Arama


ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
7 Mayıs 2008       Mesaj #17
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Akıllı bir çapkın, çapkınlığın olmadığını yani belirli oyunlar, kurallar, hileler, varyasyonlarla bir kadının baştan çıkarılamayacağını bilir. Piyasada satılan ucuz ve uyduruk mutluluk reçeteli kitaplarda anlatılan oyunları ve hileleri yutan kadın ya çok genç ve saftır ya da bunları yutar gibi görünecek kadar tecrübeli ve kaşardır.

Bir sürü erkek kedi ile çevrilmiş bir dişi kedinin yaptığı gibi seçen her zaman dişidir. Akıllı bir çapkın seçilen erkek olmaya çalışır. Seçme işlemini bunun ötesinde etkilemeyeceğini bilir.

Zaten bu işi zevk ve keyif haline getirmiş bir çapkın için amaç, kadını baştan çıkarmak değil baştan çıkarma sürecinin getirdiği keyif ve heyecandır. Bu açıdan gerçek ve nitelikli bir çapkınlık avcılık ya da amatör balıkçılığa benzer. Hiçbir avcı ya da olta balıkçısı avladıkları balık ya da kuşun etini yemek için avlanmaz. Avı çekici kılan sonunda elde edilen et değil, bizzatihi avlanma sürecinin kendisidir. Beklemek, pusuya yatmak, oltayı çekmek, kovalamak, sessiz kalmak, nişan almak, rüzgarı hesaplamak vs. bütün bu ayrıntı ve detaylar bolluğu avı çekici kılar.

Gerçek bir çapkın için nihai amaç kadını yatağa atmak, baştan çıkarmak ya da elde etmek değil bu sürecin getirdiği heyecan ve renktir. Amaç sadece seks olsaydı, düzenli bir birliktelik ve hatta evlilik bu açıdan çok daha akıllıca bir çözüm olurdu. Bazı ekstrem durumlarda, bir kadınla sevişmek bir çapkın için başarısının ispatı olarak görüldüğü için önem taşır. Tabi ki çapkınların hepsinin libidosu çok yüksektir ama gerçek bir çapkın gözünü yatağa dikmez çünkü kadınlar bunu hemen sezer ve kendilerini av ve yalın et olarak gördükleri anda kendilerini çekerler.

Çapkınlık yaparken kadın psikolojisine ait şu üç anahtar kelimeyi aklınızdan çıkarmayın, güç, güven ve ritüel. Şimdi bunları sırayla inceleyelim.

Güç:
Kadınları çok fazla ciddiye almak dışında her yönüyle mükemmel bir filozof olan Nietszche'nin dediği gibi "Kadına mı gidiyorsun? O halde kır****** unutma". Bu aforizma, büyük filozofun diğer bir çok aforizması gibi yanlış anlaşılmıştır. Burada anlatılmak istenen kırbaçla kadını döv değildir.

Kadın erkekte gücü ister ve arar. Güçten kasıt döven ya da dayak atan yok edici ve ezici bir güç değildir. Bir kadının lügatında güç neye tekabül ediyorsa odur. Güç, kenar mahalle dilberi için adaleli bir vücut iken, üniversite mezunu entelektüel kadın için keskin bir zeka ya da geniş bir entelektüel birikimdir. Kimi kadın için güç, doğrudan para ve iktidardır. Gücü nasıl tanımlarsa tanımlasın, her halükarda kadın bu gücü erkekte görmek ister.

Kadınlardaki bu güç isteği sanıldığı gibi kadının güçsüzlüğünden ileri gelmez., milyonlarca yıllık evrimin bir sonucudur. Doğa kadına içgüdüsel olarak "taliplilerinin arasında en güçlüsünü seç" der. "Sen hamile iken ve sonrasında seni koruyabilecek güce sahip bir erkeği bul" ey kadın!. Taş devrinde bu güç kaba kuvvetti ama günümüz yaşamında gücün tanımı çok farklıdır.

Güven:
Güvenden kasıt, erkeğin yalancı, hilekar ya da güvenilmez biri olmaması değildir. Güven, kadının erkekte bulduğu gücün devamlılığına duyduğu güvendir. Kadın bu güveni duymak ister, daha da önemlisi bu gücün devamlı olacağına dair bir inancı korumak ister. Güvenin açılımı da oldukça basittir. Kadın üremenin getirdiği zayıflık içinde olduğunda bile kendisini terk etmeyecek güveni verecek erkeği arar. Bu tanım açıklamaya gerek bırakmayacak kadar açıktır.


Ritüel:
Kadınların giydikleri elbiselerden tutunda televizyonların üstüne serdikleri dantellere kadar her şeyde kendini gösteren bir ritüel eğilimi vardır. Çapkınlık yapmak istiyorsanız biz erkeklere anlaşılmaz ve hatta saçma gelen ritüel konusunda kendinizi ciddi bir şekilde eğitmeniz gerekir. Ve hatta bir adım ileri gidip sizde ritüeli sevmelisiniz. Kadın ritüel ile kendini, çevresini ve ilişkisini anlamlandırır. İster ilişki olsun ister elbise, kadın yaşadığı ya da sahip olduğu şeyi süsledikçe, ritüele boğdukça sahip çıkar. Erkek ise tam tersi, yeryüzünde var olan "şeylerin" işlevselliğine bakar.


İşin ahlaki yönüne gelince... Birkaç basit ve yalın kural bir çapkın için yeterlidir. "Asla evli bir kadınla olma" ya da "asla aynı işyerinden bir kadınla olma" vb.. Bu tür basit kuralların hem ahlaki hem de pratik sebepleri vardır. Aklıma gelen bir başka kural da "Asla tutamayacağın sözler verme". Kadınları kıran ya da üzen, baştan çıkarılmak değil, acemi çapkınların "amaç her tür amacı meşru kılar" ucuzluğu ile yaptıkları basit numaralardır. Bunların en başında fütursuzca verilen sözler ve vaatler gelir. Gerçek bir çapkın her zaman kendine ve karşısındaki kadına karşı dürüsttür. Ne kadar arzulasa da sırf bir kadını elde etmek için evlenme vaadinde bulunmaz. O kişiliğine, etkileyiciliğine ve aklına güvenir.

Pratik olarak belirli bir kural yoktur. Çok iyi giyinmek sanıldığı gibi erkeğe yakışmaz ama paspallığında alemi yok. İyi kokmak şarttır. Kaliteli bir parfüm az olmak kaydıyla kullanılmalıdır.

Çapkınlık yaptıkça kadınlara dair bazı şeyleri öğrenmeniz gerekir. Sanıldığının aksine çapkınlık yapmak için ağzı çok iyi laf yapmak yetmez. Aynı zamanda çok iyi bir dinleyici olmanız gerekir.

Bunun dışında kadınca bir sohbeti yapabilecek kadar az çok kadın dünyasını bilmeniz gerekir. Mesela burçlar konusunda az, çok bilginizin olması gerekir.


Sanıldığının aksine gerçek bir çapkın her kadının peşinden koşmaz. Her gördüğü kadına asılan ve yalakalık yapan biri çapkın değil sadece erkek türünün yüz karası azmış bir mart kedisidir.

Sonuç olarak çapkınlık ne utanılacak bir ayıp ne de övünülecek bir maharettir. Usulünce ve adam gibi yapıldığında yaşamı renklendirip güzelleştiren bir, bir...Güzel bir şeydir işte.



ALINTIDIR.

ѕнσω мυѕт gσ ση ツ