Arama

Feng Shui ile dekorasyon nasıl olur?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 27 Ekim 2011 Gösterim: 2.277 Cevap: 1
Teamoore - avatarı
Teamoore
Ziyaretçi
12 Mayıs 2010       Mesaj #1
Teamoore - avatarı
Ziyaretçi
Feng Shui dekorasyonları ve felsefesi neye dayalıdır? Bilgi rica ediyorum lütfen.
EN İYİ CEVABI SaKLI verdi
Feng Shui Nedir?
Feng shui, 'Rüzgâr ve Su' demektir. Temel anlamı çevreyle uyum içinde yaşamaktır. Eski Çin inanışına göre dünyada denge ve düzen vardır ve bazı etkinliklerle bireyler iyi şansı kendilerine çekebilirler. Doğanın rüzgârları ve sularıyla uyum içinde yaşarsak, bolluk ve iyi şans sahibi oluruz. Çevreyle uyum içinde yaşamak Batı'da henüz yeni bir kavram sayılabilir ama Doğu'da binlerce yıldır uygulanagelmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
Feng shui'nin kökenleri eski çağlara dayanır, beş bin yıl önce Hsialı Wu (İ.Ö. 2953,2838) bir kaplumbağa bulmuş ve kabuğunda kusursuz 'sihirli kare'nin varlığını keşfetmiştir. Bu keşiften I Ching, Çin astrolojisi, numeroloji, dokuz yıldız Ki ve feng shui doğmuştur. (Hsialı Wu'nun öyküsünde, Richard Webster'in Talisman Magic adlı yapılında kaplumbağa kabuğu ve değişik kehanet sistemlerinden söz edilir (Llewellyn Pub., 1995).)
1933 - 1936 yılları arasında Walter Schofield, Hong Kong'da yüzden fazla tarihöncesine ait ören yeri keşfetmiştir. Lantau Adası üzerindeki Tung Wan'da, Bronz Çağı'na ait bir mezarlıkta, başları güneye yöneltilmiş altı ölü bulmuştur. Güney feng shui açısından her zaman önemli bir yön olduğundan, bu keşif feng shui'nin tarih öncesi dönemlerde de uygulandığının kanıtı olabilir.
Üç bin yıl önce hükümet binalarının ve sarayların feng shui kuramlarına göre inşa edildiğine ait kanıtlar da vardır. Canton kenti bu dönemlerde feng shui kuramları esas alınarak inşa edilmiştir. Bugün hâlâ Chu Chiang Irmağı'nın deltasına kurulu, denizden doksan mil uzakta, yumuşak eğimli tepelerle çevrili, etkileyici bir kenttir.
Pekin'in kuzeyinde kenti soğuktan koruyan tepeler vardır. Havanın açık olduğu günlerde Yasak Kent'ten Batı Tepeleri izlenebilir. Feng shui'nin başka bir gereği de suyun evin arkasından ziyade ön tarafında olmasıdır. Yasak Kent'in önünden akan Altın Irmak bu prensibin uygulandığını kanıtlar.
Marco Polo, imparatorun, sarayının kuzey duvarına bir mil civarında çevresi olan geniş ve yüksek bir tümsek inşa ettirdiğini kaydetmiştir. Bu tümsek Siyah Kaplumbağa anlamına gelir ve sarayın feng shui'sini iyileştirir.
Feng shui'nin temel kuramları Han Hanedanlığı zamanında yazılmıştır (İ.Ö. 25), ama ilk kuramlarının Song Hanedanlığı'na (l.Ö. 960) kadar dayandığı gözlemlenir.
Sistemde küçük değişiklikler yapılmışsa da feng shui'nin temel düşünce yapısı Tang Hanedanlığı zamanında, Yang Yun Sang'ın İmparator Hi Tsang için (l.Ö. 888) yazdığı bir dizi kitaptan beri hiç değişmemiştir. Yang Yun Sang bu kitaplarında ağırlıklı olarak ejderhalardan söz eder. Bugün bile Çin'de ejderhalar en saygıdeğer göksel yaratıklardır.
"Çin simgeciliğinde ejderhalar en önemli göksel hayvanlardır. Bahar ve yeniden doğumla da tanımlanırlar. Bizim bakış açımızdan önemli olan feng shui'nin en önemli elementlerinden biri olan suyla ilişkileridir. Su aynı zamanda parayla ilintilidir. Bir ejderha nesnesi, süsü örneğin sahibini çok çalışmaya, başarılı ve varlıklı olmaya teşvik eder."
Feng shui simgeselliğinde yeşil ejderhalar ve beyaz kaplanlar tepelerin ve dağların altlarında yatarlar. Y. S. Sang'ın yazdığı feng shui kuramları bugün Form Ekolü adıyla anılır ve feng shui'nin en önemli kategorilerinden birisidir. Form ekolü genel olarak arazinin biçimlendirilmesi ve kenar çizgileriyle ilintilidir.
Bir yüz yıl sonra, Wang Chi ve Sung Hanedanlığı'ndan başka bilim adamları (İ.Ö. 969 - 1126), feng shui hakkındaki tüm eski metinleri okuyarak bu metinler üzerine kapsamlı yorumlar yazdılar. Bugünkü feng shui işte bu bilim adamlarının araştırma ve yorumlarına temellenir.
Bu bilim adamları insanların bireysel enerjisinin arazinin göksel enerjisiyle uyum içinde olması gerektiğini düşünmeye başladılar. Sonuç olarak Çin astrolojisinin görüşlerini kullanan farklı bir feng shui okulu oluşmaya başladı. Pa-kua simgesi, Lo Shu sihirli karesi, Luo-pan pusulası gibi araçlar, bireyler için en elverişli mekân ve yönleri belirlemede kullanılmaya başlandı. Bu sisteme de Pusula Ekolü adı verilir.
