Arama

Mafya - Tek Mesaj #30

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Nisan 2006       Mesaj #30
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
RAPORA GÖRE TÜRKİYE’DE MAFYANIN CİRİT ATTIĞI 100’ E YAKIN FAALİYET ALANI BULUNUYOR.
YERALTI EKONOMİSİNİN BÜYÜKLÜĞÜ MİLLİ GELİRİN DÖRTTE BİRİ OLAN 60 MİLYAR DOLARI BULUYOR.

RAPORA GÖRE ÜST DÜZEY MAFYA ÜYELERİ METROSEKSÜEL. İYİ GİYİNİYOR, İYİ YAŞIYOR, MAFYA DİZİLERİ İZLİYORLAR.

ATO BAŞKANI AYGÜN: MAFYA, SON YILLARDA TÜRKIYE’NIN IÇ TEHDITLERINDEN BIRI HALINE GELDI.
-
BİR KAMU YATIRIMI İÇİN KOYULAN HER DÖRT TUĞLANIN BİRİ, YASA DIŞI ORGANİZASYONLARA GIDIYOR.

Deli Yürek, Kurtlar Vadisi, Marziye, Yılan Hikayesi,Tatlı Kaçıklar, Ana, Alacakaranlık gibi en çok izlenen dizilere konu olan Mafya, hayatımızın her alanına nüfuz ederek, neredeyse el atmadık sektör bırakmadı. Yanına üç -beş hemşehrisini alıp beline silah takan herkes mafya babası oluyor, mafya gibi yaşıyor.
Demokrasinin en kutsal mabetlerine kadar girmeye cüret eden mafyanın ve mafya ekonomisinin ulaştığı boyut Ankara Ticaret Odası (ATO)’nın son raporuna konu oldu. Türk mafyanın içyüzünü ortaya koyan ''Hayatımız Mafya'' raporuna göre Türkiye’de mafyanın cirit attığı 100’e yakın faaliyet alanı bulunuyor. Mafyanın el attığı bu sektörler arasında ne yazık ki eğitim yuvası okullar, şifa dağıtan hastaneler, keyifle izlediğimiz futbol bile var.
Rapora ilişkin ATO’dan yapılan yazılı açıklamada 1 trilyon dolar olduğu tahmin edilen dünya örgütlü suç ekonomisinden Türkiye’nin de payını aldığı belirtiliyor. Türkiye’de yeraltı ekonomisinin büyüklüğünün 238 milyar dolar olan milli gelirin dörtte birine ulaştığı ve 60 milyar dolar civarında olduğu ifade ediliyor. Bu rakam Türkiye’nin 2004 yılı bütçesinin yarısını aşıyor.
İTALYAN MAFYASINA TAŞ ÇIKARTIYOR

Rapora göre Türkiye organize suç örgütleri tarafından dört bir yandan sarılmış durumda. 1998-2002 yılları arasında yaklaşık 17 bin kişi çete üyesi olmaktan polis tarafından yakalandı, küçük bir ülkenin ordusunu donatacak kadar silah ele geçirildi. Polisin Türkiye genelinde yaptığı çalışmalarına göre, mafya toplam 3 bin 12 olaya karıştı. Yine 9 bin 53’ü İstanbul’da olmak üzere 17 bin 105 kişi gözaltına alındı, 4 bin 182 kişi tutuklandı, 118 Kalaşnikof ele geçirildi.
MAFYANIN BAŞKENTİ İSTANBUL

Rakamlar, mafyanın başkentinin İstanbul olduğunu gösteriyor. 1998’de kurulan İstanbul Organize Şube Müdürlüğü ekipleri, 2002 yılı sonuna kadar 454 suç örgütünü çökertti, 325 çete liderini yakaladı. Aynı dönemde çeteler sadece İstanbul’da 1.637 olaya karıştı. Bu rakam gösteriyor ki, adına mafya da desek, çete de desek, Türkiye’deki organize suçların neredeyse yarısı İstanbul’da işleniyor. Raporda; mafyanın yoğun olarak faaliyet gösterdiği iller ise şu şekilde sıralanıyor: Adana, Ankara, Aydın, Antalya, Balıkesir, Bursa, G.Antep, İçel, İzmir, Kayseri, Kocaeli ve Samsun.
EN YAYGINI OTOPARK MAFYASI

