Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
06:27, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Salı, 23 Aralık 2025 - 06:27
Arama
MaviKaranlık Forum
Yaban Mersini ve Sağlık için Faydaları
-
Tek Mesaj #2
GusinapsE
Ziyaretçi
18 Nisan 2006
Mesaj
#2
Ziyaretçi
Yabanmersini
(
Vaccinum myrtillus
), 30-35 cm yükseklikte, kışın yapraklarını
döken küçük bir bitkidir.
Eğer Kuzey Avrupa, Amerika’ daki Rocky dağları ve Kuzey Karadeniz dağlarının fundalık ve ormanlık bölgelerinde büyümüş iseniz, muhtemelen Yaban mersini meyveleri, reçelleri ve turtalarını tatmışsınızdır. Ama artık şimdilerde Yabanmersini’ nin mor renkli kapsüllerini ek gıda olarak bulabilmeniz mümkün. Yabanmersini,
Vaccinum
cinsinden Türkçe’de
çay üzümü
veya
çobanüzümü
denilen bir çalı ailesinin üyesidir.
Vaccinum
cinsinin Kuzey yarım küre’ nin serin ve dağlık bölgelerinde yetişen 450’ den fazla türü vardır. Yabanmersini, 30-35 cm yüksekliğinde kırmızıdan mor renge kadar dolgun ve etli meyveleri olan küçük bir çalıdır. Meyveleri Temmuz’dan Eylül’ e kadar toplanabilir.
Faydaları ve Kullanım Alanları:
Göz yorgunluğu, miyopluk, katarakt, karasu (
Glokom
: Göz tansiyonu), şeker hastalığından kaynaklanan görme bozuklukları (
Diyabetik retinopati
), gece körlüğü, gece görüşünü artırıcı, kamaşma, retinayı güçlendirici, kılcal damar çatlamalarını önleyici ve tavuk karası (
retinitis pigmentosa
) hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı
Kabızlık, bulantı, mide krampları, ülser önleyici
Kan şekerini düşürücü, iltihaplanma, kolajenin (collagen) stabilize edilmesi
Pıhtılaşmanın azaltılması, damar sertliği oluşumunun engellenmesi ve antioksidan etki
Varis, basur (
hemoroid
) 'e karşı iyileştirici
Y
abanmersini, yüzyıllardır yenilebilir, lezzetli bir yabani meyve olarak kullanılıyordu. Meyvelerinin, 1862 yılında Kuzey Avrupa’da basılan bir kitaba göre ( The Useful Plants For Great Britain, C.P. Johnson) yabani, lezzetli bir yiyecek olarak kullanıldığını, reçel, şurup, tart ve pastasının yapıldığını biliyoruz. Şifalı bitkiler hakkında kitap yazan ilk kadın yazar olarak ünlenen Saint Hildegard of Bingen (1098-1179) tarafından adet kanamalarını düzenleyen bir meyve olarak tavsiye edilmiştir. 16. Y.Y Almanya’ sında yaşayan herbalistler (Şifalı Bitki Uzmanları) ise ( Hieronymus Bock gibi), yabanmersini meyvelerini mesane taşları, karaciğer rahatsızlıkları, öksürük ve akciğer hastalıkları için bir çare olarak tavsiye etmişlerdir. 18. Y.Y ‘dan itibaren özellikle Almanya’ da yabanmersini meyvelerinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu ülkede yabanmersini preparatları, çeşitli bağırsak hastalıkları, tifo ve karahumma, ağız, deri ve üriner sistem enfeksiyonları, gut ve romatizma için kullanılmışlardır. 20. Y.Y başlarında ise kurutulmuş yabanmersini meyvelerinden yapılan çay, ishale, kanlı basura, şeker hastalığına karşı ve sakinleştirici bir tonik olarak, ayrıca iskorbüt ‘ü (
scurvy
) önlemek (C Vitamini eksikliği) , aşırı kanamayı durdurmak ve ağız içi yara ve iltihaplar için gargara ve dezenfektan olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Yabanmersini meyvelerine karşı modern ilgi ise 2. Dünya Savaşından sonra meydana geldi. Çünküyabanmersini’ nin gözlere iyi geldiği artık bir sır değildi. 2. Dünya savaşı sırasında İngiliz Hava Kuvvetleri pilotlarının doktorların önerisiyle bol miktarda yaban mersini reçeli yiyerek gece uçuşlarına çıktıklarını ve yorgun gözlerini dinlendirdiklerini kayıtlardan biliyoruz. Pilotlar, yabanmersini reçeli yedikten sonra gece uçuşlarına çıktıklarında gece görüşlerinde bir düzelme ve iyileşme hissettiklerini sık sık rapor ediyorlardı. 1960’ ların ortalarında yukarıdaki gözlem ve duyumlar, önce bir laboratuvarda daha sonraları da klinik çalışmalarda yabanmersini meyve ekstrelerinin gözler ve damar sistemi üzerine etkileri üzerine yapılan çalışmalara yol gösterdi.