Feng shui her zaman yaşamın en önemli alanlarından biri olarak kabul edildi. Eski bir Çin deyişi başarılı bir yaşamın beş ana kuramını şöyle açıklar: "Önce kader, sonra şans gelir. Üçüncü olarak feng shui'yi insan sevgisi ve eğitim izler."
Kaderimizi belirleyen burcumuzdur, yaşamımızın ana çizgilerini çizer. Güçlü ve zayıf yönlerimizi ortaya koyar. Güçlü yönlerimizi yararlı kılmalı ve zayıf yönlerimizi de güçlendirmeye çalışmalıyız elbette.
Şans, tanımlaması zor bir sözcüktür. Çinliler öbür dört kavramın üzerinde çalışarak şansımızı açabileceğimize inanırlar. Şans bir zihin durumudur aslında. Geleceğe korkuyla değil de, katılımcı olarak, ümitle bakarsak, başımıza iyi şeylerin gelmesini umarsak, olaylar genellikle istediğimiz biçimde gelişir.
Üçüncü kuram feng shui'dir. Bunu kullanarak dünyayla ve içindeki her şeyle uyum içinde yaşayabiliriz. Bu biçimde yaşamak şans da dahil, yaşamımızı her anlamda iyiye götürür.
Dördüncü kuram insan sevgisidir. Hem eski Çin felsefesi hem de dini metinler hiçbir ödül beklemeksizin vermemizi öğütler. İnsanın kendi 'ben'ini hesaba katmadan vermesi kendi özel tatminini getirir ve yaşam kalitemizi iyileştirir.
Son olarak eğitim gelir. Hepimiz elimizden geldiğince ileri gitmeliyiz. Eğitim yaşam boyu süren bir çalışmadır; mümkün olduğu kadar dünyada olup bitenlerle bağımızı koparmamalıyız.
Bazı metinler beşinci kuram olarak eğitim değil de çaba sözcüğünü kullanır. Elbette bir şeylerin olması için çaba harcamamız gerekir. Yaşamda herhangi bir başarı kazanmak için aslolan, sıkı çalışmadır.
Ch'i
Eski bilim adamlarına göre evrende orijinal olarak tek bir soyut enerji, Ch'i vardı (doğanın soluğu). Bu genellikle ejderhanın göksel soluğu anlamına da gelirdi. Ch'i her yerde dolaşan görünmez bir enerjidir ama belli yerlerde toplanır, buraların feng shui'si iyidir.
Ch'i mutluluk, uzun yaşam ve bolluk getirir. Çinliler Ch'i'nin yeni bir yaşama ana rahmine düşüş ânında girdiğine inanırlar. Ch'i yaşayan her şeyin içindeki yaşam gücüdür ve bir şey kusursuz bir biçimde yapıldığı anda Ch'i'de kusursuzluk noktasına ulaşır. Harika bir portreyi bitiren ya da iyi bir yumruk savuran boksör Ch'i yaratırlar.
Tam tersine, birisi kendini hasta ya da uyuşuk hissediyorsa, Ch'i enerjisinde eksiklik vardır. Aktif ve sağlıklı olabilmek için yararlı Ch'i'ye ihtiyacımız vardır. Her zaman heyecan dolu ve yeni projelere açık olan biri aynı zamanda Ch'i ile de doludur.
Böyle anlarda Ch'i bedenimizden yukarı doğru akarak başımızın çevresinde bir hale etkisi meydana getirir. Bu hale kişinin canlılığına ve sağlığına bağlı olarak büyür ya da küçülür. Ch'i meditasyon, başkalarıyla iyi ilişkiler, sağlıklı bir yaşam biçimi ve iyi feng shui ile artırılabilir.
Feng shui'ye göre Ch'i'nin biriktiği ya da oluştuğu yerler mutlu, başarılı ve bolluk içinde yaşamlar için idealdir. Güçlü rüzgârlar Ch'i'yi kolayca dağıtabilir. Bu nedenle rüzgârlı alanlar feng shui açısından iyi değildir. Ancak Ch'i suya da bağlı olduğunda iyi Ch'i sulak alanlarda birikir. Bu nedenle Hong Konglular limanlarına zenginliklerinin kaynağı olarak bakarlar. Limanın çıkışı o kadar küçüktür ki, zenginliği içeride tutar. (Bugün insanlar limandaki iade işlemlerinin Ch'i seviyesini olumsuz etkileyeceğinden ve koloninin zenginliğini azaltacağından çekinmekteler.)
Ancak tüm sular iyi değildir. Sular çok hızlı aktıkları zaman zenginliği alıp götürürler. Düz bir hat boyunca aktıklarında yine Ch'i enerjisini götürürler. İdeal akışlı su yavaş ve hafifçe girdaplı olmalıdır.
Ch'i enerjisinin doğduğu ya da biriktiği ya da almaşık olarak yeni Ch'ilerin oluştuğu yerleri seçmek önemlidir. Bu tür mekânlar her zaman iyidir. Yavaş hareket eden sularla ve yuvarlak tepelerle çevrili, rüzgârları dağıtan bir mekân idealdir.
Feng shui mitolojisinde, Ch'i ilk kez hareket ettiğinde yang'ı (eril kuram) yarattı; durduğunda ise yin (dişi kuram) yaratıldı. Eril ve dişi yaratıldıktan sonra tüm evren yaratıldı. Yin ve yang kuramlarının da feng shui açısından yaşamsal önemi vardır.
Feng shui için önemi olan öbür öğeler kaplumbağa kabuğundaki sekiz trigramlar ve beş element; ateş, toprak, ahşap, su ve metaldir.
