Arama


nicely - avatarı
nicely
VIP VIP Üye
30 Eylül 2013       Mesaj #3
nicely - avatarı
VIP VIP Üye

Azı dişleri ve görevleri


Azı dişleri, kaninlerin (köpek dişlerin) hemen arkasında yer alırlar. Küçük ve büyük azı olmak üzere 2 tip azı dişi vardır.
Yapı olarak birbirinden farklı olan azı dişleri, her bir yarım çenede 2 küçük azı, 3 büyük azı dişi olmak üzere beşer tane ve toplam on (10) tanedir. Bir ağızda, alt ve üst çenede, toplam olarak 20 tane azı dişi bulunur. 20 yaş dişleri (akıl dişleri) de azı dişleri sınıfına girer.
Bütün küçük azıların çiğneme ve kenetlenmeye yarayan ikişer tümsekçikleri vardır. Üst çenedeki büyük azıların dörder tümsekçiği; alt çenedeki büyük azıların beşer tümsekçiği vardır. Bu tümsekçiklere tüberkül adı verilmektedir.

Görevi: Çiğneme fonksiyonu azı dişleri bölgesinde gerçekleşir.

Süt dişleri


5 yaşına kadar olan çocuklarda ise 20 adet süt dişi bulunur. 6 aylıkken ilk olarak alt ön keser dişlerle başlayan sürme süreci 3 yaşında tamamlanır. 5 yaşına kadar çocukların tüm süt dişleri ağızda mevcuttur. 5 yaşından itibaren süt dişlerinin yerini daimi dişlere bıraktığı karma dişlenme süreci başlar ve bu süreç ortalama 13 yaşında tüm daimi dişlerin ağızda yerini bulması ile son bulur. Süt dişleri, sürekli (daimi) dişlere göre daha zayıf olmasından dolayı çürüğe ve aşınmalara karşı daha dayanıksızdır.

Süt dişlerin önemi


20 birincil diş (süt dişi veya dentes deciduii) genellikle bebek altı aylıkken çıkmaya başlar. 6-8 aylıkken başlayıp üç yaşında sürmeleri tamamlanan toplam 20 adet süt dişi, çocukluk yılları boyunca yaklaşık 10 – 12 yaşlarına kadar ağızda kalmakta ve çocuğun hem ağız-diş sağlığında hem de genel sağlığında önemli rol oynamaktadırlar. Süt dişleri bireyin dişlenmesinin temel yapısını oluşturmaktadır. Bu nedenle süt dişlerinin erken kaybı büyük problemlere neden olmaktadır.
Süt dişlerinin önemini birkaç yönden inceleyecek olursak; öncelikle bu dişler sürekli dişlere sürme rehberliği yapmaları açısından büyük önem taşırlar. Yüzün ve çenelerin gelişimine yardımcı olarak yüzün şeklini önemli ölçüde etkilerler. çünkü dişler, bir insanın görünümüne büyük katkıda bulunurlar ve bu sayede kişinin kendine olan güveninin artmasına yardımcı olurlar.

