Arama

Yaşar Günaçgün

Güncelleme: 15 Temmuz 2014 Gösterim: 41.229 Cevap: 30
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
31 Ağustos 2006       Mesaj #1
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Yaşardan..

Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  05.jpg
Gösterim: 1494
Boyut:  31.4 KB

5 Nisan 1970'de Adana'da doğdum. Üniversiteye kadar Adana'da okudum. 87 yılında M.Ü. İşletme'yi kazanıp İstanbul'a geldim. Bu yıllarda başlayan şiir sevgisi müzisyenliğimle birlikte şarkı sözlerime yansıdı.

92 yılında mezun oldum, 93-94 yıllarında İ.Ü. Finans bölümünde yüksek lisans yaptım. Tüm bu yıllar boyunca hayatımı barlarda gitar çalıp, şarkı söyleyerek kazandım. 1996 yılında Divane, 1998 yılında Esirinim, 2001 yılında Masal, 2003 yılında Sevdiğim Şarkılar ve 05 yılında Hatırla albümlerini yaptım.
Tüm bu zamanlar içerisinde hep yazdım, yazdım, yazdım... Hala bir aşkın kıyısından yüzerek geçiyorum...

Ad:  DSC07274.jpg
Gösterim: 1286
Boyut:  71.3 KB



~ ALBÜMLERİ ~
DİVANE
Yapım: Lirik Müzik
Prodüktör: Fatih Yıldız
Müzik DirektörüMsn Confusedarp Özdemiroğlu
Aranjörler: Tansel Doğanay, Sarp Özdemiroğlu, Yaşar Günaçgün
Tonmaister: Fuat Domaniç
Stüdyo: Fuat Domaniç Stüdyosu

Msn Rose Msn Rose Msn Rose

DİVANE REMİXES
  • Bir Tanem-Dance Mix
  • Kumralım-Club Mix
  • Kumralım-Latin Fever Mix
  • Divane-House Mix
Producer: Kerem Çallıoğlu
Executive Producer: Fatih Yıldız
Mastering: Fuat Domaniç Stüdyosu
Stüdyo: Fuat Domaniç Ses Kayıt Stüdyosu

Msn Rose Msn Rose Msn Rose

ESİRİNİM
Yapım: Lirik Müzik
Prodüktör: Fatih Yıldız
Müzik DirektörüMsn Confusedarp Özdemiroğlu
Aranjör: Tansel Doğanay
Tonmaister: Fuat Domaniç
Stüdyo: Fuat Domaniç Stüdyo

Msn Rose Msn Rose Msn Rose

MASALYapım: Topkapı Müzik
Yapımcı: Ünal Tunalı
Aranjörler: Alper Erinç, Tansel Doğanay, Ozan Çolakoğlu
Halay Başı: Yaşar
Stüdyo: Studio Erekli & Tunç Stüdyosu
Final Editing & Mastering: Gürsan Acar, Tonwelt Studios (Berlin)

Msn Rose Msn Rose Msn Rose

MASAL REMIXES"Türkiye’de yayımlanmamıştır. Sadece Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’ta yayımlanmıştır."

Yapım: Topkapı Müzik
Aranjör: Ozan Çolakoğlu

Msn Rose Msn Rose Msn Rose

SEVDİĞİM ŞARKILARYapım: Topkapı Müzik
Yapımcı: Ünal Tunalı
Stüdyo: Studio Pera (İstanbul)
Kayıt, & Edit: Mehmet Gündüz, Erdem Helvacıoğlu
Mix: Serkan Kula, Gürsan Acar
Mastering: Gürsan Acar, Tonwelt Studios (Berlin)

Msn Rose Msn Rose Msn Rose

SEVDİĞİM ŞARKILAR REMIXESYapım: Topkapı Müzik
Yapımcı: Ünal Tunalı
Stüdyo: Studio Pera (Istanbul)
Edit & Mix: Studio Pera / Mehmet Gündüz
Mastering: Gürsan Acar, Tonwelt Studios (Berlin)

Msn Rose Msn Rose Msn Rose

HATIRLA Yapım: Topkapı Müzik
Yapımcı: Ünal Tunalı
Gözetip, denetleyen: Yaşar Günaçgün
Stüdyo: Studio Pera (Istanbul)
Koordinatör, kayıt, Pro Tools editing: Mehmet Gündüz
Akustik davul kayıtları: Arzu Alsan (Doğulu Stüdyo)
Mix: Murat Matthew Erdem (Studio Matis)
Mastering: Gürsan Acar, Tonwelt Studios (Berlin)
Prodüksiyon asistanı: Serdar Göçoğlu


