Arama

Gül Yetiştiriciliği

Güncelleme: 5 Ekim 2009 Gösterim: 50.451 Cevap: 4
KiTiaRa - avatarı
KiTiaRa
Ziyaretçi
12 Mayıs 2008       Mesaj #1
KiTiaRa - avatarı
Ziyaretçi
GÜL YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

Sponsorlu Bağlantılar
Gül Yetiştiriciliği

Kalıcı olduğu düşünülürse gül bitkisi dikilmeden önce gerekli hazırlığın dikkatle yapılması,doğru dikim, sonrasında bakım ve budama işlemlerinin tam vaktinde uygulanmasıyla gülleriniz yıllar boyunca cazip çiçekleriyle bahçenizi süsler. Gül bakımı zor değil ancak ihtimam ve dikkat isteyen bir iştir.

GÜL SATIN ALIRKEN..
Fidanları güvenilir bir seradan temin edin. Güllerinizi saksı içinde alırsanız her mevsim dikebilirsiniz. Fidanları almadan önce dikkatle inceleyin. Aşının üzerinden çıkan en az dört adet sağlıklı dal bulunsun.Yaprakları canlı ve lekesiz olsun. Saksının içini ot bürümüş, altından kökler fışkırmışsa bu iyiye işaret değildir. Bitkinin kart olduğunu gösterir.

Ancak ilk ve sonbaharda çok fazla çeşit bulunduğu için bu zamanlarda daha kolay seçim yapabilirsiniz. Ayrıca sonbaharda dikilen güller daha kolay tutar. Kış boyunca yerine alışır ve baharda güzel açar.


GÜL HANGİ TOPRAKTA YETİŞİR..
Gül fazla seçici olmamakla beraber, en iyi bağ toprağı da denilen demiri bol hafif kırmızımsı,kumlu killi toprakta yetişir. Bakir toprakları sever. Fazla asitli,kireçli ve besin açısından zayıf topraklar gül yetiştirmek açısından uygun değildir. Bol gübre veya kompost kullanılarak böyle topraklarda da gül yetiştirmek mümkündür.

Ağaç veya yüksek çalı bitkilerinin altlarına gül dikilmemelidir. Gölge olması bir yana, ağaç kökleri fidanların gelişmesine izin vermez.
Daha önce gül yetişmiş topraklara veya eski gül fidanlarının yakınına yeni gül dikilmesi uygun değildir. Sebebi tam bilinmemekle beraber yeni güller böyle yerlerde iyi gelişemez, hatta ölebilir. Bu durum "gül hastalığı"diye adlandırılmıştır.Mecbur kalınırsa dikim çukuru biraz geniş ve derin açılır ve buradan çıkan toprak kullanılmaz. Bahçenin başka bir yerinden toprak getirilir. Eski toprak başka yerde rahatlıkla kullanılabilir.

Ayrıca toprağın drenajlı olması gerekir. Su tutan yerlere gül dikilmez.


ESKİ GÜLLERİN YERİNİ DEĞİŞTİRMEK..
Bazen gölgede kaldığı için veya başka bir sebeple gül fidanının yeri değiştirilmek istenir. Bitki 10 yaşında bile olsa bu mümkündür. Bu iş için en uygun zaman kasım-aralık aylarıdır. Böylece fidan bahar gelmeden yeni yerine alışma fırsatı bulur.

Önce yeni çukur açılıp hazırlanır. Daha sonra sökülecek gülün dalları kısaltılır. Bitkinin etrafı köke zarar vermeden açılır. Çatal bel yardımıyla dikkatle yerinden oynatılır. Toprağıyla çıkarılırsa daha iyi olur. Vakit geçirilmeden yeni yerine dikilir ve bolca sulanır.


GÜL İÇİN GEREKLİ BESİN NASIL SAĞLANIR..
Aşırı besin tüketen bir bitki olduğu için toprağı her yıl gübrelenmelidir. Güllerin çevresi sonbaharda yanmış gübre ile tamamen örtülür. Bu suretle hem kökler soğuktan korunmuş olur hem de toprak besince zenginleşir.
Gül için hazırlanmış kurumuş kan ve öğütülmüş boynuz ile yapılan tabii gübreler de çok faydalıdır. Yavaş etkili bu gübreler ilkbaharda fidan başına bir avuç hesabıyla gül diplerine serpilir.İlk çiçekleri geçtikten sonra ve yaz ortasında olmak üzere iki kere daha aynı miktarda gübre verilmelidir.
Fidanlar tomurcuk zamanı gübre şerbeti veya suni gül gübresi eritilmiş suyla arada bir sulandığı takdirde bol çiçek açar. Temmuz ayına kadar hiç olmazsa üç kez şerbet verilmelidir. Özellikle çiçekli dönemlerinin sonunda verilirse yeni tomurcuklar çıkarmakta gecikmeyecektir. Gülleri beslemek için yukardaki iki usulden biri tercih edilir.

Gübre şerbeti için bir kovaya bir kaç kürek yanmış gübre ıslatılır. Üzeri örtülü olarak 3-4 gün bekletilir. Daha sonra sulama sırasında güllere verilir. Özellikle kuş gübreleri böyle verilmelidir.

GÜL DİKİLECEK YERİN HAZIRLANMASI..Az sayıda gül dikilecekse mümkünse dikimden bir ay önce 40-50 cm. derinlik ve 50 cm. genişlikte çukurlar açılır.Çıkan toprağın üst kısmı bir tarafa,alt tabaka ise başka bir tarafa ayrılır. Çok sayıda fidan tarh şeklinde dikilecekse seçilen yer bolca yanmış gübreyle karıştırılıp,tarla usulü kazılır. Çukurlar daha sonra açılır. Buralardaki yabani otlar ve varsa iri taşlar temizlenir.

GÜL DİKİMİ..
Ayrılan üst tabaka toprak fidan başına bir kova yanmış gübreyle karıştırılır. Yoksa gül için hazırlanmış yavaş etkili bir suni gübre fidan başına bir avuç toprağa karıştırılır. Çukura biraz gübreli toprak atılır. Fidan saksıdan toprağını dağıtmadan çıkarılır. Bunun için saksı dikkatle yan yatırılıp dibine birkaç kez vurulur. Fidan çukura oturtulur. Gübreli toprakla çukur doldurulur.Yetmezse alt topraktan ilave edilir. Aşı yeri hafifçe örtülür. Toprak ayakla dikkatlice sıkıştırılır. Hemen sulanır.

Gül çıplak köklü dikilecekse açılan çukurun dibine gübreli topraktan bir tümsek yapılır. Köklerin ezik ve yaralı yerleri hafifçe budanır. Kökler yelpaze biçiminde tümseğe yayılır ve çukur dikkatle doldurulur. Sıkıştırılıp sulanır. Çıplak köklü güller mutlaka sonbaharda dikilmelidir. Kökleri sıcak tutmak için fidanın dibine biraz saman veya kuru yaprak örtülür.

Bir kova içinde birer kürek gübre ve killi toprak az suyla eritilip dikimden önce kökler bu sulu balçığa batırılırsa daha kolay tutar.

DİKİM ARALIKLARI NE KADAR OLMALI..Bu önemli bir ayrıntıdır. Fidanlar arasında yeteri kadar aralık bulunmazsa bitkiler havasız kalacağından mantar hastalıkları artar. Bakım işleri zorlaşır. Gülün cinsine göre dikim aralıkları şöyle olmalıdır:

Minyatür güller: 30 cm.

Melez çay ve demet güller, boylarına göre:

Kısa: 45 - 60 cm.

Orta: 60 - 75 cm.

uzun:75 cm. - 1 metre

Çalı güller: Boyuna göre 50 cm. ile 1,5 metre arası..

Sarmaşık güller: 2 metre..

