Arama

Beyaz Ölüm - Tek Mesaj #14

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Nisan 2006       Mesaj #14
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Eroin alışverişi (Eyç aksotası)


Yeşilay'ın uyuşturucuların en babası olarak tanıttığı ve reklamını yaptığı eroin (Uyuşturucu Gerçeği, Yeşilay Yayınları, sh. 74) Kullanıcıların diliyle eyç aksolası başlı başına bir işlir. Genel kural, eski kullanıcıların satıcı, satıcıların ise kullanıcı olduğudur ki, bu doğrudur. Eroine yeni başlayan çiçeği burnunda yeni "peynirciler" *****lardan birçok kez tokat yiyerek, sokak ağzıyla ". . kilerek", yani paraları alınıp gidilerek, *****laşacaklardır. "Çift kapı yöntemi" her laze peynircinin başına gelir: Eski *****, yenilerin parasını alır, bir kapının önünde bekletir, bulunduğu kapı lor******n evidir ve alışveriş görünüşle sağlamdır, ancak para ön kapıdan girip arka kapıdan cankinin harçlığı haline dö-nüşüverir ve laze peynirci bekleyedurur. Sokak aksoıasında temel kural gizli ve hızlı alışveriş olduğu için, alıcı eline pakeli alıp uzar gider (uzaklaşır), lorbacı (satıcı) da başka bir yana sarkıp (sapıp) ikiler (gider). İyi de elde ne vardır? Paketlenmiş, içinde ne olduğu o anda hiç bilinmeyen bir şey. İçine oralel dahi konduğu olur, bu yüzden malın tadına bakılabilecek zaman varsa bakılmalıdır, tadı acı olmalıdır. Paket işine gelince, paketler çok ilginçtir. Her torbacı coğrafi kökenine göre paket hazırlar. Eroin paketleri bir kâğıt katlama sanatı, yani origami harika-
sıdır. İstanbul paketleri, yani klasik paket dikdörtgendir, diğer adı gömlektir. Alman paketi ise zarf biçimindedir. Almancılar genellikle Alman paketi kullanır. Zenciler paketlerini torba poşetlerin naylonuna sararak ağızda taşımak üzre hazırlar, zenci paketi her zaman naylonludur. Naylonlu paket ağızda taşınarak nezaretteki "hasta" bir sevgilinin ağzına veda öpücüğüyle birlikte üflenebilir. Üstelik zenciler çok iyi "bagaja" diye bilindiklerinden, bagajlarında yani makatlarında taşımak için naylon sarılı pakete çok düşkündürler. Balona sarılmış paketten ise, gerçekten iyice iğrenmek gerekir, çünkü bu paket sınırları aşmış sindirim sistemini olduğu gibi dolaşmış, görmüş geçirmiş, isal ilaçları yoluyla aydınlık dünyayı görmüş bir pakettir, her canki-ye de böyle paket görmek kısmet olmaz. Paketlerden torbacıla-rı tanımak olasıdır. Alman paketleri daha büyük olur, ama hiçbir zaman bir gram olmaz. Dörtle ya da beşte bir gramlık paketlerin, sayısal lolo kâğıtlarına sarılmasından, renklerinden, kullanılan kâğıdın kalitesinden, hangi tor******n olduğu bilinir. Hatla katkılarından bile hangi ana tor******n pakeli olduğu anlaşılır. Alışveriş yerleri daha önce telefonla belirtilmiş, randevu yerleri değilse, satılan mahallelere gidilir. İşle buralara herkes gidemez. Ünlü salış merkezlerinde sokağa girer girmez, eğitimli kolejli cankilerin nark, esrar içicilerinin zarbo dediği polis geliyorsa, kovboy filmlerindeki kızılderili gözlemciler gibi nerede olduğunu bilemediğiniz insanlar, gendelik (aynasız) diye bağırırlar ve haber damlardan damlara geçtiğinde ortalık bir anda karışır. İşte caııkimiz bir iki saat süren bu alarm süresince hiçbir mal bulamaz. "Hastalıktan" burnunu çeke çeke bir kahvede olu-rup ortalığın sakinleşmesini beklerken, eroin parasının bir kısmını çay parası olarak harcamak zorunda kalabilir. Mahalle denilen merkezlere gitmeyip, sokak "kanallarından yararlanan taze peynirci, "kanalı" onun üstündeki büyük torbacıya açık vere-