Mafyanın en yaygınını otopark mafyası oluşturuyor. Mafya, özellikle büyük şehirlerde cadde ve sokakları parselleyip görevlendirdiği değnekçiler aracılığıyla otopark ücreti topluyor. Para vermeyenler dövülüyor, arabalar çiziliyor, lastikler yarılıyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi üç büyük ilimizde 2 milyona yakın otomobil bulunduğu ve bu kentlerdeki otopark ücretlerinin 2-10 milyon lira arasında değiştiği dikkate alındığında sadece otopark mafyasının yıllık cirosu trilyonlarla ifade ediliyor.
Özellikle İstanbul’daki otopark mafyası şu sıralar tarihi evleri hedef alarak yürek burkan bir başka kıyıma neden oluyor. Mafya adına çalışan kundakçılar çoğu ahşap olan tarihi evleri yakıyor, daha sonra bulundukları arazileri ucuza kapatıp otoparka dönüştürerek büyük rant elde ediyor. Türk insanı da mafya yüzünden, otopark ücreti olarak Avrupa ülkelerine kıyasla üç-beş kat fazla para ödüyoruz.
BOŞ BULDUĞU HER ALANDA AT KOŞTURUYOR

Mafya, hayatın her alanına nüfuz ederek, el atmadık sektör bırakmadı.
Arazi mafyası, yeşil ve kamu arazilerini gasp ediyor, gerektiğinde kendilerine yer açabilmek için gözlerini bile kırpmadan orman yakıyor.
Çek - senet mafyası, Silah zoruyla yaralama ve adam kaçırma yoluyla tahsilat yapıyor. Çekin sahibinden "masraf" adı altında para alınıyor. Bu oran işin riskine göre yüzde 50’ye kadar yükselebiliyor.
Organ mafyası, yoksul ve paraya ihtiyacı olan kişilerden düşük bedellerle, zaman zaman ise bedelsiz olarak temin ettiği organları 50-100 bin euro fiyatla yurtiçi ve dışındaki zenginlere satıyor.
Çocuk mafyası, özellikle varoşlardan kaçırılan fakir ve yaşları küçük çocuklar, çocuğu olmayan zengin ailelere satılıyor, okul çağındaki çocukları zorla dilendirilip çalıştırılıyor.
Önceleri rakip firmaları korkutarak ihaleden çekilmeleri için ikna yöntemlerine başvuran ihale mafyası ise, son yıllarda bizzat ihaleye giriyor. Ardından firmalardan yüzde alarak çekiliyor.
Belli başlı diğer mafya türleri ise şu şekilde sıralanıyor: Uyuşturucu Mafyası, Kumar Mafyası, Altın-pırlanta mafyası, Kira-Tahliye Mafyası, Fuhuş Mafyası, İcra Mafyası, Nakliye Mafyası, İnşaat Mafyası, Ehliyet mafyası, Sigara mafyası, Silah Mafyası, Odun-Kömür Mafyası, Hal-Pazar Mafyası, İlaç Mafyası, Sahil Mafyası, İthalat-İhracat Mafyası, Bebek-Çocuk Mafyası, Boşanma-Evlenme Mafyası, Dilenci Mafyası, Vize ve Pasaport Mafyası, Döviz Mafyası, Gecekondu Mafyası, Turizm Mafyası, Kapıcı Mafyası, Hamal Mafyası, Seyyar Satıcı Mafyası, Plaka Mafyası, Fırın Mafyası , Çayhane Mafyası, Kantin mafyası, Nükleer-maden-Civa Kaçakçılığı Mafyası, Ulaşım (taksi, dolmuş, okul servisi, iş servisi) Mafyası, Nakliyat Mafyası, Oto Çekici Mafyası, Oto Kaçakçılığı Mafyası, Otogar Mafyası, Orman Mafyası, Futbol Mafyası, Kaldırım mafyası, Pazaryeri Mafyası, Su Mafyası, Insan Mafyası. Pornografi Mafyası, Reçete Mafyası, Özelleştirme Mafyası, Milli Emlak Mafyası, İş Takip Mafyası, Kokoreç-Balık ve Simit Mafyası, Balık Pazarı Mafyası, Yedd-i Emin ve İcra Mafyası, Hırsızlık Malı Pazarlama Mafyası, Müzik Mafyası, Kitap Mafyası, Bilet Jeton Mafyası, Kumar Mafyası, Kapıcı Mafyası, Kıraathane Mafyası, Göçmen Mafyası, Silah Ticareti Mafyası, Tarihi Eser Kaçakçılığı Mafyası, Kalpazanlık, Yetkisiz Para Ticareti ve Tefecilik Mafyası, Kimyasal Atık-Çöp ve Çevre Suçları Mafyası, Koruma ve Haraç Mafyası, Bilişim Suçları Mafyası, Telefon Dinleme ve İzleme Mafyası, Hapisane Mafyası, Naylon Fatura Mafyası, Gümrük Mafyası.
Yaşam alanları giderek yaygınlaşan mafya dünyasını adlandırmakta çok sayıda ifade kullanıldığına dikkat çekilen araştırmada bunların başlıcaları şu şekilde sıralandı: Mafya Ekonomisi, Yeraltı Ekonomisi, Suç Ekonomisi, Kurşun Ekonomisi, Karapara Ekonomisi, Yasa Dışı Ekonomi.
BİLDİK AMA ETKİLİ YÖNTEMLER

