Arama

Şinasi (İbrahim) - Tek Mesaj #2

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
3 Nisan 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Ad:  Şinasi (İbrahim)2.jpg
Gösterim: 2574
Boyut:  40.7 KB

ŞİNASİ (İbrahim)


türk yazar
(İstanbul 1824 ile 1827 arası - ay. y. 1871)

Ruslar’ın Şumnu kuşatmasında şehit düşmüş (1829) bir topçu yüzbaşısının oğlu. Tophane müşırliğı’ndek' bir kalemde çalışırken burada görevli İbrahim Efendiden arapça, Bursalı Şeyh Zaik’ten farsça, Tophanede uzman fransız kökenli Reşat Beyden (Châteauneuf) fransızca öğrendi. Devletçe gönderildiği (1849) Paris’te maliye öğrenirken sözlük yazarı E. Littre, türkolog Pavet de Courteille ile yakınlığı oldu; Asya araştırmalarını sürdüren Sociâtâ Asiatıque’e üye olarak kabul edildi (1851). İstanbul'a döndükten (1854) sonra Meclisi maarif üyeliğine getirildi. Koruyucusu Reşit Paşa’nın ardından sadrazam olan Âli Paşa döneminde sağlık nedeniyle sakalını kestirmiş olması bahane edilerek azledildi (1856). Yeniden sadrazam olan Reşit Paşa’nın yardımıyla eski görevine geldi. Kasidelerinde "bilgisizlik ve bağnazlığa karşı uygarlık ve erdem cephesinin önderi" diye övdüğü Reşit Paşa’nın ölümünden (1858) sonra Yusuf Kâmil Paşa tarafından korundu. Yoğun yazı ve yayın çalışmalarını sürdürdüğü bu dönemde fransız şairlerinden (Racine, Lamartine, La Fontaine vd.) türkçeye ilk şiir çevirilerini derleyen Tercümei manzume' yi (1859) yayımladı.

Agâh Efendi'nin 22 ekim 1860'ta çıkarmaya başladığı ilk özel türk gazetesi Tercümanı ahvalin yayımına önemli katkısı oldu; bu gazetede yerli öğelere ve halk diline dayanan batı edebiyatı yolundaki ilk türk tiyatro yapıtı Şair" evlenmesi n (1860) ve makalelerini yayımladı. Daha sonra kendi basımevini kurdu, bu basımevi için Courner d'Orient gazetesi sahibi matbaacı dostu Jean Pietri'den teknik yardım görerek Yesarizade İzzet yazısıyla yeni harfler döktürdü. 28 haziran 1862’de Tasviri efkâr gazetesini çıkarmaya başladı. Burada yayımladığı devlet işleriyle ilgili eleştirileri, şehzade Murat (Murat V) ile yakınlığı gibi nedenlerle Abdülaziz’in isteğine uyularak Meclisi maarif'teki görevinden uzaklaştırıldı.

Gazetesinde siyaset, ekonomi, toplumsal sorunlar üzerine yayınlar yaptı. Kültür ve sanatla ilgili yapıtlar (Kâtip Çelebi’nin Düstur ül ameli [1863], Mizan ül-hak' [1864] vd.) yayımladı. Ruznamei ceridei havadis gazetesiyle arapça "mebhuset ün-anha" tamlamasının doğru olup olmadığı yolunda çıkan tartışmadan (sayı: 249-260, 20 kasım - 29 aralık 1864) sonra yeniden Fransa'ya gitti. 1867’de kısa bir süre İstanbul'a döndüğü bu dönemde (1864-1869) türk dilinin büyük bir sözlüğünü hazırlama yolunda çalışmalar yaptı. Yaşamının son yıllarında İstanbul'da, Babıâli karşısındaki basımevinde kitaplarının yeni basımlarını hazırladı; Cihangir’deki evinde kurmaya çalıştığı yeni basımeviyle ilgili hazırlıkları ise sözlük çalışması gibi genç yaştaki ölümü yüzünden sonuçlanamadı.

Tanzimat edebiyatı diye anılan yenilik hareketinin başlıca öncülerindendir. Düzyazının sadelik, doğallık kazanmasında etkili oldu; gazete ve makale dilinin bu yönde gelişmesini sağladı. Tanrı'nın ululuğunu divan edebiyatının kalıplaşmış mazmunlarına başvurmadan kendi düşündüğü ve duyduğu gibi dile getiren Münacat’ı Namık Kemal'in eski edebiyat anlayışından uzaklaşmasını sağlamıştı, Böylece Tasviri efkâr yazı ailesine katılan Namık Kemal, Şinasi'nin Fransa’ya gitmesinden sonra gazeteyi çıkarmayı sürdürdü; Namık Kemal, Ebüzzıya Tevfık, Ahmet Rasim gibi basın adamları türk gazeteciliğinin ve yeni türk edebiyatının büyük ölçüde Şinasi'ye borçlu olduğunu sık sık dile getirdi. "Safi türkçe” diye adlandırdığı örnekler ("Gören saçın arasından saçın parıltısını I Sanır ki kara bulutun içinde gün doğmuş") veren Şinasi'nin şiirinde yabancı sözcükleri, arapça ve farsça tamlamaları hiç kullanmayan denemeler (Karakuş yavrusu ile karga) görülür.

Birçok şiirinde (Reşit Paşa’ya kasideler) siyaset, hukuk, toplumsal yaşam konularındaki akılcı görüşleri yansıtır. İçeriğiyle eski kasidelerden büyük ölçüde ayrılan bu ürünlerde şiirin amacı artık salt güzelliği değil toplumsal düşünceleri ele almaktı. Yaratıcı sanat yönünün çok güçlü olmamasına karşın şiir, özellikle de düzyazı diline getirdiği sadelik dolayısıyla çağdaş türk edebiyatının kurucusu sayılır.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 2 Ağustos 2016 23:14
Quo vadis?