Yin-Yang
Yin ve yang Çinliler açısından evrenin dengeleyici, uyum sağlayıcı etmenleri olarak görülür. Zıt enerjiler olup, biri öteki olamadan varlığını sürdüremez. Aslında yin enerjisi her zaman yang'ın; yang da yin'in içindedir. Popüler yin-yang simgesinde beyaz leke (yang) yin'in ve siyah leke (yin), yang'ın içindedir. Lao Tzu, "Tek başına bir yin doğamaz ve tek başına bir yang büyüyemez," demiştir.
Yin ve yang genellikle Taichi'nin bütünlük simgesini yaratan bir daire içinde resmedilirler. Yin, yang ve daire simgenin bir olan üç elementidir. Taichi 'en üst, en yüce' anlamlarına gelir, tai ve chi sözcüklerinden türemiştir. Tai en büyük ve chi en son anlamlarına gelir.
Yin ve yang sözcüklerinin etimolojisi de ilginçtir. Yin bir tepenin gölgelikli kuzey yanını, yang da güneşli güney yanını tanımlar.
Yin ve yang birlikte Tao'yu meydana getirirler. Tao 'yol' anlamına gelir. Evrendeki her şey yin ve yang enerjilerinden türemiştir. Her zaman birbirleriyle etkileşim halindedirler.
Yang etken, eril, baskın ve olumludur. Güç ve enerji doludur. Yin alıcı, dişi, doğurgan ve negatiftir. Destekler, besler, tutar. Yang gün, yin gecedir. Yin ve yang'ı anlatmak için gök ve yer, gündüz ve gece, siyah ve beyaz, eril ve dişi gibi başka örnekler de kullanılabilir. Biri öteki olmadan var olamaz.
Örneğin gece olmadan gündüz, ölüm olmadan yaşam söz konusu değildir. Çinlilerin zıtların birliğinden aldıkları zevk, yin ve yang enerjilerini temsil etmektedir. Çinliler bu işten hoşlanırken abartılabileceğinin de farkındadırlar elbette. 'Yin yi tou, Yong yu tou' ('bir yüz yin'de, bir yüz yang'da' şeklinde çevrilebilir. Kişinin gerçek amacını gizlemesi anlamına gelir) ve 'Yin yang guai qi' (tuhaf yin-yang havaları şeklinde çevrilebilir. Tuhaf davranmak anlamına gelir) Çinlilerin sıkça kullandığı iki deyiştir.
Eski bilgeler yin ve yang kavramlarını tam anlamıyla açıklamaya girişmemişlerdir, şiirsel söyleyişlerle yetinmişlerdir. Ch'i enerjisi yaşamın gücüdür ve yin yang ikiliğini yaratmıştır. Bu kadar basit işte. Ne yin ne de yang mutlak iyi ya da kötü olabilirler. Sadece vardırlar.
Feng shui'de tepeler, dağlar ve öbür yüksek alanlar yang enerjisini temsil eder. Vadiler ırmaklar ve kaynaklar da yin'dir. Dümdüz bir toprakta çok fazla yin vardır. Sulak ve bitkisel alanları olmayan tepelik bir arazi de fazla yang'dır. Hoş, yuvarlak hatlı, sulak kırsal alanlarda yin ve yang dengelidir.
Feng shui'yi kullanarak yin ve yang arasında denge sağlayabiliriz. Örneğin düz bir araziye bitkiler, kayalar ve binalar ekleyebiliriz. Ama bunu yaparken dikkatli olmak gerekir, çünkü örneğin küçük ağaçlar büyüdükleri zaman mekânın feng shui'si de değişir.
Yin ve yang kavramları ölüm için de geçerlidir. Yin evi ölüm, yang evi yaşam evidir. Ataları anmak Çin yaşamının önemli bir parçası olduğundan feng shui'nin biri öldükten sonra da uygulanmasına şaşırmamak gerekir. Mezarın yerinin doğru olmasının torunların başarısı üzerinde etkisi olduğuna inanılır.
Örneğin Çinliler yüzyılın başında Sun Yat-Sen'in kazandığı şaşırtıcı başarının annesinin mezarının kusursuz feng shui'sine bağlı olduğuna inanırlar. (Yin yang simgelerinin kökeni bilinmemektedir. Bazı yetkililer Chou Tun-Yi tarafından yaratıldığını iddia eder. Oysa çok daha eski, Taoist kökenli olmalıdır.) Chiang Kai-shek'in inanılmaz başarısı da yine annesinin mezarının konumuna atfedilir. Komünistler mezarı kazdıkları zaman çöküş dönemi de başlamıştır.
Feng shui yalnızca en iyi mezar yerini değil, cenazenin kaldırılacağı en iyi zamanı belirlemek için de kullanılır elbette. Mezar yeri ejderha sırtı gibi dalgalı olmalıdır. Ejderha Üst Yaratık'ın simgesidir. Düz alanlar 'sahte ejderha'nın sembolüyken dalgalı alanlar 'gerçek ejderha'yı temsil eder.
Mümkünse mezar güneye bakmalıdır. Çinliler ölünün soluk alacak havaya ihtiyacı olduğunu düşünürler ve güneye bakan mekânlar 'kozmik yaşamın soluğu'nu temsil eder. Çinliler bu kozmik soluğun yokluğunun ölünün torunlarını etkileyeceğine inandıkları için, uygun mezar yerinin seçimi son derece önemlidir.
Son olarak da mezar doğru yönlendirilmiş olmalıdır. Bu, ölen kişinin doğum tarihine göre belirlenir. Bir luo-pan'a ya da fal pusulasına bakılarak, doğru yön belirlenir.
Torunların iyi şansının devam etmesi için mezara iyi bakılmalıdır. Kutsal günlerde mezarlar ziyaret edilir ve temizlenir. Mezarın renk değiştirmesi kötüye işarettir. Kararması bir felaket, renginin açılması da aile içinde yas anlamına gelir. Bu tür kararma ya da renk açılmalarının önlenmesi için mezarların üzerine genellikle kırmızı bir toz serpilir.