Ad:  04.jpg
Gösterim: 875
Boyut:  57.8 KB

Ad:  DSC07326.jpg
Gösterim: 1027
Boyut:  76.6 KB
yasaronline.net

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Yaşar Günaçgün nereli hayatı kimdir.
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
31 Ağustos 2006       Mesaj #2
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Harbiye Açıkhava 2003
(Konserinden Görüntüler)

Sponsorlu Bağlantılar

yasaronline.net

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
3 Eylül 2006       Mesaj #3
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gel Benimle

gel benimle çok çok uzaklara
mevsimlerimi bir dalga yaza dönüştür
gel benimle bilinmez duraklara
mevsimlerimi bir dalga yaza dönüştür
bırak dudaklarımdan benler okunsun
bırak ellerim saçlarına dokunsun
bırak kulaklarımda sesin uğulsun
bırak ellerim saçlarına dokunsun

söz veriyorum herşey çok güzel olacak
sadace sen ve ben
bubuweb - avatarı
bubuweb
Ziyaretçi
27 Eylül 2006       Mesaj #4
bubuweb - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaslar merhaba.
Yasar'a beste vermek istiyorum..Nasil bir yol izlemeliyim?

Saygilar


Alıntı
NihLe adlı kullanıcıdan alıntı


Yaşara Ait Web Sitelerini Kullanarak Ulaşabilirsiniz.. (üye olmanız gerekiyor)

Forum Sitesi

Resmi WebSitesi

Son düzenleyen NihLe; 27 Eylül 2006 14:38
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
27 Eylül 2006       Mesaj #5
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık Dört Bin Perde

Ad:  siirkitabi.jpg
Gösterim: 794
Boyut:  12.9 KB

Yayınevi:Epsilon
YayıneviDizisi : Hayatın İçinden
Türü : Şiir
Editör :Ertuğ Fişek
Kapak/Resimleyen :Pınar Kazma
Basım Yeri :İstanbul
Tarihi : Ağustos 2003


Notadan dizelere..
Yaşar, Özdemir Asaf, Cemal Süreya, Attilâ İlhan gibi şairlerden etkilenip yazdığı şiirlerini bir kitapta topladı. 'Yalnızlık Dört Bin Perde' isimli kitaptaki şiirlerde Yaşar'ın hiç bilinmeyen ironik yanı ortaya çıkıyor: Şakacı, dalgacı, ama hüzünlü

HIZIR TÜZEL / Radikal
Yanlış anlaşılmasın ama sanata ve sanatçıya her zaman saygı duyar, sevgi beslerim. Keza, Adanalı müzisyen arkadaşım Yaşar'ın çalışmalarını da takdir ve beğeniyle izlerim. Kendisiyle dört yıl önce koyu bir söyleşi yapmıştım. Müzisyenliğinin yanında şair ruhlu bir insan olduğunu, sürekli şiirle haşır neşir olduğunu anlatmıştı bana. En büyük hayalinin bir şiir kitabı çıkarmak olduğundan söz etmişti. Lakin, alışmıştım bu tip mavralara. Her söyleşinin beylik konularıydı bunlar.
'Gelecekte şöyle bir albüm yapacağım', 'Bunun filmini yapacağım, henüz proje aşamasında', 'Şimdi bir roman yazıyorum', 'Bir televizyon projem var, reyting rekorları kıracak', gibi... Bıkmıştım gayri bunlardan...

Geçenlerde bir de baktım arkadaşım Yaşar'ın kitabı çıkmış. Önce başka bir Yaşar zannettim. Zira kitabın kapağında Yaşar Günaçgün diye bir isim yazıyordu. Sonra kapaktaki fotoğraflarda şair şair bakan adamın bizim şarkıcı Yaşar olduğunu anladım. Gözlerim yaşardı desem yalan söylemiş olmam. Evet, Yaşar bana söylediği şeyi gerçekleştirmiş. Şiirlerini Epsilon Yayıncılık'tan çıkan 'Yalnızlık Dört Bin Perde' isimli bir kitapta toplamıştı. Onu takdir etmemek benim için olanaksızdı artık. Hemen gidip kendisini takdir ettim. başarılarının devamını diledim. O da bana "Geçen hafta Işın Karaca'ya 'Ömür Boyu Başarı Ödülü' verdiniz, bize bir şey yok mu?" dedi. Sonra mahcup oldu tabii. Çünkü sözünde durup gerçekten de şiir gibi şiirler yazıp, kitabını çıkardığı için dışarıda onu bir cipin beklediğinden haberi yoktu. Evet, Yaşar'a bir cip hediye ettim. Ne yapayım, sanata ve sanatçıya karşı her zaman bonkör davranmışımdır. Bu yüzden hâlâ sürünüyorum, huyum kurusun...

