Kuzey Osetya Cumhuriyeti 
Coğrafi konum Kuzey Osetya'nın kuzeyinde Stavrapol ili, doğusunda Çeçen-İnguş, batısında Kabardey-Balkar, güneyinde ise Gürcistan ve Gürcistan'a bağlı olan Güney Osetya bulunmaktadır. Kuzey Osetya'nın toprakları Terek, Uruh, Ardon, Kabkevka ırmakları ile beslenir. Yüzölçümü 8.000 kilometrekaredir.
Ekonomik durum 
Kuzey Osetya'da tarım, sebze ve tahıl üretimi, hayvan besiciliğinden oluşur. Sanayileri; hafif sanayiler, kimyasal maddeler, cam üretimi ve gıda endüstrisidir. Alçak yamaçlarda ve Mozdok yakınlarında, sulamayla buğday, mısır, patates, kenevir ve meyve yetiştirilir. Daha yükseklerde ise köyun ve sığır besiciliği yapılır. Vladikavkaz'da yoğunlaşmış olan sanayi inşaât malzemeleri üretimi, metalurji ve gıda işlemeye dayanır. Ayrıca kurşun, çinko ve bor madenciliği yapılır. Büyük Kafkaslar'ın her iki yanındaki ormanlardan, başta kayın olmak üzere bol miktarda kereste elde edilir. Terek üzerinde, hidroelektrik santralleri inşa edilmiştir.
Sosyal ve kültürel yapı 
Kafkas toplumları içinde dil ve edebiyatını en iyi şekilde geliştirerek işleyen Asetinler bu konuda önemli adımlar atmış olmalarına rağmen, günümüzde, Osetya'da bilhassa yeni nesil içerisinde Oset dilini konuşamayan bir çok insana rastlamak mümkündür. Yakın zamana kadar Oset dilinin okullarda seçmeli dil olarak kullanılması bilhassa şehirlerde böyle bir sonucu doğurdu. Son birkaç yıldır büyük zararları farkedilen bu sistem değiştirilmiş, ilk öğretimde Asetin dili-edebiyatı ders olarak mecburi hale getirilmiştir. Oset Dili, İskitler ile Antikçağ'daki Sarmatların kullandığı dille uzak akrabadır. Eski İran dilinin kimi özelliklerini (fiil örnekleri, 8 durumlu ad çekimi) korur. Ses yapısı, Kafkasya'daki Hint-Avrupa olmayan dillerden etkilenmiştir; bugünkü sözlükte Rusça'dan çok aktarma vardır. XIX. yüzyıl sonunda edebiyat dili olarak kullanılan Aset Dili, Kril alfabesiyle yazılır. Osetlerin hikayesi
Tarihte Osetler
Tarihte Alan halkının günümüzdeki son bakiyeleri olduğu varsayılan bir Kuzey Kafkasya halkıdır. Birçok tarihçi Asetinlerle Alanların aynı millet olduğunu savunmaktadır. Asetinler kendilerine İron (bir bölümü Gron) derler. Dillerinin, İran'ın eski dillerinden Polovice'ye çok yakın olduğu söylenir. Asetinlerin ataları olan Alan halkı M.Ö.1. yüzyılda Kafkasya'ya gelmişlerdir. Alanlar, Hunların baskısıyla M.S. 370-385 yıllarında batıya doğru göçmüşler. Bu göçler sırasında Alan halkının Kuzey Kafkasya'da kalmayı becerebilen bir kolu günümüz Asetinlerini oluşturmuştur. Daha sonraları Moğol istilaları da bunlar üzerinde ağır sonuçlar bırakmıştır. 19. yüzyıla kadar Kafkas dağlarının ücra köşelerinde yaşadılar. Zamanla güçlenen Çarlık Rusyası'nın sıcak denizlere inebilme emelleri tüm Kafkasyalıların olduğu gibi Asetinlerin de huzurunu kaçırdı. Olaylar, 19. yüzyılda Çarlık Rusya'sının bu yöreyi işgal etmesiyle başladı. Özellikle Güney Osetya, Güney ve Kuzey Kafkasya'yı birleştiren önemli geçitleri bulunduruyordu. Gürcistan'ın 1801 yılında Rusya'ya ilhakından sonda Asetinlerin Rusya'ya karşı devam eden mücadeleleri küçük aralıklarla 50 yıl daha sürmüş ve 1850'lerde sona ermiştir. Güney Osetya ise Gürcü idaresine bırakılarak zorla Hıristiyanlaştırıldı. Çerkesler de yenilince 1864 yılında itibaren Kafkas sürgünleri başladı. Asetinler, kendi istekleriyle yurtlarını terk ettiler.