GÜL NASIL BUDANIR..Güller budandıkça gençleşir ve ömrü uzar. Her yıl budama yapılmalıdır.Bu pek zor değil ancak teknik gerektiren bir iştir. Bunu öğrenmek için en iyi metot budama mevsiminde bir gül serasını ziyaret edip,olayı bizzat yerinde görmektir.

Öncelikle kaliteli bir gül makası gerekir. Elleri koruyacak uygun bir eldiven de unutulmamalıdır.

Tekrar açan güller iklime göre ocak ve mart ayları arasında budanır. Bir kez açanlar ise çiçekleri geçtikten hemen sonra yazın budanmalıdır. Baharda budanırlarsa o yıl çiçek açmazlar. Gül budaması gülün cinsine göre farklılık gösterir.

Budamaya başlarken öncelikle kuru,hastalıklı ve zayıf ve çok ince dalları dipten kesin. Bitki çalılaşmışsa hava alması için orta kısımdan birkaç dal alın. Bunlar düzgün olmayan çapraz dallar olabilir. Gülleriniz üç yıllık olunca her yıl eski dallardan üç de birini kesin. Gül budarken daima dalın dış yüzeyindeki bir gözün yarım cm. üzerinden kesin. Hafif verev,temiz bir kesik olsun.

Yeni dikilmiş güller kuvvetlenmesi için ilk yıl derin budanır. Aşı yeri üzerinden 15 cm. yani 3-5 göz üzerinden budanmalıdır.

Yetişkin melez çay ve demet güller de her dal 5-6 göz üzerinden budanır.

Çalı gülleri yüksekliğinin yarısı kadar kesilir. Kuru ve bozuk dallar ayıklanır.Derin budanmaz.

Sarmaşık güller ilk yıllarda şekil verilmek için budanır. Daha sonraları yalnızca kuru, bozuk ve hastalıklı dalları ayıklanır.

Minyatür güller de daha çok normal bir makasla hafifçe budanır. Kuru ve hastalıklı dalları ayıklanır.

Gül bitkisi için hijyen çok önemlidir. Budama sırasında çıkan bütün artıklar yakılarak yok edilmeli veya derhal bahçeden uzaklaştırılmalıdır.


YAZ BUDAMASI..
Bahar ve yaz aylarında gül keserken,her dalın üzerinde 4-5 göz bırakmaya dikkat edilir. Böylece dal körleşmez. Kalan gözlerden yeni tomurcuklar verir. Yeni dikilen güllerden vazo için gül kesmemelidir. Yalnızca solan güller gül makasıyla temizlenir.


Bazen gül dalları körleşir açmaz. Bunlar birkaç göz altından kesilirse yeni tomurcuk verir. Solmuş güller ve hastalıklı,kuru dallar açma mevsiminde de ayıklanmalıdır.

GÜL HASTALIKLARI
Cryptosporella umbrina
Güllere musallat olan bir çok zararlı vardır.


Mantar hastalıkları:
Külleme:
Sphaerotheca pannosa 3
Yapraklar ve tomurcuklar pudralanmış gibi beyazlaşır. Zamanla tomurcuklar düşer,yapraklar kıvrılıp kurur.

Pas:

pas
Yaprakların altında pas rengi lekeler oluşur. Zamanla genişler ve yaprakları kurutur.

Siyah Nokta:

Yapraklarda siyah noktalar oluşur.Genişleyerek yaprakları kurutur.

Güller budandıktan hemen sonra bakır esaslı bir mantar ilacı ile ilaçlanmalı ve bu işlem 2 haftada bir tekrarlanmalıdır. (Cupravit,Antracol vs.) Hastalık görünmeden ilaçlama şarttır.Başlamışsa ilaçlama olan hasarı düzeltmez ama hastalığı durdurur.

Zararlı böcekler:

bitzr6

Gül bitleri,tırtıllar,testereli arı ve çeşitli böcekler..Bunlar ya bitkinin özsuyunu emer,ya da çiçek ve yaprakları yiyerek bitkiye zarar verirler.Uygun ilaçlar kullanılmalıdır.

Bazı böcekler dalların içine girerek boşaltırlar. Böyle hastalıklı dalları sağlam yerine kadar budamalıdır.

Mantar hastalıklarında belirti görülmeden ilaçlama yapılır. Böcek ilaçları ise zararlılar görüldükten sonra kullanılır. Bu ayrıntıya dikkat edilmelidir.

İlaçlama kuru,rüzgarsız,güneşsiz ve serin havada yapılır. Akşam üstü en uygun zamandır. İlacın tarifesi dikkatle okunur. Buna göre işlem yapılır.


SULAMA:
Gül dayanıklı bir bitki olduğu için,fazla sulanmasa da kolay kurumaz. Ancak çiçekleri küçülür,yeni tomurcuk vermez. Bitki gelişemez. Yeni fideler düzenli sulanmaz ise kuruyabilir. Bol sulanan güller sürekli gelişir ve çiçeksiz kalmaz. Ancak dibinde su beklememelidir.

En ideal sulama için gül fidanının çevresi hafif çukurlaştırılır. Haftada 1-2 defa bu çukur suyla doldurulur. Sadece toprağı ıslatmak yetmez. Az ve sık sulamak faydadan çok zarar verir. Saksı gülleri daha sık sulanmalıdır.


Kaynak: Hümeyra Özdamar


GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
30 Ağustos 2008       Mesaj #2
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
GÜL YETİŞTİRİCİLİĞİ

A- Gerekli Faktörler
Sponsorlu Bağlantılar
A.1- Toprak İstekleri:

Beyaz Gul Resimleri

Güller oldukça taze, killi-tınlı ve organik maddece zengin toprakları tercih ederler. Bu topraklar, nemli olduklarında ayağa yapışan, fakat oldukça çabuk kuruyan, fazla kuru ve nemli olmadıkları zamanlarda kolaylıkla işlenebilen topraklardır. Fakat genel olarak güller, hemen hemen tüm bahçe topraklarında yetişebilirler. Ancak, sadece killi, kumlu yada çok kalkerli gibi ekstrem şartlara sahip topraklarda yetişemezler.
Toprak analiz sonuçlarına göre gülün istekleri şöyledir.

pH...................6-6,5
Tuz .................% 0,2-0,3
N ....................20-30 mg/100 gr. kuru toprak
P2O5 ..............50-80 mg/100 gr. kuru toprak
K2O ................80-150 mg/100gr. kuru toprak
MgO ...............15-25 mg/100 gr. kuru toprak
Mn ..................150-200 ppm 100gr.kuru toprak

A.2- Toprak Hazırlığı ve Gübreleme :

Güllerin kolay ve çabuk köklenebilmeleri, gelişip süratle büyüyebilmeleri için toprağın çok iyi hazırlanması gerekir. Hiç üretim yapılmamış, yeni topraklar söz konusu olduğunda derin işleme yapılması gereklidir. Kumun hakim olduğu hafif topraklarda, ağır gübreler (Kompoze güb-reler, tercihen sığır gübresi ) en iyi sonucu verir. Ağır topraklarda (kilin hakim olduğu) samanla karışık at gübresi uygundur. Killi-Kalkerli topraklarda, herdemyeşil bitki artıkları, turba ve hayvan artıklarından yararlana-biliriz. Toprak şartlarına göre 200 ppm nitrojen ve 150 ppm potasyum içeren likit gübreler, gerek duyulduğunda demir ve magnezyum ilavesiyle kullanılabilir.

