Arama

Battal Gazi - Tek Mesaj #5

LeqoLas - avatarı
LeqoLas
Ziyaretçi
27 Aralık 2009       Mesaj #5
LeqoLas - avatarı
Ziyaretçi

Seyit Battal Gazi'nin Hayatı


Battal, Emevilerin Bizans (Rum)'a karşı açtıkları seferlerde ün almış arap kumandanı; arap ve türk destani halk romanlarının hahramanı. Türkler arasında Seyid Battal Gazi, Seyid Battal ve Battal Gazi isimleri ile maruftur.

Tarihi şahsiyeti. Adının „Abdullah“ olduğunda mevsuk kaynaklardan bir çoğu, birleşiyorlar. Battal (kahraman) sıfatı, tarihi kaynakların hepsinde, onun lakabı olarak, görülmektedir. Künyesi, İbnül-Esir'e göre, Abdullah Ebül-Hüseyin olup aslen Antakyalı ve Sibt’e göre, Şam’lıdır. İbn Asakir’e göre, Emevilerin azatlı bir kölesi idi ve arap aslından değildi.

Battal'ın yaşadığı zamanı, onun bulunduğu rum seferlerine dair verilen haberlerden öğreniyoruz. Battal, Mesleme'nin Bizans'ı kuşatmasına iştirak etmiş gibi gösterilir. Bu kuşatma miladi 717'de başladı ve miladi 718 ağustosunda kaldırıldı. Battal'ın ölüm tarihi üzerinde kaynaklar her ne kadar birleşmiş değillerse de, her halde bu arap kumandanı Battal, Emevi ordularının hicri 98-122 (M.717-740) yılları arasında Rum seferlerinde bulunmuş, hicri 122 (M.740)'de, bugünkü Afyonkarahisar yakınlarından bulunan eski ''Akroinon'' mevkiinde vukua gelen büyük savaşta öldürülmüştür.

Menkıbevi şahsiyeti. Battal'ın adı etrafında, daha ilk kaynaklardan başlayarak, bir menkıbeler halesi meydana gelmiştir. Onun Rum seferlerindeki maceraları, Taberi'den başlayarak, arap tarihçilerinde ve Bizans kroniklerinde, ya bir birinden nakledilmek suretiyle yahut da birbirini tamamlayacak şekilde, anlatılmıştır. Bunların hepsinin tarihi hakiki hadiseler olduğunu arap tarihçileri bizi inandırmak istiyorlar. Çoğuda, verdikleri haberleri, ravilerin adlarını kaydetmek suretiyle, tevsik gayretini görürüz. Bununla beraber, bu rivayetlerin bazılarında menkibe kokusu farkedilir.

Menkıbe ile mevsük tarih, bütün orta çağ edebi mahsüllerinde olduğu gibi, Battal maceralarını hikaye eden eserlerde de, çok defa ayırt edilemiyecek derecede, birbirine karışmıştır; Battal romanlarındaki menkıbelerin bir çoğu tarih kitaplarında tesbit edilmiş vakaların bir az bozulup şişirtilmesi ile meydana geldiğ gibi, tarih kitaplardaki vakalar da, ihtimal, hakiki vakaların oldukça menkıbeleşmiş şekilleridir.

Eski kaynaklarda menkıbenin tarih olarak kabül edildiği, çok defa vaki olan bir şeydir. Yarı menkıbevi eski Battal epizodlarını şu kaynaklarda buluruz. Kaynak: Taberi (M.839-923), Tarih-i Taberi, c.3, sa.496-498 E.O.Y. İbnü’l-Esir (M.1160-1234), El-Kamil, c.5, sa.206-207 B.Y. İslam ansiklopedisi, Leyden tabı, ma.Battal M.E.B.Y. Büyük osmanlı tarihi, c.1, sa.224 İ.O.Y.

Anadolu'da, bilhassa Alevi zümreler, Battal'ı çok benimsemişlerdir. Battal'ın Alevi-bektşi an'anesine çoktandır yerleşmiş olduğunu, onun Bektaşi evliyasına ait menkıbeleri toplayan kitaplara girmiş olması vakıası da ispat eder.

Türkçe Battal romanının esas fikri de, haricilere karşı kin ve adavet telkin edecek mahiyettedir. Battal'ın, hariciler ile ve onların reisleri „Hakem Malun“ ile olan maceralarını anlatan fasıl’dan başka, kitabın başından Hz. Ali evladının uzun nikbet ve felaket yıllarını anlatan sahifeler eserin bu tavrını açıkça gösterir. İşte eseri bu şekli ile alan Alevi zümzeler Battal'ı, onun emevi aslını kale almadan, sevmişler ve kendi kahramanları arasına sokmuşlardır; Alevi şairleri, gerek Battal'ı, gerek babası Hüseyin Gazi’yi şiirlerinde hürmetle anarlar.

Bu şiirler Battal'ın mensür romanını kaynak olarak almışa benziyor. Hata Anadolu’da toplanan şifahi rivayetlerin de hemen tamamiyle bu kitaptan çıkmış olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bundan başka, menşe’leri Alevi olup olmadığı beli olmamakla beraber, Hüseyin Gazi ile Battal'ın maceralarını, Alevi şairlerine yakışan uzun destanlar tarzında anlatan manzümelere de rastliyoruz.

Seyid Battal Gazi hikayeleri, Hz. Ali ve oğulları ve diğer islam kahraman destanları ile birlikte, Türkiye haricindeki türkler arasında da çok yayılmıştır. Kendi istiklallerini kaybettikleri halde, bu vaziyet ile hiç bir zaman uyuşamamış olan türk zümreleri, bir çok kayıtlar ile tahdite dilmiş ictimai hayat şartları içinde, bu kahraman destanları satırlarında kendilerine bir teseli bulmuşlardır. Bu nevi hikayeler kısmen yazıldıkları şivelerde ve kısmen mahalli şivelere uydurularak, sık sık neşredildiği ve halk tarafından büyük bir alaka ile okunduğu gibi, kahramanların kendileri de bu muhitlerin evladı gibi olmuşlardır. İş bununla da kalmamış, arap kumandanı Battal'ı en büyük Seyid olarak kabül etmişlerdir.

Seyid Battal Gazi Ocağı'ndan dedeler, Eskişehir'de ve Amasya'da bulunmaktadırlar. Amasya Merzifon, Sarı Köyü, Oymaağaç Köyü, Balgöze Köyü ve Merzifon'daki Tekke mahallesinde bu soydan dedeler, Seyid Battal Gazi Ocağı unvanı altında hala yaşadıkları bilinmektedir; onların pirlik hakkındaki fikirleri ve soyunu göstermek bakımından, çok dikkate şayandır.
Son düzenleyen Baturalp; 1 Aralık 2016 20:40 Sebep: başlık ve sayfa düzeni