Arama

Türkiye'nin Gölleri - Van Gölü

Güncelleme: 12 Haziran 2011 Gösterim: 26.392 Cevap: 3
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
22 Kasım 2006       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
Van Gölü

Sponsorlu Bağlantılar

Van Gölü veya yöresel adıyla Van Denizi, Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu oluşan kraterde biriken suların oluşturduğu varsayılan volkanik bir göldür. Çok sayıda koyu bulunan Van Gölü'nün yüzölçümü 3.713 km²'dir. Van Gölü hem tatlısu hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı %o19, pH'sı ise 9.8 dir. Göl su seviyesi iklime bağlı olarak yükselip, düşmektedir. Ancak ortalama olarak denizden yüksekliği 1646 metredir. Gölün ortalama derinliği 171 m, en derin yeri ise 451 metredir. Gölün doğu bölümünde dört ada vardır. Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir. Göl üzerinde feribotlarla Tatvan-Van demiryolu bağlantısı sağlanmakta; aynı zamanda bu demiryolu, İstanbul-Tah ran demiryolu hatlarını da bağlamaktadır.
Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır. Gölde bilinen 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton ve tek bir tür balık (inci kefalı, Chalcalburnus tarichi) yaşamaktadır. Göl etrafı karadan 430 km.'dir. Van Gölü'nün kıyısındaki bazı yerleşim birimleri (Van'dan başlayarak saat yönünde):
  • Van İli
  • Edremit
  • Gevaş
  • Tatvan
  • Ahlat
  • Adilcevaz
  • Erciş
  • Muradiye

GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
7 Eylül 2008       Mesaj #2
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi
Van

VAN GÖLÜ

Sponsorlu Bağlantılar
İli:Van,Bitlis İlçe:Edremit,Tatvan,Gevaş,Ahlat,Adilcevaz,Erciş,Mu radiye,Van Merkez Yüzölçümü:390 000 ha.
Van Gölü, Nemrut volkanının patlamasıyla akan lavların Muş ovası'na doğru olan gölün eski çıkışını kapatmasıyla oluşmuş Türkiye'nin en büyük gölüdür. Göl içerisinde irili ufaklı 4 ada bulunmaktadır. Bu adalar ile Ahlat sazlıkları, Dönemeç Deltası, Karasu Deltası, Bendimahi Deltası ve gölün kuzeyinde sazlıklarla kaplı bir tatlı su gölü olan Nurşun Gölü Van Gölünde kuşlar açısından önem taşıyan alanlardır.
Van sazlığında kuluçkaya yatan yaz ördeği, gölün batısındaki yarımadada üreyen toy, adalarda kuluçkaya yatan Van Gölü martısı ile Van Gölü'ne özgü bir balık türü olan inci kefali Van Gölü'nün uluslararası öneme sahip sulak alanlar içerisinde yer almasını sağlamaktadır.
Koruma Statüsü
Van Göl'ündeki adalar 1990 yılında Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir.
Sulak Alanın Kullanım Durumu:
Van Gölü kıyılarında yer alan kumsallar rekreaktif amaçlı kullanılmaktadır.
Göl balıkçılık açısından önem taşımaktadır. İnci kefali bölge pazarlarında satılmak üzere önemli miktarlarda yakalanmaktadır.
Göl kıyısında yer alan bataklıklar, meralar ve adlar yoğun olarak hayvan otlatmasında kullanılmaktadır.
Göl kıyısında yer alan meyli tarıma elverişli alanlarda genellikle kuru hububat tarımı yapılmaktadır. Sulu tarımın yapıldığı alanlarda ise ekimi yapılan başlıca ürün şeker pancarıdır.
Sulak Alanı Tehdit Eden Faktörler:
Kirlenme:
Göl çevresindeki başlıca yerleşim birimleri olan Van Merkez, Erciş ve Tatvan ilçelerinin kanalizasyon sistemleri mevcut olmasına rağmen atıksu arıtma tesisleri yok veya yetersiz kalarak çalıştırılamamakta ve göle gelen kirliliğin kaynağını oluşturmaktadır. Göle gelen sanayi kaynaklı kirliliğin büyük bir kısmı ise et entegre tesisleri ile un ve şeker Fabrikalarından kaynaklanmaktadır.
Göle taşınan tarımsal kirliliğin en büyük kaynaklarını havzadaki en büyük üç ova olan Muradiye, Erciş ve Van Ovaları oluşturmaktadır. Bendimahi çayı Muradiye ovasından, Ilıca ise Erciş ovasından tarımsal kirlilik getirmektedir. Kırsal alanlar azot ve fosfor parametreleri için evsel kirlilikten sonra en büyük kirlilik kaynağını oluşturmaktadır.
Erozyon:
Van Gölü çevresindeki tarım arazilerinin yaklaşık %90'ında erozyon problemi mevcuttur. Erozyonun başlıca nedenini yanlış arazi idaresi ve meyli yüksek arazilerin tarım alanı olarak kullanılması oluşturmaktadır. Aynı zamanda yörenin başlıca gelir kaynağını hayvancılık oluşturmaktadır. Her mevsim otlatmaya açık olan meralarda aşırı otlatma sonucu doğal örtü tahribata uğramakta ve erozyon şiddetlenmektedir.
Su Rejimine Yapılan Müdahaleler

