Arama

MSD/MDS diyet menüleri nasıl olmalıdır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 14 Ağustos 2010 Gösterim: 12.097 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
3 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
mds rahatsizligi olan bir insan ne gibi bir menu uygulanir ve korunma ıcın neler yapılmalı cvp için
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
Flavanoidler hayvansal gıdalarda bulunmaz, renkli bitkilerde bulunan pigmentlerdir ve 4000 den fazla çeşitleri vardır. Flavanoidler bitkileri güneşin zararlı ışınlarına karşı ve infeksiyonlara karşı korurlar. Flavanoidler lösemi oluşumunu engellerler , lösemik hücrelerin ölümünü artırırlar ve lösemik hücrelerinin çoğalmasını durdururlar. Bu etkilerini lösemik hücrelerde bulunan enzimleri etkilemek suretiyle yaparlar. Ayrıca flavonoidlerin oksitlenmeyi engelleyici (antioksidan), iltihabı engelleyici etkileri de vardır. Meyve ve sebzelerin bahsedilen bu etkileri daha çok laboratuar ortamında yapılan deneylere dayanmaktadır. Bu sonuçların insanlarda hangi dozda, ne kadar süre kullanımla ortaya çıkacağı ve nasıl kullanılması gerektiği belli değildir. Laboratuar ortamında lösemik hücreler üzerinde yapılan deney sonuçlarına göre soya, beyaz kepek ve baklagillerde doğal olarak bulunan flavanoid (fitik asit) bağışıklığı artırarak lösemi gelişimini engellerler. Kırmızı biberde bulunan (capsaicin) ile kırmızı üzümde bulunan antosiyanin gibi flavonoidler lösemik hücrelerin ölümünü artırırlar.

Sponsorlu Bağlantılar
Yeşil çay, bulundurduğu 4 farklı polifenol sayesinde antioksidan ve LDL, VLDL gibi kötü kan yağlarını azaltıcı etki gösterir. Ayrıca lösemik hücrelerin ölmesini sağlayarak faydalı besinler arasında yer alır.

Domateste doğal olarak bulunan flavanoid (likopen) prostat kanseri, kalp hastalıkları gibi bir çok hastalıkta etkilidir. Bazı lösemi tiplerinde lösemik hücrelerin büyümesini durdurduğu ve lösemik hücrelerin ölümünü artırdığı yine deneysel olarak gösterilmiştir.

Sarmısakta doğal olarak bulunan dially sülfid ve dially disülfid bazı tip lösemik hücrelerin gelişmesini engeller. Sarmısaktan kimyasal yol ile elde edilen bir madde bazı kemoterapi ilaçlarının (fludarabin ve sitozin arabinozid) etkinliklerini artırmaktadır.

Çilek, ahududu ve yaban mersini quercetin ve ellagic asit gibi flavanoidlerden zengin besin kaynaklarıdır. Birden fazla flavanoid içeren bu besinlerin lösemi oluşumunu engelleyici etkileri daha fazladır. Bu etkilerini lösemik hücrelerinin çoğalmasını engellemek ve ölmelerini artırmak suretiyle yaparlar.

Asya ülkelerinde migren, kas ağrısı,baş ağrısı için kullanılan bir bitkiden elde edilen luetolin lösemik hücrelerin gelişimini engellerken , kemoterapik ilaçlara karşı normal hücreleri koruduğu deneysel olarak gösterilmiştir.

Karabuğday, susam yağı deney ortamında lösemik hücre gelişimini engeller ve ölümünü arttırır.

Balık yağı ve E vitamininden zengin diyet bazı kemoteropatik ilaçların yan etkilerini (kalp yetmezliği gibi) arttırır, bu nedenle bu ilaçlarla beraber kullanıldığında dikkat etmek gerekir.
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
MSD/ hiperlipidemi diyet menüsü;

Sponsorlu Bağlantılar
Hiperlipidemi kanda yağların (kolesterol, trigliseridler ya da her ikisi) normalden daha yüksek düzeylerde olmasıdır.
Hastalığın Nedenleri - Risk Faktörleri:
  • Yaş faktörü
  • Ailede hiperlipidemi öyküsü
  • Şişmanlık
  • Yüksek yağ içeren diyet
  • Hareketsizlik
  • Orta ya da yüksek derecede alkol kullanımı
  • Sigara
  • Kontrolsüz diyabet
  • Tiroid bezinin yetersiz salgısı
Belirtiler ve Tanı

Genellikle kanda yüksek yağ düzeyleri belirti vermez. Bazen yağ düzeyleri çok yüksek ise tendonlarda ve deride ksantoma denilen yağ kitlelerine yol açabilirler. Trigliseridlerin aşırı yüksekliği (800 mg/dL ve üstü) karaciğer ve dalak büyümesi ve şiddetli karın ağrısı gibi pankreatit semptomlarının ortaya çıkmasına yol açabilir. Total kolesterol ölçümü için kan örneği günün herhangi bir saatinde alınabilir. Ancak HDL kolesterol, LDL kolesterol ve trigliseridlerin ölçümünden önceki en az 12 saat besin alınmamış olması gerekir.
Önlem ve Tedavi
Kolesterol ve doymuş yağ içeriği düşük diyet, LDL kolesterol düzeylerini düşürecektir. Egzersiz LDL kolesterolü düşürürken, HDL kolesterol düzeylerinin yükselmesine yardımcı olur. Her gün düşük miktarda alkol alımı HDL kolesterolü yükseltip LDL’yi düşürebilmesine karşılık, yüksek miktarda alkol alımı bunun tersi bir etki yapabilir.