Taoist evren simgesi sekiz trigramla kuşatılmış yin-yang'dır (Şekil l A). Pa-kua adıyla tanınan bu simge, Uzakdoğu'da son derece popülerdir; tapınaklarda, evlerde, saraylarda ve dükkânlarda rastlanır.(Yerliler için gömülecekleri yerler önemli bir ihtiyaç olduğu gibi çoğu Çinli kendi memleketinde gömülmek ister. Sonuç olarak, dünyanın dört bir yanından Hong Kong'a cenaze gönderilir.
Hong Kong'da toprak aşırı derecede pahalıdır ve az bulunur. Bu nedenle, mezarlıkların çoğu, toprağını yedi ila on yıllık periyotlarla kiraya verir. Bu süre dolduğunda, kalanlar mezardan çıkarılır ve özel bir törenle yakılır. Bu, Feng shui uygulayıcılarını işlerini yapmaktan alıkoyar ve bugünlerde çabalarının çoğu feng shuinin yaşam analizi üzerinedir.)

feng1
Şekil 1A: Pa-kua
Sekiz Trigram
Çinliler I Ching'in sekiz trigramının yaşamın sırrını temsil ettiğine inanırlar. Sekiz trigramın yaratıcısı Hsialı Wu olup, Ssu Hsiang diye bilinen ve yin-yangın tüm olası kombinasyonlarını temsil eden dört simgeden türemiştir (Şekil 1B).
Bir şeklin alt bölümü simgenin yin mi yang mı olduğunu gösterir. Bu dört simge fazladan bir çizgi eklenerek iki katına çıkarılmış, ve sekiz trigramı oluşturmuştur (Şekil l C). Bu trigramlar da yine sayıca ikiye katlanarak l Ching'in altmış dört sekizgenini oluşturmuşlardır. Biz feng shui'de yalnızca on altı trigram kullanırız, sekizgenlere gereksinme duymayız.
feng52
Şekil 1B: Ssu Hsiang
I Ching yani 'Değişimler Kitabı', Çin'in en eski kitabı olup, büyük bir olasılıkla dünyanın da en eski kitabıdır. Wu Jing, yani beş eski Çin klasiğindan çok daha önemlidir. Çin düşüncesini, felsefesini ve kültürünü derinden etkiler. İnsanların değişimleri anlaması ve değişimlerle başa çıkabilmesi, başarılı, tatminkâr yaşamlar sürdürebilmesi amacıyla yazılmıştır. Evreni bir bütün olarak tanımlar; bu bütünün içindeki her şey hareket etmekte, değişmektedir. İnsanların doğanın sonsuz döngülerine ve ritmine uyum sağlamasını amaçlar.
Tüm evren hareket eder ve değişir. Yaşam doğumdan ölüme değişimlerin birbirini izlemesidir. I Ching yaşamın her evresindeki insanlara değerli bilgiler sunar. Hem Taoizm hem de Konfüçyusçuluk, felsefelerinde ve çıkış noktalarında I Ching'den esinlenirler.
Neyse ki I Ching imparator Chin Shih-Huang'ın İ.Ö. 215'teki Büyük Kitap Yangını'ndan kurtulmuştur. Bu yangından kurtulan tek Konfüçyus metnidir." (15. Çin Hanedanlığı'nın ilk imparatoru Chin Shih-Huang'dır, ülkeyi birleştirmek için pek çok önlem almıştır. En önemlisi tek bir dil kullanımını desteklemesidir.
Ayrıca halkın cahil kalması için her türlü eğitim imkânını yok etmiştir. Zamanın bilim adamları canlı canlı gömülmüş ve yapıtları yok edilmiştir. I Ching bu kıyımdan kurtulmuştur çünkü Chin ve danışmanlarının bu kitaba ihtiyacı olmuştur. (İmparator Çin Seddi'yle bilinir. Aydan görülebilen tek insan yapımı yapıdır))
feng51
Şekil 1C: Pa-kua'nın Sekiz Trigram'ı
Pa-Kua
Pa-kua pusulanın sekiz köşesini belirleyen sekizgen bir simgedir. Çin pusulasına göre güney her zaman tepededir. Bunun sonucu olarak da kuzey en altta, doğu solda ve batı sağdadır. I Ching'in sekiz trigramı bu sekiz yöne göre yerleştirilir. Trigramların pa-kua'ya güç ve enerji verdikleri söylenir.
Trigramların iki farklı bileşimi vardır: İlk Gök Dizisi (Hsien Tien); ikincil Gök Dizisi (Hu Tien). İlk Gök Dizisi Hsialı Wu tarafından tasarımlandırılmış olup evrenin idealist, kusursuz bir resmini çizer. İkincil Gök Dizisi, İ.Ö. 1143 yılında Chou Hanedanlığı'nın kurucusu Wenli Duke tarafından tasarlanmıştır, trigramların daha pratik bir yerleşimidir; bu nedenle de toprağın Ch'i'sini düzenlemede feng shui'nin daha fazla başvurduğu bir araçtır.
İkincil Gök Dizisi, Hsialı Wu tarafından kaplumbağanın kabuğunda keşfedilen Lo Shu diyagramından türetilmiştir. Üçe üçlük bir kusursuz sihirli karedir; dik, yatay, dikey, her yöne sayıların toplamı on beş eder. Yin, yani tek sayılı trigramlar ortalarında beş rakamıyla ana yönlerde bulunurlar. Yang ise çift rakamlı trigramlarla ara yönlerde durur.
Feng shui uyarınca, Lo Shu sihirli karesi ikincil Göksel Dizi'yi kullanarak eve yerleştirilir ve ailenin her üyesi için en iyi mekânı belirlemede kullanılır. Ayrıca her odayı yerleştirmek için insanların barış ve uyum içinde yaşayacağı köşeleri de gösterir. Bu feng shui sistemi Pusula Ekolü'nün bir parçası olup, Uçan Yıldız olarak bilinir.


