Ziyaretçi
Can
isim Farsça c¥n
1 . İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık.
2 . Yaşama, hayat:
8 . sıfat Çok içten, sevimli, sevilen, şirin:
Sponsorlu Bağlantılar
1 . İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık.
2 . Yaşama, hayat:
"Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım."- R. N. Güntekin.3 . Güç, dirilik:
"Her şeyde bu mevsime mahsus bir can, bir dirilik kendini gösteriyordu."- M. Ş. Esendal.4 . Kişi, birey:
"Benimle beraber dört canız ."- F. R. Atay.5 . İnsanın kendi varlığı, özü:
"Ne denir, canımız ne mertebe insan olsa mayamız, maddemiz hayvan..."- R. N. Güntekin.6 . Gönül:
"Çirkin bana kurban, ben de güzele / Can sever güzeli, maldan ziyade."- Karacaoğlan.7 . Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi.
8 . sıfat Çok içten, sevimli, sevilen, şirin:
"Alphonse Daudet ilk gençliğimin can yazarlarından biri idi."- T. Buğra.9 . ünlem Yakınlık duygusu belirten bir seslenme sözü:
"Canlar! ... Açık olsun bahtınız."- E. B. Koryürek.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- cana can katmak
- cana gelecek mala gelsin
- cana kıymak
- can alacak nokta (veya yer)
- can alıp can vermek
- cana minnet saymak (veya bilmek)
- can atmak
- can başına sıçramak
- can baş üstüne
- can bayılmak
- can beslemek
- can boğazdan gelir (veya geçer)
- can borcunu ödemek
- can bostanda bitmez
- can bulmak
- can cana, baş başa
- can candan şirindir
- can canın yoldaşıdır
- can cümleden aziz
- can çekişmek
- can çekişmektense ölmek yeğdir
- can çıkmayınca (veya çıkmadan) huy çıkmaz
- candan geçmek
- (bir şeye) can dayanmamak
- can derdinde olmak
- can derdine düşmek
- can gelmek
- canı acımak
- canı ağzına (veya boğazına) gelmek
- canı burnuna (veya burnundan) gelmek
- canı burnundan çıkmak
- canı cana ölçmek
- canı canına (veya içine) sığmamak
- canı cehenneme
- canı çekilmek
- canı çekmek
- canı çıkasıca!
- canı çıkmak
- canı çıksın!
- canı gelip gitmek
- canı gelmek c
- anı gibi sevmek
- canı gitmek
- canı ile oynamak
- canı ile uğraşmak
- canı istemek
- canı isterse
- canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
- canım!
- canım ciğerim
- canım dese canın çıksın diyor sanmak
- canımın içi
- canımı sokakta bulmadım
- canına acımamak
- canına değmek
- canına ezan okumak
- canına geçmek (veya işlemek veya kâr etmek)
- canına kastetmek
- canına kıymak
- canına minnet
- canına okumak
- canına rahmet
- (birinin) canına susamak
- canına susamak
- canına tak demek (veya etmek)
- canına tükürdüğümün (veya üfürdüğümün)
- canına yandığım (veya yandığımın)
- canına yetmek canından bezmek (veya bıkmak veya usanmak)
- canından geçmek
- (birinin) canını acıtmak
- canını almak
- canını bağışlamak
- canını (bir yere) dar atmak
- canını burnundan getirmek
- canını cehenneme göndermek (veya yollamak)
- canını çıkarmak
- canını dişine almak (veya takmak)
- canının derdine düşmek
- canının içine sokacağı gelmek
- canını sıkmak
- canını sokakta bulmak
- canını vermek
- canını yakmak
- canın isterse!
- canı sağ olsun!
- canı sıkılmak
- canı yanan eşek attan yüğrük olur
- canı yanmak
- canı yerine gelmek
- (birinin) canı yok mu?
- can kalmamak
- can kaygısına düşmek
- can olmak
- can sıkmak
- can vermek
- can yakmak
Birleşik Sözler
- can acısı
- can alıcı
- can arkadaşı
- can beraber
- can bunaltısı
- canciğer
- can çabası
- can damarı
- can direği
- can dostu
- can düşmanı
- can eriği
- canevi
- can feda
- canfes
- can gözdesi
- can havli
- can korkusu
- cankulağı
- can kurban
- cankurtaran
- can kuşu
- can noktası
- can pahasına
- can pazarı
- can sağlığı
- can sıkıcı
- can sıkıntısı
- can simidi
- cansiparane
- can sohbeti
- can suyu
- can tahtası
- can yeleği
- can yoldaşı
- cana yakın
- canı burnunda
- canı cebinde
- canıgönülden
- canı pek
- canı sıkkın
- canı tatlı
- canı tez
- canıyürekten
- canına düşkün
- canla başla
- babacan
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.