Yaşar bey, bu şiir serüveni nasıl başladı?
Şiir serüveni 1987 yılında ve tabii ki okuyucu olarak başladı. Oldukça haylaz ve okul orkestrasında çalan hafiften popüler, müzikten, beden eğitiminden, milli güvenlik ve din bilgisinden bir de hayat bilgisinden yüksek not alan diğer derslerden de sürekli bütünlemeye kalan bir çocuk olaraktan lise sona geçtim. Fakat içimde İstanbul'a giderek gitar çalma hasreti vardı, kuzenim benden bir sene önce Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmıştı ve sürekli bana 'İstanbul şöyle güzel, böyle güzel' diye mektuplar yazıp duruyordu. Ben Adana'daydım. Onunla sürekli mektuplaşmamız beni muazzam bir şekilde motive ediyordu.
Sizi gaza getiriyordu yani...

Aynen öyle. İstanbul'daki gruplardan bahsedip 'Gel, çalarsın' diyerek beni gaza getiriyordu. Beni motive edecek tek şeyin 'çalmak' mevzuu olduğunu biliyordu ve doğrusu da oydu. Okul orkestrasında çalan bir çocukken, İstanbul'da herhangi bir üniversite kazanıp oraya kapağı atarsam bu iş olacak diye düşünmeye başladım ve böylelikle derslere asılmaya başladım. Fakat derken potansiyelimi fark ettim, üç sene boyunca matematik, fizik, kimya çalışılmamış ve ben her şeyi son seneye sığdırmaya çalışıyorum. Bir sürü hocalardan dersler almaya ve çok çalışmaya başladım. Bu kadar sıkıntının arasında imdadıma şiir yetişti.

O dönemde bana kuzenimden yine bir mektup geldi ve mektubun içinde Özdemir Asaf'ın çok güzel bir şiiri yer alıyordu. O dizeler o kadar farklıydı ki, kelimenin o döngüsü, o ironi, o haylazlık beni çok çarptı. O gün bugündür şiir okurum. Öyle başladı, ilk Özdemir Asaf'tır yani. Özdemir Asaf'ın dışında Attilâ İlhan'ın şiirleri de bana çok fazla yardımcı oldu. Çünkü Anadolu'dan gelip İstanbul'da okuyan, ideolojileri yeni yeni tanımaya, hayatı yeni anlamaya çalışan bir insan, taşrayla metropolün farkını kavramaya çalışan, kendi başına var olmaya çalışan bir insan ve öncelikle bir birey olmaya çalışan bir insan için Attilâ İlhan'ın şiirleri çok güçlü ve yardımcı olan şiirlerdir.

Neler keşfettiniz mesela Attilâ İlhan'ın şiirlerinde?
Şiirin içindeki melodileri keşfettim. Ondan önce kendi kendime gitar çalıp şarkı söylüyordum. Beste yapıp, söz yazan biri değildim. Attilâ İlhan'ın şiirleriyle başladı her şey. Ben onun şiirlerini melodilendirince başladı. Çevremdeki insanlar da destek verdi, 'Çok güzel olmuş' dediler. Daha fazla okumaya ve şiirlerle beste yapmaya başladım.

Kitap çıktıktan sonra hayatınız değişti mi?
Okuyanlardan geri dönüşleri bekliyorum, yavaş yavaş telefonuma mesajlar, tepkiler gelmeye başladı. Eskiden başkasının şiiriyle bana hitap edenler şimdi benim şiirimle yapıyorlar bunu. Bunların zevkini yaşayacağım bir süre sonra. Kişilerin hayatına önce şarkılarımla sonra da şiirlerimle kendimi soktum aslında. Hep kendimi anlatıyorum. Her şair kendi harflerinden kafiyeler kurar. Herkes beni aşk adamı olarak düşünüyor. Çünkü ben şarkı söylerken, o motivasyonda olduğum için o kimliğe bürünüyorum. Vücudumla, mimiklerimle, her şeyimle o duygusal duruma bürünüveriyorum.
Ama aslında muzip bir insanım ve o da ancak şiirlerimde görülecek. Ufak tefek dalga geçmelerim, hayatla aramda gelişen oyunlar, kimi zaman ondan yediğim dayak, kimi zaman benim ona attığım ufak bir çelme. Ama sonuçta hep onun galip gelişi. Bütün bunlar şiire daha iyi yansıyor, şarkılara yansımıyor. Belirli bir formun çok dışına çıkılacak bir şey değildir müzik. Hele pop müzik yapıyorsanız. Bu, üç ila üç buçuk dakika arasında gelişen bir süreçtir.

