Arama

İcra ve İflas Kanunu - Tek Mesaj #2

The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
11 Nisan 2008       Mesaj #2
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
HACİZ YOLU İLE TAKİP
I- MAL BEYANI
BEYANIN MUHTEVİYATI
MADDE 74 - Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde
bulunan mal ve alacak ve haklarından borcuna yetecek miktarın nevî ve mahiyet ve vasıflarını
ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran
borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.
BEYAN MECBURİYETİ MÜDDETİ, BAŞLANGICI
MADDE 75 - (Değişik: 3222 - 6.6.1985) İtirazının iptaline veya kat'i veya muvakkat surette
kaldırılmasına karar verilen borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren üç gün içinde
yukarıdaki maddede gösterildiği üzere beyanda bulunmaya mecburdur.
İptal veya kaldırma kararı borçlunun vicahında verilmiş ise bu müddet, kararın tefhiminden
başlar.
HAPİS İLE TAZYİK
MADDE 76 - Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda
bulununcaya kadar icra tetkik mercii hâkimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle
tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.
SONRADAN KAZANILAN VEYA ZİYADELEŞEN MALLARIN BEYANI
MADDE 77 - İcra dairesine vaki olan beyanda malı olmadığını bildirmiş veya borcuna
yetecek mal göstermemiş yahut beyandan imtina etmiş olan borçlu sonradan kazandığı malları
ve kazancında ve gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi gün içinde mezkûr daireye taahhütlü
mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe mecburdur.
II-HACİZ
1 - TALEP MÜDDETİ
MADDE 78 -(Değişik: 3880 - 3.7.1940) Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz
etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını
isteyebilir.
(Değişik 2. fıkra: 3222- 6.6.1985) Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden
itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün
katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları
halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.
Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiçbir harç ve resme
tâbi değildir.
Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde
yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.
Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine
mütevakkıftır. İlâma müstenid olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harç alınır.
Yenileme masraf ve harçları borçluya tahmil edilmez.
2 - HACZE BAŞLAMA MÜDDETİ
MADDE 79 - İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar.
(Değişik 2. fıkra: 3222 - 6.6.1985) Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını
malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. Bu halde hacizle ilgili şikâyetler,
istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu tetkik merciince çözümlenir. (Ek cümle: 4949 -
17.7.2003 / m.19) Resmi sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince,
kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir.
HACİZ YAPAN MEMURUN YETKİSİ
MADDE 80 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) İcra müdürü haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı
veya kâtiplerinden birine de yaptırabilir.
Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün
olmazsa haciz, gıyabında yapılır.
Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa vesair eşyayı göstermeğe
mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır.
(Değişik fıkra: 538 - 18.2.1965) Haczi yapan memur, borçlunun üzerinde para, kıymetli
evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şeyleri sakladığını anlar ve borçlu bunları
vermekten kaçınırsa, borçlunun şahsına karşı kuvvet istimal edilebilir.
ZABITA MEMURLARİLE MUHTARLARIN VAZİFELERİ
MADDE 81 - Zor kullanmak hususunda bütün zabıta memurları icra müdürünün yazılı
müracaatı üzerine kendisine muavenet ve emirlerini ifa etmekle mükelleftirler.
Köylerde haczi yapan memurun emirlerini muhtarlar da ifaya mecburdurlar.
HACZİ CAİZ OLMIYAN MALLAR VE HAKLAR
MADDE 82 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:
1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,
2. Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eşyasiyle borçlu ve ailesine lüzumu olan
yatak takımları ve ibadete mahsus kitap ve eşyası,
3. Vazgeçilmesi kabil olmıyan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eşyası,
4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve
nakil vasıtaları ve diğer teferruatı ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan
alât ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini
temin eden nakil vasıtaları,
5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası
veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları,
6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül
için lâzım olan tohumluğu,
7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi
için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alât ve edevat,
Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için
zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları,
8. Borçlar Kanunu'nun 510' uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan
kaydı hayatla iratlar,
9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde mâlûl olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu
hizmetlerden birinin ifası sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı
mensuplarına verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikram yeleri,
Askerî mâlûllerle, şehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne
göre verilen inhisar beyiye hisseleri,
10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde
bağlanan maaşlar,
11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine
veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lâzım gelen paralar,
12. Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip
bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)
Medeni Kanunun 807 nci maddesi hükmü saklıdır. 2,3,4,5,7 ve 12 numaralı bendlerdeki
istisna, borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline münhasırdır.