A.3- Işık :

Güller havadar güneşli yerlerden hoşlanırlar. Açıkta, sera dışında yapılan yetiştiricilikte, güneyde duvar diplerinde bulunan yataklar güller için hiç uygun değildir; çünkü aşırı sıcak ve yakıcı olur. Eğer gülleri bu gibi yerlerde yetiştirme zorunluluğu varsa,kuvvetli güneş ışınlarından en çok etkilenen kırmızı renkte var-yeteler seçilmelidir. Tırmanıcı, yayılıcı güller bu koşullar için idealdir. Bunun dışında beyaz ve pembe renkli varyeteler seçilebilir.
Işık, seralarda yetiştirilen bitkilerin gelişmesini en çok etkileyen faktörlerden biridir. Işık intensitesi yazın en fazla olduğundan yazın gül kesimi daha fazla olur. Gün uzunluğunun güllerin büyüme ve çiçeklenmeleri üzerinde bir etkisi yoktur. Yapılan araştırmalarda yüksek intensiteli ( 100 W ) floresan lambalarla yapılan ek ışıklandırmanın gül üretimini % 50-200 arasında artırdığı görülmüştür. Özellikle kısa saplı çeşitlerde ürün artışı yüksek olmaktadır

A.4- Sıcaklık :

Bir çok gül çeşidi için 16 C gece sıcaklığı uygundur. Güneşli günlerde seradaki sıcaklık bundan 5-7 C yüksek olabilir. Daha yüksek sıcaklıklarda güllerde gelişme süresi kısalmakta, verim artmakta, ancak kalite düşmektedir (Çiçek sapı küçülür, sap kısalır ). Yeni dikilmiş güllerde başlangıçta sıcaklık kontrolü çok önemlidir. Güllerde kritik dönem olarak bilinen, tomurcuğun bezelye büyüklüğünü alıncaya kadar geçmesi gerekli sürede, sıcaklık 21 C civarında tutulmalı, bundan sonra 16 C ye düşürülmelidir. Bu şekilde daha kısa sürede çiçek elde edilir ( Larson,1980 ).

A.5- Nem :

Sera içi sıcaklığa bağlı olarak oransal nem, güllerin gelişmesi için uygun düzeyde tutulmadır. Örneğin 24 C de % 60 bağıl nem uygundur. Fazla nem, sera içi hastalıklarını artırdığı gibi, nem noksanlığı da gelişmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bitkide su kaybı artar, gelişme durur ve sürgünler kısalır.
Geceleri sera içi neminin düşük olması ( % 40-60 )istenir. Bunu sağlamak için ısıtma veya iyi havalandırma sistemi gerekir. Elverişli nem koşullarında saplar daha uzun, çiçek ve yapraklar daha büyük olmakta, dolayısıyla kalite artmaktadır. Sık sık yapılan yağmurlama sulama (sisteme) külleme ve kara leke hastalığının yayılmasında etkili olacağından sakıncalıdır.

wwwresimcitycom gul resimleri

A.6- Karbondioksit (CO2) :

Sera güllerinde fotosentez için su ile birlikte kullanılan önemli bir maddedir. Fotosentez sonucu bitkide büyüme ve gelişme artar. Havadaki normal CO2 gazı yaklaşık 300 ppm dir. Sera- larda CO2 miktarı arttırılırsa fotosentez de artacağından güllerin sapı uzar. Goncalar daha iri olur, dolayısıyla kalite artar. Seralarda CO2 ihtiyacı havalandırmanın yanı sıra, sera içinde alkol, propan yakılması ile de sağlanabilir.

A.7- Havalandırma :

Seraların sıcaklığına ve nem oranına bağlı olarak gerektiğinde havalandırma yapılmalıdır. Havalandırma, sera sıcaklığı 21 C nin üzerine çıktığı zaman yapılmalıdır. Havalandırma ile sera sıcaklığı ve sera nemi kontrol altına alınır. Ayrıca bitkiler için gerekli olan CO2 ve O2 de sağlanmış olur.

A.8- Sulama :

Güllerde dikimden itibaren yeterli sulamaya özen gösterilmelidir. Sulama zamanı ve miktarı çevre koşullarına, toprak yapısına, bitkinin gelişme durumuna bağlı olmakla birlikte, sürgün verme döneminde ve yaz aylarında gül, daha fazla suya ihtiyaç duyar. Budama sonrası, çiçek kesim dönemi ve kış aylarındaki su ihtiyacı ise daha azdır.
Bir dekar seranın yıllık su ihtiyacı 2000-2500 ton arasında hesaplanabilir.

B. Güllerin Dikimi ve Budanması
B.1- Dikim :

Güllerin dikiminde en uygun periyodik Kasım ve Mart ayları arasındadır. Fakat gerçekte 15 Ekimden itibaren Nisan sonuna kadar dikilebilirler. Kışın dikim, toprak şartlarının elverişsizliği nedeniyle uygun değildir. Dikim, geç Nisanda yapılmışsa özellikle sulamaya büyük özen göstermek gerekir. Söz edilen dikim zamanları çıplak köklü güller için geçerlidir. Şimdi yetiştiriciler, her mevsim hatta yazın bile dikilebilme olanağı olan olan tüplü güller yetiştirmektedir.
Gerek bahçecilikte, gerekse seralarda kesme çiçek olarak yetiştirilen güllerin dikimi çok önemlidir. Dikim için, yukarıda anlatıldığı şekilde hazırlanan toprak sahada derinliği 60 cm, çapı 40 cm olan çukurlar açılır. Çukur dibine, üstten alınan toprak gübreyle karıştırıldıktan sonra konur. Bundan sonra sıra, güllerin dikime hazır hale getirilmesine gelir. Buna pratikte “kök tuvaleti “ (dikim budaması) denir. Amacı, sökümde zedelenen, kuruyan kök uçlarını budamaktır. Ölü kök uçları kahve rengi olup, bahçe makasıyla kesilerek sarı veya beyaz sarı rengin ortaya çıkması sağlanır. Toprak içinde, köklerin kesilen kısımlarının etrafında oluşan yara dokusunun çevresin- den çıkan çok sayıda kökçükler gülün toprağa sıkıca tutulmasını sağlarlar. Bu tutunma,eğer gülün kökleri dikim-den önce killi toprak, taze gübre ve sudan yapılmış bulamaca batırılırsa daha da kolaylaşır. Köklerde yapılan bu budamaya paralel olarak dal uçları da budanmalıdır. Bu yöntem, bütün geç dikimler için özellikle önerilir. Dikim budaması yapılan güller, önceden açılmış olan çukurlara, kökler kıvrılmayacak, doğal durumunu koruyacak ve aşı noktası hafif olarak toprak içinde kalacak şekilde yerleştirilirler.
Fazla uzun kökler de budama sırasında uçlarından kesilerek kısaltılabilirler. Gübreyle karıştırılarak yavaş yavaş köklerin arasına konulur ve çukur tamamen doldurulduktan sonra etrafına sulama çanağı yapılarak bolca sulanır.

B.2- Güllerde Budama :

Güllerde Budamanın dört ana nedeni vardır.
1- Gençleştirme
2- Verimi Arttırma
3- Kaliteyi Arttırma
4- Form Verme
Güller her yıl ne kadar iyi bakılırsa bakılsın, zamanla karşılaştığı, dalların kısalıp gelişmediği, kurumuş bir hal aldığı görülür. Bu durumda, güllerin keskin aletle aşı noktasının üstünden kesilmesi hem gençleştirmeye hem de verimli ve kaliteli çiçek elde edilmesine yardımcı olur. Gençleştirmenin söz konusu olmadığı, verimin de iyi olduğu güllerde yapılan budama form içindir. İyi bir form için “V” şeklindeki budama gerekir. Güllerde budama zamanı kış sonu veya ilkbahar başıdır.
Gül fidanlarında budama üç şekilde yapılır.