Kaynak: Feng Shui

SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
27 Ekim 2011       Mesaj #2
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Feng Shui Nedir?
Feng shui, 'Rüzgâr ve Su' demektir. Temel anlamı çevreyle uyum içinde yaşamaktır. Eski Çin inanışına göre dünyada denge ve düzen vardır ve bazı etkinliklerle bireyler iyi şansı kendilerine çekebilirler. Doğanın rüzgârları ve sularıyla uyum içinde yaşarsak, bolluk ve iyi şans sahibi oluruz. Çevreyle uyum içinde yaşamak Batı'da henüz yeni bir kavram sayılabilir ama Doğu'da binlerce yıldır uygulanagelmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
Feng shui'nin kökenleri eski çağlara dayanır, beş bin yıl önce Hsialı Wu (İ.Ö. 2953,2838) bir kaplumbağa bulmuş ve kabuğunda kusursuz 'sihirli kare'nin varlığını keşfetmiştir. Bu keşiften I Ching, Çin astrolojisi, numeroloji, dokuz yıldız Ki ve feng shui doğmuştur. (Hsialı Wu'nun öyküsünde, Richard Webster'in Talisman Magic adlı yapılında kaplumbağa kabuğu ve değişik kehanet sistemlerinden söz edilir (Llewellyn Pub., 1995).)
1933 - 1936 yılları arasında Walter Schofield, Hong Kong'da yüzden fazla tarihöncesine ait ören yeri keşfetmiştir. Lantau Adası üzerindeki Tung Wan'da, Bronz Çağı'na ait bir mezarlıkta, başları güneye yöneltilmiş altı ölü bulmuştur. Güney feng shui açısından her zaman önemli bir yön olduğundan, bu keşif feng shui'nin tarih öncesi dönemlerde de uygulandığının kanıtı olabilir.
Üç bin yıl önce hükümet binalarının ve sarayların feng shui kuramlarına göre inşa edildiğine ait kanıtlar da vardır. Canton kenti bu dönemlerde feng shui kuramları esas alınarak inşa edilmiştir. Bugün hâlâ Chu Chiang Irmağı'nın deltasına kurulu, denizden doksan mil uzakta, yumuşak eğimli tepelerle çevrili, etkileyici bir kenttir.
Pekin'in kuzeyinde kenti soğuktan koruyan tepeler vardır. Havanın açık olduğu günlerde Yasak Kent'ten Batı Tepeleri izlenebilir. Feng shui'nin başka bir gereği de suyun evin arkasından ziyade ön tarafında olmasıdır. Yasak Kent'in önünden akan Altın Irmak bu prensibin uygulandığını kanıtlar.
Marco Polo, imparatorun, sarayının kuzey duvarına bir mil civarında çevresi olan geniş ve yüksek bir tümsek inşa ettirdiğini kaydetmiştir. Bu tümsek Siyah Kaplumbağa anlamına gelir ve sarayın feng shui'sini iyileştirir.
Feng shui'nin temel kuramları Han Hanedanlığı zamanında yazılmıştır (İ.Ö. 25), ama ilk kuramlarının Song Hanedanlığı'na (l.Ö. 960) kadar dayandığı gözlemlenir.
Sistemde küçük değişiklikler yapılmışsa da feng shui'nin temel düşünce yapısı Tang Hanedanlığı zamanında, Yang Yun Sang'ın İmparator Hi Tsang için (l.Ö. 888) yazdığı bir dizi kitaptan beri hiç değişmemiştir. Yang Yun Sang bu kitaplarında ağırlıklı olarak ejderhalardan söz eder. Bugün bile Çin'de ejderhalar en saygıdeğer göksel yaratıklardır.
"Çin simgeciliğinde ejderhalar en önemli göksel hayvanlardır. Bahar ve yeniden doğumla da tanımlanırlar. Bizim bakış açımızdan önemli olan feng shui'nin en önemli elementlerinden biri olan suyla ilişkileridir. Su aynı zamanda parayla ilintilidir. Bir ejderha nesnesi, süsü örneğin sahibini çok çalışmaya, başarılı ve varlıklı olmaya teşvik eder."
Feng shui simgeselliğinde yeşil ejderhalar ve beyaz kaplanlar tepelerin ve dağların altlarında yatarlar. Y. S. Sang'ın yazdığı feng shui kuramları bugün Form Ekolü adıyla anılır ve feng shui'nin en önemli kategorilerinden birisidir. Form ekolü genel olarak arazinin biçimlendirilmesi ve kenar çizgileriyle ilintilidir.
Bir yüz yıl sonra, Wang Chi ve Sung Hanedanlığı'ndan başka bilim adamları (İ.Ö. 969 - 1126), feng shui hakkındaki tüm eski metinleri okuyarak bu metinler üzerine kapsamlı yorumlar yazdılar. Bugünkü feng shui işte bu bilim adamlarının araştırma ve yorumlarına temellenir.
Bu bilim adamları insanların bireysel enerjisinin arazinin göksel enerjisiyle uyum içinde olması gerektiğini düşünmeye başladılar. Sonuç olarak Çin astrolojisinin görüşlerini kullanan farklı bir feng shui okulu oluşmaya başladı. Pa-kua simgesi, Lo Shu sihirli karesi, Luo-pan pusulası gibi araçlar, bireyler için en elverişli mekân ve yönleri belirlemede kullanılmaya başlandı. Bu sisteme de Pusula Ekolü adı verilir.
Feng shui her zaman yaşamın en önemli alanlarından biri olarak kabul edildi. Eski bir Çin deyişi başarılı bir yaşamın beş ana kuramını şöyle açıklar: "Önce kader, sonra şans gelir. Üçüncü olarak feng shui'yi insan sevgisi ve eğitim izler."