Yabanmersini meyve ekstreleri (özü) üzerine yapılan çalışmalarda bu meyvenin göz ve damar sistemi üzerine olan etkisinin bir
bioflavonoid
olan
antosiyanidinler
( anthocyanosides) denilen, toksik (zehirli) olmayan, suda çözülebilir, biyolojik aktif ve
antioksidan
olan bir grup bileşikle ilişkili olduğunu gösteriyordu. Bu bileşikler
antosiyan
(anthocyans) türevleri olup, meyve ve çiçeklerdeki
kırmızı
,
mavi
ve
mor
renklerinden sorumlu pigmentlerdir (Renk maddeleridir). Yabanmersini meyveleri üzerinde yapılan çalışmaların çoğunda purifiye edilmiş (arındırılmış ve temizlenmiş) ve %25-36 arasında
antosiyanidin
içeren ekstreler kullanıldı. Yabanmersini ekstrelerinde en azından 15 farklı antosiyanidin bileşiği tespit edildi. Şu anda Amerika’da üretilen pek çok standardize edilmiş yabanmersini ekstresi
%25 antosiyanidin
içermektedir. Elbette bitkisel kökenli doğal ürünlerin etkisini tek bir etken maddeye bağlamak doğru değildir. Yabanmersini meyve ekstreleri,
antosiyanidin
’lere ilave olarak
%7’ ye kadar
tanen
, çeşitli
alkaloidler
(myrtine ve epimyrtine gibi), en azından
12 farklı fenolik asit
(phenolic acid) ve
3 glikozid
( quercitrin,isoquercitrin, hyperoside) içermektedir. Tüm bu bileşikler şu veya bu şekilde yabanmersini’nin faydalı etkilerine katkıda bulunmaktadırlar. Şu anda Avrupa ve Amerika’da yabanmersini preparatları gece körlüğü ve diyabetik retinopati (diabetic retinopathy- şeker hastalığından kaynaklanan görme ve retina bozukluğu) ve zayıf kan dolaşımını artırmak için kullanılmaktadır. Almanya’da ise ayrıca, ishal durdurucu olarak da kullanılmaktadır.
Y
abanmersini meyveleri üzerine yapılan modern laboratuvar çalışmaları ise bu meyvelerin daha birçok faydasını ortaya çıkarmıştır: Bunlar arasında
antioksidan etki
, platelet (Damar sertliğine neden olan ve oksidatif zararla parçalanmış olan kan hücrelerinin atardamar duvarlarına yapışmasının engellenmesi), düz damar kasları üzerine hafif gevşetici-rahatlatıcı etki, romatizmal rahatsızlıkları azaltıcı etkileri sayabiliriz. Ayrıca laboratuvar deneyleri göstermiştir ki; yabanmersini ekstresi
konajen
’in (Conagen) indirgenmesine neden olabilen
elastaz
(elastase) gibi enzimlerin etkisini yavaşlatmaktadır. Bu etki; damarsertliği, akciğer anfizemi (amfizem) ve romatizmaya (
Romatoid Artrit
) neden olan etkilerin azaltılması şeklinde yorumlanabilir. Yabanmersini meyve ekstrelerinin en güvenilir kullanım alanlarından birisi de damar hastalıklarıdır. Bu hastalıklara kılcal damar çatlaması (
Capillary fragility
) da dahildir. Zayıf kılcal damarlar çatlayabilir. Bu durum ise sık sık tekrarlanan bere, morluk, çürük ve eziklere neden olur. Zayıf kılcal damarlar ise zayıf kan dolaşımını ve bağ dokusunu akla getirir ki bu durum
artrit
yada mafsal iltihabı gibi rahatsızlıklarla yakından ilgilidir. Yabanmersini meyvelerinde bulunan
antosiyanidin
kılcal damarları, serbest radikal saldırısından koruyarak (
Bakınız Antioksidanlar)
onların kuvvetlenmesine hizmet ederken aynı zamanda sağlıklı bağ dokusu ve yeni kılcal damar oluşumuna da katkıda bulunur. Yabanmersini meyve ekstresi, damar sertliği için bir risk faktörü olan
oksidatif zarar
sonucu parçalanmış kan hücrelerinin (Platelet olarak) atardamar çeperlerine yapışmasını da azaltmaktadır.
Antosiyanidinler
, platelet agregasyonu olarak da bilinen plateletlerin(parçalanmış kan hücrelrinin) damar çeperlerine yapışmasını azaltmanın yanında,
arteroskloroz
(Damar sertliği) riskini de azaltır. Bu kombine etkiler
antosiyanidinleri
varis gibi sirkülasyon bozuklukları, kılcal damarların beslenmesi ve
hemoroid
(basur) gibi durumlarda popüler hale getirmiştir. Ayrıca diğer
bioflavonoidler
gibi
antosiyanidinler
de tüm vücutta normal bağ dokusu oluşumunu artırır.
Yaban Mersini’ nin göz üzerinde, ışığa duyarlılığı artırmak, gözün değişen ışık kaynaklarına adaptasyonunu sağlamak ve özellikle gece şartlarında görüşü kuvvetlendirmek, göz kapilerlerini (kılcal damarlarını) beslemek gibi yararlı etkileri ortaya çıkarılmıştır.