1-) Uzun Budama (yumuşak budama ) :

Dalların dipten itibaren 510 göz bırakılacak şekilde kesilmesiyle gerçekleşir. Bu tip budama çok kuvvetli, sağlıklı gelişen güllerde, melez çay güllerinde, sarılıcı güllerde uygulanır.

kirmizi gul su

2-) Kısa Budama (Sert Budama ) :

Dallar dipten itibaren 2-4 göz üzerinden budanır. Bu tip budama genç sürgünlerin kuvvetli ve dayanıklı olmasını, çiçek dallarının da daha uzun ve kuvvetli olmasını sağlar. Zayıf, güçsüz, verimli olmayan güllerin çoğu bu şekilde budanır.

3-) Karışık Budama :

Gül fidanlarındaki dalların kuvvet, kalınlık, uzunluk, yaş, verim gibi faktörler gözönünde bulundurulmak suretiyle yerini göre uzun, yerine göre kısa budanmasıdır. Cinsleri ne olursa olsun pratikte gülleri şu şekilde budanmalıdır.
1. yıl 2 göz üzerinden
2. yıl 3-4 göz üzerinden
3. yıl 5-6 göz üzerinden
4. yıl 2-3 göz üzerinden

Bu şekilde yapılan budamayla güllerin hem şekillerini korumuş olur, hem de ömürlerini uzatmış oluruz. Budanan fidanlar derhal sulanmalı, sulamayla birlikte sulandırılmış gübre verilmelidir. Budamanın sabah veya akşam üstü serinliğinde sonbahar-ilkbahar arasında yapılması uygundur.

B.3- Güllerde Uç Alma Teknikleri
Koltuk Filizleri ve Tomurcuk Alam :

Güller genel olarak, dipten itibaren 1 veya 2 kalın dal ve çok sayıda ince dal meydana getirirler. Kaliteli gül yetiştiriciliğinde, bitkilerin dipten itibaren birkaç kalın dal meydana getirmesi istenir, bu da “ uç alma tekniği “ ile sağlanabilir. Yeni dikilen güller, gelişmeye başladıktan sonra sürgün gelişimi dikkatle gözlenmeli, sürgünler 2.5-3.0 cm olunca ikinci veya üçüncü beş yaprakçıklı yaprağın hemen üzerinden sürgün ucu kopartılmak suretiyle “ Erken Uç Alma “ tekniği uygulanmalıdır. Bu yöntemle, meydana gelen sürgünlerin daha kalın çaplı olması, bitki üzerinde küçük çaplı sürgün kalmaması ve sürgünler üzerindeki yaprakların da en büyük ölçülerine kadar gelişmesi sağlanmış olur.

Doğal olarak gelişen kuvvetli, orta kalınlıktaki gül sürgünleri çiçek tomurcukları görülene dek gelişmelerine izin verilir, daha sonra üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altından kesilirler. Bu şekilde “Yumuşak Uç Alma” tekniği uygulanan güllerin daha uzun saplı olması sağlanmış olur.

Güllerde birde “Sert Uç Alma” vardır ki: Bu da uzun saplı, kaliteli gül elde edilmesi için uygulanır. Sür-günler alttaki iki adet beş yaprakçıklı yaprağın üzerinden kopartılır.

Filiz alma, güllerde çiçek sapı ve buna bağlı olarak ta çiçek tomurcuğu sayısını kontrol altında tutmak amacıyla yapılır. Çünkü uç alma ile ikinci ve üçüncü derecedeki gözlerin sürgün yapmaları teşvik edilmiş olur. Bunlardan en üst noktadaki bırakılırken, diğerleri alınarak kontrol yapılır.

Güllerde ayrıca çiçek sapı üzerindeki tepe tomurcuğundan başka, çeşit özelliğine göre 2-4 arasında değişen sayıda ikinci derecede çiçek tomurcukları da vardır. Bunlar nohut iriliğine gelince elle kopartılarak alınmalıdır. Bu şekilde tepe tomurcuğunun gelişimi engellenmemiş olur.
normal gul resimleri

5. GÜLLERDE ÜRÜN PROGRAMLAMA :

Güller, genel olarak dikimden itibaren kesime kadar üç aylık bir zamana ihtiyaç duyarlar. Verimi Pazar koşullarına göre ayarlayabilmek ve belirli periyotlarda münavebeli olarak çiçek elde edebilmek amacıyla bir ürün programlaması yapmak önemlidir. Bunun için de dikim zamanıyla birlikte uç alma zamanı ayarlanmalıdır. Uç almadan itibaren gülün kesimine kadar geçen süre uç alma şekline, zamanına ve varyetelere göre değişiklik gösterir.
Genel olarak geç ilkbaharda veya yazın bu süre 5-6 hafta iken, kışın 8 haftaya çıkar. Bunun dışında, “yumuşak uç alma “ uygulananlar “sert uç alma” uygulananlara göre 3-7 gün gibi daha fazla bir sürede kesime gelirler. BU arada seradaki sıcaklık değişmeleri de dikkate alınmalıdır. Diğer taraftan gülün sap uzunluğu da kesim zamanını etkileyen bir faktördür. Uzun saplı güller, olgunlaşmaları için daha fazla zamana ihtiyaç gösterirler. Ayrıca gece sıcaklığını (bir gecede en fazla 1 C olmak kaydıyla) 4-5 C düşürmek veya yükseltmekle çiçeklenme gecikebilir veya hızlandırılabilir.

6-Çiçek Kesimi :

Bir gül sürgünü incelendiğinde, sürgünün orta kısmında 2-5 adet beş yaprakçıklı yaprak bunların hemen altında ve üstünde bir çok üç yaprakçıklı yaprak ve dar yaprakçıklar bulunmaktadır. Gül tomurcuğunun hemen altında bulunan, sırasıyla; dar, uzun yaprakçık, üç yaprakçıklı yaprak ve ilk beş yaprakçıklı yaprakların dibindeki tomurcuklar sivridir. Bunların altındaki yaprakların dibindekiler ise yuvarlaktır. Sürgünün en altındaki dar yaprakçıkların dibindeki gözler ise daha düzdür.
Gül sürgünü üzerindeki tomurcukların durumunu bilmemizin, çiçek kesiminde büyük önemi vardır. Eğer bu tomurcuklar çiçeklenmeye bırakılırsa, sivri olanlar kısa saplı güller, dolayısıyla kalitesiz güller meydana getirecektir. Bu bakımdan çiçek sapının, üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altındaki noktadan kesilmesi gerekir (yumuşak uç alma noktası ). Bu işlem, alttaki yuvarlak tomurcukların ileride uzun saplı, kaliteli gül meydana getirmelerine yardımcı olur.
Çiçek kesim zamanı üzerinde, farklı tür ve varyeteler de rol oynar. Sarı varyeteler pembe veya kırmızı varyetelere göre daha kapalı halde iken kesilirken, kırmızı veya pembe varyeteler ise dış petaller açılmaya başlarken kesilmelidir.

7-Depolama :

Kesilen güller hemen ılık suya konarak 4-5 C hava sıcaklığındaki depolarda saklanmalıdır. Gülleri daha uzun süre (2 hafta) saklamak gerekiyorsa –1 C ile 1 C arasında bırakmak gerekir. Ancak güller su içine konmayıp nem ve hava geçirmez kaplarda saklanmalıdır. Depolamadan sonra sapların ucu biraz kesilerek 27 C-30 C deki sıcak suya batırılmalıdır. Bu arada ortam sıcaklığının 4-5 C olması önerilmektedir.
8-Gül Sorunları, Hastalık ve Zararlıları

Gül yetiştiriçiliğinde karşımıza çıkan en büyük sorunlar “Kör Sürgün” ve “Bozuk Baş” oluşumudur.

yellow rose bush

1.Kör Sürgün :

Güllerin generatif gelişmeye başlaması gerekirken, vejetatif devrede kalarak yaprak açmaya devam etmesi, böylelikle sapın ucunda çiçek meydana gelmemesi olayıdır. Yüksek ışık intensitesi ve yüksek sıcaklık ile kör sürgün arasında ters bir orantı vardır. Işık intensitesi ve sıcaklık arttıkça kör sürgün oranı azalmakta (% 14-15),tersi durumunda %40’a yükselmektedir.
Bununla beraber 21 C nin üzerindeki sıcaklıklarda kör sürgün oranı tekrar artış göstermektedir. Ayrıca, gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olması da kör sürgün oranını arttırır.
Budama şekli de kör sürgün oranına etki eden önemli bir faktördür. Kuvvetli budama zayıf budamaya göre kör sürgün oranını artmasına nedendir.

