretini ölçmek için yapılır. Eğer atlardan biri düşerse bacaklarında ağır zırhları olan pica-dor düşen atının altından kurtulup arenadan çıkana kadar, öbür picadorlar pelerinleriyle boğanın dikkatini kendilerine çekerler.
İkinci evrede banderillerolar ve bazen de matadorun kendisi, renkli kâğıtlarla süslenmiş kısa mızrakları çift çift boğanın omuzlarına saplarlar. Banderillero boğanın boynuzlarından korunarak, yandan, zarif bir hareketle, en fazla dört çift banderillayı boğanın omuzlarına saplar. Gösterinin boğayı kışkırtan ve nasıl bir tepki verdiğini matadora gösteren bu evresi de yaklaşık beş dakika sürer.
Artık sıra matadordadır. Kenarları çıkıntılı, siyah şapkasını çıkardıktan sonra, boğanın ölümünü arena başkanına ya da sevdiği bir kimseye, bazen de arenadaki izleyicilere armağan eder. Bir elinde kılıç, öbüründe muleta denen ince bir çubuğa takılı kısa, kırmızı bir pelerin taşır.
Matador bu evrede, kılıcının ucuna taktığı pelerinini kullanarak, boğanın önünde bir dizi tehlikeli ve zarif oyuna girişir. Boğanın uçuşan pelerine saldırması, onun boğa üzerindeki denetimini gösterir. Matador, öldürme anı dışında, boğaya kılıçla dokunamaz. Sonunda, yorulan ve sersemleyen boğa kafasını eğer. Matador kusursuz bir ölüm için tüm becerisini kullanarak, en uygun anı yakalamaya çalışır. Kılıç boğanın kürek kemikleri arasına saptanmalıdır. Matadorun bunu başarabilmesi için kılıcı saplayacağı yere boynuzların arasından uzanması gerekir. Boğanın ani bir hareketiyle matadorun yaşamı tehlikeye girebilir. Eğer kılıç doğru saplanmışsa, boğa neredeyse anında ölür ve gösteri sona erer. Matador kalabalığı selamlamak ve alkışlarını almak üzere banderillerolarıyla arenanın çevresinde yürür. Eğer başarılı olmuşsa, başkan matadoru boğanın kulaklarından biriyle ödüllendirir. Gösteri olağanüstü nitelikteyse, bunun karşılığı iki kulaktır.
Matador arenada yaşamını tehlikeye atar. Sergilediği ustalık ve yiğitlik için onurlandırılır. Göze aldığı tehlike ne kadar büyükse, ödülü de o kadar büyük olur. Matador boğanın boynuzlarına yaklaşırken zaman zaman yara alır ve bazılarının ölümü arenada olur.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica