Arama

Oğlumun yüzündeki kist tehlikeli midir?

Güncelleme: 27 Nisan 2009 Gösterim: 5.501 Cevap: 1
Zehra Erkılıç - avatarı
Zehra Erkılıç
Ziyaretçi
27 Nisan 2009       Mesaj #1
Zehra Erkılıç - avatarı
Ziyaretçi
Oğlumun yanağında 1,5 mm. çapında koyu kahverenginde cildi ile aynı hizada bir ben var. Benden çenesi yönünde uzayan 2- 2,5 cm kadar bölgede şişme ve sakal çıkmayınca doktora gitti. Kendisi 28 yaşında. Doktora benim gelmemi istemediğinden, kötü bir durumu üzülmemem için benden sakladığını düşünüyorum. Bana doktorun teşhisini şöyle anlattı. Benin altındaki kist traş olurken mikrop kpıp infeksiyon oluyor ve bu iltahap nedeniyle sakal çıkmıyor. Tedavi olarak önce "Azeltin" vermiş. 3 gün ilaç 1 hafta ara 3 defa tekrar. İlk seferinde muntazam kullanmadı ilacını. Tekrar doktora gitti aynı ilacı yineledi ve bir de Fucidin Krem verdi. Bu sefer iyileşir gibi oldu ama tekrarlıyor. Doktor traş oldukça tekrarlayacağını ve kisti küçülttükten sonra beni ve kisti küçük bir operasyonla alacağını söylemiş.

Sponsorlu Bağlantılar
Aradan 1,5 sene geçti nerdeyse, hala duruyor. Oysa sakal çıkmayan bölgede küçük 4mm çapında kızarma var. Bugünlerde de saçının tepesinde hızla bir dökülme var. Mevsimden diye kendimi teselli etmeme rağmen oğlumun benden birşeyler gizlediği kuşkusuna kapılıyorum. Kendisine kuşkularımı söyleyince asabileşiyor. Şua ve kemetorapi gördüğünü nasıl anlarım.

Bu ben, melenom oalabilir mi?

Lütfen bana bir Onkoloğa görünsün demeyin. Çünkü, birlikte Çapa'ya gidelim önerimi erteliyor. lütfen tahminlerinizi bana açık açık söyler misiniz. Oğluma bir şekilde yardımcı olabilmek için gerçeği bilmem lazım.

Teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.
Saygılarımla,

Zehra Erkılıç
Son düzenleyen Keten Prenses; 27 Nisan 2009 18:59
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
27 Nisan 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Elbette oğlunuza teşhis koymamız mümkün değil. ancak oğlunuz bir sağlık kuruluşuna başvurduğu için gerek görülseydi gerekli yönlendirme oradan yapılırdı diye düşünüyorum bunun dışında.
sakalın çıkmaması, antibiyotik kullanımı ve kabarma hatta kızarıklık ve anlattığınız diğer bulgular, tedavi, şekli folükülit (çok kabaca kıl kökü enfeksiyonu) teşhisi konduğunu düşündürebilir.. aşağıdaki konula ilgili verdiğim metni okuyunuz. ve bence endişelenmeyin çünkü oğlunuz hem doktor gözetiminde hemde 28 yaşında. elbette tatmin olmadığı bir tedavi yöntemini kabullenmezdi.
Sponsorlu Bağlantılar


METNİ OKUDUĞUNUZDA EMİNİM RAHATLAYACAKSINIZMsn Happy

sağlıklı günler dilerim

Alıntı

Folikül İltihabı
Genel Bakış

Hot tub (sıcak banyo küveti) folikülit (folikül iltihabı) ve berber kaşıntısı gibi yaygın isimlerle beraber, folikül iltihabı bir cilt bozukluğundan ziyade kötü bir şaka gibi gelebilir. Fakat saç foliküllerinin enfeksiyonu olan folikülit gülünecek bir şey değildir. Şiddetli vakalar kalıcı kıl kaybı ve yaralanmalara neden olabilir. Hatta hafif enfeksiyonlar da rahatsızlık ve sıkıntı verici olabilir.

Folikülit genellikle bir veya daha fazla saç folikülünün etrafındaki küçük, beyaz başlı sivilceler şeklinde ortaya çıkar — her bir saçın büyüdüğü minik cepler. Bir çok enfeksiyon, kaşındırıcı ve ara sıra ağrılı olmasına rağmen, yalnızca folikülün üst kısmını etkileyen yüzeysel enfeksiyonlardır. Yüzeysel folikülit çoğu kez birkaç gün içinde kendi kendine geçer fakat derin veya tekrarlayan folikülit tıbbi tedavi gerektirebilir.

Belirtiler ve Semptomlar

Folikülitin belirti ve semptomları enfeksiyon tipine bağlı olarak değişiklik gösterir. Hastalığın yüzeysel olan çeşidinde, küçük sivilceler bir ya da daha fazla kıl foliküllerinin çevresinde gelişirler. Folikül sivilcesini akneden ayırmak için tek yol, folikül sivilcesinde lezyon ortasında kıl sapı görmenizdir. Sivilceler bazen irin (püstül) içerirler ve kabuk bağlamış ya da kırmızı ve kan dolmuş bir bölge ile çevrelenmiş olabilirler. Enfeksiyon kaşıntılı olabilir ya da bazı yerlerde hassas olabilir. Ancak genellikle ağrılı olmaz. Tüm kıl folikülünü etkileyen derin folikül iltihabı, iyileştirildiğinde yaralar bırakabilen geniş, ağrılı, irin dolu sivilceler gibi daha şiddetli belirtiler ve semptomlar gösterebilir.

Yüzeysel folikülit
Folikülitin yüzeysel çeşitleri şunlardır:

Psödomonas foliküliti (sıcak banyo küveti folikül iltihabı). Bu folikülit formuna neden olan pseudomonas bakterileri, klor ve pH seviyeleri iyi düzenlenmeyen tahta sıcak banyo küvetleri dahil olmak üzere geniş bir aralıktaki ortamlarda çok iyi gelişmektedir. Bakteriye maruz kaldıktan yaklaşık 12 ila 48 saat sonra, irin dolu kabarcıklar (püstül) şeklinde gelişebilen kırmızı, yuvarlak ve kaşındıran çıkıntılar geliştirmeniz muhtemeldir. Mayonuzun derinize karşı mikrop bulaşmış suyu tuttuğu bölgelerde isilik oluşması mümkündür. Diyabet hastasıysanız, deri enfeksiyonları geçirmişseniz ya da kesik veya yaralarınız açılmışsa, enfeksiyon riskiniz yüksektir.


Berber kaşıntısı. Bu folikül tipi, kaşındırıcı, beyaz ve irin dolu şişlikler erkeklerin sakal bölgesinde ve bazen de kadınların bacaklar ve koltuk altlarında belirirler. Berber kaşıntısı denilen enfeksiyon kıl folikülleri, Staphylococcus aureus (staf) bakterisi bulaşmış olanların tıraş edilmesi ile iltihaplandığı zaman görülür. Stafilokok basili denilen bakteriler her zaman derinizde yaşamasına rağmen, genellikle bir kesikten ya da diğer yaralardan vücudunuza girdikleri zaman sorun yaratırlar.


Tinea barba (sakal mantar hastalığı). Bir bakteriden ziyade mantar tarafından oluşturulan bu tip folikülit erkeklerdeki sakal bölgesinde de gelişmektedir. Berber kaşıntısı gibi, tinea barba kaşıntılı ve beyaz yumrulara neden olur. Bu kabarcıkları çevreleyen deri kızarmış olabilir. Enfeksiyonun daha ciddi ve iltihaplı çeşidi, kabuk oluşturan ve şişmiş lenf bezleri ve ateşle birlikte oluşabilen irin-dolu şişlikler şeklinde görülür.


