Arama


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
2 Şubat 2009       Mesaj #6
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Alıntı
Ziyaretçi adlı kullanıcıdan alıntı

gazel şiiri örnekleri üzerinde zihniyeti nasıl incelerim

GAZEL İNCELEME




Sanma benim işimi ki gönlüm rızâsıdır
Bilgi! anı ki bu feleğin iktizâsıdır
Yanlış hayâl ile vatanın terk eden kişi
Ne dürlü kim cefâ görür ise cezasıdır
Eyyûp mihneti ile Ya’kup gussası
Sorarısan yakîn kamu gurbet belasıdır
Gurbet oduna sabr nic’olsun ki kişinin
Cisminde can ki var vatanın hevâsıdır
Çün Ahmedî idemedi kend’işine nazar
Dahi eyit ki ana nazar kim edesidir
Günümüz Türkçesiyle
1. Benim bu işleri kendi rızamla yaptığımı sanma Bütün bunları kaderin gerekli gördüğünü unutma
2. Yanlış hayaller için vatanını terk eden kişi Başına gelen bütün çileler onun cezasıdır
3. Eyyub’un çilesini, Yakub’un kederini sorarsan Bu dertlerin hepsi gurbet belasıdır
4. Gurbet ateşine nasıl sabredilebilir ki İnsanın canında vatanının havası (heves) var
5. Çünkü Ahmedî kendi işine bile bakamadı Söyle, başka ona kim yardım edecek, bakacak
Gazelde vatan ve gurbet temaları İşlenmiştir. Türkler, gurbet ve vatan temaların! İslamiyet’ten önce de işlemişlerdir. Atlı göçebe medeniyetinde yaylak-kışlak ve akıncılık hayatı geride bırakılan insanlara ve vatana özlemi artırmıştır. İslamiyet’ten sonra bu temalar yeni boyutlar kazanmış, asıl vatan olarak ahiret, gurbet yeri olarak dünya görülmüştür.
Şiirin nazım şekli, nazım birimi ve ahenk unsurları İslami kültürün etkisiyle şekillenmiştir. Gazel nazım şekliyle, beyit nazım birimiyle ve aruz vezniyle yazılan şiir, aa, ba, ca, da … şeklinde kafiyelenmiştir. Aruz vezni yeni yeni kullanılmaya başlandığı için şiirde bazı vezin kusurları dikkati çekmektedir. Şair bazı kelimeleri vezne uydurabilmek için “ki ede - k’ede, kendi işine - kend’işine, nice olsun - nic’olsun” şeklinde yazmıştır.
Şiirde, İslami kültüre ait rızâ, iktizâ, cefâ, mihnet, gussa, belâ gibi kelimelerin kullanılmaya başlandığı görülüyor. Gazellerde bu tür Arapça ve Farsça sözcüklerin kullanımı giderek artmış ve zamanla gazel dilinin anlaşılması daha da zorlaşmıştır.
Çözümlü Soru - 1
“Sen sana ne sanırsan ‘
Ayruğa da onu san”
diyerek daha 13. yüzyılda hümanizmanın müjdecisi olan, bu yönden ötürü de ölümünün 650. yıldönümünde UNES-CO’ca bütün dünyada ve yurdumuzda anılan Türk şairi kimdir?
A) Mevlâna .
B) Ahmet Yesevi
C) Hacı Bayram Veli
D) Yunus Emre
E) Sultan Veled
(1974)
Çözüm
13. yüzyılda yaşamış olan, ölümünün 650. yıldönümünde UNESCO’ca bütün dünyada ve yurdumuzda anılan Türk şairi Yunus Emre’dir.
Cevap D
Çözümlü Soru - 2
Onu halk şairi saymak bir bakıma yanlıştır. Ama o, halka, halkın diliyle seslenerek halkın şairi olabilmiştir. Zaten başarısının sırlarından biri de budur. Hece ile söylediği şiirlerinden başka, aruzla yazılmış şiirleri de vardır. Yaşamı üzerine kesin bilgiler yoktur. Risalet’ün Nushiyye adlı mesnevisinin yazılış tarihinden yola çıkılarak 13. yüzyılda yaşadığı konusunda birleşilmiştir.

Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pir Sultan Abdal
B) Hacı Bayram Veli
C) Yunus Emre
D) Mevlâna Celaleddin Rûmi
E) Ahmet Haşim
(1996-ÖYS)
Çözüm
Halka, halkın diliyle sesienenen, hece ve aruzla şiirler yazan, Risalet’ün Nushiyye adlı eserin yazarı olan şair Yunus Emre’dir.
Quo vadis?