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
4 Mayıs 2009       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Van Gölü
MsXLabs.org & Temel Britannica
Van Gölü'nün uydu görüntüsü
800pxlakevanlandsat

Van Gölü, Van ve Bitlis illerinde yaşayan­lar tarafından "deniz" olarak da adlandırılır. Karşı kıyının her yerden kolayca görülmemesi nedeniyle kapladığı alanın çok geniş olması düşünülerek yöre halkı tarafından böyle anı­lan Van Gölü, ülkemizdeki en büyük doğal göldür.
Biçimi üçgeni andıran göl sularının deniz düzeyinden yüksekliği 1.646 metredir. Yakla­şık olarak 3.700
km²'lik bir alan kaplayan ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Van Gölü'nün doğu yansı Van ilinin, batı yansı da Bitlis ilinin sınırları içinde kalır. Uzunluğu 130 kilometreyi, genişliği de 80 kilometreyi bulan gölün Erciş ve Van kıyıları açığında derinlik en çok 50 metredir. Van Gölü'nün en derin yeri, batı kesiminde Adilcevaz ve Ahlat açıklarındaki çukurlukta 450 metre kadardır. Van Gölü'nde yer alan adalar daha sığ olan doğu kesimdedir. Göldeki en önemli kara parçaları Yaka, Çarpanak ve Akdamar (Ahtamar) adalarıdır. Göl kıyılarındaki başlıca girintiler ise Erciş Körfezi ile Van, Gevaş ve Tatvan koylarıdır.
Van Gölü'nün oluşumuyla sönmüş bir ya­nardağ olan Nemrut Dağı'nın ortaya çıkışı arasında doğal bir bağlantı vardır. Eski jeolojik çağlarda Muş Ovası'yla Van Gölü sularının kapladığı çukurluk kesin­tisiz bir çöküntü alanıydı. Sonraki jeolojik dönemde Süphan ve Nemrut yanardağlarından püsküren lavların yığılmasıyla oluşan doğal baraj bu geniş çöküntü alanını ikiye ayırdı. Eskiden bu çöküntünün tümü sularını dışa akıtırken, Nemrut Dağı'nın çıkardığı lavlarla önü tıkanan doğu kesimde sular birikmeye başladı ve bugünkü Van Gölü ortaya çıktı.
İçindeki suyun hacmi yaklaşık 600 km3 olarak tahmin edilen göl, daha çok dağlardan inen ve fazla uzun olmayan akarsularla besle­nir. Bunlardan başlıcaları Zilan Deresi, Bendimahi ve Marmit çayları ile Hoşap Suyu'dur. Van Gölü'nün su toplama alanının genişliği 12.000 km2'dir. Van Gölü'nde yıllık düzey değişikliği 50–60 cm kadardır. Göl sularının düzeyi dağlardaki karlar ve buzların erimesi­ne bağlı olarak yazın yükselir, suların don­duğu kışın ise biraz çekilir. Van Gölü'nün geçmişte büyük düzey değişiklikleri gösterdiği bilinmektedir. Bunlardan biri Erciş kentinde yaşanmıştır. 1841'de göl suları yükselip kıyı­daki Erciş'i basınca, kent 3 km kadar içeride bulunan bugünkü yerine taşındı.
Dışa akışı olmadığından Van Gölü'nün suları tuzludur. Göl suları binde 22 oranında tuz içerir. Bu tuzlu sularda yüksek miktarda soda bulunmasının nedeni, gölü besleyen akarsuların geçtiği volkanik araziyi oluşturan kayaçlarda sodyum bileşiklerine rastlanmasıdır. Bu bileşiklerin eriyerek akarsular tarafın­dan taşınması ve buharlaşma sonucunda olu­şan yoğunlaşma göl sularının sodalı olmasına yol açar. Göle girip uzunca bir süre yüzenle­rin saçları boyanmış gibi sarılaşır. Doğal çamaşır suyu özellikleri gösteren göl sularından soda elde edilir. Kıyıdaki kırsal yerleşme­lerde yaşayanlar çamaşırlarını Van Gölü'nde yıkar. Erciş Körfezi kıyısında oldukça sığ olan suların yüzeyi bazı kışlar görülen şiddetli soğuklar sırasında donar. Yazın göl sularının sıcaklığı yüzeyde 21°C'yi bulur.
Van Gölü kıyılarındaki akarsu ağızlarında suların tuzluluğu azalır. Bu kesimlerde göl sularının koşullarına uyum sağlamış bir balık türü olan inci kefali yaşar. Av yasağı uygulan­dığı dönemlerde teknelerini kamyonlara yük­leyen bazı Karadenizli balıkçılar inci kefali avlamak amacıyla Van Gölü kıyısına gelir. Göl kıyısında sazlıklarla kaplı birçok sulak alan vardır. Bu alanların bir bölümü akarsula­rın taşıdığı alüvyonların yığılmasıyla oluşan küçük deltalar, bir bölümü de küçük birer lagün olan tuzlu bataklıklardır. Sulak alanlar­da oldukça canlı bir yabanıl yaşam göze çarpar. Bu alanlardan en önemlileri Bendimahi deltası ile Çelebibağ, Edremit, Van ve Horkum sazlıktandır. Bu delta ve sazlıklarda çok sayıda kuş yaşar ve kuluçkaya yatar. Kuluçkaya yattığı gözlenen başlıca kuş türleri batağan, karabatak, balıkçıl, kaz, angıt, ör­dek, çamurcun, dikkuyruk, delice, turna, uzunbacak, kızılbacak, sumru, yelve, suna, çaylak, akbaba, kerkenez ve bülbüldür. Ko­ruma altına alınmamış durumdaki bu doğal yaşam alanları saz kesimi, sürü otlatma ve aşın avlanma gibi tehlikelerle karşı karşı­yadır.
Van Gölü'ndeki adalardan en önemlisi Akdamar Adası'dır. Bunun nedeni, Akdamar Kilisesi adıyla anılan eski bir dinsel yapının bu adada bulunmasıdır. 10. yüzyılın ilk yarısında yapılan kilisenin mimarı keşiş Manuel'dir. Akdamar Kilisesi yüzyıllar boyunca Van yö­resinde yaşamış olan Ermeniler'in kültür ve sanat yapıtlarından başlıcasıdır. Dış duvarları ile iç mekânlarında bezeme ve heykel sanatı­nın etkileyici örnekleri görülen bu önemli ortaçağ mimarlık anıtı her yıl çok sayıda turist tarafından ziyaret edilir. Van Gölü çevresinde turistik açıdan önem taşıyan öteki yerler Van
Kalesi, Ahlat'taki mezar taşları, Gevaş'taki kümbetler ile Bendimahi Çağlayanı'dır.
Gerek yolcu, gerek yük taşımacılığı açısın­dan Urartular döneminden beri Van Gölü'nden yararlanıldığı bilinmektedir. Eskiden su­yolu ulaşımında kullanılan yelkenli teknelerin yerini 19. yüzyılda küçük buharlı gemiler aldı. Göl kıyısındaki yerleşim yerleri arasında dü­zenli gemi işletmeciliği ilk kez işgal sırasında Ruslar tarafından başlatıldı. Cumhuriyetten sonra bu işletmenin etkinliği devlet eliyle sürdürüldü. Günümüzde Van Gölü İşletmesi adını almış olan bu işletme Türkiye Denizcilik İşletmeleri adlı bir kamu kuruluşu tarafından çalıştırılmaktadır. İşletme Van Gölü kıyılarındaki iskeleler arasında yolcu, yük, tren vago­nu ve öteki taşıtların ulaşımını sağlar. Feri­botla Tatvan'daki iskeleden Van'ın iskelesine yaklaşık 3,5 saatte ulaşılır. Gölde çalışan teknelerle gemilerin yapım ve onarımıyla uğraşan Tatvan'daki atölye de bir başka kamu kuruluşuna aittir. Ayrıca düzgün bir karayolu Van Gölü kıyısı ile kıyı yakınında yer alan kent ve kasabaları birbirine bağlar.
Akdamar Kilisesi
800pxarmenianchurchgz01
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
12 Haziran 2011       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
VAN GÖLÜ

