Arama

Jimnastik Nedir? - Tek Mesaj #1

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
23 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

jimnastik

Ad:  jimnastik1.jpg
Gösterim: 4733
Boyut:  52.7 KB

aletli ya da aletsiz olarak yapılan sistematik hareketler.

Yarışmalı bir spor ya da güçlülüğü, esnekliği, çevikliği, eşgüdümü, beden denetimini ve kondisyonu artırmaya yönelik bir idman olarak yapılır.

Eski Yunan’da jimnastik terimi, gymnasion'ların genel eğitim programı içinde, beden sağlığını korumak üzere yapılan her türlü egzersizi kapsardı. Bu egzersizlerin çoğu klasik Olimpiyat Oyunları’nın birer dalına, daha sonra da atletizm (pist ve alan), güreş ve boks gibi ayrı sporlara dönüştü. Olimpiyat Oyunları geleneğinin ortadan kalktığı 393’ten sonra başka sporlarla birlikte unutulmaya yüz tutan jimnastik, 18. ve 19. yüzyıllarda yeniden gözde bir spor durumuna geldi. Bu ara dönemde yalnızca, akrobasiden gelişen ve jimnastikten de eski bir geçmişi bulunan cambazlık, bir gösteri sporu olarak varlığını sürdürebildi.
Modern jimnastik sporu büyük ölçüde Friedrich Jahn’ın çabalarının sonucunda doğdu.

Jimnastik hareketlerinin pek çoğunu ve paralel bar, halka ve barfiks gibi yeni bazı jimnastik aletlerini geliştiren Jahn’ın çalışmalarının temel amacı bedeni güçlen- dirmekti. İsveç’te Peter Henrik Ling, hareketlerde akıcılığa ve ritme ağırlık vererek jimnastiğe yeni bir görünüm kazandırdı. 19. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan kültürfizik de aslında kadınların beden eğitiminin bir parçasıydı. Jahn’ın çalışmaları sonucunda Turnverein denen jimnastik kulüpleri kuruldu. Benzer bir kuruluş olan Sokol Bohemya’nın Çekçe konuşulan kesimlerinde yaygınlaştı.

Turnverein'lav ve Sokollar önce Fransa, İsviçre ve İsveç’te, sonra da bütün Avrupa’ da ulusal örgütlerin kurulmasına yol açtı. 1881’de uluslararası yarışmaları denetlemek üzere Uluslararası Jimnastik Federasyonu (FIG) kuruldu. 1896’da yeniden düzenlenmeye başlayan Olimpiyat Oyunları’na jimnastiğin de alınmasıyla, uluslararası jimnastik yarışmaları büyük bir hız kazandı. Olimpiyat Oyunları’nda erkekler jimnastik yarışmaları 1896’dan başlayarak yer alırken, bayanlararası yarışmalar 1936’dan sonra kombine hareketlerde, 1952’den sonra da bütün dallarda düzenlenmeye başladı. İlk modern Olimpiyat Oyunları’nda sayıca değişen yarışmalar, sonunda erkekler için yedi değerlendirme dalı altında toplandı: Barfiks, paralel bar, kulplu beygir, beygir atlama, halka ve yer hareketleriyle bu altı dalda alman puanların toplamına göre belirlenen kombine hareketler. Bayanlar jimnastik yarışmaları denge aleti, asimetrik bar, beygir atlama, yer hareketleri, ritmik jimnastik ve erkeklerde olduğu gibi, kombine hareketlerden oluşur.

İlk modern Olimpiyat Oyunları’nda Alman, İsviçreli, İtalyan ve İsveçli erkek jimnastikçiler başarılı oldular. 1950’lerden sonra Japon ve Sovyet jimnastikçilerle birlikte Doğu Avrupa ülkelerinin jimnastikçileri üstünlük kurdular. Öte yandan çok yetenekli bir dizi bayan jimnastikçinin ortaya çıkması bu sporun tutulmasına önemli katkıda bulundu. 1970’lerde Sovyet Olga Korbut ve Rumen Nadia Comaneci gibi jimnastikçiler dünya çapında popülerlik kazandı. FIG tarafından düzenlenen dünya şampiyonaları 1950’den bu yana yapılmaktadır.

Türkiye’de jimnastik sporu, Mekteb-i Sultani (bugün Galatasaray Lisesi) beden eğitimi öğretmeni M. Moiroux’nun çabaları sonucunda başladı (1868). M. Moiroux’nun öğrencilerinden Ali Faik Bey (Üstünidman), Beyoğlu’nda özel bir jimnastikhane açtı ve öğrencisi Mazhar Bey’le (Kazancı) birlikte aletli jimnastiği yaygınlaştırmaya çalıştı. İlk jimnastik kulübü Tatavla’da (bugün Kurtuluş) kuruldu. 1910’larda aletli jimnastiğin yanı sıra aletsiz jimnastik alanında da çalışmalar başladı; bu konuda İsveç’te spor eğitimi gören Selim Sırrı Bey (Tarcan) önemli rol oynadı.

Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’ne (BTGM) bağlı Jimnastik Federasyonu’nun kurulmasından (1960) sonra aletli jimnastikte bir toparlanma gözlenmesine karşın, Balkan şampiyonalarında elde edilen birkaç madalya dışında önemli bir başarı sağlanamadı.

kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 26 Şubat 2017 02:57
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!