Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
16 Kasım 2008       Mesaj #10
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye

ALKOLİZM


Alkolizm insanların bağımlı olduğu en tehlikeli hastalıklardan biridir. Almanya da 2,5 milyon insan alkolik olup, yılda ortalama 40 bin kişi alkolden ölmektedir. Alkolün sebep olduğu hastalıkların haricinde alkolik insanların sebep olduğu trafik kazaları ve kavgalar sebebiyle ortaya çıkan ölümleride sayarsak o zaman alkolün ne kadar tehlikeli olduğu daha iyi anlaşılır. Ayrıca alkolik olan bir bayanın hamile kalması ve doğum yapması da bebeğin bedenen ve ruhen özürlü olmasına neden olur. Sigara ve yanlış beslenmeden sonra en yaygın ve tehlikeli bağımlılıktır.

Alkole genellikle günlük yaşamdaki problemleri aşmakta zorlanan insanlar başvurmakta ve alkolle problemlerini geçici bir süre içinde olsa unutmak için kullanılmaktadır. Oysa alkolle hiçbir problem çözülmediği gibi, bu zamanla alkol bağımlılığına sebep olur ve kişi günbe gün kötü duruma düşer. Alkol nedeniyle insanlar çalışamamakta ve işlerinden olmaktadırlar. Almanya da işten çıkan insanların % 20’si alkol nedeniyledir. Alkol ailelerin boşanarak parçalanma, geçimsizlik, kavga, tecavüz vb, sosyal problemlerin yanında milyarlarca dolarlık iş kayıbı ve zararlara neden olmaktadır.

Alkolizmin belirtileri:
Şayet kişide aşağıdaki faktörlerden en az üçü görülürse, o zaman kişinin alkolik olduğu anlaşılır.
  1. Mecbur hissetme: Kişinin kendini alkol içmeye mecbur hissetmesi
  2. Kontrolü kaybetme: Alkol içerken ölçüyü kaçırıp kendini kontrol edememe
  3. Alkolü bırakınca rahatsızlanma: Alkol almayı azaltınca veya bırakınca bir takım rahatsızlıklar görülüyorsa
  4. Zamansız alkol içme: Çalışırken veya vasıta sürerken veya sürmeden önce alkol alma
  5. Rizicolarını bilmesine rağmen içme: Alkol içince işyeri veya ailevi problemlerin olacağını bilmesine rağmen içmeye devam etme
  6. Sağlığını tehdit ettiğini bildiği halde içme: Doktorunun yasaklamasına rağmen içmeye devam etme
  7. İhmalkar olma: Önceden yaptığı işleri (hobi) umursamama
  8. Msn Rolleyes Alışkanlık yapma: Kişinin kendini sürekli daha önce içtiğinden daha fazlasını içmek zorunda hissetmesi
Alkolün dozajı kişiden kişiye göre değişir, arada bir içenlerde etkisi daha büyük olur,fakat sürekli içenlerde tahribat bütün organlarda yavaş yavaş olur.
1-) 0,5-1 promil
  • Arada bir içenlerde: Haz duygusu, kontrolsüz davranma, yönünü tayinde zorlanma,
  • Alkoliklerde: Herhangi bir etki göstermez
2-) 1-2 promil
  • Arada bir içenlerde: Bulantı, uyuşukluk, uyuklama, vücut hareketlerini kontrol edememe (ataksi)
  • Alkoliklerde: Haz verici, yön tayininde zorlanma
3-) 2-3 promil
  • Arada bir içenlerde: Kusma, uyuklama, konuşma zorlukları
  • Alkoliklerde: Duygusallaşma, hareket edemeyip uyuşma
4-) 3-4 promil
  • Arada bir içenlerde: Koma
  • Alkolikler: Uyuklama
5-) 4-5 promil
  • Arada bir içenlerde: Ölüm
  • Alkoliklerde: Koma, uyuşukluk
Alkole bağımlılığın Jellineck’e göre derecelendirilmesi:
Jellineck alkol kullanmayı 5 kategoriye ayıkmıştır.
  1. Alfa-Alkolikler: Problem ve hafifleme alkolikleri: Bu gruptakiler alkol içerler, fakat kontrolü kaybetmezler
  2. Beta-Alkolikler: Fırsat buldukça içen: Çevreye uyum sağlamak için içenler
  3. Gama-Alkolikler: Bu gruptaki alkolikler psikolojik ve bedenen alkole bağımlı olma ve alkol içerek kontrolden çıkarlar.
  4. Delta-Alkolikler: Tam bağımlı alkolikler: Bu gruptakiler çok ağır psikolojik ve fiziki bağımlılıkları vardır. Bu gruptakiler her gün düzenli alkol içmek zorundadırlar ve bu gruptakilerin alkolü bırakmaları hemen hemen imkansızdır.
  5. Epsilon-Alkolikler: Dönem Alkolikleri: Bu gruptakiler, dönem dönem alkol içerler ve bu alkol içme haftalarca ve aylarca sürebilir ve kendini kontrol edemez.
Alkolün etkileri
Alkol içerek alkol bağımlılığına yakalananlar, yani alkolikler bir çok psikolojik ve fiziki rahatsızlıklar ortaya çıkar ve bunların başında
  • Hepatit, karaciğer yağlanması, sertleşmesi, siroz
  • Polinöropati: Alkolün sebep olduğu sinirsel tahribat ve psikolojik rahatsızlıklar
  • Beyin ve sinir hücrelerini tahribatı nedeniyle, beyin zamanla küçülür, hipofiz guddesi görevini yapamayarak kişide dolaylı olarak iktidarsızlığa sebep olur.
  • Damarların yağlanarak sertleşmesi (arteriskleroz)
  • Mide-, pankreas-, yemek borusu-, karaciğer-, ve gırtlak kanserine sebep olur.
  • Kalp kasları hastalıkları (kardiomiyopati), kalp ritim bozuklukları, (aritmi) ve yüksek tansiyon
  • Psikolojik etkenleri nedeniyle alkolikler kendilerini kontrol edemezler evde ve işyerinde huzursuzluklara sebep olur ve her şeyini de kaybedebilir.
Tedavi:
Doktor tarafından alkolün zararları hastaya iyice anlatılmalıdır. Tedavi ancak ve ancak hastanede gözetimde yapılabilir. Alkolikler alkolü çok yoğun çalışmalar sonucu bırakmış olsalarda her an yeniden alkole dönebilirler. Alkolü bırakan şahıs yıllar sonrada bir iki bardak alkol içse de hemen eski durumuna dönebilir. Bu nedenle en doğru olan alkole başlamamaktır. Hindistan da yulafala yapılan tedavi denemeleri ile başta alkolizim ve tiryakilik gibi çeşitli bağımlılık rahatsızlıkları tedavi edilmektedir. Öncelikle uzman bir doktora gidilmelidir, ayrıca doğal ilaçlardan kılıç otu preparatlarının da etkili olduğu yönünde kullananlarca iddialar var.

Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Gökçek İksir'i ile tedavi olmak mümkündür. Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. vücudu cüruflardan arıtır, iltihaplı hastalıkları iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri hastalıkları ve her türlü alerjiye karşı etkilidir.

Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, fakat karpuz da tatlıdır ve bu da mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içer.
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 19:50
Quo vadis?