Psödo folikülit (Yalancı folikülit). Sakal bölgesindeki kıl foliküllerinin enflamasyonu olan pseudofolliculitis barbae, kıvırcık sakalları olan erkekleri etkilemektedir. Tıraş edilen kıllar cilde kıvrılarak cilde geri girdiğinde gelişir, enflamasyona ve nadir vakalarda yüzde ve boyunda koyu renkli skarlara (keloit skarlar) yol açar.


Pitrosporum foliküliti Özellikle genç ve orta-yaş yetişkinlerde yaygın olan bu iltihap, sırt ve göğüs bölgesinde bazen de boyun, omuzlar, kol üst kısımları ve yüzde kronik, kırmızı ve kaşıntılı sivilceler oluşturur. Maya benzeri bir mantar olan ve püstüllerin oldukça fazla akneyi andırmasına rağmen kepeğe neden olan mantara benzeyen Malassezia furfur tarafından oluşturulur.


Herpes foliküliti. Uçuktan sonra tıraş olmak — herpes simplex virüsünün neden olduğu küçük, sıvı dolu bir kabarcık— bazen herpes enfeksiyonunu komşu kıl foliküllerine yayabilir.
Derin folikülit
Ağır folikülitin çeşitleri şunlardır:

Gram-negatif folikül iltihabı.Bu iltihap bazen, akne için uzun-dönem antibiyotik tedavisi gören insanlarda gelişir. Antibiyotikler, zararlı organizmaların (Gram-negatif bakteriler) aşırı büyümesine yol açarak burundaki normal bakteri dengesini değiştirirler. Çoğu kişide bu problemlere neden olmaz ve burundaki flora antibiyotikler bırakılır bırakılmaz normale döner. Bir kaç insanda, Gram-negatif bakteriler, yeni bazen de şiddetli akne lezyonlarına neden oldukları yanak, çene ve çene kemiğine yayılırlar.


Çıbanlar ve karbonküller. Stafilokok bakterileri ile şiddetli enfeksiyon kapmış kıl foliküllerinde oluşurlar. Bir çıban, genellikle yaklaşık 1/8 mm çapında, ağrılı pembe ya da kırmızı bir yumru olarak ortaya çıkar. Çevresindeki deri kırmızı ve şişmiş olabilir. 24 saat içinde, yumru irinle dolar. 5 ila 8 gün içinde, sonunda kopan ve içinden cerahati çıkan sarı- beyaz bir uç geliştirmeden önce, daha geniş ve daha ağrılı olarak büyüyebilir. Bazen de, golf topu büyüklüğüne ulaşabilir. Çıbanlar, genellikle yaklaşık iki hafta içinde tamamıyla temizlenirler. Küçük çıbanlar, yara izi bırakmadan iyileşirler. Ancak, geniş bir çıban yara izi bırakabilir. Karbonkül ise, boyun arkasında, omuzlarda ya da uyluklarda, özellikle de yaşlı erkeklerde oluşan bir çıban demetidir. Karbonkül, tek bir çıbandan daha ağır ve daha şiddetli enfeksiyonlara neden olur. Sonuç olarak, daha yavaş bir şekilde gelişirler ve iyileşirler. Yara izi bırakmaları mümkündür.


Eozinofilik folikülit. Aidsli insanlarda görülen bu tip folikülit, başlangıçta yüzde, bazen sırt ya da kol üst kısımlarında oluşan irin dolu yaralar ile iltihabın tekrar eden lekeleri ile tespit edilir. Yaralar genellikle yayılır, şiddetli olarak kaşındırabilir ve çoğunlukla normal deri renginden daha koyu lekeler bırakır. Eozinofilik folikülit, pitrosporum folikülitin sorumlusu maya benzeri mantarlarını kapsayabilmesine rağmen, iltihabın kesin nedeni bilinmemektedir.