Adam kaçırma (Adam kaldırma), Öldürme (Temizleme), Yaralama (Topuktan vurma vs.), Dövme, Ev ve işyeri basma, Tehdit, Tecavüz, Silah zoruyla el koyma, Şantaj, kurşunlama, kundaklama gibi yöntemler kullanıyor. Çete üyeleri arasında adam dövmek, yaralamak, veya öldürmek nedeniyle sabıkalı olmak yükselmek için önemli bir avantaj yaratıyor.
TÜRK TİPİ MAFYA

Raporda Türk tipi mafyanın klasik özelliklerine de yer verildi. Buna göre, organize suş örgütlerinin yapısı bir şirket ya da holding yapısına çok benziyor. Örgüt, pramit şeklinde yapılanıyor. En yetkili karar mercii olan baba bir holdingin yönetim kurulu başkanı gibi doğal olarak pramitin en tepesinde bulunuyor. Daha altta ise orta kademe baba yardımcıları yer alıyor. Özendirme ve terfi müessesesi yasal örgütlerden farksız. Mafya üyesi eğitimi, başarıları ve tecrübesi ile rutbe alıyor. Suçu üstlenmek örgütte kalmanın en önemli unsurlarından sayılıyor. Zorda kalmadıkca güvenlik kuvvetlerine yönelik herhangi bir eylem yapılmıyor. Devlet mekanizması içerisinde bir çok unsuru kullanmak ve aracılık yapmak en büyük özellikleri arasında yer alıyor. Yakın çevre, akraba ve dostlara sürekli aylık, hediye verilmesi liderliğin gereği olarak kabul ediliyor. Sicili temiz kişilere şirket kurdurarak kara para aklıyor, küsleri barıştırarak komisyon alıyorlar. İlk yapılanma aşamasında güvenlik teşkilatından ayrılma veya emekli kişileri istihdam edilerek bunların güçlerinden yararlanılıyor. Örgüt içinde Lüks bir yaşam sergilinerek örgüt yapısını tanımayanları örgütün içine çekilmeye çalışılıyor.
Rapora göre Türk mafyasının yazılı olmayan kuralları var. Üyelerden lidere karşı mutlak itaat beklenir. Örgütün genişlemesinde hemşehricilik önemli yer tutuyor. Aranan şahıslar pasaportlarını sicili temiz kişiler üzerine çıkarıyorlar. Mal varlıklarını ise genellikle başkaları üzerine kayıtlı. Eylem yaparken kullandıkları arabalar ise genel olarak kiralık ve sahte plakalı.
HALKLA İLİŞKİLERİ PEKİYİ

Raporda mafya örgütlerinin etkili halkla ilişkiler faaliyeti yürüterek topluma hitap eden yöntemler kullandıkları belirtiliyor. Toplumsal değerlere saygı gösteren tavırları, kurdukları yardım vakıfları, adalet dağıtıyor görüntüsü veren davranışlarının yanısıra tanınmış sanatçılarla kol kola olmaları mafya imajının yumuşamasına neden olduğu vurgulanıyor.
Medyanın, haber programlarında, mafyadan sözederken kullandığı Ünlü Baba, Yeraltı dünyasının tanınmış ismi, Ünlü kabadayı, Çete reisi gibi tanımlamalar ise üstü kapalı olarak övgü içerdiği kaydedilen raporda bu terimlerin, izleyicilerin bir kısmında korku, bir kısmında ise özenti yarattığı ifade ediliyor.
DİZİLER ÖZENDİRİYOR

Deli Yürek, Kurtlar Vadisi, Marziye, Yılan Hikayesi, Tatlı Kaçıklar, Ana, Alacakaranlık gibi televizyon dizilerinin uzmanlar tarafından özellikle çocuklar üzerinde özendirici etki yarattığına ve iyi mafya kavramı yerleştirdiğine dikkat çekildiği belirtilen raporda, mafya babalarının Robin Hood gibi gösterilmesinin de yanlışlığına vurgu yapılıyor.
Olaylara mafyatik yaklaşım tarzının giderek yaygınlaştığına dikkat çekilen raporda, buna örnek olarak çocuk bezi reklamlarında bile mafya tiplemesinin kullanıldığı vurgulanıyor.
MAFYA DA METROSEKSÜEL

Rapora göre, Yöneticiler yasal örgütlerde olduğu gibi iyi giyimli, ciddi, prensip sahibi bir görüntü çiziyor. Uyuşturucu satıyor ancak kendisi kullanmıyor. Ancak bu “mafyaseksüel imaj” aşağılara indikçe değişiyor. Giyim kötüleşiyor, konuşma bozuluyor, dile ağır bir mafya jargonu yerleşiyor.
Rapora göre mafya üyesinin bağlı olduğu örgüte aidiyet duygusu yasal organizasyonlardaki çalışanlardan daha fazla. Diğer yandan bir mafya üyesi, örgütüne daha fazla güven duyuyor. Çünkü hapse girdiğinde geride bıraktığı ailesine ve kendisine örgüt liderinin bakacağını düşünüyor.
MAFYA DİZİLERİ İZLİYORLAR

Raporda mafya konusunda bilimsel çalışmalarıyla tanınan Mahmut Cengiz adlı bir emniyet mensubunun mafya üyeleri arasında yaptığı bir ankete de yer veriliyor. Buna göre mafya üyelerinin yüzde 54’ü evli, dörtte üçü en az dört kişilik bir aileden geliyor ve yüzde 10’u üniversite mezunu. Mafya üyelerinin en çok izlediği televizyon dizisi ise Kurtlar vadisi gibi mafya dizileri. Ankete göre Mafya üyelerinin eğitim şansı bulmaları halinde en çok bürokrat ve mühendislik olmak istiyorlar. Aralarında ciddi sayıda polis ve asker olmak isteyenlerin olması anketin en ilginç bulguları arasında yer alıyor.
MAFYA YASALARI

Raporda mafyanın kendi yasaları ve inanışları, stratejileri ve yaşam felsefelerine de yer veriliyor. Buna örnek olarak Omerta Kuralı adı verilen Bilip Susmak, Partito adı verilen Üst düzey ilişkilerle sorunu çözmek, Cosca adı verilen Sorunu şiddetle çözmek ve Solidariti adı verilen dayanışma yasaları gösteriliyor.
ATO BAŞKANI AYGÜN

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, mafyanın son yıllarda Türkiye’nin iç tehditlerinden biri haline geldiğini söyledi. Sistemdeki aksaklıklar ve boşlukların sürekli suçlu ve mağdur ürettiğini dile getiren Aygün, işsizlik, kentsel ve yaşamsal hizmet ve ihtiyaçların yeterince karşılanmaması sonucu mafya ekonomisinin ur gibi büyüdüğüne dikkat çekti. Aygün şunları söyledi: Namusuyla kazanmanın, üstün ahlakın, erdemin yerini (para kazan da nasıl kazanırsan kazan), (gemisini yürüten kaptan), (köşeyi dönmek), (namuslu olmak enayiliktir), gibi yozlaşmış değerlerin aldığı dönemden geçiyoruz. Ne yazık ki bu ülkede, okulda, hastanede, otoparkta, hergün en az bir kere mafya ile karşılaşıyoruz. Mafya ekonomisi ülke ekonomisine ciddi maliyetler yüklüyor. Bir kamu yatırımı için koyulan dört tuğlanın biri, yasa dışı organizasyonlara gidiyor. Devlete alınan her 4 kalemden biri, bu tür organizasyonların hanesine gelir olarak yazılıyor. Rüşvetin, yolsuzluğun maliyeti kamu kurumuna maliyet olarak geri dönüyor. Bu ülke beyaz yakalılar tarafından işin kitabına uydurularak soyuluyor. Namuslu tüccarlarımız artık kamu ihalelerine girmek istemiyor. Düzen hepimizi bozdu. Namusuyla iş yapmak enayilik olarak görülüyor. Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal dengelerin bozulması mafyanın faaliyet alanını patlattı. Enflasyonist ortam, ekonomik kargaşa, para piyasalarındaki spekülatif hareketler, kayıt dışı ekonominin motoru durumundaki mafya ekonomisinin ekmeğine yağ sürüyor. Mafya, devletin boş bıraktığı hiç bir alanı kaçırmıyor ve bu boşlukları süratle dolduruyor.”