Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
11:29, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cuma, 26 Nisan 2024 - 11:29
Arama
MaviKaranlık Forum
Peyami Safa
-
Tek Mesaj #2
ThinkerBeLL
VIP
VIP Üye
11 Eylül 2009
Mesaj
#2
VIP
VIP Üye
Peyami
SAFA
(1899-1961)
MsXLabs.org & Temel Britannica
Roman, öykü, fıkra, makale, araştırma türlerindeki ürünleriyle Cumhuriyet dönemi düşün ve sanat yaşamının etkili yazarlarından biri olan Peyami Safa, şair İsmail Safa'nın oğludur. İstanbul'da doğdu. Dokuz yaşındayken sol elinin ekleminde başlayan kemik hastalığı nedeniyle düzenli bir öğrenim göremedi. Geçimini sağlamak için küçük yaşta çalışmak zorunda kaldı; memurluk ve öğretmenlik yaptı. Öğretmenliği sırasında bir yandan da edebiyatla ilgilendi, sanat dergilerinde öykü ve çeviriler yayımladı.
I. Dünya Savaşı'nın sonunda ağabeyi İlhami Safa ile birlikte çıkardığı
Yirminci Asır
adlı
akşam gazetesinde yazdığı magazin öyküleriyle adını duyurdu. Bazı yazılarında ve romanlarında "Server Bedii" takma adını kullanan Peyami Safa, gazetelerde yazdığı başyazılar ve köşe yazılarıyla geniş bir okur kitlesince tanındı. Kalem kavgalarıyla ve genellikle doğu-batı karşıtlığını işlediği romanlarıyla yaygın bir ün kazandı.
"Kültür Haftası"
(1933-37),
"Türk Düşüncesi"
(1953-60) dergilerini yayımladı.
Peyami Safa'nın romanları başarılı psikoloji çözümlemeleri, kurgusunun ustalığı, dilinin kıvraklığı ile dikkat çeker. Roman kişileri genellikle vücudu ve ruhu hasta, karamsar kişilerdir. İlk romanları
"Mahşer"
(1924) ve "
Sözde Kızlar"da
(1925) Mütareke dönemi İstanbul'unda batılılaşma özentisi içindeki ailelerin yaşayışını, ahlak çöküntüsünü anlatır.
"Dokuzuncu Hariciye Koğuşu"
(1930) doğrudan doğruya kendi yaşamından kaynaklanan bir yapıttır. Hastalığı ile ilgili iç ve dış gözlemlerinden hareketle yazdığı bu romanda 15 yaşındaki hasta bir gencin acılarını anlatır.
"Fatih - Harbiye"
de (1931) doğu-batı karşıtlığını roman kişilerinde somutlayarak ortaya koymaya çalışır. Son romanları
"Matmazel Noraliya'nın Koltuğu"
(1949) ve
"Yalnızız"
(1951), varlığın anlamı, önseziler, kuruntular gibi konuların işlendiği, gizemci yanı ağır basan ürünlerdir.
Peyami Safa başlangıçta Kemalizm temelinde bir ulusçuluğu savunurken, daha sonra toplumsal düzeni dinci, gelenekçi doğrultuda geriye götürmek isteyen çevrelerin yanında yer aldı. Toplumsal ve siyasal görüşlerini açıkladığı yapıtlarının arasında
"Türk İnkılâbına Bakışlar"
(1938),
"Büyük Avrupa Anketi"
(1938),
"Din-İnkılap-İrtica"
(1961) ve ölümünden sonra yayımlanan
"Doğu-Batı Sentezi"
(1963) sayılabilir.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Cevapla
Kapat
Saat: 11:29
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...