Nedenleri

Vücuttaki her kıl, deri altındaki küçük bir kese olan bir folikülden gelişir. Foliküller, en çok kafatasını kaplayan deride bulunmasına rağmen avuçlar, ayak tabanları ve dudaklar gibi mukoza zarları hariç her yerde ortaya çıkar.

Her folikül küçük bir kasa bağlıdır. Üşüdüğünüzde ya da korktuğunuzda, kılları deri seviyesinin üstüne kaldırarak ve “tüyleri diken diken olmuş” görüntüsü vererek kas büzülür. Bu kasların hemen üzerinde, deriyi yağlayan ve her kıl sapını kaplayan yağ (sebum) üreten yağ bezleri bulunur. Sebum, ince kanallar içinde foliküle ve deriye taşınır.

Normalde, foliküller bu fonksiyonlarını çok az sorunla yerine getirirler. Ancak, zarar gördüklerinde, folikül iltihabı gibi enfeksiyonlara yol açan virüsler, bakteri ve mantarlar tarafından istila edilebilirler.

Kıl folikül hasarının en yaygın nedenleri şunlardır:

Tıraş ya da dar giyinmekten oluşan sürtünme.
Folikülleri tıkayabilen aşırı terlemeDeri iltihabı ve akne gibi iltihaplı deri vakaları
Aşınma, ameliyat yaraları ya da apseler gibi derinin yaralanması (kırmızı, ağrılı, şişmiş enfeksiyon bölgeleri)
Plastik sargılar ya da yapışkan bantlar kullanmak
Kömür katranı, zift ya da kreozot kimyasallarına maruz kalmak (çatı tamircileri, teknisyenler ve petrol işçileri arasında yaygındır)


Risk Faktörleri

Herkes folikül iltihabı geliştirebilir. Ancak, belli faktörler sizi bu duruma daha müsait yapar. Bunlar:

Diyabet, kronik lösemi, organ nakli ve HIV/AIDS gibi enfeksiyona olan direncinizi azaltan tıbbi durumlar
Akne ya da deri iltihabı gibi önceden mevcut olan deri vakaları
Cildinizde cerrahiye bağlı travma olması
Akne için uygulanan uzun dönemli antibiyotik tedavisi
Lokal kortikosteroid tedavisi
Obezite (folikül iltihabı aşırı kilolu olan insanlarda daha yaygındır)
Ilık ve rutubetli iklimde yaşamak

Doktora Başvurma Zamanı

Folikülitin hafif vakaları çoğunlukla tedavi olmadan temizlenirler. Ancak, enfeksiyon iki ya da üç gün içinde iyileşmezse, yayılırsa ya da sık sık nüksederse doktorunuza veya bir dermatologa danışın. Problemi kontrol etmek için, antibiyotiklere ya da mantar önleyici ilaçlara ihtiyacınız olabilir.

Tarama Ve Tanı

Doktorunuzun derinize bakarak basitçe folikül iltihabı tanısı koyması mümkündür. Standart tedaviler enfeksiyonu temizlemeyi başaramadığında, doktorunuz sivilcelerin birinden alınan bir örneği laboratuara gönderebilir. Orada özel bir ortamda (kültür) büyütülür ve ardından bakteri olup olmadığı kontrol edilir. Doktorunuz eozinofilik folikül iltihabından şüpheleniyorsa, özellikle HIV-pozitif iseniz, test amacıyla aktif lezyondan küçük bir doku örneği (biyopsi) alabilir.

Komplikasyonlar

Folikülitin hafif vakaları genellikle komplikasyonlara yol açmaz, ancak enfeksiyon deride (plaklar) stafilokok bakterinin neden olduğu enfeksiyondan kaynaklanan geniş, kaşıntılı kabarcıklarla nüksedebilir ve yayılabilir.