2.Bozuk Baş :

Gül tomurcuklarının ortasındaki petallerin tam olarak gelişemeyerek yassı ve ondüleli bir şekil almasıyla ortaya çıkar. Bozuk baş oranı da kör sürgünde olduğu gibi düşük sıcaklık, zayıf ışık intensitesi ve kuvvetli budama ile artış göstermektedir.

Güllerde en çok görülen Külleme, Pas, Mildiyö, Yaprak ve Sap Lekesi, Siyah Leke, Kök Çürüklüğü gibi hastalıklar ve Gül Pseuronu, Afidler, Gül Filiz Arısı, Gül Kabuklu Biti vb. zararlılara karşı kültürel ve kimyasal savaş yapılmalıdır. Bunun için; genel olarak işletmelerde temizliğe çok dikkat edilmeli, toprak ve sera dezenfekte edilmeli serada havalandırma sağlanmalı, fazla nemden daima kaçınılmalı,fazla azotlu gübre kullanılmamalı, gece-gündüz sıcaklık farkının çok olmamasına dikkat edilmelidir. Kimyasal savaş olarak özellikle Mildiyö ve Küllemeye karşı sık sık kükürtlü preparatlar ve organik fungusitlerle ilaçlama yapılmalıdır.
LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
4 Eylül 2008       Mesaj #3
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi
GÜL HANGİ TOPRAKTA YETİŞİR..

Gül fazla seçici olmamakla beraber, en iyi bağ toprağı da denilen demiri bol hafif kırmızımsı,kumlu killi toprakta yetişir. Bakir toprakları sever. Fazla asitli,kireçli ve besin açısından zayıf topraklar gül yetiştirmek açısından uygun değildir. Bol gübre veya kompost kullanılarak böyle topraklarda da gül yetiştirmek mümkündür.

Ağaç veya yüksek çalı bitkilerinin altlarına gül dikilmemelidir. Gölge olması bir yana, ağaç kökleri fidanların gelişmesine izin vermez.

Mecbur kalınırsa dikim çukuru biraz geniş ve derin açılır ve buradan çıkan toprak kullanılmaz. Bahçenin başka bir yerinden toprak getirilir. Eski toprak başka yerde rahatlıkla kullanılabilir.

Ayrıca toprağın drenajlı olması gerekir. Su tutan yerlere gül dikilmez.

ESKİ GÜLLERİN YERİNİ DEĞİŞTİRMEK..

Bazen gölgede kaldığı için veya başka bir sebeple gül fidanının yeri değiştirilmek istenir. Bitki 10 yaşında bile olsa bu mümkündür. Bu iş için en uygun zaman kasım-aralık aylarıdır. Böylece fidan bahar gelmeden yeni yerine alışma fırsatı bulur.

Önce yeni çukur açılıp hazırlanır. Daha sonra sökülecek gülün dalları kısaltılır. Bitkinin etrafı köke zarar vermeden açılır. Çatal bel yardımıyla dikkatle yerinden oynatılır. Toprağıyla çıkarılırsa daha iyi olur. Vakit geçirilmeden yeni yerine dikilir ve bolca sulanır.

GÜL İÇİN GEREKLİ BESİN NASIL SAĞLANIR..

Aşırı besin tüketen bir bitki olduğu için toprağı her yıl gübrelenmelidir. Güllerin çevresi sonbaharda yanmış gübre ile tamamen örtülür. Bu suretle hem kökler soğuktan korunmuş olur hem de toprak besince zenginleşir.

● Gül için hazırlanmış kurumuş kan ve öğütülmüş boynuz ile yapılan tabii gübreler de çok faydalıdır. Yavaş etkili bu gübreler ilkbaharda fidan başına bir avuç hesabıyla gül diplerine serpilir.İlk çiçekleri geçtikten sonra ve yaz ortasında olmak üzere iki kere daha aynı miktarda gübre verilmelidir.

● Fidanlar tomurcuk zamanı gübre şerbeti veya suni gül gübresi eritilmiş suyla arada bir sulandığı takdirde bol çiçek açar. Temmuz ayına kadar hiç olmazsa üç kez şerbet verilmelidir. Özellikle çiçekli dönemlerinin sonunda verilirse yeni tomurcuklar çıkarmakta gecikmeyecektir.

Gülleri beslemek için yukardaki iki usulden biri tercih edilir.

Gübre şerbeti için bir kovaya bir kaç kürek yanmış gübre ıslatılır. Üzeri örtülü olarak 3-4 gün bekletilir. Daha sonra sulama sırasında güllere verilir. Özellikle kuş gübreleri böyle verilmelidir.

GÜL DİKİLECEK YERİN HAZIRLANMASI..

Az sayıda gül dikilecekse mümkünse dikimden bir ay önce 40-50 cm. derinlik ve 50 cm. genişlikte çukurlar açılır.Çıkan toprağın üst kısmı bir tarafa,alt tabaka ise başka bir tarafa ayrılır. Çok sayıda fidan tarh şeklinde dikilecekse seçilen yer bolca yanmış gübreyle karıştırılıp,tarla usulü kazılır. Çukurlar daha sonra açılır. Buralardaki yabani otlar ve varsa iri taşlar temizlenir.

GÜL DİKİMİ..

Ayrılan üst tabaka toprak fidan başına bir kova yanmış gübreyle karıştırılır. Yoksa gül için hazırlanmış yavaş etkili bir suni gübre fidan başına bir avuç toprağa karıştırılır. Çukura biraz gübreli toprak atılır. Fidan saksıdan toprağını dağıtmadan çıkarılır. Bunun için saksı dikkatle yan yatırılıp dibine birkaç kez vurulur. Fidan çukura oturtulur. Gübreli toprakla çukur doldurulur.Yetmezse alt topraktan ilave edilir. Aşı yeri hafifçe örtülür. Toprak ayakla dikkatlice sıkıştırılır. Hemen sulanır.

Gül çıplak köklü dikilecekse açılan çukurun dibine gübreli topraktan bir tümsek yapılır. Köklerin ezik ve yaralı yerleri hafifçe budanır. Kökler yelpaze biçiminde tümseğe yayılır ve çukur dikkatle doldurulur. Sıkıştırılıp sulanır. Çıplak köklü güller mutlaka sonbaharda dikilmelidir. Kökleri sıcak tutmak için fidanın dibine biraz saman veya kuru yaprak örtülür.

Bir kova içinde birer kürek gübre ve killi toprak az suyla eritilip dikimden önce kökler bu sulu balçığa batırılırsa daha kolay tutar.

DİKİM ARALIKLARI NE KADAR OLMALI..

Bu önemli bir ayrıntıdır. Fidanlar arasında yeteri kadar aralık bulunmazsa bitkiler havasız kalacağından mantar hastalıkları artar. Bakım işleri zorlaşır. Gülün cinsine göre dikim aralıkları şöyle olmalıdır:


Minyatür güller: 30 cm.

Melez çay ve demet güller, boylarına göre:

Kısa: 45 - 60 cm.

Orta: 60 - 75 cm.

uzun:75 cm. - 1 metre

Çalı güller: Boyuna göre 50 cm. ile 1,5 metre arası..