KISMEN HACZİ CAİZ OLAN ŞEYLER
MADDE 83 -(Değişik: 3890 - 3.7.1940) Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları
ve hasılatı, ilâma müstenid olmayan nafakalar, tekaüd maaşları, sigortalar veya tekaüd
sandıkları tarafından tahsis edilen iradlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce
lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.
(Değişik fıkra: 1045 - 12.5.1968) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az
olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe
sonraki haciz için kesintiye geçilemez.
ÖNCEDEN YAPILAN ANLAŞMALAR
MADDE 83a - (Ek: 538 - 18.2.1965) 82 ve 83 üncü maddelerde yazılı mal ve hakların
haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.
YAVRULU HAYVANLARIN HACZİ
MADDE 83b - (Değişik: 538 - 18.2.1965)Hayvan hacizlerinde, anaları tarafından beslenme
ve bakılmaya muhtaç olan yavrular analarından ayrı haczedilemiyecekleri gibi bunların
anaları da yavrularından ayrı haczedilemezler.
GAYRİMENKUL REHNİ KAPSAMINDAKİ TEFERRUATIN HACZİ
MADDE 83c - (Ek: 3494 - 9.11.1988) Gayrimenkul rehni ipotek akit tablosunda sayılı
bulunan teferruat gayrimenkulden ayrı olarak haczedilemez.
Türk Kanunu Medenisinin 777 nci maddesi hükmü saklıdır.
YETİŞMEMİŞ MAHSULLERİN HACZİ
MADDE 84 - Yetişmemiş her nevi toprak ve ağaç mahsulleri yetişmeleri zamanından en çok
iki ay evvel haczolunabilir. Bu suretle haczedilen mahsullerin borçlu tarafından başkasına
devri haczeden alacaklıya karşı hükümsüz olup, icranın devamına mâni olmaz. Alacağı
gayrimenkul rehinle temin edilmiş olan alacaklının mütemmim cüz olarak merhunun
yetişmemiş mahsulleri üzerinde haiz olduğu hakka halel gelmez.
Şu kadar ki mürtehin rehinin icraca paraya çevrilmesi için mahsullerin yetişmesinden evvel
takip talebinde bulunmuş olmalıdır.
MENKUL VE GAYRİMENKUL MALLARIN HACZİ
MADDE 85 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan
menkul mallar ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve
masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) Borçlu (Ek ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.20) "yahut
borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahıslar", menkul mal üzerinde üçüncü bir şahsın
mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir aynî hakkının bulunması veya menkul malın üçüncü
şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde bu hususu haciz yapan memura beyan etmek ve
beyanının haciz tutanağına geçirilmesini talep etmek, haczi yapan memur da borçluyu (Ek
ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.20) "yahut borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları" bu
beyana davet etmek zorundadır. Bu tür mallar ile üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya
istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.
Ancak haczolunan gayrimenkul artırmaya çıkarılmadan borçlu borcun ifasına yetecek menkul
mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak gösterirse gayrimenkul üzerinde haciz baki kalmak
üzere önce gösterilen menkul veya alacak da haczolunur.
Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan gayrimenkulün idare ve işletmesine ve hasılat ve
menfaatlerine icra dairesi müdahale etmez.
Hasılatı paraya çevirme masraflarını ve icabında muhafaza ve idare masraflarını tecavüz
etmeyeceği muhakkak olan şeyler haczolunmaz.
Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle
mükelleftir.
MENKUL MALLARDA HACZİN NETİCELERİ
MADDE 86 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Borçlu, alacaklının muvafakati ve icra müdürünün
müsaadesi alınmaksızın mahcuz menkul mallarda tasarruf edemez.Haczi koyan memur
hilâfına hareketin cezai mesuliyeti müstelzim olduğunu borçluya ihtar eder.
Haczedilmiş olan menkul mal üzerinde üçüncü şahsın zilyedlik hükümlerine dayanarak iyi
niyetle iktisabettiği haklar saklıdır.
İyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz menkul mal üzerinde üçüncü şahsın iktisabettiği
haklar, alacaklının hacizle o mala taallûk eden haklarını ihlâl ettiği nispette bâtıldır.
KIYMET TAKDİRİ
MADDE 87 - Haczi yapan memur, haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında ehli
vukufa müracaat edebilir.
MAHCUZ MALLARI MUHAFAZA TEDBİRLERİ
1- MENKULLER HAKKINDA
MADDE 88 - Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu
kabil senetlerle altın ve gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.
Diğer menkul mallar masrafı peşinen alacaklıdan alınarak münasip bir yerde muhafaza altına
alınır. Alacaklı muvafakat ederse istenildiği zaman verilmek şartile muvakkaten borçlu
yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.21)
Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakatı ve üçüncü
şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır.
İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. (Ek cümle:
4949 - 17.7.2003 / m.21) Ticarı işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise, icra dairesince
satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya
çevrilmediği takdirde geri verilir.
(Değişik 4. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.21) Adalet Bakanlığı, mahcuz malların muhafazası
için uygun göreceği yerlerde depo ve garaj açabileceği gibi; Adalet Teşkilatını Güçlendirme
Vakfına da açtırabilir veya işletme hakkını verebilir.
(Değişik 5. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.21) İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin
olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık
muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere re'sen
bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü tetkik merciinin kararı ile taşınır
mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve
satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda
ortaya çıkan ihtilaflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.
2- ALACAKLAR VE ÜÇÜNCÜ ŞAHIS ELİNDE HACZEDİLEN MALLAR HAKKINDA
MADDE 89 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Hâmiline ait olmıyan veya cirosu kâbil bir senede
müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki
menkul bir malı haczedilirse icra müdürü; borçlu olan hakikî veya hükmî şahsa bundan böyle
borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber
olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle menkul malı ancak icra
dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın
bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir. (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz
ihbarnamesinde, ayrıca 2,3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
Üçüncü şahıs, borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin
tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlâk edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş
veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak
borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz
ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü
olarak bildirmeye mecburdur.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.22) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine
tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır
ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın
yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci
ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün
içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde
zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine
teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan
borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen
üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim
etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan
borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan
üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde
süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren
yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra
işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre
içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna
borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.
Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde kırkından
aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit
davaları maktu harca tabidir.
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın
verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 nci maddenin 1 inci
fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkûm edilmesini istiyebilir.
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.
Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mâni sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine
itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. (Değişik son cümle: 4949 -
17.7.2003 / m.22) Her halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak
ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.
Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı tetkik merciine müracaatla değerini üçüncü şahsa
ödetmek hakkını haizdir.
Haciz ihbarnamesi, bir hükmi şahsın veya müessesenin merkez ve şubelerinden hangisine
tebliğ edilmiş ise, beyanda bulunma mükellefiyeti yalnız ihbarnameyi tebellüğ eden merkez
veya şubeye aittir.
Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harcı ve resme tabi değildir.
Bu madde hükmü, memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif beyanda bulunan memurlar
hakkında da uygulanır.
3 - DİGER HAKLAR İÇİN
MADDE 90 - İcra dairesi haczedilen hakların muhafazasına ve alacaklardan günü gelenlerin
tahsiline çalışır ve lâzım gelen masrafların peşin ödenmesini istiyebilir.
4 - GAYRİMENKULLER HAKKINDA
MADDE 91- (Değişik: 538 - 18.2.1965) (Değişik 1. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.10)
Taşınmazın haczi ile tasarruf hakkı Medeni Kanunun 920 nci maddesi anlamında tahdide
uğrar. Sicile kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti, ne miktar meblağ için yapıldığı ve alacaklının
adı ile tebliğe yarar adresi icra dairesi tarafından tapuya ve mahcuz gemi ise kayıtlı bulunduğu
daireye bildirilir. Adresi değişen alacaklı masrafını vermek sureti ile yeni adresinin tapuya
bildirilmesini icra dairesinden istemeye mecburdur.
Hacze yeni alacaklılar iştirak eder veya haciz kalkarsa bu hususlar da yukarda adı geçen
dairelere haber verilir.
I. Gayrimenkul haczinin şumulü,
II. Alacakları rehinle sağlanmış alacaklıların mahfuz hakları;
III. İdare ve işletme.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.23) Hacizli taşınmazın el değiştirmesi halinde 148/a maddesi
uygulanır.
MADDE 92 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Bir gayrimenkulün haczi hasılat ve menfaatlerine de
şâmildir. Haciz, gayrimenkul kendilerine rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel
getirmez.
İcra dairesi, gayrimenkul kendilerine rehnedilmiş olan alacaklılarla kiracılara hacizden haber
verir.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.24) Daire, taşınmazın idare ve işletmesi ile eklentinin
korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirler meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda
kiracı varsa bu kiracıya, işleyecek kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme
ihtimali bulunan eklenti, rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel
olmayacak şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış bedelinden
öncelikle ödenir.
Ticaret Kanunu'nun 892 nci maddesi hükmü saklıdır.