Kaderimizi belirleyen burcumuzdur, yaşamımızın ana çizgilerini çizer. Güçlü ve zayıf yönlerimizi ortaya koyar. Güçlü yönlerimizi yararlı kılmalı ve zayıf yönlerimizi de güçlendirmeye çalışmalıyız elbette.
Şans, tanımlaması zor bir sözcüktür. Çinliler öbür dört kavramın üzerinde çalışarak şansımızı açabileceğimize inanırlar. Şans bir zihin durumudur aslında. Geleceğe korkuyla değil de, katılımcı olarak, ümitle bakarsak, başımıza iyi şeylerin gelmesini umarsak, olaylar genellikle istediğimiz biçimde gelişir.
Üçüncü kuram feng shui'dir. Bunu kullanarak dünyayla ve içindeki her şeyle uyum içinde yaşayabiliriz. Bu biçimde yaşamak şans da dahil, yaşamımızı her anlamda iyiye götürür.
Dördüncü kuram insan sevgisidir. Hem eski Çin felsefesi hem de dini metinler hiçbir ödül beklemeksizin vermemizi öğütler. İnsanın kendi 'ben'ini hesaba katmadan vermesi kendi özel tatminini getirir ve yaşam kalitemizi iyileştirir.
Son olarak eğitim gelir. Hepimiz elimizden geldiğince ileri gitmeliyiz. Eğitim yaşam boyu süren bir çalışmadır; mümkün olduğu kadar dünyada olup bitenlerle bağımızı koparmamalıyız.
Bazı metinler beşinci kuram olarak eğitim değil de çaba sözcüğünü kullanır. Elbette bir şeylerin olması için çaba harcamamız gerekir. Yaşamda herhangi bir başarı kazanmak için aslolan, sıkı çalışmadır.
Ch'i
Eski bilim adamlarına göre evrende orijinal olarak tek bir soyut enerji, Ch'i vardı (doğanın soluğu). Bu genellikle ejderhanın göksel soluğu anlamına da gelirdi. Ch'i her yerde dolaşan görünmez bir enerjidir ama belli yerlerde toplanır, buraların feng shui'si iyidir.
Ch'i mutluluk, uzun yaşam ve bolluk getirir. Çinliler Ch'i'nin yeni bir yaşama ana rahmine düşüş ânında girdiğine inanırlar. Ch'i yaşayan her şeyin içindeki yaşam gücüdür ve bir şey kusursuz bir biçimde yapıldığı anda Ch'i'de kusursuzluk noktasına ulaşır. Harika bir portreyi bitiren ya da iyi bir yumruk savuran boksör Ch'i yaratırlar.
Tam tersine, birisi kendini hasta ya da uyuşuk hissediyorsa, Ch'i enerjisinde eksiklik vardır. Aktif ve sağlıklı olabilmek için yararlı Ch'i'ye ihtiyacımız vardır. Her zaman heyecan dolu ve yeni projelere açık olan biri aynı zamanda Ch'i ile de doludur.
Böyle anlarda Ch'i bedenimizden yukarı doğru akarak başımızın çevresinde bir hale etkisi meydana getirir. Bu hale kişinin canlılığına ve sağlığına bağlı olarak büyür ya da küçülür. Ch'i meditasyon, başkalarıyla iyi ilişkiler, sağlıklı bir yaşam biçimi ve iyi feng shui ile artırılabilir.
Feng shui'ye göre Ch'i'nin biriktiği ya da oluştuğu yerler mutlu, başarılı ve bolluk içinde yaşamlar için idealdir. Güçlü rüzgârlar Ch'i'yi kolayca dağıtabilir. Bu nedenle rüzgârlı alanlar feng shui açısından iyi değildir. Ancak Ch'i suya da bağlı olduğunda iyi Ch'i sulak alanlarda birikir. Bu nedenle Hong Konglular limanlarına zenginliklerinin kaynağı olarak bakarlar. Limanın çıkışı o kadar küçüktür ki, zenginliği içeride tutar. (Bugün insanlar limandaki iade işlemlerinin Ch'i seviyesini olumsuz etkileyeceğinden ve koloninin zenginliğini azaltacağından çekinmekteler.)
Ancak tüm sular iyi değildir. Sular çok hızlı aktıkları zaman zenginliği alıp götürürler. Düz bir hat boyunca aktıklarında yine Ch'i enerjisini götürürler. İdeal akışlı su yavaş ve hafifçe girdaplı olmalıdır.
Ch'i enerjisinin doğduğu ya da biriktiği ya da almaşık olarak yeni Ch'ilerin oluştuğu yerleri seçmek önemlidir. Bu tür mekânlar her zaman iyidir. Yavaş hareket eden sularla ve yuvarlak tepelerle çevrili, rüzgârları dağıtan bir mekân idealdir.
Feng shui mitolojisinde, Ch'i ilk kez hareket ettiğinde yang'ı (eril kuram) yarattı; durduğunda ise yin (dişi kuram) yaratıldı. Eril ve dişi yaratıldıktan sonra tüm evren yaratıldı. Yin ve yang kuramlarının da feng shui açısından yaşamsal önemi vardır.
Feng shui için önemi olan öbür öğeler kaplumbağa kabuğundaki sekiz trigramlar ve beş element; ateş, toprak, ahşap, su ve metaldir.
Yin-Yang
Yin ve yang Çinliler açısından evrenin dengeleyici, uyum sağlayıcı etmenleri olarak görülür. Zıt enerjiler olup, biri öteki olamadan varlığını sürdüremez. Aslında yin enerjisi her zaman yang'ın; yang da yin'in içindedir. Popüler yin-yang simgesinde beyaz leke (yang) yin'in ve siyah leke (yin), yang'ın içindedir. Lao Tzu, "Tek başına bir yin doğamaz ve tek başına bir yang büyüyemez," demiştir.