Genel olarak yüksek kolesterol ve trigliserid düzeyleri olan kişiler için en uygun tedavi;
  • varsa fazla kiloları azaltmak
  • sigara kullanmamak
  • besinlerindeki toplam yağ ve kolesterol miktarını azaltmak
  • egzersizi artırmak ve eğer gerekiyorsa doktor denetiminde lipid düşürücü ilaç almaktır.
Ancak eğer kan lipid düzeyleri çok yüksek olup bilinen tedavilerle kontrol edilemiyorsa, bu tip olgularda belirli bazı kan testleri ile tanı koyularak, hastalığa özgü tedaviler planlanmalıdır.



MDS/ diyet menüsü

Nedir?

Miyelodisplastik sendromlar (MDS) kemik iliğini ve kan hücreleri yapımını etkileyen hastalıklara denir. Çocuklarda ve genç yetişkinlerde bazen MDS görülmesine rağmen MDS’si olan insanların çoğu 60 yaş üzeridir.

MDS miyelodisplastik sendrom veya prelösemi olarak da adlandırılır.


Nasıl Oluşur?

Sağlıklı kemik ilikleri kök hücreleri üretir ve bunlar da 3 tip kan hücresine; alyuvarlar, akyuvarlar ve plateletlere dönüşür. Kemik iliği bozukluklarına ve kök hücrelerin tam olarak gelişememesine MDS denir. MDS’li iliği olan insanlar blast denilen çok sayıda gelişmemiş kan hücrelerini üretir. Bu blast hücreler kan hücreleri gibi görevlerini yerine getiremezler, ayrıca kemik iliğinde birikerek hasarı büyütürler.

MDS’nin sebebi bilinmemektedir. Pestisitlere, herbisitlere ve kurşunsuz benzinde bulunan kimyasal benzeneye maruz kalmak hastalığa neden olabilir.


Semptomlar Nelerdir ?

Miyelodisplatik sendromların en sık görülen beliritleri şunlardır:

•Anemi
•Halsizlik
•Nefes darlığı
•Solgunluk
•Sık oluşan enfeksiyonlar
•Kolay morarma ve kanama


Nasıl Teşhis Edilir?

Başka problemler de aynı belirtilere neden olabileceği için teşhis ancak kemik iliği ve kan testleri dikkatle yapıldıktan sonra konabilir.

•Kan örneğiniz test edilerek hangi kan hücrelerinde bozukluk olduğu görülür.
•Göğüs kemiği ve kalça kemiğinizden bir kemik iliği örneği alınabilir. Önce uygulamanın yapılacağı bölgeye lokal anestezi uygulanır. Daha sonra iğne yavaşça deriye batırılarak kemik iliğine ulaşır. Doktorunuz şırınga yardımıyla çok küçük bir kemik iliği örneğini alarak mikroskop altında inceler.


Nasıl Tedavi Edilir ?

Miyelodisplastik sendromu tedavi etmenin birçok yöntemi vardır:

•Kan nakli
•Kemoterapi (kanser ilaçları)
•Kemik iliğinin üretmediği hücrelerin yerine hücre konması
•Kemik iliği nakli, özellikle bu tip problemi olan genç insanlarda uygulanan çok riskli bir yöntemdir.
•Destekleyici bakım

Tedavi, hastalığın ciddiliğine, yaşınıza ve genel sağlık durumunuza göre değişir. Başka sağlık sorunları da olan yaşlılar destekleyici bakımı tercih edebilir. Destekleyici bakım MDS’yi iyileştirmez, hastalığın etkilerini sınırlamaya yarar. Destekleyici bakım belirtileri azaltmak için alyuvar veya platelet naklini, antibiyotik, vitaminler ve diğer ilaçların alınmasını içerir.


Etkileri Ne Kadar Sürer ?

MDS’nin hafif türlerini taşıyan insanlar az problemle yıllarca yaşayabilirler. MDS bazen lösemiye,genellikle de myeloid lösemiye dönüşebilir. Daha ciddi türde hastalığı olanlar fazla uzun yaşamayabilirler.

Günümüzde sadece kök hücre nakli MDS’yi iyileştirebilir. Diğer tedavi türleri yasam süresini uzatır ve semptomları azaltır.


Kendime Nasıl Dikkat Etmeliyim ?