MAHSULLERİN TOPLANMASI, BORÇLUNUN HAKKI
MADDE 93 - İcra dairesi mahsullerin toplanması için lâzımgelen tedbirleri alır. Borçlunun
geçineceği yoksa kendisinin ve ailesinin geçinmeleri için kâfi miktar mahsulden veya
satıldıkça bedelinden münasip miktar kendisine bırakılır.
İŞTİRAK HALİNDE TASARRUF EDİLEN MALLAR
MADDE 94 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras
veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi,
ikametgâhları bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. Bu suretle borçlunun
muayyen bir gayrimenkuldeki tasfiye sonundaki hissesi haczedilmiş olursa icra müdürü haciz
şerhinin gayrimenkulün kaydına işlenmesi için tapu sicil muhafızlığına tebligat yapar. (...)
Msn Star(Ek cümleler: 4949 - 17.7.2003 / m.25) Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya
pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ
olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket
pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi
tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen payların
devri, alacaklının haklarını ihlal ettiği oranda batıldır. Haczedilen payların satışı, taşınır
malların satışı usulüne tabidir. Diğer taşınırlarda icra dairesi başkasına devre mani tedbirleri
alır. Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya
gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili
alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip
edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir.
_____
Msn Star Madde 94 ün 1. fıkrasının "Menkullerde başkasına devre mâni tedbirler alır."
şeklinde olan 3. cümlesi, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003
tarih ve 4949 sayılı Kanunun 25. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.
_____
Borçlunun zilyed bulunduğu bir gayrimenkul üzerindeki fevkalâde zamanaşımı ile iktisabını
istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyedliğin başkasına devrine mâni olacak
tedbirleri alır ve alacaklıya bir ay içinde gayrimenkulün borçlusu adına tescili için dava
açması yetkisini verir.
Mahkemenin tescil kararı ile gayrimenkul bu alacaklı lehine mahcuz sayılır.
İkinci fıkra hükmü, almaya hak kazandığı veya almakta bulunduğu emekli veya yetim maaşını
istifa için icap eden yoklama muamelesini yaptırmıyanlar hakkında yetkili makama bildirmek
suretiyle tatbik olunur.
Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar ayrıca takip ve hükme hacet kalmaksızın
dairece borçludan tahsil olunur.
MAHCUZ MALLARIN MUHAFAZASI MASRAFLARI
MADDE 95 - Alacaklı haczedilen malların muhafaza ve idare ve işletilmesi masraflarını
istenildiği takdirde peşin vermeğe mecburdur.
İSTİHKAK İDDİASINA İTİRAZ
A- BORÇLUNUN ZİLYETLİGİ
1 - HAZIRLIK SAFHASI
MADDE 96 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Borçlu elinde bulunan bir malı başkasının mülkü
veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya
rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve
keyfiyeti iki tarafa bildirir.
İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere
alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükûtları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş
sayılırlar.
Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde
istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını
kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak
müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte
veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı
tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.
2- ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN İSTİHKAK İDDİASI
MADDE 97 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu
tarafından itiraz edilirse, İcra müdürü dosyayı hemen tetkik merciine verir. Merci, dosya
üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde
varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikına karar verir.
İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için
ciddi sebepler bulunduğu takdirde merci takibin talikı talebini reddeder.
Takibin talikına karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı
davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminata alınır.
Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur.
Takibin devamına dair verilen merci kararı temyiz olunamaz.
Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde tetkik
merciinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde
üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Kiralanan yer veya sicile kayıtlı gemilerdeki hapis hakkına tabi eşya ile ilgili istihkak davaları
Borçlar Kanununun 268 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı hükümlere uygun olmadıkça
talik emri verilemez.
Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.
Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkânı verilmemiş
olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya
verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, tetkik
merciinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını
kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine merci hâkimi takibin talik edilip edilmemesi
hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf
dinlenmeksizin de verilebilir.
İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa merci hâkimi işbu
bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına
göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir.
İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır.
Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra müdürüne dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve
borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi
lâzımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun
olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve
ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz.
(Değişik 13 . fıkra: 3494 - 9.11.1988) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de
neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısiyle istifası geciken
miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.
Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden istihkak davacısı icra dairesinden 36 ncı
maddeye göre mühlet istiyebilir.
İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı
veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzdeonbeşinden
aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolur.
Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarının Medeni Kanunun
160 ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.
İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu Kanunun 11 inci babı hükümlerine
dayanarak ve muvakkat veya katî aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal
davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hâkim
serbestçe takdir eder.