İhtilalden sonra Osetya
1917 devriminden sonra Gürcistan'da iktidarı elinde bulunduran Menşevik Gürcü Yönetimi zamanında Güney Osetya tıpkı Abhazya gibi zorla Gürcistan'a ilhak edilmeye çalışıldı. 1918 yılında bağımsız bir cumhuriyet kurdularsa da uzun ömürlü olmadı. Sovyet iktidarı Osetya'yı ikiye ayırarak bir bölümünü Güney Osetya Özerk Bölgesi adıyla 20 Nisan 1922'de Gürcistan'a diğer bölümünü, Kuzey Oset Bölgesi adıyla 7 Temmuz 1925'te Rusya Federasyonu'na bağladı.
Kuzey Osetya Özerk Bölgesi 5 Aralık 1936 yılında ise Özerk Cumhuriyet yükseltildi. İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra ise, 1944 yılında ülkelerinden sürülen ve İnguşlardan boşalan köylere; Asetinler zorla yerleştirildiler.
1957 yılında affa uğrayıp, tekrar yurtlarına dönen İnguşların köyleri geri verilmiş, sade köyde İnguş ve Asetinler aşağı yukarı eşit sayıda nüfusla yaşamaya başlamışlardı. Güney Osetya 12 Aralık 1990 yılında Cumhuriyet ilan etti. Gürcistan tanımadı ve Gürcü grupları yöreye saldırdı. Yüzlerce insan öldürüldü. Binlercesi Kuzey Osetya'ya göç etmek zorunda bırakıldı. 1992'de Oset-İnguş çatışmasının başlamasıyla bölgedeki ve tüm Osetya'daki İnguşlar boşaltıldı.
Bağımsızlık hareketi
Güney Osetya, Kuzey ile birleşmek isteyerek Kasım 1990'da bağımsızlığını ilan etti. 1991'den itibaren Güney Osetya ile birleşmenin şekli konusunda önemli tartışmalar yaşandı. Ancak bu nedenle Gürcistan'la çatışmalar çıktı. Mart 1991'de ateşkes sağlandı. Gürcistan aynı yıl Eylül ayında bölgenin özerkliğini kaldırınca çatışmalar yeniden alevlendi. Ocak 1992'de Osetler tekrar bağımsızlık ilan ettiler ve çatışmalar sürdü. Bu çatışmalar Gürcistan ve Güney Osetya silahlı güçleri arasında, binlerce Güney Osetyalının (150.000-200.000) Kuzey Osetya'ya göçetmesine yol açtı. Temmuz 1992'de Rusya müdahale ederek çatışmalara son verdi. Aynı dönemde Cumhuriyet yönetimi, İnguşlar tarafından 1944'te sürüldükleri bir bölge hakkındaki talepleri tanımayı reddetti. Bu yüzden Ekim 1992'de şiddet olaylarına ve etkilenen bölgelerde güvensizliği yol açtı. 1994'te silahlı çatışmaların sone ermesine ve barışın sağlanmasına rağmen bölgede güvenlik sağlanamadı. Bu gerçeği başkentte 30 Ocak 1996'da bir caminin bombalanması göstermektedir. Mart ayında Cumhuriyet Federal Hükümet tarafından İnguşların eski yerlerine geri dönmelerini engellememesi konusunda uyarıldı.
7 Aralık 1994'te kabul edilen Anayasa gereği Cumhuriyet, eski ismi olan "Alania"ya geri döndü. Bölgede Komünist Parti hakimdir. 89 Federal birim içerisinde sadece bir partinin, 1996 Aralık genel seçimlerinde oyların yeniden çoğunu (% 52) kazandığı tek bölgedir.
Sosyal ve kültürel yapı
Kafkas toplumları içinde dil ve edebiyatını en iyi şekilde geliştirerek işleyen Asetinler bu konuda önemli adımlar atmış olmalarına rağmen, günümüzde, Osetya'da bilhassa yeni nesil içerisinde Oset dilini konuşamayan bir çok insana rastlamak mümkündür. Yakın zamana kadar Oset dilinin okullarda seçmeli dil olarak kullanılması bilhassa şehirlerde böyle bir sonucu doğurdu. Son birkaç yıldır büyük zararları farkedilen bu sistem değiştirilmiş, ilk öğretimde Asetin dili-edebiyatı ders olarak mecburi hale getirilmiştir. Oset Dili, İskitler ile Antikçağ'daki Sarmatların kullandığı dille uzak akrabadır. Eski İran dilinin kimi özelliklerini (fiil örnekleri, 8 durumlu ad çekimi) korur. Ses yapısı, Kafkasya'daki Hint-Avrupa olmayan dillerden etkilenmiştir; bugünkü sözlükte Rusça'dan çok aktarma vardır. XIX. yüzyıl sonunda edebiyat dili olarak kullanılan Aset Dili, Kril alfabesiyle yazılır.