Arama

Cüneyt Arkın - Tek Mesaj #9

nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
16 Nisan 2008       Mesaj #9
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  13.jpg
Gösterim: 1016
Boyut:  29.3 KB
Eskişehir ortaokulunda hep pencere kenarında oturup uzak dağlara baktım. Eskişehir Lisesinde başka bir dünya bulmuştum. Kitaplar, kitaplar... Sait Faik, Orhan Veli, Panait Istrati. Ara sıra yazıyor, dergilere gönderiyor ve boyumdan büyük hayaller kuruyordum.

Üniversiteye kadar tam bir bozkır hayatı. Çok az toprağımız vardı. Ağılımız vardı. Sinemaya bile çok zor giderdik. Ablam beni, Eskişehir'de Sakarya caddesindeki sinemaya götürür ve tembih ederdi. "Beşe çeyrek kala çıkacaksın" derdi. Filmin finalini seyredemezdim. Sonraları bir mercek buldum. O kopan filmlerden ayna ile merceğe ışık verir ve gösteri yapardım. Oynadığımız oyunlar da, dinlediğimiz masallardan, menkıbelerden aklımızda kalan savaş oyunlarıydı. Ben okumayı öğrendikten sonra babam, Hazreti Ali, Kan Kalesi Cengi'ni aldı.

Son dönemlere kadar sakladım. Sonra ne oldu o kitap bilemiyorum. Babam üniversiteyi okumamı istemiyordu. Çünkü o zaman ailenin ekonomik sıkıntısı başlamıştı. Pazarcılık da dahil bir çok iş yapıyorduk. Maddi sıkıntımız vardı. Benim babama büyük yardımlarım oluyordu. Bu yüzden beni yanından ayırmak istemiyordu. Ancak annemi ve ablalarım okumamı çok istiyorlardı. Sonunda rızasını aldık.

Mevki ekspres bileti kestiriyorum. İçimde üzüntü var, heyecan var. Çıkıyorum yola... İstasyonlar birer ikişer geride kalıyor, kompartımanda büzülmüş düşünüyorum. Yıllar önce bir defa babamla gelmişim İstanbul'a.

O seyahatten hatırımda kalan bir tek şey var: Sergi Sarayı'nın o taraflarda galiba sanayi sergisinde olacak bir sinema makinesi görmüştüm. Babam çok istememe rağmen makineyi alamamıştı.

''kaynak: cuneytarkin.com.tr''
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 14 Ağustos 2017 23:10