Dede Korkut Kitabında İç Oğuz ve Dış Oğuz beylerinin hikâyeleri anlatılmaktadır. Boylar birliğinin başı Bayındır Han’dır. Bundan sonra gelen, asıl etkin ve hâkim olan ise Kazan Bey’dir. Kazan Bey İç Oğuz’un Salur boyundandır, ama o sıradan bir boy beyi değildir, beylerbeyidir. Birçok hikâye Salur Kazanla doğrudan ilgilidir.
Dede Korkut hikâyelerinde anlatılanlar, aristokrak denebilecek üst sınıfın, beylerin hikâyesidir. Sıradan halk bu hikâyelerde zaman zaman görünse de, hiçbir zaman asıl kahraman rolünde değildirler. Boylar birliğinin başkanı olan Bayındır Han da, bu hikâyelerde aktif bir rol oynamaz. Hikâyenin başlıca kahramanları, kimi akraba da olan beyler veya bey oğullarıdır. Kazan Bey, Bayındır Han’ın güveyidir ve pekçok hikâyenin ana kahramanıdır. Kazan Bey’in bu hikâyelerde anlatılanlardan başka maceralarının da olduğu, kimi hikâyelerden anlaşılmaktadır, ancak bunlar bu metinlerde anlatılmamıştır. Dirse Han ve oğlu Boğaç Han ilk hikâyenin kahramanlarıdır. İkinci hikâyenin kahramanı Kazan Bey ve oğlu Uruz’dur. Bu hikâyede halktan bir kahraman olarak Karacuk Çoban da görünür. Bu hikâyede Kazan Bey’e yardım için giden beylerin adı sayılır ki, bunların bir çoğu sonraki hikâyelerin ana kahramanlarıdır. Kara Göne, Kazan Bey’in kardeşidir. Kara Göne’nin oğlu Deli Budak’ın ismi de bu hikâyede anılır. Bayındır Han’ın da Budak isminde bir oğlu vardır, ancak o Kara Budak’tır. Yine bu hikâyede zikredilen Aruz Koca, Kazan Bey’in dayısıdır. Son hikâyede bu Aruz Bey, Kazan Bey’e isyan eder; iki büyük Oğuz boyu karşılaşır, Kazan Bey dayısını mağlup ederek öldürür ve yeniden birlik sağlanır. Beyrek’in babası Bay Büre Bey’dir. Bay Bican Bey ise Beyrek’in önce nişanlısı, sonra eşi olan Banı Çiçek’in babasıdır. Bay Bican’m bir de Deli Karçar isminde oğlu vardır. Bunların hikâyesi Bamsı Beyrek boyunda anlatılır.
İlk dört hikâye, Bayındır Han’ın veya Kazan Bey’in verdiği bir ziyafetle veya en azından bunlardan birinin “divan“ında başlar. Beşinci hikâye bunlardan yapıca farklıdır. Burada Bayındır Han’ın veya Kazan Bey’in adı zikredilmez; hatta başka hiçbir Oğuz beyinin adı geçmez.
Kafirle veya başka bir beyle mücadele söz konusu değildir. Burada bir tür derebeyi olduğu anlaşılan Deli Dumrul’un, Tanrı’yla ve Azrail’le mücadelesi anlatılır. İnsan’ın ölümle, dolayısıyla Tanrı’yla mücadelesi, kaçınılmaz yenilgisi… Bu mutlak güç karşısında sevginin ve sadakatin sorgulanması olarak değerlendirilebilir bu hikâye… Sonunda sevgi ve sadakat yüceltilir… Kanturalı ve Yeğenek de adına hikâye düzenlenmiş bey oğullarıdır.
Bunlardan sonra Tepegöz hikâyesi gelir. Tepegöz hikâyesi, bir ziyafetle veya bir divan toplantısı sonucunda başlamayan ikinci hikâyedir. Mitolojik bir tip olan ve Oğuz halkının başına bela kesilen Tepegöz’ü, Aruz Koca’nın oğlu Başat mağlup eder. Başat, çocukluğunda kaybolmuş ve aslanlar tarafından büyütülmüş, sonradan insan toplumuna -biraz güçlükle de olsa- uyum sağlamıştır. Aruz Koca’nın bir başka oğlu olan Kıyan Selçük, Tepegöz tarafından öldürülmüştür. Bu Kıyan Sel-çük’ün oğlu Deli Dündar, önceki hikâyelerde Kazan Bey’e yardıma koşan beyler arasında anılmıştır. Dokuzuncu hikâyenin kahramanı olan Beğil, Kazan’m uçta, yani sınır boyunda görevlendirdiği bir serhat be-yidir.Begil’in oğlu Emren’in kahramanlığı bu hikâyede anlatılmıştır. Onuncu hikâyede Uşun Koca’nın oğulları Eğrek ile Seğrek’in kahramanlıkları anlatılmıştır. On birinci hikâye, Kazan Bey’in esaretini ve oğlu Uruz tarafından kurtarılmasını anlatır. Bu hikâyenin içindeki ifadelerden, Kazan Bey’in Dede Korkut Kitabı’nda anlatılmayan başka olağanüstü maceralarının olduğu anlaşılmaktadır. Onun yedi başlı ejderhayı yenmesi bunlardandır. On ikinci ve son hikâyede ise, Dış Oğuz beylerinin Aruz Koca liderliğinde Kazan Bey’e ve İç Oğuz’a isyanları anlatılır. Kazan Bey’e düşmanlığını ilan eden Aruz Bey, aslında Kazan Bey’in dayısıdır. Dış Oğuz’dan Bay Bican’m kızı Banı Çiçek’le evlenmiş olan Beyrek’i kendi yanlarına çekmek isterler, ancak Beyrek kabul etmez ve Aruz tarafından öldürülür. İki Oğuz boyu karşılaşır. Yapılan teke tek savaşta, Kazan Bey, dayısı Aruz’u mağlup eder; Aruz öldürülür. Dış Oğuz beyleri yeniden Kazan Bey’e itaat ederler.
Hikâyelerde anlatılan kadınlardan Dirse Han’ın karısının ismi belli değildir, ancak bey kızıdır. KazanBey’in karısı Burla Hatun, Beyrek’in nişanlısı Banı Çiçek esas kadın kahramanlardır. Trabzon Tekfurunun kızı Selcen Hatun da ayrıntılı olarak anlatılmıştır. Bunun dışında Deli Dumrul’un kansı, hikâyede ismi belli olmadan, önemli bir rol oynamıştır.
Dede Korkut, iki hikâye dışında hikâyelerde bir kahraman olarak görünmez. Onun hikâyelerin anlatıcısı olduğu hissedilir. Ama bu kitapta anlatıcı aslmda Dede Korkut da değildir. Dede Korkut, birçok hikâyenin sonunda çıkıp dua eden, ad veren, soy soylayan, boy boylayan bir ulu kişidir. Beyrek hikâyesiyle Tepegöz hikâyesinde ise hikâyenin kahramanlarından olur. Birincisinde dünürcülük eder, ikincisinde Oğuz halkı adına Tepegöz’le pazarlığa oturur.