İstihkak davaları süratle ve diğer davalardan önce görülerek karara bağlanır.
İSTİHKAK DAVALARINDA MÜLKİYET KARİNESİ
MADDE 97a - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Bir menkul malı elinde bulunduran kimse onun
maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların menkul malı birlikte ellerinde bulundurmaları
halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri
itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve âdet, sanat,
meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia
eden kişiye düşer.
İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren
hukuki ve fiili sebep ve hâdiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.
3 - ÇALINMIŞ VE ZAYİ OLMUŞ ŞEYLER
MADDE 98 - Çalınmış ve zayi edilmiş şeyler hakkında Kanunu Medeninin 902, 903 ve 904
üncü maddeleri hükmü mahfuzdur.
İcra dairesi tarafından pazarlık suretile yapılan satış Kanunu Medeninin 902 nci maddesinde
mezkûr resmî artırma hükmündedir.
B- ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ZİLYEDLİGİ
MADDE 99 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Haczedilen şey borçlunun elinde olmayıpta üzerinde
mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra müdürü o şahıs
aleyhine tetkik merciine müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde
merci hâkimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır.
HACZE İŞTİRAK DERECELERİNİN TEŞKİLİ
MADDE 100 - İlk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede
hacze iştirak edebilecek alacaklılar :
1- İlk haciz ilâmsız takibe müstenitse takip talebinden ve ilâma istinat ediyorsa dava
ikamesinden mukaddem yapılmış bir takip üzerine alınan aciz vesikasına,
2- Yukarıki fıkrada yazılı tarihlerden önce açılmış bir dava üzerinden alınan ilama,
3- Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmî veya tarih ve imzası tasdikli bir senede,
4- Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri
dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz veya vesikaya istinat eden alacaklılardır.
Bu suretle iştirak halinde icra dairesi müracaat üzerine aynı derecedeki alacaklıların bütün
alacaklarına yetecek nisbette ilave suretile hacizler yapar.
Bunların haricindeki alacaklılar ancak evvelki dereceden artacak bedeller için hacze iştirak
edebilirler.
ÖNCE İCRASI LAZIM GELEN MERASİME LÜZUM OLMAKSIZIN İŞTİRAK
MADDE 101 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Borçlunun eşi ve çocukları ve vasi veya kayyımı
olduğu şahıslar evlenme, velâyet veya vesayetten mütevellid alacaklar için önce icrası lâzım
gelen takip merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye
girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak ancak haciz,
vesayetin veya velâyetin veya evliliğin devamı esnasında veya zevalini takip eden sene içinde
yapıldığı takdirde istimal olunabilir. Bir dava veya takibin devam ettiği müddet hesaba
katılmaz. Borçlunun reşid çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesine müstenid
alacaklarından dolayı önce icrası lazım gelen takip merasimine hacet kalmaksızın her zaman
aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Sulh mahkemesi dahi küçükler, vesayet altında
bulunanlar veya kendilerine kayyım tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak
edebilirler.
(Değişik 2. fıkra: 538 - 18.2.1965) İcra dairesi iştirak taleplerini borçlu ve alacaklılara bildirir.
Onlara, itiraz etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir. İtiraz halinde iştirak talebinde
bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması
lüzumu bildirilir. Bu süre içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Açılacak davaya basit
yargılama usulüne göre bakılır.
Nafaka ilâmına istinad eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her
zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesnadır.
HACİZ TUTANAGI TANZİMİ
MADDE 102 - Menkul bir malı haciz için mahallinde bir tutanak tutulur. Tutanakta alacaklı
veya borçlunun isim ve şöhretleri, alacağın miktarı, haczin hangi gün ve saatte yapıldığı,
haczedilen mallar ve takdir edilen kıymetleri ve varsa üçüncü şahısların iddiaları yazılır ve
haczi icra eden memur tarafından imza edilir.
Haczi talep edilen mal gayrimenkul ise icra dairesi 91 inci madde mucibince haczi ait olduğu
daireye tebliğ eder ve mahallinde tutulacak tutanakta gayrimenkulün nevi ve mahiyeti ve
hududu ve lüzumlu vasıfları dercolunur.
Evvelce ihtiyaten haczedilen şeylere icra haczi vazedildiği surette zabıt varakasına ihtiyati
haciz sahibinin dahi iştirak hakkı işaret olunur.
Haczi kabil mallar kafi gelmezse veya hiç bulunmazse bu hal zabıt varakasına kaydolunur.
Davet
MADDE 103 - (Değişik: 3494 - 9.11.1988) Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya
namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa,
bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi
için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz
sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili
kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya
alacaklıya ayrıca haber verilmez.