ne kadar sorun çıkmadan alışveriş yapar. Hiçbir içici, eğer arkadaşları ile kombine yapmışsa, kılıç atmadan yani inaldan çalmadan paketi vermez ancak bu ona göre onun anasından emdiği ak süt gibi helaldir, bu kılıç adaletin kılıcıdır ve kaza bela hakkıdır. Sokakta iki çeşit satıcı vardır, biri büyük satıcıdan paket olarak yüzde alanlar, diğeri kendisi gram olarak alışveriş yaptıktan sonra paket yapıp satanlar. Gram alıp paketleyen, her zaman daha fazla kârdadır ama alıcı için çok güvenilir değildir. Sermayesini yediği bir gün müşterilerinin paralarını gram almak için toplar ve bir daha gelmeyebilir. Büyük tor******n malını yüzdeyle satan küçük torbacı az kârlıdır ama her zaman salacak malı bulunur. Herkes gram satan lorbacıları bilemediğinden ve tanımadıkları insanlara sokak için büyük denilebilecek paralar bağlamak gerekliğinden, her kullanıcı gram alışverişi yapmaz, oysa gram alışverişi pakeli göre çok kârlıdır, paket olarak bir buçuk gram fiyatı aslında toplan piyasanın en alt satış miktarı olan beş gramın fiyatına denk gelir.
Tabii pakete katkı yapılması olasılığı da çok yüksektir. Satıcılar alışveriş yapılmasını islemedikleri kullanıcıya, hiç çekinmeden saf gripin, saf amino kardol, saf laktoz veya bir hapın ezilmişini verirler. Bu karışık mala ya da bol katkılı mala çinge-neceden gelme adıyla DANDİK denir ki, günlük dile girdiğini ve çok yaygınlaştığını söylemek olasıdır.
Aslında dandik paket hazırlamak, bilgi gerektiren bir işlir. Eroin kuvvetli olduğu zaman, daha önceki satıcılar kalkı yap-mamışsa az miktarda yapılacak katkı eriyiciliği dolayısıyla glikoz ya da laktozdur, ancak tat şekere yaklaştığı için gripin ezerek kalmak da gerekir. Enjeksiyon hazırlarken gripin granül halinde kendini gösterir. Amino kardol ise bir çeşit yoğurt çorbası izlenimi verir. Burun yoluyla alacak olanlar ise gripini asla hissetmez. Dandik paketin tıp diliyle placebo etkisi olan en iyisi
gripindir. Ciripin ezilerek bir kaşığa konduktan sonra kaynatılır ve havanda dövülerek tekrar toz haline getirilir. İşte dandik pa-kel hazırdır. *****lar dandik paketi salıp kendilerine harbi paket alırlar. Gripinin içinde eskiden bulanan kodein artık bulunmadığından paracetemolun anlihistaminik etkisi birçok "taze" peynirciyi "zayıf mal" aldığı düşüncesine iler, parası varsa bir daha alır oysa değişen bir şey olmayacaktır. Ancak yoksunluk belirlilerinin bir bölümü olan soğuk algınlığı giderildiği ve birtakım ağrılar azaldığı için kullanıcı pisikolojik olarak "kafa olur". Placebo etkisi, bir psikoaktif maddenin yerine konulan etkisiz bir maddenin psikolojik etki yaratmasıdır. Yerine geçme etkisi diyebileceğimiz placebonun, morfin türevi maddelerde oluşacağına birçok "taze" inanmaz. Eski canki Günal ve Mehmet birçok kez ev kiralarını böyle ödemişler ve akşam fikslerini Abdi İbrahim'in ürettiği gripinden yapılmış dandik eroini salarak yapmışlar, çok sevdikleri kayısı suyuyla zeylin ezmeli sandviçlerini mideye böyle indirmişlerdi. Doğrusu Abdi İbrahim Fabrikasında iş verseler, çocuklar işsizlikten kurtulur daha sonra boşanmazlardı.