Sarmaşık güller: 2 metre..

GÜL NASIL BUDANIR..

Güller budandıkça gençleşir ve ömrü uzar. Her yıl budama yapılmalıdır.Bu pek zor değil ancak teknik gerektiren bir iştir. Bunu öğrenmek için en iyi metot budama mevsiminde bir gül serasını ziyaret edip,olayı bizzat yerinde görmektir.

Öncelikle kaliteli bir gül makası gerekir. Elleri koruyacak uygun bir eldiven de unutulmamalıdır.

Tekrar açan güller iklime göre ocak ve mart ayları arasında budanır. Bir kez açanlar ise çiçekleri geçtikten hemen sonra yazın budanmalıdır. Baharda budanırlarsa o yıl çiçek açmazlar. Gül budaması gülün cinsine göre farklılık gösterir.

Budamaya başlarken öncelikle kuru,hastalıklı ve zayıf ve çok ince dalları dipten kesin. Bitki çalılaşmışsa hava alması için orta kısımdan birkaç dal alın. Bunlar düzgün olmayan çapraz dallar olabilir. Gülleriniz üç yıllık olunca her yıl eski dallardan üç de birini kesin. Gül budarken daima dalın dış yüzeyindeki bir gözün yarım cm. üzerinden kesin. Hafif verev,temiz bir kesik olsun.

Yeni dikilmiş güller kuvvetlenmesi için ilk yıl derin budanır. Aşı yeri üzerinden 15 cm. yani 3-5 göz üzerinden budanmalıdır.

Yetişkin melez çay ve demet güller de her dal 5-6 göz üzerinden budanır.

Çalı gülleri yüksekliğinin yarısı kadar kesilir. Kuru ve bozuk dallar ayıklanır.Derin budanmaz.

Sarmaşık güller ilk yıllarda şekil verilmek için budanır. Daha sonraları yalnızca kuru, bozuk ve hastalıklı dalları ayıklanır.

Minyatür güller de daha çok normal bir makasla hafifçe budanır. Kuru ve hastalıklı dalları ayıklanır.

Gül bitkisi için hijyen çok önemlidir. Budama sırasında çıkan bütün artıklar yakılarak yok edilmeli veya derhal bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

YAZ BUDAMASI..

Bahar ve yaz aylarında gül keserken,her dalın üzerinde 4-5 göz bırakmaya dikkat edilir. Böylece dal körleşmez. Kalan gözlerden yeni tomurcuklar verir. Yeni dikilen güllerden vazo için gül kesmemelidir. Yalnızca solan güller gül makasıyla temizlenir.

Bazen gül dalları körleşir açmaz. Bunlar birkaç göz altından kesilirse yeni tomurcuk verir. Solmuş güller ve hastalıklı,kuru dallar açma mevsiminde de ayıklanmalıdır.


GÜL HASTALIKLARI

Güllere musallat olan bir çok zararlı vardır. Mantar hastalıkları:

Külleme: Yapraklar ve tomurcuklar pudralanmış gibi beyazlaşır. Zamanla tomurcuklar düşer,yapraklar kıvrılıp kurur.

Pas: Yaprakların altında pas rengi lekeler oluşur. Zamanla genişler ve yaprakları kurutur.

Siyah Nokta: Yapraklarda siyah noktalar oluşur.Genişleyerek yaprakları kurutur.

Güller budandıktan hemen sonra bakır esaslı bir mantar ilacı ile ilaçlanmalı ve bu işlem 2 haftada bir tekrarlanmalıdır. (Cupravit,Antracol vs.) Hastalık görünmeden ilaçlama şarttır.Başlamışsa ilaçlama olan hasarı düzeltmez ama hastalığı durdurur.

Zararlı böcekler: Gül bitleri,tırtıllar,testereli arı ve çeşitli böcekler..Bunlar ya bitkinin özsuyunu emer,ya da çiçek ve yaprakları yiyerek bitkiye zarar verirler.Uygun ilaçlar kullanılmalıdır.

Bazı böcekler dalların içine girerek boşaltırlar. Böyle hastalıklı dalları sağlam yerine kadar budamalıdır.

Mantar hastalıklarında belirti görülmeden ilaçlama yapılır. Böcek ilaçları ise zararlılar görüldükten sonra kullanılır. Bu ayrıntıya dikkat edilmelidir.

İlaçlama kuru,rüzgarsız,güneşsiz ve serin havada yapılır. Akşam üstü en uygun zamandır. İlacın tarifesi dikkatle okunur. Buna göre işlem yapılır.

SULAMA:

Gül dayanıklı bir bitki olduğu için,fazla sulanmasa da kolay kurumaz. Ancak çiçekleri küçülür,yeni tomurcuk vermez. Bitki gelişemez. Yeni fideler düzenli sulanmaz ise kuruyabilir. Bol sulanan güller sürekli gelişir ve çiçeksiz kalmaz. Ancak dibinde su beklememelidir.

En ideal sulama için gül fidanının çevresi hafif çukurlaştırılır. Haftada 1-2 defa bu çukur suyla doldurulur. Sadece toprağı ıslatmak yetmez. Az ve sık sulamak faydadan çok zarar verir. Saksı gülleri daha sık sulanmalıdır.
KnocKout - avatarı
KnocKout
Ziyaretçi
17 Ağustos 2009       Mesaj #4
KnocKout - avatarı
Ziyaretçi
DIŞ MEKAN (BAHÇE) GÜLLERİNDE BUDAMA

GİRİŞ

Milattan 500 yıl önce Çinliler tarafından kültüre alınan güller, çiçeklerinin kokusu ve güzelliği nedeniyle bahçıvanlar tarafından çiçeklerin kraliçesi olarak kabul edilmektedir. Gül; çok yıllık, çalı formunda, yarı odunsu bir bitkidir. Dikildiği ilk yıldan itibaren çiçeklendiği için güzelliğini hemen gösterir.

Bahçede grup veya tek olarak değerlendirilen çalı tipindeki güllerin yanı sıra; tırmanıcı, sarılıcı, yayılıcı güller pergola, çit, duvar kenarlarında, girişlerde, kapı ve pencere kenarlarında kullanılır. Son yıllarda ülkemizde de bulunabilen minyatür güller tüm yıl boyunca çiçeklenebildiklerinden, iç mekanda kullanılabildiği gibi, dış mekanda grup olarak ta dikilmektedir. Ağaç gülleri ise uzun bir gövde üzerine aşılanmış güllerdir, bahçelerde geniş alanlarda kullanılır.

Bahçe düzenlemesinin en önemli bitkisel materyallerinden olan güller, farklı büyüklükteki saksı ve kaplar içinde özellikle balkonların süslemesinde de yer almaktadır.

Her nerede ve ne amaçla yetiştirilirse yetiştirilsin, güllere uygulanan kültürel işlemler içinde budama, üzerinde en çok konuşulan ve soru sorulan konulardan birisidir. Budama dış mekan güllerinin büyüme ve gelişme özelliklerine göre farklılıklar gösterir. Bu broşürde, dış mekan güllerinin budama şekli ve zamanı hakkında bilgi verilerek, bu alanda amatör veya profesyonel olarak uğraşı verenlere yardımcı olunmaya çalışılmıştır.


BUDAMA

Budanmamış gül bitkisi; çok sayıda yoğun sürgün oluşturur, çiçekleri küçük ve kalitesizdir. Uygun bir budama; verimsiz, yaşlı, hasta, kuru, zarar görmüş dalların çıkartılması ile iyi bir çiçeklenme için birkaç dalın bırakılması işlemidir. Budama size, bahçenize uyan arzu ettiğiniz gül şeklini yaratma fırsatını verir.