HACZE İŞTİRAK HALİNDE DAVET
MADDE 104 -Yeni alacaklıların iştiraki ve bu yüzden ilâve suretile yapılan yeni hacizler
tutanağın altına işaret olunur.
Hacze iştirak eden her yeni alacaklı isterse tutanağın tam bir suretini alabilir.
Evvelce haciz vazedenlerle borçlular dahi yeni iştirak ve ilâveler kendilerine bildirilmek üzere
103 üncü madde mucibince davet olunurlar.
BORÇ ÖDEMEDEN ACİZ VESİKASI
MADDE 105- Haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağı 143 üncü maddedeki aciz vesikası
hükmündedir.
İcraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi
tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları
verir.
III- PARAYA ÇEVİRME
1- SATIŞ TALEBİ
TALEP İÇİN MÜDDETLER
MADDE 106 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Alacaklı, haczolunan mal menkul ise hacizden
nihayet bir sene ve gayrimenkul ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.
Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı menkul hükmündedir.
TALEP HAKKI
MADDE 107 - Her alacaklı mensup olduğu derece namına satış talebinde bulunabilir. 100
üncü maddenin son fıkrası mucibince hacizleri evvelki dereceden artacak bedeller için
muteber olan alacaklılardan her biri dahi mensup olduğu derece namına satış isteyebilir.
MUVAKKAT HACİZ HALİNDE
MADDE 108 - Haczi muvakkat olan alacaklı satış talebinde bulunamaz ve hakkında 106 ncı
maddedeki müddetler cereyan etmez.
(Ek fıkra: 3222 - 6.6.1985) Muvakkaten veya ihtiyaten haczedilen mallar ancak 113 üncü
maddenin son fıkrasında yazılı hallerde satılabilir.
SATIŞIN TATİLİ
MADDE 109 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Satış bedeli, haklarında haciz kat'ileşmiş olan
alacakların mecmu mikdarına baliğ olursa satış tatil edilir.
(...) (Madde 109 un 2. fıkrası, 16.6.1985 tarih ve 3222 sayılı Kanunun 47. maddesinin (a)
fıkrası hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
HACZİN KALKMASI
MADDE 110 - Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıpta bu
müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.
TAKSİTLE ÖDEME
MADDE 111 - Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle
ödemeği taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.
Şu kadar ki, borçlunun kâfi miktar malı, haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte
biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla
olmaması şarttır.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.26) Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi
için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e
maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on
yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.
(Değişik 4. fıkra: 3494 - 9.11.1988) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi
ve süreler kaldığı yerden devam eder.
2- MENKULLERİN SATIŞI
MÜDDETLER
MADDE 112 - Menkul mallar satış talebinden nihayet bir ay içinde satılır.
Yetişmemiş mahsuller borçlunun muvafakati olmadıkça satılamaz.
VAKTİNDEN EVVEL SATIŞ
MADDE 113 - Alacaklı talep etmeden borçlunun talebile de satış yapılabilir.
İcra müdürü kıymeti süratle düşen veyahut muhafazası masraflı olan malların satılmasına her
zaman karar verebilir.
ARTIRMA HAZIRLIK TEDBİRLERİ
MADDE 114 - (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.27) Satış açık artırma ile yapılır.
Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilan edilir.
İlânın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra
müdürlüğünce alâkadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin
olunur. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.27) İlanın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile
yapılmasına karar verilmesi halinde bu ilan satış talebi tarihinde yurt düzeyinde tirajı en
yüksek beş gazeteden biriyle yapılır.
(Ek fıkra: 538 - 18.2.1965) Gazete ile yapılacak ilânlara satış şartnamesi teferruatiyle
geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti,bulunduğu
yer ve ikinci artırmanın gün ve saati, satış şartnamesinin vesair bilginin nereden ve ne suretle
öğrenilebileceği, talep halinde ve ilânda gösterilen masrafı verilmek şartiyle şartnamenin bir
örneğinin gönderilebileceği hususları yazılmakla iktifa olunur. İcra dairesince yapılması
zaruri ilânlar dışında, taraflar şartnamenin tamamını masrafı kendilerine ait olmak üzere,
diledikleri vasıtalarla ilân edebilirler. Ancak hususi mahiyetteki bu ilân resmi muameleye tesir
etmez.
İHALENİN YAPILMASI VE GERİ BIRAKILMASI
MADDE 115 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra
en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin
(Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.28) "yüzde altmışını" bulması ve satış isteyenin
alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse, bu suretle rüçhanı olan
alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların
paylaştırılması masraflarını tecavüz etmesi şarttır.