•Benzin, kerosene, boya, pestisit ve temizlik maddeleriyle temas etmekten kaçınınız.
•Yürüme ve bisiklet gibi egzersiz programları için uzmanınıza danışın.
•Eğer alyuvar sayınız azsa, çok fazla egzersiz yapmayın, fazla yüksek yerlere çıkmayın ya da göğüs ağrısına, nefes darlığına, hızlı kalp atışına neden olabilecek aktivitelerden uzak durun.
•Eğer akyuvar sayınız azsa ateşinize düzenli olarak ölçün ve ateşiniz 38 C’yi geçtiğinde hemen tıbbi yardım alın.
•Kesik, yanık ve diğer yaralanmalara karşı dikkatli olun.
•Doktorunuzun yazdığı ilaçları düzenli olarak alın.
•Sağlıklı bir diyet uygulayın. Bu vücut sağlığınızı destekler ve gücünüzü korumanızı sağlar.
•Bulunduğunuz topluluğun içindeki destek grubuna katılın.
•Durumunuz ve tedavinizle ilgili sorunuz olduğunda uzmanınıza danışın.
•Şiddetli baş ağrınız ya da vücudunuzun başka bir yerinde rahatsız edici ağrınız olduğunda hemen doktorunuzu arayın.


Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2008       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Flavanoidler hayvansal gıdalarda bulunmaz, renkli bitkilerde bulunan pigmentlerdir ve 4000 den fazla çeşitleri vardır. Flavanoidler bitkileri güneşin zararlı ışınlarına karşı ve infeksiyonlara karşı korurlar. Flavanoidler lösemi oluşumunu engellerler , lösemik hücrelerin ölümünü artırırlar ve lösemik hücrelerinin çoğalmasını durdururlar. Bu etkilerini lösemik hücrelerde bulunan enzimleri etkilemek suretiyle yaparlar. Ayrıca flavonoidlerin oksitlenmeyi engelleyici (antioksidan), iltihabı engelleyici etkileri de vardır. Meyve ve sebzelerin bahsedilen bu etkileri daha çok laboratuar ortamında yapılan deneylere dayanmaktadır. Bu sonuçların insanlarda hangi dozda, ne kadar süre kullanımla ortaya çıkacağı ve nasıl kullanılması gerektiği belli değildir. Laboratuar ortamında lösemik hücreler üzerinde yapılan deney sonuçlarına göre soya, beyaz kepek ve baklagillerde doğal olarak bulunan flavanoid (fitik asit) bağışıklığı artırarak lösemi gelişimini engellerler. Kırmızı biberde bulunan (capsaicin) ile kırmızı üzümde bulunan antosiyanin gibi flavonoidler lösemik hücrelerin ölümünü artırırlar.

Yeşil çay, bulundurduğu 4 farklı polifenol sayesinde antioksidan ve LDL, VLDL gibi kötü kan yağlarını azaltıcı etki gösterir. Ayrıca lösemik hücrelerin ölmesini sağlayarak faydalı besinler arasında yer alır.

Domateste doğal olarak bulunan flavanoid (likopen) prostat kanseri, kalp hastalıkları gibi bir çok hastalıkta etkilidir. Bazı lösemi tiplerinde lösemik hücrelerin büyümesini durdurduğu ve lösemik hücrelerin ölümünü artırdığı yine deneysel olarak gösterilmiştir.

Sarmısakta doğal olarak bulunan dially sülfid ve dially disülfid bazı tip lösemik hücrelerin gelişmesini engeller. Sarmısaktan kimyasal yol ile elde edilen bir madde bazı kemoterapi ilaçlarının (fludarabin ve sitozin arabinozid) etkinliklerini artırmaktadır.

Çilek, ahududu ve yaban mersini quercetin ve ellagic asit gibi flavanoidlerden zengin besin kaynaklarıdır. Birden fazla flavanoid içeren bu besinlerin lösemi oluşumunu engelleyici etkileri daha fazladır. Bu etkilerini lösemik hücrelerinin çoğalmasını engellemek ve ölmelerini artırmak suretiyle yaparlar.

Asya ülkelerinde migren, kas ağrısı,baş ağrısı için kullanılan bir bitkiden elde edilen luetolin lösemik hücrelerin gelişimini engellerken , kemoterapik ilaçlara karşı normal hücreleri koruduğu deneysel olarak gösterilmiştir.

Karabuğday, susam yağı deney ortamında lösemik hücre gelişimini engeller ve ölümünü arttırır.

Balık yağı ve E vitamininden zengin diyet bazı kemoteropatik ilaçların yan etkilerini (kalp yetmezliği gibi) arttırır, bu nedenle bu ilaçlarla beraber kullanıldığında dikkat etmek gerekir.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ağustos 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Babam 60 yaşında ve mds teşhisi konuldu.Doktorumuz RAB II Aşamasında olduğunu belirmektedir.Şu an vidaza kullanıyoruz.Doktorumuz babamın kardeşlerinin doku örneklerini inceliceğini söledi.Nakil olursa tamamiyle iyileşir mi riskleri nelerdir?

Benzer Konular

19 Ocak 2008 / _PaPiLLoN_ Tıp Bilimleri
25 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
31 Mayıs 2015 / Ziyaretçi Soru-Cevap
20 Ekim 2008 / Misafir Taslak Konular