TEMPO a. (ital. tempo, zaman'dan).
1. Müz. Bir yapıtın seslendirilme hızı. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir parçanın yazıldığı ya da yorumlandığı değişik tempoların no- talaması.
3. Bir kimsenin çatışma, etkinlik hızı, bir işin, bir eylemin gelişme hızı; bir işletmenin üretim işlerinin yerine getiriliş ritmi: Arkadaşlar, tempoyu hızlandırıp işi mayısta bitirmemiz gerek Oyunun temposu çok ağır. Siparişler, gittikçe hızlanan bir tempoyla birbirini izliyor
4. Tempo tutmak, el çırpma ya da elleri ve/ya da ayakları bir yere vurma yoluyla bir müzik parçasına eşlik etmek.
—Spor. Tempo alma, kürek sporunda bir tekne ya da mürettebatın, dümencinin belirlediği kürek çekme ritmine ulaşması.
—ANSİKL. Batı müziğinde, toplu bir harekete birlik kazandırmayı amaçlayan tezgâh başı şarkıları ve bunların durguları, ilk tempo örneklerini oluşturur. XVI. yy.'ın ilk yarısından itibaren tempo, ölçünün zaman birliğine verilen değere bağlandı. Zamanların bölünmesi, insan ritimlerine (adımların ritmi, kalbin ritmi) olduğu gibi hareketi geleneksel olarak bilinen danŞı ların ritimlerine göre ayarlandı. Çok kesin olmayan bu ölçütlerin yerim, XVII. yy.'da, sarkaçtan, ardından kronometreden ya rarlanılan, daha sonra da duvar saatlerinin zamanına dayandırılan bir zaman bir lığı hesabı aldı. Metronomun keşfinden sonra, tempoları gösteren işaretler partisyonun üzerine yazıldı Ancak bunlar, yorumcular tarafından değiştirilebilen, ortalama tempoları belirtirler. Böylece aynı işaretle belirtilen temponun hızı, önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Bundan dolayı, bir müziğin özyapısını belirleyen tempo, yorum sorunlarına yol açar.
Kaynak: Büyük Larousse