Arttırma bu miktara baliğ olmazsa satış icra müdürü tarafından geri bırakılır ve artıranlar
taahhüdlerinden kurtulur.
İKİNCİ ARTIRMA
MADDE 116 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.29) İkinci
artırma, ilk artırmayı izleyen beşinci gün yapılır. Beşinci günün resmi tatil gününe rastlaması
halinde ikinci artırma resmi tatili izleyen ilk iş günü yapılır. Bu halde de 114 üncü madde
hükmü uygulanır.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) İkinci artırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu
kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış
isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya
çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını geçmesi şarttır.
Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.
ALTIN VE GÜMÜŞ EŞYA
MADDE 117 - Altın ve gümüş eşya maden halindeki kıymetlerinden daha aşağı bir bedel ile
satılamaz.
SATIŞ BEDELİNİN ÖDENMEMESİ İHALE FARKLARININ TAHSİLİ SURETİ
MADDE 118 - (Değişik: 538 - 18.2.1965) Satış peşin para ile yapılır. Ancak icra müdürü
müşteriye yedi günü geçmemek üzere bir mühlet verebilir. (Değişik 3. cümle: 4949 -
17.7.2003 / m.30) Satılan mal ihale kesinleşmeden teslim olunmaz. Verilen mühlet
içinde müşteri bedelin hepsini vermezse icra dairesince mal yeniden artırmaya çıkarılır ve 116
ncı maddenin 2 nci fıkrası tatbik olunur.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak
suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale
bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen
sorumludurlar. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil
olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur.
PAZARLIK SURETİLE SATIŞ
MADDE 119 - Aşağıdaki hallerde satış pazarlık suretile yapılabilir :
1- Bütün alâkadarlar isterse,
2- Borsa veya piyasada fiatı bulunan kıymetli evrak veya diğer mallar için o günün
piyasasında mukarrer fiyat teklif edilirse,
3- Artırmada maden kıymetini bulmamış olan altın ve gümüş eşyaya bu kıymet verilirse;
4- 113 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen haller bulunursa,
5- (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.31) Mahcuz malın tahmin edilen değeri birmilyar lirayı
geçmezse.
ÖDEME YERİNE ALACAKLARIN DEVRİ
MADDE 120 - Hacze iştirak eden bütün alacaklılar muvafakat ederlerse borçlunun borsada ve
piyasada fiatı olmıyan alacakları ödeme yerine geçmek üzere itibarî kıymetlerile kendilerine
veya hesaplarına olarak içlerinden birine devredilir. Bu halde alacaklılar, alacakları nisbetinde
borçlunun haklarına halef olurlar.
Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya içlerinden birisi borçlunun üçüncü bir şahıstaki
alacağının tahsilini veya böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını,
masraf kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gelmemek şartile üzerlerine alabilirler.
Bu suretle elde edilecek para ilk önce üzerlerine alanların alacak ve masraflarının ödenmesine
karşılık tutulur.
PARAYA ÇEVİRMENİN DİGER TARZI İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET HİSSELERİ
MADDE 121 - Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak
halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarıki maddelerde gösterilmeyen başka nevi
malların satılması lâzımgelirse icra müdürü satışın nasıl yapılacağını tetkik merciinden sorar.
Merci, ikametgâhları malûm olan alâkadarları davet ve gelenlerini dinledikten sonra açık
artırma yaptırabileceği gibi satış için bir memur da tayin edebilir, yahut iktiza eden diğer bir
tedbiri alabilir.
AİLE MAL ORTAKLIGI
MADDE 122 - Aile mal ortaklığında bir hissenin satışı 121 inci maddeye göre yapılır.
Kanunu Medeninin 331 inci maddesi hükümleri mahfuzdur.
3 - GAYRİMENKULÜN SATIŞI
SATIŞ MÜDDETİ
MADDE 123 - Gayrimenkuller, satış talebinden nihayet iki ay içinde icra dairesi tarafından
açık artırma ile satılır.
ARTIRMA ŞARTLARI
1 - ŞARTNAMENİN AÇIK BULUNDURULMASI
MADDE 124 - İcra dairesi gayrimenkulün bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda
artırma şartlarını tesbit eder.
Bunları ihtiva eden şartname artırmadan evvel en az on gün müddetle icra dairesinde herkesin
görmesi için açık bulundurulur.
(Değişik 3. fıkra: 3494 - 9.11.1988) Artırmaya iştirak edeceklerin gayrimenkulün muhammen
kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu
tevdi etmeleri şartnameye yazılır.