Antosiyanidinlerin
, yapılan klinik çalışmalarda retinadaki
rodopsin
üretimini hızlandırdığı tespit edilmiştir. Görsel fonksiyonların düzelmesi veya gelişmesi Rodopsin oranıyla yakından ilgilidir.
Rodopsin
(Rhodopsin); gözde bulunan reseptörlerdeki (
rods ve cones
) bir mor pigment (Renk maddesi) olup, beyne ışık sinyallerinin iletilmesi ve retinanın aydınlık ve karanlığa adapte olması için gereklidir. Bilgisayar ekranında olduğu gibi parlak ışıklar gözdeki
rodopsin
’i yok ederler ve ışığa karşı hassasiyeti azaltarak gözün daha çabuk yorulmasına yol açarlar.
Antosiyanidinlerin
gözdeki damar ve kapilerler üzerinde güçlendirici etkisi vardır. Kılcal damarlarda meydana gelen çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle gözün yeterince beslenememesi sonucu görme bozuklukları oluşur.
Antosiyanidinler
ise bu durumu önler.
Antosiyanidinler
genel olarak tüm vücuttaki kapiler olarak da bilinen kılcal kan damarlarını güçlendirir. Zayıf kılcal damarlar vücut dokularına daha az kan taşırlar. Bunun neticesinde de bu dokuların bir travma sonucunda yaralanması ve
artrit
(mafsal iltihabı) gibi enflamatuvar rahatsızlıkların iyileşmesi gecikir. Kapilerler zayıfladığı zaman çatlarlar ve sık sık morarma, çürük ve berelere yol açarlar. Bu vücudun diğer bölgeleri için de zararlıdır. Bu durum gözlerde
retinopati
olarak da bilinen
mikrohemoriaja
yol açar.
Diyabetik retinopati
, şeker hastalığının (
Diabetes mellitus
), iltihabik olmayan ve retinadaki kılcal damarlar üzerindeki olumsuz etkisi sonucu oluşan bir görme bozukluğu olup; günde 320-480 mg. Yabanmersini ekstresi verilerek bu tür hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. Özellikle retinadaki kanamalarda çok belirgin azalmalar gözlenmiştir. Bu çalışmalar 1982-1987 arasında İtalyan araştırmacılar tarafından yürütülmüş ve sonuçları kendi dillerinde yayınlanmıştır.
Yabanmersini üzerine yapılan bir kısım çalışmalarda yabanmersini ekstresi ile beraber
beta-karoten
(puro-vitamin A) ve E vitamini birlikte denenmiştir. Beta-karoten ve E vitamini katkılı bu preparatlar retinadaki zayıf kan dolaşımını ve ışığa karşı duyarlılığı daha da artırarak yabanmersininin olumlu etkilerine katkıda bulunmuştur. 1960’ ların sonunda İtalyan araştırmacılar tarafından sağlıklı bireyler ve görme bozukluğu olan hastalar üzerinde yapılan 4 ayrı çalışma da yabanmersini ekstresi kullanımından sonra kayda değer bir şekilde gece görüşünün arttığı, karanlığa ve flaş gibi parlayan ışık veya farlara çok daha hızlı uyum sağlandığı gözlenmiştir. Gece çalışan trafik kontrol memurları, uçak pilotları ve sürücüler üzerinde yapılan ilave çalışmalarda ise standardize edilmiş yabanmersini meyve ekstrelerinin yine gece görüşünü arttırdığı, aydınlık ve karanlık arasındaki adaptasyon süresini kısalttığı bulunmuştur. Yine İtalyan araştırmacılar tarafından çeşitli derecelerde miyop olan hastalar üzerinde yapılan 2 klinik çalışmada hastaların %76’sında retinal hassasiyetin arttığı gözlenmiştir. Bu hastalara 15 gün süresince
vitamin A
(beta-karoten) katkılı, günde 150 mg Yabanmersini ekstresi verilmiştir.Amerika’da yabanmersini meyve özlerinin kurutularak preslenmesi sonucu elde edilen kapsül ve tabletleri ek gıda olarak üretilmektedir. Aynı zamanda bu ürünler %25
antosiyanidin
içerecek şekilde standardize edilmiştir. Standardize edilmiş bu ürünler yukarıda belirtilen ve önceden tahmin edilebilen etki ve sonuçları daha iyi verebilmektedir. Eğer standardize edilmemiş ve kurutulmuş yabanmersini meyvelerini çay olarak kullanmak isterseniz günde 20-60 gr. kurutulmuş yabanmersini meyvesi tüketmeniz gerekir. Halbuki standardize edilmiş yabanmersini ekstresi kapsüllerinden günde 2-3 tane almak yeterlidir. İster yabanmersinini lezzetli yabani bir yiyecek, ister ek gıda olarak tablet veya kapsül şeklinde kullanın, yabanmersini her iki durumda da yukarıda anlatıldığı gibi şifalı bir bitkidir.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 06:27
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...