Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Mart 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ortaçağ avrupasında kilisenin de etkisiyle hakim olan yeniliğe kapalı baskıcı bir düşünce sistemi olarak gelişmiş düşüncedir.

her şeyin en doğrusunun kilise ekolünce dini kurallar ışığında kararlaştırılacağını benimser.

ortaçağ karanlığı denilen durum bu düşünce sisteminin hakimiyeti altındaki avrupada ortaya çıkmış, bilimin ve sanatın gelişimini engellemiştir.

bu dönemde bilim ve sanatla ilgilenenlere cadı ve büyücü gözü ile bakılmış bunlara şeytan sıfatı bile yakıştırılmıştır.

engizisyon adı verilen mahkemelerde yargılanan onlarca aydın skolastik düşünce kurbanıdır.

yalnız unutulmaması gereken bir şey baskıcı sistemlerin her ne olursa olsun varlıklarını sonsuza dek sürdüremeyeceği ve elbet karşısında bir karşı güç bulacağıdır.

bu düşünce sisteminin hakim olduğu ortamda gelişen reform ve rönesans hareketleri skolastik düşüncenin dogmalığından avrupanın kurtuluşunda etkili olmuştur.
bir nevi antitezi oluşan skolastik düşünce tezliğini yitirerek ortadan kaybolmuş ve yeni çağ ile kilisenin de toplum yaşamındaki etkileri olabildiğince azalmıştır.

günümüzde avrupa kıtası demokrasi, laiklik, eşitlik gibi kavramların ve sanatın beşiği olarak görülüyorsa bu durumunu skolastik düşünce ile olan savaşını kazanmasına ve dogmatizm kurbanı olmamasına borçludur.
unutulmamalı ki düşüncelerin özgürce yeşerdiği topraklar güneş tarafından aydınlatılır