Arama

Bilim Nedir? - Tek Mesaj #5

sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
3 Nisan 2008       Mesaj #5
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
Bilimler mevcut durumlarından daha ileri doğru gelişmeye mahkum gibidirler.Kendilerinde mevcut olan araştırma ve gözlem eylemi,işin böyle olmasını gerektirir.Herhangi bir bilim dalının bugünkü durumu dünkünden ileridir.Yarınki de bugünkünden ileri olacaktır.Bu nedenle tartışılan bir konuda son söz söylenmiş olamaz.Oysa kesin konuşarak hataya düşen bilim adamlarına sık sık rastlanır.
William Thomson(Lord Kelvin)soğuma olayını Yerküre’in yaşının belirlenmesine uygulamak istiyordu.Yerküre’in Güneş’ten koptuğunda onunla aynı sıcaklıkta olduğunu ve sürekli soğuduğunu varsayıyordu.1862 yılında Yerküre’in yaşının 200 milyon yıldan fazla olamayacağını hesapladı.Kesin olarak 98 milyon yıl olduğunu söyledi.Zaman içinde yeni yeni rakamlar öne sürdü.1897 yılındaki tahmini 24 milyon yıldı.1899 yılında bu sürenin 20-40 milyon yıl arasında olduğunu ileri sürdü.
Oysa o günkü jeolojik bulgular bu sürenin 200 milyon yıldan çok daha fazla olduğunu ortaya koymuştu.Ama Kelvin görüşlerinden vazgeçmedi.
Bu konuda kesin bir rakam önerememesi, Yerküre’in gerçek yaşının çok ötesinde tahminler yapması o günlerin bilim dünyası içinde normaldi.Zira henüz radyoaktivite olayı bilinmiyordu. Yerküre’in Güneş’ten bağımsız bir ısı kaynağına sahip olduğu anlaşılmamıştı.En önemlisi,Güneş büyüklüğünde bir cismin en fazla birkaç on milyon yıldan uzun süre boyunca ve yakıtını tüketmeden nasıl yandığını açıklayacak bilgi yoktu.Herkes Güneş ve gezegenlerin genç olması gerektiğini düşünüyordu.
Georges Cuvier,’organların bağımlılığı’ ilkesini ileri sürmüştü.Bu ilkeye göre,hayvan vücudundaki her organın anatomik yapısı ile diğer organlar arasında fonksiyonel bir bağlantı vardır.Tüm organların işlevsel ve yapısal özellikleri,çevreyle olan etkileşimin bir sonucudur. Etienne Geoffroy Saint-Hilaire, anatomik yapının her şeyden önce geldiğini ve canlıyı belirli bir yaşam biçimine zorladığını savunuyordu. Cuvier ise bir hayvanın işlev ve alışkanlılıklarının anatomik yapısını belirlediğini ileri sürüyordu.
Cuvier’e göre,hayvan gruplarını birbirinden ayıran anatomik özellikler,türlerin yaratılmış olmalarından bu yana değişmemiş olduklarının kanıtıdır.Bütün türler,yapısal ve işlevsel olarak başlangıçta mükemmel şekilde tasarlanmıştır,bu nedenle önemli bir değişikliğe uğramazlar.Hatta,her organın özel bir görevi vardır.Her tür, özel bir amaç için yaratılmıştır. Cuvier bu fikirleri nedeniyle evrim teorisini kabul etmemiş oluyordu.
Geoffroy Saint-Hilaire ile Cuvier 1830 yılında Fransa Bilimler Akademisi’nin halka açık bir tartışmasında karşı karşıya geldiler.Geoffroy Saint Hilaire, omurgalılar ve yumuşakçalar ile birlikte bütün hayvanların ortak bir anatomik yapıyı bölüştüklerini savunuyordu. Cuvier ise tanımladığı dört tipin(1-Omurgalılar,2-yumuşakçalar,3-eklemliler,4-ışınlılar) birbirinden farklı olduğunu ileri sürüyordu.Aralarında oluşan görüş ayrılığının nedeni,hayvanlar arasındaki benzerlik ve farklılıkların nasıl açıklanacağı idi.Her iki bilimadamı da hayvanların şimdiki yapısından yola çıkarak fikir ileri sürmüş oluyorlardı.Bu konuya çözümü C.Darwin getirecekti.