Satılığa çıkarılan gayrimenkul üzerinde hakkı olan alacaklının alacağı yukarıki fıkrada yazılı
nisbet raddesinde ise artırmaya iştiraki halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.
2 - MÜNDERİCATI
MADDE 125 - Artırma şartnamesinde gayrimenkulün, üzerindeki irtifak hakları, gayrimenkul
mükellefiyetleri, ipotekler, ipotekli borç senetleri, irat senetlerile birlikte satıldığı ve
borçlunun bu gayrimenkul ile temin edilmiş şahsi borçlarının da alıcıya intikal eyliyeceği
tasrih olunur.
İpotek ve ipotekli borç senedile temin edilmiş olupta bu suretle müşteriye devrolunan borçtan
asıl borçlunun kurtulması alacaklının müracaat hakkının mahfuz olduğunu ihaleden itibaren
bir sene içinde kendisine bildirmemiş olmasına bağlıdır.
Gayrimenkul rehinle temin edilmiş muaccel borçlar, müşteriye devredilmeyip satış
bedelinden tercihan ödenir.
Artırma şartnamesinde hangi masrafların müşteriye ait olacağı tasrih olunur.
ARTIRMANIN İLANI VE İLGİLİLERE İHTAR
MADDE 126 - (Değişik: 538 - 18.2.1985) Artırma, satıştan en az bir ay önce ilân edilir. İlân
edilen metnin esasa müessir olmayan maddi hatalar nedeniyle tekrarlanması gerektiğinde,
satış tarihi değiştirilmeksizin hata ilânen düzeltilir. Bu düzeltme ilânı ilgililere ayrıca tebliğ
edilmez. Ancak satış tarihi ile ilân tarihi arasında yedi günden az zaman kalmış ise bu
takdirde satışın daha önce ilân edilen günden en az yedi gün sonrası için tespit edilen günlerde
yapılacağı düzeltme ilânında belirtilir.
İlânda :
1. Satışın yapılacağı yer, gün ve saat,
2. Artırma şartnamesinin hangi tarihten itibaren herkes tarafından görülebileceği,
3. Tayin edilen zamanda artırma bedeli gayrimenkulün muhammen kıymetinin (Değişik
ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.32) "yüzde altmışını" bulmadığı takdirde, en çok artıranın
taahhüdü baki kalmak üzere, artırmanın on gün daha uzatılmış olacağı ve onuncu günü aynı
yerde, aynı saatte gayrimenkulün en çok artırana ihale edileceği ((Değişik ifade: 4949 -
17.7.2003 / m.32) Onuncu günün resmi tatile rastlaması halinde ikinci artırma tarihi olarak
tatilin bitimini izleyen ilk iş gününün belirlenmesi ve bu ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve
saatin ilanda açıkça gösterilmesi zorunludur.)
4. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz
ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleri ile onbeş gün içinde icra dairesine
bildirmeleri yazılır. Aksi halde, hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça, satış bedelinin
paylaşmasından hariç kalacakları da ilâve edilir.
Bu ihtar irtifak hakkı sahiplerine de yapılır.
114 üncü maddenin 2 nci ve son fıkrası hükümleri gayrimenkulün satış ilânı hakkında da
uygulanır.
AYRICA TEBLİGLER
MADDE 127 - (Değişik: 3494 - 9.11.1988) İlânın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve
gayrimenkulün tapu siciline kayıtlı bulunan alâkadarlarının tapuda kayıtlı adresleri varsa bu
adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres tahkiki
yapılmaz, gazetedeki satış ilânı tebligat yerine geçer.
MÜKELLEFİYETLERİN LİSTESİ
MADDE 128 - İcra memuru satışa başlamazdan evvel gayrimenkul üzerindeki tapu siciline
mukayyet veya resmî senede müstenit olan mükellefiyetlerin hepsinin bir listesini yapar ve bu
listeyi haczedenlerle borçluya tebliğ eder ve itirazlarını bildirmeleri için üç gün mühlet verir.
96 ve 97 nci maddeler hükümleri burada da caridir.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) İcra dairesi gayrimenkulün kıymetini takdir ettirir,
gayrimenkulün kıymetinin takdirinde, gayrimenkul üzerindeki mükellefiyetlerin kıymete olan
etkisi de nazara alınır. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.33) Taşınmazın önceden takdir
edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması halinde, icra dairesi satışa esas
olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirir. Kıymet takdirine ilişkin rapor
borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra
dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut
adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. (...) Msn Star
_____
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (: