Edirne vakası
Feyzullah Efendi vakası da denir, Mustafa H'nin tahttan indirilmesiyle sonuçlanan ayaklanma (1703).
Liğinde hocası olan eski şeyhülislam Esseyid Feyzullah Efendi’yi yedi yıldır sürgünde bulunduğu Erzurum'dan Edirne’ ye getirterek ikinci kez şeyhülislamlığa atadı. Padişah üzerindeki etkisinden yararlanarak her işe karışmaya başlayan Feyzullah Efendi, dört oğlu başta olmak üzere akrabalarını devletin en üst düzey görevlerine getirdi. Bu durumun yarattığı hoşnutsuzluğun yanında padişahın uzun süredir Edirne’de oturarak av ve eğlenceye dalması, İstanbul’un ikinci plana düşeceği kaygısının belirmesi ve Mustafa li nin Edirne’yi yeğlemesinde özellikle şeyhülislamın etken olduğunun sanılması, gerilimin giderek artmasına yol açtı. OsmanlI kaynaklarının Edirne vakasını hazırladığında görüş birliğine vardıkları Rami Mehmet Paşa, Feyzullah Efendi’nin aracılığıyla sadrazam olmasına karşın, şeyhülislam ve yakınlarının sınırsız etkilerini kırmak için ayaklanmayı el altından körükledi.
Feyzullah Efendi ve akrabalarına karşı hazırlanan hareket, 200 kadar cebecinin biriken aylıklarını isteme bahanesiyle cebehaneye kapanmaları üzerine başladı (18 temmuz 1703). Feyzullah Efendi’nin damadı olan İstanbul kaymakamı Köprülüzade Abdullah Paşa’nın gevşek davranması sonucu ayaklanma birkaç gün içinde gelişti ve yeniçerilerin, seyitlerin, ulemanın, İstanbul esnafıyla tüccarının da katılmasıyla tüm kente yayıldı. Bu olaylar sırasında sekbanbaşı Murtaza Ağa öldürüldü, bostancıbaşı Mehmet Ağa bir süre direndikten sonra ayaklanmacılara katıldı, Abdullah Paşa’ nın konağı yağmalanarak yakıldı. Daha sonra Orta cami’de toplanan ayaklanmacılar (21 temmuz 1703), imam Mehmet Efendi’yi şeyhülislamlığa, Amcazade Hüseyin Paşa nın damadı Kavanoz Ahmet Paşa’yı da sadaret kaymakamlığına atadılar. Ertesi gün, Feyzullah Efendi ve oğullarının kendilerine teslim edilmesini, padişahın bir an önce İstanbul’a gelmesini ve istekleri yerine getirilmezse Edirne üzerine yürüyeceklerini bildiren bir dilekçe kaleme alarak Edirne’ye gönderdiler.
Ancak, İstanbul’daki ayaManmayı Abdullah Paşa’nın çuhadarı aracılığıyla gönderdiği mektuptan öğrenen Feyzullah Efendi, yazıyı getiren elçileri Havsa’da bostancılara yakalatarak hapse attırdı ve haberi padişahtan gizledi. Durumu İstanbul bostancıbaşısının gizlice gönderdiği mektuptan ve İstanbul’dan gelen heyetin Feyzullah Efendi tarafından tutuklandığını da sadrazam Rami Mehmet Paşa’ dan öğrenen Mustafa II, hareketin özellikle şeyhülislama karşı olduğuna inanarak onun Erzurum'a sürülmesini buyurdu. Elçiler hapisten çıkarıldı ve yanıt olarak verilen hattı hümayunla da isteklerinin yerine getirildiği, padişahın da yakında İstanbul'a geleceği bildirildi. Ancak, ayaklanmacılar padişahın hemen İstanbul’a dönmesini, o da ayaklanmacılar dağılmadıkça payitahta gelmeyeceğini bildirince, ayaklanma Mustafa ll'ye karşı bir harekete dönüştü. Bunun üzerine Edirne'de ayaklanmacılara karşı sefer hazırlıkları hızlandırıldı ve 80 000 kişilik bir ordu toplandı (8 ağustos 1703). Öte yandan, Çırpıcı çayırında toplanan ayaklanmacılar, 50 000 kişilik düzenli bir orduyla Edirne üzerine yürüyüşe geçtiler (9 ağustos).
Padişah ordusu serdarlığına getirilen sadrazam Rami Mehmet Paşa (16 ağustos 1703), iki gün sonra buyruğundaki kuvvetlerle Havsa’ya geldi ve başkomutan vekili atadığı yaşlı vezir Haşan Paşa’ya, ayaklanmacılar saldırıya geçince Edirne’ ye doğru çekilmesi yolunda gizlice talimat verdi. Bu arada, Silivri’ye ulaşan İstanbul ordusu (14 ağustos), şeyhülislam imam Mehmet Efendi’nin önerisiyle veliaht şehzade Ahmet’i tahta çıkarmaya karar verdi. Çorlu'da Ahmet III adına hutbe okundu (17 ağustos).
Kumluca deresinin batı yakasında mevzilenen başkomutan vekili Çakırcı Haşan Paşa, maiyetinden bazı kiyıların sadrazam atadıkları Kavanoz Ahmet Paşa ile görüşerek uzlaşma yollarını aradıysa da İstanbullular artık Mustafa ll’yi değil de Ahmet lll'ü padişah tanıdıklarını bildirince, ordusunu geri çekti. Durumu Havsa'da ondan öğrenen Rami Mehmet Paşa, padişahı acele olarak ordunun başına çağırdı. Ancak, Havsa'ya gelen Mustafa II (19 ağustos), kuvvetlerinin büyük bölümünü karşı tarafa geçmiş buldu. Rami Mehmet Paşa da görevden ayrılarak kaçınca, padişah Edirne’ye dönmek zorunda kaldı. Tunca kıyılarına dayanan İstanbul ordusunun kenti yağmalamasına Kavanoz Ahmet Paşa engel oldu (21 ağustos). Edirne’de Mustafa II. tahtı şehzade Ahmet'e bıraktı. Ahmet lll'ün tahta çıkması sonucu ayaklanma sona erdi (22 ağustos 1703) Edirne vakasının gerçek nedeni olan Feyzullah Efendi, çocuklarıyla birlikte yakalanarak Edirne’ye getirildi. Ağır hakaretlere uğradıktan sonra bir oğlu ile birlikte öldürüldü.
Kaynak: Büyük Larousse