Budama ile kuvvetli ve sağlıklı bir bitki gelişimi sağlandığı gibi, bitki içine daha fazla ışık, hava girmesi de sağlanır. Şekil yaratılmasının yanında daha iyi ve kaliteli çiçekler elde edilir. Gülde yapılan her türlü kesme işlemi budama olarak adlandırılır. Budama işlemi dikim aşamasında dikim budaması ile başlar, her yıl yapılan yıllık budamalar ile devam eder.

Güllerde farklı niteliklere sahip fidanlar, üretim materyali olarak kullanılmaktadır. Gül fidanları aşılı-aşısız veya tüplü (topraklı)-tüpsüz (çıplak köklü) fidan olarak sınıflandırılır. Son yıllarda dış mekanda genellikle tüplü fidanlar kullanılmasına karşın çıplak köklü fidanlarda kullanılmaktadır. Dikim budaması özellikle çıplak köklü fidanlarda uygulanır. Aşırı uzun kökler kısaltılır. Kırılmış zarar görmüş kökler kesilir. Ayrıca bu kök sisteminin besleyebileceği ölçüde sürgün bırakılmalıdır. Genelde toprak üstü aksam olarak, 15- 20 cm uzunlukta (üç beş göz içeren) farklı yönlere bakan üç-dört sürgün yeterlidir. Tüplü fidanlarda aşırı uzun sürgünler varsa dikim sırasında bir parça kısaltılır.


GEREKLİ ALET VE EKİPMAN :

Gülün odunsu ve dikenli yapısı nedeniyle bitkiyi kolay, sağlıklı budamak ve budama yapan kişinin de zarar görmemesi için keskin, kaliteli ve temiz aletlere gereksinim vardır.

Odunsu, sert, kalın dalları kesmek için iyi dişli bir testere kullanılmalıdır. Daha ince, yumuşak dallar için kaliteli, keskin bir budama makası, ulaşılması zor olan yerler için ise uzun saplı budama makasları tercih edilmelidir. Bunlara ilave olarak, dikenlerden elleri korumak içinde deri eldivenlerden yararlanılmalıdır. Minyatür (saksı) güllerini budamak için ise, sadece budama makası veya normal bir makasta yeterli olabilmektedir.


BUDAMA ZAMANI :

Bahçe gülleri için en iyi budama zamanı, güllerin dinlenmeye girdiği sonbahar sonu ile kış bitimi arasındaki zamandır. Dinlenmeye giren gülde önce yapraklar azalır, kışı sert olan yerde tamamen dökülür, sürgün ve çiçek faaliyeti durur, bitki kışa dayanabilmek için hayatsal faaliyetlerini en alt düzeye indirir. Budama işlemi gözler uyanmadan, bitki aktif büyümeye başlamadan tamamlanmalıdır. İklimsel faktörler budama zamanını belirleyen temel faktörlerdir. Ilıman kış iklimine sahip olan yerlerde güller erken budanabilir. Erken budanan bitkilerin erken uyanacağı ve soğuklardan zarar görebileceği unutulmamalıdır. İzmir ve çevresinde en iyi budama zamanı Ocak-Şubat aylarıdır. Geç budamalar ise, bitkide su yürümesi ve büyümenin başladığı döneme rastlar ve bu dönemde yapılacak budama bitkide güç kaybına neden olur.


BUDAMADA UYGULANACAK GENEL KURALLAR :

1. Birbirine gölge yapan, birbiriyle rekabet içinde olan dallardan biri alınmalıdır.

2. Kışın soğuktan zarar görmüş dallar sağlıklı dokunun bulunduğu noktanın birkaç cm altından kesilmelidir.

3. Hastalıklı, kuru, zayıf, ince sürgünler bitki üzerinde bırakılmamalıdır.

4. Bitkinin (çalının) orta kısmında daha fazla ışık ve hava girmesi için, ortada bulunan dallar dipten çıkartılmalıdır.

5. Bu şekilde kesim ile çalıya bir vazo görünümü de sağlanmış olur. Vazo şekli hastalıkları önleme açısından da yararlıdır.

6. Yaşlı bir dalın ucunda bir en fazla iki adet tek yıllık sürgün 2-3 göz üzerinden budanarak bırakılmalıdır.

7. Uç kısımda yaşlı dal ile tek yıllık sürgünün birleştiği yerde çatal oluşturulmamalı, yaşlı kısım birleşme yerinden tırnak bırakılmadan kesilmelidir (Şekil 1).
attachmentphp?attachmentid533&ampd1137633932
8. Bırakılan dal ve sürgünlerin yönleri gözler geliştiğinde birbiriyle karşılaşmayacak doğrultuda olmasına özen gösterilmelidir.

9. Kesilen sürgünün iç rengi beyaz olmalı, eğer kahverengi veya siyah ise kesim beyaz renge ulaşılan noktanın altından yapılmalıdır.

10. Aşılı güllerde aşı noktasının altından gelen dip sürgünleri dipten kesilmelidir.

KESİM İŞLEMİ

Kesimler gözün 5- 6 mm üzerinden 30-45º derecelik açı ile düzgün bir şekilde yapılmalıdır. Kesim gözün ters yönünde olmalı, göz üzerinde 5-6 (mm) milimetreden büyük dal parçası (tırnak) bırakılmamalıdır (Şekil 2).
attachmentphp?attachmentid534&ampd1137633949
Büyük dal parçası kısa sürede canlılığını yitirir (ölür), hastalıklara ve zararlılara barınak oluşturur.

Kesim yapılacak yerdeki gözün yönüne de dikkat edilmelidir. Göz çalının orta kısmına doğru bakmamalı, dışarıya doğru yönelik olmalıdır. Genelde sürgünün en üstündeki göz uyanarak yeni sürgünü oluşturacağı için gözün yönü önemlidir.

Kesim sırasında makasın kesim yapan ince kısmı aşağıda, bir başka deyişle bitki tarafında olacak şekilde tutulmalıdır. Aksi tutuş durumunda kesim düzgün olmaz yüzey zedelenir, parça (tırnak) kalır. Bu durumda bir kez daha kesim yapılarak yüzey düzeltilmelidir.

Budamanın Yapılışı :

Güller dikimden sonra birinci yıldan itibaren budanmaya gereksinim duyar. Eğer budama yapılmaz ise bitki boyu yükselir, çalı şeklini kaybeder, önce çiçek sayısı artar daha sonra hızla azalır, kalitesiz küçük çiçekler oluşur.

Bitki dinlenmeye girdiğinde bitkinin üst dallarında oluşan besin maddeleri köke ve yaşlı odunsu kısma doğru taşınmaya başlar. Budama ile ne kadar çok göz uzaklaştırılır ise, bitki üzerinde bırakılan gözlere o kadar fazla enerji kalacak, böylece daha kuvvetli sürgün gelişmesi ve çiçeklenme sağlanacaktır.

Bahçe gülleri genellikle üç temel şekilde; sert, orta, hafif olarak budanır.

Sert Budama : Bitki 15- 25 cm boyda üç dört sürgün kalacak şekilde budanır. Fazla dallar çıkartılır. Sert budama sonucu, az sayıda gösterişli çiçek oluşur. Zayıf bitkileri kuvvetli gelişmeye yöneltmek için sert budamaya gerek vardır (Şekil 3).
attachmentphp?attachmentid535&ampd1137633965

Orta Budama : Bitki üzerinde beş ile on adet sürgün bırakılır, bitkinin yerden yüksekliği 45-60 (cm) santimetredir. Orta şiddette budama birçok bahçe gülü için uygun olan bir yöntemdir, sert budamaya göre daha çok sayıda ancak daha küçük çiçekler meydana gelir (Şekil 4).
attachmentphp?attachmentid536&ampd1137633976

Hafif budama : Tek yıllık sürgünler sadece uzunluğunun üçte biri kadar kesilir. Bu tarz budama kısa saplı güller demektir. Genellikle dikimden sonraki ilk yılda uygulanması önerilir.

