Arama


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
18 Kasım 2010       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Gıybet, başkalarının arkasından hoşlanmayacakları tarzda konuşmak­tır.

Gıybetle ilgili olarak Hz. Peygam­berden nakledilen bir olay var. Allah
Resulü bir mecliste, orada bulunan ashabına sordu:
— Gıybet nedir biliyor musunuz? Ashab-ı kiram,
—- Allah Resulü daha iyi biliı, di­ye cevap verdi.
Bunun üzerine Peygamberimiz açıkladı:
Gıybet, bir Müslümanı onun yok­luğunda hoşlanmayacağı şekilde an­maktır.
Ashabı sordu:
— Ya o kimsede konuşulan şey varsa? (Yani birinde mevcut olan bir kötülük konuşuluyorsa?)
Peygamberimiz bunu da şöyle ce­vaplandırdı:
— Söylenen şey o kimsede varsa gıybet olur, yoksa iftira etmiş olursu­nuz.

Bu olay açıkça gösteriyor ki bir kimsenin arkasından hoşlanmayaca­ğı şekilde konuşulan kötülük o kim­sede varolsa bile gıybettir. İslama göre birinin varolan kötülüğü dahi onun yokluğunda konuşulamaz. Birinin kötülüğü ancak yüzüne söylenebilir.


Gıybet, çekingenliğin, korkaklı­ğın, namertliğin eseri olarak kabul edilmektedir. Kimsenin yüzüne karşı söylenemeyecek olan bir şey arkasın­dan konuşulamaz. "Ben bu söyledik­lerimi onun yüzüne karşı da söyle­rim" diye de biri çekiştirilmez. Yüzü­ne söyleyebiliyorsan söyleyeceksin de­ğilse susacaksın.

İnsan olarak, dost ve arkadaş ola­rak, akraba olarak bir kimsenin bir kusurunu, bir ayıbını biliyorsak onu sağda solda kokuşmaya asla izinli de­ğiliz. Bildiğimiz şeyi bize tevdi edilmiş bir sır olarak kabul etmeliyiz. Buna din bakımından da mecburuz.
Kur'an-ı Kerim'de gıybet de dahil dil kötülükleriyle ilgili olarak şöyle Duyuruluyor: "Ey iman edenler! Zan-dan çokça kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusuru­nu araştırmayın. Biriniz diğerini ar­kadan çekiştirmesin. Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bundan tiksindiniz (değil mi?) O îıalde Allah'tan korkun". (Kur'an, Hucurat sûresi: 12).

Müslümanlık insanı iyi ve kötü yanlarıyla birlikte bir bütün olarak kabul eder. Önemli olan kusursuzluk değil, kusurun bilincinde olmaktır. Kendini kusursuz sanıp başkalarının kusurlarını diline dolamak hatadır.

Peygamberimiz, "Ne mutlu o kimseye ki kendi ayıplarıyla uğraş­mak, başkalarının ayıplarını araştır­maktan onu alıkor" buyurmuştur.

Başka bir hadise de şöyledir: "Mi­raç gecesi bir grup insan gördüm, tır­naklan ile yüzlerimin etini kazıyorlar­dı. 4Bunlar kimdir?' diye sordum. "İnsanların geybetini yapanlardır" dediler.
Din büyükmlerinden bazıları da bu konuda şöyle demişlerdir:
Birini çekiştirdiğin zaman doğru da söylesen sen kötüsün.

Senin yanında başkasını çekişti­ren, seni de başkasının yanında çekiş­tirir.
İmam Şafiî Allah'a yemin ederim ki, gıybet, bir mü'minin dinini ifsad (bozma) hu­susunda, cüzzamın bedeni ifsad etme­sinden daha hızlıdır.


İslam Ansiklopedisi