Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Nisan 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Teleskop


uzaktaki cisimlerin görüntülerini oluşturmakta kullanılan aygıt, ilk teleskoplarda ışığı odaklamak amacıyla mercekler kullanılıyordu, sonraları aynalı teleskoplar yapıldı. 1930’lardan bu yana gökcisimlerinin yayınlandığı radyo dalgalarını alarak görüntü oluşturan radyoteleskoplardan da yararlanılmaktadır; ayrıca morötesi ışınımla ya da X ışınlarıyla görüntü oluşturan teleskoplar da geliştirilmiştir.
Ad:  teleskop1.JPG
Gösterim: 2433
Boyut:  27.3 KB

Optik teleskopun Avrupa’da 17. yüzyıl başlarında icat edildiği sanılmaktadır, ilk geliştirilen teleskop türü Galilei teleskopudur. Ünlü İtalyan bilgin Galileo Galilei’ nin yapıp kullandığı teleskoplar örnek alındığı için bu adla anılan bu teleskop, bir borunun uçlarına yerleştirilmiş biri yakınsak (objektif) öbürü ıraksak (gözmerceği) iki mercekten oluşur; iki mercek arasındaki uzaklık bunların odak uzaklıklarının farkı kadardır.

Alman astronom Johannes Kepler’in 1610 dolayında geliştirdiği teleskop günümüzde kullanılan mercekli teleskopların temelini oluşturur. Kepler teleskopunda yakınsak bir mercek olan objektifin odağının arka tarafına gene yakınsak bir gözmerceği yerleştirilmiştir. Kepler teleskopunun görüş açısısı çok daha geniştir ve büyütme oranı büyüktür (1.000’in üstünde). Bu tür teleskoplarda oluşan görüntü ters görüntüdür; görüntüyü baş aşağı çeviren mercekler ekleyerek düz görüntü elde etmek olanaklıdır (tüfek dürbünlerinde ya da teodolitlerde bu yöntem uygulanır), ama eklenen mercekler ışığı soğurduğundan astronomi teleskoplarında kullanılmaz.

Mercekli teleskoplarda daha sonraki dönemlerde önemli bir gelişme gözlenmez; bu tür teleskopun en gelişkin modeli 19. yüzyıl sonlarında Alvan Clark and Sons adlı şirket tarafından yapılıp Yerkes Gözlemevi’ne kurulan 1 m çapındaki teleskoptur.
Yansımalı teleskop olarak da anılan aynalı teleskoplarda ışık içbükey bir ayna tarafından odaklanır. Aynalı teleskop ilk kez koç matematikçi James Gregory tarafından 1663’te tasarlandı, ama ayna yapma knikleri henüz yeterince gelişmiş olmadından bu aygıt gerçekleştirilemedi. İlk /nalı teleskopu Sir Isaac Newton 1671’de ipti. Newton’ın 1672’de Royal Society’ye ınduğu aynalı teleskopun ayna çapı 5 cm, üyütme gücü ise 38’di. William Herschel’ ı 1781’de 18 cm çaplı bir aynalı teleskop ardımıyla Uranüs gezegenini keşfetmesin en sonra bu tür teleskoplar yaygınlaştı, aynalı teleskoplarda ışığın kırılması söz onusu olmadığından, bu tür teleskoplarda enkser sapınç yoktur, bu da nercekli teleskoplara oranla büyük bir ıstünlüktür. Günümüzde astronomide hemen yalnızca aynalı teleskoplar kullanılır. Bunların en büyükleri Rusya’da Kafkaslar’daki Pastuhov Dağında bulunan Özel Astrofizik Gözlemevi’nin 6 m çapındaki teleskopu ile ABD’de California eyaletindeki Palomar Gözlemevi’nde kurulu bulunan 5 m çapındaki Hale Teleskopu’dur.

Estonyalı aygıt yapımcısı Bernhard Schmidt’in 1930’da geliştirdiği teleskopta ayna ile birlikte bir de mercek bulunur. Küresel olan aynanın önüne yerleştirilen düşük büyütmeli bir mercek aynanın neden olduğu sapınçları ortadan kaldırır . Böylece ışık toplama gücü ve ayırma gücü yüksek, geniş görüş açılı bir teleskop gerçekleştirilmiş oluyordu.
Ad:  teleskop2.JPG
Gösterim: 1237
Boyut:  23.6 KB

Yer atmosferi 3.000 angströmden (Â) daha kısa dalgaboylarım geçirmez; bu nedenle bu dalgaboylarındaki gözlemler roket ya da uydulara yerleştirilerek 100 km’den daha yükseklere gönderilen teleskoplar aracılığıyla gerçekleştirilir. 1.000-3.000 Â arasındaki dalgaboylarında (morötesi ışınım) kullanılan teleskoplar, normal aynalı teleskopların benzeridir. Bunların başlıca örneği Hubble Uzay Teleskopu’dur. X ışınları ise alışılmış aynalardan yansımaz, optik merceklerde de çok az kırılmaya uğrar. Verimli çalışma elde edebilmek için ışınların ayna yüzeyine çok büyük gelme açılarıyla düşürülmesi gerekir; bu nedenle X ışınlı teleskoplarda, her ikisinin de eğriliği çok büyük olan bir içbükey ve bir dışbükey ayna kullanılır. Bu türden bir teleskopun en dikkate değer örneği, 56 cm’lik Einstein Teleskopu’dur; bu teleskop 1970’lerin sonlarında ABD’nin “HEAD 2” uydusunda kullanılmıştır.

Kızılötesi teleskopların tasarımı güçtür; bunun başlıca nedeni aynalar ve aygıttaki başka parçaların gökcisimlerinden gelen kızılötesi ışınıma oranla çok daha parlak ışınım yaymasıdır. Atmosferin alt kesimleri kızılötesi ışınımı kısmen geçirir; bu nedenle bazı dalgaboyları için teleskopların yükseğe yerleştirilmesi gerekir. 1983’te ABD, İngiltere ve Hollanda’nın fırlattığı Kızılötesi Astronomi Uydusu’na (IRAS) yerleştirilen 60 cm çaplı teleskop buna örnektir.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen perlina; 20 Aralık 2016 14:14