Arama

Cemal Reşit Rey - Tek Mesaj #1

KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
24 Kasım 2006       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Cemal Reşit Rey

Ad:  CemalReşitRey.JPG
Gösterim: 3642
Boyut:  36.4 KB

(d. 25 Eylül 1904, Kudüs - ö. 7 Ekim 1985, İstanbul),
Batı yöntem ve tekniklerinin kullanıldığı çoksesli Türk sanat müziğinin yaratılmasında önemli rol oynayan müzikçi.

Edebiyat-ı Cedide şairlerinden Ahmet Reşit Rey’in oğlu ve Ekrem Reşit Rey’in kardeşidir. Mekteb-i Sultani’de (bugün Galatasaray Lisesi) başladığı ortaöğrenimini ailesinin 1913’te Paris’e göç etmesi üzerine Buffon Lisesi’nde sürdürdü. Bu yıllarda, Paris Konservatuvarı’nın yöneticisi olan ünlü izlenimci besteci Gabriel Faure’nin aracılığıyla Marguerite Long’dan piyano dersleri aldı. I. Dünya Savaşı başlayınca, annesiyle birlikte İsviçre’ye gitti. Ortaöğrenimini Cenevre’de tamamladı, bir yandan da Cenevre Konservatuvan’na devam etti. 1920’de Fransa’ya döndü, Paris Konservatuvarı’nda Edouard Mathe ve Raoul Laparra’nın öğrencisi oldu. Ayrıca Marguerite Long’dan piyano, Gabriel Faure’den müzik estetiği ve Henri Dufosse’tan da orkestra yönetimi dersleri aldı. Ekim 1923’te Türkiye’ye döndü. Darülelhan’da piyano ve kompozisyon öğretmenliğine atandı. 1926’da burada karma bir öğrenci korosu, 1934’te ise gene çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu bir Yaylı Sazlar Grubu kurdu. 1945-46 öğretim yılında, üflemeli çalgı öğrencilerinin de katılmasıyla İstanbul Şehir Orkestrası adı altında bir senfonik orkestraya dönüştürülen ve Rey’in yönetiminde halka açık konserler veren bu topluluk bugünkü İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasının çekirdeğidir. Rey 1946’da, kurulmasına öncülük ettiği Filarmoni Derneği’nin başkanlığına seçildi. 1938-40 arasında Ankara Radyosu’nda Batı Müziği Yayınları şefliği yapmış olan Rey, İstanbul Radyosu’nda uzun yıllar “Piyano Dünyasında Gezintiler” adlı programı hazırlayıp sundu. Ayrıca, İstanbul Şehir Orkestrası üyelerinin oluşturduğu Radyo Senfoni Orkestrasıyla da programlar yaptı. 1970’ten sonra, hemen hemen tek etkinliği olarak, konservatuvarda kompozisyon dersleri verdi ve arada bir İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’m yönetti. 1982’de kendisine “devlet sanatçısı” unvanı verildi.

Rey 1946’da, kurulmasına öncülük ettiği Filarmoni Derneği’nin başkanlığına seçildi. 1938-40 arasında Ankara Radyosu’nda Batı Müziği Yayınları şefliği yapmış olan Rey, İstanbul Radyosu’nda uzun yıllar “Piyano Dünyasında Gezintiler” adlı programı hazırlayıp sundu. Ayrıca, İstanbul Şehir Orkestrası üyelerinin oluşturduğu Radyo Senfoni Orkestrasıyla da programlar yaptı. 1970’ten sonra, hemen hemen tek etkinliği olarak, konservatuvarda kompozisyon dersleri verdi ve arada bir İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’m yönetti. 1982’de kendisine “devlet sanatçısı” unvanı verildi.

Türk Beşleri diye adlandırılan beş besteciden biri olan ve çoksesli Türk sanat müziğinin oluşması yolunda çok büyük çaba gösteren Cemal Reşit, bestecilik yaşamının ilk döneminde Je me demande (1919; Soruyorum Kendime), Trois Melodies (1920; Üç Şarkı), Chanson du printemps (1922; Bahar Şarkısı), Douze chants d’Anatolie (1925-26; On İki Anadolu Türküsü) gibi Fransızca başlıklı yapıtlar besteledi. İkinci döneminde, halk türkülerini armonize etti ve çeşitli formlardaki yapıtlarında halk ezgilerinden yararlandı. Uç perdelik operası Zeybek (1926), altı oyun havası Scenes turques (1927-28; Türk Yaşamından Sahneler), senfonik şiir La Leğende du bebek (1928; Bebek Efsanesi), tek perdelik opera Köyde Bir Facia (1929) bu türden yapıtlarıdır.

Rey’in üçüncü döneminin 1931’de başladığı kabul edilebilir. Bu dönem yapıtlarında mistik eğilimleri ağır basan Rey, öğrencilik yıllarından beri etkisinde olduğu izlenimci estetiğin olgun örneklerini de bu dönemde verdi: Orkestra için Instantanes (1931; Enstantaneler), üflemeli çalgılar beşlisi için Beş Sekizlik (1932), piyano için Concerto chromatique (1932-33; Kromatik Konçerto), senfonik şiir Initiation (1935; Ergenlik Töreni), ses ve orkestra için Mystique (1938; Mistik),, Pelerinage dans la ville qui pes t plus que souvenir (1940-41; Hatıradan İbaret Kalan Şehirde Gezintiler), Birinci Senfoni (1941). Aynı yıllarda, ağabeyi Ekrem Reşit Rey’in librettoları üzerine bestelediği ve büyük ilgi çeken birçok operetiyle, çoksesli müziğin dinleyici kitlesini genişletmeyi amaçladı. En sevilen operetleri arasında Lüküs Hayat (1933), Deli Dolu (1934), Saz-Caz (1935), Maskara (1936), Hava- Cıva (1937) sayılabilir. Aynı amaçla Adalar (1934), Alabanda (1941), Aldırma (1942) gibi revüler de besteleyen Rey, 1960’lann sonunda ve 1970’lerin başında üç yeni operet daha yazdı: Yaygara 70 (1969), Uy Balon Dünya (1970), Bir İstanbul Masalı (1971).

Rey 1950’den sonra kendi iç dünyasına eğildi. Bu dönemde, klasik Türk müziğinden yararlandığı ve tasavvuf kavramlarıyla ölüm düşüncesini ele aldığı senfonik şiirler, ilahiler ve başka orkestra yapıtları besteledi: Lappel (1950; Çağrılış), Pieces concertantes (1952-55; Konsertan Parçalar), senfonik şiir Fatih (1953), Colloque instrumental (1957; Sazların Sohbeti), Eski Bir İstanbul Türküsü Üzerine Çeşitlemeler (1961), iki yaylılar orkestrası için Senfonik Konçerto (1963), İkinci Senfoni (1969), senfonik rapsodiler Türkiye (1971), senfonik bölüm Ellinci Yıla Giriş (1973), Eski Bir İstanbul Türküsü Üzerine Çeşitlemeler'm gitar uyarlaması olan Gitar Konçertosu (1978), Vokal Fantezi (1980) bu yapıtlarından bazısıdır. Birkaç oyun, film ve radyo skeci için de müzik yazan Cemal Reşit Rey, Onuncu Yıl Marşı (1933) ve Yüzüncü Yıl Marşı’nın da (1981) bestecisidir.

Kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 14 Aralık 2016 08:13
Gerçekçi ol imkansızı iste...