Yin ve yang genellikle Taichi'nin bütünlük simgesini yaratan bir daire içinde resmedilirler. Yin, yang ve daire simgenin bir olan üç elementidir. Taichi 'en üst, en yüce' anlamlarına gelir, tai ve chi sözcüklerinden türemiştir. Tai en büyük ve chi en son anlamlarına gelir.
Yin ve yang sözcüklerinin etimolojisi de ilginçtir. Yin bir tepenin gölgelikli kuzey yanını, yang da güneşli güney yanını tanımlar.
Yin ve yang birlikte Tao'yu meydana getirirler. Tao 'yol' anlamına gelir. Evrendeki her şey yin ve yang enerjilerinden türemiştir. Her zaman birbirleriyle etkileşim halindedirler.
Yang etken, eril, baskın ve olumludur. Güç ve enerji doludur. Yin alıcı, dişi, doğurgan ve negatiftir. Destekler, besler, tutar. Yang gün, yin gecedir. Yin ve yang'ı anlatmak için gök ve yer, gündüz ve gece, siyah ve beyaz, eril ve dişi gibi başka örnekler de kullanılabilir. Biri öteki olmadan var olamaz.
Örneğin gece olmadan gündüz, ölüm olmadan yaşam söz konusu değildir. Çinlilerin zıtların birliğinden aldıkları zevk, yin ve yang enerjilerini temsil etmektedir. Çinliler bu işten hoşlanırken abartılabileceğinin de farkındadırlar elbette. 'Yin yi tou, Yong yu tou' ('bir yüz yin'de, bir yüz yang'da' şeklinde çevrilebilir. Kişinin gerçek amacını gizlemesi anlamına gelir) ve 'Yin yang guai qi' (tuhaf yin-yang havaları şeklinde çevrilebilir. Tuhaf davranmak anlamına gelir) Çinlilerin sıkça kullandığı iki deyiştir.
Eski bilgeler yin ve yang kavramlarını tam anlamıyla açıklamaya girişmemişlerdir, şiirsel söyleyişlerle yetinmişlerdir. Ch'i enerjisi yaşamın gücüdür ve yin yang ikiliğini yaratmıştır. Bu kadar basit işte. Ne yin ne de yang mutlak iyi ya da kötü olabilirler. Sadece vardırlar.
Feng shui'de tepeler, dağlar ve öbür yüksek alanlar yang enerjisini temsil eder. Vadiler ırmaklar ve kaynaklar da yin'dir. Dümdüz bir toprakta çok fazla yin vardır. Sulak ve bitkisel alanları olmayan tepelik bir arazi de fazla yang'dır. Hoş, yuvarlak hatlı, sulak kırsal alanlarda yin ve yang dengelidir.
Feng shui'yi kullanarak yin ve yang arasında denge sağlayabiliriz. Örneğin düz bir araziye bitkiler, kayalar ve binalar ekleyebiliriz. Ama bunu yaparken dikkatli olmak gerekir, çünkü örneğin küçük ağaçlar büyüdükleri zaman mekânın feng shui'si de değişir.
Yin ve yang kavramları ölüm için de geçerlidir. Yin evi ölüm, yang evi yaşam evidir. Ataları anmak Çin yaşamının önemli bir parçası olduğundan feng shui'nin biri öldükten sonra da uygulanmasına şaşırmamak gerekir. Mezarın yerinin doğru olmasının torunların başarısı üzerinde etkisi olduğuna inanılır.
Örneğin Çinliler yüzyılın başında Sun Yat-Sen'in kazandığı şaşırtıcı başarının annesinin mezarının kusursuz feng shui'sine bağlı olduğuna inanırlar. (Yin yang simgelerinin kökeni bilinmemektedir. Bazı yetkililer Chou Tun-Yi tarafından yaratıldığını iddia eder. Oysa çok daha eski, Taoist kökenli olmalıdır.) Chiang Kai-shek'in inanılmaz başarısı da yine annesinin mezarının konumuna atfedilir. Komünistler mezarı kazdıkları zaman çöküş dönemi de başlamıştır.
Feng shui yalnızca en iyi mezar yerini değil, cenazenin kaldırılacağı en iyi zamanı belirlemek için de kullanılır elbette. Mezar yeri ejderha sırtı gibi dalgalı olmalıdır. Ejderha Üst Yaratık'ın simgesidir. Düz alanlar 'sahte ejderha'nın sembolüyken dalgalı alanlar 'gerçek ejderha'yı temsil eder.
Mümkünse mezar güneye bakmalıdır. Çinliler ölünün soluk alacak havaya ihtiyacı olduğunu düşünürler ve güneye bakan mekânlar 'kozmik yaşamın soluğu'nu temsil eder. Çinliler bu kozmik soluğun yokluğunun ölünün torunlarını etkileyeceğine inandıkları için, uygun mezar yerinin seçimi son derece önemlidir.
Son olarak da mezar doğru yönlendirilmiş olmalıdır. Bu, ölen kişinin doğum tarihine göre belirlenir. Bir luo-pan'a ya da fal pusulasına bakılarak, doğru yön belirlenir.
Torunların iyi şansının devam etmesi için mezara iyi bakılmalıdır. Kutsal günlerde mezarlar ziyaret edilir ve temizlenir. Mezarın renk değiştirmesi kötüye işarettir. Kararması bir felaket, renginin açılması da aile içinde yas anlamına gelir. Bu tür kararma ya da renk açılmalarının önlenmesi için mezarların üzerine genellikle kırmızı bir toz serpilir.
Taoist evren simgesi sekiz trigramla kuşatılmış yin-yang'dır (Şekil l A). Pa-kua adıyla tanınan bu simge, Uzakdoğu'da son derece popülerdir; tapınaklarda, evlerde, saraylarda ve dükkânlarda rastlanır.(Yerliler için gömülecekleri yerler önemli bir ihtiyaç olduğu gibi çoğu Çinli kendi memleketinde gömülmek ister. Sonuç olarak, dünyanın dört bir yanından Hong Kong'a cenaze gönderilir.