Budama yapacak kişi öncelikle gül çalısını yakından incelemeli bitkinin gelişme kuvvetini saptamaya çalışmalıdır. Daha sonra budamada uygulanacak genel kurallarda belirtildiği üzere şekli bozan, hasta, kuru ve fazla dallar çıkartılmalı, dipten kesilmelidir. Bir sonraki aşamada uygulanacak budama yöntemine göre yine fazlalık gösteren sürgünler alınmalı, önümüzdeki yıl çiçekleri ve bitkiyi oluşturacak dallar budama yönteminde belirtilen yükseklikte kesilmelidir. Kesme işlemi daha önce verilen bilgiler doğrultusunda yapılmalıdır. Budama bittiğinde bitki vazo görünümünü almalı, yeni sürgünler tek yıllık sürgünlerden daha kolay meydana geldiğinden bırakılan dalların tek yıllık sürgünlerden olmasına veya yaşlı dalın ucunda tek yıllık sürgünlerin bulunmasına özen gösterilmelidir.

Gül bitkisinin yaşlı kısımlarında bulunan uyur gözler gerektiğinde sürerek sürgün oluşturabilme yeteneğindedir. Bu nedenle yukarıda anlatılan yöntemlerin dışında kışı çok sert geçen yerlerde bitki 10- 15 cm yüksekten kesilerek toprakla örtülür ve kışı zarar görmeden geçirmesi sağlanır. Bahar aylarında yeni sürgünler toprak altında kalan yaşlı kısımdan meydana gelir. Diğer bir uygulama da, bitki kışı geçirdikten sonra soğuktan zarar gören dallar budama şekli gözetilmeksizin sağlıklı dokuya ulaşıncaya kadar (yaşlı kısımda olsa) kısaltılır. Burada önemli olan bitkiyi kurtarabilmektedir.

TIRMANICI-SARILICI GÜLLERİN BUDANMASI

Tırmanıcı güller dikimden sonra 2-3 yıl budanmaz. Yalnız cansız, hastalıklı, kuru dallar varsa onlar kesilir.

Sürekli çiçeklenen, kuvvetli melez tırmanıcı güller yine dinlenme döneminde budanır. Yaşlı olan, çiçeklenmiş dallar çıkarılır, 4-5 kuvvetli sürgün bırakılır, bunlar bağlanır. Çok uzun olan sürgünler çiçeklenmeyi teşvik etmek için kısaltılır.

MİNYATÜR (SAKSI) GÜLLERİNİN BUDANMASI

Çok az bir budamaya gereksinim duyarlar. Şekli bozan, uzayan, sıkışıklık yaratan sürgünler alınır. Dipten gelen sürgünler uzunluğunun yarısından budanır. Çiçek geçtikten sonra yeni sürgünler oluşturacak göz üzerinden budanmalıdır.

AÇAN ÇİÇEKLERİN ALINMASI

Bahçe güllerinde yapılan önemli yanlışlardan birisi de açmış, geçmiş, solmuş çiçeklerin bitki üzerinde bırakılmasıdır. Bu şekilde uygulama, yeni çiçeklerin oluşumunu engellediği gibi bitkinin kuvvetinin de azalmasına neden olur. Bu nedenle açmış, solmaya başlayan çiçek, çiçek sapı alt kısmında iki adet beş parçalı yaprak bırakılarak kesilmelidir. Bu işlemde temel olarak yıl içinde yapılan bir budamadır.

SONUÇ

Budama, kişiden kişiye farklılık gösteren bir işlemdir. Bu konuda uzman olan kişiler farklı görüşlere sahip olup, değişik uygulamalar yapabilir. Önemli olan budamada uygulanacak genel kurallar çerçevesinde budama işlemini gerçekleştirmektir. Özellikle ilk yılarda sert kesimlerden mümkün olduğunca kaçınarak, orta şiddette budama yöntemi tercih edilmelidir. Genelde yaşlanan ve zayıf bitkilerde gençleştirme için sert kesimlere başvurulmalıdır. Zaman içinde kazanılacak tecrübelerle kişinin, güllerine uyan budama yöntemini geliştirmesi, yaptığı işten keyif almasını sağlayan en doğru uygulamadır.

Bahçe ile uğraşmanın en önemli yararı, kişileri günlük hayatın sıkıntılarından kurtarması, onları mutlu etmesidir.


Prof.Dr. Ercan ÖZZAMBAK

E.Ü. Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ekim 2009       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gül Aşısı

aşı İle Çoğaltma

aşı ile çoğaltma tekniği çoğaltılması istenilen bitkinin bir parçasını anaç olarak kullanacağımız başka bir bitki ile kaynaştırarak tek bir bitki olarak geliştirme tekniğidir

bitkinin toprak üstü kısmını yani gövde ve dalları oluşturacak kısma kalem veya göz denir

bunlardan kalem üzerinde birkaç uyur göz bulunan dal parçasıdır bu parçanın göz olarak alınması halinde tek bir gözden oluşan bir parça söz konusudur

yeni bitkinin kök kısmını oluşturacak olan aşı kısmına ise anaç denir

aşılama yöntemleri kalem aşıları ve göz aşılarıdır türlere göre aşılamada başarı alanları çok farklılık gösterir

a) aşı bıçağı ile kalemden gözün çıkarılması

b) kalemden çıkarılmış aşı gözü

c) anaç üzerinde aşı bıçağı ile t şeklinde çizik açılması

d) açılan t’ye gözün yukarıdan aşağıya doğru yerleştirilmesi

e) anaca yerleştirilmiş göz

f) aşı yerinin bağlanması

Üzerinde birkaç tomurcuk bulunan ve kalem adı verilen bir parçanın kullanılarak yapılan aşı çeşidine kalem aşıları denir

kalem aşıları daha çok iğne yapraklı bitkilerde değerli varyetelerin çoğaltılmasında kullanılır

bir çok kalem aşısı metodu vardır

Üzerinde bir göz veya tomurcuk bulunan küçük bir kabuk parçasından alınan bir kalem kullanılarak yapılan aşılama yöntemine göz aşısı denir

bu yöntemle bir bireyden çok sayıda göz alma olanağı vardır bu nedenle göz aşısı metodu kıymetli bitkilerin ve güllerin üretilmesinde ekonomik ve amatör yetiştiricilerinde kolaylıkla uygulanabileceği aşı yöntemidir

göz aşıları da sürgün göz aşıları ve durgun göz aşıları olmak üzere 2 çeşittir

sürgün göz aşılarında anaca yerleştirilen göz o yıl içinde sürgün verir genelde nisan- mayıs aylarında yapılan aşılardır

durgun göz aşılarında ise gözler o yıl uyur halde kalırlar ve ancak ertesi yıl sürerler
haziran – temmuz - ağustos ve eylül aylarında durgun göz aşısı yapılır

güllerde durgun göz aşısının yapım aşamaları şöyledir:

• anaçta aşı bıçağıyla t şeklinde çizik açılır ve kabuk hafifçe kaldırılır

• kalemden aşı bıçağı ile göz (yaprak sapı ile birlikte) çıkarılır

• Çıkarılan göz anaçta bulunan t şeklindeki bölgeye yukarıdan aşağıya doğru itilerek yerleştirilir

• daha sonra aşı yeri düzgün bir şekilde aşı bağı ile bağlanır



Benzer Konular

9 Mart 2010 / abdullah Soru-Cevap
8 Mayıs 2008 / KENCISii Sinema tr
21 Ocak 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
5 Ekim 2009 / Daisy-BT Müzik tr
7 Mart 2011 / Misafir Soru-Cevap