Bunun dışında bebeğin katı gıdalarla beslenmeye geçtiği zaman ısırma ve çiğneme işlemlerini gerçekleştirebilmesi için sağlıklı dişlere ihtiyacı vardır. Ancak bu sayede yiyecekler doğru şekilde sindirilir ve dolayısıyla bebeğin gelişimi sağlanır. çocuklarına yemek yedirmek birçok ailenin en önemli sorunlarından biri olmaktadır. Buna bir de ağrılı, çürük dişler eklenince bu büyük bir probleme dönüşür.
Süt dişlerinin en önemli özelliklerinden bir diğeri sürekli dişlere göre daha geçirgen bir yapıya sahip olmalarıdır. Bu da çürüğün süt dişlerinde daha hızlı ilerleyerek dişin sinirine ulaşmasına neden olmaktadır. Bu dişlerin tedavileri tabii ki mümkündür. Ancak, özellikle küçük yaşlardaki çocukları bir diş hekimi koltuğuna oturtup bu tedavileri yapmak çok kolay olmaz. Bazen biz pedodontistler (çocuk diş hekimleri) bile, bu ağrılı dişlerin tedavilerini çocuk koopere olmadığı (uyum göstermediği) zamanlarda diş hekimi koltuğunda gerçekleştiremiyor ve aileye genel anestezi önermek zorunda kalıyoruz. Tüm bu zorluklar göz önüne alınarak ilk süt dişlerinin sürmesinden itibaren ağız ve diş bakımına büyük özen gösterilmelidir. Ayrıca sağlıklı ve çürüksüz süt dişleri, sürekli dişlerin sağlıklı bir ortamda sürmeleri açısından da büyük önem taşımaktadırlar.
Süt dişlerinin erken kaybı, özellikle arka azı dişleri bölgesinde sürekli dişlenme sırasında bazı problemlere neden olmaktadır. çünkü dişin kaybedildiği boşluğa doğru komşu dişler zaman içerisinde kayarak bu yerin kapanmasına neden olup ileride yerine gelecek olan sürekli dişin süremeyip içeride gömülü kalmasına ya da farklı bir yerden (diş dizisinin önünden ya da arkasından) sürerek hatalı kapanışların gerçekleşmesine neden olabilir. Bu gibi durumlarda da ileride ortodontik tedavi gereksinimi kaçınılmaz olur.
Tüm bunlar süt dişlerinin hiçbir zaman kaybedilmemesi gerektiği anlamına da gelmez. Bazı durumlarda süt dişlerinin çekimi kaçınılmaz olur. Bu durumda bir pedodontistin takibi çok önemlidir. Komşu dişlerin çekilen boşluğa kaymaması için "yer tutucu" denilen apareyler takılır ve bu apareyler sürekli diş sürene kadar ağızda kalır. Bu sayede erken çekimin neden olabileceği kaymalar önlenmiş olur. Süt dişlerinde oluşan problemlerin sürekli dişlerde yol açabileceği yer kayıpları inceleyecek olursak;
Düşme ya da vurma sonucu ön bölgedeki süt keser dişlere gelecek travma, bu dişlerde zaman içerisinde enfeksiyon gelişmesine neden olabilir. Takibinin yapılmadığı durumlarda bu enfeksiyon, gelişmekte olan sürekli diş germlerinde şekil bozukluklarına ya da renklenmelerin oluşmasına neden olabilir.
10 – 12 yaşına kadar ağızda kalması gereken süt azı dişlerinde oluşan çürükler, tedavi edilmediği durumlarda özellikle altı yaşında süren sürekli altı yaş dişlerinin çürüklü bir ortamda sürmelerine neden olarak kolayca bu dişlerin de çürümesine neden olabilirler. Ayrıca yine bu tedavi edilmeyen dişlerde de enfeksiyon gelişebilir ve kök ucunda oluşan enfeksiyon, süt azılarının altında gelişen sürekli küçük azı dişlerinde şekil ve renk bozukluklarına neden olabilir.
Altı yaş dişi sürmeye başladığında özellikle ikinci süt azısının ağızda bulunması çok önemlidir. çünkü bu dişlerin eksik olması durumunda, altı yaş dişleri öne doğru kayarak sürmelerini tamamlarlar ve dolayısıyla 11 yaş civarında süren ikinci küçük azı dişinin yerinin kapanmasına ve bu dişin süremeyip gömük kalmasına neden olabilirler.
Tüm bu durumlarla karşılaşmamak için hem süt hem de sürekli dişlerin sağlıklı olması çok önemlidir. Bunun için de iyi bir ağız-diş bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolleri büyük önem taşır. Ayrıca çürükten koruyucu tedaviler de bu konuda büyük yarar sağlar.

