Arama

Türk Dil Kurumu Nedir? - Tek Mesaj #2

DOGRUCU - avatarı
DOGRUCU
Ziyaretçi
9 Kasım 2008       Mesaj #2
DOGRUCU - avatarı
Ziyaretçi

Türk dil kurumu (TDK)


türkçenın bilimsel yollardan geliştirilip özleştirilmesini sağlamak ve bu konuda yapılacak çalışmaları eşgüdüm içinde yönlendirmek üzere Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün önerisiyle Ankara'da kurulan (12 temmuz 1932) özerk dernek. Türk dili tetkik cemiyeti adıyla Samih Rifat, Ruşen Eşref (Ünaydın), Celal Sahir (Erozan) ve Yakup Kadri’nin (Karaosmanoğlu) girişimleri sonucu kurulan dernek, 1934'te Türk dili araştırma kurumu, 1936'da da Türk dil kurumu adını aldı.

Halit Ziya (Uşaklıgil), Hüseyin Cahit (Yalçın), Mehmet Emin (Yurdakul), Ali-Canip (Yöntem), Falih Rıf- kı (Atay), Halit Fahri (Ozansoy) ve daha birçok edebiyat ve düşün adamının katılmasıyla 26 eylül 1932’de Dolmabahçe sarayı'nda toplanan ilk dil kurultayı, 26 eylül gününün her yıl dil bayramı olarak kutlanmasını kararlaştırdığı gibi, sonraki yıllarda uygulanacak olan programların ilkelerini de benimsedi. Kurultaydan sonra halk ağzından söz derleme çalışmalarına öncelik verildi. Bakanlar kurulu'nca onaylanan yönetmelikle vali, kaymakam gibi yerel yöneticilerin başkanlığında kurullar oluşturularak birkaç ay çinde yüz otuz bin dolayında fiş derlendi. Ekim 1933'ten başlayarak Türk dili belletici adlı dergiyi çıkaran dernek, bir yıl sonra da Osmanlıca- dan türkçeye söz karşılıkları tarama dergisi'ni hazırladı.

18 ağustos 1934’tekı ikinci, 24 ağustos 1936'daki üçüncü dil kurultayına Prof. Sa- moyloviç, Dr. Giese, Jean Döny, Prof. A Bombacı, G Nömeth, Zajanczkowski vb. ünlü türkologlar da bildirileriyle katıldı. Atatürk’ün de çok yakından ilgilendiği ve desteklediği çalışmalar sonucu, 1937 -1938 ders yılına okullarda yeni terimlerle yazılmış kitaplarla girildi TBMM’nin açılış konuşmasını yapan Atatürk, bu olaya da değinerek, "Dil kurumu en güzel ve feyizli bir iş olarak türlü ilimlere ait terimleri tespit etmiş ve bu suretle dilimiz yabancı dillerin tesirinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır" sözleriyle duyduğu kıvancı açıkladı.

TDK, Atatürk'ün ölümünden sonra da ve onun vasiyet ettiği ödenekle çalışmalarını sürdürdü. Derleme-tarama. sözlük, dilbilim ve dilbilgisi, terim, yayın ve tanıtma kolları aracılığıyla birçok genel ve özel sözlük, kılavuz, belleten, ayrıca Göktürk yazıtları ndan Mecmua! ün-nezâir’e değin çok sayıda eski yapıtı, 1951 de Türk’ dili dergisini yayımladı. Bunun yanı sıra 1955’ten başlayarak çeşitli dallarda verdiği ödüllerle türkçenin sanat ve bilim dili olması yolundaki çabaları kamuoyu önünde değerlendirmekten geri kalmadı. Ancak daha Atatürk'ün sağlığında, doğrudan kendisine karşı çıkamayan bazı çevrelerce yıpratılmak istenen TDK, 12 eylül 1980 askeri darbesinden sonra Milli güvenlik konseyi'nce hazırlanan Anayasa’nın 134. maddesine dayanılarak çıkartılan 2876 sayılı "Atatürk kültür, dil ve tarih yüksek kurumu" yasası'nın yürürlüğe girmesi üzerine özel hukuk tüzel kişiliğini yitirdi.

Türk dil kurumu ödülleri


Türk dil kurumu'nun basılı bilim ve sanat yapıtlarına 1955-1982 yıllarında verdiği ödüller. Yapıtlarda bilim ve sanat değeri yanında dil bakımından da TDK'nin Ikelerine uygunluk aranıyor; ödüller her yıl dil bayramında’ (26 eylül) kurumun Ankara'daki merkezinde yapılan törenle sahiplerine veriliyordu. Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişti. 1982 Anayasa’yla TDK'de yapılan değişikliğe kadar ödül kazanan yapıtlar ve yâzarlar.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 11 Temmuz 2016 14:53