Arama


taklım - avatarı
taklım
Ziyaretçi
27 Aralık 2011       Mesaj #11
taklım - avatarı
Ziyaretçi
Sel - Doğal Afetler Sel

Dünyada en sık görülen doğal afet seldir. Tüm “doğal nedenli olağandışı durumlar” a bağlı mal kayıplarının % 40’ı sel nedeniyledir. Sellerin sayısı ve olumsuz etkisi artsa da, ölüm sayısı yıldan yıla azalmaktadır. Ancak yine de tüm dünyada “doğal nedenli olağandışı durumlara” bağlı ölümlerin yarısından fazlası sellere bağlıdır. Ülkemizde ölüme yol açan doğal nedenli olağandışı durumlar arasında seller 2. sırada yer almaktadır. 1903-2004 yılları arasında ülkemizde 100 ve üstü insanın etkilendiği veya 10 ve üstü ölüme yol açmış 27 sel incelendiğinde, meydana gelen sellerden 94.657 kişinin etkilendiği, 1252 kişinin yaşamını yitirdiği görülmektedir. Bu 27 selin yol açtığı toplam zarar 1.971.291.860.000 TL. olarak bildirilmektedir. Sellerin yol açtığı toplam maddi zarar açısından doğal nedenli olağandışı durumlar arasında 2. sırada olduğu görülmektedir. Ülkemizde seller etkilediği toplam kişi sayısında ise 3. sıradadır. hastalıklar daha çok ortaya çıkar.

1. dönem : İlk üç gün, bulaşıcı/salgın hastalık pek görülmez.
2. dönem : Dördüncü günden dördüncü haftaya kadar olan bölümdür.Bulaşıcı hastalıkların görülmesi, sık karşılaşılan bir durumdur. Genellikle sel bölgesinde, selden önce tek tek bulunan hastalıkların salgın yaptığı görülmektedir.
3. dönem : Dördüncü haftadan sonrasıdır. Kuluçka süresi uzun olan hastalıklar, bu dönemde görülür. Hangi hastalıklar görülür? Suyla bulaşan enterotoksijenik E-Coli enfeksiyonları, Şigellozis, Hepatit-A, Leptospirozis hatta Giardiazis salgınları görülme riski artar. Genellikle sel bölgesinde, sel öncesinde görülen hastalıkların salgın yaptığı görülmektedir. Öncelikle su ve besin kaynaklı ishalli hastalıkların ortaya çıkmasını beklenir. Burada temel etken, su, kanalizasyon altyapılarının zarar görmesi, özellikle de sağlıklı içme ve kullanma suyu sağlanmasında görülen aksaklıklardır. Bir başka temel etmen, vektör üreme alanlarının artmasıdır.Vektör ve kemiricilerin kontrolü önemlidir.Olağan koşullarda vektörle bulaşan hastalıkların sağlık riskleri oluşturduğu bölgelerde olağandışı durumlar sonrasında vektör üreme alanlarında genişleme ve insan vektör ilişkisinde artış görülmesi, buna bağlı olarak vektörlerle bulaşan hastalıkların çoğalması beklenir. Sellerden sonra yuvaları bozulan fare gibi kemiricilerin ve yılan, akrep gibi canlıların oluşturduğu sağlık risklerinde artış görülebilir.Fare gibi kemiriciler sel ortamında artar ve enfekte fare idrarı ile kontamine olan sel suları ile bütünlüğü bozulmuş ciltlere temas sonrası “leptospirozis” olguları görülebilir.İzmir’de 1995 yılı kasım ayında yaşanan ve 62 kişinin öldüğü selden sonra toplam yedi kişide leptospirozis saptanmış ve bu hastalardan bir kişi ölmüştür. Sivrisinek üreme alanlarında bir artış olması, sıtma olgularını artırır. Suların içindeki sıvı ve katı atıkların cilde temas etmesi sonucu deri enfeksiyonlarının da artmasını beklenir. Selin ev ve ev eşyalarını etkilemesi, sel geçtikten sonra da etkili olur. Bu etkileme, sağlık sorunlarını uzun döneme yayar. Bu arada, sel sırasında yaşanan sağlık sorunlarının zamanında tedavi edilmemesi, sağlık sorunlarını ağırlaştırır, komplikasyonlara yol açar, tedaviyi zorlaştırır. Peki, neler yapılabilir?

1- Sel riski olan bölgede, hangi sağlık sorunlarının yaşanabileceği önceden değerlendirilmelidir. 2- Düzenli bir bilgi toplama sistemine sahip olmak, kritiktir. Yoksa, oluşturulmalıdır. Bu salt bürokratik bir işlem olarak kabul edilmemelidir; bununla, olası hastalıkların/sağlık sorunlarının erken belirlenmesi ve zamanında müdahalesi mümkün hale gelir.
3- Selden etkilenen evlerde yaşayanlar hergün ziyaret edilerek, sağlık sorunları izlenmelidir.
4- En önemli ihtiyaç, sudur. Sel bölgesindekilere, günlük ihtiyacı kadar temiz su sağlanmalıdır. Su dezenfeksiyonu için en kolay ve en hızlı etki gösteren yöntem klor uygulamasıdır. Suların sürekli dezenfeksiyonu sağlanmalı, sağlıklı olmayan sular için, evlere klor tabletleri dağıtılmalıdır. 5- Halk, kaynağını bilmediği suları kullanmamaları uyarılmalıdır. Sel sularıyla temasın önlenmesiyle ilgili eğitim yapılmalı, bu durumla karşılaşanların ciltlerini sabunlu suyla yıkaması önerilmelidir.
6- Kısa sürede, vektör kontrol önlemleri alınmalıdır. Sıtma için, bu çok önemlidir. Fare ve benzeri kemiricilerin risk durumu da değerlendirilmelidir.
7- Aşılama hizmetleri aksatılmadan sürdürülmelidir.