Diş minesini güçlendiren fluorid preparatları (yüzeyel fluorid uygulamaları) ve dişler üzerinde bulunan çukurcukların fluorid salan bir örtücüyle kapatılması (fissür örtücü uygulaması), dişlerin çürükten korunmalarında büyük önem taşırlar.
Yapılan araştırmalar, her beş çürük dişten dördünün arka azı dişlerinde oluştuğunu göstermiştir. özellikle büyük yüzeylere ve derin çukurcuklara sahip olan ve en önemlisi altı yaşında sürüp ömür boyu ağızda kalan, dişlenme ve kapanışın temeli olan altı yaş dişlerine fissür örtücü uygulanması büyük yarar sağlar. çünkü altı yaşındaki bir çocuk, en arkada bulunan bu büyük dişleri iyi ve özenli fırçalayamaz. Anne-baba da bu dişlere fırçalama sırasında özen göstermezse, derin çukurcuklar içerisinde biriken yiyecek artıkları kısa zamanda hatta dişler dizideki yerlerini tam almadan bile çürüyebilirler. çoğu anne-baba bu nedenle, bu dişlerin çürük olarak sürdüğünü düşünebilmektedir.
Yüzeyel fluorid uygulamaları da tüm diş yüzeylerine uygulanır. çocuklar için farklı tadlarda (çilekli, kayısılı, portakallı...) üretilmiş jeller, klinikte dört dakika süreyle uygulanır. Fluorid uygulamaları sonucunda jel yada verninin yapısındaki fluorid ağız içerisinde diş minesine, varsa dolgulara ve yumuşak dokulara tutunarak altı aya kadar ağızda fluorid salınımı yapmasını sağlar. Bu sayede çürükten korunmaya yardımcı olur.
Tüm bu koruyucu uygulamalar, ancak düzenli diş fırçalamayla birlikte fayda sağlar. Fırçalama olmaksızın sadece koruyucu uygulamalarla çürükten korunmanın mümkün olamayacağı unutulmamalıdır.
Anne-babaların çocukları 6 yaşına gelene kadar fırça üzerine konulan diş macunu miktarını, 8 yaşına gelene kadar da fırçalamalarını takip etmelidir

Yirmi Yaş Dişleri Nedir?


MsXLabs.Org
Yirmi Yaş Dişleri, çenenin her iki tarafının en sonundaki üçüncü büyük azı dişleridir. Ağızda çıkan en son dişler olduğundan ve genellikle 16 ila 20 yaş arasında çıktığı için bunlara akıl dişi de denmektedir.
Yirmi yaş dişleri en son çıkan kalıcı dişler olduğu için, ağzınızda bunlar için yeterli boşluk olmayabilir. Bu da yirmi yaş dişlerinin dişeti dokusunun veya kemiğin altında veya başka bir dişin yanında gömülü kalmasına yol açabilir. Dişler gömülü oldukları takdirde şişme görülebilir.
Kısmen çıkmış veya çarpık çıkmış yirmi yaş dişleri de ağrıya , çapraşıklığa veya hastalığa yol açabilir. Yirmi yaşından önce çekilen yirmi yaş dişlerinin kökleri daha az gelişmiş olacağı ve bu yaşlarda yapılan diş çekimleri daha az komplikasyona neden olacağı için yirmi yaş dişleri için 16 ve 19 yaşları arasında muayene olunması tavsiye edilmektedir.

Yirmi Yaş Dişleri Nasıl Çekilir?
Diş çekme oldukça rutin bir işlemdir. Diş hekiminiz, genel anestezi ile “uyutulmanızı” veya ağzınızdaki bölgenin bir ilaçla lokal anestezi yoluyla uyuşturulmasını önerecektir.
Diş (ya da dişler) çekildikten sonra ortaya çıkabilecek kanamaları azaltmak için 30 ile 45 dakika hafifçe ısırmanız için gazlı bir bez verilebilir. Başlarda ağrı veya şişme görülse de, bu ağrı birkaç gün içinde kaybolur. Ağrı, kanama, şişme veya ateş sürekli ve ciddi ise durumu diş hekiminize danışmanız gerekir.
Çapraşıklık veya gömülü kalma nedeniyle yirmi yaş dişinin çekilmesi, gelecekte ağız sağlığınızı veya ağız kapanış şeklinizi etkilemez.
Son düzenleyen Safi; 26 Mayıs 2016 03:52
Birbirimize tutundukça ;Bıçakların ucu kapanacak.. ~Smiley9TenderMsn Inlove