Ama şiir, kendi içinde canlı bir organizma gibi büyür ha büyür, giderek daha büyür. Kimi zaman okuyucu sizin şiirinizde, sizin keşfedemediğiniz bir şeyi keşfeder. Şiirin en büyük tarafı da bu.

Muzip yanınızı günlük yaşamınızda neden saklıyorsunuz, söyleyin bakalım?
Mesafeli yaşamaya çalışıyorum, benim bir görüntüm var ve bunu korumaya çalışıyorum. Basınla aramda bir çizgi var onu bozmamaya çalışıyorum. Kemal Sunal, filmlerinde 'eşşoğlu eşşek' derdi herkes gülmekten yerlere yatardı. Ben böyle bir kelime etsem ve onun gibi etsem 'küfretti' diye çıkabilir. Bunu yapmamam gerekiyor.

Kişisel yanımı gösteremem bu çok ağır bir şey ve beni zorluyor açıkçası. Hep efendi bir insan gibi davranmak çok zor. Hiç sinirlenmemek. Trafikte biri beni sıkıştırsa, biraz Adanalılık var tabii, çok sinirlenirim, böyle bir yanım var. Çıkıp bağırınca 'Sana hiç yakışmadı' diyor insanlar. Yahu adam beni öldürecekti. Sanat yaparken Tarsusluyum, ama kavga ederken Adanalıyım. Sonuçta şiirde kendimi çok daha rahat hissediyorum.

Sizi hiç geceleri gezerken, filan görmüyoruz, sevgiliniz de yok gibi bir şey. Demek ki diyorum 'Adam konserden, stüdyodan çıkıp eve gidiyor ve kapanıp şiir yazıyor'...

Yok abi, böyle yaşayan birinin şiir yazması veya şarkı yazması mümkün değil. Tabii ki geceleri çıkıyorum ama basının olduğu yerlere gitmiyorum, zaten oraları sevmiyorum. Reina ve Laila'yı hiç görmedim ve hiç merak etmiyorum, onun yerine Bostancı'da Hatay Restoran'a gidiyorum. Ayrıca gizemi çok severim. Benim hayran olduğum kişiler de genellikle öyle kişilerdir.

9'da kalkmak!

Yaşar Günaçgün'ün 'Yalnızlık Dört Bin Perde' isimli şiir kitabında gerçekten de şarkıcı Yaşar'dan çıkacağı tahmin edilemeyecek türden dizeler var. Şiirler için edebiyat eleştirmenleri ne der bilemem ama bu dizelerde Yaşar'ın ironik yanını keşfetmek hayli keyifli. Mesela:

Bombilibom
Sabahın hayrı eğri
Hafif sola doğru
Gecenin şerri her tarafta
Hep benden erken kalkardın
9 diye bir saatte
Delirmiş saatlerin ahlakı
3500 gösteriyor
Bu kaçıncı ahmak olarak başlıyorum güne
Sevenini eşeğine vurmuş
Giydiğinden mi gömleğini delirmek
Birinci işi yapmış aklı saklı
Mutluluk histerik bir göz
Öt babam öt frekanslı
Bir ön dürtüdür ört
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Eylül 2006       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşar - Aldanırım
Bu bir yalan bu bir ceza
Bu bir talan gönlüm bu bir veda
Ne bir tavır ne bir eda
Savur savrul gönlüm bu son elveda

Hatırlarım hiç gidemem deyişini
Hatırlarım erken ölürüm deyişini

Aldanırım ben zaten gülüşüne ah gülüşüne
Aldanırım aldanırım aldanırım gülüşüne

Bu bir yalan bu bir ceza
Bu bir talan gönlüm bu bir veda
Aşk değil keza
Ne bir tavır ne bir eda
Savur savrul gönlüm bu son elveda

Aldanırım ben zaten gülüşüne ah gülüşüne
Aldanırım aldanırım aldanırım gülüşüne

Bu her mevsim söyler misin
Mecbur eden buna yar sen misin
Soran beni yarım bulur
Sen bir tek gül ey yar tamam olur