Hong Kong'da toprak aşırı derecede pahalıdır ve az bulunur. Bu nedenle, mezarlıkların çoğu, toprağını yedi ila on yıllık periyotlarla kiraya verir. Bu süre dolduğunda, kalanlar mezardan çıkarılır ve özel bir törenle yakılır. Bu, Feng shui uygulayıcılarını işlerini yapmaktan alıkoyar ve bugünlerde çabalarının çoğu feng shuinin yaşam analizi üzerinedir.)

feng1
Şekil 1A: Pa-kua
Sekiz Trigram
Çinliler I Ching'in sekiz trigramının yaşamın sırrını temsil ettiğine inanırlar. Sekiz trigramın yaratıcısı Hsialı Wu olup, Ssu Hsiang diye bilinen ve yin-yangın tüm olası kombinasyonlarını temsil eden dört simgeden türemiştir (Şekil 1B).
Bir şeklin alt bölümü simgenin yin mi yang mı olduğunu gösterir. Bu dört simge fazladan bir çizgi eklenerek iki katına çıkarılmış, ve sekiz trigramı oluşturmuştur (Şekil l C). Bu trigramlar da yine sayıca ikiye katlanarak l Ching'in altmış dört sekizgenini oluşturmuşlardır. Biz feng shui'de yalnızca on altı trigram kullanırız, sekizgenlere gereksinme duymayız.
feng52
Şekil 1B: Ssu Hsiang
I Ching yani 'Değişimler Kitabı', Çin'in en eski kitabı olup, büyük bir olasılıkla dünyanın da en eski kitabıdır. Wu Jing, yani beş eski Çin klasiğindan çok daha önemlidir. Çin düşüncesini, felsefesini ve kültürünü derinden etkiler. İnsanların değişimleri anlaması ve değişimlerle başa çıkabilmesi, başarılı, tatminkâr yaşamlar sürdürebilmesi amacıyla yazılmıştır. Evreni bir bütün olarak tanımlar; bu bütünün içindeki her şey hareket etmekte, değişmektedir. İnsanların doğanın sonsuz döngülerine ve ritmine uyum sağlamasını amaçlar.
Tüm evren hareket eder ve değişir. Yaşam doğumdan ölüme değişimlerin birbirini izlemesidir. I Ching yaşamın her evresindeki insanlara değerli bilgiler sunar. Hem Taoizm hem de Konfüçyusçuluk, felsefelerinde ve çıkış noktalarında I Ching'den esinlenirler.
Neyse ki I Ching imparator Chin Shih-Huang'ın İ.Ö. 215'teki Büyük Kitap Yangını'ndan kurtulmuştur. Bu yangından kurtulan tek Konfüçyus metnidir." (15. Çin Hanedanlığı'nın ilk imparatoru Chin Shih-Huang'dır, ülkeyi birleştirmek için pek çok önlem almıştır. En önemlisi tek bir dil kullanımını desteklemesidir.
Ayrıca halkın cahil kalması için her türlü eğitim imkânını yok etmiştir. Zamanın bilim adamları canlı canlı gömülmüş ve yapıtları yok edilmiştir. I Ching bu kıyımdan kurtulmuştur çünkü Chin ve danışmanlarının bu kitaba ihtiyacı olmuştur. (İmparator Çin Seddi'yle bilinir. Aydan görülebilen tek insan yapımı yapıdır))
feng51
Şekil 1C: Pa-kua'nın Sekiz Trigram'ı
Pa-Kua
Pa-kua pusulanın sekiz köşesini belirleyen sekizgen bir simgedir. Çin pusulasına göre güney her zaman tepededir. Bunun sonucu olarak da kuzey en altta, doğu solda ve batı sağdadır. I Ching'in sekiz trigramı bu sekiz yöne göre yerleştirilir. Trigramların pa-kua'ya güç ve enerji verdikleri söylenir.
Trigramların iki farklı bileşimi vardır: İlk Gök Dizisi (Hsien Tien); ikincil Gök Dizisi (Hu Tien). İlk Gök Dizisi Hsialı Wu tarafından tasarımlandırılmış olup evrenin idealist, kusursuz bir resmini çizer. İkincil Gök Dizisi, İ.Ö. 1143 yılında Chou Hanedanlığı'nın kurucusu Wenli Duke tarafından tasarlanmıştır, trigramların daha pratik bir yerleşimidir; bu nedenle de toprağın Ch'i'sini düzenlemede feng shui'nin daha fazla başvurduğu bir araçtır.
İkincil Gök Dizisi, Hsialı Wu tarafından kaplumbağanın kabuğunda keşfedilen Lo Shu diyagramından türetilmiştir. Üçe üçlük bir kusursuz sihirli karedir; dik, yatay, dikey, her yöne sayıların toplamı on beş eder. Yin, yani tek sayılı trigramlar ortalarında beş rakamıyla ana yönlerde bulunurlar. Yang ise çift rakamlı trigramlarla ara yönlerde durur.
Feng shui uyarınca, Lo Shu sihirli karesi ikincil Göksel Dizi'yi kullanarak eve yerleştirilir ve ailenin her üyesi için en iyi mekânı belirlemede kullanılır. Ayrıca her odayı yerleştirmek için insanların barış ve uyum içinde yaşayacağı köşeleri de gösterir. Bu feng shui sistemi Pusula Ekolü'nün bir parçası olup, Uçan Yıldız olarak bilinir.


Kaynak: Feng Shui

..

Benzer Konular

13 Eylül 2008 / Bluesorrow Felsefe
2 Şubat 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
22 Ekim 2010 / Misafir Soru-Cevap