Doğu Anadolu'da, Bitlis-Van illeri arasında göl. 3.713 km2 yüzölçümüyle Türkiye'nin en büyük gölüdür.

Uzunluğu Tatvan-Bendimahi Irmağı ağzı arasında 130, Deveboynu-Pargot arasındaki genişliği ise 38 km.dir. Van gölü, kökeniyle bir doğal baraj gölüdür. Nemrut Dağı volkanının Dördüncü Zaman başlarındaki püskürmeleriyle yığılan lavlarla Van ve batısındaki Muş havzaları birbirinden ayrılmış, iki havza hâline gelmiştir. Bunlardan Van Gölü Havzası kapalı bir havzaya dönüşmüştür. Bazılarının sandığı gibi göl, yeraltından da herhangi bir akıntıya sahip değildir. Çünkü karstik koşullar yoktur ve zaten suları oldukça yüksek oranda sodalı (%20) ve tuzludur (%2,24). Bu nedenle balıkların yaşamasına da elverişli değildir.

Gölün yüzey sularının deniz yüzünden yüksekliği bugün 1.646 m.'dir. Gölün seviye değişmeleri ve derinliği üzerine araştırmalar kesin bir bilimsel sonuca ulaşmaya yeterli değildir. Kıyısının doğal güzellikleri ve Ahdamar Adası'ndaki tarihî yapıtlarla turizm açısından önem taşır. Tatvan ile Van arasında düzenli araba vapuru seferleri yapılır.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

15 Ekim 2013 / bi quan Türkiye Coğrafyası
28 Nisan 2009 / bi quan Türkiye Coğrafyası
28 Nisan 2009 / bi quan Taslak Konular
28 Nisan 2009 / bi quan Taslak Konular
4 Eylül 2012 / buz perisi Türkiye Coğrafyası