Şiddetli folikülitin komplikasyonları şunlardır:

Selülit. Bu potansiyel ciddi bakteri enfeksiyonu, ateş ve zayıf hisseden derinin hızlıca yayılabilen şişmiş, kırmızı bölgesinde görünür. En çok bacaklarda, kollarda ya da yüzde yaygındır. Başlangıç enfeksiyon yüzeysel olabilmesine rağmen, yavaşça deri altındaki dokuları etkileyebilir ya da lenf bezlerine ve kan akışına yayılabilir.


Deride fronkül oluşması. Bu durum, bir takım çıbanların deri altında gelişmesiyle ortaya çıkar. Çıbanlar genellikle kırmızı küçük yumrular olarak başlar. Ancak, belli bir periyot sonunda irinle dolduklarından daha geniş ve daha ağrılı olurlar.


Yara. Şiddetli folikül iltihabı, kalın ve kabartılı yara izleri (hipertrofik ya da keloid yara izi) ya da normalden daha koyu olan deri lekeleri bırakabilir.


Kıl folikülünün tahribi. Bu durum kalıcı kıl kaybına yol açar.


Önlem


Folikül iltihabını önlemek mümkün olmamasına rağmen, aşağıdaki tedbirler sizi enfeksiyondan koruyabilir:

Dar kıyafetler giymeyin. Dar kıyafetler (özellikle kot pantolon ve spor giysiler) modaya uygun olabilir. Ancak derinizi rahatsız etmediklerinden emin olun.


Bakım yaparak traş olun. Tıraş makinesi ya da tıraş olduğunuz her seferinde yeni bir jilet kullanın. Özellikle traş yapılan bölgenin temiz kalmasına, kesik ve yaralara karşı dikkatli olun. Sıkça enfeksiyon geçiren bir kadınsanız, kıl dökücü ilaçlar ya da kıl almak için başka yöntemler düşünebilirsiniz.


Sıcak banyo küvetlerinin bakımını sağlayın. Sıcak banyo küvetiniz varsa, düzenli olarak temizleyin ve önerildiği takdirde klor ekleyin. Sadece, bakımının iyi yapıldığından emin olduğunuz ticari küvetleri kullanın.

Kişisel Bakım

Folikülitin hafif vakaları, çoğunlukla bakıma iyi yanıt verirler. Aşağıdaki tavsiyeler rahatsızlığı gidermeye, iyileşmeyi hızlandırmaya ve enfeksiyonun yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir:

• Enfeksiyonlu bölgeye ılık, nemli sabunlu bez ya da kompres uygulayın.

• Kaşıntılı deriyi yatıştırmak için, yulaf ezmesi losyonu ya da hidro-kortizon kremi deneyin.

• Enfeksiyonlu deriyi günde iki kez anti-bakteriyel bir sabunla nazikçe yıkayın ya da üzerine antibiyotik merhem sürün.

• İltihaplı deriyi tıraş etmekten kaçının. Tıraş etmek zorundaysanız, jilet yerine tıraş makinesi kullanın ve bitirdiğinizde yumuşatıcı losyon sürün.

• Çıban ya da karbonkülün daha çabuk yarılması ve cerahatini boşaltmasına yardım etmek için, günde bir kaç kez yaklaşık 30 dakika boyunca enfeksiyonlu bölgeye ılık tuzlu su ile ıslatılmış yumuşak bir bez uygulayın. Yaklaşık 25 mililitre kaynayan suya bir çay kaşığı tuz ekleyerek tuzlu su hazırlayın. Yeterince ılıklaşıncaya kadar soğutun.

• Havlularınızı ya da sabun bezlerinizi kimseyle paylaşmayın ve her kullanımdan sonra yeterli derecede sıcak ve sabunlu suda yıkayın. İltihaplı bölgeye değen kıyafetlerinizi her giyimden sonra yıkayın.


Quo vadis?

Benzer Konular

14 Temmuz 2015 / Misafir Soru-Cevap
8 Nisan 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
26 Kasım 2007 / nünü X-Sözlük
25 Mayıs 2010 / Misafir Soru-Cevap
7 Ekim 2009 / Misafir Soru-Cevap