Hatırlarım hiç gidemem deyişini
Hatırlarım erken ölürüm deyişini

Aldanırım ben zaten gülüşüne ah gülüşüne
Aldanırım aldanırım aldanırım gülüşüne
YASARCI - avatarı
YASARCI
Ziyaretçi
10 Kasım 2006       Mesaj #7
YASARCI - avatarı
Ziyaretçi
Yasar seni gorunce neler hissediyorum hic kimse anlayamaz .Bende cok ama cook ozel bir yerin var. ilk asik oldugum insani sana benzetrek ve senin sarkilarini hergun dinleyerek sevmistim ve onu cok ama cok sevmistim. Benden cok uzaklara gitti ben hala seni dinliyordum ve sen hemen sonra yeni kasetini cikardin.biz hep birbirimizden uzaktik onunla ama onu gercek anlamiyla kaybetmemin acisini seninle dindirmeye calistim.Oldugune hicbir zaman inanamadim. Aldanirim tam olarak anlatiyordu bizi. tanidiklarimin hepsi sen tv da cikinca beni ariyorlardi izlemem icin. Senin sesin kadar hicbir sesin beni tkileyecegini zanntmiyorum.Lutfen ama lutfn kendine, o guzel kalbine ve muhtesem sesineiyi bak.

Bu arada bir sorum olacak gunlerdir Deniz Sekiyle soylediginiz sarkiyi hatirlamaya calisiyorum ama birturlu cikaramadim. Hani vardiya denize acilmis soyluyordunuz.cok hosuma giderdi, tekrar dinlmyi cok istiyorum.ismi neydi?
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
20 Aralık 2006       Mesaj #8
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  02.JPG
Gösterim: 1426
Boyut:  24.8 KB

Yıllar önce "Divane" şarkısıyla müzik piyasına giriş yapan Yaşar, Türk pop müziğindeki istikrarlı duruşunu her albümde sergilediği başarılarla ortaya koydu. 2007’yi de yepyeni bir albümle karşılıyor. 1,5 yıllık aradan sonra çıkardığı albümün adı “Sevda Sinemalarda”. Albümünde 14 şarkı yer alıyor. Yaşar’a ait söz ve bestelerin çoğunlukta olduğu albümde yine Yaşar’ın bestelediği bir Ümit Yaşar Oğuzcan, bir de Cahit Sıtkı Tarancı şiiri yer alıyor. Albümün ilk klibi ise "Hayırdır İnşallah" isimli parçaya çekildi ve albümle aynı anda müzik kanallarında yayınlanmaya başladı.

Müzik prodüktörlüğünü Rıza Erekli, müzik direktörlüğünü Tansel Doğanay yaptı. Düzenlemeler ise Tansel Doğanay, Alper Erinç ve Özgür Yedievli’ye ait.

Albümdeki 14 parça ise:
01 - Sevda Sinemalarda -- 03:41
02 - Goz Yakmayan -- 03:51
03 - Hayirdir Insallah -- 03:55
04 - Selvi -- 03:28
05 - Deniz Yoksulu -- 03:22
06 - Yılgın -- 02:58
07 - Alıştım -- 04:10
08 - Akdenizli -- 02:58
09 - Cumartesi -- 03:45
10 - Elde Var Bir -- 03:09
11 - Kayıkçı -- 03:53
12 - Beni Arayabilirmisin -- 03:15
13 - Şarkı Halinde Kal -- 03:46
14 - Başımda Sevdam -- 03:06
dilekcolak - avatarı
dilekcolak
Ziyaretçi
7 Ocak 2007       Mesaj #9
dilekcolak - avatarı
Ziyaretçi
Yeni kasetini cok begendim.Öneceki kasedi hiç bir sekilde tasvip etmedim.Almadım bile.Fakat geri kalan tum kasetlerine sahibim.Her zaman böyle guzel albumler bekliyorum.Onu cok seviyorum.ESKİSEHİRE BEKLİYORUM (en kısa zamanda) !!!!!!!!

Yasar'a ulasmam için bir mail adresi veya bir site önerirmisiniz ?
yanlız (Yaşar - Sevda sinemalarda hariç)
TESEKKR EDERİM!!!
Son düzenleyen dilekcolak; 7 Ocak 2007 20:55 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
tuncatutkun - avatarı
tuncatutkun
Ziyaretçi
9 Ocak 2007       Mesaj #10
tuncatutkun - avatarı
Ziyaretçi
merhabalar, YAŞAR'ın fan sitesi açıldı, hepinizi oraya bekliyoruz. yasarfan :: Ana Sayfa

Benzer Konular

30 Nisan 2014 / Kral_Aslan Asker tr
4 Nisan 2007 / KisukE UraharA Siyaset tr
3 Şubat 2011 / Misafir Soru-Cevap
24 Temmuz 2008 / TiglonBoYs Siyaset tr