Arama

Peyami Safa - Tek Mesaj #2

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
11 Eylül 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Peyami SAFA (1899-1961)
MsXLabs.org & Temel Britannica

Ad:  peyami_safa11.jpg
Gösterim: 1151
Boyut:  18.1 KB

Roman, öykü, fıkra, makale, araştırma türlerindeki ürünle­riyle Cumhuriyet dönemi düşün ve sanat yaşamının etkili yazarlarından biri olan Peyami Safa, şair İsmail Safa'nın oğludur. İstan­bul'da doğdu. Dokuz yaşındayken sol elinin ekleminde başlayan kemik hastalığı nedeniyle düzenli bir öğrenim göremedi. Geçimini sağ­lamak için küçük yaşta çalışmak zorunda kaldı; memurluk ve öğretmenlik yaptı. Öğret­menliği sırasında bir yandan da edebiyatla ilgilendi, sanat dergilerinde öykü ve çeviriler yayımladı.

I. Dünya Savaşı'nın sonunda ağabeyi İlhami Safa ile birlikte çıkardığı Yirminci Asır adlıakşam gazetesinde yazdığı magazin öyküleriy­le adını duyurdu. Bazı yazılarında ve roman­larında "Server Bedii" takma adını kullanan Peyami Safa, gazetelerde yazdığı başyazılar ve köşe yazılarıyla geniş bir okur kitlesince tanındı. Kalem kavgalarıyla ve genellikle doğu-batı karşıtlığını işlediği romanlarıyla yaygın bir ün kazandı. "Kültür Haftası" (1933-37), "Türk Düşüncesi" (1953-60) dergilerini yayımladı.
Peyami Safa'nın romanları başarılı psikolo­ji çözümlemeleri, kurgusunun ustalığı, dilinin kıvraklığı ile dikkat çeker. Roman kişileri genellikle vücudu ve ruhu hasta, karamsar kişilerdir. İlk romanları "Mahşer" (1924) ve "Sözde Kızlar"da (1925) Mütareke dönemi İstanbul'unda batılılaşma özentisi içindeki ai­lelerin yaşayışını, ahlak çöküntüsünü anlatır. "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" (1930) doğru­dan doğruya kendi yaşamından kaynaklanan bir yapıttır. Hastalığı ile ilgili iç ve dış gözlemlerinden hareketle yazdığı bu romanda 15 yaşındaki hasta bir gencin acılarını anlatır. "Fatih - Harbiye"de (1931) doğu-batı karşıtlığını roman kişilerinde somutlayarak ortaya koy­maya çalışır. Son romanları "Matmazel Noraliya'nın Koltuğu" (1949) ve "Yalnızız" (1951), varlığın anlamı, önseziler, kuruntular gibi konuların işlendiği, gizemci yanı ağır basan ürünlerdir.
Peyami Safa başlangıçta Kemalizm teme­linde bir ulusçuluğu savunurken, daha sonra toplumsal düzeni dinci, gelenekçi doğrultuda geriye götürmek isteyen çevrelerin yanında yer aldı. Toplumsal ve siyasal görüşlerini açıkladığı yapıtlarının arasında "Türk İnkılâbına Bakışlar" (1938), "Büyük Avrupa Anketi" (1938), "Din-İnkılap-İrtica" (1961) ve ölümün­den sonra yayımlanan "Doğu-Batı Sentezi" (1963) sayılabilir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!